Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 8 EKİM 1994 CUMARTESİ
DIZIYAZI
Nobel Fizik Ödülü sahibi Schwartz bilimsel araştırmalann önemini Cumhurİyet 'e yazdı
Büim siyasete kurban edilmesinBeş ay kadar önce. Amerika Birleşık Devletle-
ri Senatosu'na bağlı bir alt komisyon, "meraka
dayalı araşürma" denilen çalışmalara çok fazla
ödenekayırdığı savı ile Ulusal Bilim Vakfi'nı (Na-
tional Science Foundation - NSF) ağır bir biçim-
de eleştirdi. Komisyonun suçlamasında, çok ya-
kın gelecekte uygulama alanı bulacak araştırma-
lara ödenek aynlmasından sapıldığı ve NSF'nin,
temel araştırmalara ödenek sağlama biçimindeki
tanhsel hedefinden aynldığı öne sürülüyordu. Bu
tür saldınlar son zamanlarda ne yazık ki artış eği-
limi göstermiştir. Bunun en son ve zararlı örneği,
süpenletken süperçarpıştıncı (SSC) (*) tasanmın-
dan vazgeçilmesidir. Bu makalenin yazılmasının
amacı, meraka dayalı araştırmanın büyük önemi
üzerinde konuşmak ve uzun vadede yaşamımızı
iktisadi ve kültürel açıdan zenginleştirdiğini gös-
termektir.
Ister fizik, bıyoloji. kimya ya da bılimin herhan-
gi başka bir dalında olsun, araştırma çalışmalan
için iki önemli dürtünün etken oldugunu anlamak
önem taşımaktadır. Bilimciler, bilinen yasalan
çevremizdeki sorunlann çözümlerine uygulama
isteği ile araştırma yapabilir. Buna, uygulamalı
araştırma denmektedir. Öte yanda, bilimciler bu
temel yasalan ve gözlemlediğimiz olaylan ne bi-
çimde açıkladıklannı anlamaya çalışabilirler. Bu-
na da temel araştırma denmektedir. Temel ile uy-
gulamalı araştırma arasındaki ayıncı çizgi, hiçbir
zaman kesin olarak tanımlanmamıştır. Bununla
birlikte aradaki farkı birkaç örnek ile açıklayabi-
liriz.
P o r t r e
Bilinmeyenin peşinde
Dr. Mehin Schwartz, bilimsel
çalışmalanna 1950'li yıllann
sonlannda Columbia
Üniversitesi'nde \e Brookhaven
Ulusal Laboratuvan'nda
başladı.
llk deneyleri, ganp
parçacıklann özellikleri ile
ilgilidir. Bu deneyler sırasında
parçacıklann saptanabilmesi
için bir köpiik odası
kullanılmıştır.
Dr. Schvvartz, 1959 yılında,
nötrino ışınlannın
oluşturulmasının \e bu yolla
yüksek enerji altında zayıf
etkileşimlerin araştınlmasının
olanaklı oldugunu keşfetmıştir.
Leon Lederman ve Jack
Steinberger ile işbirliği yapılarak bu
nötrinoların yeni tamamlanan Alternate
Gradient Synchrotron"da saptanması için l%l
yılında Brookhaven'de bir deney hazırlandı.
Deney başanlı oldu \e muonlarla ılgıli
nötrinolann. elektronlarla ilgilı olanlardan
özünde farklı oldugunu ortaya
çıkardı. Bu keşif, Dr.
Schvvartz'ın 1988 yılında Nobel
Fizik Ödülü'nü almasına yol
açtı. Dr. Schvvartz, 1966 yılında
Stanford Üniversitesi'nde
göreve başladı \e burada
Stanford Lineer
Hızlandıncısı'nda birkaç yıl
nötr kaonlann bozulmasını
inceledi. Bu çalışmalar. zayıf
etkileşımler altında CP ıhlalinin
daha iyi anlaşılabılmesine
olanak sağlamıştır.
Dr. Schvvartz, 1979 yılında
kendi kurduğu bir şirket olan
Dıgital Pathvvays INC. ile
ilgilenebilmek için Stanford
Üniversitesi'nden aynldı.
