Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 23OCAK1994PAZAR
8 PAZAR YAZILARI
Aristokrasi
zor
durumda
LONDRA
EDİPEMİL
ÖYMEN
Aristokrasi, feodalitenin ürünü. Mar-
kizler, prensesler. dükler, lordlar, baron-
lar, krallar hep aynı sistemin sonucu.
Avrupa, bu sistemin beşiği. îngüteresi'-
nden İtalyası'na, Portekız'inden Rus-
yası'na kadar her yerde aynı sistemin yü-
riidüğü dönemlerde yönetim onlann
elindeydi. Gel zaman git zaman işler de-
ğişti. Şimdi artık aristokrasi denildi mi
akla geçmiş zaman geliyor. Ama onlar
hala ortalıkta. Kimi hala varhklı. Baba-
dan kalanlan ışletip gününü gün edeni
var. Babadan bir şey kalmadığı için 9-5
çaljşam var.
Babadan kalan en önemli şey, Türki-
ye'de eşi olmayan, kır ortasında saray
görünümiü malikaneler. Çoğu kez rau-
azzam bahçelerin ortasında, bazan ya-
pay gölleriyle, avlanılan arazileriyle çu-
valla para yutar. Elbette her aristokratın
böyle bir malikanesi yok. Ama yine de
kıyıda köşede kalmış bir şeyleri oluyor.
Malikanelerin bazılan yol üstü. Ulaşımı
kolay. Baası uzak. Çevresi de hele kıraç-
sa oraya giden de olmaz. Binalann
bakımı büyük sorun. Onun için turizme
açıyorlar. Geçim sıkıntısına çare bulmak
için milletvekili de olamazlar. Onlar,
Lordlar Kamarası'nın doğal üyeleridir.
Üstelik Lordlar Kamarası üyeleri para
da almaz. Yasama görevlerini parasız
yaparlar. Bunlann sayılan da belli: 763
erkek, 20 kadın aristokrat var. Bunlara
ek olarak 29 kişiyearistokratük "bahşedi-
liyor." Yani Kraliçe tarafından veriliyor.
Örneğin eski başbakan Thatcher böyle
Lady oldu. Öiünce, unvanı oğluna geçe-
cek. Ve 1958'de kabul edilen bir yasa
uyannca hükümet, Kraliçe'ye öneride
bulunup ülkenin önde gelen kişilerini,
yaşamlan boyunca "yapay aristokrat"
ilan edebiliyor. Ama bu unvan onlann
çocuklanna geçemez.
Demek ki koca İngütere'de aristokrat
sayısı topu topu 800'ü zor buluyor. Bu
aristokratlar, öyle zırt pırt her yerde gö-
riilmezler. Eğer kamu görevleri yoksa
halk bunlan hiç tanımaz. Televizyonda
sohbet programlanna çıkmazlar, yasa-
dışı bir iş yapmazlarsa basına konu da
olmazlar. Kitlenin ilgisini çekmezler.
Kendi dedikodu dergileri, kendi yayınla-
n vardır. Halk bunlarla hiç ilgilenmez.
Ve onlara benzemeye de çalışmaz. Çün-
kü herkes. yerini bilir. Kitleden aristok-
rat, aristokrattan kitle olmaz çünkü.
Seçim^partiumurımda değilvatandaşuıBıktık politıkadan, politikacılardan! nist Partisi, Komsomol, sendika ve meslek
Rusya'da çoğunluğun tepkisi böyle ar- örgütlerinde düzenlenen benzer toplantıla-
tık. Politikadan uzak olmak en doğal, hat- ra katılmak zorunluydu.
ta çağdaş olmak için en gerekli özellikler- Her bölgeden tek kişinin aday olduğu se-
den birijhaline geldi. Poütik habergazetele- çimlerde katılım oranı hep aynıydı:
ri ve deFgileri büyük tiraj yitirdi. Televizyo- - Yüzde 99.99.
nun haber ve yorurn programlannın izleyi- Kalan yüzde 0.01, Sovyet devletinin hoş-
dleri azaldı. görü düzeyini yansıtıyor olsa gerekti.
Magazin yayınlar, dedikodu haberleri, O dönefnler geride kaldı. Hem öylesine
Brezilya diziîeri ve Hint filmleri halkın ilgi geride kaldı kj aradan sanki yüzyıllar geç-
merkezi oldu. miş gibi bir duygu var şimdi insanlarda.
Oysa eskiden böyle miydi? Sovyet hal- Her şey değişti artık. Seçimlerde kaülı-
kından "dünyanın politik bilinci en gelişmiş mın üçte ikiyi bulması büyük başan sayıh-
toplumu" olarak söz ediürdi. Okullarda ve yor. Son oylamalarda, yüzde 50 güçlükle
işyerlerinde, haftada en az bir kez. politik aşılabildi. Bazı birimlerde ise çoğunluk
gelişmelerin tartışıldığı dersler verilirdi. sandık başına gitmediği için seçimler geçer-
Oğrenciler ve çalışanlar dönem dönem po- siz sayıldı.
liük-ideolojik smavdan gecirilirdi; güncel Birkaç yıl içinde olup biten her şey gibi
gelişmeleri bilip bilmedikleri ve Marksizm- politik-apolitiklik dengesi de olağanüstü
Leninızm açısından yorumlayıp yorumla- bir hızla değişiverdi. Bu değişiklik- geçmiş-
yamadıklan denetlenirdi. Aynca Komü- teki devlet baskısının, zorakı eğitim çabala-
MOSKOVA
HAKAN
AKSAY
nnın hiç de köklü sonuçlar bırakan cinsten
olmadığını ortaya koydu. Bir başka deyiş-
le. Sovyet halkının o zamanlar bile ne dere-
ce "poütik bilinçli" olduğu bugün tartışma-
lı hale geldi.
Şimdiki durumun doğal sayılabileceği,
örneğin. seçimlere katılım oranının doğal
olduğu söylenebilir. Haklı gibi görünen bu
yargı, yine de eksik kalıyor bence.
3-4 ekim kanlı olaylan yaşanırken, olay-
lardan topu topu birkaç kiJometre uzakta
oturan ya da çahşan pek çok insanın, geliş-
melerden habersiz olduğunu şaşırarak gör-
müştüm. Kimileri, rastlantıyla açüklan te-
levizyondaki çatışmalara. sanki dûnyanın
öteki ucundaki bir savaşı izliyormuş gibi
garip bir yüz ifadesiyle bakıyorlardı. Ne-
den böyle şeyler olduğunu pek çok insan
hala bilmiyor, merak etmiyor.
Dahası Moskova'da Jirinovski'yi tanı-
mayan insanlar var hala. Bir bakanı adı
bile bilmeyen. üikedeki politik ve ekono-
mik gelişmeler üzerine tek kelimelik biriki-
mi bile olmayan bir sürü insan var. Üstelik
bunlar, eğitimli, meslek sahibi. sinema-
tiyatro görmüş, birçok kitap okumuş kişi-
ler.
Bilinçsizlik neredeyse moda oldu. Politi-
kadan uzak olmak, geçmişteki "yapay poli-
tizasyon"a bakılarak iieri bir aşama sayıl-
maya başlandı? Ve sonuçta ne seçimler, ne
partiler, ne iktidar savaşımı, ne çıkan yasa-
lar ilgilendiriyor "yeni tipten Rusya yurt-
taşT'nı. Politikadan daha önemli sorunlan
olduğunu vurgulamayı seviyor herkes.
Ekonomik kaygılar, iş ve özel yaşam so-
runlan gibi.
Oysa kendini politikanın dışında, daha
doğrusu üstünde görenler de ötekilerjpbi
poütik gelişmelere tutsak oluyorlar. Ikti-
dardaki degişikliklerden aynı ölçüde etkile-
niyorlar.
Ekmeği, iktidann saptadığı fıyattan alı-
yorlar. Ucretleri ve vergileri "yukanda" be-
lirleniyor. İktidarca saptanmış yasalara
göre evienip boşanıyorlar. Çocuklan hü-
kümetçe onaylanmış programlara göre
eğitiliyor.
Uymak zorunda hükümetçe onaylanmış
programlara göre eğitiliyor. Uymak zo-
runda oiduklan trafik kurallan da onlann
üzerindeki iküdardan geliyor.
Kısacası, politika, apolitikleri de politik-
ler kadar etkiliyor.
Sığmadıbeyinlerebüyükdüşünce
Uğur Mumcu'nun Berlin'deki Türkler arasında çok tamyanı ve seveni vardı.
Uzaktayken sevdigi birinin ölüm habe-
rini almak, insanın ölüme karşı duyduğu
çaresizliği daha da katmerlendiriyor. Ora-
da olsanız başkalanyla konuşacaksınız,
acıyı biraz paylaşacaksınız belki. Uzaktay-
ken ölüm karşısında dünyadaki geçicı ve
derin yalnızlığmızın -hiç dolambaçsız- bi-
Üncine vanyorsunuz.
Son yıllarda Türkiye'den Berlin'e çok,
ama çok ölüm haberi geldi. Türkiye'de öl-
mek her zaman daha kolaydı, örneğin bir
Almanya'dan. Hala öyle. Yere
yığıldığınızda ambulans yanm saat sonra
geldiği için de, hava kirliliğinden hastala-
narak da, işkencede de, duyarblıktan da,
vurularak da ölmek daha kolay. Türkiye'-
nin çağ atladığına kendini inandınp bura-
lara geldiginde "Biz Balkanlardan Orta As-
ya'ya kadar..." diye söze başlayarak Batı'-
ya karşı yeni bir Türklük gururu sergile-
yenlere selam olsun...
Berlin'e geçmiş yıllarda görece sık gelen-
lerden biri de Uğur Mumcu'y^U- O buraya
araştırmalannı derinleştirmek, tezlerine
belge toplamak. merak ettiği konularda
\eni bilgiler edinmek için uğrardı. Burada-
ki Türkler arasında çok tamyanı ve seveni
vardı Uğur Mumcu'nun. Onu tanıyıp sev-
memek olanaksızdı. Onun değer yargılan-
na ve düşüncelerine sahip olmayanlar bile
karjısında saygı duyarlardı.
Öldüriildüğü haberi, Türkiye'de olduğu
kadar binlerce kilometre uzaktaki Berlin'-
de de şok etkisi yarattı. Berlin'deki Türk ti-
yatrosu "Tiyatrom", Mumcu'nun oyunu-
nu sergiliyor yann akşam. "Sakıncalı Piya-
dc", Rutkay Azizin eüyle sahnelendi. "Ti-
yatrom"un fuayesinde, tam bir yıldır bir
Mumcu köşesi var. Siyah-beyaz fotoğrafın
altındaki küçük masada bir defter duru-
yor. Bu deftere yazılaolar, ona sevenlerin-
den gönderilen upuzun bir selam.
BERLIN
DtLEK
ZAPTÇIOĞLU
Kültür Dünyasına
Akbank'tan İki Yeni Kitap
16. Yüzyılda
İstanbul
Yazan: Prof. Dr. Metin And.
Orı/ınal kaynaklardan istanbul tanhıne
tutuian ışık. Türkçe ve Ingılızce ıkı ayrı
kitap. 326 sayfa. 235 adet renklı görsel
malzeme. 750.000 TL.
Anadolu'nun
Selçuklu Çehresi
Yazan: Prof. Dr. Semra Ögel.
Anadolu uygarlığında önemli bir evre
Araştırma ınceleme ve lngilizce özel
136 sayfa. 138 renkli ve siyah beyaz
fotograf. 200.000 TL.
Tarihirhizi aydınlatan iki önemli kaynak
Genel Dagıtım Ozgür-Yaytn Dagmm Ankam Cad 31/2 Cagaloğlu-lstanbul Tei (0-212) 526 25 13 - 519 14 49
AKBANK
TURKJYE
YAZARLAR
SENDIMSI
(STANBUL
BÜYÜKŞEHIR
BELEDİYESİ
LAİKDEVLETVE
DEMOKRASİİÇİN
ÖLEN
\AZARLARA SAYQ
23 Ocak 1994 Pazar Saat 18.®
CEMAL REŞİT REY
KONSER SALONU / HARBİYE
K A T I L A N L A R
prof. Dr NURETTİN SÖZEN
OKTAYAKBAL
MELİH CEVDET ANDAY
Prof.TOKTAMIŞATEŞ
DrERDALATABEK
DEMİRTAŞ CEYHUN
ATAOL BEHRAMOĞLU
LÜTFİ KALELİ
MÜCAP OFLUOĞLU
Şarkılanyla
MELİKE DEMİRAĞ
VİDEO GÖSTERİSİ
• Davetıyeleri Cemal Reşit Rey Konser Salonu
ve Türkiye Yazariar Sendikası (252 19 30) 'ndan
temin edebilirsiniz
Öğretmen ve yazar Adnan Binyazar.
