Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
17AĞUSTOS1993SAU CUMHURİYET SAYFA
DUNYADAN
Resimdeki adam, SaddamBaas'ın iktidarda 25. yü kutlamalarında, heryer başkanınportreieriyle dpldu
I
rak'ia Saddam Hüseyin i başa
geçiren Baas (Rönesans. Ye-
niden Doğuş) Partisi'nin ikti-
idara gelişinin 25. yılı çerçevesinde,
;devlet başkanırun 40 yeni portresi
sergüeniyor. Gerçeğinden daha bü-
;yük olan portreler, Saddam Sanat
•Merkezi'nde ziyarete açıldı.
' 'Bu kadan da pes doğrusu" dene-
!bihr. Saddarn Hüseyin, şımdiden
TGuinnes Rekorlar Kitabı'na, port-
'resi en çok resmedılen devlet adamı
olarak geçti bile. Hüseyin'in dev
portreleri, tüm resmi kuruluşlarda
boygösteriyor. Yeni hastaneler,
.okuUar, hükümet daireleri açıldık-
,ça, yeni bir Saddam resmi gereki-
yor.
Merkezin yeni müdürü Emir el-
Ubeydi, "Sanatsal standartlan ko-
rumaya çalışıyoruz" diyor; "Sergide
yalnızca sanatçılann oluşturduğu
bir jûrinin onayladığı portreler yer
alıyor."
IGülümseyen
Saddam
Emir, bu göreve, çok tanınmış
Irakh ressam Leyla ej-Attar'ın, ko-
casıyla birlikte 27 haziranda Ameri-
kaJılann Bağdat'a düzenlediği saldı-
nda ölmesi üzerine getinldı.
Sergiye resmi konulan ressamlar-
dan biri, Şadat Abdülkabar Kırkla-
nndaki bu ressam, lacıvert takım el-
biseleri içinde, gülümseyen bir Sad-
dam Hüseyin çizmeyi sevıyor. Şa-
dat, resmi iki gûn içinde. Başkan'ın
son çekılmiş fotograflanndan biriy-
le çahşarak çizdiğini söylüyor.
1988'de Saddam'ın yanına resmi-
ni çızrnek ûzere çağnlan Şadat,
"Kendisini aslından resmetmek,
öteki çahşmalanm için de bana gû-
ven verdi" diyor.
Berlin/Amtmezar
Kilise, ölüm
şeridini
kaptirmıyor
B erlin Duvan'nı geçerek
kaçmaya çalışırken
öienlerin anısına inşa edil-
mesi planlanan arutmezar,
kilisenın itiraa üzerine
durdunıldu.
Kilise, inşaata, bu araanin
kendisine ait olduğu gerekçesiyle
karşı çıktı.
Araştırmaalar, 588 kişinin. eski
Doğu Almanya'dan kaçaıken
öldüğünü ortaya koyan belgeleri
bulunca, buraya bir anıtmezar
inşa edilmesi düşüncesi ortaya
atılmıştı. Daha önceden, çok daha
az kişinin öldüğü tahmin
ediliyordu.
İnsan haklan gruplan, anıtı, bir-
çok kişinin öldüğü Bernauer So-
kağı'nda inşa etmeyi planlıyordu.
ı Beledıye
yetkilileri,
!
; bırleşmeden f e d e r a ]
; önce Berlin hükümet,
! Duvan'nı tüm mas-
:
geçerek raflan
Batl'ya karşılamayı
kacmak k a b u l e t t i
-
KaçmaK Anıtm,Doğu
lSterKen Berhn ile Batı
; oldurulen Berlin
i 588kişi için arasındaki
| yapılması "ölûm şeridi"
planlanan adıverilen
anıtmezar, bölgedeyer
Luteryen düşSülüyor-
kılısenm d u 1 9 9 0
. 9 1
İtirazi Üzerine yıllannda
durduruldu duvaryıkıldı-
ğızaman,ğ ,
Bernauer Sokağı'ndaki bir bölüm
aynen kalmıştı; bu nedenle, burası
anıtın bir parçası olabilirdi.
Geçen ha/ta, Bernauer Sokağı ya-
kınındaki bir Luteryen kilise,
şeridin bu bölümündeki arazinin
aslında kendilerine ait olduğunu
açıkladı.
DoğuAlrnanhükümeti, bu
araziyı yıllarca önce
kamulaştırmıştı. Kilise, araziyi
yeniden istediğini belirtti.
Bir anlaşma sağlanabileceğini
uman projenin hamileri,
planlannı uygulamaya sokmak
için baskı yapacaklannı açıkladı.
Alman Tarih Müzesi Müdürü
Helmut Trotmm, "Anıt için en
uygun yer burası değil mi? En çok
kişi Bernauer Sokağı'nda
öldürüldü" diyor.
Doğu'da arazinin kime ait olduğu
tartışmalan sürekli yaşanıyor.
Komünistrejimdöneminde,
binlerce bina ve arazi, hiçbir para
ödenmeden kamulaştınldı.
Mahkemeler, birçok davada bu
gayrimenkullerin sahiplerine ıade
edilmesi karan verdi.
Stephen Kinzer
Başka bir başanlı lider ressamı
Kerim Abbas, portrelerirun oznesini
şu ana dek hiç görmediğıni, fakat
Başkan'ın günlük yaşamını hayalın-
de canlandırmasının kolay olduğu-
nu, "'Çünkü ken-
disini TV'de sık şık
halkın arasında
gördüğünü"
söylüyor. Ülkesinin lidennı açık gri
bir takım içinde çizmeyi seçen Ke-
rim, "Herkesin, onun banşçıl oldu-
ğunu anlamasını istedim"' diyor.
İki sanatçı da valnızca başkan re-
simleri yapmadıklannı. üzenne ba-
sa basa söylüyor. Salvador Dali'nin
saçlannı andıran saçlanyla, kendisi
de bir sanatçı olan merkezin müdü-
rü Emir, bu konuda sanatçılara hıç-
bir baskı yapılmadığını özellikle
\urguluyor ve
"Ben şu ana ka-
dar onun resmini
hiç çızmedim'" di-
yor. Sergiyeakın akın birilgi olduğu
ise söylenemez. Tabiı bunda, Sad-
dam Sanat Merkezi'nin daimi ko-
leksıyonunda üç adet dev Saddam
portresinın. gırişinde de büyük bir
bustünün bulunmasının payı oldu-
İSVto JJork SHmrs
ğu söylenebilir.
Emir el-Ubeydı, Irak'ta başkan
portrelerinin artmasında ya da bu
portrelerin boyutlannın büyüklü-
ğünde tuhaf bir yan bulmadığını
söylüyon "ABD'deki George Was-
hington resımlenne bakın. O da Sad-
dam Hüseyin gibi bir liderdi."
Emir. lrak'taki en büyük Başkan
heykelinin yalnızca 4.5 metre bo-
yunda olduğunu söylüyor ve ekli-
yor: "Washington"ın başını, Rush-
more Dağı'nın bir yüzüne kazıdı-
lar."
Paul Lewis £t Tültndt
ABD bayrağına Latin yıldızı: Porto Riko
• Bu yıl yapılacak
halkoylamasmda, Porto
Rikolulann, bağımsızlık
dışındaki iki seçenekten
birine oy vermesi
bekleniyor
Y
etmişaltı yıldan beri ABD
yurttaşı sayılan Porto Ri-
kolular. siyası konumlan
konusunda karar aşamasına gel-
dı. Önlennde üç seçenek var:
ABD'nin bir eyaletı olmak. tü-
müyle bağım*z olmak ya da bu-
günkü konumiannı sürdürmek.
Geçen kasımda yapılan seçim-
len kazanan Vali Pedro Rossello,
ABD eyaletı olma taraftan. Bu yıl
yapılması planlanan halk oyla-
masında belirlenecek seçenek.
ABD Kongresi'ne götürülecek.
Bugüne dek yapılan kamuoyu
yoklamalan. Porto Rikolulann
eyalet olma ya da bugünkü konu-
mu sürdürme seçenekleri etrafı-
nda. eşit oranda bölündüklerini
gösteriyor. Bağımsız bir ulus olma
seçeneğı, yalnızca yüzde 5'lik bir
oran tarafından destekleniyor.
Porto Rikolular. ABD yurttaşı
olmalanna karşın. başkanlık se-
çimlerinde oy kullanamıyor ve fe-
deral vergiden muaf tutuluyor.
Eyalet olma durumunda, oy kul-
lanma hakkı kendilerine tanına-
cak. ancak herkes gibi vergi öde-
yecekler.
Eyalet olma fıkrini destekleyen
Yeni İlerici Parti'nin bir üyesi.
Antonio Monroig. bugüne dek
ötekı ABD yurttaşlanyla aynı ko-
şullan paylaştıklannı öne sürerek,
"Amerikalılarla birlikte sa>aşlara
katıldık, iyi >e kötii günlerde hep
beraberdik. Ancak >asa karşısında
hiçbir zaman eşit saydmadık" dıye
yakınıyor.
Clinton yönetimi, eyalet seçe-
neğini çekici kılmak için, vergi ya-
NATIONAL
GE0GRAPH1C
sasının 936. maddesini sıkılaştı-
rma önensi getiriyor. Bu öneriye
göre, Porto Rıko'da yaünm ya-
pan ABD şirketleri, vergi ödemı-
yor. Ekonomik çöküntü korkusu.
Porto Rikolulan. eyalet konumu-
nun getireceği parasal güvenliği
tercihezorluyor
Federal ilişkilerden sorumlu
Jose Ortiz Daliot, vergi muafiyeti-
nın kaldınlmasının, ada ekonomi-
sine zarar vereceği ve işadamlannı
kaçıracağı kanısında. Ülkede et-
kinlık gösteren şirketlerin üçte bi-
rinin bu yasadan yararlanarak
adaya geidiğı belirüliyor.
Porto Rikolulann en önemli
kuşkusu, eyalet konumuna girme-
leri durumunda, İspanyol kültü-
rüne dayanan gecmişlerinin tehli-
keyegirebıleceği.
Porto Riko'da küçük bir iş-
letmenin sahibi olan Carlos Char-
don, Latin Amerika'dan gördük-
leri yakınlığı Kuzey Amerika'dan
göremediklerini vurguluyor.
Porto Rikolular, eğer vergi
muafiyetinin kaldınlacağına
aldmş etmeyip de Amenkan bay-
rağının 51. yıldızı olmayı yeğlerse,
ABD'yekabuledilenilİc İspanyol-
ca konuşan eyalet olacak.
Iİngilizce bilmeyen
eyalet olacak
Eyalet valisi, İngifizce'nın resmi
dil olmasını benımseyen yasayı
onayladığı zaman, başkent San
Juan"da yüzbinlerce kişi protesto
yurüyüşü yaptı. 3 milyon 600 bın
Porto Rikolu ise, İngılizce bilmı-
yor.
Clinton yönetiminın, çoğunlu-
ğun tercihine uyacağını belirtme-
sine karşın. siyasi gözlemciler, ço-
ğunluğun hiçbir zaman oluşa-
madığını öne sürüyor.
Laura Dandall
Kültürel yönden, adaya eoğrafl yakınlığı olan Miami'ye değil, Venezûela'nın başkenti Caracas'a daha yakın Porto Rikolular.Adada İspanyollann etkisi 4 yüzyıl sürdü.
Tekeşülik,AIDS'e
karşızörunluoldu
• Uganda'da AIDS Kontrol Programı Başkanı
Dr. Elizabeth Madra, devlet radyosundan, halkı
tedbir almaya çağınyor. Madra'nın ilk hedefi tek
eşli ilişkileri yerleştirmek
KAMPALA(AA)-Uganda'nın
nüfusunun büyük bir çoğunlu-
ğunu AIDS'e kurban verme
tehlikesiyle karşı karşıya oldu-
ğu bildınldı.
AIDS Kontrol Programı Baş-
kanı Dr. Elizabeth Madra,
Devlet radyosunda yaptığı ko-
nuşmada, 17 milyon nüfusu
olan Uganda'da halen 2 milyon
kişiye AFDS'e yol açan HIV vi-
rüsünün bulaşmış olduğunu
söyledı. Dr Madras. halen 300
bin kişinin de AIDS hastası ol-
duğunu kaydetti.
Madra, Uganda vatandaşlan-
na, güvenli cinsel ilişkilcrc gir-
meleri va da hiç cinsel ılişkide
bulunmamalan uyansında bu-
lundu.
Elizabeth Madra. radyo konuş-
masının ardından Associated
Press Ajansı'na Entebbe'deki
bürosundan telefonla yaptığı
açıklamada, "Halkmuza, seks-
ten vazgeçmelerini, tek bir eşle
cinsel ilişkide bulunmalarını \a
da prtzervatif kullanmalarını
öneriyoruz" dedi.
Hükümetin AIDS'e karşı aldığı
bütün önlemlere ragmen, genç-
lerin hâlâ bir aynm yapmadan
cinsel ilişkide bulunduklannı
kaydeden Dr. Madra. "İnsanla-
ra, cinsel davranışlarında bir ol-
gunluğa ulaşmadıklan. AIDS
tehlikesinin farkına \ armadıkla-
n \e daha gü>enli cinsel ilişkiler-
de bulun/na) a başfamadıklan ve
daha gü>enli cinsel ilişkilerde bu-
lunmaya başlamadıklan sürece,
AIDS'in felakete dönüşeceğini
söylüyonız" şeklınde konuştu.
YARGI OMJNDE SAVUNMA
Abdullah Baştiirk
30CKKJ lıra (KD\ içinde)
Çağdaş Yayınlan Turkucağı Cad. 19-41 Cagaloğlu-tslanbul
m
Odemeii gonderilmrz.
BABAM NURULLAH ATAÇ
Meral Tolluoğlu
3ü.(XX) lıra IKDV ıcinde)
Rusya'da
otomatik
piyango
CARLSBAD-KALİ-
FORNİYA (AA) - Rusya'-
da ılk tam otomatik piyan-
go makineleri sıstemini
Amerikan sermayeli bir fir-
ma kuracak.
Kaliforniya Eyaleti'nin
güneyindekı "International
Totalizator Systems (ITS)"
adlı şirket, 160 milyon nü-
luslu Rusya Federasyonu
çapında 50 bin piyango bi-
leti terminali kuracak.
Dünyadaki en büyük oto-
matik piyango sistemi ola-
cak Rusya'dakı bu termi-
nallerden >ılda 1 milyar
dolarlık satış rakamına ula-
şılması hedefleniyor.
Amerikan sermayeli ITS
firması, bu iş için Rusya'-
dan halen piyango biletleri-
ni elden dağıtıp satan pi-
yango firması Zodiac
On-Line ile işletme ve kira-
lamaya ilişikn anlaşmalan
imzaladı. Bu anlaşmalar
uyannca. Amerikan serma-
yeli ITS, Rusya'daki talih
oyunlan için bilgisayar sis-
temleri. bilet terminalleri.
bilgisayar yazılımı ve eğitim
hizmetlerini temınedecek.
lTS'nin Rusya'daki yan
firması ITS IV Servıs Şir-
keti de Rusya'da otomama-
tik lalıh oyunlan sisteminin
işletilmesi için idari perso-
nel sağlayacak.
İsviçre'deAIDSpaniği
£t lîlotıde
I sviçre Kızılhaçı'nın 1986 yılı nisan
ayına kadar AIDS virüsü taşıma
olasılığı bulunan kanlan kullandığı
ortaya çıktı. Oysa aynı dönemde. hemofıli
hastalan için kullanılan kanlar. AIDS tes-
tiyle kontrol ediliyordu. "Tribune de Ge-
neve" gazetesinin or-
taya çıkardığı olay
sonrasında, Kızılhaç
sorumldlan, 1986 ni-
sanına kadar testten
geçirilmemiş 5 bin 800
ünite kan kullandı-
klannı itiraf etti. Oysa
bu tarihten bir yıl ön-
cesinde, bu kanlann
tehlikeleri biüniyordu.
Kızılhaç yetkilileri. bu
kanlardan bin ünite
kadannın AIDS virü-
sü içerebileceğini de
kabul ediyor.
Bu açıklamalar.
hem uzmanlar hem de
hastalar arasında bü-
yük bir tepki doğması-
na neden oldu. Kan-
ton Hastanesi'nde He-
mostaz Birimi sorum-
lusu olan Pfailippe de
Moersloose, "1985
«f.
nin Kızılhaç'ın testten geçirilmemiş kanlan
nedeniyle AIDS'e yakalanmış olabileceği-
nibelırtıyor.
İsviçre Kızılhaçı'nın yeni sorumlulan,
bu trajik yanlışı kendilerinden önceki yö-
neticilenn veteneksizliklerine ve bilinçsiz-
liklcrine bağladıklannı belirüyor. Kızılhaç
Başkan Yardımcısı Pierre Sprumont, "O
dönemde. hala İsviçre kanının daha temiz
olduğu. öteki üikelere göre daha az virüs
bulaştığı sanılıyordu. Aslında bu. bir ölçü-
de doğrulandı. Öteki
ülkelerde kan nakli yo-
luyla virüs bulaşan-
lann oranı. yüzde 5 ile
9 arasında değişirken,
bu oran İsviçre'de yüz-
de 2 düzeyinde" diyor.
Bununla birlikte. iki
yıldır birçok şirket. gü-
venilir kan üniteleri
satıyordu. Örneğin
1984 yılında. Kanton-
lararası İlaç Bürosu,
Alman Behring şirke-
tinden kan satın almış-
tı
Ancak, Federal
Sağlık Bürosu, kan
masraflannın, hasta-
lann sağlık sigortasıyla
karşılanması emrini
vermek için. sekiz ay
bekledı.