Ancak on iki yıl sonra akademik yaşama dönen
Dr. Schwartz, şu an Brookhaven'de Yüksek
Enerji ve Nükleer Fizik Bölümü"nün ortak
müdürlüğü görevini ve Columbia
Üniversitesi'nde fizik profesörlüğünü birlikte
sürdürmektedir.
yelersırasındaki yapısını çözmeye çalışan kozmo-
loglardır. Bu tür bilgilerin doğrudan üretim süre-
cine uygulanmasının pek olası olmadığını söyle-
meye gerek yok. Bununla birlikte anlamaya yö-
nelik arayış bakımından sunduğu önem, en azın-
dan yeni bir televizyon aracı geliştirmek kadar
önemlidir.
Çevremiz hakkındaki bilgilerimiz derinleştik-
çe, artan bilginin maliyetinin de oldukça arttığı-
nı görüyoruz. Günümüzde temel parçacıklar fizi-
ğinde, maddenin yapısının 6 ayn tip kuramsal zer-
re ve yine 6 ayn tip leptondan oluştuğunu ıleri sü-
ren teorik bir temel kurmuş bulunuyoruz. Bu en
temel parçacıklann davranış bıçimlenni tanımla-
yan kurallan birleştiren teoriyi "standart model"
olarak adlandınyoruz. Son on sekiz yılda, olduk-
ça iyi işleyen 'standart model'in kuramlanna ak-
si herhangi bir şey bulunamamıştır. Yine de, ken-
di içinde temel birtakım sorunlara sahip oldugu-
nu ve dahası kütlenin kaynağını açıklamadığını bi-
liyonız. Bu konulan daha iyi aydınlatmak ve var
olan bılgımızi aşabılmek için devsel 'hızlandın-
cüara' gereksinmemız var. Bu hızlandıncılann
malıyeti çok yüksektir ve önemli ölçüde devlet
desteğini gerektirmektedir.
M,. eraka dayalı araştırma,
uzun vadede yaşamımızı
ekonomik ve kültürel açıdan
zenginleştirir. însanoğlu en
yüksek hedeflere ancak
yöresindeki dünya hakkındaki
bilgilerini arttırarak ulaşacaktır.
En parlak bilimcilerimizi küçük
siyasal çıkarlara kurban
etmeyelim.
Nevvton, ünlü denklemlerini geliştirip gezegen-
lerin hareketini ortaya çıkarmak için kullandığın-
da, toplumunun uygulamadakı bir gereksinimini
karşılamayı amaçlamıyordu. Bunun nedeni daha
çok doğanın temel yasalannı anlamaya karşı duy-
duğu sonsuz meraktı. Aradan geçen zaman için-
de, Nevvton yasalan için sayısız uygulama alanı
bulunduğundan söz etmeye gerek yok. Bununla
birlikte hiçbir uygulama alanı bulunamamış olma-
sı durumunda bile Nevvton'un bundan üzüntü
duymadığından kesinlikle eminim.
Buna benzer bir biçimde Einstein da, özel gö-
relilik teorisini, Maxwell'in elektrodinamik hak-
kındaki denklemlerinin temel özellıklerini açık-
layabilmek için geliştirmişti. Bu denklemlere gö-
re ışık hızının seçimli bir ilgi çerçevesi yoktu ve
kişinin hızlanması ya da yavaşlaması durumunda
değışmıyordu. Einstein, özel teonsıni geliştırerek
bu özelliğin gizini çözdü ve bizlere çewemize yö-
nelik tümüyle yeni bir bakış açısı sundu. Einste-
in, çalışmasının hiçbir aşamasında uygulama kay-
gısından esinlenmemiştir. Onun çalışmalan. "me-
raka dayalı araştırmanıır en yüksek nitelikteki
birörneğını oluşturmaktadır.
