Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6AĞUSTOS1993CUMA CUMHURİYET2 SAYFA
KULTUR
1993-94 mevsiminde neler seyredeceğiz? (1) UIP ve WB'nin filmleri:
Yeni sinemamevsimiufükta göründü!
SUNGU ÇAPAN
Sinemaseverleri şimdiden yine yeni
bir mevsimin coşku ve heycaıu sardı,
1993-94'de Amerika ve Avrupa ülke-
leriyle aynı anda seyredeceğimiz fibn-
lerin yer aldığı. bellibaşh dışahmcı şir-
ketlerimizle Amerikan tekeîlerinin lis-
telerinin peşpeşe açıklanmasıyla. Sü-
regelen ölü mevsim rehavetine artık
bir nokta koymak gerektiğini düşüne-
rek, eskiden (sinemanın altın çağla-
nnda)çarşaf çarşaf gazete ilanlanyla
duyurulan, 1993-94 mevsiminin fılm
listelerinde ne var ne yok, şöyle bir ba-
kahm dedik bu hafta. "Sıfircı hoca"
yaklaşımından çok. günümüzün "yük-
selen değerler'inden de uzak düşme-
meye çalıştık, listeleri meraklısı için us-
turupluca tartarken. Her zaman ol-
duğu gibi bu mevsim de Amerikan si-
nemasının yoğun hegemonyası altı-
nda soluk alıp vereceğimiz olgusu, ilk
bakışta bstelerden çıkan başlıca so
nuç.
YıUar yılı, bütün dünyada oiduğu
gibi. şık-şıkırdım, albenili, gösterişli
fılmleriyle gözümüzü-gönlûmüzû
bağlamış, akbmızı çelmiş, belleğımizi
işgal etmiş, hayalgücümûzü
kısırlaştınp standartlaştırmış. beğe-
JFLr[erzaman oiduğu
gibi 1993-1994
mevsiminde de
Amerikan sinemasının
yoğun hegemonyası
altında soluk
alıp vereceğimiz
olgusu, ilk bakışta
listelerden çıkan
başlıca sonuç.
nilerimizi ve algılayışımızı şart-
landırmış, "sosyal içerikli" öykü ve
mesajlan sığ "mutlu son"lara boğmuş,
plastik ve edebi zevkimizi yüzeyselleş-
tirerek törpülemiş ve modem çağın
tûm tanıtım-pazarlama yöntemlerini
kuşanmış, medyayı da arkasına ala-
rak. kayıtsız şartsız egemenliğini ilan
etmiş olan Hollyvvood sinemasının
yeni ürünleri. eşiğinde bulunduğumuz
yeni mevsimin yine ana yemeğini oluş-
turuyor, abşıldığı üzere. Saiata ya da
tathdan vazgeçiik, çerez kabilinden
birkaç Amerikan yapımı olmayan
fılm de sofraya gelecek inşallah. Yeni
Zelandalı kadm yönetmen Jane Cam-
pion'un son Cannes festivalinin Alun
Palmiye'b galibi "Piyano DersT, Is-
panyol fılmi "Jamon Jamon". İstan-
bul Film Ajansı'nın dağıtacağı, İstan-
bul Filrri Festivali müdavimlerinin he-
men hatırbyacağı "Şarküteri" ve "De-
Hcatesse", vb. gibi.
Yaklaşık 140 kadar "birinci vizyon"
fümin gösterileceği. eylül başında "res-
men" açılacak olan yeni sinema mevsi-
minde yine UIP, WB gibi dev Ameri-
kan tekelleriyle, onlarla kıtkanaat re-
kabet etmeye çalışan Özen Film. Film
Pop, Standart Film. Avşar Film.
Istanbul Film Ajansı gibi yerli
dışalıma şirketlerin muhatabı ola-
cağız yaklaşık dokuz ay boyunca.
Toplam 55-60 kadar yapımın yer
aldığı UIP ve VVB fılmlerini bu hafta
tanıtmayı yeğledik çünkü bu büyük
Amerikan
u
major"lerinin listeieri ke-
sinleşmiş ve son halini almıştı.
Haftaya da özen Film, Film Pop,
Standart Film, Avşar Film, İstanbul
Film Ajansı'nın filmleri elealacağız.
UIFdeyokyok...
"Onunla da, onsuz da yapıiamayan
Amerikan Sineması"ndan perdeleri-
mizc çıkagelen ve eleştirmenlerin bile
pek burun kmramıyacağı türden
yığınla göz abcı ve görkemli (!) filmi
banndıran UIP (United International
Pictures) bstesine ilgisiz kalmak ne
mümkün? Paramount, Metro
Goldwyn Mayer. Universal ve Buena
Vista fılmlerinin de dağıtımını üstle-
nen UlP'nin 33 filmlik ilk listesi, ger-
çekten de en şamatalı, cafcaflı. göste-
rişb, Hollywood yapımlanndan olu-
şuyor:
JURASSIC PARK
98 yılbk sinema tarihinin tüm hası-
lat rekorlannı kıracak gibi görünen
son Spielberg fılminin ABD"de ya-
rattığı fırtına yakında bızim sahillere
de vuracak ve 17 Eylül'de sinema-
lanmızda yizyona girecek olan Juras-
>ic Park'da tarih öncesi çağlann kor-
lcunç görünüşlü (aslında çoğu et bile
^emeyen, kocaman otobur yaratı-
darmış bu dev kertenkeleler) dinozor-
annın, tiranozorlannın arasında gezi-
ıerek Hollywood'un altın yumurtla-
ıaa dahi yönetmeninin son bombasm-
lan nasibimizi biz de alacağız. 1975'-
len bu yana önce köpekbaîıklanyla.
ndiana Jones'un akıl almaz serüven-
:riyle uğraşıp sonra da uzaya çıkarak
:. T. 'yle turnayı tam gözünden vuran
ipielberg'in popülerliğni arttıran son
ılay-fılmi şimdi de ABD'yi evlere şen-
k bir dinozor muhabbetine soktu ki
>u kadar olur! Amerikalılara özgü, sır
ibi saklanan yeni tekniklerle, şaşırtıcı
zel efekt becerisiyle kotanlan, çok sa-
ın bilimkurgusal gerilim roman-
ınnın usta yazan ve yönetmen Mk-
ael Cricbton'un kalemindcn çıkma,
lüyücü' Spielberg'in işbitiriciliğinden
oğma 'Jurassic Park'da görkemli ve
rpertici dinozorlann yanısıra, Avust-
ılyalı Sam Neill, İngıliz Richard At-
nborough ve çekim sırasında büyük
r aşk yaşayan JefT Goldbhım'le Lau-
Beyiik bir aşk ve gerilim öyküsü anlatan 'Shver da Sharon Stone, iki erkek arasında salınıvor.
ra Dern başrollerde. Tarih öncesınden
kalma birsivrisinek fosilindeki DNA-
lardan türetilen dinozorlann giderek
cehenneme dönüştüreceği'dünyanın
en fantastik hayvanat bahçesi'nde,
Spielberg'in yol göstericıliğinde ıki sa-
atliğine dolanmaktan bız de geri kal-
mayacağız tabii ki. 'Evrenin gidişine
insanoğlunun müdahale etmeye hakkı
var mı?" sorusuyla kanşık, tipık ve
kaçınlmaz bir Spielberg seyrrliği Ju-
rassic Park'.
SCHINDLER'S LIST
Spielberg'in ikınci dünya savaşında-
ki Nazi toplama kamplannda geçen
bir başka fıbni de 'Schindler"s List".
Zaten hep böyle yapar Steven usta, eğ-
lenceli, şaşırtıcı bir olay-filmin yanısıra
da var emektar Sydney Pollack'ın ya-
zar John Grisham'ın romanından
uyarladığı bu son filminde.
SLIVER
"Temel İçgüdü'ylc bir anda şöhret
olan sanşın Sharon Stone'un başansız
evliliğini unutmaya çalışan bir kitap
yayıncısını oynadığı "Sliver' beybk bir
aşk ve gerilim çeşitlemesi.
Hollywood'da dikiş tutturan Yeni Ze-
landa-Avustralya kökenli yönetmen
Philip No.vce'un yönettiği Sliverda
yeni macera arayıçları içindeki dilber
Sharon Stone, yeni taşındığı gökde-
lendekı iki komşusuyla yakınlaşıyor,
bir yandan zengin. yakışıklı. bekar
VViltiam Baldvvin'le öte yandan da ya-
şanmış kimi cinayet olaylannı çok sa-
Seal" (Yedineı Mühür) gibi fılmlere
göndermede bulunuyor. Jurassic
Park'a rakip gösterilen film şimdiye
dek gösterime girdiğı Avrupa sinema-
lannda beklenen ilgiyi göremedi.
RAISINGCAINve
CARLITO'S WAY
Amerikan sinemasının usta mer-
tebesine yükselmiş. genlim uzmanlan-
ndan Brian De Palma'nın son iki filmi
de UlP'nin hstesinde göze çarpıyor:
Raisirıg Cain ve Cariito's Way. Bizde
pek tanınmayan usta oyuncu John
Lithgowun bu kez iki kişilikb',
sapıkça bir karakteri' canlandırdığı
"Raising Caine", Briân De Palma'nın
son yıllardaki başanb çabşmalanndan
biri olarak kabul göriirken Oscar
'Mad Dog and Glory'de Robert De Niro'lal maThurman arasında ateşli aşk sahneleri yer alıyor.
bir de ciddi, ağır ve oturaklı eserler çe-
ker hep 'Schindler'in Listesi' gibi.
Ancak'ciddi" filmleri nedense bir türlü
beklediği ilgiyi görmez. Hollywood bir
Oscar'ağı bile esirger ondan. Bakalım
bu kez yine yahudilik daman ka-
barmış Spielberg makus talihinı yene-
bilecek mi? Hollj"wood semalannda
yükselen irikiyım îrlandalı aktör Liam
Neeson, Ben Kingsley ve Ralph Fiennes
'Schindler'in Listesi'nin oyunculan.
THE FIRM
Deneytmli yönetmen Sydney Pol-
lack'ın son filmi 'Şirket* dc. genç bir
avukatın öyküsünü aktaran. iddiaiı
bir yapım. Avukatı artık 'p;irlak ço:
cuk'luktan sıynlma yolundaki Tom
Cruise oynuyor 'Şirket'in ovuncu
kadrosu yabana^lılır gibi dcğıİ.Tom
Cruise'den başka Gene Hackman,
Holly Hunter ve Jeanne Tripplebom
tan romanlara dönüştüren yazar Tom
Berenger'la iş tutuyor. ABD'de
'muzır' olmadığına karar verilerek ke-
sintisizgösterim hakkını eldeeden 'Sli-
ver'ın Sharon Stone faktörü nedeniyle
yeni mevsimin en çok rağbet görecek
filmlerinden biri olacağı sö>lenebilir.
LAST ACTION HERO'
John McTiernan'ın 80 milyon dola-
ra mal olan, "Die Hard"la "The Purp-
le Rose Of Cairo" (Kahire'nin Mor
Gülü) adlıfilmlerinkanşımı "Last Ac-
tıon Hero" Amold Scfmarzenegger i
yine alışıldtk bir rolde gümüş ekrana
getiriyor. Kurşun işlemez body buil-
ding kahramanımız Slater (Arnie) ile
sinema tutkunu küçük kahraman
Danny Madigan (Austin O'Brien)
film içinde filmle bir yandan 'genre'la
dalgalannı geçiyor. bir yandan da
"ET", "Amadeus". "The Seventh
ödüllü Al Pacinoyla Sean Penn'in baş
rollerini paylaştığı "Carlito's Way' de
kuşkusuz mevsimin merakla beklenen
yapımlanndan bin olmaya şimdiden
aday.
MAD DOG AND GLORY
Cannes'da bu \ıl gösterildiğinde se-
yirciye gerçek bir elektroşok etkisi ya-
pan ve Robert De Niro'nun basına
'Uma Thurmanla kıyasıya seviştiği-
miz sahnelere dikkat edin!' uyansını
yaptığı 'Mad Dog and Glory", John
McNoughton adlı yeni bir yönetmenin
ilk filmi.
Genç Amenkan sinemasının,
Quentin Tarantino gibi umut veren,
yetenekli yönetmenlerinden John
McNoughton'un. 1990'lardan seri hal-
de cinayetler işleyen bir kaıilin portre-
sini çi?diği bu psikolojik heyecan filmi,
seyredenlerin aklından uzun süre çı-
kmayacağa benzer!
ALIVE
And dağlannm zirves.ine çakılan bir
uçaktan kurtulabilen bir Urugua>
rugby takımının oyunculannın karlar-
la kapb bir vadide, sıfır alünda, 30 de-
recede verdikleri yaşama mücadelesini
hikaye eden "Alive", 1970 "lerin başlan-
nda gerçekten yaşanmış ve med> ayı iş-
gal etmiş trajik bir olayın filmi. Frank
Marshall'ın yönettiği ve bir dönemin
popüler 'felaket filmleri' klişelerine
pek rağbet etmeyen 'Abve'ın başrolle-
rinde genç aktör Erhan Hawkc \e Vin-
cent Spano var. UlP'nin listesi Rob
Cohen'in 'Dragon'(Jason Scott Lee.
Lauren Holl). R. J. Wagner). Barry
Soıtnefeid'in "For Love or Money"
(Michael J. Fo\. Gabrielle Anwar),
John Woo"nun 'Hard Target'(Jean-
Claude Van Damme. Lance Henrik-
sen). Henrj Winkler'in "Cop and a
Half(Burt" Reynolds. Ruby Dee).
Mark Rydeü'in "Intersection"(Richard
Gere, Sharon Stone. Lolita Davido-
vich). Tom HoUand'ın Temp-
(Timothy Hutton. Lara Flynn Boyle.
Faye Dunavvay). Lıris Mandokinın
'Bom Yesterday'(Melanie Griffith.
Don Johnson. John Goodman).
Sidney Lumet'in "Guılty As Sın"-
(Rebecca De Mornay. Don Johnson).
Jaıtıes Lapine'ın 'Life VV'ıth Mikey"
(Mıchael J. Fox. Cyndi Lauper). Bla-
ke Edwards'ın "Son of the Pink Pant-
her"(Roberio Benıgnı. Herbert Lom,
Burt Kvvouk). Jonathan Lynn "m "Dis-
tinguıshed Gentleman'(Eddie
Murphv Lanc Smith). Kenny Or-
tega'nın "Hocus Pocus'(Bette Midler.
Jessica Parker). Alan J. Pakula nın
"Consenting Adults' (Kevin Kline.
Mar> Elizabeth Mastrantonio) gibi
filmlerle sürüyor. Aynca bazı "devam
filmleri' de \er ahyor'Addams Fa-
Yakl.aklaşık 140fılmin
gösterileceği,eylülde
resmen başlayacak olan
yeni mevsimde yine
UIP,WB gibi dev
Amerikan tekelleriyle
Özen, F.Pop, Standart.
Avşar, İFA gibi yerli
dışalımcı şirketlerin
fılmlerini izleyeceğiz.
mily-2','*Beelhbveri-2'. 'Stakeout-2' ve
'Honey. I BIew Up The Kid". Tina
Tumer'ın gerçek yaşam öyküsünü ak-
taran "What's Love Got To Do With
It'in yanısjra son sıralarda yeniden
gözde bir tür halini alan canlandırma
sinemasından da iki ömek dikkati çe-
kiyor: "Aladdin" ve Kim Basingerla
Gabriel Bvrne'ün de göriindüğü Ralph
Bakshinin CoolWorld'.UlP'nineski
yıllardan kalma bazıflaşfilmleriyeni-
den seyirci karşısına çıkarmak gelene-
ğındevse bu mevsim Stanley Kubrick*-
in unutulmaz '2001:A Space Odyssey-
2001: Bir Uzay Macerasf(1968). Loıris
Malle'in küçücük Brooke Shields 'lı
'Pretty Babay'(1978). Tony Scott'un
erotik"Hunger'(1982) ve son James
Bondfilmlerinden"Living Daylights'i
bekliyor merakiısını. ,
VVarner Bros
1993-94 mevsiminde Warner Bros
bugüne kadar vizyona çıkaracağı 21
filmi bebrlemiş durumda. Bu fibnler
arasında Joel Schumacher'in yönettiği
'Falbng Davvn". Jon Amiel'in 'Sorn-
mersby'si. \Volfgang Petersen'in "İn
the Line of Fıre'ı, Alan Pacula'nın "Pe-
lican Bnefi. Clint Easrwood'un 'A
Perfect NV'orld'ü. Mike Fıggis'ın "Mr.
Jonesu, David Puttnamın Being Hu-
man' ilk aşamada göze çarpanlar ola-
rak dikkat çekiyor.
'Çizgi Ötesi", Genç Ölmek" gibi
filmlerinden tanıdığımız Joel Schu-
macher'in son filmi 'Falling Davvn"
Amerika'da büyük tartışmalar ya-
rattı. Çağdaş yaşamın gerilimine da-
yanamayarak'patlayan" orta sınıftan
bir kahramanın öyküsünün anlatıldığı
'Falling Davvn", öfke veşiddet üzerine
kurulu bir film. "Sonun Başlangıa"
olarak Türkce'ye çevrilen filmde baş-
rolü her filmi olay yaratan Michael
Douglas üstleniyor. Cannes 93 Film
Festivab'nde de gösterilen ve oldukça
ilgi gören "Falling Dawn", ülkemizde
de hayli ses getireceğe benziyor.
80'li yıllann başında Amerika'da en
çok hasılat yapan film 'Martin Guer-
re'in Dönüşü'nün Amerikan versivo-
nu 'Sommersby'de başrolleri Richard
Gere, Jodie Foster üstleniyorlar.
Wolfgang Petersen'in yönettiği "In
the Line of Fire"(Ateş Hattında), Baş-
kan Kennedy'nin korumasmın öyküsü
anlatıhyor. Film kadrosuyla dikkat
çekiyor. Korumayı Clint Easrwood"un
oynadığı 'Ateş Hattında' da dığer rol-
leri John Malkovich. Rene Russo.
Warner Bros'un bu yıl getireceğı di-
ğer filmler şuniar: HaroJd Ramis'ın
'Groundhog Day'i, başrolünde
HTıoppiGoldbergin rolaldığı Richard
Benjamin'in 'Made in America'sı,
Nick Castle'm bir dönemin popüler
çizgi roman kahramanı 'Afacan Den-
nis'in haşanbklannı beyazperdeye
uyarladığı'Dennis The Menace', Anid-
rew Davis'in "The Fugitive". Ivan Reit-
man'ın Kevin Kline'lı-Sigourney Wea-
ver'Ii 'Dave". Simon VVincer'in 'Free
Wılly-En İvi Arkadaşım' ve "My
Girl-2", -Robocop-3". 'Look VVho's
Talking-3". Kadm yönetmen Nora
Ephron'un Tom Hanİcs'le Meg Ryan'-
ın oynadığı 'hissi' filmi "Sleepless İn
Seattle'ı da VVB'un yeni mevsimdeki il-
ginç filmlerinden.
Şenlîkler ve yazarlık
onuru
ALPAY KABACALI
"Festival" ya da "şenük" adı altında düzenlenen etkinlık-
lenn sayısı yaz aylannda artıyor. Daha çok belediyelerce dü-
zenlenen bu etkinbkler, kentte çıkan bir ürünün >a da orada
yetişen bir ünlünün tanıtılmasını, yaşatılmasını amaçbyor.
Bunun yanı sıra, ya da bu amaçtan bağımsız olarak kent
halkının kültür ve sanatla doğrudan ilişki kurmasmı hedefle-
ven şenlikler de var.
Bulann hiçbirini önyargıyla küçümsememek ya da önem-
sememek gerekir. Her biri, programı ve uygulamalar göz
önünde bulundurularak ayn a\n değerlendiribneb. Yal-
nıica "şenlik(olsun" diye düzenlenenler. yoz bir kültürü. ça-
ğın gerisınde kalmış değerleri öne çıkaranlar. kuşkusuz ki
önemsenecek nıtebkte değil. Buna karşılık, kent halkına ka-
zanımlar sağlamaya yönelik şenlikler, övgüye. desteklenme-
ye değer etkinliklerdır.
Geçenlerde Toktamış Ateş'in de üzerinde durduğu gibi,
uygulamada şöyle birdurumla karşılaşılabiliyor: Şenliği dü-
zenle>enlerin populist eğilimleri sonucu "sanatçı" adı veri-
len, gerçekte >oz bir kültür anlayışmın ürünü olan. birkaç
parça çalıp sövleyen kimi şarkıcı ve türkücüler ön plana çı-
kanbyor; şenlik. neredeyse bu gibi kişilerin kente getınlme
başansı (!) üzerinde odaklaşıyor; öteki etkinlikler bunun
"gamirüriî" düzeyınde görülüyor.
Adında "kültür" ve "sanat" sözcükleri,bulunan ya da bu-
lunmavan şenliklerdeki "öteki" etkinliklerin başbcalan ıse
yazarlarla bilım ve kültür adamlannın katıldığı sövleşı ve
imza günlcriyle açıkoturumlar, paneller... Bu gibi etkinlıklcr
ıçın çağnlan \azarlar, kültür ve bilimadamlan. "sanatçı" de-
nilen üçüncü. beşinci sınıfşarkıa ve türkücüler kadar "popü-
ler" olmadıklanndan. kimi zaman gereken saygıyı göremi-
yorlar: bir köşede "unuruldukları" bile oluyor. Bu gibi onur
kıneı olaylann örnekleri çok...
Öte yandan sözü edilen "sanatçı"lara yüksek "ücret"ler
ödenmesine karşılık yazârlara, kültür ve bilimadamlanna.
yol giderlerinı karşılayacak ölcüde bile ödeme (Batıda bu-
nun karşılığı honoraire-onursal ücrettir) yapmak kimsenin
aklına gelmiyor: bu kişiler de böyle bir istemde bulunmayı
onur kıncı bir davranış olarak gördüklerinden, bu konunun
sözü bile edilmiyor.
Birkaç yıl önce Türkiye Yazarlar Sendikası'nda (TYS) bir
çahşma başlatılmıştı. Oluşturulan kurulda. Grafikerler Mes-
lek Kuruluşu'nun. tabip odalannın. barolann uyguladığı
türden bir "asgari ücret tarifesi" saptanması görüşü ağırlık
kazandı.
Bu cerçevede herhangi bir şenlik için çağn alan yazar. çağ-
nnın kendisine TYS aracılığıyla ileülmesini isteyecek. TYS
de şenliği düzenleyen kuruluştan bu tarife uyannca bir "ho-
noraire" ödenmesi istemınde bulunacaktı. Odenen ücretim
tümü va da belirü bir yüzdesi TYS'ye kalacaktı.
Söz konusu "tarife", daha başka alanlan da kapsıvordu.
Örneğin. yazı başına telif veçeviri ücretleri de belirleniyordu.
Kültür ortamırruzın içler acısı durumu nedeniyle uygulana-
masa bile. bu tanfe "yazann emeğini vurgulayan bir helge"
niteliği taşıyacaktı. O dönemin yöneticıleri. bunu uygulana-
bilır nitelikte bulmadılar.
Kimseye sitem ediyor değilim Öteki yararlarını da bir ya-
na bırakalım. Şenlikı'er sorunu dolayısıyla. bu tür bir uygula-
ma\a gidilmesinde yarar gördüğümü vurgulamak isterim.
İlk adım. şenlik çağnsı alan yazarlann. kendilerine değil. ör-
giitlenne başvurulması gerektiğini söylemeleriyle atılmalı.
Orgütün. şenlik programını da değerlendirip şenliği düzenle-
venlerle göriişmeleri sonucu. katıîma karan abnması ve ka-
tılma koşuilannı belirleyen bir protokol imzalanması duru-
munda. en azından katılanlann onurlannın kınlması önlen-
misolacakur. ,.
Konunun en önemB yara da budur.
Moda Sineması'nda *İstek
Haftası'
Kültür Servisi- Kadıkoy Moda Sineması'nda dört haftadır
de\
r
am eden yaz şenliğinin son hafta programı seyırcılerin
ısteklen doğrultusunda oluşturuldu. Toplu gösterilerde
ilgiyle karşılanan ve kimi sinemaseverlerin izleme olanagı
bulamadığı, beş sinema yapıtı, 6-12 ağustos tarihlerinde .
gösterilecek. İstek haftasının programı şöyle: Saat 12.00
Yeni Yıl (Y: Cloude Lelouch), 14.00 Sessizbk (Y: Inemar
Bergman). 16,00Juletet Jim(Y: FrançoısTrufrautC 19.00
Mutluluk (Y: Agnes Varda). 21.15 Dörtyüz Darbe (Y:
Françoıs Truffaut). Filmler her gün aynı seansta
gösterilecek.
'Sonun Başlangıcı'Antrakt'ta
Kültür Senisi - Ay lık
sinema dergisı Antrakt'ın
ağustos sayısmda Joeî
Schumacher'in yönettiği
Michael Douglas'ın son
filmi "Sonun Başlangıa"
ayın gündemi bölümünde
yerabyor. Yazıda "Los
Angeles gerçeği"nin ele
alındığı fılmdeki şiddete
dikkat çekilerek bazılannın
Douglas'ın şiddet içerikli
ırkçı davranışlanna alkış
tutabileceğine değinıliyor.
Ayın söyleşisi bölümünde
sinema fotoğraflan
koleksiyoncusu Naki
Turan Tekinsav'm öyküsü
anlatıhyor. Ayın gündemi köşesinde ele alınan diğer
fılmlerse "Alive", "Sister Act" ve "Ninja Kaplumbağalar".
Ayın gündemi bölümünde yer alan bir başka konu ıse Atilla
Dorsay'ın kaleme aldığı "Dünya sinemasının buluşmasına
bir bakış". Dorsay, 46. Cannes Film Festivab'ni
değerlendirdiği vazısının ikinci bölümünde, "Belli bir
bakış" ve "Eleştirmenlerin haftası" bölümlerindegösterilen
filmlere değiniyor. Antrakt'ın ağustos sayısında, yönetmen
Mahınur Ergun'la yapılan sö> leşi. cep sinemalannın
yaygınlaştığına dair bir yazı da bulunuyor.
TayyareciSachkSokağı
Kültür Servisi- Tiyatro sanatcısı Toto Karaca'run
ölümünün birinci yıh nedeniyle adınm verildiği sokağa eski
adı iade edildi. Bakırköy Belediyesi sokağın adının
Tayyareci Sadık Sokağj olarak kalmasına karar verdı.
Toto Karaca'nın adı ise Bakırköy'deki Karakol Sokağı'na
verildi. îlk hava şehidi Tayyareci Sadık Bey'in daha iyi
tanınabilmesi için sokağın uy/gun bir yerine biyografisini
içeren bir plaket asılacağı açıklandı.
'Kültürşehitleri' Varhk'ta
Kültür Servisi - Aylık edebiyat dergisi Varbkın ağustos
sayısında Sıvas olayjan ve İcatledilen aydınlara dair yazılar
yerabyor. Özdemirİnce'nin "Tarih Bağışlamaz", Tomris
Uyar'ın "Tanışma Anlan", Semih Gümüş'ün "Asım
Bezira İçin", Feridun Andaç'ın "Yaşamdan Şiire: Dağlar
da Geri ÇağınrSeni". Battal Kahraman'ın "Olüm Ölür
Biz Ölmeyiz", Salih Bolat'ın "Uğur Kaynar Öldü mü?",
Sennur Sezer'in "Nesimi Çimen'i Tanımak". Semih
Poroy'un "Asaf Koçak" yazılan Varbk'ta okunabilir.
Diğer yazılarsa, Sunay Akın'ın "Varlık Dergisi
Kızkuîesi'nde Güzel Günler İçin Var". Ahmet Cemal'in
"Giritli Dayının Sabah Çiçekleri", Tank Dursun K.'nın
Şakir Eczacıbaşı'nın fotoğraflan üzerine bir yazısı ve Sulhi
Dölek'in "Figüranlar" adlı öyküsü. Varbk'ta aynca kitap
eki bölümü ve şiirlerde bulunuyor.