19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURIYET 11 EYLUL1993CUMARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER Sosyaldemokratların sorumluluğu Kuşku yoktur kı bugun sıyasal alandakı en büyük boşluk. soldakı dağınıklığın ve bolunmüşluğün seçım sıstemlen yoluyla da dennleştınlerek sosyal demokratlann etkısızleştınlmesı suretıyle yaratılmıştır Bu boşlukta, sermayenın tekelcı vapılanması guç kazanırken, hızla artan ıç ve dış borçlanmalar yuzünden IMF ve Dün>a Bankası gıbı uluslararası fınans kuruluşlan da ülkemız ekonomık polıtıkasına el attılar SUPHİKARAMAN U lkemızde sosyal de- mokratlar Kuvayı Mıl- lıyeden. Erzurum ve Sıvas kongrelennden. Kurtuluş Savaşı"ndan ve cumhunyetın kuru- luşundan gelen bır tanhsel surean mırasçısıdırlar Ataturk devnmlennın sahıbı. laık cumhun>etın kuruculan ve çok partılı demokratık rejıme geçı- şm uygulayıcılan olmuşlardır İktıdar- da olsun. muhalefette bulunsun, sos- yal ve toplumsal davanışmanın ko- runmasını on planda tutmuşlardır Sıyasal vaşamda her zaman "demok- rasinin >azgecümez"lennın en başında gelenlennden sayılmışlardır Yakın zamanlara kadar da sıyasal yelpazede kendı doğrultusunda boşluk bırakma- mışlardır Oysa 12 Eylul'un uç vıllık ara rejı- mınden sonra >enıden başlatılan sıya- sal yapılaşmadan ben bu boşluk çok cıddı olarak hıssedılmektedır Kuşku yoktur kı bugun sıvasal alandakı en buyuk boşluk, soldakı dağınıklığın ve bolunmüşluğün seçım sıstemlen vo- luyla da dennleştınlerek sosyal de- mokratlann etkısızleştınlmesı suretıy- le yaratılmıştır Bu boşlukta. sermaye- nın tekelcı yapılanması guç kazanır- ken, hızla artan ıç ve dış borçlanmalar yuzünden IMF ve Dunya Bankası gıbı uluslararası fınans kuruluşlan da ul- kemız ekonomık polıtıkasına el attı- lar Turk sıyasal vaşamında yaratılan bu boşluk, dış etkenlerce ve onlann yerlı ışbırlıkçılennce 12Eylul 1980"den sonra bılınçlı olarak oluşturuldu Sa- hıpsız kalan CHP"nın kapatılması sosval demokratlann parçalanması ve gıderek etkınlıklennın azaltılması. 12 Eylulculenn başlıca amacı ıdı Llke- mızı kendı amaçlannca dıkensız gul bahçesıne donuşturmek ısteyen ka- ranlık guçlenn 12 Eylul"den ben sure- gelen çabaları Ataturkçu duşunccvı yok etmek ıçın eskı Cumhunvet Halk Partısı nı (CHP) ve sosyal demokrat orgutlcnmeyı parçalamaku voğunlaş- tı Sosyal demokrat tabanın ıçtenlıklı ıstemlenne karşın ıçlenndekı bırleşme \e butunleşme çabalanna ınatla karşı koyanlaryada hızıpleşmeyı surduren- ler de 12 Eylul ıdeolojısı surecmın uza- masina katkıda bulunmuşlardır Bu olumsuz koşuüar ıçınde bolun- muş veparçalanmışTurkıve solu son on yılını sonuçsuz bırleşme tartışmala- n ıle geçırdı Yururluktekı adaletsız seçım sıstemı nedenıyle de gıttıkçe ku- çulerek etkısızleştı Bolunmuşluk, sos- yal demokratlann 1987 genel seçımle- nnde 59, 199Fde 85 mılletvekılı daha az çıkarmalanna neden oldu Yasama Meclısı nde sosyal demokratlann gu- cu kuçuldukçe. etkılen azaldıkça dev- letın anayasal sosyal hukuk ılkelenne dayalı yapısı bozulmakta ve cumhun- yetın laık temellen sarsılmaktadır Toplumsal yozlaşma çurumuşluk kokuşmuşluk hızlandıkça demokratık rejım kendısını koruvamaz duruma duşmektedır Bu gıdışe karşın çağ atladığımızı sov leyenler kendı alacakaranhklannın bulanıklığında halkımızı kandırmava çalışmışlar. gaflet ve dalaletlen ıle ıç \e dış olaylann ust uste katlanarak du- ğumlenmesıne neden olmuşlardır Ulkemız bunalımlı bır ortama gır- mektedtr Sıvasal, sosyal \e ekonomık koşullar halkımızı zorlamaktadır De- mokratık surecın ışletılmesını olum- suz etkıleven anayasal yapı duzeltıl- medığı ıçın de bunalımlann aşılmasın- da guçluk çekılmektedır Kara ırtıcanın a>ak seslen demok- ratık laık cumhunyetımızesaldınları- nı hızlandırmış şenat çığlıklan Sı\as - ta ulusal kulturumuzun avdınlıkçılan- nı dın dın yakarak bundan fanatık zevk duyacak bır aşamaya ulaşmıştır Ulke butunluğunu zorlayan aynlıkçı ıcror, vurt duzevıne yavgınlaştınlmak eğılımındedır Masum ınsanlara ço- lukçocuğa guvenlıkguçlenneyonelık saldınlar son gunlerde etnık lemızhğe tırmandınlarak, Anadolu'da yuz yıl- lardan ben banş ıçınde bırlıkte vaşa- > an halkımıza kın \ e ıntıkam duy gula- n aşılanmak ıstenmektedır Aynlıkçı teronstler, şenatçı yobaz- lar. Ataturk duşmanlığını felsefı bır manfet savan ıkıncı cumhunvetçıter laık cumhurıyetı. ozeurlukçu demok- rasıvı ve Kemalıst devnmlen yok et- mek ıçın ulkeyı ve halkımızı bolmek ıçın bırleşmışlerdır Ulusun bırlık ve beraberlığı. ulkenın bolunmez butun- luğu tehlıkededır Mılletvekılı genel seçımlenndckı olumsuz sonuçlara karşın 1989 yerel seçımlennde sosval demokratlann el- de ettıklen başannın değen bılıncme- mıştır Aynca daha sonrakı sıyasal yaşam ıçın bu başan değerlendınleme- mıştır Şımdı çok ınce (kntık) bır aşa- maya gelınmıştır Bolunmuşluk ve suregelen olumsuzluklar yuzünden onumuzdekı Mart 1994 yerel seçımlerı kaybedılırse sosyal demokratlar ıçın bunun sorumluluğu çok ağır olacak- tır Zaman azalmıştır Sureç daralmış- tır Tavanda çatı \e kıremıtle uğraşa- cak zaman kalmamıştır Çeşıtlı kuçuk partılere dağılarak dıdışen hızıplerle, İıderlığıne partısını sıyasal araç yapan kışısel yaklaşımlarla bır sonuç alına- mayacağı ıyıce anlaşılmıştır Tabanın, genış sosyal demokrat ve demokratık sol kesımlerın venı bır "Kınayı Milli- ye" ruhu ıle duruma ıvedı sahıp çık- ması aşamasındayız Tabanda saflar sıklaştınlmalıdır Sosyal beledıyeler çevresınde guç ve dayanışma bırlığıne gınlmelıdır Mart 1994 secımlen mut- laka sosyal demokratlarca kazanılma- lıdır Ulkemızın. halkımızın, demok- rasımızın laık cumhunyetımızın. Ataturk devnmlennın yazgısı (kaden) buna bağlıdır Bırleşme ve butunleşme ıstemlen kurultavlara ve ülkeye yayıl- malı, bunu uyumla va hızla yurutecek kadrolar, heyecanlar ve lıderler ış başı- na getınlmelıdır Bırlık ve beraberlık, soldakı tercıhlenn netleşmesını de hız- landıracaktır Şenat çığlıklan ıle dın dın yakılan- lann. saldırgan tcrorle acımasızca ol- durulenlenn arkalannda yukselen feryallar, sosyal demokratlara tanhsel sorumluluklannın son uyanlandır PENCERE ARADABIR Prof.Dr. İSMAIL TUNALI Prot. DP. Macit Gökberk... 1940 ların başlarında sarı saçlı, mavı gozlu genç bır mıtolojık fıgur, zaman surecı ıçınde gıderek dunyalılaşır saçları beyazlaşır ve bır bılge fıgurune donuşur Bu kışı, Prof. Dr. Macit Gökberk'tır Gorunuş değışmıştır. ama oz aynı oz olarak kalır Bu oz erdem ve bılgı sevgısı ıle dolu Sokratık bır ozdur Belkı de bu oz nedenıyle Sokra- tes, Macit Gokberk e yaşamı boyunca kılavuzluk eder Macit Gokberk ıçın de duşuncenın fokus noktasında ın- san bulunur Ancak Macit Gokberk'ın ınsana yaklaşımı daha değışıktır 0nun ıçın ınsan moral ve ımmoral ey- lemlerı ıle real somutbırınsandır amazengınımkânlar dunyası olan bır ınsan Bu nedenle ınsanın karşısına sert moral kategonlerle çıkılamaz ve ınsan, sert, acıma- sız moral değerler ıle yargılanamaz Insana yaklaşım tarzı ınsanın sahıp olduğu yetkılenn ve olanakların ' hu- manıte-ıdeal' ı yonunde gelıştırılmesı ve gerçekleştırıl- mesı olmalıdır Bu duşunceler Herder, Humboklt gıbı Alman ıdealıstfelsefesınden kaynaklanan humanıstdu- şuncelerdır Bu kaynak, Macit Gokberk ın duşunce ya- şamında Sokrates ve Grek etkısının yanında ıkıncı onemlı bır etkı merkezı olur Bu etkı ıle Macit Gokberk, bıreysel moralızmın sınırlarını evrensel bır humanızma yonunde genışletır Bu duşuncelerı ıle de katkısız bır hü- manıstolur Ne var kı Macit Gokberk, bu humanıst duşuncelerı yal- nız kuramsal (teorık) planda duşunmekle kalmaz, onları aynı zamanda pratık yaşamda da uygulamaya buyuk ozen gosterır Bu anlayış ıçınde bıreyier karşısında daı- ma hoşgorulu, bağışlayıcı olur Hıçbır bıreyı ahlak bağ- nazlığı ıle yargıtamaz ınsanın bır harmonı varlığı oldu- ğuna ınanır ve ınsana daıma şans verılmesını savunur Bu humanıst anlayışı ve tavrı, her çevrede kendısıne bu- yuk bır saygınlık kazandırır Prof Dr Macit Gokberk, uzun akademık yaşamı bo- yunca oğrencılerıne daıma bu "humanıte-ıdeal' ını oğ- retmeye çalışmış, hatta unıversıte oğretımının de, genç- lerı bu 'humanıte-ıdeal 'ı doğrultusunda yetıştırmek olduğuna ınanmıştır Ama bu humanıte-ıdeal 'ıne na- sıl ulaşılabılır^ Bu ınsanın duşunce dunyasına bıçım vermekle ancak olabılır Duşuncelere bıçım vermek dıl aracı ıle olduğuna gore, boyle Dir humantzmaya gıden yol da dılden geçecektır Bu nedenle Macit Gokberk Turk d//mı kendıne bır ana uğraş yapar ve özellıkle Turk Dıl Kurumu Başkanlığı donemınde Turk dılıne yaptığı hızmet gunumuz Turk dılınde çok somut olarak kendını gosterır Bunun yanısıraTurkfelsefedılınınoluşmasına da Macit Gokberk buyuk katkıda bulunur O kadar kı onun bu yolda yaptığı çabalar vaktıyle Almancanın bır felsefe dılı olmasında buyuk rol oynamış Alman fılozof- ları VVoHf ve Telesius'un çalışmaları ıle karşılaştırılabı- lır Turk felsefe dılıne yaptığı bu katkı Macit Gokberk ı Turk felsefe dılının baş mımarı yapar Bu katkı, ılende de Turkfelsefecılerı tarafından saygıyla değerlendırılecek- tır Prof Dr Macit Gokberk kultur ufkumuzdan bır yıldız gıbı kayıp geçtı, ardında parlak bır ışık bırakarak Bız es- kı oğrencılerı ve yakın meslektaşları yıllar boyu bu ışıkla aydınlandık ve bu ışığın gelecek kuşakları da aydınlata- cağına ınanıyoruz OKURLARDAN Patetik... T elevızyon ekranlannda her gun v atandaşlan uyaran yayınlar yapılır Orneğın, trafık konusunda şoforlenn daha temkınlı, daha dıkkatlı, daha gorecelı ve uygar olmalan trafık kurullanna uymalan tumnden gorsel uyanlar yapılır Bazen duşunurum. "Acaba bu uyanların bir > ararı oluy or mu?" dıye Ama gorup okuduğum kadanyla ınsanlanmız gorse de, duy sa da gene benım y aptığım en doğrusu dıyerek bıldıklennı okumaktalar Bır omekleme daha yapmak gerekırse ormanlann yanmaması ıçın vatandaşlardan «onmemış sıgarayı ormanlık arazıye atmamalan, pıknık Napanlannçok dıkkatlı olmalan, pıknık sonu arkalannda vanar pıknık ateşı bırakmamalan soylenır, ama v atandaş hernedense yaktığı ateşı sondurmeyı kuçukluk olarak görduğunden her yıl mılyonlarca kıymetlı orman emvalı •anarak telef olur gıder Bunun gıbı daha nıce ornekler vermek olası Hukumet yenı ıldığı bır karar ıle bundan sonra ıhalelen televızyondan -ayınlayarak vatandaşın bılgısıne sunacakmış Sozum ona atandaşınhabenoluncaırtıkap rüşvet.avanta lavanta, desıse, dolandıncıhk, soğuşleme gıbı kanserojen olmuş, cokuşmuşışlennolamayacağıbelırtılmekte Herşey guzel Je daha ormanı yakma, trafık kaıdelenne nay et et gıbı basıt ozlen anlamakıstemeyen valandaş ıhale açıklamalanna ne tadarılgı gosterecektırdersınız 1 Mete Apak/Istanbul HEP ATATURK'UN YANINDA Salih Bozok-Cemil S. Bozok 'OOOO(KDVıgnde) Çağdaş YayaılurıTurktKugı C tul ?v 41 C utfdloı-lu hnınhul Ödemeü gondenlmez TARTIŞMA AK(SA)NATın 'özgürlüğü'.. eçenaylarda gorkemlı bır torenle hızmete açılan Bevoğlu ndakı K ( S N \ TA ( S ) adlı kultur merkezı İstanbul un kulturel yaşamına oncelıkle "mimarisindeki anlayış" ıle katılmayabaşladı Bu anlayışın. "toplumda ayrıcalıklı olmayı gosterme" \e "çarpıcı bır şekilde fark edilir 01013" ısteklennden kavnaklandığını "Beyoğlu'nda Nara Atan Bir Sarhoş" başlıklı habenmızde vurgulamış vevapının mımansını eleştıren uzmanlann benzer kaygılanna da aynı haberde yer v ermıştık (Cumhunyet-2.22 Hazıran 1993) Ak(SA)nat'ın projesınde ımzası bulunan Can Çakmakçıoglu. bu elestınlen "ddzevsizlikle" nıteledığı uzun b\r y azıyı Cumhuriyet e ve Mimarlık Dergisi'ne gonderdı Tartışma koşemızde yayımlanan(28 7 1993 Eyfel Kulesı'nden Pera Evı ne) bu yazısmdaozetle "mimarlığın > aratıcı gücünun hiçbir dogma veideolojiile sımrlandırılamay acağını" belırtıvorve Ak"(SA)nat'ın îstanbul'da "özgurluğün bir simgesi" olduğunu savunuyor Duşunce ozgurluğuv le "y ağma özgüriuğunun" bırbınne kanştınldıgı bu tartışmanın mıman aynntılan, Mimarlar Odası'nın yayın organı olan Mimarlık Dergısı nde yer alacak Boylece. Turkıye"de yıllardıreksıklığı duyulan ve nedense hep çekınılen "mimarlık eleştirisi" alanında. venmlı bır surecın de belkı artık başlaması sağlanacak Ancak. bınayı ve tartışmalan yakından ızleyen Cumhunyet okurlannın da bılgılenmesı ıçın, hem Ak(SA)nat'la ılgıh, hem de mımannın Tartışma koşemızdeyeralan duşuncelenne yonelık goruşlennı, bu koşede de ozetle>erek okurlanmıza duyurmak ıstıyorum Bana kalırsa, Ak(SA)nat bınasının Batı da ornek gostenlen "modenT uy gulamalarla hıçbır ılgısı yoktur vebubına(daha doğrusu. tarıhı bınanın uzenne ortulen metalık turban) tumuyle bır "reklam mımarisinin" urunudur Bovlesi bır bınav 1 Paris tekı Dfel v a da Pompidou gıbı orneklerle sa\ unmaya çahşmak ıse kentın tanhıne karşı ışlenen bır suça "ortak arama'" kaygısından başka bırşev değıldır Çunku o ornekler "tarihi yağmala\ıp yok eden" değıl tanhsel dokuy u "kent ölçeğınde" başanyla koruyan bır metropolde. bu başannın hak ettığı "yeıü" denemelerdır istanbul un ıse bu tur denemelen bıle hak elmedığı. zaten gozler onundedır ^k(SA)nat dahaadının yazılışında acıkça sıntan bır "reklam gudüsü\le". her yonuyleozerk. bagımsız, saygın bır toplumsal ey lem olarak korunması gereken "sanat" kavramına bıle (SA) damgasmı vurarak "ayrıcalıklı olmanın mımaridekı şımanklığıın"yansıtıvor Ustelıkbuşımanklık yıne Ak(SA)nat ta oylesı bırduzeye ulaşmıştır kı sözderestore edılen zav allı tanhı bınanın kent kulturune olan "kalıcı" katkılanhıçesayılmış geçmışın zengın uygarlığının geleceğe aktanlmasıyenne bugorkemlı uygarhğın neredeyse tum bınavı kaplavan bır'Mtrin" altında gızlenmesı açıkçası "ezilmesi"yeğlenmıştır Oysa asıluvgarlık ve mımannın uygarlık adına yukleneceğı ev rensel y ukumluluk. kultur mırasının "örtulmes" değıl, tum kışılıgıv le yenıden gun ışığına çıkanlması, tanhsel kımlığın "rant ekonomisine" karşı korunması savunulmasıdır Bu, aynı anda. tanhe yon veren soylu ınsan emeğıne ve becensıne de "saygTdemektır Ne v ar kı. gunumuzun "emeği kuçümseyeıT'çevrelen. sımgesel olarak kendılenyle butunleşen bınalann da. yuzlerce yıllık bınkımın urunu olan tanhsel kent dokulanna "sajgısız" bır rrumanyı veğleyerek, "son imparator" olduklannı tum topluma gostermek ıstıyorlar Bu nedenle aslında Ak(SA)nat tartışması salt mimarlığın geleceğı açısından değıl, toplumun "temiz" geleceğı açısından dabuyukonem taşıyor Acaba, her onune gelenın ve her parası olanın. bır kentın tanhsel kımlığını karanlık Hani bunun ilk sahibi! T royaSa>aşı Efsanesi'nden yola çıkarak 'Priamos Hazineleri' adı venlenveGrek kulturune mal edıldığı ıçın Batı'nın da sahıp çıktığı (butun guzellıklen sahıplenmedıler mı 9 ) Troy a Hazınesı yenıden ortayaçıktı "Pnamos Hazınelen adı venlen takılan Heinrich Schliemann Troya'da 1873'teortava çıkarmış, Osmanlı hukumetıy le yaptığı anlaşmaya sadık kalmayarak bu hazınelen onlarla paylaşmak venne Yunanistan'a kaçınnıi} ancak Greklenn de bu buluntulara değer vermedıklennı gorunce Berlin Prusya Krallık Müzesi'nebağışlamışu Bu arada uyanan Osmanlılan da (10 bın ıle 50 bın mark arasında bır fıyatla) kolay ca ıkna etmış, boylece kendınc gorc hırsızlığınıortbasetmıştı Yıllar sonra Ikiıtci DtınyaSataşı sonrasında Almanva'vı ışgal eden (kımılenne gore de kurtaran)Sov>etler, bugun ortayaçıkan soylentıleregore Stalin'ın cmnylc hazınelen Berlın'den kaçırmışve Puşkin Müzesi'nde saklamışlar Yelzin, Yunanıstan gezısı sırasında yıllardır nerede olduğu bılınmeven bu hazıneden soz ederek onun venıden ortava çtkmasina neden oldu Kultur sömurgesındeellenndekı en değerlı parçayı yenıden bulmanın sevıncıyle \lmanlar yenıden hazıne>ı sahıplenerek şu sıralar bu hazınenın yenıden Almanva'ya genvenlmesııçın çdbalıyorlar Hürriyet'teçıkan bır habere gore ıse bızım ılgılı ve bılgılı kurumlanmız da bu hazınenın peşıneduşmuşlerve Rusya'dan hazınenın ladesını ıstemı^ler Amanafıle lyı guzel de ben neden boyle bır yazı yazmazorunluluğu duyuyorum9 Veren aptal vermış çalanakıllıçalmış, çalandan da bır başkası çalmış' BuhazıneTürkıye vegelsebıle neyıdeğıştınrkı''Olacağı, hazıne tunstlereTurkıye de gostenhr Yanı hazıne ha Berlin deBatılıyasunulmuş ha Çanakkak'de' Benım derdım kendı ozumle Buhazıne Anadolu nun sovulmuşlugunun sahıplenılmışlığının bır sımgcsı Turkıve nın Anadolu kulturlennenekadaryabancı kaldığının bır gostergesı Turkıye ınsanın şımdıyedek aldığı yol kulturlenn ızlenne hela taşından Batılı tunstlere gostenlıp para kazanılacak şeyler olduğu bılınane vanlmalan oldu ZeusTapınağı da, Pnamos Hazınelen de \ e dığer butun İslam oncesı Anadolu kulturlennın ızlen Anadolu ınsanı ıle kulturel bır bağolmadan yan yana duruyor Bu kulturel sefalet ıçınde bırkaç aydının çabalan ıse onlan marjınal olmaktan başka bır >ere goturmuyor Eğıtım ve oğretım surecınde tek bır kulturel ozdeşlık venlıyor Islam Butun bunlann sonucunda Turkıye'de ancak dolmuş kuliuru vavılabılır. ama kesınlıkle Anadolu kulturugünluk \aşamımızın parçası olmaz •Mdıgımızpayın bılıncınde olmadan ve onlara sahıp çıkmadan Bu nedenle Heınnch Schliemann 1 kıskamyorum, o 19 yuzvılınbaşlannda7 yaşında ıken Trova savaşlannı ruv asında gorurken, Anadolu'da doğan ben /bız. neden 20 yuzvılda Anadolu amaçlı bır turbanın altına gızlemesı ve ustelık "kültunımüzü" de bır otomobıl lastıği ıle eşdeğer sayıp uzenne (SA) damgasını v urabılmesı, "çağdaşlık, modernlik" va da "çok renklilik" olarak. hangı "özgıırlüğiın" bır ıfadesı sayılabılır 9 Ideolojılere kapılmamayı "erdem" sayan mımar. Ak(SA)nat ıle hangı ıdeolojıyn Pera ya layık gormektedır 0 Şunu da eklemelıyız kı, turbanın altında gızlenen asıl suç, bır değıl meğer "iki M ılave kaımış Mımannın anlatuğına gore, 1970'lerdeeklenenıkı "yeni" kat, metal kılıfaltında "gozden ırak" restore edılmış Buda yapıyatanınanyasal "imar hakkıymış"... Oımarhaklannın kımlere neîer sağladığını artık herkes bılıyor ^ma, restorasyonda çağdaş sorumluluk. 1970"lerde bılınçsızceeklenen katlan "gizfeyerek kullanmayı" değıl, bu tur duy arsız eklentılenn tanhsel bınalardan "anndınlmasını" ongoruyor Tabu, rantekonomısının kıskacında kendımızı ve "sanatımm" anndırabılırsek Oktay Ekinci kulturîennın farkına yurtdışında vannz 9 Bır kulture sahıp çıkmak ne demektır Bunamateryal olarak sa+ııpolmak kuşkusuz önemlı bırözdeşleşme. ancak önemb olan, o kultur parçasını benımsemek, ozumsemek ve onunla ozdeşleşmektır Bu ıkıncısı olmadan materyal olarak sahıplenme ancak ya Turkıve'de olduğu gjbı tunstler ıçın sergılemek anlamına gelır ya da Batı Av rupalılarda olduğu gıbı. bu materyal kultur değenne uydurma bır bağ ıle ozdeşlık sağlanır Bu yazı ıle derdım Anadolu'y a kulturel ozdeşleşmede kendımce kuçuk bır adım atmaktır Buozdeşleşmeyı somutlaştırmak ıçın kuşkusuz onerebıleceğım tek somut adım ıse hazınelenn Turkıye de sergılenmesıdır Amaçısebu hazıneyı Turkıyelılere gostermek olmalıdır Onun temsıl ettığı kultur ıle ozdeşleşebıldığımız surece o hazıne ısterMoskova'da ıster Berlin'de ısterse Çanakkale'dc olsun, bızım ıçın bır kayıp soz konusu olamaz İstnail Hakkı Ünsal Uç Baba Torih!.. Cıkıta muzu epey tartıstık Kıvıyı hıc konuşmadık Kıvı antınıkya adında bır ağacm meyvesı sulu açık yeşıl manavlarda satılıyor Ulkemızde ozel tıvı ıle ıthal kıvı pazarlaması zamandas Çıkıtayı soyup kıvıyı kesıpyıyorsun ozeltıvılerınçoğu- nu ızlerken de yutkuncuk oluyorsun, adına medya de- nen garıp oluşum Turkıye de bır dudağı yerde bır duda- ğı gokte masal canavarına donusuyor gazetelerletıvı ıç ıçe, sarmas dolaş Tıvıde bır sıvı yağ reklamı var yıyen vatandaş gorun- tude hafıflıyor, yercekımınden kurtulmus uzay aracında- kı astronot gıbı ucmaya başlıyor Hepımız bu yağdan mı yedık ne9 Ayaklarımızyerden kesılıyor Uçuklaşıyoruz • Uçukluk -dostlar benı bağıslasın- gazetelerımızın baş- lıklarını bıçımlendınyor mansetlerın harflerı gun geçtık- çe buyuyor genışlıyor uzuyor sıskolaşıyor ama ıçerı- ğı bakımından hafıflıyor Başbakan Çiller'ın Rusya gezısınde yenı rekorlar kırıldı veryansın ettık - Çıller Rusya ya restcektı - Çıller Atatürk'e benzetıldı - Kremlın de ıltıfat - Çıller mestettı Sanırım gazetelerımızın mutfağındakı yemekler det»- vıde reklamını ızledığımız yağdan yapılıyor Kremlın de Yeltsin, Çıller e demış kı ' - Sız kadın Ataturk'sunuz Çıller yanıtlamış '- Sız Ataturk un Turkıye de yaptıklarını Rusya da ya- pıyorsunuz, sız Ataturksunuz' Oysa daha dune kadar özal'a Ataturk dıyenler pek çoktu Çıller değıl de Özal mı Ataturk9 Yoksa Yeltsin mı9 Polıtıkada astronot gıbıyız ayaklarımız yerden kesık, aklımız başımızdan bır karış yukarda' • Çıller demış kı "- Adnyatık Denızı'nden Cın Seddı ne kadar Turkluk dunyası deyışı Rusya y\ rahatsız edıyorsa kullanmaya- lım lyı etmemış Çıller Gerçekte Balkanlar dan Orta Asya ya uzanan bır Turkluk dunyası var Yok mu dıyeceğız 9 Varolan bır şeye yok denmez, dıl dın kultur tore soy yakınlıkları ortada değıl mı 9 önemlı olan varolana yok dıyecek yerde varolanın uzerınde gerçekçı bır sıyasetı yukseltmeye çalışmaktır Orta Asya dakı toplumlar onumuzdekı sureçte bağım- sızlaştıkca, guçlendıkçe kendılerıne ozgu tercıhlerını daha ozgurce saptarlar, alaturkalıktan ya da arabesk tu- tumlardan uzakta yaklaşım yontemlerıyle Turkluk dun- yası kurulur zorlama yollarına sapmadan duşlemlere kapılmadan gerçekleşır bu sureç Guncel dış polıtıka gerçeğı başka Bu sureç başka • Ankara Rusya nın ağırlığını hesaba katmadan Azer- baycan dakı kaygan toprağa basarak Orta Asya ya atla- mak sabırsızlığına kapıldı Olmadı Çıller ın Moskova seferı, hesapsızlığının hesabını gör- mek ıçın gerçekleştı Ama bız yıne uçmaya çalışıyoruz Hezarien, kanat takıp Galata Kulesı nden Uskudar'a kadar uçmamış mıydı 9 Bız Hezarfen kadar gerçekçı de- ğılız ruyalarımızda uçuyoruz Gazete başlıklarında uçuyoruz Tıvı ekranlannda uçuyoruz Sonra tepe ustu toprağa çakılıp kafayı taşa vurduğu- muzda bıle uçmaktan vazgeçemıyoruz Hep bırlıkte uçukolduk ÖLÜM Eğitımcı, can arkadaşımız, dostumuz AIİRIZA KAYAALP'i yıtırdık; aılesının ve dostlarının başı sağolsun. Dostumuzu 11.9.1993 cumartesı gunü (bugün) Ankara'da Maltepe Cam'.rnde kılmacak öğle namazından sonra Karşıyaka Mezarhğı'ndan uğurlayacağız. ARKADAŞLARI Oysa her şey çok farklı olabılırdı Arkadaşımız Petrol Mühendisi A. HAKAN YILMAZ'm gorevı başında oldurülmesınden bu yana koskoca bır yıl geçtı' Ofkeyı toprağa gomduk Acıyı bağnmıza bastık Özlem hıç bıtmedı. bıtmeyecek Dostları adına KUTHAN GÜLER, ÖZGÜRÖZTÜRK NİZAMETTİN ORHANGAZİ 1957- ) Ey omrönu destan gibi yaşayanlar \ aşa> an kımdır gerçekte olen kım... N aşarken bıle tukenenler mı N ılgın \ılgın dü^enier mı Y oksa çekılıp tarihın burclarına Bay rak bayrak olümsuzleşenler mi? NURETTİN ORH^NGAZt KİRAIIKİŞYERİ Esentepe caddede 14üm2 , telelonlu oioparklıburodaıre Tel 2462361-236 11 12
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle