29 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 EYLÜL1993CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER İstanbul Valisi'ni görevden almakisteyen Başbakan, kararnameyi müfettiş raporundan sonra Köşk'e çıkaracak Yali atamalaınıaKozakçıoğlurötarı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Tansu Çiller'in, dün Köşk"e çıkarması beklenen Valiler Kararna- mesi, gelecek haftaya kaldı. İstanbul Valisi Hayri Kozakçtoğhı'nu görevden almak isteyen Çiller'in, İçişleri Bakan- lığı müfettişlerinin soruşturma rapo- runu bekleyerek. Kozakçıoğlu'nu da kararnameye dahil etmek için karar- nameyi beklettiği öğrenildi. Başbakan Çiller, bütün bakanlann imzaladığı Valiler Kararnamesi'ni bekletmeye alırken. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile daha önce üze- rinde anlaşmaya vanlan listede de son anda değişiklik yaptı. Çiller. Demircl'c daha önce götürülen taslakta yer al- mayan Konya Valisi Ihsan Dede'yi merkeze aldı. İçişleri Bakanı Mehmet Gazioğlu'nun. Bakanlar Kurulu'nun dünkü toplantısında, Çiller'e kararna- meye ilişkin bilgi verirken. "Valiler Kararnamesi, bakan arkadaşlarımızın imzalanyla tamamlanmışrır. Sayın Cumhurbaşkanımız ile anlaştığunız lis- tede, sadece Konya Valisi 'emriniz iize- rine' merkeze alınmıs ve çok da isabetli olmuştur" dediği öğrenildı. Gazioğlu'- nun. Konva Valisi'nın merkeze alın- ması dolayısıyla 3 yer değişikliği ge- rektiğini. bunun dışında diğer isimle- rin aynı kaldığını sövlediği bildirildi. Hükümet Sözcüsü Yüdınm Aktuna da Bakanlar Kurulu'nda, İstanbul Valisi Kozakçıoğlu hakkındaki idda- lann da ele alındığını kaydederek, Başbakan Çiller'in talimalı doğrultu- sunda Başbakanlık Teftiş Kurulu müfettişlerinin bir rapor hazırladıkla- nnı. bu rapor uyannca İçişleri Bakan- lığYna bağlı mülki ve mali müfettişle- rin İstanbul'a gönderildiğini ve kendi- lerine pazartesi gününe kadar soruş- turmayı tamamlamalan talimatının verildiğini açıkladı. Bakanlar Kurulu'nun dünkü top- lantısında. daha önce boş kararname- ye imza atmayan SHP'li bakanlardan Erman Şahin \e Tahir Köse'nin de im- zalannın alınmasıyla tamamlanan Valiler Kararnamesi'nin. Konya Va- lisı'nin merkeze alınmasıvla doğan 3 yer değişikliği ile birlikte toplam 21 va- liyi kapsadığı belirtildi. Büyük kısmı DYP konıemanmdan atanacak olan yeni valilerle ilgili. SHP kontenjanının sınırlı tutulduğu öğrenildi Kararnamede. hakkındaki soruş- turma de\am eden İsıanbul Valisi Kozakçıoğlu'nun yanı sıra, Ankara Valisi Erdoğan Şahinoğlu. İzmir Valisi Kutlu Aktaş. Adana Valisi Naci Par- maksız. Bursa Valisi Necati Çetinka- ya. Diyarbakır Valisi İbrahim Şahin. Samsun Valisi Şinasi Kuş. Gircsun Va- lisi Atilla Koç ve Muğla Valisi Lale Aytaman'ın yer almadığı bildirildi. İçişleri Bakanlığı'na yakın kaynak- lar. İstanbul Valisi Hayn Kozakçıoğlu ile ilgili iddialan inceleyen mülkiye başmüfetişlerinin vereccği rapora gö- re. Kozakçıoğlu'nun da kararnameye dahil edilmesınin uzak bir olasıhk ol- madığını bildiriyorlar. Davalar hızlanacak Yargıya yenî reform paketi • Bakanlar Kurulu'na sunulan adli reform paketinde, mahkeme teşkilatlannın yeniden yapılanması, yargılama yöntemlerinin düzenlenmesi, yargıyı tıkayan hükümlerin kaldınlması ve yargı dilinin sadeleştirilmesi gibi taslaklar bulunuyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Adalet Bakanhğı tarafından yargının hızlandınlması amaayla haarlanan reform paketi Bakanlar Kurulu'na sunuldu. Paket, mahkeme teşkilat- lannın yeniden yapılanmasım. yargılama yöntemlerinin düzenlenmesini, yargıyı tıka- yan hükümlerin kaldınlmasını, bürokrasinin azaltılmasını ve yargı dilinin yahnlaştınlması- nı amaçlayan 12 yasa taslağmdan oluşuyor.- .Mahkemelerde anında dava açılabilmesini ve tek celsede karar verilebilmesini sağlayacağı bildirilen taslaklann yasalaşması durumunda bütçeye 2 trilyon liralık katkı sağlanacağı bil- dirildi. Yasa taslaklannın tamamlanması ve Ba- kanlar Kurulu'na sunulması nedeniyle bir basın toplantısı düzenleyen Adalet Bakanı Seyfi Oktay. "Devletimizin ve ulusumuzun en önemli sonınlanndan biri olan vargınm yavaş yürûmesi ve kamu vicdanını rahatsız eden geci- ken adalet konusunda köktenci çözû'm gctiriyo- ruz" dedi. Yaklaşık 500 sayfalık 12 yasa tasla- ğı hakkında aynntılı bilgi veren Oktay. "Artık hiç kimse yargıya güvensizlik duymayacak, yargı kapısından diiş kırıklığıyla dönmeyecek" "dedi. Reform paketinin \asalasmasi halinde, gereksiz işlemlerin kalkması ve yargının hız- landınlmasıyla birlikte zaman ve masraftan kazanılacak tasarrufla devlet bütçesine yakla- şık 2 trilyon liralık bir katkı sağlanacağını bil- diren Oktay, getirilen düzenlemelerle hiç kimsenin "hakkım sürüncemede kakh" diye- meyeceğini ifade etti. • Adalet Bakanı Oktay. yargının hızlandınl- masıyla, yargırun işleyişjnin basiüeşürilip şef- faflaştınlacağını ve kimsenin kuşku duyma- yacağı bir düzeye kavuşturulacağını belirterek "Gedken adaiete son verilecek. Bundan böyle anında dava açüabilecek ve tek duruşmada ka- rar verilebilecek" dedi. Oktay. her yıl devre- den dava ve adlı işlemlerin astronomik boyut- lara ulaştığmı ifade ederek. bakanlık bütçesi- nin genel bütçeye oranındaki yetersizliğınin de yargının gecikmesine yol açtığını söyledi. Oktay, mevzuata dönük düzenlemelerin yanı sıra personel ve teknik donanıma ilişkin iyileş- tirmelerle de yargıyı hızlandıracaklannı bil- dkdi. Yargıç ve savcılann maaşlannda yapı- lan düzenlemeyle mesleğin cazip hale getirildi- ğini anlatan Oktay, 6 bin 719 yargıç ve savcı açığının kısa zamanda kapaülacağını söyledi. Tenürfenençocuklm, rezUBkkkirletiM • Ayazpuşa 'da tiner koklayan çocuklara Beyoğlu Belediyesi bir iyilikte bulıtnarak lıamatna götürür. Ancak,bu "iyilik"fyir TVkanalıaracılığıylacümle aleme duyurulur. ._ < ' ,;;;;,', "„';•;;'.•.'"'„ ZAFERAKNAR tyilik yapmayı çok severiz; yaptığı- mız iyüiğin reklamını yapmayı ise daha çok severiz. Fakir çocuklara sünnet töreni düzenler, sonra da bunu oümle aleme duyururuz. Huzurevinde kalan yaşblara, bayram ya da yeni yıl hediyesi alır. yine bunun reklamını ya- panz. Kameralar ve gazeteciler ordu- su tanıkhk eder tüm iyiliklere(!). Ilginç bir iyilik(!) ömeğini biraz sonra aşağı- da siz de okuyacaksınız... Her şey özel bir televizyon kanab- nın, toplumun tüm acılanna parmak basan programında ortaya çıktı. Ço- ğumuz zaten bilmiyorduk! Ayaz- paşa'da Park Otel'den başka. acı brr olay daha yaşanıyormuş: Park Otel'in gölgesinde tiner koklayan çocuklar.. Yıllardan bu yana yazılıp-cizilen bu dram. bu kez Amerikan tarzı kurgu yöntemleriyle ekrana geldi. Tam proğram bitecekken... Süüüpriiiz... Kameranın arkasmda bekleyen Be- yoğlu Beledıyesi'nin acar(!) Başkan Yardımcısı Nusret Avcı ortaya çıktı. Elindeki sihirli değnekle bir dokundu veçocuklann sorunlannı halletti. Me- ğer çocuklar ıçın bir ev alınacakmış da bunun için ödenek az geliyormuş... Yani fılanfalan... Bu müthiş Robin Hood senaryosu- nun ikinci bölümü yazılırken biz de oradaydık. Saat: 10.30. oyuncular or- tadayok. 10.31.10.32. 10.33 halayok- lar. Dakikalar geçmek bilmiyor. Bir yanlışlık mı var? Çekimlerin yapılaca- ğı yer. Galatasaray Hamamı'nın önü değil mi. acaba? Şaşırmayın! Hama- mın önündeyiz. Sigara üstüne sigara ıçiyorum. Öoooh! Başrol oyuncusu sokağın başında göründü; Başkan Yardımcısı Nusret Avcı... Bir-iki kare çekiyorum. kahretsın flaş ayannı yap- mayı unutmuşum: düzeltip yeniden çekiyorum. Ekip tamamlanıyor. Fi- güranlar da geldi. tiner koklayan ço- cuklar. Ceplerinde taşıdıklan tiner kokulu bezlerini çıkanyorlar. utançla- nndan... Fakat bir aksilik var! Hamamın sa- hibi Hüseyin Efendi. "Ben bunlan hamamuna sokmam, Pangaltı'daki ha- mamıma gitsinler" diyor. Söz düello- ları ve ardından yapılan "teknzyomı çıkarmz" teklifı. olayı yumuşatıyor. Tiner koklayan çocuklar şen-şakrak hamamda yıkanmaya başlıyor. Bir- birlerine su atıyor. şakalaşıyorlar. "Ooooh" diyor, bir tanesi sonra da de- vam edıvor, "Aylardan beri yıkanma- mıştık..." Yanm saat süren banyonun ardın- dan peştemallanyla dışanya çıktılar. İç çamaşırlan dağıtıldı. Hepsi utan- andan -bız de utandık- bir köşeye çe- kilerek çamaşırlannı gıydi. Sonra da gömlek ve pantolonlar dağıtıldı En son ise ayakkabılar. Kimine ayakka- bılar büvük geldi, kimine pantolon- lar... Dev bir reklam organizasyonun çekimi böylece tamamlanmış oldu. ince iğne aspirasyon sitolojisi Kaııser taııısı içinyeniyöntenı • Yeni sistemin en büyük yarannın kanser kuşkulu kitlenin tanısında hastayı biyopsiden ve biyopsi amaçlı ameliyattan kurtarması olduğu vurgulanıyor. leniyor. Bu işi ise ABD ve Batı GÜNDÜZİMŞtR - Yeni geliştirilen "İnce iğne aspirasyon sitolojisi" adlı yön- terq, teshis amaayla yaşayan organizmadan doku abnması- na (biyopsi) büyük kolaybk ge- tiriyor. Yeni yöntem sayesinde kanser tanısı için hastaya yatın- larak yapılan narkoz uygula- ması, ameliyat, kesme, biyopsi gibi işlemler de ortadan kalkı- yor. Geçtiğimız yıl içinde Nor- veç'te, Oslo Kanser Hastanesi'- nde (Radium Hospital) kanse- rin kolay, pratik, zahmetsiz, ça- buk ve güvenilir bir yöntemle tanısı üzerinde eğitim gören Akdeniz Üniversitesi'nden Doç.Dr. Nadir Paksoy. yeni sis- tesnle ilgili olarak şu bilgileri ve- riyor "Yeni yöntemde elle hissedi- len bir kitleve doğrudan, elle his- sedilmeyen, ancak röntgen, ultrason, bilgisayarlı tomografı gibi görüntüleme yöntemleriyle saptanan bir kitleye, büdiğimiz enjeksiyon şıruıgası (21-23 nu- nutra) ile ginliyor. Kitlenin içine iğnenin ucu erişince, şırınganın pistonu arkası arkasına birkaç sefer çekilip bırakdarak sağla- nan enune basma kuvveti ile söz konusu hücre kopartüıyor. Amaç bu kopan hücrelerin şırmga iğncsinin içine dökülme- simnsağlanması. Daha sonra ise şınnga çıkanhyor ve iğnenin içi- ne dökülrnüs hûcreler lam deni- len cam parçalarına püskürtülü- yor. Püskürtülen hûcreler hemen bovanıp mikroskop altında ince- Avrupa ülkelerinde patolojinin yeni dalı olan sitopatoloji uz- manları gerçekleştiriyor." İnce iğne aspirasyon sitolojisi adb yöntem, ülkemizde bazı üniver- site hastanelerinde kısıtlı olarak uygulanıyor. Ülkemizde pato- lojinin yan dab olan sitopatolo- ji uzmanlannın az sayıda olma- smın yöntemin yeterince yay- gmlaşmasını önlediğini beb'r- ten, Doç.Dr.Nadir Paksoy, as- pirasyon işlemini gerçekleştiren kişiyle değerlendiren sitopato- logun eğitimli ve deneyimli ol- ması durumunda yöntemde tanının güvenilirliğinin yüzde 90-95'lere ulaştığmı söylüyor. Yeni sistemin en büyük yarari- nın ise kanser kuşkulu kitlenin tanısında hastayı biyopsiden ve biyopsi amaçlı ameliyattan kurtarması olduğu vurgulanı- yor- Yanm saatte sonuç Norveç'te yanm saat içinde sonuç alınması nedeniyle bi- yopsi öncesi uygulanan düzenli bir yöntem olarak kabul edilen ince iğne aspirasyon sitolojisi özellikle tiroid bezi. meme, baş ve boyun kitklerinde tam ko- nulamıyan ve ancak ameliyatla açıp bakmayı gerektiren kann içi kıtlelerinde hastayı ameliyat- tan kurtanyor. Doç.Dr. Nadir Paksoy en az bir yıllık özel eği- tim gerektiren yeni yöntemin ülkemizde de yaygınlaştınlması durumunda kanser tanısında önemli bir yol alınacağına dik- kaı çekiyor. ÜNIVERSITE ADAYLARI Yarınlarınızı teı*cihler belirliyor L ENGELLERİ AŞIN, BAŞARIYA HEDEF'LE ULAŞIN! HEDEF Sinan TUNALI (ÖYS TM, TS, S puanı Tûrkiye birincisi) "ÜÇ DALIN BİRİNCİSÎ OLARAK SÖZEL HEDEF'İ ÖNERÎYORUM" "sözelde tek isim" Özgün Türkçe-Matematik-Sosyal Bilimler sorularından oluşan TARAMA TESTİ üavt.Myle 2. sayısı çıktı. Gazete bayilerinde HEDEF, seçme yazarlann kitaplanndan tercih edeceğiniz Türkçe, Matematik, Sosyal Bilimler kitaplannı ücretsiz hediye ediyor. HEDEF'e abone olun ÖSS ve ÖYS'de hedefinize kısa yoldan ulaşm. Tel: 9 (1) 522 97 90 ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Oyunun Kuralı ve SHP Kurultayı... Her oyun belli bir kural ya da kurallar dizisi çerçeve- sinde oynanır. Beş yaşındaki çocukların saklambaç oyununun da kuralları vardır, her türlü spor yarışlarının da, siyasetin de, en ustduzeyden uluslararası ilişkilerin de. Oyuna katılan kişi, bu oyunun kurallarını peşinen ka- bul etmiş sayılır. Daha doğrusu kabul etmiş olması bek- lenir. Ama çocuklar oyun oynarken örneğin, saklambaç oyununda beş