IMepaka ıtayak araştrma
ve genetiğin başarıa
Biyokimya alanında " meraka dayalı araştır-
ma" ile ilgili en önemli örnek, gen yapısının keş-
fedilmesidir. Crickve VVatsonadlı araştırmacılar,
genetik bilgilerin çift sarmal biçimindeki DNA'da
bulunduğunu kanıtlamışlardır. Kuşkusuz her iki
araştırmacının da çalışmalannın sayısız uygula-
ma alanlan bulacağını kesinlikle bilmelerine kar-
şın, esin kaynaklan sadece yörelerindeki dünya-
yı anlama istegi olmuştur. Günümüzde hemen her
farmakoloji kuruluşunun, genetik teknolojisinin
çeşitli uygulamaları üzerinde çalışan bilimsel
araştırmacılan vardır.
Townes ve Schavvmovv, laseri birtakım genel
quantum mekaniği ilkelerini açıklamak için icat
etmışlerdır. Gerçekten quantum mekaniği tümüy-
Dr. Melvin Schvvartz
Schwartz şövle dhor: Einstein. özel görelilik teorisini, Mav^elTin elektrodinamik hakkındaki denk-
lemlerinin temel özelliklerini açıklavabilmek için geliştirmişti ve bizlere çe\ remi/e >önelik tümüy-
le yeni bir bakış açısı sundu. Einstein, çalışmasının hiçbir aşamasında uygulama kav gısından esin-
lenmemiştir. Onun çalışmalan, "meraka dayalı araştırmanın'"en yüksek nitelikteki bir örneğidir.
le hidrojen atomu yapısı ve tayf kuşaklannın me-
rakedilerek araştınlmasının sonucudur. Quantum
mekaniğini bilmeden, rransistörlerin ve buna bağ-
lı olarak katı durum elekroniğinin icat edilmesi-
nin olanağı olmayacaktı.
Yukanda verilen örneklere dikkat edildiğinde.
meraka dayalı araştırmalann yaşamımızı kolay-
laştıran büyük gelişmelere olanak verdiği görüle-
bilir. Fakat bu, gereksinım duyduğu desteğin sağ-
lanmasmı gerektıren en önemli neden değildır.
Varlığının ılk günlerinden beri insanoğlu, daha
düşük yaşam biçimlennden. çevresinı anlamaya
çalışma özelliğinden dolayı aynlmıştır. llk bilim-
ciler. gök cisimlerinin hareketlerini tanımlamaya
çalışan astronomlardı. Gerçekten de günümüzde
en temel araştırmalan yapan bilimciler. evrenin
karanlık yapısının doğasını anlamaya çalışan ast-
ronomlar ve evrenin kendısıni ve ilk mikrosani-
ewton, ünlü denklemlerini
geliştirip gezegenlerin
hareketini ortaya çıkarmak için
kullandığında, toplumunun
uygulamadaki bir gereksinimini
karşılamayı amaçlamıyordu.
Bunun nedeni daha çok doğanın
temel yasalannı anlamaya karşı
duyduğu sonsuz meraktı.
Aradan geçen zaman içinde,
Newton yasalan için sayısız
uygulama alanı bulunduğundan
söz etmeye gerek yok.
Ne yazık ki son birkaç aylık zamanda, Ameri-
ka Birleşik Devletleri hükümetinin temel araştır-
maların gereksinimlerini anlamakta ne kadar ye-
tersiz kaldığı ortaya çıkmıştır. Öyle ki, bu araştır-
malann insanoğlunun geleceği için sunduğu
önem bile kavranamamıştır. Üstün iletken süper-
çarpıştıncının (SSC) planlanması ve yapımı üze-
nnde on yıldan fazla bir süredır çalışılmaktadır.
Bu tesis yardımıyla maddenin temel yapısına ye-
ni bir bakış olanağı elde edebilecek ve en temel
parçacıklann temel kütlelerinin kaynağı hakkın-
dabilgi sahibi olabilecektik. Bu tasanm, başından
beri siyasal çıkarlara alet edilmiştir. Tüccar düşün-
cesi ile tesisin yardımı ile ilgili alt sözleşmeler, ül-
kenin çeşitli yörelerine dağıtılmıştır. Tesisin aley-
hine ve lehine tartışmalar, tesıs parçalannın imal
edıldiğı yörelere olan ekonomik yaran kapsamın-
da yürütüldü. Ne olursa olsun bu ve başka neden-
lerden dolayı tesisin maliyeti, 10 milyar dolara
çıktı. Amerika Birleşik Devletleri Kongresi, üç ay
önce (**) bir tasarruf furyası içinde tasanmı ip-
tal etti ve başanlı, genç bir bilimci kuşağını kapı-
nın önüne koydu.
SSC'nin maliyetinin, hiç düşünülmeden yapı-
lan başka harcamalar ile karşılaştınlması yararlı
olacaktır. Birincı nokta, maliyetin on yıla bölün-
mesiydi. Yanı SSC'nin vergi ödeyenlere maliye-
ti, yıllık bir milyar dolar olacaktı. Bu ulusal büt-
çenin binde biri, askersel bütçenin ise de beş yüz-
de biri ve aynca uzay mekiğinin yılda birkaç kez
uzaya gönderilmesi için aynlan bütçenin yüzde
lO'u kadardır. Dünyanın önderı olan bir ulus,
SSC'nin tamamlanabilmesı durumunda elde ede-
bileceği bilgilerden vazgeçebi lir mi? Birçok y11 yi-
tirilmeden önce bu soruya verilecek yanıtın koca
bir hayır olacağını ümit ediyorum.
Yazımı bitirirken. yine meraka dayalı araştırma-
lann ne kadar önemli oldugunu söylememe izin
veriniz. İnsanoğlu en yüksek hedeflere ancak yö-
resindeki dünya hakkındaki bilgilerini arttırarak
ulaşacaktır. En parlak bilimcilerimizi küçük siya-
sal çıkarlara kurban etmeyelim.
(*) Superconducting Supercollider (SSC)
(**) 1993 sonları
Yann: Elizabeth Taylor ve
Jean Daniel
Y A Y I N H A K K I E A İ T T İ R . İ Z İ N S İ Z Y A Y I M L A N A M A Z
İLAN
T.C.
AIİAĞA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
HÂKİMLtĞt'NDEN DUYURULUR
DosyaNo: 1993/909 E-1994525 K.
Davacı TEK Iznıir Elektrik Dağjüra Müessesesi tarafından da-
valılar Ömer Yurteri vs. aleyhlerine açılan; 2942 sayılı yasanın 17.
maddesi gereğince; Aliağa ilçesi, Horozgediği Köyü, 4 cilt, 307 sayfa,
312 parseide kayıtlı taşınmaz mal üzerine 42 m2
'iik direk yerinin 1.
386.000.- TL bedelle ifrazen müvekkü kurum adına tescibne, kamu-
laştırma yoluyla tesisi gerekli olan 818 m2
'lik şerit dahılinde 1.349.
700.- TL bedelli kurum adına daimi irtifak hakkının tapuya tesis ve
tescili davasının yapılan açık duruşması sonunda verilen karar gere-
ğince;
Mahkememizde açılan 17. maddeye göre tescil davasında davalılar
Ramazan Yurteri, Adile Yurteri'nin Horozgediği Köyü, Aliağa ad-
resine yapüan dava dilekçesi tebliğinde, tebligat bila ikmal geldiğin-
den ve tebliğ yapılamadığından ilanen tebligat yapılmasına karar
verilmiş olup;
2942 SK'nin 17. maddesi gereğince, Aliağa, Horozgediği, Bulduk-
tepe mevkii, kütük: 4, sayfa: 307, pafta: Urla K. 17 C: 2.1 B, parsel:
312 numarada kayıtlı tarlada 818 m
2
'lik şerit halinde kesimde 1.349.
700- TL bedel ile TEK yaranna bilirkişinin dosyada mevcut krokisi-
ne uygun olarak daimi irtifak hakkının tesisine,
2942 SK'nin 17. maddesi gereğince Aliağa, Horozgediği, Bulduk-
tepe mevkii, kütük: 4, sayfa: 307, pafta: Urla K. 17 C: 2.1 B, parsel:
312 numarada kayıtlı taşınmaz üzerinde 42 m
2
'lik direk yerinin 1.386.
000.- TL bedelle bilirkişinin dosyada mevcut krokisine uygun olarak
ifrazen TEK Genel Müdürlüğü adına tesciline,
Tescil karannın tapuya bildirilmesine karar verilmişür. Ilan olu-
nur. 15.9.1994
Basın: 36901
DIAPOUS OTEL * * *
• Denize srfır • yuıme hovuzu • dfeco • bar • haftasonlan canfc mür*
•TAZtBAUK • alacort restauran» • CNE 5 • odalarda; TV. müzik
CUMA - PAZAR (3 gun - 2 gece| Y P. 1 400 000 -
HAFTA I Ç I O D A + K A H V A L T I 450 000-
Rez. |O.374| 61 1 37 41 pbx. Fax: (0.374) 61 1 37 90
' Özel gmleriıbdc öıd dostlofmzls
birfikte !«§«'• giıtKğin yaş«ym.
* Şirketlere, grıploro; kinseıhı sizleri
rokotsıı etmiyeceği bir ortoado gece
fiMiz (yeaeU, yeaekıiz) geziler.
Bilgi ve Rezervosyon icin
0(212) 251 88 97
TATİLİNİZİ
RİSK ETMEYİN,
ÖNCE KALBİNİZİ
KONTROL ETTİRİN
TÜRK
KALP
VAKFI
19 Mayıı C«± No. 8. Şlfiı. ISTANBUL
Tal 275 12 44M5 F«l 2SC 47 12
PAZAR HARIÇ HEH GUN SAAT 9 00 • 20 00
vı öğre nınek
ıstersenız
Bevoğlu IST
İLAN
T.C.
SAMSUN 2. SULH HUKUK
HÂKİMLİĞt'NDEN
EsasNo: 1993/1041
Davacı Karayollan Genel Müdürlüğü vekili tarafından davalı-
lar Mustafa Kahveci ve Mehmet Nafız Ulukol aleyhine açılan 1.428.
000.- TL tazminatın olay tarihi olan 16.10.1991 tarihinden itıbaren
yasal faizi ile birlikte tahsiline dair acüan davanın yargılaması sonun-
da davanın kabulü ile 1.327.713.- TL'nin davalılardan müştereken ve
müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, 113.272.- TL ücreti
vekalet ile 560.011 - TL yargılama giderinın de davalılardan alınarak
davaava verilmesine karar verilmiştir.
Dav'aa vekili 04.08.1994 tarihli temyiz dilekçesi ile kabul edilen kı-
sım için > asal faize hükmedilmediği nedeniyle karan temyiz etmiştir.
Davalılardan Mehmet Nafız Ulukol adına ilanen tebligat yapılma-
sına karar verilmiş olduğundan temyiz dilekçesi özeünin gazetede
ilan edildiği tanhten itibaren 15 gün sonra davalı Mehmet Nafız UIu-
kol'a tebliğ edilmiş sayılacağı, 7201 sayıb Tebligat Kanunu'nun 29.
ve müteakip maddeleri gereğince ilanen tebliğ olunur. 28.09.1994
Basın: 51391
Lıman cüzdanı ve ehlıyetımı.
pasaportumu ka> bettım
Hükümsüzdür
HVSEYİS K.İLE
Nüfuscüzdanımı kaybettim.
Hükümsüzdür.
HATİCEAKTAŞ
tLAN
T.C.
MİMAR SİNAN ÜNÎVERSİTESt FEN
EDEBtYAT FAKÜTTESt
DEKANLIĞI'NDAN
Fakültemiz 17.10.1994-21.4.1995 tarihleri arasmda Pedagoji For-
masyon Programı düzenlenecektir.
İlgilenenlerin 260.02.74 (2 hat) 11 veya 49 numaralı telefonlara
başvurmalan gerekmektedir.
İlan olunur.
Basın: 37107
POLITIKAVEOTESI
MEHMED KEMAL
Kurumlaşan Rüşvet...
12 Eylül rejimi kendine göre rüşvet düzeni getirdi. Öy-
le ki gün geçtikçe iktidardakiler bir rüşvet tanımı yaptılar.
Askeri cuntanın başı Evren'e göre rüşvet 'verenle alan
arasmda' özel bir sorundur. Böyle olunca rüşvet hiçbir za-
man önlenemez. 12 Eylül rejiminin sivil lideri, "Benim me-
murum işini bilir" diyerek rüşveti önlemez, önünü açar.
Böyle anlaşılan rüşvet günümüze kadar kendini türiü ta-
nımlarla pekiştirir.
Son rüşvet olayının kahramanı olan kişi rüşvetin belge-
si olmadığını söylemiştir. Rüşvet alan kişi sorar, "Rüşve-
tin belgesini göster!"
Rüşvet veren kişinin yanıtı bir kırbaç gibi şaklar:
"Ulan pezevenk rüşvetin belgesi mi olur?"
Özal döneminde üst düzeyde yöneticilik, bakanlık et-
miş kişilerin rüşvet anlayışını sıralamak gerekirse şöyle-
dir:
Hasan Celal Güzel'e göre rüşvet artık kurumlaşmıştır.
Rüşvet bir kurum haline geldiğine göre incelmiş, başedi-
lemez olmuştur. Rüşvet kurumlaşınca da doğal sayılma-
ya başlanmıştır. Üst düzey yöneticilerden rüşvete alışan-
lar yerinde kalmış, almayanlar yerlerinden olmuşlardır.
Rüşvet ilk örneğini 'hayali ihracat'\a vermiştir. Kendini
gösterdiğinde başı ezilemeyen rüşvet 'hayaliihracat'yön-
temiyle gün geçtikçe gelişmiştir. Bugün 'hayali ihracat'm
ağababasının kim olduğu iyice bilinmektedir.
Rüşvet olayının son kanlı ve dehşetli örneğini Emlak-
bank Genel Müdürü Engin Civan vermiştir. Bu, karma-
şık bir rüşvet alaverasıdır. Buna banka, mafya, kiralık ka-
til, siyasetçiler, müteahhitler, karşılıksız çekçiler, tahsil edi-
lemeyen bonolan tahsil edenler, kimi düşünürseniz, ye-
raltı dünyasının adamları girmiştir.
Hatırlı kişi seslenir:
"Şunlara bir kendini göster."
Nasıl göstereyim?"
"Sen bilirsin."
Fazla göstermiştir ki, bu kez ucu biraz çok kaçmış, ta-
bancanın patlamasına kadar uzanmıştır. Hesapta nam-
lunun belden yukarı çıkması yoktu, olmuştur.
Inkar faslı başlamıştır.
"Tanımam..."
"Bilmem..."
"Görmedim."
Hatırlı kişinin telefon ettiği açıklanınca akan sular dur-
muştur.
"Canım, ciğerim, en yakın arkadaşım, böyle şeyiyap-
maz, biryanlışlıkolacak..."Olay öylesi büyüktürki moni-
törden verilen paslar bir işe yaramamıştır. Ağız küçük,
lokma büyüktür. Lokma ağza çok geldiğinden yönetici ba-
şarı sağlayamamıştır.
Kıvılcım sivil olmayan bölgelere de sıçramaya başlamış-
tır. Bir sayfa beride, Genelkurmay Başkanı yapılmayan,
Orgeneral Muhittin Fisunoğlu'nun anılarında da kendi-
ni göstermiştir.
"Seni Genelkurmay Başkanı yapmayacaklar."
"Neden?"
"Zenginler istemiyor."
"Benim zenginlerle ne ilişiğim var?"
"Devletin ihaleleri var. Bunlar yaygın biralanda yapılı-
yor. Yol ihaleleri, çevreyolu ihaleleri var, sen başkan olur-
san kılı kırk yararsın, her şeyi incelersin. Askeri araç ge-
reçlerde güçlük çıkanrsın. Alıcı da satıcı da hoşnut olmaz.
Güven vermiyorsun."
Şimdi anlaşıldı paşanın neden başkanlığa getirilmedı-
ği, neden imzalann yer değiştirdiği!.. Bu kez ateşin kıvıl-
cımları dört bir yana sıçradı, çok geniş bir alana yayıldı.
BULMACA
SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9
1/ tpekböceği kozası. 2/
Önemli tanhsel olgu...
Yunan abecesinin ilk
harfı. 3/ Tarlayı sürerek
dinlenmeye bırakma...
Bir cins güvercin. 4/
Uzaklaşmak, ara açıl-
mak. 5/ Yemek... Yanar-
dağ kayalıklan arasmda 6
bulunan bir feldispat tü- j
rü. 6/ Kınk ya da çıkık...
Hint-İran dil grubuna ve- 8
rilen ad. 7/ Dâhi... Bilgi- g
şiz, kültürsüz kimse...
İridyum elementinin simgesi.
Kayseri'nin bir ilçesi. 9/ Ayırma
işareti olarak kullanılan eğik çiz-
gi... Yerleşim bölgesi.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Taşlan kınp ufalamaya yara-
yan aygıt. 2/ Muğla'nın bir ilçesi...
Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın bir ro-
manı. 3/ "— ola davacı ve muhzır
dahi şâhit, Ol mahkemenin hük-
müne derler mi adâlet" (Ziya Pa-
şa)... Denizcilikte "temiz, düzgün,
derli toplu" anlamında kullamlan sözcük. 4/ Bireydeki duyu
alıalannı etkileyen dış öge... Müstahkem yer. 5/ Kötücül bağ-
dokusu uru. 6/ Şaşma belirten birünlem... Su... Içine sulu şeyler
konulan kap. 7/ Güney Amerika'da yaşayan ve yünü dokuma-
cılıkta kullanılan bir hayvan... Bir nota. 8/ Bedene eziyeti ruhun
kurtuluşu ve mutluluğu için gerekli gören Hint çileciliği. 9/
Tahttan indirme... Bir tiyatro oyununda oyunculann bir kezde
söylediği parça.
T.C.
GEBZE ASLİYE 2. HUKUK MAHKEMESİ
EsasNo: 1994/308
Davacılar Inci Civelek, Füsun Ayral, Gülseren Çağal, Bilgin
Bingöl vekili Av. Ali özer tarafından davalı Aliye Saide^Koryürek
aleyhine mahkememize açılan iştirak halindeki mülkiyetın müşterek
mülkiyete dönüştüriilmesi davasında:
Davalı Aliye Saide Koryürek tüm aramalara rağmen Gebze Os-
man Yümaz Mah. Abdi Ipekç^ Cad. 1557 Sokak No: 8/2 adresine
çıkanlan davetiyeler bila tebliğ iade olunmuş, zabıtaca da yapılan
araştırmada da adresi meçhul kalmış olduğundan ilanen tebliğine ka-
rar verilmişür.
HUMK'nin 213. maddesi uyannca duruşmanın bırakıldığı 15.11.
1994 günü saat: 09.30'da mahkememizde hazır bulunması, aksi halde
yoklugunda karar verileceğı davetiye yerine kaim olmak üzere ilan
olunur. 5.10.1994
Basın: 11123
KEPŞLT ASLİYE HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
Davaa Kepsut Eşeler Kö>-ü'nden Hidayet Tosun tarafından da-
valı Fatma Tosun aleyhine açılan ihtar davasında:
Ihtar karan tüm aramalara rağmen davalıya tebliğ edilemediğin-
den ilan yoluyla yapılmasına karar verildiğinden mahkememizin 13.
4.1994 tarih ve 1994 11 D. Iş sayılı karanyla davalı eş Fatma Tosun'-
un Kepsut Eşeler Köyü'ndeki müşterek haneyi sebepsiz yere terk etü-
ğinden dolayı işbu karann tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde
Kepsut Eşeler Köyü'ndeki müşterek haneye dönmesinin, belirülen
süre içerisinde müşterek haneye dönmediği takdirde davacı eji Hida-
yet Tosun tarafından aleyhine boşanma davası açılabileceginin MK'-
nin 132. maddesi uyannca Fatma Tosun'a ihtanna karar verilmiştir.
İşbu karann Erdoğdu Mahallesi Soğuksu Caddesi No.251'de
oturduğu bildirilen fsmail kızı, 1979 doğumlu Fatma Tosun'a (Zen-
gin) tebliğ yerine kaim olmak üzere ilan olunur. 22.9.1994
Basm: 51392