27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 AĞUSTOS1993 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI 11 TTKD'den Çiller'eKDV uyarısı • Ekonomi Servisi- Tüm Tüketicileri Koruma Derneğı (TTKD) Başkanı Mehmet Barak, Başbakan Tansu Çiller'e gönderdiği mektupta. yeni vergi tasansını eleştirerek. yüzde20 olan KDV oranlannın yüzde 25'ecıkartılmak istenmesinin, tükeüciyi fatura almamaya sevkedebileceğini öne sürdü. Barak: buzdolabı. çamaşır makınesi TV. video ve bulaşık makınası gibi dayanıkü tüketim mallannın lüks sınıfına sokularak. KDV oranlannın yüzde 25-30 oranlanna çıkartılmasını eleştirdi. Barak sıradan tüketicinin "lüks mal kullanmadığı halde zengin sınıftan sayılacağV'nı belirterek "Böyle bir karar alındığı takdirde 'vergi kazancı' beklenirken 'vergı kaybı' unutulmaktadır. Çünkü KDV oranı 2.5 milyon liraya çıkan birmalda tüketicinin fatura almaktan vazgecmesini normal karşılamak gerekecektir" dedı. Çin'de ozelleştirme • PEKİN (AA)-Çin, zarar eden 200 kadar kamu kuruluşunu açık arttırma ile satacağını açıkladı. Huan Eyalet yönetimi, gelecek ay yapılacak ticaret ve yatınm sempozyumunda, bu şirketleri açık artürmayla saüşaçıkartacak. Bu kuruluşlann tümünün zarar ettiğini belirten yetkililer, ancak tümünün de yeni bir yönetim ve teknoloji ile kara geçebileceklerini kaydediyorlar. Açık arttırmaya yabancı şirketlerin de katılmasına izin veren yönetimin, sempozyuma 4 bin kadar yabancı şirket temsilcisinin katılacağını tahmin ettiği de bildirildi. Uzmanlar, özelleştirmenin yabancılara da açılması karannı, Çin hükümetinin borç içinde yuvarlanan şirketleri ekonomiye kazandırmaktan hala umudunu kesmediği şeklinde yorumluyorlar. NAFTA'da ilerleme • WASHİNGTON (AA)- Kapsayacağı 360mılyonluk nüfusla, dünyanın en büyük serbest ticaret bölgesini oluşturması beklenen Kuzey Amerika Serbest Ticaret Bölgesi NAFTA'ya ilişkin pürüzler giderilip ilerleme sağlandı. ABD. Kanada ve Meksika ticaret bakanlan ve yardımalan düzeyinde yürütüJen müzakereler sonunda, NAFTA'yı kurucu antlaşmaya. işçi haklannı koruyucu ve çevre korumasını sağlayıa maddeleri içeren ekler yapılması konusunda uzlaşıldı. ABD'li yatırımcımn gözü dışarda •NEWYORK (AA)-İşlem hacmi bakımından dünyarun en büyük ikinci menkuJ kıymetler borsası olan Wall Street, artık eski cazibesini kaybediyor. ABD'deki yaunmalann, kendi ülkeleri dışındaki yabancı menkul kıymetler piyasalanna yönelmelerinin yaru sıra. yabancılann da ABDdeki menkul kıymetler yatınmlan azaldı. ABD'nin ünlü borsa aracı kurumu Goldman Sachs'm araştırmasına göre. ABD'li yaümncılar, 1989 yılından beri yabancı ülkelerde 94.4 milyar dolarhk menkul kıymet saün aldılar. Buna karşılık. yabancı yaünmcılann ABD'deki menkul kıymetler yatınmlan 1990yılından beri 12.1 milyar dolar azaldı. İzmir'de arabalı vapur seferi • İZMİR (AA>- İzmir'de ilk araba vapuru, Uçkuyular- Bostanb arasında, TBMM Başkanvekıli Yıldınm Avcı, Ulaştırma Bakanı Mehmet Köstepen ve Sağlık Bakanı Rıfat Serdaroğlu'nun da katıldığı törenle, sefere başladı. Ulaştırma Bakanı KLöstepen, törende yaptığı konuşmada "Uyuyan dev İzmir'i uyandırmaya çalışıyoruz"dedi. Köstepen, ihracata rahat nefes aldırmak amacıyla Çeşme Ro-Ro limanmdan. îtalv a'nın Tneste şehrine sefer düzenleneceğini söyledi. Özelleştirilecek KİTlerdeki zorunlu emeklilik uygulaması 7.7 trilyon ek yük getirecek SSK'yaözefleştirnıe faturası• KİTlerde çalışan 550 bin kişiden emekliliğe hak kazanan kadın işçilerin sayısının 15 bin 618, erkek işçilerin sayısının da 66 bin 137olduğusaptandı. • Hemen hepsi en üst dilimden SSK primi ödeyen 82 bine yakın işçinin, emekliye aynlması SSK'ya yıllık 7 trilyon 700 milyar lira ek yük getirecek. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - KİTIeri özelleştireb'lmek amacıyla hı- zlandırılan zorunlu emeklilik uygula- ması. SSK'yı zor duruma sokacak. SSKnın prim gelirlerini düşürüp gider- lerini arttıracak uygulamanın. SSK'ya yıllık 7 trilyon 700 milyar lira kadar ek yük getirebileceği belirtildi. Kadınlarda 20, erkeklerde 25 hizmet yıbnı dolduran yaklaşık 80 bin işçi, zorunlu emeklilik uygulamasıyla karşı karşıya kalabiJe- cek. SSK'da yapılan hesaplamalara göre kamu kurum ve kuruluşlannda toplam 1 milyon 26 bin 683 işçi çalışı- yor. Yaklaşık 550 bini KİTlerdeçalışan bu kişilerden 20 yılını dolduran kadın iş- çiierin sayısının 15 bin 618, erkek işçile- rin sayısının da 66 bin 137 olduğu sap- tandı. Hemen hepsi 5 bin iş günü prim ödeme koşulunu da yerine getirdiği be- lirlenen bu kişiler, Çiller hükümetinin hızlandırdığı zorunlu emeklilik uygu- lamasıyla karşa karşıya kalabilecekler. SSK yetkililerinden edinilen bilgiye göre bu durumda olan ve 5 bin işgünü prim ödeyen işçilerin SSK'da yapılan hesaplamalara göre kamudan emekli olan her işçi. 4 milyon 800 bin lira do- layında aylık almaya hak kazanacak. Bu kişilerin SSK primlerinin de aylık 2 mil- yon liraya yaklaştığını belirten yetkililer, "Böytece, kamu kesüninde çalışan ve emekliiiğe hak kazanan ner bir kişinin emekli edilmesi, kurama a>lık 7 milyon li- raya yakın bir ek yük getirecektir. Emek- liliğe hak kazananlann tümünün emekli edilmesi halinde. bu yükün toplamı yıllık olarak 7.7 trilyon liravi bulabilecektir" dediler. Kamuda çalışan işçilerin genellikle sendikalı ve toplusözleşme kapsamında olduğunu vurgulayan yetkililer, bu işçile- rin SSK primlerinin. en üst dilimden ahndığını kaydettıler. Kurumun mali sıkmtılannın her geçen gün arttığmı kaydeden yetkililer. bu ay 5 trilyon liraya yakın aylık ve fark ödemesi yapacak- İannı, süper emeklilerin toplam 500 mil- yar lirayı bulan fark ödemelerinin aylar- dır yapılamadığını anımsattılar. Yetkili- ler, zorunlu emeklilik veemekliliğe teşvik uygulamasının SSK'nın yükünü arîtırdığını befirterek, "Sorunlarm çözü- lebilmesi için halen TBMM'de olan SSK'- ya ilişkin düzenlemelerin bir an önce ger- cekleştirilmesi gerekiyor" dediler. 'Danıştay'ın yönetmelik iptali şimdiye kadar yapılan inşaatlan etkilemeyecek' Toyotasayoluna devam edecek ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Tanm ve Köyişleri Ba- kanlığı Müsteşar Yardımcısı Prof. Dr. Şenol Erdoğan, Da- nıştay'ın Adapazan'nda Toyo- tasa otomobil fabrikasının ku- rulmasına imkan tanıyan yö- netmelik değışikliğini iptal et- mesinin. "Şimdiye kadar yapı- lan inşaatlan" etkilemeyeceğıni söyledi. Prof. Dr. Şenol Erdo- ğan, Danıştay karannı olumlu olarak niteleyerek. şimdiye ka- dar yapılan inşaatlar için yapı- lacaİc bir şey olmadığını ancak. bundan sonrakı gelişmelerin bu karann ışığı altında değerlendi- rileceğinı belirtti. Erdoğan, kar- zarar hesabı yapılarak tanm alanlannın üzenne fabrika ku- rulduğuna, ancak bu hesabın zararlı sonuçlar doğuracak ni- telikte bulunduğuna dıkkat çekti. Danıştay'a açtıklan dava ile entegre uçak, gemi, otomotiv sana>ı jıii.ıuiımiinu »uiu i<u- dım arazilerinin tahsis edilmesi- ne imkan tanıyan yönetmeliğin iptal edilmesini sağlayan Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Mahir Gürbüz. Toyota fabrika- sının durumunun hükümetin sorunu olduğunu söyledi. Ana- yasanın, tanm topraklannm rvorunmasında devletı görevlı kıldığını anımsatan Gürbüz. bu görevin yeterince yerine getinl- mediğine ve tanm topraklan üzerindeşehirlenn. fabrikalann yükseldiğine dikkat çekerek "'Biz aslında bu anlayışı dava et- tik"dedi. Gürbüz şövle konuştu: "Biz da>amızı 1991'in aralık ayında açtık. Toyota, haziran a>ında temel attı. Adapazan'na dava açmak için giden arkadaşları- mız. hakimler ve savcüar tara- fından sert karşılandı. Biz o böl- gede fabrika kurulmasına değil, tanm ara/isinin vok edilmcsine karşıydık. Bu konuda Köy Hiz- metleri Genel Müdürlfiğü de olumlu karar vemtedi. Birinci sı- nıf toprağın üzerinde sulama şe- bekesi de bulunuyordu. Birkaç kilometre ileride 11 ayn seçenek göstererek "buraya yapın' di- vorlar. Ama fabrika dayatıyor. İzin verilmemesine rağmen. yet- kisi olmadığı halde Yüksek Planlama Kurulu izııi ile fabrika yapılıyor. Şimdi bu fabrikamn dunımu devlerin sonınudur. Ama bu karann böyle olaylann >e talanlann engelİenmesi için önemh' olduğuna inanıvorum". Gürbüz. toplumsal sorumluluk duyarak değişikliğin iptali için başvuruda bulunduklannı be- lırtti. Gürbüz, Türkiye'nin. bazı kesımlenn sandığı kadar top- rak bakımından zengin bir ülke olmadığını. bazı kaynaklarda, toprak bakımından fakir 19 ül- ke arasında gösterildiğine dik- kat çekti. Yen, Japon sanayiini vurayor TOKYO (AA) - Japonya Merkez Bankasfnın, Japon Yeni'nin hızlı yükselişini dur- durmak için piyasalara yaptığı yoğun müdahalelerin etkisiz kalması, Japon hükümeti ve sa- nayicilerini telaşa düşürdü. Hü- kümet ve Japonya'nın dev fır- malan, ülke ekonomisinin yeni- den zorlanmaması için Japon Yenı'ne "dur" denilmesini isti- yorlar. Yenin hızla değerlenmesi, Ja- pon ekonomisinin belkemigi olan Toyota ve Sony gibi firma- lann gelirlerini ABD Dolan'- ndan Japon Yeni'ne çevrildi- ğinde yüzde 20 azaltıyor. 1 ABD Dolan'nın 115 yenin altına her 1 yenlik düşüşün, To- yota Motorfirmasınıngelirlen- ni 12 milyar yen (116 milyon dolar) Honda'nın 7 milyar yen (67.9 milyon dolar), Nissan Motor'un 8 milyar yen (77.6 milyon dolar), Mitsubıshi ve Mazda'nın gelirlerini de 3'er milyar yen (29.1 milyon dolar) azaltacağı hesaplanıyor. 1 do- lar, şimdilerde 102 yen dolayına düştüğüne göre, Japon fırmala- nnın gelir kayıplan da giderek büyüyor ve 1993- 94 mali yılı kar hedeflerini değil tutturmak, zarar etme ihtimali bile beliri- yor. Japon firmalanrun bu du- rumda uzun vadeli çözümü, üretimi ülke dışına kaydırmak- tan geçiyor. Ancak, yenin de- ğerlenmesi, ihracat gelirlerini dolar cinsinden eritiyor. Ülke dışındaki yatınmlar da dövız kurlanndaki dalgalanmalann olumsuz etkisiyle süratle arttın- lamıyor. Bu durumda, Japon fırmalan, maliyetleri azaltmak için tesis kapatıp, işçi çıkanyor- lar. Japon şirketlerinin gelirleri azaldıkça. yatınmlannı azaltıp, personel giderlerini ıyice kısı- yorlar. Bu da Japon ekonomısi- ni yeniden durgunluğa itiyor. Japon Yeni'nin ABD Dolan karşısında. her yüzde 10'lukde- ğer kazanımınm, Japonya'nın gayrisafi milli hasılasında binde 5'lik düşüşe neden olduğu he- saplanıyor. Ekonomistlere göre. Japon Yeni'ni dizginle- menin tek yolu, 107 milyar do- lara varan dev ticaret fazlalannı azaltmaktan geçiyor. Yen, dolar karşısında hızla değer kazanı\or. Borsacılar. önümüzdekj günlerde 1 ABD Dolan'nın 100 vene kadar düşeceğini tahmin ediyorlar. Onlemler sonuc verdi Havayolu fîrmalan darboğazı aştı • Uluslararası havayolu taşımaahğı trafiğindeki azalma karşısında fıyat kırma ve maliyet düşürme çaresine başvuran Avrupa'daki havayollan fırmalannjn zararlan azalmaya başladı FRANKFURT/NEW YORK (AA) -1990 yılı ağustos ayında patlak veren Körfez kri- zi ile bunun ardından Körfez Savaşı ve dünya ekonomisi ge- nelindeki durgunluğun olum- suz etkisiyle darboğaza giren Avrupa havayollan fırmalan toparlanma belirtileri göster- meye başladı. Uluslararası havayolu taşı- macıhğı trafiğindeki azalma karşısında fıyat kırma ve mali- yet düşürme çaresine başvuran Avrupa'daki havayollan fırma- lannın zararlan azalmaya baş- ladı. Alman Lufthansa Hava- yollan firmasının geçen yılın ilk yansında 368 milyon mark (216 milyon dolar) olan zararlan bu yılın ilk yansında 221 milyon marka (128.6 milyon dolar) in- di. 1992 yılı nisan-haziran dö- neminde 156 milyon mark za- rar eden Lufthansa, bu yılın aynı döneminde 24 milyon mark kar etti. Lufthansa yolculan bu dö- netnde geçen yıla göre kilomet- re başına ortalama yüzde 8 daha az bilet ücreti ödediler. Lufthansa fırması. fıyat kırma- nın getirdiği ek yükleri. mali- yetleri düşürerek kapattı, ücret kısıntısı, personel azaltımı yo- luyla, toplam harcamalannı yüzde 5.5 azalttı. Hollanda Kraliyet Havayol- lan KLM, personelinin bir kıs- mını erken emekliye ayırma yo- luyla, masraflan kısarak, 1992'- nin nisan-haziran döneminde 20 milyon dolar olan kannı yüzde 5 artınp bu yılın aynı dö- neminde 21 milyon dolara çıka- rabildi. Hollanda Florini'nin değerlenmesinin kar marjlannı düşürmesi ve yolcu biletleri fı- yatlannın düşmesi karşısında, KLM, maliyet azaltmaya de- vam edecek. îngiliz Havayollan, işletme karlannı ocak-mart döneminde yüzde 8 arttırdı. Ancak, dünya genelinde faaliyetlerini genişlet- me operasyonu işletme giderle- rini arttınnca, vergi öncesi kar- lan yüzde 30 azaldı. Uzmanlar, Avrupa ülkeleri ekonomileri ve döviz kurlann- daki dalgalanmalar düzelirse, havayollan firmalanrun duru- munun iyileşeceğini belirtiyo- lar. Ancak. Lufthansa Hava- yollan'ndaki yapısal zayıflığın. bu fınnanın toparlanmasını ge- ciktireceği söyleniyor. ABD'defiyatkırma ABD'deki havayollan firma- lan arasındaki fıyat kırma sa- vaşı tüm hıayla sürüyor. Fir- manın yeniden örgütlenmesi için, iflas masasına başvuran Trans World Airlınes, sonba- har ve kış aylannda Avnıpa'- daki 19 şehir ile ABD'deki bazı kentlere seferlerde. "tek bilet fi- yatına iki yolcu taşıma" kam- panyasını başlattı. TH'A'nın fiyat kırma kam- yanvası üzenne, Northvvest Airunes ile America Airbnes fırmalan da, bazı hatlardaki se- ferlerde. kendilerinin de bilet fi- yatlannı indireceklerini bildir- diler. Yukarıdaki tırnağın içine yerleştirilecek doğru bir iletişim stratejisiyie, t ü k e t i c i n i n k a l p a t ı ş l a r ı y a k a l a n d ı ğ ı s ü r e c e yapılan reklam yatırımının karşılığını reklamverene döndürmek birsır değil. Kuşkusuz bir sır değil. Bızce asıl önemli olan, her ürün, kuruluş ya da hizmete özel yaratıcı pazarlama çözümleri üretebilmektir. ITurkıye nın sayılı rek am ajansları a'asınüa yer a'mamızı sagiayan geıçen de bu degıl mı zaten7 ) 'fi Ağustos 1393 Pazartes, gûnünden ıtıbsren venı ışyerımızdeyız Değışen sadece adresımız değil Logomuz. teiefon ve faks n u m a r a ı a r ı m ı z a a > e n ı LÜTFEN NOT EDER MİSİNİZ.. ' " S A 5 R t K L A M H I / M E T L £ Hl L T 0 Kıbrıs Şehıtlen Caddesı No:146 işçimenler İş Merkezı Kat.4 Alsancak 35220 Izmir Te! ( 5 1 ) 6 3 2 4 0 4 - 6 3 2 6 1 3 - 6 3 4 9 7 7 •Fax(51)63 76 92 ANKARAPAZARI YAKUP KEPENEK Değer Düşfirmek Toplumumuz son yıllarda giderek yükselen bir biçimde bir değer yitirme sürecı yaşıyor. Toplumsal değerler sürek- lı aşınıyor. Tıpkı liranın yabancı paralar karşısında değer yitirmesine benzer gelişmeler yaşamın hemen her yönün- de görülüyor. Doğruluk, dürüstlük ve erdem gibi, toplumun bireylerinı bağlayan en temel öğeler giderek anlamsızlaşı- yor. Kimı çevrelerde bu değerlere sahip olmak neredeyse aptallık sayılıyor. Gerçekten, olumlu olması gereken değişim rüzgarı top- lumumuzda tersıne esiyor, olumsuzluklar üretiyor. Kalıcı çözüm yerine sürekli çözümsüzlükleri bu olgular yaratıyor. En son olarak ÖSYM sınavına giren tüm öğrencilerin yüksek öğrenim göreceklerınin açıklanması, toplumsal de- ğer yitirme zincırinin büyük bir halkasıdır. Hiç kuşkusuz, üniversite kapısına gelmiş olan tüm genç- lerın yüksek öğrenim görmelerinı tümümüz isteriz. Konu, bunun nasıl yapılması gerektiğidir. Sınava giren tüm oğrencilere yüksek öğretim kararının almmasında, bu işle görevlı anlı-şanlı YÛK'ün önceden hiç bilgisinin olmadığı görülüyor. Üniversite yönetimlerine de konu danışılmış değildır. Kısaca, karar bu işle görevli olanların bilgilerı dışında alınmıştır. YÖK ve ünıversitelerin görüş ve önerilerınin alı- nması esasen söz konusu değildir. Kamu yönetimi ve devletin çarkınm işleyişı açısından en önemli yıkım noktalarmdan biri budur. Kamu yönetimi bi- rımlerı yasal işlevlerini ya yapmıyor ya da yapamıyor. Orv ların yerine birıleri karar alıyor, yönetim bırimlerınede, alı- nmasından haberlerının bile olmadığı bu kararları uygula- mak kalıyor. Hemen her alanda bir yönetim kargaşası geçerli oluyor. ••• Konu yüksek öğretim olunca bu yıkımı katlayarak algı- lamak zorunluluğu vardır. Yüksek öğretim, niteliklı ışgücü üretimi kadar bıhmsel araştırma ve yayınların da yapıldığı yerdir. Yeteneklerin en üst düzeyde geliştırıldığı ve bunun toplumun ve ınsanlığın yararmasunulduğukurumlardır yüksek öğretim kurumları. Bu nitelıkleri, onların sıradan birer okul değil üniversite olarak adlandırılmasını gerektirmıştır. Bilimsel araştırma ve öğretim özgürlüğünün çok duyarlı bir biçimde korunmak istenmesı, beyınsel üretime sınırla- ma getırilmesini engelleme amacına yöneliktir. Toplumsal çıkar bunu gerektırmıştir. Ûzellikle 12 Eylül ve YÖK uygulamaları ülkemizin üniver- sıtelerinı tam anlamıyla kısırlaştırmış, üretimlerini ve üre- timlerının kalitesini alabildığine gerıletmiştir. DYP-SHP hükümeti özerk üniversite ve YÖK'ü yok etme sözlerıyle ış başına gelmesine karşın bunu gerçekleştire- mediği gibi, eskı yanlışlara yenilerıni eklemeyi sürdürüyor. Geçenlerde ÖSYM'nin en başarılı bin öğrencisinı yurtdışı- nda okutma karan alarak, ülkemizdekı üniversite öğretimi- ni yetersiz bulduğunu belgelemıştı. Şimdı de yüksek öğretimın dışında kalacak 440 bin öğ- renciye aklı sıra öğcetim olanağı yaratılıyor. Bu öğrenciler, kımi TV programları ve okuyacakları tek- sirlerle bir ölçüde de ders izleyerek üniversite öğrenimi görmüş olacaklardır(l) ya da sayılacaklardır. * Bu öğrenciler, hiçbırzaman.dersdışıetkinliklere. kültür, sanat ve bilim çalışmalarına doğrudan katılma olanağı bu- iamayacaklardır. Kütüphane, bilgisayar ve laboratuvar olanaklarından yararlanmaları da çok sınırlı kalacaktır. Kısaca bu öğrenciler yarım yüksek öğrenim bile görmüş olmayacaktır. Yüksek öğretımin değerinfbu ölçüde düşürmenin sonuç- lannı toplum uzun dönemde yaşayacaktır. Çünkü söz konu- su 440 bin gencın alacağı eğitim ile ülkenin insangücü ge- reksınmelerı arasında bir ilışki bulunmuyor. Yüz binlerce gencin geleceğine ilişkin ve bunu ekonomik ve toplumsal gelişmeye koşut bir biçimde öngören bir yaklaşım yoktur. Eğitilmiş gençlerin bugünkü ıstihdam durumu gerçekte bir toplumsal ayıptır; yüzkarasıdır. Yüksek okul ve fakülte mezunlarından iş isteyenlerin yüzde kırk dolayında bir bölümü işsizdır. Unutulmasın ki Türkiye'nin işsizlik oranı, Istatistik Ensti- tüsü'nün son verilerine göre yüzde sekiz dolayındadır. Yüksek öğrenim görenler arasında işsizlik, ülke ortala- masının beş katı dolayındadır. Turkıye, eğitilmiş ışsızler ordusunu büyütüyor. Tümüyie bozuk olan eğitim düzeninin yalnızca bir kesiminde öğre- nim görmek isteyenlere yetersiz, kısır ve boş olanaklar ya- ratmaya çalışıyor. Yüksek öğrenim diplomasının değerinı tıpkı TL. gibi de- valüe etmenin, uzun dönemde. toplumsal yıkımdan başka bir sonuç vereceğini beklemek, tümüyle yersizdir. Eğer yapılmak isteniyorsa; yapılması gereken, eğitimi bir bütün olarak yeniden düzenlemek ve beyin gücünü geliştirmeyi, fırsat eşitliği ve toplumsal gereksinmeler çerçevesine oturtmaktır. Yetersizlik ve kalitesizlikte eşıtlik aramaya çalışmaksa sorun çözmek değil, yeni sorunlar yaratmaktır. Ziraat'ten 5.5 trilyonlukVDMK ANKARA (ANKA) - Ziraat Bankası, geçen yıl kasım ayı- nda verilen "Özel izin"le tan- msal kredilerini karşılık göste- rerek gerçekleştirdiği 4.5 tril- yonluk VDMK ihraandan sonra. bu kez de 5.5 trilyonluk yeni ihraç için SPK'ya başvur- du. Bunun, şu ana kadar bir de- fada yapılan en yüksek tutarlı başvuru olduğu belirlendi. Bankanın daha önce ger- çekleştirdiiğ 4.5 trilyonluk ih- raç haksız rekabete yol açtığı gerekçesiyle eleştirlere konu olmuştu. Bu arada, daha önce dört partide toplam 5.1 tril- yon liralık VDMK ihraa ger- çekleştiren Emlakbank da 3 trilyonluk yeni ihraç için SPK'va başvurdu. Aynca. Yapı ve Kredi Ban- kası 447 milyar, Marbank 41.7 milyarlık ihraç başvuru- sunda buludu. Marbank'ın daha önce yaptığı 39.9 milyar liralık VDMK ihraç başvurusu, ge- çen hafta içinde kayda abndı. SPK. Bank Ekspres'in gerçek- leştireceği 30 milyar lıralık VDMK ihraanı da kayda aldı. MERKEZ BANKASI KURLARI UAâusTOSisss 1 ABD Dolan __, 1 Alman Markı lAvustralya Dolan 1 AvusturyaŞilini 1 Belçika Frangı 1 Danimarka Kronu 1 Fin Markkası IFransız Frangı 1 Hollanda Florini Ilsveç Kronu 11sviçre Frangı lOOItalyanLireti 1 Japon Yeni 1 Kanada Dolan 1 Norveç Kronu 1 Sterlin 1 S.Arabıstan Riyali DÖVİZ *u? 11673.61 6814.71 7929.88 970.94 318.52 1649.98 1975.19 1924.91 6054.46 1425.61 7667.39 717.16 113.78 8897.57 1562.21 17110.00 MTI? 11697.00 6828.37 7945.77 972.89 319.15 1653.29 1979.15 1928.77 6066.59 1428.47 7682.76 718.60 114.01 8915.40 1564.34 17144.29 3112.79 3119.03 EFEKTİF 1166194 6707.90 7810.93 969.97 315.33 1633.48 1955.44 1922.99 6048.41 1411.35 7659.72 709.99 112.07 8764.11 1546.59 17092.89 ^ 0 6 6 1 0 UT* 11732.09 6848.86 7969.61 975.80 320.11 1658.25 1965.09 1934.56 6084.79 143276 7705.81 720.76 114.35 8942.15 157004 1719572 3128.39
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle