Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 27 EKİM 1994 PERŞEMBE
HABERLER
Mersin'de
Dev-Sol
operasyonu
•MERSİN (Cumhuriyet) -
İçel"in Erdemli ilçesine bağlı
Arpaçbahşiş beldesinde bir
evedüzenlenen operasyonda
2 Dev-Sol üyesi
öldürülürken, bir militan da
ikinci kattan aşağı atlayarak
ağıryaralandı. Arpaçbahşiş
beldesindeki Güneş-3
Sitesi'nin ikinci katmdaki bir
evel6.40sıralannda
operasyon düzenlendi.
Dev-Sol'culara ait olduğu
bildirilen evdeki iki militana
güvenlik güçlerince "'Teslim
oP'çağnsında bulunuldu.
Militanlann çağnya silah ile
ateşederek karşıhk vermesi
üzenne yaklaşık 2 saat süren
birçatışmaçıktı. Çatışmada
kimüği belirlenemeyen biri
kadın 2 Dev-Sol üyesi
öldürüldü. Çaüşmadan önce
bir kadın militanın da evin
balkonundan atlayarak ağır
yaralandığı öğrenildi.
Tekirdağ'da
bûyûkyangın
• Haber Merkezi
-Tekirdağ'da bir benzin
istasyonunda önceki gece
saat 23.00'te başlayan
yangında 8 işyeri y andı.
Olayda ölen ya da yaralanan
olmadı. Benzin istasyonunda
yakıt boşaltan bir tankerde
meydana gelen elektrik
kaçağından çıkan yangın,
istasyonun şehir merkeande
olması nedeniyle büyük bir
tehlikeyarattı. Sabah saat
04.30'da söndürülen
yangının söndürülmesi
amacıyla Tekirdağ'a
İstanbul'dan takviye ıtfaiye
araçlan gönderildi.
Potis otosuna
kanlı tuzak
• VİRANŞEHtR
(Cumhuriyet) - Şanlıurfa'nın
Viranşehirilçesi Cumhuriyet
Meydanfnda dün 18.30
sıralannda Emniyet
Müdürlüğü'neait63A0128
plakalı otoya uzun menzilli
silahlarlaateşedildı. Kimliği
belirlenemeyen kişilerin
açtığı ateş sonucu polis
memuru Ali Saygıh şehit
olurken, Nuri Uzunal ile
Atilla Akdemiradlı polis
memurlan da ağır yaralandı.
Kaçak yapıya
karşı güvenlik
ekibi
• İstanbul Haber Servisi -
İstanbul Büyükşehir
Belediye Başkanı Tayyip
Erdoğan. İstanbul'a
gelenlerin. kaçak bina
yapmaya geldiğini söyledi.
ISO'nun dün Odakule'de
yapdanaylık toplantısmda
bir konuşma yapan Tavyip
Erdoğan. yedi ay içinde
yaptıklannıanlattı.
istanbul'a gelenlerin kaçak
bina yapmaya geldiğini iddia
eden Erdoğan, "Baraj
havzalannın korunması için
bütün İstanbullulardan
yardım istiyoruz. Mutlak
koruma alanlanndaki
binalan yıkacağız. Buralara
inşaat yapılmaması için 64
kişilik güvenlik ekibi
oluşturduk"dedi
Demirel'in evmi
$u bastı
• ANkARA (Cumhuriyet
Bürosu)-Ankara'da önceki
akşamdan bu >ana aralıklarla
yağan vağmur.
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demırel'ın Güniz Sokak'taki
evınin zemın katının sular
altında kalmasına neden
oldu. Itfaiye yetkılılen.
Cumhurbaşkanı Demirel'in
evinın önündekı sokaktan
geçen kanalın tıkandığını. bu
nedenle Demırel'ın evinin
zemın katına su çıktığını
bildirdıler. Itfaiye yetkilileri.
kısa sürede. tıkanan kanalın
açıldıgını ve suyun
boşaltıldtğını belırttiler.
Engin Ardıç'a
yine ceza
• MİLAS (Cumhuriyet) -
tnterstar televizyonu
yorumcusu Engın Ardıç.
