27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 15 AĞUSTOS1993 PAZAR HABERLER inönü Türkiye PKKüe savaşmıyor • SHP Genel Başkanı İnönü, Türkiye'nin PKK ile savaş halinde olduğuna ilişkin yazıyı ya_yımlayan TUBİTÂK'ın Bilim ve Teknik Dergisi çahşanlan hakkında soruşturma başlatıldığını açıkladı. ANKARA (ANKA) - SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardıması Erdal İnönü, Tür- kiye ile PKK'nın savaş halin- de olmadığını vurgulayarak Türkiye'yi savaşan ülkeler ıçinde üçüncü olarak gösteren ve Türkiye'nin PKK ile savaş halinde olduğuna ilişkin yazı- yı yayımlayan TÜBİTAK'ın Bilim ve Teknik Dergisi çalı- şanlan hakkında soruşturma başlaüldığını açıkladı. ANAP Bursa Milletvekili Hüsamettin Örüç'ün konuyla ilgih soru önergesını yanıtla- yan Erdal İnönü, "Türk devle- tinin PKK terör örgürüyle savaş halinde olduğunun" doğ- ru olmadığmı belirterek "Böyle bir şey yoktur. Güven- lik güçlerimiz ve Türk ordusu ülke giivenljği için ayrılıkçı te- rör örgütüne karşı yasal ze- minde gerekü önlemleri al- maktadır" dedi Bilim Teknik Dergısfnde 'Günümüzde 29 filkede savaş var' başlığıyla yayımlanan ya- zıda Türkiye. üçüncü sırada göstenlmiş ve Türkiye'nin PKK gerillalan ile Kürdistan kurulmaması için savaştığı yazılmıştı. İHD Barışve kardeşlik kampanyası ANKARA (Cumhuriyet Bü- | rosu) - İnsan Haklan i>erneğı , (İHD) Genel Merkea. "Halk- lar Banş İçinde, Eşit ve Kar- deşçe Yaşamalıdır" başlıklı bir metru ımzaya açtı. İHD'den yapılan açıklama- da, halklann dostluğunun ve insanca yaşamanın en önemlı yolunun halklar arasında eşıt yaşama koşullannı oluştura- cak demokratik bir ortamın yaratılmasından geçtıği belir- tildi. Açıklamada. Genelkur- may BaşkanlığVnın sivıl yaşa- ma yönelik aldığı son kararlar ve uygulamalar, "çözüm de- ğil, çözümsüzlük; sivil toplum iradesıne, hak ve özgürlükle- rine vurulan birdarbe" olarak görüldü. Dostluk-eşitlık-kardeşlık ve kalıcı banş ortamının kök- ten silinmesıne yol açacak uygulamalann; askeri çözüm- de ısrar. insan haklanna ve temel hukuk kurallanna aykı- n olağanüstü hal, özel tim, koruculuk ve en son oluşturu- lan özel ordu gibı özel savaş kurumlanndan vazgeçilme- mesi, basın üzerinde yasakla- malar ve sansür getinlmesı, gazetecilerin öldürülmesı. ka- çınlmasj ve sivıl toplum ku- rumlannın ve iradesirün zap- turapt altına alınması olduğu belirtildı. Ozel ordudakavramkargaşası Çiller, Emniyet Teşkilatı Kanunu'nda özel harekât timleri açısmdan değişiklik yapan kararnamelerin özel ordu şeklinde algılanmaması gerektiğini söyledi HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - PKK terörüne karşı mücadele verecek ekiplere katı- kmı özendırici önlemlerin, ka- muoyuna 'özel ordu' adıyla yansıtılması kavram karmaşası yarattı. Cumhurbaşkanı Süley- man Demirel'in terörle mücade- le için 'özel ordu' kurulamaya- cağını vurgulaması üzerine. Başbakan Tansu Çiller de daha önce