"Sevgili Uğurcuğum" diyor, "bu köşede se-
nitıle karşılaşmtş gibi oldum. \ üreğjm bir
daha yandı. Avnı anda güç de kazandı. Sen
hepimuin adına girtin. Hepimiz senin çekti-
ğin acının parçasıyız." Sema PojTaz, "V'a-
şamımda ve çalışmalarımda her zaman için
anınız kalacak" diyor. Yılmaz Onay da
yazmış Uğur Mumcu için. şöyle demiş:
u
.\sû insanlık düşmanlan, asıl gizli hain-
ler .vargılanacak mı, halkımız bu yargıla-
mayı gerçekJeştirecek akla varabüecek mi?
O zaman kardeşim. öz kardeşim Uğur
Mumcu boşuna ölmüş olmayacak, çünkü
ölümü göze almtştı, o yürekliliğin sonu böyle
alçakça bir cinay et oldu, ama onun hiç ölme-
den yaşaması, böylesine önemli bir sıçrama
noktasının unutiılmaz kurbanı olması,
halkın o zavallı. o hiç beklenmedik atıltmJan
da gösterebilen -ki Uğur da buna güveniyor-
du- kımıldanabümesine bağlı." Ve ekliyor:
"Halk derken, asıl sorumlular olarak kendi-
mizi de kastediyonun. Ağlamak hiçbir an-
lam ifade etmiyor../'
Türk gençleri var. Berlin'de doğmuş, bü-
yümüş, Türkçe değil Almanca yazmışlar
Uğur Mumcu için: "Bu cinayeti nefretle
kmıyoruz ve çok üzgünüz " demiş Sema,
Orhan ve Ceyda, "Uğur Mumcu, sen cesur-
dun, seni asla unutmayacağım" demiş bir
başka genç kız.
Bir başkası şöyle demiş: "Oldürülen bü-
tün güzel insanlan Ardınızdan yapüan övgü-
ler, haksız yergüer kadar kızdınyor beni.
Sokaklara verilen isimleriniz, çocuklara
takılan adlaruuz ve ölümlerinizin yaratıgı
önlenemeyen sansasyonlar... Hep», bepsi
kızdmyor ve yapmacık geliyor bana, çûnkü
biz insanlar üç beş gün sonra acıları her za-
manki gibi yüreğimi/e gömüp di'li geçmiş
zamanlarda, miş'li geçmiş zamanlarda ko-
nuşma\a başla\acağu. ^ ani sizleri \erlerde
bırakıp kendimiz ayakta ölümümüze döne-
ceğiz... Umarun güzel .Mumcu, senin gidisuı
bizi yine o ölümlere götürmez... Artık
uyanınz!"
"Büyük kırmızı bir balık / Sığmadı denize
/ Uzun, iri yarı ölü / Sığmadı toprağa / Bü-
yük, sert düşünce / Sığmadı beyinlere / Bö-
>ük hoca Uğur Mumcu" demiş başka biri.
Emine. Necati ve Temür şöyle yazmışlar:
"Sen ölmedin ki. sen şimdi daha çok aramı-
zdasın. Seni madden yok edenler, seni daha
çok yücelrti >e ölümsüzleştirdi."
Ferhat Türkmen de bu deftere yazan her-
kese ortak bir düşüncevi ifade etmiş: "Bu
suıkastiarın faillerinin bulunması, yöneten-
lerin halka karşı boyun borcudur."
Gecen sezon fiyatrom'da sergilenen
oşunlar arasında Musevi asılb yazar Ariel
Eİorfman'ın "Ölüm ve Ku" oyunu da vardı.
Dorfman bu oyunun prömiyeri için Ber-
lin'e geldiginde Tiyatrom'un yakında Göl-
dal Mumcu'ya göndereceği bu deftere İngi-
lizce olarak şöyle yazmış: "Buraya, Beriin'e
oyunumu Türkçe olarak seyretmek için gel-
dim, bu defteri eşinizin gerçekleri ortaya ç>-
kartmak uğruna verdiği mücadeleyi sür-
düreceğimizi söylemek için araç olarak kul-
lamyorum. Üzgünüm. çok üzgünüm. Devam
etmeliyiz."
Uzayıp giden ve keder. öfke, inanç, bir
de haddinden fazla vaat içeren yaalar
arasında bir de iki saürlık bir not var: "Ben
12 yaşındayun. Niye öldürüyorsunuz?"
İLAN
ANTALYA6.
ASLİYEHUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
EsasNo: 1993 219
Davacı Süleyrnan Can ta-
rafından davah Salih Çelik aJey-
hine açılan maddı ve manevi
tazmınat davasında verilen ara
karan gereğınce;
Davah Salih Çelik'in belirti-
len Erenköy Mah. 1732 Sk. No:
226 Antalya adresine davacının
verdiği 16.3.1993 tarihli dilekçe-
sinde: 16.10.1992 tarihinde da-
valının Mobiletine çarparak
kaza meydana getirdiğinı. bu
tarihten beri işyerini açamadığı-
nı. kendisinin rnotor tamir usta-
sı olması sebebiyle günlük geli-
rinin en az 250.000 TL'den.
aylık 7.5OO.OOO TL ve dava tari
hine kadar 4 ay geçmiş bulun-
ması sebebiyle •30.000.000 TL.
işten kalma 760.000 TL, teda\i
gideri 2.500.000 TL. binmekte
olduğu Mobileün hasar görme-
si ve işe yaramaz hale gelmiş
bulunması sebebiyle zarannın
toplam olarak 33.260.000 TL
maddi ve 10.000.000 TL de ma-
nevi tazminatın, yargılama gi-
derleri ile yasal faizi ile birlikte
fazla ya da irhaklannra saklı tu-
tularak karar verilmesini talep
eden işbu dava dilekçesi, belirtı-
len adresinde davalıya tebliğ
edilememiş olup, yapunlan za-
bıta araştırmasında da adresi
tespit edilemediğinden ilanen
tebliğine karar verilmiş oldu-
ğundan,
İşbu dava dilekçesi yerine ka-
im olmak üzere ilanen tebliğine,
davalı Salih Çelik"in duruşma-
nın bırakıldığı 10.3.1994 günü
saat 10.40'taki duruşmaya biz-
zat gelmesi veya kendisini bir
vekille temsil ettirmediği takdir-
de yargılamaya yokluğunda
devam edilip karar verileceği
(HUMK'nın 509. Md. gereğin-
ce) hususu ilanen tebliğ olunur.
10.1.1994
Basın: 45391
İLAN
T.C.
MALATYA ASLİYE 2. HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
DosyaNo: 1992 265
Kendisine asaleten küçük çocuklan Meryem, Zeynep ve Re-
cep'e velayeten Fadıme Biçer'in davaiılar Harput Turiznı Şirketi.
Mehmet Gürel, Haüt Yiğit ve Hüseyin Kayahan aleyhine ikameetti-
ğı maddı ve manevi tazminat davası sonucu, davacı eş Fadime Biçer
için 111.000.000.- TL. destekten yoksun kalma tazminau ile 20.000.
000.- TL. manevi tazminaun, Zeynep için 9.097.118.- TL. maddi ve
takdiren 10.000.000.- TL. manevi tazminaun, Recep için 14.000.000.-
TL. maddi, 10.000.000- TL. manevi tazminaun, Meryem için 16.
827.891 - TL. maddi, 10.000.000.- manevi tazminaun % 30yasal faizi
ile bırükte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, davacı-
lara verilmesine 2.009.250- TL. harç ve 1.826.640.- TL. yargılama
gıdennin de davalılardan tahsili ile davacılara verilmesine karar veril-
miş olup. davalılardan HanımınçifÜiği. Hanbey Mahallesi, Malatya
adresinde iken adresi meçhul olan Hüseyin ICayahan'a ilan yolu ile
hüküm özetimn tebliği gerektiğmden, işbu ilanın yayımından 15 gün
sonra kendisine tebliğ edilmiş sayılacağı hususu ilan olunur.
Basın: 45433
İLAN
MERSİNASLİYE BİRİNCİ HUKUK
MAHKEMESİ
1992,1000
Davacı Selahattin Sami Yegen tarafından Bercis Cortanaoğlu
vs aleyhine açılan iştirak haündeki mülkiyetin müşterek mülkiyete
dönüştürülnıesi davaanın yapılan tensibinde:
Davaa tarafından davalı aleyhine Mersin Buluklu köyü 2 pafta
66. 67, 68, 86. 69, 90 ve 100 parsel sayıh taşınmazlardaki Muris Ali
oğlu İbrahim'e ait 1/5 nispetindeki hissenin bu hısseye tekabül eden
işurak halindeki mülkiyetin müşterek mülkiyete dönüştürülmesine
iÛşkin davada davaiılar adına tebligaün yapılamadığı anlaşıldığmdan
davaiılar Nihal Kurt (Oğuz), Miyase Babalı (Ünlü), Cevat Babalı,
Şerife Babalı, Gülcihan Kurt, Şerife Babalı. Bercis Cortarıcıoğlu. Ha-
a Mahmut Yılmaz, Nihal Kurt, Fatma BabalıkJı. Emine Müneri
Kurt (Ökten). Gülcihan Kurt'un duruşmanın bırakıldığı 23.2.1994
günü saat 9.00'da mahkememizde hazır bulunması veya kendini bir
vekille temsil ettirmesı (MK'nın 584'A maddesi uvannca ıştırak ha-
hndekı mülki>eun müşterek mülkiyete çevrilmesine haklı bir itiran-
nız varsa bunu 10 gün içinde bildirmeniz veya aynı süre içerisınde
taksim davası açmanız aksi takdirde iştirak halinde mülkiyeün müş-
terek mülkiyete çevrilmesine karar verileceği) kendmizı vekille de
temsi ettinnediğiniz takdirdeduruşmaya yokJuğunuzda karar verile-
ceği ilanen tebliğ olunur. 7.1.1994
Basın: 45417
İLAN
T.C.
İSTANBUL 11. ASLİYE HUKUK •
MAHKEMESİ'NDEN
1992 632
Dahili davaiılar: 1- Ahmet Vehbi Çakır (Çakın)
2- Nebiye Çakır (Çakın)
3- İsmail llhami Çakır (Çakın)
4- Osman Nun Samuray
5- Emine Zuhal Samuray (Yalkut)
Davaalar Fahrünisaözsoyarslan ile davalılar Nüfus tdaresi, Hay-
nye Çakın ve dahili davaiılar Ahmet Vehbi Çakır ve arkadaşlan ara-
lannda görülen kayıt tashihi davasının yapılan duruşması sonunda
verilen karar gereğince;
Mahkememizden verilen E. 1992/632, karar: 1993/ 591 sayılı ve 14.
12.1993 tarihli davanın kabulûne dair verilen karar, adreslerinizin
bulanamadıği zabıta tahkikaündan ve tebligatlara verilen meşruhat-
tan anlaşılnuş olmakla, yukanda numarası belirtilen kararın ilanen
tebliğine karar verilmiştir.
İşbu karann. ıianın teblığinden iübaren 30 gün içinde temyizedebi-
leceğini, temviz etmediğiniz takdirde hakkınızdaki hükmün kesınle-
şeceği tebliğ makamına kaim olmak üzereyukanda tarih ve numarası
belirtilen karar tebliğ ve ilan olunur.
17.1.1994 Basın: 912
T.C.
KARS KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN
DosyaNo: 1988,17
Davacı Hazine vekili davalı Ilbeyi Kuzgun ve dahili davalı As-
lan aleyhine mahkememizde açmış olduğu tespitın ıptali ve tescil
davasının yargılaması sırasında davalı Ilbeyı Kuzgun ile Aslan'ın ad-
resleri aramalara rağmen tespit edilemediğinden ilanen tebliğine ka-
rar verilmiştir.
Davaya karşı diyeceklerinizi duruşma günü olan 17.3.1994 günü
saat 09.00'a kadar mahkememıze bıldirmeniz veya duruşmada hazır
bulunmanız duruşmaya gelmediğinız veya kendinizi bir vekille temsil
ettirmediğınız takdirde yargılamanın yokluğunuzda yapılarak karar
verileceği ilanen tebliğ olunur.
Basın: 45470
İLAN
T.C.
BARTIN 2. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ
1992 198
Mahkememizde davaalar Ahmet Taşdemir ve Şaziye Yemenici
vekili Av. îhsan Ay tarafından yapılan davaiılar Hasan Karaz ve İs-
mail Döner aleyhine açılan tazminat davasının verilen ara karan ge-
reğince:
Davaa İsmail Döner'in zabıta araştırmalanna rağmen adresi teb-
ligata yarar açık bir şekilde tespit edilemediğinden adı geçen şahsın
5.4.1994 günü, saat 9.00'da duruşma için Bartın 2. Asliye Hukuk
Mahkemesi duruşma salonunda hazır bulunması aksi takdirde
HUMK'nın 243 2. maddesi gereğince yokluğunda devam edileceği
hususu ilanen tebliğ olunur.
Basın: 45423
İLAN
T.C.
GÖLCÜK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
1991 657Esas
1993 56 Karar
Davaa Sevgj Caymaz vekili Av. İsmet Özkan tarafından davalı
Rıdvan Caymaz aleyhine açılan boşanma davası sonunda mahkeme-
mizce verilen karar, duruşma safahatında davalıya ilan yolu ile tebli-
gat yapılmış olduğundan, karann ilanen tebliğine karar verilmiş
olduğundan,
Gölcük Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1991/657 esas 1993/56 K.
sayılı karannda, davanın kabulûne, Gölcük Merkez Mah. Cilt:
003,01 Sa-60 Küt-50'de nüfusa ka>ıtlı Güzel kıa Sevgi Caymaz iie
davalı Abidettin oğlu Rıdvan Ca>Tna2'ın boşanmaknna dair karann
İnnir Büyükçiftliği Anadolu Caddesi No-996'da Rıdvan Cay-
maz'a ilanen tebliğine. ilan tarihinden itibaren 15 hitamında karann
kesinleşmiş sayılacağı ilan olunur 14.1.1994
Basın: 45420
DİYARBAKIR1. ASLİYE (İŞ)
MAHKEMESİ'NDEN
SSK Genel Müdürlüğü tarafından Mahmut Uçak ve Mahmut
Ekrem Gür aleyhine mahkememize açılan rücu'an tazminat davası-
nın yapılan açık duruşması sonucunda davanın kabulüne (3.203.184
TL.) dair verilen 14.4.1993 tarih, 1987 751 esas ve 1993 190 sayılı ka-
rar, Diyarbakır ili Bağlar Sağlık Ocağı Dere Sk. No: 6/2 adresinde
mukim Mahmut Uçak (Uçan) tüm araşürmalara rağmen bulunama-
yan davalı Mahmut Uçak'a aİenen tebliğ olunur. 11.5.1993
İLAN
T.C.
BEYOĞLU 3. ASLİYE HUKUK
\ MAHKEMESİ'NDEN
DosyaNo: 1993/117
Davaa Handan Keleteli tarafından davalı Mahmut Keleteli
aleyhine aolan boşanma davasında;
Davalı Mahmut Keleteli'ye Ümraniye Istiklal Mah. Taiatpaşa
Cad. No: 51 2 adresine tebligat yapılamadığından, adı geçene duruş-
ma gününde hazır bulundurutaası için Curahuriyet Gazetesi'nin 10.
11.1993 tarihli nüshası ile ilanen tebligat yapılmış ve yine mahkeme-
mizin 14.12.1993 tarihli duruşmasında taraflann şiddetli geçimsizlik
nedenıyle boşanınalanna karar verilmiş olup, işbu karar gazete ilan
tarihinden itibaren 22 gün içinde temyizedilrnediği ve iu'raz edilmedi-
ği takdirde kesinleşeceği hususu tebliğ olunur. 10 1.1994
Basın: 807