Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
17 AĞUSTOS1993 SAU CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
(jller üııivei'sitelenw
takıııa(lı^
• !• Başbakan Tansu Çiller'in 400 bin öğrenciye
jyüksek öğrenim olanağı verme karan üniversiteleri
;kanştırdı. Üniversite yönetimleri, kontenjan
iarttınmı konusunda "üniversitelerin görüşünün
lahrımamasmı" eleştirirken Üniversitelerarası
;Kurul'a da bilgi verilmediği ortaya çıktı.
;• Yeni kurulan üniversiteler, "sessiz kalmayı"
lyeğlerken büyük üniversiteler, "altyapı olanaklan
jdüşünülmeden alelacele karar almması"nı
pleştiriyorlar.
d i y e n i t e l e n i r k e n
>'em
kurulan
üniversiteler şımdilik bu konuda
"şessiz kalmayı" yeğliyorlar.
Üniversiteler. "konunun hiç
; ANKARA - Başbakan Tansu
^Çiller'in "açıköğretimle" üniver-
«itelerde "kontenjan arttınmı"na
gitmesi. köklü ünı\ersiteler ta-
rafından "acele alınmtş bir karar"
tartışılınadajı kapalı kapılar ardı-
nda" karar ahnmasırun "kuşkuya
yol açnğı" görüşünü savunurken
ünıversıtelere yönelık icraatlan
gerçekleştirmekle görevli olan
Üniversitelerarası Kurul'a da bu
konuda hiçbir bilgi verilmediği
behrlendi.
Ortadoğu Teknik Üniversitesi
Rektörü Prof.Dr. Süha Sevük.
üniversitelere göriiş bile sorulma-
masını elestirerek. "Türkiye, bu
kadar önemli bir karan. 2-3 kişi-
nin, 2-3 günde alabileceği bir fllke
olmamalıdır. Bence yanlış bir ka-
rardır" görüşünü dile getirdi.
Böyle bır uygulamanın "değer yi-
tinne"ye neden olacağını ifade
eden Sevük, sözlerini şöyle sür-
dürdü:
'Türkiye'de, bilgi üretmeden fi-
kir üretme diye bir alışkanlık var.
Yani arkasuida hiçbir araştırma
olmadan, pariak fikirkr çıkar
böyle. Bu pariak fikirler de gücü-
nüz varsa eğer yasa halinde çıkar.
Oysa artık şapkadan tavşan çı-
karma zamanı geçti. Bence bu de-
ğer yitirmedir."
Gazi Üniversitesi Rektör
Yardımcısı Prof.Dr. Mustafa
Kunı. Gazi Üniversitesi'nin ha-
len yaz aylannda Açıköğretim
Fakültesi öğrencilerine yüz yüze
ders verdiğine dikkat çekerek.
•'Ancak. yeni kontenjan
arttınmıyla bu olanağımız olur mu
bilemiyorum. Çünkii çok sayıda
öğrenci alımı söz konusu" "diye
konuştu. Bu konuda "kişiser
görüşlenni aktarabüeceğını ıfade
eden Kuru. "Böyle bir mgutama-
>a geçmeden önce, hiç otmazsa
üniversitelerin görüşleri alınabilir.
bir nabız yoklaması vapılabilir,
ona göre uygulamaya geçilebilir-
di" dedı. Kontenjan artünrrunın
üniversiteleri öğretim elemanı ve
yer açısından zorlayabileceğini
de vurgulavan Kuru. "Ancak
bize verilmiş bir bilgi yok. O yüz-
den şiındilik fazla şey söylemeye
gerek yok" diye konuştu.
Uludağ Üniversitesi Rektör
Yardımcısı Prof.Dr. Erhan Oğul
da kontenjan artünmı konusun-
da üniversitelerin görüşlerinın
alınmamasını eleştirirken, "Bu
konuda Üniversitelerarası Kurul'a
da bilgi verilmedi. Doğrusu sis-
temin nasd işleyeceği konusunda
da heriıangi bir bilgimiz yok" gö-
rüşünü dile getirdi. Oğul. şu gö-
rüşlere yer verdı: "Bu konuda üni-
versitelerin görüşleri ahnabUirdi.
Avnca konu, Lniversitelerarası
Kurul'a da getirilmemistir. Uy-
gulamaya ilişkin ayrıntilı bilgimiz
yok. Ama basından izlediğimiz
kadanyla en azından üniversitele-
rin görüşleri alınabilirdi. Bu uygu-
lama, tabii öğrenciler >e veliler
açısından sevindiricidir. Ama in-
sanın aklına. 'altyapı hazırianma-
dan bu kadar çok öğrenci alı-
nması, kau'teyi düşurür mü" soru-
sunu getiriyor."
Balıkesir Üniversitesi Rektörü
Prof.Dr. Asun Yücel, şu anda
açtıklan bölümlerin kontenjan-
lannın genelde 30'u aşmadığını
belirterek hükümetin karan üze-
rine kontenjan artunmına gide-
bileceklerini bildirdi.
Yücel, sistemi henüz anlaya-
madıklan için konuşmak isteme-
diğini vurguladı.
Suçhdardan kaçtı, mağcorayasığınch• 50 yaşına merdiven
dayamış Namık
Kocakırbaç. Bu yaşama
neler sığdırmamıs ki. 82
sabıka. Cinayet, 13 silahlı
soygun, 47 kasa
soygunu. 27 yılı cezaevi
"üniversitesi 'nde geçmiş.
• Gün geldi 27 yıl bitti.
Ama arkadaşlan
yakasını bırakmadı. Bir
daha suç işlememeye
yemin etti ama bunu
IstanbuTdaasla
basaramayacağınf
anladı. Burgazada'da bir
magarada kendine yeni
bir yaşam kurdu.
FİGEN ATALAY
49 yıllık yaşamının yandan ço-
ğunu cezaevlerinde geçirdi. Sabı-
ka sayısı 82. Cinayet işledi, 13 si-
lahlı soygun. 47 kasa soygunu
yaptı. Bedeli. 27 yıl tutsakİık ol-
du. Arük suç ışlemek istemiyor.
Ama "İstanbul, onu suça itiyor".
Suç ışlememek, ömrünün geri
kalarunı özgür geçirmek için tek
çaresi, Burgazada'dakı mağa-
rasında yaşamak...
Namık Kocakırbaç, doğma bü-
yüme Burgazadalı Sorunlu ve
geçmışi zengın bır aileden. Bir za-
manlar üç apartmanlan varmış
Bm*'h«pgi^atılrmş. Zengmbkten
(yoksulluğa düşüşlerinin. isteme-
diği biçitnde geüşen yaşamının
sorumlusu, ona göre babası.
3 NUMARALI MAĞARA-kocakırbaç denizin hemen kıyısındaki mağarayı derinleştiriyor, sonra da yaşanacak hale getiriyor. 3 numaralı mağaranın girişinde
mutfak işlevi gören küçük bir bölme, sonra da "oturma odası" var. Mağarayı ziyarete gelenlerin fotoğraflarıyla süslü bu odanın arka bölümünde yine perdeyle ay-
nlmış "yatak odası" bulunuyor. Mağaranın öniinde de deniz keyfi için masa ve koltuklar... (Fotoğraf: KAAN SAGANAK.)
flk sabıkası 17 yaşında. Burga-
zada'da devamlı girip-çıktığj
tanıdık bir evden bir yüzük çah-
yor ama acemilik işte Kapalı-
çarşrda satmaya kalktığında \a-
kalanıyor. 3-4 gün içerde yattı-
ktan sonra çıkıyor. 1962'de "üni-
versite yaşarru" başhyor, "Sulta-
nahmet Üniversitesi"nde. Bura-
da, ıslah edileceği yerde suç
portföyünü geliştirmesi için her
türlü firsat çıkıv or karşısına.
Çıküğinda arük profesycnel.
Üstelik bir de latarbr ^var:
"Dede". Sürekli soygun japıyor.
Ama öyle her önüne çıkaru değil.
"küçük" hırsızlıklann "koyma-
yacağı" büyük fırmalan. zengin
işadamlannı soyuyor. Bir de ci-
nayet işliyor. Babasının iş or-
tağını, "hakettiği" için öldürü-
yor. Sonra yakalanıyor ve yine
"üniversiteye". Gasplar. kasa
soygunlan, hırsızlıklar derken ılk
bırkaç günlük deneyimi saymaz-
sak dört kez cezaevine girip çıkı-
yor.
Bir gün. cazaevinin bahcesinde
'ı'<ükilirken", çevrasındeki jnsan->
lara aha gözle bakıyor. Ve -"'Dı-
şanda olsam bunlarla görüşür
müyüm?. Bir yerlere gider oturur
muyum?" diye soruyor kendisi-
ne. Yanıt olumsuz. "O zaman ne
işim var benim bunlann arası-
nda?'" diye düşünüyor.
Çıktığında suç işlememek. na-
muslu bir yaşam sürmek için
kendısine söz veriyor. Sonra tah-
liye günü geliyor. Hasretiniçekti-
ği özgürlüğe İcav uşuyor. Ama ce-
zaevindeki hesap. dışanya uymu-
yor. Kendi deyimiyle "Sabıkalı
olmanın cezasuu çekiyor". Suç
iştemernek tçin • ne kadar çaba -
gösterirse göstersıru arkadaşlan
rahat .bırakmıyor.' soygunlar
başlnor gene. Ardından da ma-
pusane günlen.
27 Aralık 1990 tarihinde
çıkıyor cezaevmden. Bu kez 80
yaşındaki annesine söz venyor
birdaha suç işlememek için. Ama
biliyor ki İstanbul'da yaşarsa
yine rahat bırakılmayacak. soy-
gun yapmaya sürüklenecek.
Artık yaşamını özgür ve suçsuz
geçirmek istiyor. Ve sorunun çö-
zümünü, Burgazada'nın Kalpa-
zankaya"sında. çocukluğundan
beri bıldıa magarada buluyor.
Namtk Kocakırbaç. üç yıldır
magarada yaşıyor, bir arka-
daşının verdiği tekneyle balık tu-
tuyor. Ama her zaman değil. Ne-
deni. babasının ölmesiyle yalnız
kalan annesi. ŞimdiLk mağarası-
na yakın bır lokantarun bahce-
sindekı bir odada bannan annesi-
ni bir huzurevine yerleştirmeye
calışıyor.
Kocakirbaç'ın iki isteğj var.
Belediye'nin kendisine bir iş ver-
mesi ve Ada halkınm haksız yere
kendisini sık sık karakola şikayet
etmemesi. Mağarasında mutlu,
veıer ki dedakodusu.yapılmasın.
karakola çağnknasın. Bir de işt
olursa... Biraz geç de olsa "'düz-
gün yaşam'"a başlayabilecek.
Sözleşmeli alacağı
Çiller'etakıldı
• KİT'lerde çahşan sözleşmeli personelin 1
temmuzdan geçerli fark alacaklanna ilişkin
Yüksek Planlama Kurulu karan, 10 gündür
Başbakan Çiller'in imzasını bekliyor.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - 280 bin sözleşmeli perso-
nelin maaşlannın yüzde 21'i tu-
tanndaki fark alacaklan, Baş-
bakan Tansu Çiller'in imzasına
takıldı. Kamu İktisadi Teşeb-
büsleri'nde (KİT) çahşan söz-
leşmeli personelin fark alacak-
lanna ilişkin Yüksek Planlama
Kurulu (YPK) karannın, 10
gündür Başbakan Çiller'in im-
zasında beklediği öğrenildi. 1
temmuzdan geçerli olan farkla-
nnı alamayan personel, gazete-
mizi telefonla arayarak tepkisi-
ni dile getirdi.
Bakanlar Kurulu karanyla
maaşlanna 1 temmuzdan itiba-
ren yüzde 21, 1 ekimden itiba-
ren de yüzde 12 oranında zam
yapılan 280 bin sözleşmeli per-
sonelin, zamlı fark alacaklan,
henüz ödenmedi. Farklann
ödenmesine ilişkin YPK kara-
nnın, 10 gündür Başbakan Çil-
ler'in imzasında beklediği belir-
lendi. Hazine yetkilileri, kara-
nn ilk kez bu kadar geciktiğine
dikkat çekerek, "Sözleşmeli
personele ilişkin karar, henüz
çıkmadı. 10 gün önce Başbaka-
nın imzasına gönderildi. Ilk kez
bu kadar uzadı" diye konuştu-
lar.
27 temmuz tarihindeki Ba-
kanlar Kurulu karanyla zam
oranlan belirlenen sözleşmeli
personelin 16 milyon lira olan
tavan ücretleri, 1 temmuz tari-
hinden itibaren 19 milyon 300
bin liraya, 1 ekim tarihinden iti-
baren de 21 milyon 600 bin lira-
ya yükseldi. 17 bin kişınin ta-
van ücreti de 14 milyon 500 bin
liradan, 17 milyon 545 bin lira-
ya çıkanldı. 1 ekimden itibaren
de 19 milyon 650 bin liraya
yükseldi.
Hak-İş, pazarhk
masasınaoturuyor
• Konfederasyona bağlı 5 sendika üyesi 65 bin işçi
toplusözleşmede anlaşma sağlanamaması durumunda
27 ağustosta greve çücacak.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Hak-İş Konfederas-
yonu'na bağb 5 sendikaya üye
65 bin 500 işçinin toplusözleş-
me pazarlığı. bugün başhyor.
Türk-İş'in ardından pazarhk
masasına "alternatif öneri pa-
keti"yle oturan Hak-İş, uzlaş-
ma sağlanmaması durumunda,
27 ağustosta greve çıkma karan
aldı.
Türk-İş ile hükümet arasında
545 bin işçi adına yürütülen
toplusözleşme görüşmelerinin
sonuçlandınhnasının ardın-
dan, Hak-İş Konfederasyonu'-
na bağlı 5 sendika bugün hükü-
tnetle pazarhk masasına oturu-
yor. Kamu sektörü sözleşmele-
rinden sorumlu Devlet Bakanı
Bekir Sami Daçe, bugün Hak-
İş'i ziyaret edecek. Görüşmede.
Türk-İş'in hükümetle imzaladı-
ğı toplusözleşmeyi "yetersiz bu-
lan" Hak-İş'in sunduğu yeni
öneri değerlendirilecek.
Hak-İş Konfederasyonu
Başkanlar Kurulu, geçen hafta
yaptığı toplantıda, toplusözleş-
me görüşmelerinde izleyeceği
politikayı kararlaştırdı. Iş gü-
vencesi konusunda Türk-Iş ile
hükümetin kabul ettiği idari
maddeyi benimseyen Hak-İş,
taşeron uygulaması ve iyileştir-
me ücreti konusunda yeni öne-
riler hazırladı.
Önerisini geçen hafta hükü-
mete ileten Hak-İş, ücretlerde
iyileştirme konusunda aylık
çıplak ücretleri 4.5 milyon lira-
nın altında olan işçilerin ücret-
lerinin 4.5 milyon liraya yüksel-
tilmesini istedi. Yapılacak ücret
zamlanyla işçilerin eline geçe-
cek ayhklann "ancak yeni asga-
ri ücret düzeyine" (2 milyon 875
bin 630 lira) ulaşacağına dikkat
çekildi.
Toplu sözleşme görüşmeleri
başlayan Hak-İş Konfederas-
yonu'na bağlı 5 sendikaya üye
65 bin 500 işçinin yüzde 80'i 4 5
milyonun altında ücret alıyor.
"YILLARCA BERABER"
Bu kış...
SobadaYenilik Uzaktan Kumanda
Sobada Marka E.C.A.
• I I
Kışı E.C.A.'ya bırakın.
Uzaktan kumanda yeniliğiyle tanışın.
E.C.A. güvencesinde konforlu ısının.
SL-148'in Özellikleri
• Uzaktan kumandalı, radyant ve etektrikü ısıtıcılı, fanh
• Uzaktan kumanda ile 6 -7 m. mesafeden
tüm sisteme kumanda ımkanı
• 11 degişik ısı kademesı
• Türkiye'nın mat emayeli tek sobası
• ,Baca bağlantısız
• Oksiprotektör emnıyet sistemi dahil,
dört ayrı emniyet sistemli
• Otomatık çift kademeli ateşleme
• Kullanımı kolay ve ekonomık
Diğer Modeller
• SL • 147 Fanh, elektrikli ısıtıcılı radyant soba
• SL • 146 Fanh, radyant soba
•SL-145 Radyant soba
•SL-135 Katalitik soba
EUAS MAKMA SANAYİ A.Ş.
SaHş
EUAR SAT1Ş SONRASIMUŞTERIHEMEUER1
Merfcez (Istanfaul)
Kayışaagı Cad Poyraj Sok No 4 K t
81040 Sog.1]u(e7ne-Kadıkay ' ISTAN3UL
Tel 34886 34(4ha)Fai'346 56E9
AnknBMge
Tel 42667 08 Fa 426 5500
Tel 490651 Fa 490652
ü!?2 Uertıej(lslarbul)
Sa-ayı Bölgesı Sanayı Cat Nc 15 Ka^^dagı Cad Poyraz Sck Ho 4 K 1 81CU0
815»Şeyh*5y-Pe«>knSTMietL Soguüûçeşme-Kadiköy/tSTANBlJL
Tel 3783400(3hatJFa» 378 20 55 Tel 3453524 345 19""4 34SO938
Fa> 348 56 69
AnkaraBSIge
Te 426 67 06 Fax426 55O0
bnırB«ge
Tel «0651 Fa» 490652
EMAS A.Ş. *e EMAR A.Ş. ELGİNKAN TOPLULUĞU kuruluşlandır.
ARAYIS
TOKTAMIŞATEŞ
Yüksek Oğpetimin
DUPUIIHI...
Bundan 30-35 yıl önceydi. Ortaokul ya da lise sıraların-
daydım. Hürriyetgazetesi, "HalkÜniversitesi"adıy\ab\r
kampanya başlatmıştı. Gazetede her gün belli alanlarda
ve konularda bilgi veriliyor, sonra da sorular yayımlanı-
yordu. Daha sonra okuyucuların bu soruları yanıtlaya-
rak gazeteye göndermeleri istendi. Ve soruları başarılı
bir biçimde yanıtlayanlara; resimli, damgalı, güzel birer
diploma gönderileceği duyuruldu.
Gazetenin amacı, hiç kuşkusuztiraj arttırmaktı. Amao
zamanlar, "insanlar gene de bir şeyler öğreniyor" diye
düşünmüştüm. Ancak o diplomaları almak için kimsenin
uğraşacağını sanmıyordum.
Bir gün Cağaloğlu'ndan geçerken bir baktım Hürriyet
gazetesinin önü ana-baba günü. "Neoluyorburada"di-
ye sorduğumda, aldığım yanıtla şaşkınlığa düştüm. İn-
sanlar Halk Üniversitesi'nin diplomalarını almayaçalışı-
yorlardı.
Aslında kampanyada duyurulduğuna göre diplomalar
evlere postalanacaktı. Ama birkaç gün sabredemeyen-
ler, diplomalarına bir an önce kavuşmak için birbirlerini
çiğniyorlardı.
Doğrusu bu işe aklım ermemişti. "Yahu" diyordum,
"Alacaklan bu diploma, bu adamlann neyine yarar?"
Sorumun yanıtını kısa bir süre sonra buldum. Ziyarete
gittiğim bir mektep arkadaşımın evinin salonunda, anne
ve babasının Halk Üniversitesi diplomaları asılıydı. Hem
de gayet şık bir biçimde, çerçevelenmiş olarak. Baba
bakkal; anne okuma yazması kıt bir ev kadını idi.
Türkiye'de YÖK sonrasında "açık öğretim" başlayın-
ca, hep bu örnek geldi aklıma. "Acaba alınacak diplo-
malar hangi salonlan süsleyecek, hangi kompleksleri
tatmin edecek?" diye düşündüm. Bunca insana, bunca
emeğe yazık değil miydi?
Aslında ilke olarak açıkoğretime karşı değilim. Ama
bu tür eğitimler, hem bir "mesleğe" yönelik olmalı hem
de bu iş "ün/Vers/fe/erd/şjnda "birilerinin işi olmalı.
Anadolu Üniversitesi'ni neredeyse yoktan var ederek
bugünkü durumuna getiren Yılmaz Büyükerşen'in, Es-
kişehir'deki başarılarını içtenlikle kutluyor ve destekli-
yorum. Ama bu işler, bu kadar ayağa düşürülmez ki.
Bu işi mutlaka üniversiteler yapacaksa; gereksinim
olan alanlarda 10-15 bin öğrenciye bu eğitim uygulana-
bilirdi. Nereden çıktı 200.000 kişiye eğitim vermek? Za-
ten böyle bir eğitim "yüksek öğrenim " olarak isimlendi-
rilebilir mi? Hele şimdi yüz binlerce öğrenci daha gire-
cekmiş. Pes vallahi. inanın Hürriyet gazetesinin Halk
Üniversitesi kampanyası, bundan daha ciddi bir uygula-
ma idi.
Bir de meslek yüksek okulları var. Üniversiteler her
işlerini bitirdi, bunlarla uğraşıyor. iki yıllık meslek yük-
sek okullarında ve bunlara paralel götürülen paralı
kurslarda, sözde "nra eleman"yetiştiriliyor. Laf bunlar.
Aslında yaratılan kapasite yılda 5-6 bini geçmez. Ama
maksat, "faaliyet olsun." Hele buralarda, öylesine gü-
IQnç bir akademik kadrolaşma var ki hiç kurcalamaya-
yım daha iyi.
Bir zamanlar "mektupla öğrenim" diye bir uygulama
vardı. Baktılar, yürümüyor. Kaldırdılar. Keşke kaldırma-
saydılar. Bugünkü açjk öğretimden çok daha iyiydi, çok
d i i W i d i
.ı Bir.yandan, "her/fese yüksek öğretim" palavrasıyla
bu oyalamalar yapılırken bir yandan da "oligarşinin"
çocukları (ki bunlar da bizim çocuklarımızdır) için, daha
nitelikli bir yüksek öğretimin sağlanmasının koşulları
oluşturulmaya çabalanıyor.
Başarılı öğrencileri lisans eğitimleri için yurtdışına
göndermek; Bilkentten sonra Koç.Galatasaraygibi nite-
likli vakıf üniversiteleri açmak, hep bu çabanın parçala-
rı. Ama bu arada kimilerinin önü kesiliyor, dışlanıyor.
örneğin Istanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü;
yüksek lisans ve doktora programlarının kontenjanlarını
üç katkıstı. Bu anlamsız kısıtlamanın nedenlerini soran-
lara, "YÖK'ten baskı var" diyorlarmış. Doğru mu, yalan
mı bilemem. Ama YÖK bu, yapar mı yapar. Bir yandan
yüz milyarlar ödeyerek lisansüstü eğitim için yurtdışına
öğrenci gönderir, bir yandan da yurtiçindeki lisansüstü
eğitim kontenjanlarının azaltılmasını ister (Allahım sen
aklımıza mukayyet ol...).
Üniversitelerin görevi salt bilgiyi aktarmak değil; bilgi
üretmektir. Zaten üniversitelerimiz bu aktarmayı bile
tam beceremediğinden, sürekli bir "far<c/ı/aşnrma" ve
"kalitearttırma"arayışı gözlemekteyiz. Ama son karar-
lardan sonra, korkarım Türkiye'de yüksek öğretim, orta
öğretimden de daha geriye düşecektir.
Umarım yanılıyor olayım.
Kıtalararası haberleşmeye katkı
ANKARA (AA)-Kjtalararası Denizaltı FiberOptik KabloProjesi
•'Sea- Me- We 2"nin Türkiye'deki bölümünün yapımına
başlanıyor. PTTnin de aralannda bulunduğu 42 üikeden 52 resmi
ve özel telekomünikasyon kuruluşu ile gerçekleştirilecek olan
toplam 800 milyon dolara mal olacak proje tamamlandığında,
Uzakdoğu ile Amerika arasındaki uluslararası haberleşme
Türkiye'nin aracılığı ile sağlanacak. Dünyanın en büyük denizaltı
kablo döşeme gemisi ABD bandırah "Global Sentinel", bu
amaçla bugün Marmaris'e geliyor. Gemi, Marmaris
Turunçköy'den fiber optik kabloyu döşerneye başlayacak. Mıar'a
dek uzanacak fiber optik kablosunun çekilmesinin gelecek yıbn
temmuz ayında tamamlanmasından sonra projenin hayata
geçeceği bildirildi.
Trafîk kazaları: 17 ölü
• Haber Merkea - Tekirdağ-Malkara karayolunda Dinçer Çeker
yönetimindeki 34 FVP11 plakalı özel bir araçla Yunan uyruklu
Sarantopulos Ionnis yönetimindeki yabana plakalı bir otobüs,
Yenice köyü yakmlannda çarpıştı. Kazada Dinçer Çeker, Ali
Çeker. Tülin Kalenderoğlu ve kimliği belirlenemeyen 2 aylık kız
çocuğu öldü. Dün yurdun çeşitli yerlerindekı trafık kazalannda
ölenlerin isimleri ise şoyle: Tarsus'ta Kamile Yıldınm, Samsun'da
Halil Budak, Silifke'de Ismet Cafer, Şanlıurfa'da Fesih Yakup,
Marmara Erepsi'nde Mehmet Yetişen, K.ayseri'de Ali Rıza
Cerit, Trabzon'da Kürşat Küçük, Siverek'te Sancar Barlas,
Manısa"da Halil Abut, Mehmet Eker, Sakarya'da üç ayn kazada
İsmail Gecer, Ahmet Ay, Samuray Tunalı.
AÇIKLAMA ~J
• Baynndırlık Bakanı Onur Kumbaracıbaşı, usulsüzyapıkiığı
iddia edilen Mardin"deki yaüb okulihaleleri ile bakanlığının
birilgisinin bulunmadığını söyledi. İhalenin bakanlığı ile bir
ilgisinin bulunmamasına karşın, olayı araştırmak için müfettiş
göndereceklerini de belirten Onur Kumbaraabaşı şöyle dedi:
"İhale Milli Eğitim Bakanlığı adına Mardin Valilığı tarafından
verilmiş. İhale komisyonu vali tarafından oluşturulmuş.
Bizimle bir ilgisi olmayan bir olaya bakanlığımızın adının
kanştınlmak istenmesinin siyasi bir nedeni olabileceğjni
düşünüyorum. Şikayetçi olan DYP Mardin İl Yönetim
Kurulu üyeleri bu ihalenin bizimle bir ilgilerinin
bulunmadığını biliyor olmalan gerekirdi. Umanm, olaya
adımtzın kanştınlmak istenmesinin bir siyasi nedeni yoktur,
bir hatadan kaynaklanıyordur." Bu arada 18 Ağustos 1993
tarihli gazetemizin, 1. sayfasında yayımlanan "Yatılı okul
ihalcsinde rüşvet suçlaması" başlıklı haberimizin spotu, "DYP
Mardin İl Başkanı Siraç Çetin ve Yönetim Kurulu İkinci
Başkanı Ferhan Ademhan; Midyat. Ömerli ve Dargeçit
ilçelerinde daha önce iki keı iptal edilen \ atılı okul ihaleterinde
usulsüzlük > apıldığını iddia ettiler" şeklınde olacak tır. Düzeltir,
özürdılenz.