çıkanlan Uzman Jandar- ma ve Uzman Erbaş Yasası ile Emniyet Teşkilatı Kanunu'nda özel harekat tımlen açısmdan değişiklik yapan iki kanun hük- münde kararnamenın "özel or- du kurulması şeklinde algılan- masuıın yanlış olacağım" açık- ladı. Başbakanhk'tan dün yapılan açıklamada. hükümetin önce- lıkli hedef olarak belirlediği te- rörle mücadele çerçevesinde 12 Ağustos Perşembe günü yürür- lüğe gıren ıki kanun hükmünde kararname konusunda şu bilgı- lereyerverildı: "Bu KHKIardan birincisi, TSK bünyesinde mevcut uzman erbaşlığın, terörle daha etkin mücadele için yeniden düzenlen- mesi ile ilgilidir. Bu şekilde. te- rörle mücadeleye süreklilik ve uzmanlık getirilmekte, uzrnan erbaşlann sosyal haldarı ve gele- cekleri güvence altına alınmak- tadır. Diğer KHK ise Emniyet Teş- kilatı Kanunu'na değişiklik ge- tirmektedir. Buna göre terörle mücadelede görevlendirihnek amacıyla, personel yetiştirmek üzere özel harekat polis okulları açılacaktır. Bu okullara, asker- liğini komando olarak yapnıış olanlar terhis tarihlerinden ifiba- ren 18 ay içinde müracaarJan halinde, sınav şarti aranmaksı- zın, mûlakat suretiyle alınabile- cektir." lerdir" denildı. Açıklamada, "Bu düzenlemelerin "özel ordu' kurulması şeklinde algılaıunası ve düşünülnıesi yanlış olacaktır. Köklü bir devlet anlavışına sa- hip, çağdaş ve demokratik Tür- kiye'de, terörle mücadele devle- timizin meşru güçleri tarafın- dan, hukuk ilkeleri çerçevesinde yürütiîlecekhT" görüşüne yer venldi. Cumhurbaşkanı Demırel, dün yayınlanan Milliyetgazete- sinde yeralan demecınde, hükü- metin sevk ettiği kararnameler- Milli Giivenlik Kurulu var. MGK'da böyle bir konu günde- me geünedi. Örduya özel bir eği- tirn vermek ayrı bir konu, ama "Özel ordu kuralım' demek ayrı. Hangi anavasava dayanarak özel ordu kuracaksınız? Bunun statüsü. yetkileri ne olacak? Özel ordu demek, 'Devlet bu ışi yapamadı. bazı kimseler ordu kurup bu işi halletsın' demektir. 120 bin kişiyle yapamadığınız işi, 3 bin kişiyle mi yapacaksı- nız? Böyle şey olmaz. Kanun ve nizamlara bağlı otmayan özel • Tansu Çiller, Cumhurbaşkanı Demirerin terörle mücadelede özel ordu kurulamayacağına ilişkin açıklamalannı yanıtladı. Başbakanlıktan yapılan açıklamada, yapılan değişikliğin terörle mücadelede görevlendirilmek amacıyla. personel yetiştirmek üzere özel harekât polis okullan açılması olduğu vurgulandı. Bu duzenlemeler ile terörle mücadelenın. iyı yetiştinlmiş ve donatılmış, bölgeyı tanıyan profesyonel kadrolarla yürü- tülmeşinin amaçlandıâna ışa- ret edilen Başbakan açıklama- sında. "Bunlar yıllardır diie getirilen, ilk çekirdekleri atılmış olmasına rağmen kaynak yeter- sizliği ve gerekli hukuki ve sosyal tedbirlerin alınmamış olması ne- denleri ile tam olarak işlerlik kazandınlamamtş düzenleme- de. söz konusu duzenlemeler için 'özel ordu' denılmedığine dıkkat çekmiş. düzenlemeyi bir "özel ordu" kurulması biçimın- de algılayan eğilimlere karşı da şu görüşlen dile getirmişti: "Özel ordu teşkil edelim, de- niliyor. Hangi statii ile özel ordu teşkil edeceksiniz. İşte ordumuz var. Özel ordu kurmak için, ka- nun mu çıkaracaksmız? Bu fıkri ortaya atanın gerekçesini bilmi- vorum. Devletin kurumlan var. giivenlik gücü olmaz. Çerkez Et- hem'ler çıkar ortaya. Yozgat'- taki Lsyan bastırılamayınca. Çerkez Etnem'e müracaat edil- miştir. Ama sonra 'Bu adam Ankara Gan'nda Atatürk'ü öl- dürür' diye kuşkuya düşülmüş- tür." Hükümetin. terörle mücade- lede görev yapan personel için belirlediği iyileştiricı önlemler, ana başlıklar halinde şu unsur- lan içenyor: Lzman Jandarma ve Erbaş Yasası: Terörle mücadele bir- lıklenne beklenen talebın ger- çekleşmemesi üzenne, 1986 yı- lında çıkanlan yasa daha özendincı hükümlere kavuştu- ruldu. Buna gore "terhisten sonra iki yıldan fazla süre geç- memiş oüna" koşulu üç yıla çı- kanldı Poüs özel timleri: Yeni du- zenleme ile askerliğinı koman- do olarak yapanlar, Emniyet Genel Müdürlügü'ne bağlı özel harekat timlerine 'önceükli ola- rak' alınacaklar Dört polis okulundan ikisının sadece 'özel tim'e eleman yetiştırmesi karar- laştınlırken sayılan halen 2 bin 800 olan özel harekat timlerin- de görev yapanlann sayısının 15 bine çıkanlması benimsendi. Delta Force benzeri alaylar: Özel Kuvvetler Komutanlığı bünyesindeki bu bırliklenn de daha önceden kurulduğu ve ge- çen yıl Kuzey Irak"a düzenle- nen sınırötesi operasyonlarda görev yaptıklan bildinldi. 'A' ve 'B' tımlerinden oluşan bu bırliklerde. 'A' ümleri subay ve astsubaylardan, 'B' timleri de de astsubay komutasında uz- man er ve erbaşlardan oluşu- yor. Sivas katliamında yaşammı yitiren 37 aydının fotoğraflanna güller yapıştmldı.(FARUK ALTINTAŞ) Şeriatçıkattianun40.günüANKARA (Cumhuriyet Bfirosu) - Sıvas'ta şeriatçılann yaktığı otelde yanarak can veren 37 aydın ve sanatçı. ölümlerinin 40. gününde düzenlenen yemekli bir toplantı ile anıldı. Pir Sultan Abdal Kültür Demeği Başkanı Demir, kendilerine başsağlığı bile dilenmediğini belirterek "Devlet bu laiklik düşmanlanna hak ettiği cezayı vererek insanlarımı/ın yüreğine su serpmelidir" dedi. Pır Sultan Abdal Kültür Dcrneği'nde verilen kırkmcı gün yemeğine Sıvasta yakınlannı kaybeden çok sayıda vatandaş katıldı. Avrupa İnsan Haklan Komısyonu'na üye Hollanda Parlamentosu'ndan birgrup parlamenter ve Hollanda Alevi Derneklen Federasyonu Hak-Der'den bir heyetin de katıldığı yemekte konuşan Dernek Başkanı'Murtaza Demir, devletin şeriat yanhhlanna gereken cevabı vermesını ıstedi. İmam hatip müdürleriyle, ilçe müftülerinin politik faaliyetlerine önlem istendi Diyanetten siyasi imam uyarısı • Diyanet İşleri Başkanlığı. din görevlileriyle imam-hatip lisesi yönetici ve öğretmenlerinin siyasi faaliyet içinde bulunduklannı belirleyerek Milli Eğitim Bakanhğı'nın gerekli önlemleri almasını istedi. ANKARA (ANKA) - Diya- net İşleri Başkanlığı, imam ha- tip lisesi müdürleriyle ilçe müf- tülerinin politize olmalanndan yakındı. Diyanet. bağlı bulun- duğu devlet bakanlığmm konu- ya ilişkin uyansı üzerine imam- hatip lisesi müdürleriyle öğren- cilerinın politize olnıalannın önüne geçilmesi için Milli Eği- tim Bakanlığı'nın gerekli ön- lemleri almasını istedi. Dın görevlileriyle imam- hatip lisesi yönetici ve öğret- menlerinden bazılannın aktif politika yaptıklanna ilişkin id- dialar, Diyanet İşleri Başkan- bğı'yla, bu başkanlığın bağh bulunduğu de\let bakanhğı arasında yaaşmalara konu ol-- du. Devlet bakanlığımn. dın gö- revlileriyle, ilçe müftüleri ve imam hatıp lisesi müdürlennin politize olduklanna dikkat çe- kerek bunun önlennıesi için Diyanet İşlen Başkanlığı'na iki ayn talimat gönderdıği belir- lendi. Birinci DYP-SHP koalis- yon hükümeti döneminde Diyaneften Sorumlu Devlet Balcanı Ekrem Ceyhun'un im- zasıyla Diyanet İşİen Başkan- lığı'na gönderilen ve bu bakan- lığın çalışmalannın toplandığı kitapta yer verilen konuya ıhş- kin talimatta şöyle denildı: İmam-hatiplikr denetlensin "İlçe müftüleriyle imam-hatip lisesi müdürlennin politize ol- duklarının belirlendiği ve bunun önlennıesi için gerekli tedbirlerin almması." Diyanet îşleri Başkanhğı'nın 35 numaralı bu talimata gön- derdıği yanıtta müftülerle, imam-hatip lisesi müdürierinin politize olmalannın önlenmesi için "top" Milli Eğitim Bakan- lığı'na atıldı. Yaada şöyle de- nıldi. "Diyanet İşleri Baskanlıgı'- nca gönderilen hutbe metinleri- nin dışına çıkıbnaması veya okunacak hutbelerin mutlaka müftûlerin bizzat tetkikinden sonra okunması gerektiği ve din görev lilerinin politik düşünceiere çağrışım yapabilecek ifadeler- den kaçınmaları konusunda ge- rekli tedbirlerin alınması hususu taşra teşkilatma 8 Aralık 1992 günlü yazıyla hatırlatılmış olup, bu uygulama bundan böyle daha vakın takibe alınacaktır." Yeşü katliama onay Dalaıı'daıı Haber Merkezi - İstanbul Beykoz'da Saip Molla Çifthği'- ndeki 2 milyon 292 bm 187 met- rekarelik 'özel orman" vasfın- daki yere, eski İstanbul Beledi- ye Başkanı ve DYP İstanbul Milletvekili Bedrettin Dalan im- zası ile bir avan projenın onay- landığı belirtildi Onay işlemi- nın resmi kayıtlara girmediğı, tekruk eleman ıncelemesınden geçmediğj ve belediye meclisine de sunulmadığı vurgulandı. Projeler üzerinde "tatbiki uy- gundur" ibaresi altında Orman Bakanhğı Mülkıyet İşlen Şube Müdürü Selahartin Kutluay'ın. "avan proje olup, tatbikat proje- leri aynen ilçe belediyesince onaylanacaktır" ibaresi altında da Bedrettın Dalan'ın imzası- nın bulunduğu belirtildi. Bu arada. Polonezköy'de 965 bin 120 metrekarelik bir başka özel ormana inşaat yapılabil- mesı için de "aynı yol ve yön- temle" yine dönemin Belediye Başkanı Bedrettin Dalan tara- fından bir planın ımzalandığı bildirildi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Nu- rettin