İsviçre basını, bu ıh-
mallenn. Fransa'da
vaşanan kan skan-yılının sonuna kadar
testlerin başlatılmaması, bir ölçüde açıkla- dalını anımsattığını bclırtıyor Fransa'da
nabilir.Ancak 1986'dan itıbaren bu kan- Dr. Garrettavearkadaşlannınvaptığıgibi.
lann testten geçmeden kullanılmasının.
ölüm tehlikesi getirebileceği bıliniyordu
Ölüme neden olabilecek kanın bir kişıve
bile verilmesi kabul edilemez" diyor Dr.
Moersloose, en azından hastalanndan biri-
İsviçrc'dc dc. clde bulunan kan stoklannın
critılmesı kavgısıyla. ölunı tehlikesinin gö-
zardı cdıldığı vurgulanıyor
.lean-Claude Buhrer
Brezilya
•
Isaura'nın
torunlan
topraklannı
istiyor
Brezilya'da tanmın, daha kö-
lelik döneminde özgürlükle-
rini kazanmış olan siyah-
lann yaşadığı bölgelere uzanması,
çiftçilerle sıyah topluluklar arasında
sorunlann çıkmasına neden oluyor.
Sıyahlann atalanna ait topraklara
giren büyük çiftlik sahipleri,
sığırlannı siyahlann tarlalanna sah-
yor, atlannı öldürüyor.
Yüzyıllann direniş ruhu geleneği-
ne sahip siyah ciftciler ise. atalannın
kölelikten kaçarak yerleştıkleri bu
topraklan vermemekte ayak direü-
yor.
Kuzeydoğu Brezilya'da, Bahia'
eyaletındeki bir topluluğun lideri
Mario de Souza, "Yular takılrruş ke-
çıler gibi sürülmek değil, kendi
ayaklanmız üzennde durmak isti-
yoruz" diyor ve ekliyor "Topragın
bize geri verileceğinden en ufak bir
kuşkumuz yok."
Brezilya başsavcılığı da bu olaya
dayanarak ülkenin kırsal kesimle-
rindeki yüzlerce sıyah köylüyü ko-
ruyacak bir yasal düzenleme getir-
meyi düşünüyor. önümüzdekı ay,
savalar, federal yargıca başvurarak
kaçmayı başarmış bir köleler toplu-
luğu olan atalanndan kalma top-
raklann, siyah çiftçilere geri venl-
mesini isteyecek.
Brezilya hükümeti, yerli kabilele-
re sağlanan yasal korumayı siyah
topluluklara da götürmek amaayla,
1988'de anayasaya "köle topluluk-
lannın torunlannın" toprak kullan-
ma hakkının devlet tarafından ta-
nınması gerck'jğı maddesini koy-
muştu. Yasa; siyah gruplar, Roma
Kilisesi, sol
eğilimlı İşçi
Panisi ve
topraksız
köylülere
toprak
dağıül-
masını savu-
nan gruplar
tarafından
desteklendi.
Brezilya,
Amerika'-
daki tüm
koloniler-
den ve ülke-
lerden çok
daha fazla,
tam 18 mil-
yon Batı Af-
rikalıköleit-
hal etmişti.
Kısa süre
içinde ku-
rumsalla-
ştınlan köle-
lik, 1888'e
kadar sür-
dü. Bu,
Amerika'da
en uzun SÜ
ren kölelik'
dönemiydı.
E bu- * «*r tODragın" diyor
gün 500 bin kadar siyahın, kölelik
kalkmadan önce kurulan özgür si-
yah topluluklann torunlan olduğu-
nu ve hepsinin yasadan yararlanabi-
leceğini söylüyor.
Toprak dağıümı. yeni yollann,
hidroelektrik santrallan projeleri-
nin. çağdaş dünyayı. uzaktaki siyah
topluluklann kapılanna geüp da-
yatmasıyla acil bir hal aldı. Brezil-
ya'daki 155 milyon kişinin yansının
kökenleri, ya tamamen ya da
kısmen Batı Afrika'ya dayanıyor.
"Küçük Angola" diye bilinen
Palmares. şimdi Alagoas Eyaleti di-
ye anılan sahillerde, şeker kamışı
tarlalanna bakan ormanhk, tepelik
bir alan üzerinde kurulu on köye ya-
yılmış 20 bin insanı kapsıyordu.
1605'ten 1694'e kadar savaşım ve-
ren Palmares, Brezilya'nın kölelere
dayalı ekonomisine karşı meydatı
okumanın sımgesiydi. Şimdi, tarihi
bir alan olarak ayakta duran Pal-
mares bölgesinde, Amerikalı ve Bre-
zılyalı arkeologlardan kurulu bir
ekip kazı çalışmalan yürütüyor.
JamesBrook