04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 6KASIM1994PAZAR HABERLERIN DEVAMI Yerlikaya: Köyleri askerler yaktı ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - tçişleri Bakanı Nahit Menteşe, Van'ın Özalp ve Saray ilçelerinde Genelkurmay'a bağ- lı özel timler tarafından işaret- lendiği öne sürûlen SHP'lilere ait evleri, "PKK'lüerin tşarette- dlginr söyledi. SHP Tunceli Milletvekili Sinan Yerlikaya. ya- kılan köylerkonusunda. "Namu- sum, haysiyetim ve Kuran üzeri- ne yemin ederim asker yakıyor'" derken Menteşe, köylenni devle- tin yaktığını söyleyen muhtarla- n, eski Belediye Başkanı Celal Doğan'ın organize ettiğini ve bu kişinin PKK merkez komitesi üyesi Aysel Doğan'ın çok yakını olduğunu açıkladı. TBMM Plan ve Bütçe Komis- yonu'nda, Içişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jan- darma Genel Komutanlığı ve Sa- hil Güvenlik Komutanlığı'nın 1995 yılı mali bütçeleri kabul edildi. SHP Tunceli Milletvekili Sinan Yerlikaya, komisyonda yaptığı konuşmada. Ovacık'ta 17 köyün haritadan sılindiğini be- lirterek "Namusum, haysryetim ve Kuranı-Kerim Ü2erine yemin ederim ki kövleri asker >akmış- ür" dedi. Yerlikaya, şunlan söy- ledi: "Sizdiyorsunuzki: 'Asker köy yakmaz." Araştırdınız mı? Gitti- niz mi oraya? Bunu nasıl söylü- yorsunuz? Ben keşke 'PKK yak- tı' dryebilseydim. 1334 kö\ böşal- tılmış. yakılmış, yıkılmış. Bu kö>- lerin hepsini mi PKK yaktı? Bun- lann hepsini PKK \aktrysa bu devlet, bu kadar mı güçsüz? Ben bunlan sövlemeden once PKK'nin ölüm listesinin başın- daydım. Ama şimdi güvenlik güçlerinin hedefi oidum. Beni kim öldürecek bilemiyorum, PKK mi, kontrgerilla mi? Ama korkmuyorum. Ben tçişleri Ba- kanı'nı Ovacık'a davet ediyo- rum. Bu oia> araştınlmalı ve so- rumlulan kimse, yargılanmalı- dır. Ben iftira ediyorsam beni de mahkemeye verin." Menteşe. köylerin de\ let tara- fından yakıldığını söyleyen muhtarlan organize eden kışının. eski Belediye Başkanı Celal Do- |an olduğunu ve Doğan'ın PKK merkez komitesi üyesi Aysel Do- ğan'ın çok yakmı olduğunu bil- dirdi. Menteşe. "Demek ki çok organize bir güç karşısındayız" görüşünü dile getirdi. Menteşe, Tunceli'nın Ovacık ılçesine 200 prefabnk ev yapılacağını açıkla- dı. Menteşe, SHP Malatya Mil- letvekili Mustafa Yılmaz ın "Van'da evleri kim işaretiiyor" sorusunu yanıtlarken olayla ilgi- li soruşturmaaçtırdığını belirte- rek, şöylededi: "Evİerin işarettenmesiyle ilgili ilk aldığımız bilgiler, bunların PKK teröristlerince işaretlen- diğidirr Calata • Baştarafı I. Sayfada şölene dönüştü... Balonlar uçtu, vapurlar düdüklerini çaldı son kez ardından. Arabacı, ricacı, bohçacı, bom- 1 bacı, hurdacı, odacı, pahacı, fi- yakacı.bankacı.. Entrikaci, politikacı, sendika- cı, istilacı, kuklacı, gerillacı, bağlamacı, tavlacı, araştırmacı. yağmacı, karaborsacı, yaygara- cı, arpacı. zurnacı, karavanacı; ölüyü diriltmek için bir araya geldiler! Sandılar ki, demirler doğrul- tulup, vidalar yenilenince ve köprü biraz öteye, Balat'a taşı- nınca her şey eskisi gibi olacak! Alevlerle birlikte yitip giden gü- zellikler geri gelecek! Vidalann yuvalannda birik- miş anılann kaybolduğunun far- kına kimse varamadı. Ruhsuz beden Balat önlerine çekildi. Parçalar birleşti, dubalar onanl- dı, vidalar yenilendi. Mısır fira- vunlan gibi mumyalanmış köp- rü, Balat'la Hasköy arasma ya- tınldı. Müdavimleri çabuk unuttu... Ilklerini onun kucağında yaşı- yanlar bile anılannı tazelemek için geri gelmedi... Vefasız çıktı, Galata dostlan. Sadece ulaşım işlevini yerine ge- tiren bir köprü değildi; 1912yı- lından bu yana balıkçı meyha- neleri, kahveleriyle nefes alan bir kişiydi aslinda. Ani ölümü üzdü hepimizi. Şimdi sadece araçlar geçiyor üzerinden. Demirintüylerürper- ten sesleri karışıyor rüzgara. Kimlik bunalımı yaşıyor Galata Köprüsü. Çok uzaklardan, Galata'dan, çocuk sesleri geliyor. Onlar ne- fes alan bir köprüyü görme şan- sına sahip olamadılar. Ama, hiç- birimiz vefalı değiliz. Ruhunu kopanp, mumyalayarak, lağım kokulu sulann arasında, yalnız bıraktık Galata Köprüsü'nü. Ve her geçen gün, unutmak için ça- ba harcadık. Önce aşklarımız, sonra mutlu günlerimiz yıtip git- ti karanlık sularda... Yiten bir dostu, arkadaşı, sev- giliyi arar olduk. Sevgi yaşama yenik düştü...Tıpkı öykülerdeki gibi... G U N D E M MUSTAFA BALBAY I Baştarafı 1. Sayfada Gerçekten, göçler ülkemizi tanınmaz hale getir- di. Guneydoğu'da mezralar kasabalara, kasabalar ilçelere, ilçeler kentlere göçüyor. Bölge içınde son durak Diyarbakır. Doğu Anadolu'da kasabalar Er- zurum ve Erzincan'a, Tunceli batıya akıyor. Istan- bul ve Ankara'daki Sıvaslıların sayısı, Sıvas'takin- den fazla. Bir araştırmaya göre, doğma büyüme Ankaralı olanlann sayısı Ankara nüfusunun yüzde 20'sinden az. Karayalçın, Ankara Belediye Başkanlığı döne- minde başkentlilere. "Ankaralıyım" dedirtmeye ça- lıştı. Ama, olmadı. O da "memleketliliğe" teslım oldu ve Karadeniz- liler gecelerinin "başhoroncusu" haline geldi. Kızı- lay'ın ara sokaklannda binaların ikincı-üçüncü kat- lanna dikkatle bakarsanız şu tabelaları görürsünüz: "Denizlilıler Demeği, Öz Bayburtlular Derneği, Kilis Kültür Derneğı, Yeşıl Fatsa Kültür ve Dayanış- ma Demeği..." Son dönemde yaşanan bir diğer göç de üniver- sitelerden. özellikle yenı kurulanlardaki atama rek- törler, "kafasına uyan" öğretim elemanlarını hangi ilden olursa olsun yanına alıyor. Buradaki "uyum özürlüler"Q de gitmek düşüypr. Bir de kent içı göçler var. Özeti, Türkiye göçüyor. Geçen pazar, gazeteden öglen çıkıp Sincan-Kayaş treninin son durağında ındım. Kayaş, Mamak'a bağlı, Ankara'nm son yerieşim yerierinden biri. Iki tepenin arasındaki vadide kurulmuş, sonra tepeyi aşıp genişlemeye devam etmiş. Büyük bir bölumü gecekondu. Öz Kayaş - Serpme Kayaş Tek katlı, bahçeleri ayva ağaçları ve üzüm asma- lanyla süslü evlerin arasında yürürken, 60-70 yaş- lannda, altın dişli, yazması renkli dantellerie süslü, kelimelerin üzerine basa basa konuşan bir kadın arkamdan seslendi: - Delikanlı, o sokak çıkmaz... Döndüm. Kayaş'ta ne aradığımı sormasıyla aya- küstü sohbete koyulduk. Ben sadece Kayaş'ı tanımak istediğimi söyleyip, , anlatmasını istedim: - Burası öz Kayaş'tır, Büyük Kayaş'tır deyip, de- vam etti: "Karşı taraf Küçük Kayaş. Biz Yozgat'tan gelme hakiki Kayaşlıyız. Onlar serpme Kayaşlı, Sam- sun'dan, ordan burdan." Çocuklarını sordum, üçü de Kayaş'tan göçmüş. - Nereye göçtüler? - Ankara 'ya - Burası da Ankara değil mi? - Evet de, onlar Ayrancı'ya göçtü. Buralan be- ğenmediler. - Siz istemediniz mi? - Yok, biz dedenle burada iyiyiz. Ikide bir müte- ahhitler gelip, "Buralan verin, apartman dikelim" diyorlar. Ben de bahçeden geçemiyorum. Bakalım ne yapacağız? Türkiye'nin nalıni sordum. "Berpat oğlum" diye başlayıp açtı ağzını, yumdu gözünü: "Bunlar toptan beceriksiz. Türkiye'de iki yer önemli. Biri hükümetin başı, biri askeriyenin başı. Bu ikisi sağlam olsa, her şey hallolur." Parti liderlerinin adlarını söyleyip, düşündüklerini sordum. Hiçbirinde iş yok. - Peki teyze, ne yapmalı? Işte yanrt: - Her gelen diğerinden berbat etti. Hepsi gitsin, bir de kendi kendimize deneyelim. Bundan kötü olmaz herhalde. Teyzenin, bir çuval altın veriyormuş gibi kıvançla sunduğu ayvalan ısıra ısıra sokaklarda dolaştım. Birkaç kahvede çay içtikten sonra tren istasyonu yakınındaki meyhaneye girdim. Beyaz eşya amba- lajında kullanılan köpüklerle kapatılmış basık bir ta- van. Duvarlarda 1970'li yıllardakı erkek dergilerinin kadın posterleri. Aralannda kocaman bir eşek res- mi. Herhalde, "Eşek sudan gelinceye kadar için" demek istemişler. Yandaki ikı masanın tam karşısına oturdum, her- kesin selamını aldım. Beşinci dakikada adlan, onuncu dakikada mem- leketleri öğrendik. 15. dakikada karşılıklı bir şeyler ikram ettik, 20. dakikada koyu bir muhabbet baş- ladı, bir saat olunca masalan birleştirdik. Cumhuriyet'ten olduğumu söyieyince, hepsi "Bi- zim gazetemiz" dediler. Sordum: - Okuyor musunuz? - Hayır. - Nasıl sizın gazeteniz? - Kalbimizde... Içlerinden biri övünerek çıkıştı: - Kırşehirliyim, Uğur Mumcu hemşerim olur. Bir diğeri "A7arö/"ydi: - Arkadaş ben demokratım. Ama ne demek ol- duğunu sorma, bilmiyorum. Yanındaki uyardr. - Aptal, bilmeyecek ne var? Demokrat şu ki; herkes düşündüğünü söyleyecek, sen de saygıyla dinleyeceksin. Bir ara hangi partiye oy vereceklerini sordum. Sadece biri tereddütsüz, "Ecevit" dedi ve Ece- vit'in öpmedik yerini bırakmadı. Diğer altısı karar- sızdı. Demir kafesin içindeki teypten, "Istırap çemberi, sardı beni kollann. Cezasını çekiyorum, sana aşık olmanın" sesleri dumanlı salonu giderek efkârlı bir havaya büründürürken, yine geleceğime söz verip aralanndan aynldım. Cumhuriyet Kitap Kulübü 13.TÜYAP İSTANBUL KİTAP FUARI'NDA İMZAGÜNÜ 6 Kasım Pazar(bugün) ÖĞRENCİ GÜNLERİ Giriş 50.000.- TL. t Adet btra veya mçşmbat gınş ücretine dahUdir SALI - CARŞAMBA - r£RŞ£MBE II 00- 18.00-ARASI NECATİ CUMALI Okuyuculanna yeni romanı VİRAN DAĞLAR'ı imzalıyor Yer: Tüyap Sergi Sarayı Tepebaşı/lstanbul Saat:14.00-18.00 etot» (901 212 - 516 69 99 Tateı 229B3TPH GALERI • ATÖLYE 293 89 78 (3HAT) ADNAN ÇOKER Minimaller ve Varyasyonlar 25Ekim-10 Arahk 1994 Hüsrev Gerede Cad. Fırın Sok. No: 2 /ITeşvikiye/ İstanbul Tel: 0-(212) 227 03 63 Pazar-Pazartesi hariç hergün 11.00-19.00 arast açıktır. ÜMİTYAŞAR SANAT GALERİSİ NAİM ULUDOĞAN Resım Sergısı 23Ekim-H Kasım 1994 BoğdotCod RjîtafaeySol No 293/3 Cofiioslmı Isl Tel 0216/302 52 U FRANCO1S MORELLET Resim Sergisi 1 Kasım-17 Arahk 1994 Galetımız Paaı-P tesı dışjnda twgun 13 0O-19QOatasıaçıWır | Tel 2408O23FM 234 40 51 I MAÇKA SANAT GALERİS Galeri Atölye ılanlarınız için: 293 89 78 (3 hat) Necati Cumalı VİRAN DAĞLARifakedonya 1900/ 2. Kitap roman VİRAN DAĞLAR CUMALI, yüzyıhn başmda yaşanan gerçek bir MAKEDONYA DESTANI sunuyor bu romanıyla ÇIKTI 200.000TL. Cumhuriyet Kitap Kulübü Çağ Pazarlama A.Ş. Türkocağı Cad. 39/41 Cağaloğlu-istanbul Tel:512 05 05 OLAYLARIN ARDENDAKİ GERÇEK • Baştarafı 1. Sayfada laması geçerliliğini koru- maktadır. Bu durum, zorunlu zamla- rın 4 aralık sonrasına erte- lendiğini göstermektedir. Zamlar seçim sonrasına er- telenince, büyük bölümüyle 1995 ocak ayına aktanlacak ve 1995 ocak ayı enflasyonu yüksekliği de aynı yılın so- nuna kadar endeksleme yöntemi nedeniyle katlana- rak gidecektir. Başarıyı günü birlik haline getirme düşün- cesinin yanlışlığı da ortada- dır. Korkunun ecele faydası- nın olmadığını atalarımız yüzyıllar öncesinden gör- müşler ve bize aktarmışlar- dır. KİT zamlarının düşük tu- tulmasının ikinci nedeni de, özelleştirmeye tutariı gerek- çeler üretmek adına yapıl- makta olduklandır. Zamlarla KlTlerin sağlayacaklan kay- naklar, gelir sağlamakta ol- duklannı belgelerse, KlTle- rin devlete yük olduğu iddi- aları da geçerlığını kaybede- cektir. • Ekonomi çevreleri, enflas- yonun yüksek boyuta ulaş- masının bir nedeni olarak da, doğrudan vergi topla- mada başansız olan Mali- ye'nin ağırlığı dolaylı vergile-' re kaydırmasını göstermek- tedir. Geliri ne olursa olsun, belirli harcamaları yapmak zorunda olan herkes aynı verginin yansıyarak yükselt- tiği fiyatlarla karşı karşıya kalmaktadır. Enflasyon hesaplan belirli ağırlıktaki mal ve hizmetlerirv ortalamasına göre yapıl- maktadır. Herkesin bu he- saplara uygun olarak yaşa- maları beklenemez. Örneğin' fiyatına her ay yüksek oran- da zam gelen ilaçlarla yaşa- mak zorunda olan bir kişi ile; fiyatı ne olursa olsun baz( hizmetlerden yararlanmak zorunda kalanların da enf- lasyondan aynı oranda etki- lendiklerini söylemek ola- naksızdır. Başka bir deyişle herkesin enflasyon oranı kendine göredir. Devletirv açıkladığı enflasyon oranı-- nın, ekonomik göstergeleri oluşturmasının dışında iki etkisi olabilir. Düşük çıkarsa umutlandınr, yüksek çıkarsa karamsarlaştırır. Tıpkı dün ülkeyi saran karamsarlık gi- bi. • • • Keçeciler: Hükümet partizanhk yapıyor İstanbul HaberServisi- ANAP Genel Başkan Yardımcısı Meh- met Keçeciler. DYP-SHP koalıs- yon hükümetinın, "Halkın gö- zünde yitirdiği itibannı kazan- mak için" partizanhk yaptıgını öne sürdü. Mehmet Keçeciler. dün partisinin istanbul ll Mer- kezi Gençlik Komisyonu tarafın- dan düzenlenen "Yönetimde Ye- niden Yapılanma" konulu konfe- ransa katıldı. Keçeciler, konfe- rans öncesinde düzenlediğı ba- sın toplantısında, hükümetin, bugüne kadar olduğu gibi parti- zanlığını ve yanlı davranışlannı arttırarak sürdürdüğünü söyledi. Keçeciler, hükümetin, devlet kadrolanna yaptığı atamalarda, kendi yandaşlannı tercih etmek- le büyük bir partizanlık örneği gösterdiğini ilen sürdü. İMZA GUNLERİ İMGE kıUbevı Ahmet Taner Kışlalı 7 Kosım Pnartesi Soat: 15:00 -19:00 İbrahim Ö. Kaboglu 9 Kosım Corsomba Saat: 16:00 • 19:00 Cemal Bâli Akal 10 Kasım Perşembe Saat: 16:00 -19:00 Hasan Bölent Kahraman 11 KasımCumo Saat: 15:00-19:00 Mehmet Ali Kılıçbay 12 Kosım Cumarlesi Saar. 15:00 -19:00 Çaglar Kırçak 12 Kasım Cumortesi Saar. 15:00 • 19:00 Mehmet Ali Birand Can Dündar Bülent Çaplı 13 KasmPazor Saat: 14:00-18:00 13. Tüyap istanbul Kitap Fuan Tepebro Imge Kıtobevı Standmdo ÇAĞDAŞ YAŞAMIDESTEKLEME DERNEĞİ ATATÜRK HAFTASIETKİNLİKLERİ 6-9 KASIM 1994 6 Kasım 1994 Pazar - PANEL - KONU TÜRK AYDINLANMA DEVRİMİ VE ATATÜRK Konuşmacılar: îlhan Selçuk, Necla Arat Yer : İTÜ Maçka Kampusü G Amfisi Saat : 15.00 Sergi : Turhan Selçuk Konser : Boğaziçi Üflemeli Çalgılar Beşlisi 7 Kasım 1994 Pazartesi - PANEL - KONU SANAT VE ATATÜRK Konuşmacılar: Toktamış Ateş - Gülper Refiğ NeziheAraz Yer : Kadıköy Belediyesi Kültür Merkezi, Caddebostan Saat : 17.30 8 KASIM 1994 SALI-PANEL-KONU SÖ YLEV KONULU ÖDÜL TÖRENİ Saat -.15.00 TÜRKtYE NEREYE ÇEKİLMEK tSTENtYOR? Konuşmacılar: Ahmet Taner Kışlalı Türkan Saylan Yer : Galatasaray Lisesi Tevfık Fikret Salonu Saat : 15.00 9 Kasım 1994Çarşamba KURTULUŞ' DIZİSİNÎN OLUŞUM ÖYKÜSÜ Hazırlayan ve Sunan: Ziya Öztan (TRTnin katkılanyla) Yer : İTÜ Maçka Kampusü G Amfisi Saat : 15.00 GİRİŞ SERBESTTİR... Biz gelişirken... sizyükselin! "ManPR'a katılmaya çağırıyoruz. ManpRHalkla Ui^kıler Anonım Şırketı Buyukdere Caddesı 191, Levent. 80509 ktanbul Yeni kurulan "halkla iiişkiler" şirketimize aşağıda nitelikleri belirtilen elemanlar anyoruz. Asistanlar: • Genel Müdür'e bağlı olarak çabşıp zamanla uzmanlaşarak "raüşteri temsilciliği" görevini üstlenecek, • Türkçeyi ve tngili2ce\r i "mukemmer derecede bilen. konuşabilen, yazabilen, •Ekonomi, lşletme. Hukuk, Sosyoloji ve benzeri dallardan birinde ünıversiteyi bitirmiş, •Tercihan, "PR' master'ı yapmış ya da yurt dışında "PR" ögrenimi görmüş... Sekreter: • Mesleğine özel önem veren, iyi bir sekreter olmaktan onur duyan. • tç ve dış iletişimde kalite ve zamanlamaya özen gösteren, • Türkçesi çok iyi, tngilizcesi yeterli düzeyde, • Windows altında çalışan programlan bilen, • Ofis yönetirainde deneyimli, genç... tlgilenenlerin, fotoğraflanyla biriikte aynntıh özgeçmişlerinı, adresimize Üetmeleri rica olunur. Erkek adaylann askertığini yapmış olması gerekmektedir Başvurular gizli tutulacaktır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle