23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyetİmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı: Orhan Erinç 9 Genel Yayın K.oordınatörır Hikmet Çetinkaya 0 Yazıışlerı Müdürlen: fbrahim \ ıldız(Sorumlui. DinçTa>anç • Haber Merkezı Mudürü: Hakan Kara # Gorsel Yönetmen. Fikret Eser DısHaberlcr Ergun Balcı# Istıhbarat \alçınÇakır # Ekonomı. Bülent Kı/anlık • Radvo-T\ L>gar Eremektar # Kültiır Handan Şenköken # Spor Abdülkadir Yücelman • Yurt Haberler: Mehmet Saraç 9 Makaleler Sami Karaören • Çevırı Sevfettin Turhan A Düzeltme Abdullah Yazıcı Y a > ı n K u r u l u İ l h a n S e l ç u k ıBa^kan). Orhan Erinç. Oktav Kurtböke. Özgen Acar, llikmct Çetinkava. Şükran Soner. Ergun Balcı. Dinç Tajanç. fbrahim Vıldı/. Orhan Bursalı. MuMafa Balbav. Ankara Tcmsılcısı Mustafa Balba\ • Haber Mudürır Doğan Akın Ataturk BuKarı No 125. Kat.4. Bakanlıklar-Ankara Tel. 4195020(7 hat).Tcleks-42344^akv 4195027 #l?mırTemMİciM Serdar Kızık,H ZıvaBU 1352 S 2 3 Tel 4411220Tcleks-52359, Faks: 44191 P 0 Adana Tem-.ilcısı: Çetin Yiğenoğlu, inönü C'd. I19S. No. 1 Kat.l.Tel- 3522550. Teleks: 62155. Faks. 3522570 Mûessc>e Müdüoı. Erol Erkut#Koordınatör Ahmet Korulsan • Muhasebe. Biilenl Y ener 0 Idare Hüsetin Gürer # Işleöne. Önder Çelik • Bılgı-lslem Nail İnal • Bılgısayar SiNtem: Mürüvet Çiler • Reklam Reha Işıtman • Halkla Ihşkıler Nurten Berksoy • a t ı m l a t ı ı t e B a u ı n : Venı G u n H a b e r Aıansı. Basın ve >.a>ıncıhk A.Ş " L r U v a p c-ic "> 41 C a e a l o g l u 3 4 3 3 4 Is! PK 246 Istanbul Tel (0 2İ2) 512 05 05 ( İ O h a l ı Tdek-, 22246 Faks (0 212ı 513 *5 95 6K.ASIM 1994 Imsak' 5.06 Güneş: 6.33 Öğle: 11.52 !kındi:14.36 Akşam: 17.02 Yatsı: 18.23 Hilton'öaTürk gecesi • İstanbul Haber Servisi - Hilton Turkey Magazdne dergısi, 25. yayın yılıru kutlamak amaayla İstanbul Hilton Oteli'nin' Alün Kubbe Salonu'nda. "Bir Türk Akşamı" adıyla bir gecedüzenledi. Gecede, fasıldan oryantale. şalvardan fese. yayık "ayranından ateşte pişirileıî kahveye. kestaneden gözlemeye kadar birçok renk. aynı mozaik içinde sergilendi. Birkaçsaatliğine bıle olsa eski İstanbul'un yeniden canlandınlmaya çalışıldığ gecede dav etlilere, fesli ve şalvarlı garsonlar servis yaptı. Fasıl heyeti ise eski İstanbul şarkılannın yanı sıra klasik Türk musikisindenörneklerçaldı. (Fotoğraf: M U H A R R E M AYDIN) Kurtiz'den Şeyh Bedreddin Destanı • İstanbul Haber Servisi - Çalışmalannı uzun yıllar yurtdışında sürdüren tiyatro sanatçısı Tuncel Kurtiz. bugün saat 17.00'de. Beyoğlu"ndaki Leman Kültür Merkezi'nde, Nazım Hikmet'in ünlü "Şeyh Bedreddin Destanı" adlı eserini sergıleyecek. Kurtiz. "Şeyh Bedreddin Günümüz İçin Bir Ayin" başlıklı tiyatro gösterisini daha önce de, Sinemaseverler Derneği ile Yerehatan Sarnıa'nda da yapmıştı. Gazeteci Yağız'ın kitabı • Haber Merkezi - Gazeteci yazar ve şair Süleyman Yağız'ın. Yerti Günaydın gazetesınde yayımlanan "Alevi Aydınlan Alevi Dedeleri' dizisi kitap oldu. Süleyman Yağız'ın Utku Yayınlan'ndan çıkan kitabı 192 sayfadan oluşuyor. Birçok ünlü Alevi dede ve aydını bir araya getirdiğini beürten Yağız, "Kitapta. Aleviliği dinsel kökenleriyle