yaşında bir çocuk "ebe" olmak istemez ve oyunun kurallarını bozarsa oyun da bozulur, ama çok önemsemeyiz. Netice olarak çocuktur ve her türlü şıma- rıklığı hoş görülebilir. Ama buyükler oyun oynarken ku- ralları bozmak isterlerse bu şımarıklıktan çok öte bir terbiyesizlik ve münasebetsizliktir. Zaten çoğu kez ce- zası da vardır. Örneğin, futbol maçında bir oyuncu topu elle tutarsa takımı aleyhine ceza verilir. Aynı hareketi tekrarlarsa oyundan atılır ve takımını eksık bırakır. Aynı şekilde tüm spor dallarında kurallar bellidir Toplum yaşamının da belli kuralları vardır. Bunlar zo- runlu kurallardır. O toplum içinde yaşamak isteyen kişi, bu kurallara uymak zorundadır Özgürlükçü demokrasi- lerde kimileri, (başkalarını rahatsız etmemek koşuluyla) bu kurallara uymak istemeyebilir. Örneğin, giyimiyle ku- şamıyla yaşam bıçimiyle farklı olabilirler. Bu onların hakkıdır. Ama toplumun diğer üyelerinin de onları "dış- lamak" hakkı vardır. Asla "bizim gibi olacaksın" diye zorlamadan... Askeri bir okula giren genç, belli bir üniformayı giye- ceğini peşinen kabul etmiş demektir. "Üniforma benim kişiliğime saldındır" diyemez. Canı üniforma giymek is- temiyorsa üniforma giymek zorunluluğu olmayan bir başka okulu seçer. Lokantaya giden kişi, yemeğini belirli edep ve terbiye kuralları içinde yemek zorundadır. Başkalarını rahatsız etme özgürlüğü yoktur. Canının istediği gibi yemek isti- yorsa alır ekmeğini gider, deniz kenarına ya da dağ başına istediği gibi yer-içer. Bir derneğe ya da siyasal bir partiye giren insanlarda aynı biçimde o derneğin ya da partinin önceden belir- lenmiş "kuruluşamaçlannı", "tüzüğünu", "programını" kabul etmek zorundadırlar. Zaten doğal olarak bunlan kabul ettikleri için o örgüte katılmış olmaları beklenir. Ama bizde, özellikle kimi siyasal partilerimizde bu sü- reç böyle işlememektedir. Gerçekten kimi "şımank" ve "süper zekalı" kendini bllmezler, yıllardan beri sol partilerin içinde, huzursuz- luk unsuru olmuşlardır. Bundan en çok çeken Sosyal Demokrat Halkçı Parti olmuştur. Ve bu tür ınsanlar SHP- lilerin kafalarını lyice karıştırdıktan sonra. genellikle kendi yollarına devam etmek üzere başka siyasal bile- şimler içinde yer almışlar ve veda etmişlerdir. Fakat arkalarındabirsürü "kafası karışık" insan bırakarak. Örneğin SHP açıkça Mustafa Kemalin kurmuş oldu- ğu Cumhuriyet Halk Partisı'nin devamı olduğunu iddia eden bir partidir. Ve bu parti doğal olarak Atatürkçülüğe ve Atatürkçülüğün temel ilkelerine sahip çıkmak zorun- dadır. Bir insan eğer SHP'ye katılırsa bu ilkelere de katıl- mak zorundadır. Siyasal ahlak da bunu gerektirir, siya- sal olmayan ahlak da bunu gerektirir. Eğer adam Ata- türk'ün kurduğu siyasal partiye girdikten sonra ve Atatürktlkelerini ve devrimlerini benimsediğini ifade et- ! tikten sonra; parti içinde ve dışındâ Atatütkç'ûtüıge karşf" bir kampanya yürütüyorsa bu, tek kelime ileahlaksızlıK- tır. Hiç kimse Atatürkçü olmak zorunda değildir. Kimileri Atatürk'ü sever, kimileri sevmez. Bir demokraside her türlü düşünceye yer vardır. Ama Atatürk'ün kurduğu si- yasal partinin devamı olduğu iddiasındaki bir partide Atatürk'e karşı çıkmanın, demokrasi ve düşünce özgür- lüğüyle bağdaşır bir yanı yoktur. Kimileri "Atatürkçülü- ğün çağdışı kaldığını"da düşünebilirler. Buna da hakla- rı vardır. Ama bunların yeri Atatürk'ün kurduğu partinin devamı olma iddiasındaki parti değildir. Kendiierine "çağa uygun" bir parti bulurlar, girerler ve s'yaset ya- parlar. Hem Atatürk'e karşı olacaksınız hem Atatürk'ün kur- duğu devletin "kuruluş felsefesi'ne. karşı.olacaksınız hem Atatürk'ün ilkelerine ve devrimlerine karşı olacak- sınız hem Atatürk'ü yıpratma ve izlerini silme gibi abes çabalara girişeceksinız ve tüm bunların üzerine Ata- türk'ün kurduğu partinin devamı olduğunu iddia eden bir partinin içinde yer alacaksınız, üstelik yönetici olmaya çabalayacaksınız. İnsan biraz utanıryahu. Buna "özgür- lükçü düşünce"değil, düpedüz "edepsizlik"denir. SHP kurultayında birkaç tane var bunlardan taraf ol- mamak için, isim vermiyorum. Ama onlar kendilerini iyl biliyor. Umarım SHP'nin kurultay delegelerı de bu omur- gasızları tanır ve hak ettikleri dersi verirler. Son söz de- legenindir... Almet San'dan Gûpses'e dava • Magazin/TV Senisi- Ahmet San. MESAM ile aralannda doğan yasal çatışma nedeniyle ılgılı dün basın toplantısı düzenledi. Ahmet San, MESAM Başkanı Yıldınm Gürses'in. basma yaptığı açıklamalar ile mahkemeleri baskı altına aldığını belirterek "Gürses, benim kazançlanma mani olduğu ve yaptığı açıklamalarla kamuoyunda prestij kavbına uğradığım için kendisine dava açacağım. Gazete haberlerine dayanarak maddi-manevi tazminat talebinde bulunacağım" dedi. Emekliler vitamin alabilecek • ANKAR.-V (ANKA)- Malıye Bakanlığı tarafından emeklilerin aldıklan vitamin tûrii ilaçlann bedellerimn karşılanmayacağı şeklindeki uygulamadurduruldu. Ankara Tabip Odası'nın girişimleriyle açılan dava sonucu Danıştav ın uygulamanın geri ahnmasına ilişkin kararına karşın. vuamin bedellerini ödememekte direnen Maliye Bakanlığı, 2 Eylül 1993 tarihli bir yaayla diğer ilaçlan olduğu gibi vitamm bedellerini de karşılayacağım duyurdu. Maliye BakanhğYnın yeni uygulamasıyla emekliler vitamin. polıvitamin. polimıneral. eferesan analjeziklerin yüzde 10'unu, çalışanlar da yüzde 20'sini katılım f>ayı olarak ödeyecek. Avrupa Konseyi Türk hukukçu arıyor •İZMİR(AA)- Avnıpa Konsevi. İnsan Haklan Sekreterhği'nde "raportör" olarak istihdam edılmek üzere bir Türk hukukçunun görevlendirilmesiamaayla Dışişleri Bakanlığı'na baş\wdu. Konsey tarafından Dışişleri Bakanhğı'na göndenlen v azıya göre görevlendirilecek olan Türk hukukçunun yapacağı ışİerin başında. İnsan Haklan Komisyonu'na sunulan dilekçelerin incelenip işleme alınması geliyor. Görev \ erilecek olan Türk hukukçu, aynca yapılan başvurularla ilgili olarak hazırlanan raporlan inosleyerek btr rapor haline gelırdıkten sonra başvurulan İnsan Haklan K.omisyonu'na rapor etmeklesorumlu olacak. -K . . ^j«.» . - - .
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle