Katalog

18 EYLÜL1993 CUMARTESİ CUMHURİYET2 SAYFA TELEVIZYON Güler Kazmacı'ya göre, sunuculuk için dış görünüşten çok doğru ve güzel Türkçe konuşmak önemli GECE FİLMLERİ 6x9'luk karelerde buğulu bakışlar MLÜFER OKTAV Tercihen kadınsınız -çünkü erkekler mini cf gıymezler. makyaj >apmazlar-,çevrenizdeki in- sanlar gözıinüzden kaşınızdan hayranlıkla söz edıvor. Türkiye'de doğup büyüdüğünüze göre Türkçe de konuşuyorsunuz. Oyleyse sunuculuk yollan önünüzde tüm görkemiyle duruyor. "Ama ben bu mesleğin eğitimini almadım, işin mutfağını hiç bUmem" kavgılanna gerek yok, çünkü yapacağıruz şey elinize tutuşturulan kar- tonlarda yaalanJan ezberlemek. Bunda da zor- lanınm derseniz size bir kolaylık daha: Sabırla saatlerce "başarf'ya ulaşmanız için beklenecek- tir... Söz sunuculuktan açıldı. çünkü Güler Kaz- macı'yla konuşuyoruz. Geçtiğimiz günler televizyon kanallan arası mılyarh. arabalı transferlerin yoğun yaşandığı günlerdi. Kazmacı'nın TGRT'de çalışacağı söy- lentıleri de o zamanlar ortaya çıktı. Fakat sonra anlaşıldı ki Kazmacı. çeşitli şorunlar nedeniyle -yazılanlara bakılırsa- TGRTnin 4 müyar ve bir araba reklifini reddetmışti. Yakın bir tarihte de. atv ekranından "kahvaltı Haberleri" adlı prog- ramla ızleyiciye tekrar merhaba dedi. Böylece "star"lı günier de bıraz buruk bir elvadayla son buldu. Önce bu aynlık noktasına nasıl geldiğıni anlatıyor: '•İnterstar'da çaltşmaya başladığımdan bu yana. yani üç yıldır. canlı yayınlar dışında hiç bir progranıı severek sunmadım, "sundurtuldum". Birlikte çalıştığım insanları, berd yanlış ve eksik kullandıkian yönünde uyardım. Daha verimli ol- mak istediğimi söy- ş bu y yıldır, ledim, program öne- rileri verdim. Bu önerilerin hiç birisi Cem Lzan'a götü- rülmedi. Yapımcı ol- mak sevdasında değilim ama. bu meslekte kazandı- ğım 17 >ıllık birtec- riibem var ve bunu SUndurtUİdum" "interstar'da çalışmaya başladığımdan yana, yani üç r, canlı yayınlar dışında hİÇ bir programi işimde daha nitelikJi ürünler vermek yö- nünde kullanınak is- tiyordum. İnters- tar'da kimseyle kişi- sel anlaşmazlığun olmadı. Eleştirdiğim de İnterstar değil, "yanlış insanlan vanlış yerler- de kullanma" anlaytşı. Onlar benim "güzel kudın'lığımı kullandılar. Ben. kendi beynim ve cümlelerimle konuşmayı tercih etriğim için de aynlık kaçınılmaz oldu." TRT'de mesleğe başladığı yıllarda. "bir keli- medeki yanlış tonlamadan dolayı hocalardan azarların isitildiği" sıkı eğitımh dönemlergeçiren Güler Kazmacı sunuculan ikiye ayırıyor: "Ya- panlar" ve "olanlar". Birdenbire özel televizyon hücumuna uğrayan ülkemizde. bu kadarçok ka- nalın doğal olarak "yetişmiş eleman" sıkıntısına düşmesini. yeni yüzîere ve gençlere şans tanı- masını da haklı buluyor. Yine de "6x91uk kare- lerde buğulu bakışlarla" bu işin uzun süre yürü- yemeyeceği görüşünde. "Sunucu olmak için eğifim şart demiyorum. Dünyaya bakışı. bilgisi yeterli olan gençler var ve seV'İVOT onlara fırsat verihnesinden de yanayım. Ovsa yanlış seçimler yapdıyor. Diksiyonu bozuk. nasıl davranacağını bilemeven, iç ve dış eğitimini ta- mamlayamamış kişiler bu meslekte başanlı ola- mazlar. Yetenek bir hammeddedir ve işlenmesi ge- rekir. Bu yapılmadığindan da kendilerine tanınan şansı iyi kullanıp. kalıcı olanlar çok az çıkıyor. Sunucu programla seyirci arasındaki köprüdür. Şimdigördüklerimdendehşetedüşüyorum. "Sunu- culuk yapanlar" saatler boyunca ezoerlemeye çalıştıkları teksi teklemeden okursa kendilerini başanlı sayıyorlar." Doğru ve güzel Türkçe konuşmaya önem ven- yor Güler Kazmacı ve bu amaçla .izlediklen po- îitikaya bakılırsa. çoğu yavıncıya "lüks" olarak gclebılır ama. bir proje bile üretmiş. Gün ışığına çıkması isc fınans sorunlannı çözmcsine bağlı. bu yönde de gerekli kişilerle ilctişim kurmuş du- rumda. Hcrşey ısteği gibı giderse. "Güzel Türkçe Okulu"yla sadece sunucu olmak ısteyenlere de- ğil. güzel konuşma kaygısı duyanlara yardımcı olmayı amaçlı>or. Yeni çalışma ortamından hoşnuttuğunu sık sık dile getiren sunucuyla biraz daha "özeUeşiyonız". Evindeyiz. Koltuklarda. sehpanın üzcrinde ve e\ in dığer köşclerinde gezi- nen kediler var Tırmık. Bevaz. Benek \e Bahk beniizliyorlarbendeonlan. Biraz. sövleşi sırasın- dageçen"yalnızkovboy"tanımlamasından. biraz da kedilerin desteğıvle ""yalnKİık" sorusu akla geliv or. Öv le y a. Kazmacı sadece sunucu v önüv le değil özel vaşamı> la da çoktan ev lenmi/egırdı. 2. cvlıliğıni vayın dünvasından Cmit ZilelTyle yaptığinı. bir süre önce de boşandığını bilivoruz artık. "Daha 16-17 yaşlarındaydım. Elimde Çcr- nışevskfnin "Nasıl Olmalı" kitabı. Bir cümle hala aklımda. "Kay- betme nskı azaldıkça insanlar özensizleşır. Risk artarsa özen de artar". Belleğiınde iz bırakmış bir de olay var. Babam evde bi- oar\L-ın nmte biriikteyken . ÇapKin çok despottu, dışarda lStlVOrUZ. D l g e r isc tamamen farklı. çok şeker. Kendıme sorardım: Bu iki farklı tutum neden diye. Bize Özen gös- termezdi. O günler- g den bu yana ilişkile- bîrinİ rımde. mesleğımde özenli olmaya özen gösteriyorum. Evliliğimde de bunu \apmaya çalıştım. Lzun süre birlikte yaşadık İ mit'le. İliş- kimizde tutku vardı. sevgiliydik. arkadaştık. Klasik evliliklerde özen yoktur. Artık insanlar bir- birlerinindir ve birbirlerini taşımaya başlar. İm/a- dan sonra bizde de aynı etkilenmeler oldu. Bu iilkede büyüdük, istemesek de bilinçaltımı/da bize öğretilen klasik normları taşıyoru/. \ alnı/lığa ge- lince... Erich Fromm bunu çok güzel açıklamış. İnsanın iki önemli iç güdüsü var diyor. Bir yanımı- zla yalnız, seriivenci. çapkın olmak i.stiyoruz. Di- ğer yanımız ise güvenceyi seviyor. bağlanacağı bi- rini arıyor. Ben y alnızlık \c bağlılık arasındaki çe- lişkinin iç disiplinle azalacağına inanıyonım. İç di- siplini yük'ek bir insanım. çok /aafım»ar ama tut- kularımı denetleyebilirim, duygularımla aklımı dengelerim. Kendimi aşmayı *e yenilemeyi iste- rim. bu yüzden de eleştirilerimi kendi iç dünyama çeviririm." Kediler için ayn bir parantcz açı\oruz: "Onlann insan duvgusallığına en yakın hayvan- lar olduğuna inanıyonım. Köpekİer gibi emre hazır değiller. Kırılıyorlar. sevgisizlik görürlerse tutumlannı değiştiri) orlar. Bağımsız nınlu ve du- yarlılar. İnsanlar artık birbirlcrini tanımak için dahi çaba göstermiyor. Otopsi masalarında diğer- lerinin herşeyini ortaya çıkarmak daha önemli. Başkalarını küçülterek kendilerini büyültüy orlar, tatminsizliklerini ve yılgınlıklarını gidermeye çalışı>orlar. duyarsızlaşn orlar. hayvanlan öldü- rüyorlar." Yeni program hazırlıklan. şiirler ve kaset çalı- şması Güler Kazmacfnın uygulamaya eeçirmek istediğı diğer projcleri. Başkalannda kıskandığı tek şe> olan sevahat etmek arzusu için ise daha çok zaman gerekiı gibı göriinüyor. Son sözler, "Döküm" adını verdiği \e yakında ya>ınlama>ı düşündüğü kıiabından küçük bir şiirirr. ' ; l Kı/armış ekmek kokusuna uyanmak istiyorum Bardağın içindeki kaşığın müziğine Bir öpücüğün sevgisine. Şahin Kaygun'un yönettiği fîlmde Afîfe Jale'nin yaşamı anlatılıyor Güçsüz ama onurluydu... TURHAN GÜRKAN Sahneye ilk çıkan Müslüman kadıru Afıfe Jale (Mûjde Ar), 1902 yılında İstanbul'da doğ- du. Küçük yaşta tiyatroya karşı büyük birilgi duymaya başladı. Ancak sadece yabana kökenli kadın sanatçılann, "gayri müs- limlerin*' üyatro yapüklan Os- manh'run son döneminde, Türk kızlanrun sahneye çıkma- sı yasaktı. Tiyatro sevgisi gide- rek tutkuya dönüşen Afıfe. her şeyi göze alarak Behıre, Mem- duha, Beyza ve Refıka adlı kız- larla 1918de Darülbedayi (Şe- hir Tıyatrosu) sınavına girdi ve kazandı. Tutucu bir aileden ge- len babası (Macit Koper). Afi- fe'nin artist olmasına şiddetle karşı çıktı ama engel olamadı. Annesıyle evden aynlan Afîfe. 500 kuruş aylıkla sahne ya- şamına başladı. İlk kez *'Ra- kibe" oyununda Jale takma adıyla rol alan Afıfe. sağladığı başanya karşın. yobazlann boy hedefı oldu. 1920'de Kadıköy Apollon Tiyatrosu"nda Hüseyin Suat Yalçm'ın "Yamalar" oyununda sahneye çıkan Afıfe, "Tatlı Sır" ve "Odalık" oyunlannda zaptı- ye baskınıyla karşılaşu. Tıyat- royu basan kolluk kuvvellen. ovunun ilk perdesinde Müslü- man kızının sahneye çıkamaya- cağı gerekçesiyle Afife'yi neza- rete atıp tokatladılar. Hakkın- da soruşturma açtılar, ama onu \olundan döndüremediler Baskılar sonunda Darülbe- dayi'den çıkanlan Afıfe. bu kez Burhanettin Tepsı, Yeni Tiyat- ro. Milli Sahne. Türk Tiyatrosu gıbi özel kuruluşlarda çalıştı. Afıfe'nin tıp öğrencisı olan ço- cukluk aşkı akrabası Ziya (Ta- nk Tarcan) ile gönül ilişkisı vardı. Ziya'nın onu terkedip as- kere gitmesinden sonra yalnız kalan Afife. bir süre sonra. 1960'ta >itirdiğimız Türk müzı- ği bestecisi Selahattin Pınar'la (Alev Sezer) kısa süren bir e\ lı- lik yaptı. Yaşadığı olaylardan sinirleri bozulup yatağa düşen Afife, Suat adh bir doktor tara- "ından morfine alıştınldı. Her riin biraz daha gömüldüğü norfın bataeında 24 Temmuz I941"de Babrköy Akıl ve Sinır Yönetmen: Şahin Kaygun j Senaryo: Sezihe Araz, Seümİleri', Görüntü Yönetmeni: Erdoğan Engin, Mahmut Yumuşak / Miizik: Atilla Özdemıroğlu Oyuncular: Müjde Ar, Tank Tarcan, Macit Koper, Alev Sezer, Şafüka Tekand, Miirdr Özkul, Güler Öktenjsmet Ay,Serra Yılmaz.İlkay Saran, Toron Karacaoğhı, Reşit Gürzap, Gülsen tuncer, Sezihe Becerikli, Gü'zin Çorağan, Berrin Koper, ErolDurak, Tunca Yönder,BülentErbaşar 1987, Olgun Film yapunı Hastalıklan Hastanesi'nde 39 yaşında çırpınarak öldü. Bu- gün mezan bile bilinmtyor. 1992 yılı sonunda yitirdiğı- miz fotoğraf sanatçısı Şahin Kaygun'un "Dolunay"la birlik- te iki sinema yapıtırun ilki olan "Aiife Jale"de. Müslüman ka- dınlann sahneye çıkışının yasak olduğu Osmanlı Imparator- luğu'nun son döneminde. tivat- ro tutkusu uğruna savaşım ve- ren. aşağıianıp horlanan. dövü- len ve o günlerin koşullanna ye- nik düşen güçsüz ama onurlu bir kadırun 39 yıla sığan trajik öyküsü anlatılıyor. Nezihe Araz ve Selim İleri'nin senaryo- sundan u\arlanan 1987 tarihli "Afife Jaİe"de, bu yairekli sa- natçının yaşamöyküsüyle bir- likte. dönemin toplumsal çal- kantılannı. din sömürüsünü. yobazlığa karşı direnişi ve Türk Tiyatrosu'nun belli bir döne- minden ilginç bir kesiti de izle- yeceğiz. Son dönem sinemamızın öz- gün. bılinçli, düzeyli örnekle- rinden biri olan film , yalın an- latımı. sanatçılannın seçkin oyunlan, fotoğraf açısından us- talıklı görüntüleri, başanlı mekân \e kostümleri. sağlam kurgusuyla. dış ülkelere de övünçie sunabileeeğimiz \üzde yüz bizdcn. amacına ulaşmış birgirişim. <TRT2,01.00) Müjde Ar ve Güzin Çorağan. 'Afife Jale'nin bir sahnesinde. günçesi C0MPSO6NATUS, KÜÇÜfC VE YUMURTALARJ YİYBtSEK gESLENEN BİR DİNO-ZO&LAGM EN 8ÛYÜKL£G( OTOBUeCHJ.PevÜK SlRAStNA (8GA YKİOSAYGUS), SUPEgUeüS, CfL r&4&U/a VE SEfSMOSAU/ZC/S(S/SMOSAVRUS) SAY(LA8İÜG.. TAf OESOE 26 M£r/Z£ Za/V£C/ĞuMGAK< IH02OİİLARIH HEPSi O£V DEGİLDİ. ÇO6UÜÜN OK77U-AMA 8İJYÛK- CÜĞÜ f-2. METtSEYİ <S£ÇM£2Dİ. EN OrPLODOCUS 'UN 36 MEmELİK SEfSMOSAU&OS KÜÇljKtEGOEN SİRf OLAN YANlNPA KASfL CÜCE KALPfSf (SÖeÜLÛYOR. EN •jOMPSOtSMATUS fS£ 774M ANLAMtYLA PİLİÇ i/ZfÜ- PİRE KAPAgf SElSjyiOSAUgUS'UN AĞ/RLJGtNtN ĞİNDEY0İ. UZUNLO- İOO TVNU SÜLPUĞU «E^c» c w> Oipi«x/ocug Sc'ısmosaurut C.mn»ana*u$ Zübük Küçük bir Anadolu kasabasında \aşayan Zübükzade İbraamBey(KemalSunal).yüzsüz.pişkin.üçkâğıtçı. vurdumduvmaz bir kişidir. Yektane(Nevra Serezli)ıle evlendıkten sonra çevresinin satiığından yararlanarak yalan. dolan. palav rayla önunc geleni dolandınp, ilçeye gelen devlet büyuklerinin gözüne gırrnc\ i başanr. Rakıplerini atlatarak beledive başkanı. mılletvekili olur. Yüksek ücretlepartilerarası transfcrleryapmaya kovulur. Ankara\ a } ollanan köprü he\ etinı de dolandınr ve Zübük Holdıngadlı bir kuruluşun sahıbı olur. Aziz Nesin"in 1961'deyazdığı. biradıda"KağnıGö!gesindeki İt"olan "Zubük" romanı. Atıf \'ılmaz"ın > azdığı senaryodan 198O'deKartalTibet\önetimındefilmealındı. Politik taşlama türündeki "Zübük"te. çok partili yaşama geçtikten sonraki Türk demokrasi yaşamının eleştinsi yapı!ı\or. FılmdcKadırSavun.Osman Alyanak. Aipa> İzer. Şemsi İnkaya. AIı Şen. Zeki Alpan. NubarTerzıyan, Metin Serezli. Hüseyin Kutman. Bülcnt Kayabaş. Bilge Zobu. Nejat Gürçendeovnuvor. (Kanat6,20.30) Brenda Star 'Brenda Star'ın başrolünde Brooke Shields oynuyor. (Brenda Star)- Hollywood"un son starlanndan Brooke Shıelds'in 90"lı yıllarda olgunlaşmaya başlayan güzelliğini sergıledığı film. ABD'li çizer Dale Messick'in çizgi romanından Robert Ellis Miller'ın sinemaya uyarladığı filmde Shields. gazeteci kahraman Brenda Star rolünde... 1992 yapımı filmde Timothy Dalton ve Tony Peck de oynuyor. (Shotv TV,21.40) Emanet Kabadayı Tahir'in (Kadir İnanır) yakın arkadaşı Cemal (Salih Kırmızı). kızkardeşi Bahar'a (Tanya Arslan) sarkıntılık eden bir adamı v urur. Hapse gırerken Bahar'ı Tahir'e'emanet'eder. Bahar'aâşık olan Tahir. emanet edildiği için ona duygulannı açamaz. Öldürülen adamın ağabeyi (Kenan Pars). Tahır'in annesinin yanında kalan Bahar'a. öçalmak ıçın. zorla tecavüzeder. Tahir'in emanete hı\anet ettiği yolunda asılsız bir haber alan Cemal. hapisten-kaçıp. arkadaşını hamamda.bıçaklar. Orhan Elmas'ın 1988'de Erdoğan Tünaş'ıh senaryosundan uyarladığı "Emanet". vapmacık olaylarla süren. inandıncılıktan uzak. kanlı birmafya öyküsü. Filmde Nazam Ayas. Turgut Özatay. Efgan Efekan. Renan Fosforoğlu. Sım Elitaş. Hakkı Kıvanç. Tunç Parscan da \ar. (HBB, 20.40) Sicilya Bağlantısı (Sicillian Connection)- Amenkan gizli narkotik şubesinde görevli Joe Coppola. son derece büyük bir uyuşturucu ağını ortaya çıkarmak üzeregörevlendirilir. Coppola bu uluslararası şebekenin Uzak Doğu'dan New York'a kadar uzayanyoiunuçökertmeveçalışmaktadır... Stanley McClure'un yönettiği. Ben Gazzara. SiKia Monti ve Fausto Tozzi'nin payiaştıği film. macera filmlerinden hoşlananlariçın. ABD-İtalya ortak yapımı filmin süresi 90 dakika. (Kanal6,00.10) Bir Delinin Güncesi (Diaryofa Madman)- Boris KarlofT. PeterCushing, Christopher Lee gibi korku sinemasında yer edinmiş kendine özgü oyunculardan biri de Vincent Price'tır. Sanatçı.genellıkleEdgarAlianPoe'nunöykülerinı uyarlayan RogerCormanin filmlerindeoynamıştı. Meraklılan bu ikilinin İnterstar'da gösteriîen "Esrarlı Ev", "Dehşet Saati" gibi fılmlerini anımsayacaktır. Bu gece sunulan "Bir Delinin Güncesf'nin, adının çağnştırabileceği gibi. Gogol'ün ünlü yapıtıyla bir ilgisi yok. Ama. yine ünlü birisimden. Maupassant'tan uyarlanmış. Robert E Kent'ın uvarlamasını Reginald Le Borgyönetmış; başta Vincent Price olmak üzere Nanc\ Kovack. Chns VV'arfıeld ve Stephen Roberts oynamışlar. Bir katil. çıkanldığı mahkemenin \ argıcına. kötü bir ruhun etkisi altında \aptıklannıanlatı\or. Film. korku sıneması meraklılanru İazlasıyla hoşnut edecek. 1962 ABD yapımı filmin süresi 96 dakika". (Show TV, 00.20) Dönme Dolap Kılıbık eczacı kalfası Selami'vi (Zeki Alasya). nöbetçi olduğu eczanede tedavi ettiğı bir Alman kıa tarafından öperken \akalayan kıskanç kansı Lamia (Nevra Serezli) boşamaya kalkar. Selami'nin \ ardım istediği çapkın arkadaşı Lütfi de (Metin Akpınar). Larrua'yı kandırmak için kendilerinin ve o kadının gızli polis olduklan yolunda bir yalan uy durur. Olav dan tüm mahallelı. gazeteciler ve polis haberdar olunca. iki kafadar. kendilerini mafyanın eroin şebekesinin içinde bulurlar. Sülevman Turanin senaryosundan alarak 1983"teZekiAlasya"nın yönetmenliğini yaptığı "Dönme Dolap". güldürüp eğlendırmev i amaçlayan sudan bir komedi örneğı. Pembe Mutlu. Berrin TunceL Sülevman Turan. AIı Yaiaz, İsmail Hakkı Şen. Hakkı Kıvanç. Yılmaz Kurt, Ahmet Kostarika da o>nuyor. (TRT1,00.40) Sonsuz Kaçış (The Gatevvay)- Şıddet filmlenv le ünlü Sam Peckinpah'tan soluk soluğa izlenebılecek bir macera... Başrollerini Stevc Mc Queen. Ben Johnson vcAli Mc Grauin ustlendiği filmde dört yılhk-hapis hayatı boyunca ivi hal göstermış bir mahkum. bir banka soygununa katılmayı kabul eder. karşıltğında ise kurtanlacaktır... 1972 ABDyapımı filmin süresi 122 dakika. (İnterstar, 23.10) Steve McQueen