algılayanlann da. bir yaşam tarzı olarak yorumlayanlann dagörüşleri var" dedi. Yağız, TÜYAP Kitap Fuan'nda 13 kasım pazar günü kitaplannı imzalayacak. Atatürk Amtı'na saidırı • BANDIRMA « (Cumhuriyet)- Bandırma'da Cumhuriyet Alanı'nda bulunan Atatürk Anıtı'na önceki gece kimlıği henüz belirsiz kışılerce çamur atılmak suretıyle saldında bulunuldu. Atatürk Anıtı'na bir gece önce de aynı rürden bir saldırı gerçekleştirilmişti. Gençlik kunultayı • İstanbul Haber Servisi -Zeytinburnu Belediyesi'nce düzenlenen "Gençlik: Kurultayı". 9-10 kasım günlennde. Ataköy'deki Holiday Inn Crowne Plaza Oteli'nde aerçekleştirilecek. DSP'li Zeytinburnu Belediye Başkanı Dr. Adil Emecan, çeşitli üniversitelerden öğrenciler ile meslek sahibi gençlerin katılacağı kurultayda tartışılacak konulann. komisyonlar 1 tarafından sonuç bildirisi haline getirildikten sonra Cumhurbaşkanı, Başbakan ve diğer ilgjlilere gönderileceğini açıkladı. Özürlüler için kampanya • İstanbul Haber Servisi -Bedensel Engellilerle Dayanışma DerneğTnce İstanbul pilot bölge seçilerek ülke genelinde bir tekerlekli sandalye kampanyası başlatıldı. Halkın desteğini bekleyen dernek yönetim kurulu başkanı Kemal Demirel. kampanyaya katkıda bulunmak isteyenlerin. Ziraat Bankası Sirkeci Şubesi'ndeki 646-4 nolu hesaba bağış yapabileceklerini sövledi. Siyanürlü altm sorunu, 'Kuvayı Milliye ruhuyla' çözülecek: Altmcılaı; 'geldüderiOKTAY EKİÎNCİ Cumhunyetimizin 71. yıldö- nümünü uzun yıllardan sonra ye- niden ve gerçekten "coşkuyla" kutladığımız şu günlerde. ulusla- rarası altın şirketlen de Anado- lu'yu ele geçirmenin hazırlıkla- nnı yapıyorlar. "Elegeçirmek" diyorum. çün- kü yurdunun güzelliklerini "ko- rumak" isteyen duyarlı Anado- lu insanı, 1989'Iardan bu yana ülkedeki altın madenlerine göz diken yabancı firmalara karşı - deyim yerindeyse- tam bir "Ku- vayı MUliyeruhu" ıçensınde kar- şı koyuyor. Ne var ki geçenlerde Çevre BakanuğTnın yaktığı yeşil ışık sonucunda bu tarihsel direniş ar- tık bir anlamda dev let eliyle "kı- nlmış" durumda. Eğer diğer ruhsat makamlan da altın şırketlerince aynı şekil- de "ikna edilirlerse". başta Iz- mir'in Bergama yöresindeki Ovacık köylüleri olmak üzere. yıne özellikle Kuzey Ege'nin di- ğer yerleşmelerinde sürdürülen "çevre ve onur savaşımı" ilerle- yen yıllarda sadece gururla söz edilecek birer "anı" olarak kala- cak. Yabancı şirketler ise halkın bu. yıllar süren direnışinı "nasıl da aştıklannı" kendi özel tarihleri- ne yazarak Türkiye'vi de diğer yatınm yaptıklan ülkelerle "ay- nı potaya" koymanın belki de en "verimli sonuç.lannı"alacaklar. En şiddetli zehir L'Iuslararası şirketlerin Türki- ye'de altın madenı ışletmek ıste- melerine karşı ilk büyük tepkivi gösteren "Bergama halkının" te- mel gerekçesi, bılindiği gibi "si- yanüriin" yaratacağı ölümcül tehlikelerden kaynaklanıyor. Havada "on bindeiki" oranın- da bulunduğu zaman bile "hızla ölüme vol açan" bu en şiddetli zehır. Ege'nin bereketli toprakla- nndaki altına sahip olmak iste- yen firmaların maden işletme projelerinde "altın çıkarmak için" kullanılacak temel girdi olarak yeralıvor. Gerçi bu firmalardan. örneğin A\ustralya-Almanya kökenli Eurogoldl A\ rupaaltın) Maden- cilik AS, Türkive'deki çevre du- yarlılığı karşısında siyanürlü su- yu antmak için "kimyasal antma tesisi" bıle kurmayı da taahhüt edıyor; ama yıne de kullanılacak siyanürün "ürkütücü düzevde" olması. bütün bu sözlerin veter- li güvence sayılmamasına >ol açıvor. Bergama Belediye Baş- kanı Sefa Taşkın, bu düzeyın ra- • 1989'dan bu yana Ege'deki köylülerin Ye duyarlı çevrelerin direnişini kıramayan yabancı altın şirketleri, Çevre Bakanlığf nı 'ikna ettikten' sonra Anadolu'yu parsellemeye başladılar. Bergama ve Edremit yörelerinin ardından Artvin, Gümüşhane ve Eskişehir'de de siyanürlü altın için girişimler sürüyor... kamlarla açıklamasını kendi ya- yınlannda şöyle özetli\or: "Bergama altın madeninde al- tın özellikle kuvarz kavalar için- de toz halinde bulunuvor. Ma- dende 1 ton cevher (kaya) 1.5 kg. siyanürle kanştınlacak. 2.5 mil- yon ton cevher işleneceğine göre 8 >ılda 3.750 ton siyanür kullanı- lacak. Bunun 2000 tona yakını onlarca yıl toprakta kalacak. Bu kadar zehir, yeraltı sulanna ka- nşırsa?.." Sefa Taşkın'ın sorusunun. da- ha doğrusu "kaygısının" yanıtı da yine siyanürün "etkisiyle" il- gili ölçümlerde yer alıyor. Bele- diyenin aynı broşüründekı bılgı- lere göre. 300 mg. siyanür tuzu- nun ağızdan alınması. 100 mg. siyanür gazının solunması. hiç tartışmasız ölüm demek. ABD'dekı kımi idam mahkumla- rının siyanürle öldürüldüğü de "anımsatılan" bilgüer arasında. Ulusal çıkariara a> kırı Anadolu'dakı altına başlayan bu "uluslararası hücumun"> ıne ülkeve du\arlı kesımler tarafın- dan tepkiyle karşılanmasının tek nedeni ise salt siyanürle bağlan- 111 • "çevTeselkavgılar''değil. 1989'dan bu yana süren tartış- malarda ve özellikle Çe\re Ba- kanlığfnca verilen son "ödün- ler" üzeri nde, yoğun laşan değer- lendıımelerde, Türkiye'nin doğ- rudan doğruya "ulusal çıkarlan- nın" zedelendiği \ e altın maden- ciliğinde -deyim yerındeyse- "sömürge ülkeler" statüsüne so- kulmak istendiği yönünde ciddi ve yaygın kaygılar da var. Örneğin "altın aramalannda MTA'nın ni\ede\redışında bıra- kıldığı" sorusuna hala yanıt ala- mayan Maden Mühendisleri Odası. sondaj \enlennin "gizli tutulmasına" da bir anlam v ere- miyorveözellikle "mevzuattaki boşluklardan" doğan önemli bir tehlikeye şöyle işaretedıyor: "İş- letme bitip ocak kapandıktan sonra. toprak ve suda sürvkli kontrolü kinıin vapacağı belli de- ğil. (...) Türkhe'ye 1992 rakam- lanvla ithal edilen 1554 ton siya- nürün zehirli atığı büy ük olasıîık- la Marmara Denizi'ne atılmış- tır.~"Benzer şekilde GÜMÇED Çevre Derneği Edremit Şubesi Başkanı ve Altınoluk Belediye- si Meclis tmar Komisyonu Baş- kanı mimar Mehmet AkifÖznal da "N'eden yabancı şirketler" so- rusunu sürekli gündemde tutu- yor ve değerlendirmesini şöyle yapıyor: "Bergama yöresinde Eurogold, Edremit ve Havran'da ise Tüprag firmaları devredeler. Ancak salt bunlar degil. Art- vin'de Cominco dive bir fırma, Eskişehir. Gümüşhane ve Balıke- sir'de bunlann kardeş fırmalan, siyanürle altın çıkarmak üzere Anadolu'vu parsellemek üzere- ler. Oysa bu vatanın madenlerini eğer çıkartacaksak biz bunu yap- malıyız. Altın şirketi Bergama'da 8 yıl çalışacak. Sonra çekip gide- cek. Geriye bırakacağı 160 dö- nümlük açık alanda depolanmış siyanürlü atığın zehir etkisi ise 50 yıl sürecek ve biz buna karşı ça- resiz kalacağız..." Sömürgecilik gelenegi MTA yetkilileri ve diğer ilgi- liler. Ege'deki ve Anadolu'daki diğer bölgelerde bulunan altın madenleri için neden kendi "ulu- sal gücümüzü" kullanmadığımı- zı düşünedursunlar. Eurogold ve Tüprag firmalannın ilişki içeri- sinde olduklan yabancı şirketler arasında "dünya dostlannca ka- ra listeye aünan"ünlü atık nakli- >atçısı Preussag'ın da adı geçi- yor. Preussag. Avrupa ülkelerinin zehir içeren kimyasal atıklan ile nükleer çöplerini "geri kalmış ül- keleresokmakla" tanınıyor ve bu yöndeki kötü siciline Avrupa'da bile nefretle bakılıyor. Bütün bu gelişmelere ve en önemlisi de Edremit-Bergama bölgesinde kararlı bir direnişe dönüşen "halkın etkin muhale- fetine" rağmen, yabancı altın şir- ketlerine Anadolu'nun kapıları- nı açmaya "nzagösteren"Çevre Bakanı RızaAkçalıiseşusonso- runun yanıtını hala verebılmiş değıl: ' "Acaba birkaç ay önce ilgili ba- kanlıklara gönderilen ve siyanür- lü altına halkın destek verdiği- ni(!) belirten 305 sahte imzalı düzmece dilekçevi kimler. neden ve hangi amaçla düzenlediler?.." Öyle görünüyor ki Euro- gold'un Ovacık Köyü şantiye- sinde çalışan bir bekçinin "tanı- dığı rüm köylülerin adını yazıp imzalayarak" gerçekleştirdiği bu karşı kampanya belgesi. sıradan bir sahtekarlığın ötesinde tarihe "bir başka anlamla"daha geçe- cek. O da tıpkı Kurtuluş Savaşı yıl- larında olduğu gibi. bugün de Anadolu'nun zenginliklerine göz koyan uluslararası devlenn. öncelikle "içeriden bağlantılar- la" ve gerekirse her türlü "gayri- meşnı" yolu deneyerek amaçlâ- nna ulaşmayı halaeskimeyen bir "sömürgeci gelenek" olarak sür- dürüyor olmalan... Bergama daki son gelişmeler. cumhuriyetin 71. yılında. işte böylesine "gerilimü" bir süreç izliyor. Yine geçenlerde "Siyanürlü Altına Hayır" demek için bir kez daha toplanan Ovacık köylüleri- nin geriye kalan son umutlan ise Bergama Belediye Başkanı Sefa Taşkın"ın şu sözüne artık tüm Türkiye'nin kulak vermesi ve so- nuna dek destek lemesı: "75 kumluşun temsilcisı 'ta- rak aldığımız karar kesindir. Ber- gama bunlan istemiyor. Mustafa Kemal'in dediği gibi, nasıl gel- dilerse ö> le de gideceklerdir..." Evlat edinen aileler ve çocuk her zaman beklediğini bulamıyor Mutluluk arayışında düş kınklığı • Evlat edinmek her zaman mutluluk getirmiyor. Yalnızca sevgi ve şefkatin evlat edinilen çocuğa veteceğini sananlar, çoğu kez düş kınklığına uğrayarak çocuğu aldıkları bakımevine gen vermek durumunda kalıyor. Bu da çocuklarda tedavisi mümkün oimayan psikolojik bozukluklara yol açabiliyor. Çeviri Servisi - Evlat edin- mek. genellikle mutlu sonla bi- ten bir olgu olarak algılanır. Ge- leneksel olarak çocuğu oimayan çiftler, annelerinin bakamadığı yeni doğmuş bebekleri ev lat edi- nir. Çoğunlukla bu bebeklerin an- nesi. evlilik dışı çocuk sahibi olup, toplum dışına itilmemek için çocuğunu evlatlık veren "düşmüş kadınlar"dır Çocuğu öz evlatlan gibi