SHP Güllük Belde Başkanı
Nazife Çiftçı'ye 5 milyon
lira tazmınat ödemeye
mahkum oldu.
Tele\ izyondakı bir
yorumunda SHP \e
SHP'lıleri hırsızlıkla
suçlayan Ardıç'ın bu sözlen,
davada bılirkişi olarak
görüşlerını bildıren Ankara
Unıversıtesi öğretim üyesi
Prof. Dr. Ahmet Kılıçoğlu,
tarafından gazetecilık ve
yorum sınırlannı aşan sözler
olarak nitelendirildı. Mılas
Aslıye Hukuk Mahkemesi
Ardıç ve Duru'yu suçlu
bulaıak 5 mılvon lira
tazminat ödemeye mahkum
etti.
Topuz, tıkanan görüşmelerden SHP lideri ve üst düzey yöneticilerini sorumlu tuttu:
Karayalçıırla birlik olıııaz•CHP Genel Başkan
Yardımcısı Ali Topuz,
SHP'nin görevde olan
üst düzey yönetimiyle
bir daha bütünleşme
konusunda görüşmelerde
bulunmayacaklannı
açıkladı.
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - CHP Genel Başkanı Deniz
Baykal, solda birlik görüşmeleri-
nın tıkanmasından SHP Genel
Başkanı ve Başbakan Yardımcı-
sı Murat Karayalçın ile Merkez
Yürütme Kurulu'nu (MYK) so-
rumlu tutan 25 SHP'li milletve-
kilının saptamasına katıldığını
açıkladı. CHP Genel Başkan
Yardımcısı Ali Topuz da. "Başta
Karayalçın olmak iizere, tkari \e
siyasi ka>gıJanıu, her şeyin üsriin-
de tutan SHP'nin bu üst yöneti-
miv k bundan sonra büfünJeşme-
ye İlişkin herhangi bir müzakere
yapmanın bizim açımızdan ke-
sinlikle söz konusu olmadığını
söyle>ebilirimt
' dedi.
CHP Genel Başkanı Deniz
Baykal. dün yaptığı >azılı açık-
lamada. SHP'li 25 milletvekilı-
nin deklarasyonlarında. solda
birlik görüşmelennin tıkanma-
sından SHP lideri ile MYK'yi
sorumlu tuttuğunu anımsatarak.
"Soldaki bütünleşme çahşmala-
nnı kiınin ve nasıl tıkadığmı, 25
SHP milletvekili doğru saptamış-
tır" dedi. Baykal, şu görüşleri
kaydettt:
SHP Crup Başkanvekili Karakaş: Bu iş bitti
Umutlar tükendi, gözler yeni oluşumda
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - SHP-
CHP bütünleşmesine ilişkin umutlar
tûkenirken. kulislerde 4 aralık
seçimlerinden sonra yeni bir oluşumun
ortaya çıkabileceği dile geririlmeye
başlandı. SHP Grup Başkanvekili Ercan
Karakaş, CHP ile bütünleşme konusunda
"BMİ bu iş" derken, 4 aralık
seçimlerinden sonra yeni bir oluşumun
daha sık gündeme gelecek gibi
göründüğünü söyledi. SHP ile CHP'nin
bütünleşmesi için başlatılan görüşmeler,
liderlerin "sonsöz"lerini söylemesi ile
tıkandı. SHP'nin ön kurultaylann 4 aralık
seçimlerinden sonra yapılması karan
karşıscnda CHP, seçimlerden önce iki
partinin ön kurultay yaparak birleşme
karan alması konusunda ısrarlı olunca
görüşmeler sona erdi. iki teraf da
birleşmeden umudunu keserken, SHP'li
25 milletvekili bir deklarasyon
yayımlayarak, bütünleşme konusundaki
kararlılıklannı ifade ettiler ve parti
yönetiminin karannı eleştirdiler.
Deklarasyona imza koyan milletvekilleri,
bundan böyle seçimlere dek herhangi bir
girişimde bulunulamayacağını söylediler.
Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi,
eski Devlet Bakanı Mehmet Kahraman,
"Artık seçim döncmi başladı. Biz
bütünleşme konusundaki duyarlılığmuzı
dile getirdik. Seçim işbirüği yapılabflir,
belki bu doğrultuda bir çalışma
yürütülebOir. Ama arok kurultaytar
seçündeD sonra ohır. Zaman yetmiyor"
dedi. SHP ve CHP arasında yürütülen
ikinci tur birlik görüşmelennin de
sonuçsuz kalmasi, yeni oluşum
arayışlannı gündeme getirdi.
Karakaş, CHP ile bütünleşme konusunda
"Bftti bu iş. Artık 4 aralığa kadar
yapacağonız çok şey yok" dedi. Karakaş,
sözlerini şöyle sürdürdü: "Katıldığunız
toplantılarda, 'Kendi ideolojisini net
olarak ortaya koyabilen bir parti
yok'deniyor. Düşünen insanlar yeni
oluşumu daha sık gündeme getirmeye
başladi. 4 aralık seçimlerinden beklenen o
ki, anlaşılan SHP ve CHP veniden dibe
vuracak. Seçimlerden sonra da yeni bir
oluşum gündeme gelecek gibi görünüyor."
-SHP ile CHPnin sürdürdü-
ğü bütünleşme çalışmalannın
SHP yönetüni tarafından ve or-
taklaşa imzalanmış protokoller
çiğnenerek hkanması, sol adına
bir talihsizlik olmuştur. SHP'li 25
müietvekilinin bütünleşme doğ-
rultusunda önerdiği ortak yakla-
şımlan ve çalışmalan elbirİiğivle
değerlendireceğiz. Sosyaldemok-
rat hareketin bütünleşmesi veye-
nilenmesi çabalannı SHP yöneti-
minin engeUemelerine karşın
sürdürmek, tüm sosyal demok-
ratlann ortak sorumluluğudur."
CHP Genel Başkan Yardımcı-
sı Ali Topuz da, dün düzenledı-
ğr basın toplantısmda, solda bir-
lik çalışmalannda oldukça
önemlı mesafeler almdığını, an-
cak SHP MYK'nin aldıgı son
karar ile bütünleşmenın gündem-
den çıktığını söyledi. SHP üst
düzev yöneticilerini, destekle-
diklen solda birlik çalışmalanna
MYK'desahipçıkmadıklan ıçın
eleştıren Topuz. şu açıklamayı
yaptı.
"Çalışmalar bir noktaya gel-
mişken, SHP MYK toplamyor,
daha önce protokolleri imzalamış
olan 3 genel başkan yardımcısı,
bir tane genel sekreter ve bir ta-
ne genel sekreter yardımcısı bu
beş kişi, önce onayladıkJan pro-
tokole MVK üyesi olduklan hal-
de, oy kulanma hakları olduğu
halde sahip çıkamamıştır. İmza-
lannı inkar etmişlerdir. Altına
imza attıklan bir belgenin gere-
ğini yerine gerirmemişlerdir."
Topuz, açıklamalan sırasında
SHP Genel Başkanı Karayalçın'ı
sert birdılle eleştirdi. Topuz. söz-
lennı şöyle sürdürdü:
"Bütünleşmenin önü, başta
Sayın Karavalçın olmak üzere
SHP'nin üst vönetimi tarafindan
tıkanmıştır. Sayın Karayalçın, bu
bütünleşmeyi, kafasında tasaria-
dığı birtakım sonuçlara ulaşabil-
mek açısından düşünmektedir.
SHP'nin bu üstdüzey yönetimiy-
le bundan sonra bütünleşme ko-
nusunda herhangi bir müzakere
yapmanın, bizim açımızdan ke-
sinlikle mümkün olmadığını söy-
leyebilirim. Aldığı karaıian ara-
dan kısa bir süre geçtikten sonra
inkar eden SHP yönetimini, bun-
dan sonra muhatap almayacağız.
Bütünleşmenin bundan sonra
nasıl bir süreç içinde olacağı da
bugünden bilinmez."
jRP lideri Erbakan, Cezayir'de halkın gerçek temsilcisinin FIS olduğunu söyledi:
FIS arabulucu olmanıı istedi
•RP lideri Erbakan,
ABD ziyaretinde beraber
olduğu Cezayir'den bir
heyetin, kendisinden,
'FIS ile askeri yönetim
arasında' arabuluculuk
yapmasını istediğini
söyledi. Erbakan, ABD
gezisinin 'çokbaşanlı'
geçtiğini savunurken, bu
ülke yetkililerinin, 'RP
iktidannı beklediğini'
öne sürdü.
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su)- RP Genel Başkanı'Necmet-
tin Erbakan. ABD gezisi sırasın-
da FIS ve Fılıstinli terör örgütü
HAMAS yetkiüfenyle görüşüp
göriişmediği yönündeki sorulan
yanıtsız bırakırken, gezide bera-
ber olduğu Cezayirli bir heyetin,
kendisinden. *FIS ve askeri yö-
netim' arasında arabulucuİuk
yapmasını istedıgıni bildirdi. Ce-
zayir'de halkın gerçek temsilcisi-
nin FIS olduğunu vurgulayan RP
liden, ABDyetkililenyle, Türki-
ye'nin Washington Büvükelçisi
Nadıet Kandemir'ın isteği üze-
rine görüştüğünü söyledi.
RP'nin Meclıs grup toplantı-
sında konuşan Erbakan. ABD
gezısıne ılışkın değerlendırme-
lenni sürdürdü. Erbakan. Pakis-
tanlı Müslüman göçmenlerin ya-
şadığı \'ubaCir> adlı kenttekı bir
caminın yakılması üzerine Müs-
lüman ülkeler adına 'geçmiş o\-
sun' dileğınde bulunmak için
ABD'yegıttiklerini bildirdi. Yu-
ba City'ye heyet gönderen ülke-
ler arasında Cezayır'i saymayan
RP grubunda konuşan Genel Başkan Necmettin Erbakan, Amerika gezisi ve yapılan toplantılar
hakkında bilgi verdL
Erbakan'ın. konuşmasının iler-
leyen bölümlerinde. bir Cezayir
heyetının "arabuluculuk" önen-
sınde bulunduğunu belırtmesi
dikkat çektı.
Erbakan. ABD yetkililerinin,
'banş isteyen' RP'nin ıktidara
gelmesini beklediğinı öne süre-
rek, ABD dahil bütün dünyanın
gözünün RP üzennde olduğu gö-
rüşünü savundu. RP'nin ıslam
ülkelen arasındaki rolünün arttı-
ğını ve herkesin kendilerinden
yardım istediğini iddıa eden Er-
bakan, şunlan söyledi:
"Orada Kuveyt Parlamcnto
Başkanı, bize, İrak "ta esir asker-
lerimız var bunlan ancak sızın
arabuluculugunuzla kurtarabilı-
riz' diyorlar. Cezayir'den gelen
heyet ne diyor? Cezayir'deki cun-
ta ile halkın gerçek temsilcisi olan
FIS vönetimi arasındaki anlaş-
mazuğın çözümünde bizim aracı
olmamızı Lsrivoriar. Bosna'nın ile-
ri gelenleri. " Bütün ümitlerimiz
RP'nin ıktidara gelmesınde' di-
vor."
Erbakan, ABD yetkililerıyle
ise Türkiye'nin VVashington Bü-
yükelçisi Nüzhet Kandemir'ın
isteği üzerine görüştüğünü söy-
ledi Kandemır'in, kendisine.
'ABD'liler sizi çok merak edivur,
göriişmekistiyoriar'dediğinı ile-
ri süren Erbakan. böylece
ABD'ye RP'yi anlattıklannı söy-
ledi. Yetkilılerin kendisine. 'RP
gelirsegitmez' endışesini de ılet-
tiğını anlatan Erbakan. "Biz da-
ha önce de iktkJara geldik. Ama
Meclis çoğuniuğumuz kalmayın-
ca da iktidardan avrıldık. Bütün
bunlan onlara anlattık" diye
konuştu.
DYP'li Tayan:
Erbakan için
savcılan
göreve
çağınyorum
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - DYP Grup Başkanvekili
Turhan Tayan, RP Genel Başka-
nı Necmettin Erbbakan'ın ABD
gezisinde HAMAS ve CIA ile ne
görüştüğünü açıklamasını istedi.
Bu konuda DGM ve cumhuriyet
başsavcılannı göreve çağıran Ta-
yan, "DGlVt ve cumhuriyet baş-
savcıiannın bu konuyu açıkiığa
kavuşturmalannı bekliyoruz"
dedi.
Tayan. dün düzenlediği basın
toplantısmda. RP lideri Erba-
kan'ın malvarlığını kamuoyuna
açıklamasını istedi. Batı düşman-
lıği üzerine siyaset yapan Erba-
kan'ın. ABD gezisinin endışe ve-
nci olduğunu belirten Tayan.
"Erbakan, kanlı HAMAS ö'rgü-
tüyle CIA ile ne göriişrü? Bunu
kamuoyuna açıklaması lazım. Er-
bakan hayal ettiği iktidan
ABD'nin eteğini öperek mi vaka-
layacak? Haval ettiği iktidar için
ABD'den \ize mi istedi?" dedi
4 aralık ara seçimlerinden
ANAP'ın hezımetle çıkacağını
da savunan Tayan. hükümetin
Güneydoğu'daki terörle mücade-
lesinde rahatsız olan ANAP'ın.
terörle mücadelede başanlı olan
valilere saldırdıöını öne sürdü.
Shattuck:
Oğretmen
cinayetleri
kınanmalıANKARA (AA) - ABD İnsan
Haklanndan Sorumlu Dışişleri
Bakan Yardımcısı John Shat-
tuck, Güneydoğu Bölgesi'ndeki
terörist saldınlann. öğretmen-
Ierin öldürülmelerinin açıkça
kınanması gerektiğini söyledi.
Shattuck, Güneydoğu Böl-
gesi'nde yaptığı inceleme ve
temaslanndan sonra Ankara'-
da düzenlediği basın toplantı-
smda. ABD Başkanı Bill Clin-
ton'ın. 'Terörtstler başarmama-
bdır' sözlerine dikkat çekti,
bölgedeki şiddet eylemlerinden
kaygı duyduğunu söyledi.
Dışişleri Bakanı Mümtaz
Soysal ile görüşmesinde. So\-
sal'ın "Türkiye'nin insan hakla-
rı konusundaki çıkarlarmın, dtş
güçlerin çıkarlarından ziyade
kendi insanlarının çıkarlanndan
kaynaklandığını" ve İnsan hak-
lannın evrensel bir konu olduğu-
nu' belirtmesinden etkilendiğini
belirten Shattuck, ifade özgür-
lüğü ve can güvenüği gibi temel
insan haklan söz konusu oldu-
ğunda da Soysal'ın "Birinin
kaderi herkesin kaderidir" söz-
lerini hatırlattı.
Shattuck, Türkiye ve ABD'-
nin uluslararası anlaşmalara
imza attıklannı hatırlatarak her
iki ülkenin de ımzalannı ciddi-
ye aldıklanna inandığını söyle-
di.
İki DEP'linin vatana ihanet suçlamasıyla yargılandığı dava başladı
MittetvekUkriidamla ymgıhunyor
•Selim Sadak. ilk
duruşmadaki sorgusunda.
"Bizler konuşmayıp da ne
yapacaktık? Bir milletvekili
konuştu diye nasıl cezaevine
atılır? Çözüm Demiral'ın
mantığı mı?" diye sordu.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Ana DEP davasından ay-
n olarak haklannda ıdam cezası
istemiyle dava açılan eski DEP
milletvekilleri Selim Sadak ve
Sedat Yurtdaş'ın yargılanmala-
nna başlandı. Ankara 2 No'lu
Devlet Güvenlik Mahkeme-
si 'nde (DGM) dün ılk duruşma-
sı yapılan '2. DEPdavası'na ge-
len polis ve izleyici sayısının az-
lığı dikkat çekti.
Polisin. ana DEP davasının
aksine olağanüsrü bir güvenlik
önlemi almadığı duruşmayı,
SHP Grup Başkanvekilı Adnan
Ekmen ile İnsan Haklan Derne-
ği Genel Başkanı Akın Birdal'ın
da aralannda bulunduğu yakla-
şık 20 kişi izledi. İlk duruşmada
sorgusu yapılan Selim Sadak.
"Konuşrugumuziçin buradayız.
Bizler konuşmayıp da ne yapa-
caktık? Bir millervekili, konuştu
diye nasıl cezaevine atılır? Çö-
züm Demiral'uı mantığı mı?"dı-
ye sordu
Anayasa Mahkemesi'nin
DEP'i kapatması üzenne millet-
vekilliklennın sona ermesınin
ardından gözaltına alınan Selim
Sadak ve Sedat Yurtdaş'ın yar-
gılanmasına dün başlandı. Saa!
09.30'da tutuklu bulundukları
Sadak, kendisini hiçbir zaman suçlu olarak görmediğini ve görmeyeceğini belirtti.
Ankara Merkez Kapalı Ceza-
evı'nden DGM'ye getirilen Sa-
dak ve Yurtdaş, bir süre sonra
duruşmasalonunaalındılar. Du-
ruşmada ılk olarak, DGM Baş-
savcılığı'nın ıdam cezası istemı-
ni ıçeren ıddianamesi okundu.
îddıanamede. sanıklann
PKK'nın "sijasi kanadı' olduk-
lan ılen sürülerek. Türk Ceza
Kanunu'nun 125. maddesı uya-
nnca cezalandınlmalan istendi.
Daha sonra söz alan sanık
avukatlanndan Hasip Kaplan.
Sadak ve Yurtdaş'ın. milletve-
kili olduğu dönemde yaptıklan
konuşmalar nedeniyle yargılan-
dıklannı ve bu konuşmalara iliş-
kin dosyalann TBMM'de 'dö-
nem sonuna' bırakılmasına ka-
rar venldığını anımsatarak, şun-
lan söyledi:
"Anayasa Mahkemesi'nin
DEP'i kapatmasının ardından
nıüvckkillerinıian millervekili SH
fatlan düşürüldü. Ancak Ana-
yasa Mahkemesi karan
TBMM'de onaylanmadığı için
yargılama yapıİamaz. Davanın
düşürülmesini talep edivoruz."
DGM heyetı. avukat Kap-
lan'ın bu ıstemini reddettı ve
yargılamaya devam edıldi.
PERSE3IBE
ORHAN BURSALI
Vurdiip Ktrdır PoHOkası
TV'de önceki sabah "En çok neyi merak ediyorsunuz?"
röportajları yayımlanıyordu. Temiz yüzlü bir gencin yanıö
şuydu: "En çok Türkiye'nin geleceğini merak ediyorum!"
Ben de bu gencin Türkiye'nin geleceğini niçin merak
ettiğini merak ettim doğrusu. Röportajda bu kısım yoktu.
Kimbilir, bundan sonraki hayatına nasıl yön vereceğini
belirlemek istiyordur. Belki parasına uzun vadell ve sağ-
lam bir yatırım aracı arıyordur. Veya evlenecektir, çocuk-
larına bir gelecek düşünüyordur. "Dışarda mı okusam,
yaşasam; yoksa burada mı?" açmazında da duruyor ola-
bilir.
Ancak, sorusuyla bu ülkede olan biteni anlamaya çalış-
tığı bellidir.
•••
Yarını kim merak etmez?
Bu amaçla kimi falcıya başvurur, kimi de olayların ipuç-
larındanyolaçıkar.
Ama herkesin geleceği görmede bir mihenk noktası
vardır.
Benim referans noktam ve ilham kaynağım ise Sayın
Erbakan'ın 'alt çenesi'dirl Erbakan konuşurken, özellikle
politik yalan söylediği veya endişeli olduğu dönemlerde,
altçenesi sanki ağzının içine doğru kıvrılmaktadır. Bu ha-
reketiyle, sözcükleri gırtlağma geri döndürüp ağız boşlu-
ğunda yuvarlatıyor, sonra boğum boğum dışarı salıyor.
Ben de anlıyorum ki, durumlar kötü!...
• • •
Refah, yükselişin endişeleri içinde.
Uzakta iktidan görüyor. Ancak iktidar yolu giderek çet-
refilleşiyor.
Çünkü, 12 Eylül sonrasında Türk-lslam Sentezi'nin Is-
lam kanadına destek vererek Refah'ı yükselten güçler,
şimdi Türk-İslam Sentezi'nin Türk kanadına omuz vere-
rek MHP'yı yükseltmeye başladılar.
Durum ve ortam ilginç; olaylar da birbiriyle çok uyumlu.
Darbeci generaller, 1980 öncesi olaylannda MHP'yi
hem sola hem de demokratik düzene karşı kullandılar.
Ancak 12 Eylül sonrası MHP, kendileri için artık gereksiz-
di.
Koşullar değişmişti.
Birincisi, generallerin, din istisman yaparak halk için-
de taban yaratmaya ihtiyaçları vardı. ikincisl ve daha
önemlısı. ABD, SovyetJer Birliği'ni Afganistan'dan Tür-
kiye'ye kadar uzanan bir yeşil kusakla çevirme politikası
uyguluyordu.
Böylece 12 Eylülcüler, şeriatçıların toplumda dalbudak
salmaları, siyasette ve devlette yükselmeleri için gerekli
zemini yarattılar.
• • •
Ancak bugün bu politikanm da sonuna vardık.
Çünkü hem güçler dengesi, hem de siyasal ortam de-
ğişti.
Birincisi ABD'nin "komünizmi" Islamla kuşatma politı-
kasma gerek kalmadı, çünkü Sovyetler Birliği çöktü. Ikln-
dsi şeriatçılar, Türkiye'de ıktidara uzandı. Bu hesapta
yoktu. Şeriatçıları yükseltme stratejisini çizen ve uygula-
yanlar, her zamanki gibi toplumsal dinamikleri hesap
edememişlerdi. Şeriatçıların örgütlenme güçlerini ve pa-
rasal kaynaklarını küçümsemişlerdi. Diğer partilerin hızla
eriyişleri de Refah'ı palazlandıracaktı.
Böylece Türk-İslam tahterevallisl oyununda sıra, islam
tarafının aşağıda, Turk tarafınınyukanda tutulmasına gel-
di. Şimdı Türk esas, Islam da yedek rol oynayacaktı.
Ayrıca, bu politika, kuzeyimizde yeni Türk devletlerinin
ortaya çıkmasıyla da uyumluydu.
Yükseliş, Türk olanındı!
Bu seçim oldukça uzun vadeliye de benziyor. Çünkü
devleti ve ülkeyi koruyup kollama görevini üstlenen "çe-
kirdek devlet" örgütü ve onun resmi ve özel savaş kuvvet-
leri tamamen MHP'lileştiriliyor.
Hatta gündemde Türk Gücü'nün islam Gücü'nü patak-
laması da bulunuyor. Bu pataklama biraz zorunlu gibi
görünüyor.
Refah'ın yöneticileri bunun kokusunu almış durumda.
Geçen seçimlerde kuzu sarması şeklinde birlikte meclise
girdikleri eski müttefiklerine kırdırılmak istendiklerini ba-
ğırıp duruyorlar ama seslerini kimse duymuyor.
Daha doğrusu herkes duyuyor da aldıran olmuyor.
Bu yüzden Sayın Erbakan'ın konuşurken alt çene ve
dudağının ağız içine doğru tik hareketlerini daha bir titiz-
likle gözlemekte yarar var.
• • •
Sahi siz en çok neyi merak ediyorsunuz?
Meral: Karan henüz görmedim
Harb-İş'in geçiciihraç
cezası bildinlemediANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Harb-İş Sendikası'na,
Türk-î-ş Konfederasyonu'ndan
6 ay sürevle geçici ihraç edildiği-
ne ilişkin ceza hala bildırilemez-
ken. Türk-İş Genel Başkanı
Bayram Meral de karan açıkla-
maktan kaçındı. Meral. Harb-İş
Sendikası'na Disiplin Kurulu ta-
rafından verilen karan henüz
görmediğini belirterek "kararuı
gereğinin yapılacağını" söyledi.
Meral. dün düzenlediği basın
toplantısında. hükümetin bütçe
tasansında öngördüğü işçileri
memur yapma yönündeki kara-
nnı eleştirirken. Türk-İş Disiplin
Kurulu'nun. Harb-İş Sendikası
hakkında verdiği karan açıkla-
maktan kaçınarak bu konudaki
sorulan yanıtlamadı. Hüküme-
tin geçici işçiliği 3 ay sürevle sı-
nırladığını. "bombayla ovnadığı-
nı" kaydeden Meral, Türk-îş'in
hiçbir zaman sorun yaratmadı-
ğıru yineledi. Sendikalann zayıf-
latılmak istendiğine dikkat çe-
ken Meral. "Hükümet. büyük
toplumsal kanşıklıklara yol aca-
cak bir bombayla bö>le pervasız-
ca oynamaya devam ederse, çıka-
cak olayların sorumlusu yauuzca
Türk-Jş olacaktır" dedi.
Türk-İş Yönetim Kurulu'-
nun. Disiplin Kurulu tarafından
geçen hafta alınan ve Harb-İş
Sendikası'nın 6 ay ihraç edilme-
sirti öngören karannı henüz de-
ğerlendirmediğini belirten Me-
ral. "Henüz o konuyu koouşma-
dık. Samimi olarak söylüyomm.
Henüz karan görmedim"diye
konuştu. Yönetim Kurulu'nun
Disiplin Kurulu karannı değiş-
tirme yetkisi olmadığına dikkat
ceken ve "gereği neyse yapdaca-
ğmı" söyleyen Meral. bu konu-
da soru soran basın mensuplan-
na "İnanıp inanmamakta ser-
bestsiniz. Sizi inandırmak zorun-
da değilim. Afaki olarak
konuşmam. Konuşmam da, ko-
nuşmam" karşıhğını verdi.
Meral, "cezalandırma yönte-
minin sendikal demokrasiyle bağ-
daşıp bağdaşmadığı" sorusuna
da şu yanıtı verdi:
"O, ajn bir konudur. Türk-lş'-
in bütünlüğfl önemlidir. Türk-İş'-
in bütünlüğunü zedeiemeye bjç
kimsenin hakkı yoktur. Bir olay
obnuştur. Disiplin Kunılu'na ve-
rilmiştir. Disiplin Kurulu'nun ka-
rannı ben bilmiyorum. Nasıl
öğrendin, onu da bilmiyorum. At-
tın da mı tutrun. onu da bilmiyo-
rum. İnanıp inanmamakta ser-
bestsiniz. Karan görmeden hiçbir
şey konuşamam. Başkanlar Ku-
rulu'nun aldığı karar. demokrasi
gereği sendikal anlayışa uyuyor
da, Disiplin Kurulu'nun aldığı ka-
rar niye sendikal anlayışın dışın-
da şey oluyor. O da sendikamn
kurulu depl mi? Üyeleri genel ku-
rulda seçilmedi mi? Neden yanlış
yapacağı gözüyle bakılıyor? Di-
siplin Kurulu, sendikalarm iç işle-
vişinidüzenler."
DIAPOUS OTEU * * AKÇAKOCA
• Denize sfır • yuzme havuzu • dısco • bar • haftosonlan cank muz*
• TAZt BAUK • akjcart restaurant • CIN£ S • odalarda. TV. mia»
CUMA - PA2AR (3 gun - 2 gece) Y P I 400 000 -
HAFTA ICI O D A + K A H V A L T I 450 000-
Rez. (0,374) 61 J 37 41 pbx. Fax: (0.374/ 6! I 37 90