Sözen. konunun tüm yönleri ile incelendiğini belirte- rek "Ilk izlenimler, Uyum Si- tesi'nden, Park Otel'den ve Süzer İnşaat'tan daha büyük bo- yutlu bir imar yolsuzluğu, usul- süzlüğu ile karşı karşıya olduğu- muz şeklindedir"dedı. Nuretün Sözen, yaptığı açık- lamada, Beykoz'daki özel or- manlarda Acarlar İnşaat'ın yapuğı. Orman Bakanı Hasan Ekinci'nın de adının kanştığı vıllalar ile ilgili olarak dönemin Belediye Başkanı Dalan'ın di- ğer tüm usulsüzlüklerini aşan bir imar yolsuzluğu ile karşı karşıya bulunduklannı belirtti. Bupkay'ın Doğruları ve Yanlışları... Oral Çahşlar ın Cumhuriyet'te dokuz gün suresince yayımlanan Kemal Burkay söyleşisini herkes okumalı. Barışçı, demokratik bir çozüme ınanan herkes.. Önce, demokratik çözümden yana 'Kürt' aydınlarını doğru anlayabilmek için.. Sonra da 'ortak doğruîarı bu- lup, yan//ş'ların düzeltilmesine katkı yapmak için.. Kafasındaki çözümü devlete silahla kabul ettirmeye çalışana, devlet de elbette silahla karşılık verecek. Ama asker-sivil, yaşlı-çocuk, erkek-kadın ayrımı yapmadan daha çok insan öldürmek nasıl kı çözümden uzaklaştırı- yorsa; daha çok PKK'lı öldürmenin de soruna 'temel' bir çözüm olmadığı belli.. Asıl çözümü, ellerınde 'silah' ve kafalarında şiddet' olmayanlar bulacaklardır. ••• Aynı zamanda Türkçeyi çok güzel kullanan bir ozan olan Sayın Burkay'ın sözlerinde birçok doğru var. Örneğin, kendisı gibi yıllardır barışçı çözüm peşinde koşan, silaha herzaman karşı çıkmış birisinin bile dev- let tarafından 'düşman' muamelesi görmesı. Elinden alınmış olan yurttaşlığının hâlâ geri verilmemiş oluşu.. "- Gelsem, gerçekten özgürce çalışabilecek miyim? Görüşlerimi yazabilecek miyim, söyleyebilecek miyim? Toplantılardüzenleyebilecek miyim? Üstelik can güven- liğideyok"d\yor. Haksız mı? Demokrasilerde, örgütlenmesine izin verilemeyecek 'tek' düşünce, başkalarının özgürlüklerinı ellerınden al- mayı amaçlayan düşüncedir Demokrasiyi, silahlı ya da s/7a/7s/z'yıkmayı erek alan düşüncedir. Oysa, demokrasiye son verme niyetlerini saklamayan 'şeriatçı' güçlerin adım adım devleti ele geçirmelerine seyirci kalan devlet; Kemal Burkay ve benzerlerinin, Güneydoğu sorununa yönelik demokratik çözüm öneri- lerini savunmalarına izin vermiyor. insanlara 'barışçıçözüm' umudu vermezseniz, 'silah' umut olmaktan çıkar mı? Amaca silahla varılamayacağını kanıtlasanız bile; eğer başka bir umut ışığı yakmamışsanız, bir tür 'inti- kam ve intihar' amaç olabilir.. Burkay ve benzerlerine izin vermeyenler, Leyla Zana ve benzerlerine izin verdiklerınde; acaba barışçı' çö- züm yolunu mu güçlendirmış oluyorlar, yoksa 'PKK yolu'nu mu?! • • • Sayın Burkay'a ve onun temsil ettiği siyasal harekete devletin ve özellikle de geçmış askeri yönetimlerin yak- laşımı yanlış. Ama Burkay'ın, bu yanlışları vurguladık- tan sonra savunduğu şu düşünce de yanlış: "- Biryandan Biz PKK'yı muhatap kabul etmeyiz, eş- kıya ile masaya oturmayız1 deniyor. Diğer taraftan Ke- mal Burkay mutedil bir kişidir' düşüncesi dıle getıriliyor. Burada bir tuzak var bence, Kurt hareketini birbirine karşı kışkırtmak. Benim Kürt kamuoyunda suçlanmam için." Devlet elbette ki 'silahlı çözüm' peşinde koşanlarla masaya oturmamalı. Elbette ki 'barışçı çözum' isteyen- leri 'muftatep'almalı. Bunda yadırganacak ne var? 