bağnna basan ai- lelerde her şey yolunda gider: ço- cuk aileye, aile çocuğa kaynaşır, mutsuz başlayan bir olay mutlu sonla noktalanır. Bu düzen böyie sürüp gider- keri doğum kontrol gereçleri pi- yasaya çıktı. Aynca evlilik dışı çocuklar pek çok ülkede meşru sayılmaya başladı. Dolayısıyla sağlıklı ve beyaz bir çocuk ev lat edinmek isteyenler büyük bir kıt- lıkla karşılaştılar. Bir ara melez çocuk alma modası çıktı. Ancak kültürlerinden ve ırklanndan ko- partılan bu çocuklar. sonradan uyumsuzluk gösterince bu uygu- lamaya son verildi. Çocuksuz aileler kısırlık teda- v ilerinden umduklan sonucu el- de edemeyince. evlat edinmek için yeni yollararamaya başladı- lar Sonuçtayeni doğmuş bebek- lerden vazgeçerek ileri yaşlarda- Ancak ev lat edinen aılelere da- nışmanlık yapan psikologlar. iş- lerin bu denli pürüzsüz yürüme- dığini belirterek yetkilileri uya- rıyorlar ve her çocuğun aileye uyum sağlayamadığını işaret ediyorlar. Aile yanına yerleştirilen ço- cuklardan yalnızca yüzde 30'unun uyum sağladığı göz önüne alınırsa. geriye kalan yüz- de 70 çocuğa ne oluyor? Büyük ümitlerle bu çocuklan evlat edi- nen aileler ne yapıyor? Ev lat edinmek için yeni doğ- muş bebek bulamayan çiftler. ço- cuksuz kalmaktansa 4-5 yaşın- daki çocuklan gözlerine kestin- vor. Bol sevgi ve şefkat vererek bu çocuklan öz çocuklan gibi büyütürlerse hiçbir sorunla kar- şılaşmayacaklannı sanıyorlar. ki çocuklann peşine düştüler. Önce ABD'de uygulamaya ko- nan bu çözüm. ilk başlarda hem çocuk açısından hem aile açısın- dan en uvgun ^ıkı^. volu olarak görüldü. Çeşitli vardım kurumla- rında bannan çocuklar evlat edinmek isteyenlere bir anlamda pazarlandı. Aile vanına yerleşti- rilen çocuklann yüzde 30'unun daha mutlu ve uyumlu bir yaşam sürdüğü görüldü. Bunlar bir daha kurumlarage- ri dönmedi. Aile vanındayetişen çocuklar. aile sıcaklığının tadını aldıklan için ileride başanlı aile- ler kuracaklan veailekurumuna saygı gösterecekleri düşünüldü. Bu varsayımdan yola çıkarak tüm yardım kurumlannda son derece iyimser bir hava esmeye başladı. Bu kurumlar kapatıîacak \e çocuklann tümü aile yanına yer- leştirilecekti. Böylece her aile- nin bir çocuğu. her çocuğun da bir ailesi olacaktı Çocuklann uyum sorunu Ancak bu çocuklann bakı- mev lerine sorunlu ailelerden gel- diklerini unutuluyor. Genellikle cinsel taciz. şiddet ve sevgisizli- ğe maruz kalan bu çocuklar. ya- şadıklan olumsuz olaylan. yeni ailelere taşıyor. Daha önce sorunlu çocuklara ilişkin herhangi birdeneyımi oi- mayan yeni aileler, büyük bir iyi niyetle sevgi ve şefkatin tüm so- runlann üstesinden geleceğine inanıyorlar. Sonuçta baş edemeyecekleri kadar büyük sorunlann altında kalan aileler. çocuklan bakımev- lerine geri vermek zorunda kalı- yor. Öz ailesinden küçük yaşta ko- panlan çocuklann. ikınci kezay - nı darbeye maruz kalması teda- visi mümkün oimayan psikolojik bozukluklara yol açabiliyor. Sosyal danışmanlar. bu olası- lığa meydan vermemek için so- runlu ailelerde büyüven çocukla- n öz ailelerinden koparmak ye- rine. aileye sosyal ve psikolojik destek sağlamanın en doğru çözüm olduğunu ileri sürüyor. Konutta sorun büyüyecek Knidos'ta tarih yağması ÜMİTOTAN M.4RVLARİS-Türkkent'm düzenledığı 9. Kent Kooperatıfçıliğı Teknık Kongre- si'nde, 5 Nısan Kararlan'nın konut sektö- ründe yol açtığı olumsuzlugun. asıl 1995 yılında kendisıni göstereceği belirtildı. Türkkent'ınMarmarıs Altınvunus'tadü- zenlediği 9. Kent Kooperatifçilıği Teknık Kongresı'nın ikınci oturumu dün yapıldı. Önceki akşam. "Yeni sosyalizm anlayışı" konulu söyleşıye katılan Prof.Dr. Sadun Aren. bir toplumun mekanık biçimde de- gıştır.lemeyecegını. •Türkkent'in Mar- maris'te düzenlediği üzüm suyunun şarap ol- ması gibi bir süreç gerek- Doç.Dr. Ayda Eraydın. ekonomık knzle ko- nut sektörü arasındaki karşılıklı etkileşım konusunda görüşierını anlattı. Konut sek- törünün v alnızca ekonomıden etkılenen de- ğıl, ekonomıye katkı da sağlavan bir sektör olduğunu vurgulavan Doç.Dr. Eravdın. "Konut yatınmı ekonominin diğer alanla- nnı da harekete geçirivor. 8.5 triKonluk ko- nut varınmı. 21 trihonluk bir \adnm alanı yaratıyor. Istihdamın yüzde 15-20'sini sağ- byor" dedi. Doç.Dr. Eraydın. konut sektö- ründe 5 Nısan Kararlan'nın kola> atlatıldı- ğı gibi bir v anlış yaklaşım olduğunu. olum- suzlukların önümüzdeki yıl daha belırgın >aşana- cağını. kredı koşullarının tigıni söyledı. Yalnızca teknİk kongrede, 5 Nİsan düzeltilmemesi duru- °^ ' mnnna 7nr ıık* : Kararlan'nın konut sek- töründe yol açtığı olum- üretim araçlarının kamu- laştınlmasıyla sosyalizm olamavacagını belirten Aren. şövie konuştu: . w ın/-,^, "Sosyatoni istiyorsak. suziugun 1995 te ortaya ideali sürdürmek istiyor- Çlkacağl belirtildi sak, bunun yolu demok- ratikleşmedir. Kanlımcı demokrasidir. Bu kavrama asıl içeriği veren. haksızlıklarla mücadele etme özgüıiüğüdür. Haksızlıkla- nn kendinde sonıürü vardır. Emir komuta zinciri içinde demokrasi olmaz. Öncelikle demokrasi zeminini hazuiama mücadelesi verilmelidir. Eski kavramlarla yeni şevler üretemezsiniz. Yeni sosyalizmi anlatmanın güçlüğü buradadır. Sahiden anlanıak da an- latmak da zordur" dedi. Türkkent Genel Müdürü Refet Erim'ın başkanlığında vapılan dünkü oturumda da munda zorlukların daha da büvüyebileceğinı söy- ledı. Nlımarlar Ödası is- tanbul Büyükkent Şube Başkanı Yüksek Mımar Oktay Ekinci. yükselen değerlerin bazı değerlerı ortadan kaldırdığını. kamu yaran anlav ışı- nın zedelendığını. kamu yaran dıverek top- lum yararının bir kenara itıldiğinı bıldirdi. 'ı'üksek Mımar Yücel Gürsel de arazı rantının ekonomıv ı deforme ettiğinı söv le- dı. Etkınlığın dün akşamkı bölümünde de Toplumsal Tarih Dergisı Edıtörü Doç.Dr. Mete Tuncay, "Tarih öğreniminin sorunla- n" konulu bir söyleşıye katıldı. Türkkent'in düzenlediği, 29 birlıkten yetkıhler \e beledıvebaşkanlannınkatıldığıkongredün sona erdi ASUMAN ABACIOĞLL İZMİR- Knidos antik kentinin bulun- duğu Datça'nın Burgaz bölgesinde "tarih yağmasryaşanıyor. Çevredeki konut in- şaatlannda antik kentin kesme taş blok- lannın kullanılması "Knidos'u vahşice yok ederken"SİT alanı. izinsız yapılaş- malar ve kaçak kazılarla tahrip ediliyor. Doğu Akdeniz çevresinde en iyi koruna- bilmiş Helenistik şarap fabrikası üzerine pıssu antma tesisi yapılarak kalıntılar yok ediliyor. Az sayıdaki ör- nekleri arasında "olağa- nüstii" olarak nitelendi- nlen Burgaz'daki antik lıman kalıntılan üzerine de yeni Datça yat limanı ve tesislerinin yapımı planlanıyor. Burgaz arkeolojik SİT alanı. modern Datça kent merkezinin 2 kilometre kuzeydoğusunda. Dalacak Burnu ve ya- kın çevresinde deniz kıyısı boyunca 45 hektarı aşkın bir alanı İcaplıyor. lkincil konutlar ve turizm amaçlı yapılaşmalar ile 1980'li yılların ikinci yansında kıs- men tahrip edilen SİT alanında şimdi. "antik kesme taş bloklannın SİT alanın- dan toplanarak" çevredeki konut inşaat- lannda kullanılıyor. SİT alanı, ızinsiz yapılaşmalar ve ka- çak kazılarla tahrip edilirken aynı zaman- •Akdeniz'in önemli arkeolojik merkez- lerinden biri olan ve Datça'nm Burgaz böl- gesinde yer alan Knidos antik kenti, vahşice yok ediliyor. da çevredeki inşaatlann moloz atma yeri olarak da kullanılıyor. Böylece. yüzeyde- ki arkeolojik verilergizlenmek isteniyor. 1933 yılında Burgaz'da başlatılan arke- olojik kazılarsonunda gerçekleştirilenaç- malann hemen bitişiğinden geçirilen alt- yapı kanallan ise klasik çağ yapı katlan- nı çoktan tahnp etmiş durumda. Bunun en acı örneği olarak Doğu Ak- deniz çevresinde bilinenen iyi korunabil- miş Helenistik şarap fabrikası üzerine pis su antma tesislerinin yapılması sırasında kalıntılann bir bölümü- nün yok edilmesi göste- riliyor. Datça Belediyesi'nin StT alanındaki yasadışı uygulamalan ile Izmir 2 Nolu Kültür ve Tabiat Varlıklan Koruma Kuru- lu ve Marmaris Müze- si'nin. yapılan ihbarlara rağmen duyarsız kalma- lanndan alınacak cesaretle, yeni kentsel gelışmelerin ve altyapı çalışmalannın Burgaz SİT alanını giderek yok edişınin kaçınılmaz olacağı belirtiliyor. Bu arada, Özel Çevre Koruma Kurumu tarafından hazırlanan Datça Uygulama İmar Planı. Burgaz SİT alanının büyük bölümünün üçüncü derece SİT alanı ol- masına dayanarak yeni kentsel alanlan. özellikle ikincil konut yapımının geliş- tirilmesini öngörüyor. Orman işgali yasallaşıyor • DYP'li Melih Pabuççuoğlu'nun, TBMM Anayasa Komisyonu'nda benimsenen yasa önerisinin genel kurulda da aynen kabul edilmesi durumunda, sahil bandında ve İstanbul'da orman alanları işgal edilerek yapılmış yapılara yasallık kazandınlacak. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- D\P Balıkesir Milletveki- lı Melih Pabuççuoğlu ile Grup Başkanvekili ve Sakarya Millet- vekilı Nevzat Ercan'ın. orman arazilennin işgaline yasallık ka- zandırmayı ve orman özellığini kaybetmış alanlann üzerinde kaçak yapı yapanlara satılmasını öngören yasa önerisi TBMM Anayasa Komisyonu'nda kabul edildi. ANAP'lı Vehbi Dinçer- ler. bu düzenlemenın orman arazilennin ısgalını ve "eşkıyalıgı" özendireceğıni söyledı. Önerınin komisyondan geçtiği biçimiyle yasalaşması duru- munda özellikle Istanbul'da ışgal nedeniyle oıman özelliğini kaybetmış alanlar, gelın orman köylüsünün kalkındınlmasında kullanılmak üzere üzerinde kaçak yapı- sı bulunanlara satıla- cak. Bu düzenleme- den, sahil bandında orman içine yapılmış kaçak v illa sahipleri de yararlanacak. ANAP döneminde Oturma süresini aşan turistlereçıkanlan. ancak Ana- yasa Mahkemesi "nce ıptal edilen 2924 sa- yılı orman kö> lüleri- nin kalkınmalarının desteklenmesine iliş- kin yasanın. orman alanlarının satışını öngören hükümleri. DYP'li Pabuççuoğ- lu'nun yasa önerisi olarak küçük değişik- liklerle yeniden ka- bul edildi. Anayasa Komisyonu'nun ka- bul ettiği öneri. bi- limsel açıdan orman olma özelliğini kay- betmiş olan orman köylennın etrafında- ki arazilerin, o köy nüfüsunakayıtlı yurt- taşlara satılmasını öngörüyor. Aynca. 1981 yılı sonuna ka- dar orman özelliğini kaybeden büyük şe- hirlerin çevresindeki arazilerin. öncelikle üzerinde kaçak yapı- sı bulunanlara veril- mek üzere "rayiç" bedelle satılmasını hükme bağlıyor. Öneriye göre üze- rinde yapısıbulunan- lann bir yıl içinde al- maması durumunda da bu alanlar. "hak sahibi" tanımlaması- na uyan üçüncü kişi- leresatılabilecek. Sa- tışlardan elde edile- cek kaynak ise orman köylülerinin kalkın- dınlmasında kullanı- lacak. Öneriye göre orman özelliğini yi- tirmiş alanlardan ön- ce kadastro geçirilecek. hak sahipleri belirlenecek. ardından da beş yıl vadeyle satılacak. Anayasa Komisyonu'ndaki tartışmalar sırasında DYP'li üye- ler. "fiili dunıma yasallık kazandırmayı" amaçladıklannı belir- tirken özel radyo-TV'ler için anayasayı değiştirmelerini buna ör- nek gösterdiler. Adalet Bakanlığı temsilcilerinin, önerinin ana- yasaya aykırı olduğunu belirtmelenne karşın. DYP'li Firem Ceyhun. "Bu araziler orman mı değil mi? Birileri gelmiş ü^ Tne 10 katlı bina yapmış. Kimin gücü yeter bu binalan yıkmaya? Anayasa Mahkemesi'nin kararına uyarsanız bütün Ântalya'yı yıkmanız gerekir" diye konuştu. ANAP'lı Vehbi Dinçerler ise "Bu düzenleme ileeşkıvalık. orman arazilennin işgali teşvik,dev- letin ac/i tescil edilivor. Bu eşkıyalıgı yapanlar arasında milletve- killiği yapanlar, belediye başkanhğı yapanlar var" dedi. para cezası • Türkiye'deki oturma izni sürelerini aşan 8 bin 240 yabancı turiste. 10 ayda 13 milyarlira ceza uygulandı. Para cezasında ilk sırayı Rumenler, ikinci sırayı Bulgarlar alıyor. EDİRNE (AA) - Türkiye'deki ikamet sürelerini aşan 8 bin 240 yabancı turiste. bu yılın ilk 10 ayında 13 milyar lira para cezası uygulandı. AA muhabirinin edindiği bilgiye göre Kapıkule'den yoırtdışına çıkmak üzere bu yılın ilk 10 ayında baş\"uran yabancı turistlerin pasaport kontrollerinde. toplam 8 bin 240 kişinin Türkiye'de kalma sürelerini aştıklan belirlendi. Bu turistlere yaklaşık 13 milyar lira para cezası uygulandı. Para cezası kesilen yabancı turistler arasında ilk sırayı Rumenler, ikinci sırayı da Bulgar uyruklu soydaşlar alıyor. Vize uygulanan ülkelerin turistlerinden Türkiye'de kalma sürelerini aşanlara 'kasıt', vize uygulanmayanlara ise 'kusur' cezası kesiidiğini belirten yetkililer, para cezasının ise aşıian süreye göre 1 milyon 719 bin lira ile 9 milyon 070 bin lira arasında değiştiğini söylediler. Yetkililer, cezalı dunıma düşen yabana turistlerin. ancak kesilen para cezasını Edirne Defterdarlığı'nın Kapıkule'deki veznesine ödemelerinden sonra Türkiye'den çıkmalanna izin verildiğini kaydettiler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle