Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6EYLÜL1993PA2ARTESİ CUMHURfYET SAYFA
EKONOMI 11
DÜNYADAN
KISAKISA
AT'denJapon
otosuna kısıtlama
• TOKYO(AA)-
Japonya'nın Avrupa
Topluluğu (AT) ülkelerine
otomobiJ ihracatı yeniden
sırnrlandınldı.
Japonya'nın AT ülkelerine
1993 yılı sonuna kadar
yapacağı otomobil ihracatı
yeni anlaşmayla 980 bin
adetle sınırlandınldı. Bu yeni
kısıtlamayla, Japonya'nın
ATye otomobil ihracatı bir
önceki anlaşmaya göre yiizde
5.41 oranındadaha
azalülmış oidu.
ABD'den Çin'e
tekstil uyarısı
• PEKtlS'(AA)-ABD,Çin'i
milyariarca dolarhk kaçak
tekstil ihracatım yıl sonuna
kadar durdurmadığı
takdirde, ABD pazanndaki
payırun büyük kısmını
kaybedebileceği konusunda
uyardı. Bill Clinlon'ın dış
ticaret müzakerelerinde üst
düzey yetkilisi Jennifer
Hillman, Çin ile bu konuda
anlaşma sağlanamazsa.
ABD yönetiminin tekstil
ithalatında tek taraflı olarak,
şimdikilerin daha dtında,
yeni kotalar belirlemek de
dahil, tedbiralacağını
bildirdi.
Borsalarda
Latîn ateşi
•NEWYORK(AA)-
Uluslararası alanda menkul
kıymetlereyatınm
yapanlann yeni gözdesi
Latin Amerika ülkeleri.
İşlem gören menkul
kjymetlerin fıyatlannın yerel
para birimi cinsinden
artışında geçen ay ilk sıraya
oturan Brezilya borsasında
hisse senetlerinin fiyatlan
ağustos ayı genelinde yüzde
42.2arttı. HissesenetJeri
fıyatlannda ABD Dolan
bazındakı artışlarda v üzde
9.4 ile Meksika, yüzde 4.3 ile
Şili, Latin Amerika
bölgesinde başta geldi.
Asil Nadir'in KKTC'deki en büyük gelir kaynaklan da satılıyor
Polly Peck'te sonperde
EDİPEMİLÖYMEN
LONDRA - Polly Peck kayyımlan. Polly
Peck'e ait Kuzey Kıbns'taki Sunzest narenciye
şirketi. Jasmine Court. Palm Beach ve Crystal
Cowe otelleri ve L'nipac paketleme şirketini sat-
mak için gazetelere ilan vermeye haarlanıyor.
Tam üç yıl önce patlak veren Polly Peck
Olayı'ndan en etkilenmeyen kuruluşlar,
KKTC'dekiler olmuştu. Çok uzun süre kay-
yımlarla her türlü
ilişkiyi reddeden
kuruluşlara. kay-
yımlann ulaşamaya-
cağı sanılmıştı. Ân-
cak kayyımlarla
KKTC Yönetimi'-
nin ışbirliğüıe başla-
ması, Polly Peck'in
Kuzey Kıbns ope-
rasyonlannın da
sonu anlamma gel-
di. Başlangıçta reddedilen. ancak yakjnlarda
sağlanan bu ilişkinin nedeni, Polly Peck'in,
KKTCye olan vergi ve sigorta primi borçlan-
nın ödenmesıni sağlamak.
Observer gazetesinde yayımlanan bir haber-
de, KKTC Yönetimi'nin Polly Peck kayyımla-
nna şirketleri satmalan için 1 ekime kadar süre
tanıdıklan, aksi halde şirketlere el koyacaklannı
kesin bir dille belirttikleri açıklandj. Saüş ger-
çekJeştiğj takdirde, Polly Peck'in en önemli ku-
ruluşlannın hepsi elden çıkartılmış olacak.
Polly Peck'in Kuzey Kıbns'taki kuruluşla-
nndan Sunzest'in 6 milyon dolara, diğerlerinin
ise 15-20 milyon dolara satılabileceği ve gelirin
KKTC Hazmesı'ne aktanlacağı anlaşılıyor. Ob-
server gazetesindeki haberde, Asil Nadir'in
önemli bir gelir kaynağırun kuruyacağı belirtildi
ve kendisinden "sriın tüketmiş milyoner" diye
söz edildi.
Asil Nadir'den ise gelişmeler hakkında bir açıkla-
ma duyulmuyor. KKTCye kaçüktan sonra
VV'atergate boyut-
lannda açıklama-
lar yapacağını söy-
leyen Asil Nadir'-
den. bugüne kadar
bu boyutta bir acık-
lama jelmedi.
Geçen temmuz
ayında, İngiitere'-
de milletvekilleri
ve gazete yönetid-
leri başta olmak
üzere önde gelen çok sayıda kişiye dağıttığı 115
sayfalık açıklamalar, aleyhindeki ceza davası
nedeniyle yaym yasağı olduğu için basında yer
alamadı ve Asil Nadir'in bekledıği etkiyi yap-
madı. Ancak Asil Nadir'in. davasmın ele alınış
biçimine ilişkin suçlamalanrun, bu davanın sağ-
lıklı biçimde görülmesini zorlaştıracak boyutta
olduğu, geniş bir çevre tarafından kabul edili-
yor. Asil Nadir aleyhindeki davanın ilk duraş-
masının 4 ekim pazartesi günü Londra Ağır
Ceza Mahkemesi'nde başlaması gerekiyor.
Sunzest, Unipac ve otellerin satışından
yaklaşık 20-25 milyon dolar gelir
bekleniyor. KKTC Yönetimi'nin Polly
Peck kayyımlanna şirketleri satmalan
için 1 ekime kadar süre tanıdıkJan, aksi
halde şirketlere el koyacaklannı
belirttikleri açıklandı.
Satış gercefcleşirse Asil Nadirsıfırı tüketecek.
Yatınmcılar başta zayıf, sonra önemli ğetiri sağlayan fîrmalara ilgi gösteriyor
Wall Street'în gözdesiküçüklerNEW YORK (AA) - Wall
Street denilen New York Men-
kul Kıymetler Borsası'nda yatı-
nmalar. sermayeleri küçük,
ekonomik ve ticari hayat ile
teknolojideki değişimlere kolay
ayak uydurabilen firmalann
hisse senetlerine yöneldiler.
Borsa analistleri, "Bu trendin
devam edeceği, sermayeleri ve
öiçekJeri büyük olan firmalann,
pivasalara yüklü miktarlarda
sürdükleri hisse senetlerine talep
döneminin gectiğj" kanısında-
lar. VV'all Street'te küçük serma-
yeli fırmalann performansını
ölçmede kullanılan Russell
2000 Endeksi puanı ağustos ayı
boyunca yüzde 11.4 oranında
arttı. Buna karşılık, büjük ser-
mayeli firmalann hisse senetle-
rini kapsayan Standard and
Poor's 500 Endeksi'ndeki puan
artışı yüzde 8.42'de kaidı.
Borsacılar. birçok yaünmcı-
nın. daha küçük ölçekli, hücre-
sel yapıya sahıp şirketlerin hisse
seneılenni tcrcih ettiklerinı.
Microsoft gibi, başlangıçta za-
yıf. ancak çe%ik olan. daha son-
ra çok büyük paralar kazanıp
yatınmcılanna önemli getiriler
sağlayan küçük firmalara hay-
ran olduklannı belirtiyorlar.
ABD ekönomisinin durgun-
luk içinde bulunmasına karşın.
küçük ölçekli. sermayeleri az
olan bu firmalann başansı ve
bunlann hisse senetlerine rağ-
bet. birçok faktörden kaynak-
lanıyor.
Bazı araştırmacılar. küçük ve
orta ölçekli firmalann, durgun-
luk ve yavaş büyüme dönemle-
rinde büyük ölçekli firmalara
göre hisse senedi başına daha
fazla getiri sağlamalannı. ken-
dilerinı toparlayabılmek için
DUNYAEKONOMSINE BAKIŞ
ERGIN YILDIZOĞLU
Zor Bir Kışa ve Yeni Bir Döneme Doğru
- « - « - ışa gırerken, uluslararası
W^r ekonomik ve polıtik ilişki-
m£ lerde istikrarsızlık artıyor.
m^L 1960'lerin sonunda başla-
•» . A . yan durgunluğun, ABD ve
Ingiltere'deki ağıraksak ve
hala kararsız toparlanma ışaretlerine
rağmen 1994te de etkısıni sürdürmeye
devam edeceği anlaşılıyor. Bu koşullar-
da, Avrupa'da ıssızliğın ve genelde ulus-
lararası ticari ve mali gerginliklerin daha
da artması bekleniyor.
Ekonomik toparlanma ışaretlerine rağ-
men ABD'de işsizlık %7'yı geçerek hazı-
randan beri tekrar yükselmeye başladı.
Fransa'da %11.7ilell. Dünya Savaşı son-
rasının en yüksek düzeyıne çıktı. ÖECD'-
nin son tahminıne göre işsizlik Avrupa'da
1994'te %12'ye ulaşacak. Ekonomik dur-
gunluğun bir dığer etkısı de Avrupa Para
Sistemi ve birlik süreci üzerınde oldu.
Ağustos başındakı çöküşün ardından dal-
galanma bandının %15'e çı-
karılması ile APS fiılen iflas
etti. Jacfc Delors'a göre "Aci-
len yeni bir inisiyatif gösteril-
mediği takdirde APS ve Ma-
astricht anlaşması ölecek"(Fı-
nancıal Times, 31/8/93).
Ekonomik durgunluğun
uluslararası ticari rekabeti
kızıştırmasının etkisi ile dünya
ticaretini serbestleştitme ve ti-
caret savaşlarını önleme ca-
baları büyük ölçüde aksadı.
GATT, Urguay Raundu anlas-
malarının imzalanması için
son tarih Aralık 1993. Alman-
ya'nın geçen hafta ABD-AT
tarım ürünleri ticaret anlaş-
ması üzerine Fransa'nın aldığı
olumsuz tavrı destekler bir ha-
va yaratmasından sonra aralık
toplantısından bir anlaşma ile
çıkılması olasılığı iyice zayıfla-
dı. NAFTA'yı (Kuzey Ameri-
ka Serbest Ticaret Anlaşması)
sonuçlandırma çabaları ise
zaten ABD'deki korumacılık
lobisinin dırenmesinin etkisiy-
le, özellikle Bush'tan sonra iyi-
ce zorlanıyordu. Demokratla-
rın Kongre'deki en kıdemli üçüncü
adamı, D.Bonior'un da evvelkı hafta
"Berbat bir anlaşma" diye nıteleyerek
NAFTA'ya bayrak açması bu anlaşmanın
da geleceğini kararttı.
Bu arada Pasifik'irt öteki yakasında. Ja-
ponya'da yenın hızla yükselerek 100
yen = 1 dolar sınırına ulaşması. dünya pi-
yasalarında Japon mallarının %25'e va-
ran fiyat artışlarına uğrarnası, ihracata ve
dolayısıyla ekonomik toparlanma ümitle-
rine büyük bir darbe vurdu. Tam, Avrupalı
yorumcular, örneğin European gazete-
sınden David Blake, bayram etmeye baş-
lamışken aynı gün gazetelerdeki bir baş-
ka haber Japon Merkez Bankası'nın yeni
desteklemek için para piyasalanna mu-
dahale etmeye başladığına ışaret edıyor-
du. Bunu. ABD dış ticaret açığının artma-
ya devam ettığinı söyleyen haber ile bır-
leştirince önümüzdeki aylarda ABD-
Japonya ılişkilerini yeni gerginliklerin ve
para piyasalarını da yeni çalkantılarm
bekledıği sonucuna ulaşıyoruz.
Son aylarda dünya borsalannın delıler
gibı yükselerek tüm rekorları kırması,
belli başlı borsalarda menkul kıymetlerin
aşırı değerlenmiş olduğu söylentilerinin
ve yeni bir "borsa krizi" spekülasyon-
larının yaygınlaşması (The Economıst
4 9.93) ise yukardakı manzaraya tuz biber
ekti.
Poimfcnanzaraılaohımsıız
Yaz boyunca Batı'nın Bosna Hersek
politikasının iflas ettiğini, Somalı'de Birle-
şik Devletler (BD) güçlerinin bataklığa
saplandığını gördük. Burada en önemli
etken, karar almayı aksatan şiddetlı gö-
rüş ayrılıkları oldu. Somalide İtalya ve
Fransa'nın farklı hava çalması rol oynadı.
Bosna'da Almanya ve ABD ile geri kalan
Avrupa ülkeleri arasındaki yaklaşım
farklılığı, Rusyanın gıderek Balkanlar'da
daha etkın bir polıtika ızlemeye başla-
ması Bosna Hersek'e herhangı bir müda-
haleyi engelledi. Bosna Hersekte sava-
şan taraflar arasındaki en son anlaşma
çabaları da geçen hafta karaya oturunca
bu uyumsuzluklar daha da belırginleşti.
Böylece bir uluslararası liderlığin eksikli-
ği ve ABD'nın bu rolü üstlenmekte artık
zorluk çektıği iyıce belli oldu. Bu ise glo-
bal politik istikrar açısından iyı bir gele-
cek vaat etmeyen gelişmelerden bıri.
Bir diğer gelişme de ABD'de yeni hü-
kümetin dış politıkasında ve askeri strate-
jisındeki yeni şekillenme. Bunun arka
planını ise ekonomik olarak gerileyen bir
süpergücün politik liderliğıni yeniden ka-
zanmaya çabalaması oluşturuyor. Bu ko-
nuda her ne kadar ilkanda Clinton yöneti-
minin tutuk davrandığı, sorunların çözü-
münü BD'ye havale etmeyi tercıh ettıği
iddia ediliyorsa da (VVall Street Journal
31.8.93) yonetimin giderek dikkatıni böl-
gesel çatışmalar üzerınde yoğun-
laştırdığı da bir gerçek. Bu ise ABD'nın
önümüzdeki donemde askeri müdahale
seçeneğini daha cok kullanması ihtimali-
nı guçlenamyor
Ortadoğu'da bir istikrar olasılığı. FKÖ-
Israil arasındaki anlaşma. Ama bunun da
tarafların abartılı iytmserliğine rağmen,
radikal Müslüman örgüt Hamas'ın artan
etkınliği göz onüne alınınca, yeni sorunla-
ra yol açma olasılığı yüksek. Bir başka
gelişme, Ortadoğu'nun istikrarsızlık kay-
nağı olmak açısından dünya şampiyonlu-
ğunu kimseye bırakmayacağını bir kez
daha gösterdi. Çin'in Ortadoğu'ya yaptığı
ihracat son yıllarda ortalama yılda %20
gibi muazzam bir hızla artıyor. Buna ek
olarak Çin'in iran ve Pakistan'a uzanan
bir silah ve nükleer teknolojı tıcaretinde
de yoğunlaşmaya başlamast bölgeye
yeni bir oyuncunun, hem de yılda ortala-
ma %14 gibı büyüyen, dünyanın en kala-
baiık iç pazarını kurmakta olan ve nükleer
dengelere aldırmayan bir oyuncunun
geldiğini gösteriyor.
iran ve Türkıye köprüsü (ve yeni petrol
boru hattına ilişkin gelişmeler) ile Kafkas-
lar'ın kuzeyi de bugün Orta-
doğu'nun bir parçası haline
geldi. Rusya'nın Balkanlar'ın
yanı sıra bu bölgede de Azer-
baycan Ermenistan çelışkisi-
ne dayanarak daha etkın bir
dış politika ile nüfuzunu arttır-
ma çabalarını hızlandırması
bu istikrarsızlık manzarasını
tamamlıyor. Bu manzarayı,
islamı hareketin artan etkinliği
bağlamında Cezayir, Tunus ve
Mısır'ın geleceğini tartısarak,
buradan güneye doğru gide-
rek Sudan, Angola, Mozam-
bik'te sürmekte olan iç savaş-
ları, Güney Afrika'nın geçiş sü-
recini, Nijerya'daki genel gre-
vi, yeni askeri darbe olasılık-
lannı ekleyerek zenginleşti-
rebilirız. Sonra Atlantik'i aşıp
Latin Amerika'ya, örneğin
Meksika'ya, Venezüella'ya gi-
dıp durgunluğun etkisi ile ma-
yalanan yeni politik istik-
rarsızlıklardan bahsedebiliriz.
Ama uzatmadan, yukarıdaki
ekonomik ve politik gelişmele-
ri bir araya koyarak toparlar-
sak global ekonomik ve politik
sistemın yeni bir döneme girmekte oldu-
ğunu söyleyebilıriz sanırım.
Yeni ftir jstücrapsıziıfc iönemi...
Bu yeni dönem ıkı çok önemli vektörün
bileşkesi üzerine de şekılleniyor. Bırinci-
si, artan işsızliğe çare olarak Avrupa hü-
kümetlerinin, emek pazannı esnekleştir-
mek adı altında, işçı hareketine, sendika-
lara ve sosyal haklara saldırmaya yöne-
lik politikalarda anlaşmaya başlaması.
Bu, yanmakta olan ateşe benzin dökme-
ye benzer bir etki yaratacak ve artan işçi
hareketlerinden, güçlenen ırkçı faşist ha-
reketlere kadar genış bir yelpazede sos-
yal çalkantıları arttıracak. Ikincı vektör.
uluslararası çelişkılerin derinleşmesi.
Bu, global ve bölgesel liderlik mücade-
lelerıni. bölgesel askeri müdahaleleri,
adaylar arası proxy savaşlar olasılığını
arttıracak. Bu manzaraya bakıp da yeni
bir istikrarsızlık döneminin başlamakta
olduğunu söylemek pek de abartılı olma-
yacaktır sanınm
yüksek oranlı büyümeye ihti-
yaç duymamalanna bağJıyor-
lar. Borsacılann deyişiyle "Ye-
mek kuyruğunda, büyüklere
göre bir adım önde olan"
küçük sermayelifirmalar,eko-
nomik şartlann düzelmesinden
de ilk ve en fazla yararlananlar
arasında yeralıyorlar.
Küçük ölçekli firmalar. ABD
dışındakı ülkelere yaünm ve iş
bağlantılanna, büyüklerinkine
göre daha az girişmeleri saye-
sinde, yabancı ülkelerin ekono-
milerinin güçsüzlüğünden de
zarar görmüyorlar.
ÇAPRAZ KURLAB
1.6370
1.5473
115275
6.7700
58348
5 7750
18414
134 20
8.1021
1.4415
1595.00
105.83
1.3267
7 1700
3.7503
ABD D0UR1
Ş
DarimarkaKraM
fmoafnm
noıiMU rforiH
İspnyolPnstası
svtçKroN
MyHUıtti
JapMVııi
Kania OOUPI
lECtt
smc
SDR:
ç
S.AnkistMRtyaü
1.5105 U 0 Dolan
1.1525 ABD Dolan
1 4104A80DİHPI
16574.88TL.
MERKEZ BANKASIKÜRLARI
CtNSİ
1AB0 Dolan
1 Alman Markı
1 Avustralya Doları
1 Avusturya Şi/mr
IBelçikaFrangı
1 Danimarka Kronu
1 Fin Markkası
1 Fransız Frangı
1 HollandaFlorını
11sveç Kronu
1 fsviçre Frangı
100 Italyan Lıretı
UaponYeni
IKanada Doları
1 Norveç Kronu
1 Sterlin
IS.ArabıstanRiyali
oöviz
11728.50
7164.63
7580.13
1017.44
329.27
173242
2010.09
2030.91
6369.34
1447.59
8136.31
735.33
110.82
8840.35
1635.77
17715.90
3127.35
MTtf
11752.00
7178.99
7595.32
101948
329.93
1735.89
2014.12
2034.98
6382.10
1450.49
8152.62
73680
111.05
8858.07
1639.05
17751.40
3133.62
4EYLÛL1998
EFEKTİF
11716.77
7157.47
7466.43
1016.42
325.97
1715.10
1989.99
2028.88
6362.97
1433.11
8128.17
727.98
109.16
8707.74
1619.41
17698.18
3080.44
UT9
11787.26
7200.53
7618.11
1022.53
330.92
1741.10
2020.16
2041.08
6401.25
1454.84
8177.08
739.01
111.38
8884.64
1643.97
17804.65
3143.02
Esbank'ta Müfettiş
Yardımcısı olun,
bankacılığa
"nitelikli" başlayın.
Adaylarda aranan koşullar
• Üniversitelerimizin Hukuk, Iktisat, Siyasal Bilgiler,
Iktisadi ve Idari Bilimler, Işletme, Maliye ve Iş tdaresi
öğretimi yapan ve en az dört yıllık eğitim programı olan
fakülte ve yüksekokuJlanndan ya da bunlann yabancı
ülkelerdeki eşitlerinden birini bitirmiş olmak,
• Sınav tarihinde 30 yajını doldunnamış olmak,
• tyi derecede lngilizce bilmek,
• Bankamızca daha önce açılımş bulunan Müfettiş
Yardımcılıği sınavına birden fazla katilmamış olmak.
Sınavlar yabana dil ve bilim konulannda yazılı ve sözlü
olmak üzere iki asamada yapılacaktır. Yazılı sınavlar
16 ve 17 Ekim 1993 tarihlerinde Ankara, lstanbul
ve lzmir'de yapılacaktır.
ANKARA PAZARI
YAKUPKEPEIVEK
SHP'nin Mağanüstü Seçimi
Ülkemizde örgütler, özellikle de siyasal partiler, genel başkan-
lannı kolay değiştiremez. örgütlenmenin bu tepeye dayalı yapısı,
demokratikleşmenin önundekı en büyük engellerden biridır.
SHP. bu geleneğin dışına çıkabileceği bir sürece gıriyor. Bu
haftanın sonunda, kendisi ayrılan genel başkanınm yerine yenisi-
ni seçecektir Siyasal yapılar onyıllardır eski yüzlerle sürüyor
Genel başkan partılerine her gün yenıleri ekleniyor Yine de gide-
rek büyüyen ve ağırlaşan sorunlara siyasal çözüm üretilemiyor.
Siyaset topluma yabancı laşıyor.
SHP yapacağı genel başkan seçimiyle siyasetin bu ilkelliğine
farklı bir soluk getirebilir mi? Bu soruya olumlu yanıt vermek,
SHP için yaşarnsaldır Ülkenin siyasal geleceği açısından da çok
önemlidir.
•••
Sadrazam Fuat Paşa'nın Osmanlı imparatorluğu için yabancı
bir diplomata söylediği "Sizter dışandan, bızler de ıçerıden uğ-
raşıyoruz, ancak bir türlüyıkamıyoruz" anlamındaki sözleri SHP
için de geçerlidir. Başta, öbür sol gorünumlü partiler olmak ûzere
soldan ve sağdan gelen yoğun eleştirı yağmuru, çoğu kez, parti
içi kısır kavgalarîa tamamlanmıştır. SHP, SODEP Halkçı Parti bır-
leşmesinin sonrasını ve özellikle 1989 yerel seçimlerinde toplu-
mun kendısine verdiği büyük desteğı, ınanılmaz krediyi doğru
değeriendırememiştir. Yönatim yetersizlıği DYP ile ortak hükü-
met kurulması sırasında ve sonrasında da tüm ağırlığıyla sürü-
yor SHP Meclis Grubu siyaset üretmıyor. SHP'Iİ bakanlann ve
yerel yöneticilerın partinin ilkeleri doğrultusunda ve etkin bir bi-
çimde çalışması için gerekenlerı yapmıyor. Genel Merkez parti
örgütünü verimli çalıştırmada zorlanıyor.
Sonuçta, hükümet ortaklığı uyum adına ilkesizlik ve tutarsızlı-
ğa dönüşüyor. Demokratikleşme yönünde adım ablamıyor, eko-
nomide sosyal demokrat çözümler, örneğin vergilerin yeniden
duzenfenmesı, üretilemiyor Kısaca. SHP kötü yönetıliyor.
SHP seçımıni bu nedenlerle doğru yapmak zorundadır Ancak
bu zorunluluk yalnızca SHP'den değil, ülkenin içinde bulunduğu
koşullardan kaynaklanıyor.
•••
Toplurnun değişik kesimlerı arasında, düşmanlıklar sürekli
olarak korükleniyor. Etnık ayrımcılığa dayalı terör örmanıyor. Sa-
natçılar, aydınlar, dinsel dürtüler one sürülerek yakılabıliyor.
Kamu yönetimı ışlemıyor. çalışmıyor ve doğal olarak sorunlara
çözüm üretemıyor Yoîsuzluk bateğına sürükleniyor.
Sendikalar, kamu çalısanlan. çalışanların meslek oda ve bir-
liklerı, gençler ve sivil toplum örgütleri siyasetin dışında tutulu-
yor Siyasal tıkanma, çözümsüzlük ve çözülme ile sonuçlanıyor.
Çok farklı nitelikte de olsa 12 Eylül öncesini andıran karamsarlık
yaygınlaşıyor. Bu ortam, SHP'nin çok güçtenmesint gerektiriyor.
öncelikle SHP'nin dayandığı sosyal demokrasi ilkeleri, yalnız
ve ancak laik ve demokratık bir ortamda yeşerir ve gelişir. SHP,
bu ikiliye can simidi gibi sarılacağı için güçlenmelidir.
Sosyal demokrasi ya da aynı anlamda demokratık sosyalizm,
öncelikle emeğiyle geçinenlerin hareketidir Çalışanların çıkar-
ları ortak paydasına dayanır.
Demokratikleşme ve laiklığin kokleşmesı, bu ilkeye dayalı ola-
bilir; etnik ve dirtsel öğelerin öne çıkarılmasıyla sağlanamaz
Kürt sorununun çözümu de, laiklik de yalnız Kürtlerin ve Alevile-
rin değil, hepımizın, daha doğrusu tümüyle toplumun sorun-
larıdır Etnik ve dinsel öğelere dayalı siyasal yaklaşımlar, nitelik-
leri gereğı tutucu ve gericidir, çalışanların ortak çıkarlanna tü-
müyle ters düşerler. Bu tür ilkelliklerin aşılması için, güçlü bir
SHP gereklidir.
Ikincisi SHP, siyasette yepyeni bir anlayışı egemen kılabilir.
SHP, politika üretimini parti örgüt ve organlarıyla yürütmelidir.
Bu da yeterli değildir. Siyasal karar süreçlerine. ilgili toplum ke-
simleri örgütleri eliyle katılmalıdır Son günlerde yüksek öğreti-
me ilişkin olarak "patlatılan bombalar" katılımsız politika üretimi-
neörnekoluşturuyor Her düzeyde katılımcı demokratiksüreçleri
işleterek siyaset üretimi temiz toplum özlemine en doğru yanıt
olacaktır. SHP. köktenci yapısal dönüşum ve değişimiyle de bu
açılıma öncülük etmelidir.
Son olarak solda birlığin sağlanması için SHP'nin güçlenmesi
gerekir Deneyim ve söylemler, solda birliğin. kişisel tutumlarla
değil, en guçlupartide olacağını kanıtlıyor. SHP şımdıye dek kötü
yönetilmesine karşın, özellikle parti içi demokrasiye yakınlığı so-
nucu gücünü koruyor. önemli olan SHP'nin yeni bir atılımla temel
işlevlerine kavuşmasıdır. Buolanaklı mıdır?
Yukarıda çizilen çerçeveden güçlü bir SHP çıkmalıdır. Tüm
bunlann kararlı, tutarlı bir önderliğı gerektirdiği açıktır Partililerı
vetoplumgenelinde, demokratik ve katılımcı yöntemleri etkin bir
biçimde yaşama geçirecek, çağdaş yenilikleri, sosyal demokra-
sinin ilkeleri ve toplumun özlemleriyle uyumlu kılabilecek bir ge-
nel başkan seçılmelidır.
SHP'yi büyütecek bir genel başkan seçilmesi Türkiye için ge-
rekli, SHP'Iİ delegeler için de yaşamsaldır.
Esbank, bankacılık
mesleğine "nitelikli"
bir ortamda başlamak,
hızla yükselmek isteyen
genç profesyonelleri
göreve çağırıyor.
Sınav konulan ve diğer bilgileri içeren kitapçık
"Odakule tş Merkezi, Kat 5, Tepebaşı 80050
tstanbul" adresindeki Genel Müdürlük Teftiş Kurulu
Başkanltğı'ndan ya da Şube Müdürlüklerimizden
sağlanabilir.
llgilenen adaylann en geç 13 Ekim 1993 akşamına
kadar Bankamız Teftiş Kurulu Başkanlığı'na yazılı
olarak başvurmalan gerekmektedir.
SESBANK"T E D B i R L t K A R A R L I "