'Demokratik' bir devlet, bir hukuk devleti' başka türlü davranabilir mi? Davranmalı mı? Tersini yaparsa kimı güçlendirmiş olur? Burkay'ı mı, yoksa Apo'yu mu? Demokratik düzeni mi, yoksasilahla- rın düzenini mi? 18 yıllık 'barışçı demokratik' savaşımını yadsımadan, kendi kendisini yadsımadan, Sayın Burkay böyle bir şe- yi nasıl savunabilir? Ben ve benim gibi düşünenler, biz banşçı' düşünceyi savunuyoruz, 'stlahların yasası'm değil!.. * • • Kemal Burkay, "Kürtlerin kendi programlarıyla legal partiler kurmalan'na izin verilmesi durumunda, terör'- ün sona ereceğini öne sürüyor. Inanmak zor. 'Terör ün devamından çıkarı olan dış güçler, bir yan- dan.. 'Haraç' ve 'dış destek' sayesınde aylığa bağlan- mış'binlerce genç, öte yandan . Ama gene de; Sayın Burkay Türkiye'ye gelip de parti- sinikursa, neolur? Ellerinde kırmızı kaplı TC pasaportu ile Avrupa ve Amerika arasında mekik dokuyup, Türkiye'ye 'kin ve nefret' kusan, teröristleri -devletin kendilerine verdiği- konutlarında saklayan bazı PKK sözcüsü milletvekille- rinden daha kötüsünü mü yapar? TBMM, birtakım "PKK amigoları'na açık. Ama Bur- kay düzeyinde, demokrasiye inanmış, gerçek bir Kürt ayd/n/'nakapalı.. işte, 'Güneydoğu sorunu'na yönelik politikasızlığın' bizi getirdiği 'acıklı-gülunç' nokta bu. Sayın Burkay'ın önerdiği 'siyasal çözüm' modelinin yanlışlığına inanıyorum ve bu konuyu bir başka yazımda ele alacağım.. Ama o 'yaniış'm yasal düzeyde savunul- masının engellenmesınin 'daha büyük bir yanlış' oldu- ğuna da en az o kadar inanıyorum! ERGUN GOKNEL OLAYI İSKİ'den5trifyon liıakaybecHhH İSTANBUL (AA) - İSKİ Genel Müdürü Ergun GökneT- le ilgili olarak, İstanbul Emni- yet Müdürlüğu Mali Şube'de yürütülen soruşturmada, olay- la ilgisi bulunanlann ifadeleri- nin alınmasına devam edilıyor. İfadesine başvurulan SHP'- nın İstanbul milletvekili adayı Cahit Deniz. yolsuzluk olayıy- la ilgili olarak çeşitli iddialarda bulundu. İfade verdikten son- ra gazetecilere açıklama yapan Deniz, "İSKİ kasasuıa konup yok edilen kaynak 5 trilyon Türk Lirası'dır. Aynca, ISKI'- nin 1990 yılından bu yana eko- nomik kaybı ise 3 trilyon lira- dır"dedı. Kendisımn bu olayı 1990 yı- lından bu yana takip ettiğini, elındc çeşitli belgeler bulundu- ğunu ve bunlan Mali Şube ile öteki ilgilj birimlere ilettiğini anlatan Deniz, Göknel'in gö- revden alınması ıçın bir kaç kez girişimde bulunduğunu söyledi. Bu isteğini Büyükşehir Belediye Başkanı Nurertin Sö- zen e de iletuğini belirten Cahıt Deniz, olay nedenıyle sürekli olarak tehdit telefonlan ve mektuplar aldığını da söyledi. İSKİ olayıyla ilgili bazı belge- leri ANAP milletvekili Adnan Kahveci'ye de gönderdiğini be- lirten Deniz, Kahveci'nin öl- meden önce kendisine gönder- diği yanıt mektubunu gazeteci- lere dağıttı. Öte yandan Ergun Göknel'- in ifadesinin alınmasına de- vam edildi. Önceki gece 01.00 sıralannda evine dönen Ergun Göknel, dün sabah tekrar Ma- li Şube'ye geldi. Saat 16.00'ya kadar şubede ifade veren Gök- nel, gazetecilerin sorulan üze- nne, "Kamuoyunun merakını hoş karşılıyorum. Şu anda ko- nuşmak istemiyorum. Ancak soruşturma bittîkten sonra za- manı gelince konuşacağım" dedi. Göknel, Cahit Denız'ın iddialannın hatırlatılması üze- rine de "Cahit Deniz'i tanımı- yorum. Bu iddialannı iki yıldır sürdüriiyor." şeklinde konuştu. ANAP lideri, 'Güneydoğu'da özel harekât timlerinin sayısı artınlmalıdır' dedi Yılmaz: Ozel ordu olamaz BILAR •Güneydoğu'da terörle mücadele için ayn, özel bir ordu oluşturulmasının doğru olmayacağını savunan Yılmaz,"Türkiye'nin ordusu vardır. Sadece özel harekât timlennın sayısı artınlmalıdır" dedi. İSTANBUL (AA) - ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz. Türkiye'de bir tane ordu bulun- duğunu, özel ordu olamayaca- ğını söyledi. Yılmaz, İstanbul'- da düzenlenen "ANAP Yerel Yönetimler Bölge Toplanüsf- nda yaptığı konuşmada, terörle mücadelede ayn, özel bir ordu oluşturulmasının doğru olma- yacağını savunarak, "Bizhn söylediğimiz. özel harekât timle- rinin sayısının artırılmasıdır" şeklinde konuştu Yılmaz, Başbakan Tansu Çil- ler'in göreve geldiğinden bu vana ortaya attığı özelleştirme. toplu konut ve vergi reformla- nnda da hiç bir adım aülmadı- ğım söyledi. Yüksek Öğretim Reformu'nun, 440 bin kişilik ılave kapasite yaratmaya çalış- mak olduğunu belirten Yılmaz. "Sadece kapasite artmmı, dip- ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, İstanbul'da düzenlenen 'Yerel Yönetimler Bölge Toplan- tısı'nda hükümet uygulamalannı eleştirdi, İSKİ yoLsuzluğuyla ilgili olarak Nurettin Sözen'in de görevden alınması gerektiğini söyledi.t Fotoğraf: AA) iomalı işsizler ordusu yaratmak- tır." dedi İSKİ'deki yolsuzluklarla ilgi- li olarak Büyükşehir Belediye maz,"Soruşrumıanın selameti Başkanı Nurettin Sözen'in de için Sözen'in de görevden alın- suçlu olduğunu iddia eden Yıl- ması gerekir" dedi. ROMAN GÜNLERİ 16 Ağustos Pazartesi İskender Savaşır Postmodern Romanda Kişiliksizük 17 Ağustos Salı Güven Turan Romanın Gerçekliği Gerçeğin Romanı 18 Ağustos Çarşamba Hulki Aktunç Roman: Büyük Sözdizimi 19 Ağustos Perşembe Adalet Ağaoğlu Gerçeklik Uğruna Yalan: Roman Uydurmalan 20 Ağustos Cuma Panel Romanın Güncel Sorunlan Adalet Ağaoğlu, Hulki Aktunç, İskender Savaşır, Güven Turan 16-20 Ağustos 1993 İstiklal Cad. Zambak Sok. 4/7 Beyoğlu-İstanbul Tel: 249 42 86 - 252 81 34 Fax: 252 8134
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle