06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 23OCAK1994PAZAR 8 PAZAR YAZILARI Aristokrasi zor durumda LONDRA EDİPEMİL ÖYMEN Aristokrasi, feodalitenin ürünü. Mar- kizler, prensesler. dükler, lordlar, baron- lar, krallar hep aynı sistemin sonucu. Avrupa, bu sistemin beşiği. îngüteresi'- nden İtalyası'na, Portekız'inden Rus- yası'na kadar her yerde aynı sistemin yü- riidüğü dönemlerde yönetim onlann elindeydi. Gel zaman git zaman işler de- ğişti. Şimdi artık aristokrasi denildi mi akla geçmiş zaman geliyor. Ama onlar hala ortalıkta. Kimi hala varhklı. Baba- dan kalanlan ışletip gününü gün edeni var. Babadan bir şey kalmadığı için 9-5 çaljşam var. Babadan kalan en önemli şey, Türki- ye'de eşi olmayan, kır ortasında saray görünümiü malikaneler. Çoğu kez rau- azzam bahçelerin ortasında, bazan ya- pay gölleriyle, avlanılan arazileriyle çu- valla para yutar. Elbette her aristokratın böyle bir malikanesi yok. Ama yine de kıyıda köşede kalmış bir şeyleri oluyor. Malikanelerin bazılan yol üstü. Ulaşımı kolay. Baası uzak. Çevresi de hele kıraç- sa oraya giden de olmaz. Binalann bakımı büyük sorun. Onun için turizme açıyorlar. Geçim sıkıntısına çare bulmak için milletvekili de olamazlar. Onlar, Lordlar Kamarası'nın doğal üyeleridir. Üstelik Lordlar Kamarası üyeleri para da almaz. Yasama görevlerini parasız yaparlar. Bunlann sayılan da belli: 763 erkek, 20 kadın aristokrat var. Bunlara ek olarak 29 kişiyearistokratük "bahşedi- liyor." Yani Kraliçe tarafından veriliyor. Örneğin eski başbakan Thatcher böyle Lady oldu. Öiünce, unvanı oğluna geçe- cek. Ve 1958'de kabul edilen bir yasa uyannca hükümet, Kraliçe'ye öneride bulunup ülkenin önde gelen kişilerini, yaşamlan boyunca "yapay aristokrat" ilan edebiliyor. Ama bu unvan onlann çocuklanna geçemez. Demek ki koca İngütere'de aristokrat sayısı topu topu 800'ü zor buluyor. Bu aristokratlar, öyle zırt pırt her yerde gö- riilmezler. Eğer kamu görevleri yoksa halk bunlan hiç tanımaz. Televizyonda sohbet programlanna çıkmazlar, yasa- dışı bir iş yapmazlarsa basına konu da olmazlar. Kitlenin ilgisini çekmezler. Kendi dedikodu dergileri, kendi yayınla- n vardır. Halk bunlarla hiç ilgilenmez. Ve onlara benzemeye de çalışmaz. Çün- kü herkes. yerini bilir. Kitleden aristok- rat, aristokrattan kitle olmaz çünkü. Seçim^partiumurımda değilvatandaşuıBıktık politıkadan, politikacılardan! nist Partisi, Komsomol, sendika ve meslek Rusya'da çoğunluğun tepkisi böyle ar- örgütlerinde düzenlenen benzer toplantıla- tık. Politikadan uzak olmak en doğal, hat- ra katılmak zorunluydu. ta çağdaş olmak için en gerekli özellikler- Her bölgeden tek kişinin aday olduğu se- den birijhaline geldi. Poütik habergazetele- çimlerde katılım oranı hep aynıydı: ri ve deFgileri büyük tiraj yitirdi. Televizyo- - Yüzde 99.99. nun haber ve yorurn programlannın izleyi- Kalan yüzde 0.01, Sovyet devletinin hoş- dleri azaldı. görü düzeyini yansıtıyor olsa gerekti. Magazin yayınlar, dedikodu haberleri, O dönefnler geride kaldı. Hem öylesine Brezilya diziîeri ve Hint filmleri halkın ilgi geride kaldı kj aradan sanki yüzyıllar geç- merkezi oldu. miş gibi bir duygu var şimdi insanlarda. Oysa eskiden böyle miydi? Sovyet hal- Her şey değişti artık. Seçimlerde kaülı- kından "dünyanın politik bilinci en gelişmiş mın üçte ikiyi bulması büyük başan sayıh- toplumu" olarak söz ediürdi. Okullarda ve yor. Son oylamalarda, yüzde 50 güçlükle işyerlerinde, haftada en az bir kez. politik aşılabildi. Bazı birimlerde ise çoğunluk gelişmelerin tartışıldığı dersler verilirdi. sandık başına gitmediği için seçimler geçer- Oğrenciler ve çalışanlar dönem dönem po- siz sayıldı. liük-ideolojik smavdan gecirilirdi; güncel Birkaç yıl içinde olup biten her şey gibi gelişmeleri bilip bilmedikleri ve Marksizm- politik-apolitiklik dengesi de olağanüstü Leninızm açısından yorumlayıp yorumla- bir hızla değişiverdi. Bu değişiklik- geçmiş- yamadıklan denetlenirdi. Aynca Komü- teki devlet baskısının, zorakı eğitim çabala- MOSKOVA HAKAN AKSAY nnın hiç de köklü sonuçlar bırakan cinsten olmadığını ortaya koydu. Bir başka deyiş- le. Sovyet halkının o zamanlar bile ne dere- ce "poütik bilinçli" olduğu bugün tartışma- lı hale geldi. Şimdiki durumun doğal sayılabileceği, örneğin. seçimlere katılım oranının doğal olduğu söylenebilir. Haklı gibi görünen bu yargı, yine de eksik kalıyor bence. 3-4 ekim kanlı olaylan yaşanırken, olay- lardan topu topu birkaç kiJometre uzakta oturan ya da çahşan pek çok insanın, geliş- melerden habersiz olduğunu şaşırarak gör- müştüm. Kimileri, rastlantıyla açüklan te- levizyondaki çatışmalara. sanki dûnyanın öteki ucundaki bir savaşı izliyormuş gibi garip bir yüz ifadesiyle bakıyorlardı. Ne- den böyle şeyler olduğunu pek çok insan hala bilmiyor, merak etmiyor. Dahası Moskova'da Jirinovski'yi tanı- mayan insanlar var hala. Bir bakanı adı bile bilmeyen. üikedeki politik ve ekono- mik gelişmeler üzerine tek kelimelik biriki- mi bile olmayan bir sürü insan var. Üstelik bunlar, eğitimli, meslek sahibi. sinema- tiyatro görmüş, birçok kitap okumuş kişi- ler. Bilinçsizlik neredeyse moda oldu. Politi- kadan uzak olmak, geçmişteki "yapay poli- tizasyon"a bakılarak iieri bir aşama sayıl- maya başlandı? Ve sonuçta ne seçimler, ne partiler, ne iktidar savaşımı, ne çıkan yasa- lar ilgilendiriyor "yeni tipten Rusya yurt- taşT'nı. Politikadan daha önemli sorunlan olduğunu vurgulamayı seviyor herkes. Ekonomik kaygılar, iş ve özel yaşam so- runlan gibi. Oysa kendini politikanın dışında, daha doğrusu üstünde görenler de ötekilerjpbi poütik gelişmelere tutsak oluyorlar. Ikti- dardaki degişikliklerden aynı ölçüde etkile- niyorlar. Ekmeği, iktidann saptadığı fıyattan alı- yorlar. Ucretleri ve vergileri "yukanda" be- lirleniyor. İktidarca saptanmış yasalara göre evienip boşanıyorlar. Çocuklan hü- kümetçe onaylanmış programlara göre eğitiliyor. Uymak zorunda hükümetçe onaylanmış programlara göre eğitiliyor. Uymak zo- runda oiduklan trafik kurallan da onlann üzerindeki iküdardan geliyor. Kısacası, politika, apolitikleri de politik- ler kadar etkiliyor. Sığmadıbeyinlerebüyükdüşünce Uğur Mumcu'nun Berlin'deki Türkler arasında çok tamyanı ve seveni vardı. Uzaktayken sevdigi birinin ölüm habe- rini almak, insanın ölüme karşı duyduğu çaresizliği daha da katmerlendiriyor. Ora- da olsanız başkalanyla konuşacaksınız, acıyı biraz paylaşacaksınız belki. Uzaktay- ken ölüm karşısında dünyadaki geçicı ve derin yalnızlığmızın -hiç dolambaçsız- bi- Üncine vanyorsunuz. Son yıllarda Türkiye'den Berlin'e çok, ama çok ölüm haberi geldi. Türkiye'de öl- mek her zaman daha kolaydı, örneğin bir Almanya'dan. Hala öyle. Yere yığıldığınızda ambulans yanm saat sonra geldiği için de, hava kirliliğinden hastala- narak da, işkencede de, duyarblıktan da, vurularak da ölmek daha kolay. Türkiye'- nin çağ atladığına kendini inandınp bura- lara geldiginde "Biz Balkanlardan Orta As- ya'ya kadar..." diye söze başlayarak Batı'- ya karşı yeni bir Türklük gururu sergile- yenlere selam olsun... Berlin'e geçmiş yıllarda görece sık gelen- lerden biri de Uğur Mumcu'y^U- O buraya araştırmalannı derinleştirmek, tezlerine belge toplamak. merak ettiği konularda \eni bilgiler edinmek için uğrardı. Burada- ki Türkler arasında çok tamyanı ve seveni vardı Uğur Mumcu'nun. Onu tanıyıp sev- memek olanaksızdı. Onun değer yargılan- na ve düşüncelerine sahip olmayanlar bile karjısında saygı duyarlardı. Öldüriildüğü haberi, Türkiye'de olduğu kadar binlerce kilometre uzaktaki Berlin'- de de şok etkisi yarattı. Berlin'deki Türk ti- yatrosu "Tiyatrom", Mumcu'nun oyunu- nu sergiliyor yann akşam. "Sakıncalı Piya- dc", Rutkay Azizin eüyle sahnelendi. "Ti- yatrom"un fuayesinde, tam bir yıldır bir Mumcu köşesi var. Siyah-beyaz fotoğrafın altındaki küçük masada bir defter duru- yor. Bu deftere yazılaolar, ona sevenlerin- den gönderilen upuzun bir selam. BERLIN DtLEK ZAPTÇIOĞLU Kültür Dünyasına Akbank'tan İki Yeni Kitap 16. Yüzyılda İstanbul Yazan: Prof. Dr. Metin And. Orı/ınal kaynaklardan istanbul tanhıne tutuian ışık. Türkçe ve Ingılızce ıkı ayrı kitap. 326 sayfa. 235 adet renklı görsel malzeme. 750.000 TL. Anadolu'nun Selçuklu Çehresi Yazan: Prof. Dr. Semra Ögel. Anadolu uygarlığında önemli bir evre Araştırma ınceleme ve lngilizce özel 136 sayfa. 138 renkli ve siyah beyaz fotograf. 200.000 TL. Tarihirhizi aydınlatan iki önemli kaynak Genel Dagıtım Ozgür-Yaytn Dagmm Ankam Cad 31/2 Cagaloğlu-lstanbul Tei (0-212) 526 25 13 - 519 14 49 AKBANK TURKJYE YAZARLAR SENDIMSI (STANBUL BÜYÜKŞEHIR BELEDİYESİ LAİKDEVLETVE DEMOKRASİİÇİN ÖLEN \AZARLARA SAYQ 23 Ocak 1994 Pazar Saat 18.® CEMAL REŞİT REY KONSER SALONU / HARBİYE K A T I L A N L A R prof. Dr NURETTİN SÖZEN OKTAYAKBAL MELİH CEVDET ANDAY Prof.TOKTAMIŞATEŞ DrERDALATABEK DEMİRTAŞ CEYHUN ATAOL BEHRAMOĞLU LÜTFİ KALELİ MÜCAP OFLUOĞLU Şarkılanyla MELİKE DEMİRAĞ VİDEO GÖSTERİSİ • Davetıyeleri Cemal Reşit Rey Konser Salonu ve Türkiye Yazariar Sendikası (252 19 30) 'ndan temin edebilirsiniz Öğretmen ve yazar Adnan Binyazar. "Sevgili Uğurcuğum" diyor, "bu köşede se- nitıle karşılaşmtş gibi oldum. \ üreğjm bir daha yandı. Avnı anda güç de kazandı. Sen hepimuin adına girtin. Hepimiz senin çekti- ğin acının parçasıyız." Sema PojTaz, "V'a- şamımda ve çalışmalarımda her zaman için anınız kalacak" diyor. Yılmaz Onay da yazmış Uğur Mumcu için. şöyle demiş: u .\sû insanlık düşmanlan, asıl gizli hain- ler .vargılanacak mı, halkımız bu yargıla- mayı gerçekJeştirecek akla varabüecek mi? O zaman kardeşim. öz kardeşim Uğur Mumcu boşuna ölmüş olmayacak, çünkü ölümü göze almtştı, o yürekliliğin sonu böyle alçakça bir cinay et oldu, ama onun hiç ölme- den yaşaması, böylesine önemli bir sıçrama noktasının unutiılmaz kurbanı olması, halkın o zavallı. o hiç beklenmedik atıltmJan da gösterebilen -ki Uğur da buna güveniyor- du- kımıldanabümesine bağlı." Ve ekliyor: "Halk derken, asıl sorumlular olarak kendi- mizi de kastediyonun. Ağlamak hiçbir an- lam ifade etmiyor../' Türk gençleri var. Berlin'de doğmuş, bü- yümüş, Türkçe değil Almanca yazmışlar Uğur Mumcu için: "Bu cinayeti nefretle kmıyoruz ve çok üzgünüz " demiş Sema, Orhan ve Ceyda, "Uğur Mumcu, sen cesur- dun, seni asla unutmayacağım" demiş bir başka genç kız. Bir başkası şöyle demiş: "Oldürülen bü- tün güzel insanlan Ardınızdan yapüan övgü- ler, haksız yergüer kadar kızdınyor beni. Sokaklara verilen isimleriniz, çocuklara takılan adlaruuz ve ölümlerinizin yaratıgı önlenemeyen sansasyonlar... Hep», bepsi kızdmyor ve yapmacık geliyor bana, çûnkü biz insanlar üç beş gün sonra acıları her za- manki gibi yüreğimi/e gömüp di'li geçmiş zamanlarda, miş'li geçmiş zamanlarda ko- nuşma\a başla\acağu. ^ ani sizleri \erlerde bırakıp kendimiz ayakta ölümümüze döne- ceğiz... Umarun güzel .Mumcu, senin gidisuı bizi yine o ölümlere götürmez... Artık uyanınz!" "Büyük kırmızı bir balık / Sığmadı denize / Uzun, iri yarı ölü / Sığmadı toprağa / Bü- yük, sert düşünce / Sığmadı beyinlere / Bö- >ük hoca Uğur Mumcu" demiş başka biri. Emine. Necati ve Temür şöyle yazmışlar: "Sen ölmedin ki. sen şimdi daha çok aramı- zdasın. Seni madden yok edenler, seni daha çok yücelrti >e ölümsüzleştirdi." Ferhat Türkmen de bu deftere yazan her- kese ortak bir düşüncevi ifade etmiş: "Bu suıkastiarın faillerinin bulunması, yöneten- lerin halka karşı boyun borcudur." Gecen sezon fiyatrom'da sergilenen oşunlar arasında Musevi asılb yazar Ariel Eİorfman'ın "Ölüm ve Ku" oyunu da vardı. Dorfman bu oyunun prömiyeri için Ber- lin'e geldiginde Tiyatrom'un yakında Göl- dal Mumcu'ya göndereceği bu deftere İngi- lizce olarak şöyle yazmış: "Buraya, Beriin'e oyunumu Türkçe olarak seyretmek için gel- dim, bu defteri eşinizin gerçekleri ortaya ç>- kartmak uğruna verdiği mücadeleyi sür- düreceğimizi söylemek için araç olarak kul- lamyorum. Üzgünüm. çok üzgünüm. Devam etmeliyiz." Uzayıp giden ve keder. öfke, inanç, bir de haddinden fazla vaat içeren yaalar arasında bir de iki saürlık bir not var: "Ben 12 yaşındayun. Niye öldürüyorsunuz?" İLAN ANTALYA6. ASLİYEHUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN EsasNo: 1993 219 Davacı Süleyrnan Can ta- rafından davah Salih Çelik aJey- hine açılan maddı ve manevi tazmınat davasında verilen ara karan gereğınce; Davah Salih Çelik'in belirti- len Erenköy Mah. 1732 Sk. No: 226 Antalya adresine davacının verdiği 16.3.1993 tarihli dilekçe- sinde: 16.10.1992 tarihinde da- valının Mobiletine çarparak kaza meydana getirdiğinı. bu tarihten beri işyerini açamadığı- nı. kendisinin rnotor tamir usta- sı olması sebebiyle günlük geli- rinin en az 250.000 TL'den. aylık 7.5OO.OOO TL ve dava tari hine kadar 4 ay geçmiş bulun- ması sebebiyle •30.000.000 TL. işten kalma 760.000 TL, teda\i gideri 2.500.000 TL. binmekte olduğu Mobileün hasar görme- si ve işe yaramaz hale gelmiş bulunması sebebiyle zarannın toplam olarak 33.260.000 TL maddi ve 10.000.000 TL de ma- nevi tazminatın, yargılama gi- derleri ile yasal faizi ile birlikte fazla ya da irhaklannra saklı tu- tularak karar verilmesini talep eden işbu dava dilekçesi, belirtı- len adresinde davalıya tebliğ edilememiş olup, yapunlan za- bıta araştırmasında da adresi tespit edilemediğinden ilanen tebliğine karar verilmiş oldu- ğundan, İşbu dava dilekçesi yerine ka- im olmak üzere ilanen tebliğine, davalı Salih Çelik"in duruşma- nın bırakıldığı 10.3.1994 günü saat 10.40'taki duruşmaya biz- zat gelmesi veya kendisini bir vekille temsil ettirmediği takdir- de yargılamaya yokluğunda devam edilip karar verileceği (HUMK'nın 509. Md. gereğin- ce) hususu ilanen tebliğ olunur. 10.1.1994 Basın: 45391 İLAN T.C. MALATYA ASLİYE 2. HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN DosyaNo: 1992 265 Kendisine asaleten küçük çocuklan Meryem, Zeynep ve Re- cep'e velayeten Fadıme Biçer'in davaiılar Harput Turiznı Şirketi. Mehmet Gürel, Haüt Yiğit ve Hüseyin Kayahan aleyhine ikameetti- ğı maddı ve manevi tazminat davası sonucu, davacı eş Fadime Biçer için 111.000.000.- TL. destekten yoksun kalma tazminau ile 20.000. 000.- TL. manevi tazminaun, Zeynep için 9.097.118.- TL. maddi ve takdiren 10.000.000.- TL. manevi tazminaun, Recep için 14.000.000.- TL. maddi, 10.000.000- TL. manevi tazminaun, Meryem için 16. 827.891 - TL. maddi, 10.000.000.- manevi tazminaun % 30yasal faizi ile bırükte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, davacı- lara verilmesine 2.009.250- TL. harç ve 1.826.640.- TL. yargılama gıdennin de davalılardan tahsili ile davacılara verilmesine karar veril- miş olup. davalılardan HanımınçifÜiği. Hanbey Mahallesi, Malatya adresinde iken adresi meçhul olan Hüseyin ICayahan'a ilan yolu ile hüküm özetimn tebliği gerektiğmden, işbu ilanın yayımından 15 gün sonra kendisine tebliğ edilmiş sayılacağı hususu ilan olunur. Basın: 45433 İLAN MERSİNASLİYE BİRİNCİ HUKUK MAHKEMESİ 1992,1000 Davacı Selahattin Sami Yegen tarafından Bercis Cortanaoğlu vs aleyhine açılan iştirak haündeki mülkiyetin müşterek mülkiyete dönüştürülnıesi davaanın yapılan tensibinde: Davaa tarafından davalı aleyhine Mersin Buluklu köyü 2 pafta 66. 67, 68, 86. 69, 90 ve 100 parsel sayıh taşınmazlardaki Muris Ali oğlu İbrahim'e ait 1/5 nispetindeki hissenin bu hısseye tekabül eden işurak halindeki mülkiyetin müşterek mülkiyete dönüştürülmesine iÛşkin davada davaiılar adına tebligaün yapılamadığı anlaşıldığmdan davaiılar Nihal Kurt (Oğuz), Miyase Babalı (Ünlü), Cevat Babalı, Şerife Babalı, Gülcihan Kurt, Şerife Babalı. Bercis Cortarıcıoğlu. Ha- a Mahmut Yılmaz, Nihal Kurt, Fatma BabalıkJı. Emine Müneri Kurt (Ökten). Gülcihan Kurt'un duruşmanın bırakıldığı 23.2.1994 günü saat 9.00'da mahkememizde hazır bulunması veya kendini bir vekille temsil ettirmesı (MK'nın 584'A maddesi uvannca ıştırak ha- hndekı mülki>eun müşterek mülkiyete çevrilmesine haklı bir itiran- nız varsa bunu 10 gün içinde bildirmeniz veya aynı süre içerisınde taksim davası açmanız aksi takdirde iştirak halinde mülkiyeün müş- terek mülkiyete çevrilmesine karar verileceği) kendmizı vekille de temsi ettinnediğiniz takdirdeduruşmaya yokJuğunuzda karar verile- ceği ilanen tebliğ olunur. 7.1.1994 Basın: 45417 İLAN T.C. İSTANBUL 11. ASLİYE HUKUK • MAHKEMESİ'NDEN 1992 632 Dahili davaiılar: 1- Ahmet Vehbi Çakır (Çakın) 2- Nebiye Çakır (Çakın) 3- İsmail llhami Çakır (Çakın) 4- Osman Nun Samuray 5- Emine Zuhal Samuray (Yalkut) Davaalar Fahrünisaözsoyarslan ile davalılar Nüfus tdaresi, Hay- nye Çakın ve dahili davaiılar Ahmet Vehbi Çakır ve arkadaşlan ara- lannda görülen kayıt tashihi davasının yapılan duruşması sonunda verilen karar gereğince; Mahkememizden verilen E. 1992/632, karar: 1993/ 591 sayılı ve 14. 12.1993 tarihli davanın kabulûne dair verilen karar, adreslerinizin bulanamadıği zabıta tahkikaündan ve tebligatlara verilen meşruhat- tan anlaşılnuş olmakla, yukanda numarası belirtilen kararın ilanen tebliğine karar verilmiştir. İşbu karann. ıianın teblığinden iübaren 30 gün içinde temyizedebi- leceğini, temviz etmediğiniz takdirde hakkınızdaki hükmün kesınle- şeceği tebliğ makamına kaim olmak üzereyukanda tarih ve numarası belirtilen karar tebliğ ve ilan olunur. 17.1.1994 Basın: 912 T.C. KARS KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo: 1988,17 Davacı Hazine vekili davalı Ilbeyi Kuzgun ve dahili davalı As- lan aleyhine mahkememizde açmış olduğu tespitın ıptali ve tescil davasının yargılaması sırasında davalı Ilbeyı Kuzgun ile Aslan'ın ad- resleri aramalara rağmen tespit edilemediğinden ilanen tebliğine ka- rar verilmiştir. Davaya karşı diyeceklerinizi duruşma günü olan 17.3.1994 günü saat 09.00'a kadar mahkememıze bıldirmeniz veya duruşmada hazır bulunmanız duruşmaya gelmediğinız veya kendinizi bir vekille temsil ettirmediğınız takdirde yargılamanın yokluğunuzda yapılarak karar verileceği ilanen tebliğ olunur. Basın: 45470 İLAN T.C. BARTIN 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ 1992 198 Mahkememizde davaalar Ahmet Taşdemir ve Şaziye Yemenici vekili Av. îhsan Ay tarafından yapılan davaiılar Hasan Karaz ve İs- mail Döner aleyhine açılan tazminat davasının verilen ara karan ge- reğince: Davaa İsmail Döner'in zabıta araştırmalanna rağmen adresi teb- ligata yarar açık bir şekilde tespit edilemediğinden adı geçen şahsın 5.4.1994 günü, saat 9.00'da duruşma için Bartın 2. Asliye Hukuk Mahkemesi duruşma salonunda hazır bulunması aksi takdirde HUMK'nın 243 2. maddesi gereğince yokluğunda devam edileceği hususu ilanen tebliğ olunur. Basın: 45423 İLAN T.C. GÖLCÜK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ 1991 657Esas 1993 56 Karar Davaa Sevgj Caymaz vekili Av. İsmet Özkan tarafından davalı Rıdvan Caymaz aleyhine açılan boşanma davası sonunda mahkeme- mizce verilen karar, duruşma safahatında davalıya ilan yolu ile tebli- gat yapılmış olduğundan, karann ilanen tebliğine karar verilmiş olduğundan, Gölcük Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1991/657 esas 1993/56 K. sayılı karannda, davanın kabulûne, Gölcük Merkez Mah. Cilt: 003,01 Sa-60 Küt-50'de nüfusa ka>ıtlı Güzel kıa Sevgi Caymaz iie davalı Abidettin oğlu Rıdvan Ca>Tna2'ın boşanmaknna dair karann İnnir Büyükçiftliği Anadolu Caddesi No-996'da Rıdvan Cay- maz'a ilanen tebliğine. ilan tarihinden itibaren 15 hitamında karann kesinleşmiş sayılacağı ilan olunur 14.1.1994 Basın: 45420 DİYARBAKIR1. ASLİYE (İŞ) MAHKEMESİ'NDEN SSK Genel Müdürlüğü tarafından Mahmut Uçak ve Mahmut Ekrem Gür aleyhine mahkememize açılan rücu'an tazminat davası- nın yapılan açık duruşması sonucunda davanın kabulüne (3.203.184 TL.) dair verilen 14.4.1993 tarih, 1987 751 esas ve 1993 190 sayılı ka- rar, Diyarbakır ili Bağlar Sağlık Ocağı Dere Sk. No: 6/2 adresinde mukim Mahmut Uçak (Uçan) tüm araşürmalara rağmen bulunama- yan davalı Mahmut Uçak'a aİenen tebliğ olunur. 11.5.1993 İLAN T.C. BEYOĞLU 3. ASLİYE HUKUK \ MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo: 1993/117 Davaa Handan Keleteli tarafından davalı Mahmut Keleteli aleyhine aolan boşanma davasında; Davalı Mahmut Keleteli'ye Ümraniye Istiklal Mah. Taiatpaşa Cad. No: 51 2 adresine tebligat yapılamadığından, adı geçene duruş- ma gününde hazır bulundurutaası için Curahuriyet Gazetesi'nin 10. 11.1993 tarihli nüshası ile ilanen tebligat yapılmış ve yine mahkeme- mizin 14.12.1993 tarihli duruşmasında taraflann şiddetli geçimsizlik nedenıyle boşanınalanna karar verilmiş olup, işbu karar gazete ilan tarihinden itibaren 22 gün içinde temyizedilrnediği ve iu'raz edilmedi- ği takdirde kesinleşeceği hususu tebliğ olunur. 10 1.1994 Basın: 807
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle