25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 1 ARAUK 1994 PERŞEMBE HABERLER ODTİhMoynefi protesto etti • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -Yeni Demokrasi Hareketi'nin Sözcüsü Cera Boyner, OrtadoğuTeknik Ünıversitesi'nde öğrencilerin tepkileri arasmda verdiği konferans sonunda pankart ve sloganlarla protesto edildi. ODTU'de dün düzenlenen konferansın ardından bir grup öğrenci, "Şermaye dışan", "ODTÜ satılamaz" sloganlan ve özelleştirme karşıü pankartlarla Boyner'i protesto etti. Gazeteciler yargılandı • GEMLİK (Cumhuriyet)- Gazetemiz Getnlik temsilcisi ve haftalık olarak yayımlanmakta olan Gemlik Körfez gazetesinin haber müdürü ve köşe yazan Cemal Kırgız ile sorumlu müdür Kadri Güler'in yargılanmalanna başlandı. Asliye Ceza Mahkemesi'nde başlayan "hakaret" davasında, Körfez gazetesinde kendısine hakaret edıldiğıni iddia eden eski belediye başkanı, avukat Nezıh Dimili. Kırgız ve Güler'in cezalandınlmasını istemişti. Bakanlar Çiller î şîkâyet etti • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-SHPGenel Başbakanı ve Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçın'a, partili bakanlarla önceki gece yapüğı toplantıda Başbakan Tansu Çiller ile ilgili yakınmalaraktanldı. SHP'li bakanlann, "Başbakan ile görüşemiyoruz. telefonlanmıza çıkmıyor" eleştirilerine Karayalçın, "Ben söylerim. siz de Meclis'te yakalayıp görüşmeye çakşın" karşıhğınıverdi. Demipel: Yaşam standardıduştü • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-İşçiler. hükümetin kamuda çalışan büro işçilerini memurlaşurma karannı önlemek amacıyla Ankarada yürüyüş yaparken, Türkiye Kamu-Sen'e bağlı I4sendika başkanı, sorunlannı Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e aktararak, haklannı Çankaya Köşkü'nde aramavı tercih- ettiler. Demirel, enflasyon nedenıyle dar gelirli milyonlann yaşam seviyesinin geçen yıla oranla büyük ölçüde düştüğünü söyledi. Yahya Demirel'e para cezası •ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in yeğeni Yahya Demirel. 1987 yıhnda ameüyat olduğu İsviçre'de tedavi masraflannın bir kısmını ödemediği için, toplam 61 milyon 79 bin lira para cezasına çarpünldı. Davacı avukaü, Ankara 10. îcra Müdürlüğü aracılığıyla Yahya Demirerin evine dün icra takibi yaptırdı. Yahya Demirel'in babası Hacı Ali Demirel'in, parayı kendisinin ödeyeceğini taahhüt etmesi üzerine icra takibinden vazgeçildi. R.C.I. btanbul teınsilciliği • İstanbul Haber Servisi - Dünyada 77 ülkede 2660 ayn belde sahibinin değişimini organize eden kuruluş R.C.I.'a bağlı TLAS'ın tstanbul temsilciliği çalışmalanna başladı. TLAS (Travel and Leisure Advisory Services) İstanbul'un genel müdürü Kuvay Sanh yaptığı açıklamada, hedeflerinin Türkiye'deki beldeleri yurtdışında tanıtmak ve pazarlamak olduğunu söyledi. 'Seçim harcamalan denettensin' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -Temiz siyaset ve temiz toplum için partilerin ve seçim kampanyalannın fınansmanının denetimi gündeme geldi. Paranın güç olarak siyasetin yerini aldığı gerçeğinden yola çıkarak siyasal rekabette ahlak çağnsı yapan DYP kurucusu ve eski Genel Başkan Yardıması Mehmet Dülger, yeni bir yasal düzenleme önerdi. Dülger, önerilerini, yaşama geçirilmesi için önümüzdeki günlerde liderlere iletecek. ANAP ülke bütünlüğü, RP de 163. maddenin geri getirildiği gerekçesiyle direniyor Demokrasiye sağcı çelmeANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANAP Genel Başkanı MesutYılmaz. Te- rörle Mücadele Yasası'nı yeniden düzen- leyen ve düşünce açıklamaya kısmi öz- gürlük öngören yasa tasansını engelle- mek için Meclis içinde \e dışındaki tüm güçlerini seferber edeceklerini açıkladı. Yılmaz, DYP yöneticilerinin, doğan tep- kiler üzerine imza koyduklan tasanya karşı çıkarak "üuyüzlülük" yaptığını söy- ledi. RP Genel Başkanı Necmettin Erba- kan, tasannın. Türk Ceza Kanunu'nun (TCK)kaldınlan 163. maddesini geri ge- tirmeyi amaçladığını ileri sürdü Partısinın grup toplantısında konuşan Mesut Yılmaz. ağır biçimde eleştirdiği tasanyt, "aldatmaca" olarak niteledi. Türkiye'de 50 yıldır düşünce yasaklannın kaldınlmasının özlendığini ve kendi ıktı- darlarında bir ıstisnasıyla tüm düşünce yasaklannın kaldırıldığını söyleyen Yıl- maz, "yürürlüktekiyasanın kaldınlması- nı gerektiren hiçbir neden olnıadığı" gö- rüşünü dıle getırdi. Tasannın. DYP ile • ANAP lideri Yılmaz, Terörle Mücadele Yasası'nda değişiklik öngören tasannın "üke bütünlüğünü tehlikeye düşüreceğini" savunarak, engellemek için TBMM içinde ve dışındaki tüm güçlerini seferber edeceklerini açıkladı. RP lideri Erbakan, tasannın, TCK'nin kaldınlan 163. maddesini geri getırmeyi amaçladığını savundu. SHP arasmda. "ülke bütünlüğü pazarlık konusu yapdarak*" hazırlandığını ılen sü- ren Yılmaz, demokratikleşme paketinin en önemli unsuru olarak gösterilmesinin de talihsizlik olduğunu söyledi. Türki- ye'nin özel şartlan bulunduğunu ve bö- lücü propagandanın suç olarak kaiması gerektiğini ifade eden Yılmaz. "insanla- nn. laikliğe karşu monarşiden yana, ko- münist ya da faşist olduğunu özgürce söy- lc\cbileceğinuancak bölücülüğün bunlar- dan ayn tutulmak zorunda olduğu" gö- rüşünü sa\ undu Terörle mücadele yasa tasansının bö- lücülüğü suç olmaktan çıkardığını belır- tırken, bu suçtan ceza alanlann tahliye olabileceği ve yargılananlann beraat ede- bileceğine ilişkin kaygısını dıle getiren Mesut Yılmaz. "TasarubizimTürkîye'yi demokratikleşme bakımından geriridiği- miz noktadan geri götürmevi amaclıvor. Yeni düşünce sucjan getiri}or. Bu,demok- ratikleşmede geri adımdır" diye konuştu. Tasanyı, "fevkaladesakıncair biçimin- de niteleyen Yılmaz. "Bize düşen görev, kanunu engellemek için Meclis içinde ve dışındaki tüm gücömüzü seferber etmek- tir" dedi. Yılmaz. engellemeleri sonucu koalisyon hükümetının yıkılması duru- munda u iki hayn birlikte yapmış olacak- lannı" söyleyerek, "Hem bu kanunu en- gellemiş oluruz, hem de hükümeti devir- mişoluruz" dedi. Yılmaz, tasanyı engel- leme konusunda bazı DYP'lilerin kendı- lerine yakınmada bulunduğunu, ancak Adalet Komisyonu'nda birlikte hareket etmelerinin Başbakan Tansu Çiller lara- fından engellendığıni ileri sürdü. Tasan- nın, DYP'li bakanlar ve Başbakan Çil- ler'in de imzalanyla TBMM'ye geldiği- ne ve Adalet Komisyonu'ndan DYP'lile- rin de oylanyla geçtiğine dikkat çeken Yılmaz, ""Kamuoyunda tepki doğunca, DYP yöneticileri sanki kendi yasalan de- ğilmişgibi,"Bu kanun Meclıs'ten geçme- veeek" diyorlar. Bu, samimiyetsizlikleri- nin ve ikiyüzlülüklerinin açık bir göster- geskür" dedi. RP lideri Erbakan, dün bırkabulü sıra- sında yaptığı açıklamada. tasannın TCK'nin kaldınlan 163. maddesini geri getirmeyi amaçladığını ileri sürdü. "163. maddeyi hortlarmak, yedi sülaleye işlene- cek bir zulümdür" dıye konuşan Erba- kan, tasannın düşünce özgürlüğünü orta- dan kaldırmaya yönelik olduğu savundu. Kılıç: Beni Semra Ozal aradı Dündar Kılıç, eski damadı Çakıcı'yı 'Engin Civan'ı öldürme emrini vermekle' suçladı •Semra Özal, Ahmet Özal ve Zeynep Özal'ın adının kanştığı 'rüşvet' iddialannm kaynağını oluşturan Engin Civan'ın yaralanması davasına istanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi İstanbul Haber Servisi -Es- ki Emlakbank Genel Müdürü Engin Civan'ın yaralanması da- vasında sanık olan Dündar Kıhç. kendisinin olaya katılmasına ne- den olan telefonun Semra Özal tarafından açıldığını söyledi. Kı- lıç, eski damadı ve davanın ara- nansanığı Alaattın Çakid'yı. Ci- van "ı 'öldürme emrT vermekle suçlarken. Çakıcı ve adamları- nın istanbul'da benzer şekilde 4- 5 eylem >aptığını ve bu eylem- lerle 'Istanbul'daki trafigr kanş- tırdıklannı öne sürdü. Duruşma- ya kolu askıda gelen Engin Ci- van. Selim Edes'ten para aldığı- nı inkaretti. _ Eski Cumhurbaşkanı Turgut Özalj n eşi Semra Özal. oğlu Ah- met Özal \ekızıZeynep Ozal'ın adının kanştığı 'rüşvet'iddıala- nnın kaynağını oluşturan Engin Cıvanın yaralanması davasına dün İstanbul 2. Ağır Ceza Mah- kemesi'nde devam edildi. Çok sıkı güvenlik önlemleri altında gerçekleştırılen duruşmaya. tu- tuklu sanıklar Selim Edes. Da- vut Yıklız ile Dündar Kılıç v e Sa- vaşKarakayakatıldı. Mahkeme. Dündar Kılıç'ın ifadesını aldı. Kılıç. olaya 'hatirlı bir baya- nın'-telefonu üzerine kanştığını ve yaptığının sadece aralannda alacak-verecek ilişkisi olduğu söylenen iki tarafı bir araya ge- tirerek görüşmelerini sağlamak Duruşmaya, Cngiş Çfrarı'! sHahla yaralamaktan yargüanan Davııt Yıldız, Selim Edes, Savaş Karatepe, Dündar Kılıç otduğunu savundu. Mahkeme başkanının sorusu üzerine. ken- dısinı arayan kişinin Semra Özal olduğunu açıklavan Kılıç. "Ba- na," Bu ıkisi de yakınımız. Müm- künse bunlan görüştürün ve ba- nştınn. Birbirlerine zarar verme- sinler' dedi. Ben de gelip görüş- melerini sağladım" dedi. Civan: Para almadım Davada 'müştekT sıfatı taşı- yan Engin Civan da ifadesinde, para alma olayını yalanladı. Ken- dısını Alaattın Cakıcı olarak ta- nıtan binnden gelen telefonlarla önce Tevfik Ağansoy ve Haluk Uçar'la. sonra da Dündar Kı- lıç'ın evinde Selim Edes'le gö- rüştüğünü kaydeden Civan. Kı- lıç'ın Nışantaşı'ndakı evinden İhsan Coşkun'un arabasıyla gı- derken önlerinın bir araçla kesil- diğini ve Davut Yıldız'ın yanına gelerek kendisine ateş ettiğini anlattı. Engin Civan'ın avukatı ve da- vanın tanığı İhsan Coşkun ıse cüppesini çıkararak tanık sıfatıv- la verdiği ifadesinde. gelişmele- ri anlattı. Coşkun ifadesıni verir- ken Dündar Kılıç, vennden kal- karak "İhsan Bey bu olayda anahtardır. Benim evde ne dedi- ğimi söylesin" diye müdahale edince mahkeme başkanı tara- fından uyanldı. Mahkeme baş- kanının sorusu üzerine. Kıhç'm "Engin Civan'ı lokantava götür- me> in, orada öldürecekler'* dedi- ğıni duymadıgını söyleyen Coş- kun'a Dündar Kılıç. "Seniöldü- recekler diye korkma Alaat- tin'den. Burada vargıçlar var. Her şe>i bilen sensin" ^özlenyle çıkı^tı. Mahkeme başkanının ikinci kez uyardığı Dündar Kılıç. daha sonra söz alarak "İhsan Be> bu olavın kilit adamıdır. Her şeyi bi- liyor ama bazı şev leri gidiyor. Or- tada nvasunı insanlar \ar. 4-5 se- fer toplantı \aptılar. Ortada kan- b para var. Kirii para var. Ben 58 yaşındavım. Semra ÖzaPınfeTe- fonuyla 20 dakikaltğına kanşrı- ğım bu olavda 2.5 aydır yargılan- makbeni ü/üyor" dedi. Davanın dığer tanıklannın ifa- desinin ahnması için duruşmayı erteleyen mahkeme. tutuklu sa- nıklarla ılgılı tahliye ıstemlennı de reddettı. Mahkeme. Alaattın Çakıcı. Haluk Lçar. Tevfik Ağansoy ve Ayhan Kamış'ınbir an önce yakalanması ıçın savcı- lığa yazı yazılmasına karar ver- di. Duruşmadan sonra Alaattın Çakıcı'nın adamı olduğu belirtı- len 4 kişı. asayış şubesi polisleri tarafından üzerleri aranarak bir süre gözaltma alındı Cazeteçiler toplantıyı terk etti Basına saldıran Erbakan 'a PMD 'den sert tepki ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Bosna-Hersek ıçın topla- nan yardım paralannın hesabını veremeyen RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan. basına 'ha- karet' yolunu seçerken Soysal'ı övdü. Erbakan. Mümtaz So>- sal'ın şahsiyetli birpolitika ızle- diğini söyledi. Kamuoyunda ay- lardır tartışılan Bosna-Hersek yardım paralannın ''akıbetine1 ilişkin netbiraçıklama vapama- van Erbakan. bu işin 'kurcalan- masından" duyduğu rahatsızlığı. basına 'haysiyetsiz veşerefsiz' dı- yerek belli etti. Erbakan'ın bu sözlenni protesto eden bazı ba- sın mensupiarı, RP grup toplan- tı salonunu terk ettiler. Erbakan. Bosna-Hersek'e en büyük yardımı. RP camıasının yaptığını ileri sürerek, "Ama bir kısım medva. 10 aydır utanma- dan. sıkılmadan. haysivetsiz veşe- refsu bir şekilde bu konuyu bir sakız gibi çiğniyor'1 dedi. Bu söz- len RP mıllervekıllen vepartili- ler. dakıkalarca alkışlarken bir- çok gazete. ajans ve televızyon muhabiri. bu durumu protesto ederek salonu terk ettiler. Parlamento Muhabirleri Der- negi (PMD). Erbakan'ın basına 'şerefsiz >e haysiyetsiz' diyerek. hakaret etmesinı kınadı. Basın mensuplannın aynm gözetmek- sizin bütün yolsuzluk iddialan- nın üzerine gittiği belirtilerek, "RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ın kişisel malvariığın- dan Bosna için toplanan parala- nnın akıbetine kadar, RP ve yö- neticileri hakkında pek çok iddia vardır. Basın mensupiarı bu iddi- alann üzerine gitmekten çekin- memektedir. C e k ' n m e > e c e ' < t i r de" denıldı. "Kötü söz sahibine aittir" devişınin anımsatıldığı açıklamada. şöyle dendi: "Necmettin Erbakan belgeler- le ortaya konan iddialan vanıtla- mak yerine tek anıacı kamuoyu- nu aydmlatmak ve gerçeği yansıt- mava çaba göstermek olan bast- nu belirli sınırlan aşarak suçlama voluna gitmektedir. RP lideri, ha- karet içerikli suçlamalarla hedef değiştirmek yerine kamuoyu önünde kanıtlan her gün medya- da yer alan iddialarta ilgili açık- lama yapmalıdır. RP Genel Baş- kanı'nı kınıvoruz." RP fle hağlaııtıb şirketler için soru önergeleri ANKARA (Cumhuriyet Büro- su)- Kamuoyunda Servet Komis- yonu olarak da bilinen TBMM Liderlerin MaKarlıklarını Araş- tırma Komisyonu Başkanvekıli Mustafa Kul. RP ile bağlantısı konusunda önemli jpuçları elde ettiğini bildirdiğı 120 şırket için ayn ayn soru önergesi verdı. Kul, Başbakan Tansu ÇiDer- tarafından yanıtlanması ıstemıy- le TBMM Başkanlığı'na sundu- gu soru önergelerinde. şırketlerin hangi yıllarda kurulduğunu, fa- aliyet konulannı, ortaklannın adı ve açık kımliklerini. kuruluşun- dan itibaren ortaklıklarda ve ser- mayelerinde yapılan değişiklik- leri. ortaklık paylannı. sermave mıktarlarını. anasözleşmelerin- de belirtilen adreslerde şimdi hangi faaliyetlerin yürütüldüğü- nü ve bu şirketlerin kuruluşun- dan itibaren ödedikleri vergılerın açıklanmasını istedi SHP-li Mustafa Kul'un.RP ile bağlantısını araştırmak ıçın öner- ge verdiği 120 ^irket arasında; Karefleks. Pancar Motor, Ihlas Inşaat Turizm. Emas. Gimtaş. Karel gıbı tanınmi!) ^irketler de yeralıvor. DÜ ŞÜN MEK TEN VAZ GEÇ ME DİY SE NİZ... ra Secim 94 Aşiret Oyları Blok Satışta Ayın dosyası: Gerçekten Isteniyor mu? Refah'lı Belediyenin Radyo Soygunu... Türk Toplumunu Araştırmak Sakıncalı mı? Büyük Adam (!) Olma Rehberi: Nasıl Başbakan Olunur? İsveç Sosyaldemokrat Parti'den 3D'ye Özel: Dayanışma İçin İşbirliği Yapmalıyız... 3D 'NİN ARMAĞANI: EMEL KORUTÜRK'ÜN TABLOSU "TÜRK ÇOCUĞUNUN ATATÜRKE ŞÜKRANI" PERŞEMBE ORHAN BURSALI Bir 21. Yüzyıl Stratejisi Gerek KlTlerı özelleştirmenin en rahatsız edici yönü, düşünce olarak temel bir stratejik bakıştan, politikadan yoksun ol- masıdır. Ülkeler, çeşitli dönemlerınde ekonomide çok temel dö- nüşümler yaratacak kararlar alabilirier. Ancak bu kararlar, bir parti veya lideri istedi, dış dünya bastırdı diye alınmaz. Böyle kapsamlı ekonomik dönüşümler, ülkenin bir gelecek planlaması çerçevesine oturtulma ihtiyacının sonucu ola- rak ortaya çıkarlar. Böyle önemli kararlar, dünya koşulları- nın bugünü ve geleceğe doğru seyri saptanarak ülkenin ya- rını planlanarak alınması durumunda anlamlıdır. Ama Türkiye'de özelleştirme, hiçbir gelecek planlaması- na dayanmadığı gibi, daha can acıtanyönü, sadece hükü- metin acil taze döviz ihtiyacını karşılamaya yönelik olması- dır. • • • Peki dünya ne tartışıyor ve nereye gidiyor? Uzmanların görüş birliği ile vurguladıkları. herkesin bildi- ği gerçek şu: İki askeri kutuplu (ABD ve Sovyetler Birtiği) dünyanın yerını, üç ekonomik kutuplu dünya almıştır (ABD, Japonya ve Almanya ağırlıklı Avrupa). ABD'nin önde gelen ekonomi analizcilerinden, Lester Thurovv (*) dünyanın önü- müzdeki yarım yüzyıllık geleceğini bu üç kutbun arasında- ki 'kıran kırana' ekonomik yarışın belirleyeceğini yazıyor. Yi- ne başka bir Amerikalı uzman Jeffry E. Garten da (**) ay- nı düşünceleıie bu hegemonya savaşını 'soğuk banş' ola- rak nitelemektedir. Thurovv, rekabet koşullarını şu soruların belirleyeceği dü- şüncesinde: "En iyi ürünlen kirn üretiyor? Kim yaşam stan- dartlarını daha hızlı yükseltiyor? Dünyadaki en iyı eğitilmiş, en yetenekli iş gücüne kim sahip? Kim yatınm, tesis, ekip- man, araştırma ve geliştirme, altyapı alanında dünya lide- ri? Kim daha iyı örgütleniyor? Kimin hükümet kurumlan, eğitim sıstemi ve ış dünyası, etkinlik alanında dünya lide- ri?" Bu üç ülke de 21. yüzyılda yurttaşlarına en yüksek ya- şam koşullarını sunabilmek için şu 7 anahtar sanayı dalın- da öncülüğü ele geçirme yarışı içinde: "Mikroelektronik, bi- yoteknoloji, yeni ağır sanayi-malzeme, telekomünikasyon, sivil havacıhk, robotik, bilgisayar teknolojisi ve programla- n." Bu ekonomik rekabette, yeni ürün teknolojileri geliştirmek ve keşfetmekten çok, var olan ürün ve teknolojileri çok iyi geliştırebilen ve işleyebilen ülkelerin refah ülkeleri sınıfında yer alabileceği belirtiliyor. Topa çok iyi vuran, ayağı kuvvetli veya na/feri çok iyi kal- dırabilen, pazuları kuvvetli olanlar degil, beyni kuvvetlile- rin, bu arenada üstte kalma şansları olacak. Yani yetenek- len gelişmiş. örgütlü beyin gücüyle düşünüp üreten insan- ların çokluğu veya azlığı, ülkeleri yükseltecek veya batıra- cak. "önümüzdeki yüzyılda üstünlüğü insan faktörü belihe- yecektır" diyor Thurow. Dünya devleri, bu yarışta kaybeden olmamak için eko- nomilennı yeniden yönlendırme süreci içindeler. Onların so- runları özelleştirme veya devletleştırme değildir. Bu yarışta kendilerını hedefe vardıracak bütün araçlan kullanmakta ve kullanmaya hazırlanmaktadırlar. Thurovv şöyle diyor: "198O'lı yıllarda Avrupa'nın en hızlı büyüyen ekonomisine sahıp Ispanya'da Gayn Safı Millı Hasıla'nın yansını kamu kuruluşlannm üretımi sağlıyor. Fransa ve Italya'da kamu sektörünün GSMH'ye katkısı uçte bir oranında." Fransız ve Ingıliz devlet kuruluşlannm Türkıye'rim özel- leştirilecek en iyi kurumlarını yutmak ıçın niçın sırada bek- ledikleri sorusunun yanıtını, dünyadaki bu rekabetin boyut- larında anlamak gerekmektedır. • • • Şimdı gelelım Türkiye'ye. Türkiye'nın, bu üç fılden birinin, ikisinin veya her üçünün de ayakları altında kalma tehlikesı oldukça büyüktür. Çünkü kendi ekonomik gücüyle var olacak bir gelecek planlaması yoktur. Bızım 4. kuvvetimiz de -basın(!)- bütün bu gerçekleri ka- munun gözlerı önüne sereceğıne ve tartışmaya süreceği- ne, kendi çıkarlan peşinde, ıktıdarm günlük politikalarına ge- leceği kurban etmeyi yeğlemektedir. Yine soruyoruz: Kıran kırana süren bu ekonomik savaşta Türkiye'nin ye- ri nerede olacaktır? özelleştirme Yasası, dünyadaki hangi ekonomik gerçek- leri göz önüne almaktadır? Niçin özelleştirme? Özelleştirme geliri; Türkiye'nin, yuka- rıda saydığımız yatırım alanlarından hangisinde öne çıkma- sı için harcanacaktır? Ülkeyi yönetenlerin ve yönetmeye soyunanların Türkiye için bir 21. yüzyıl planı, tasarısı, stratejisi var mıdır? Veya böyle yöneticiiler var mıdır, varsa bunlar kim- lerdir.düşleri nerededir? (*) Lester Thurovv, 'Kıran Kırana', AFA Yayınları (**) Jeffry E. Garten, 'Soğuk Banş', Sarmal Yayınevi Düşünce özgürlüğüne erteleme Başbakan'a 'saf' yakıştırmasıANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Düşünceyı ıfade özgürlü- ğü getiren Terörle Mücadele Ya- sası'nda değişiklik öngören ya- sa tasansının (TMYT) TBMM Genel Kurulu'ndakı görüşmele- rinın. DYP'li muhafazakârların muhalefetı nedenıyle yeni yıla kaiması oiasılığı ağırlık kazan- dı. Başbakan Tansu Çiller ile SHP lideri ve Başbakan Yar- dımcısı Murat Karavalcın. TMYT'nın özelleştirme ile eş- zamanlı olarak TBMM'den ge- çırılmesinde anlaşmaya varma- lanna karşın Çiller verdiğı sözü tutmazken Karayalçın da görüş- melenn bütçe \asa tasansının ardından venı vıla kalmasına onay vermek zorunda bırakıldı. Karayalçın. "Ülkeyi bütçesiz bı- rakamayız" diyerek tasannın yeni vıla kalacağının sınyalinı verdı. Karayalçın'ın onayına karşın SHP'Genel Sekre'terı Fikri Sağlar. Çıller'ın. tasannın bütçe sonrasına kalacağına ılış- kın sözlenni "safça" sözcüğüy- le nıtelendırdı. Şerıatçı çevrelerin tasanya karşı açtıkları kampanyayı DYP"Iı mılletvekıllerı üzerınde voğunlaştımnaları nedenıyle ara formül arayışları sürerken DYP ile SHP arasında da tasarıda de- giıjiklığe gıdılmesı için görüş- meler başlatıldı. Şeriatçı çevre- lenn baskısına ve yogun eleşti- nlenne hedef olan DYP'lı mil- letvekılleri. tasarıda değişiklik yapılmasını ısterken Adalet Ko- misyonu Başkanı AH Yalçın Öğütcan da önerileri almaya başladı. Öğütcan, bu çerçevede, bugün DYP'li muhalıfİerden Coşkun Kırca ile görüşecek. SHP lıden Karayalçın, bakan- larla yaptığı toplantıda, tasan- nın yasalaşmasının yeni yıla kalmasına karşı çıkamayacakla- nnın sinyalını verdı. Adalet Ko- misyonu Başkanı Ali Yalçın Öğütcan ise Cumhuriyet'in ko- nuyla ilgili sorularını yanıtlar- ken demokratıkleşmenın yalnız- ca hükümetin sorunu olmadığı- nı. demokratikleşmeyi sağlaya- cak bu tasanya ülkesini seven herkesin destek vermesı gerek- tıgını söyledi. Sağlar, Başbakan Çiller'in, bu yasanın bütçeden sonraya kalabileceğine ilişkin sözleri anımsatılarak yöneltılen bir so- ruya da "Bütçe görüş'melerin- den sonra gelenek, TBMIM'nin yılbaşı tatiline girmesidir. Bu gerçeği hepimiz bilmekte\iz. 'Bu tasarı, bütçe görüşmelerınden sonra görüşülsün' sözünü de safça söylenen ve pek de Meclis geleneği ve çauşması Mlinmeden söylenen bir söz olarak kabul ediyorum" yanıtını verdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle