Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 15 AĞUSTOS1993 PAZAR
10 PAZAR KONUKLARI
Ütttversîte artık eğitimle yetinmemeüSunuş: Türkiye'deüniversiîesibulunmayan
illerde 23 yeni üniversite açılırken yükseköğrenim
yaşamınayeni bir özelüniversitekatıldı.
Adı Koç Üniversitesi. Bu 23 yeni üniversiteden
Kocaeli Üniversiiesi'nin RektörüProf. AtıfUral konularındakonuştuk. 'YÖKzede'Prof. Uralve
ve Koç Üniversitesi Rektörü Prof. Seha Tiniç le yıllarca ABD 'de öğretim üyeliğiyapan Prof
yükseköğrenimin sorunları, yeni açılan Tiniç, üniversitelerin ekonomiye katkıda
üniversiteler, kurumların özelleştirilmeleri bulunması gerektiğini savundu.
Söyleşi Leyla Tavşanoğlu Konuklar Seha Tiıüç Koç Üniversitesi Rektörü Atıf Ural Kocaeli Üniversitesi Rektörü
Tiniç: Bu kadar çok
üniversite savurganlık
I oç Vniversitesi'nin kuruüış aşamasında ne gibi sorun-
I lârla karşüaştuuz?
I Tİ\'tÇ - Ben bu konuda şanslıyım. Üniversite bı-
nası inşaatının tamamlanması, içinin döşenişi, öğren-
I cilerin nasıl ahnacaklannın kararlaşunlmasıyla hep
kurucu rektör olan Tamer Bey ilgilendi. Ben daha
I çok işin akademik yönüyle uğraştım. Rektörlüğe
başlarken bazı önemli işleri halletmemiz lazımdı. Ön-
celikle iki fakültenin dekarunı seçmeliydik. Bunlan seçtık. Daha
sonra kütüphanesiz üniversite olamayacağı için kütüphaneci bul-
mamız gerekiyordu. Oraya da müşavir olarak bir Amerikah bul-
duk. Şimdı burada müşavir olarak kütüphane elemanlanmızı eğiti-
yor. Devamlı burada değil. Alacağımız kitaplann seçiminde bize
yardımcı oluyor. Kendisinin alanı
yüksek teknolojiye dayalı bılgisa-
yar ve elektronık sistemlerle çalışan
kütüphaneler. Bızım de amacımız
o yoldan gıtmek. Çok büyük, basılı
kitap taşıyan bir kütüphaneye sa-
hip olmak istemiyoruz. Bu sistem
artık demode. Amerika'nın en zen-
gin üniversıteleri bile bu tür kütüp-
haneleri sığdıracak bina bularru-
yorlar.
Önemli başka bir sorun var. Bil-
diğiniz gibı bu üniversitede tngiliz-
ce eğitirn yapacağız. Öğrencilenmi-
zi de ÖSYM'den alıyoruz. Bu yıl
200 öğrenci alacağız.
- ÖYSM'den öğrenci abnanız sa-
dece bu ytkt nu mahsus? Ikriki yü-
larda da ÖSYM'den öğrenci alma-
ya deyam edecek misiniz?
Tİ,\İÇ- YÖK'e göre her zaman.
Ama YÖK'ün yönetmeliklenne
göre de özel üniversite olarak kendi
usullerimizı kurup seçmeye
hakkımız var. YÖK"tekilenn iddi-
ası şu: "YÖK'ün yönetmeliği ka-
nunla uyuşmuyor. O yüzden
ÖSYM'den alacaksınız."
Bu yıl işi geciktirmemek ve boşu-
na uğraşmamak için 200 öğrenciyi
ÖSYM'den alıyoruz. Ama ileride
ne olacak onu bilemiyoruz. Ya yö-
netmeliği değiştirecekler, ya da bize
izin verecekler. Jkısinden biri... Bu-
gün yürürlükte olan yönetmelikleri
gayet açık. Özel üniversitelere ken-
di öğrencilenni kendi seçme hakkını tanıyor.
Şimdi bu 200 öğrenciden yüzde kaçı iyi derece İngilizce bilerek
bize gelecek? Onu bılmemize imkân yok. Onu eeldiklerinde görece-
ğız.
- Daha sonrakiyıUarda kaç öğrencialmayt hedefUyorsunuz?
TtSİÇ- Bizım normal olarak yılda 300-350 öğrenci alabılmemiz
lazım. Tabii bu. kadromuzu büyütmemize de bağh. Biz sınıflar çok
büyük obun istemiyoruz. Öğrencıyle öğretim üyesi arasında sadece
derste değil, ders dışmda da önemli ilişkiler olmasını istiyoruz. Öğ-
rencinin ilgi görmesini amaçbyoruz. Bunu yapabilmek için de her
derste değil. ama ortalama olarak bir öğretim üyesine 10 öğrenci
düşmesinı hedefliyoruz. Bunu yapabilmenin yolu da önemli bir öğ-
retim kadrosu oluşturmaktan geçıyor.
Öğretim üyesi olarak herkesi almak da istemiyoruz. Öğretim
üyelerinin kaliteli olmalanm istiyonız. Hem öğretim, hem de
araştırma bakımından kaliteli olmasına bakıyoruz. Buda kolay bir
ış değil.
- Cniversitenizde kaçfakühe olacak?
Tİ.\'/Ç~ Burası bizım geçici kampusumuz. Esas kampus arazisi
Rumelikavağı'nda. 1.00 hektarlık bir alan. Daha ınşaat başlamadı.
Maketi de hazır. Bir İngiliz, bir de Amerikan mimarlık şirketine ikı
maket hazırlatmışlar. Üniversite mütevelli heyeti Amerikan şirketi-
ninkini seçmiş. Maket hazır, bekliyor şimdi. Imar izni çıküktan
Ural: Çözümmeslek
yüksekokullannda
sonra inşaata başlanacak. İnşaatın üç yıl süreceği tahmin ediliyor.
Ondan sonra oraya geçeceğiz.
O kampusa geçtiğimiz zaman üç fakülte olacak. Yani fen, insanı
bilimler ve edebiyat ile işletme fakültesi. ya da asıl adıyla iktisadi ve
tıcari bılimler fakültesi. Bir de MBA derecesini verecek olan yöne-
tım enstıtüsü var. Daha sonra da mühendislik fakültesi açılacak.
- YÖKson olarak üniversiteleriobnayanpek çok kentte üniversite
açtı. Her kente bir üniversite, mantığuu nasıl değerlenduiyorsunuz?
TtSİÇ- Tabii ki sayıdan çok kalıte önemli. Türkiye nüfusu hepi-
mizin bildıği gibı çok genç. Böyle bir ülkede doğal olarak üniversite
eğıtimine büyük bir talep var. Ama, bu kadar çok insanın üniversi-
te mezunu olması gerekli mı. sorusuna önceliklı yanıt vermek ge-
rek. Bu kadar çok üniversite yerine Türkiye'de teknik okullar aqp
işçı kalıtesini yükseltmek mi daha fav
dalı. yoksa herkesi ünı\ersite mezunu
olmaya özendırmek mı, diye sormak
gerek. Bugün pek çok üniversite me-
zunu ya işsiz. ya da kendi okuduğu
alanla son derece ilgisız bir işte çalışı-
yor. O zaman neye yaradı üniversite-
den mezun olması? Bir de öğreıim
üyesi sorunu var İsterseniz en güzel
üniversite binasını yapın. Öğretim
üyesi olmadıktan sonra neye yarar?
Laboratuvannız. bılgısayannız. ki-
tabınız. iyı öğretim üyenız varsa işte o
zaman üniversite olursunuz. Binayı
yaptınız. parayı yatırdınız. ama kalifi-
ye öğretim üyesi bulamıyorsunuz.
Bence bu kadar çok üniversite israftır
- Bir de dikkat çeken bir nokta, bazı
üniversitekrimize bakıLhğında işlerin
iyi gitmesinin o üniversitelerin yöneti-
cilerine bağh olduğu...
TİSİÇ - Türk ümversıtelerini çok
yakından izlemediğim için pek bilmı-
yorum. Ama sanmıyorum. Çünkü
sistem hiç değişmedi. Sisteme
baktığınız zaman sorunlar sadece pa-
rayla da halledilebilecek sorunlar de-
ğil. Bugün Türkiye'deki bir üniversi-
teyi ele alalım. Bugünkü sisteme göre
rektörünü cumhurbaşkanı atıyor. İki
tane de profesörü var, dıyelim. Bir ta-
nesi çok çahşkan. süreklı araştırma
yapıyor. Hayatını bu işe vermiş. Öbü-
rü de doçentlik ve profesörlüğünü
halletmiş. Derslere nominal giriyor.
notlan sararmış... Bu ikisı arasında
ücret farkı var mı? Sistem herhangi bir ekonomik dürtü getiriyor
mu? Çahşkan olan, kendi isteğiyle çalışıyor. Rektör öbürünü ata-
maz. Çalışkaru da ödüllendiremez.
Rektör de ne yapsın? İyi adama daha fazla para veremiyor.
kötüyü atamıyor. Kamu üniversitelenni düzeltmek isteniyorsa on-
lara bedava olmaktan çıkarmak lazım. Bu üniversitelerin kendi fı-
yatlannı kendileri koymalan gerek. Üniversiteye girmek isteyen
yoksul öğrencıye de burs versinler.
Üniversiteler daha kaliteli öğrencı yetiştirebilmek için daha kali-
teli öğretim üyesi almak zorunda kalacaklar. Bu da, daha iyi öğren-
ci yetiştirme çabası içinde olan öğretim üyelerinde bir baskı unsuru
olacak.
Bir de aileler bu işe para vermeye başlayınca bu kurumlardan
sonımluluk bekleyecekler. Üniversiteler şimdi. "Hükümet bize az
para venyor. Bızden bu kadar" diyebıliyorlar.
- SizJn bu üniversitedeyapmayı hedeflediğiniz önceBkB isler neler?
TİNlÇ- BU üniversitede yapmak istediğımiz çok önemli bir şey
var. Bunu yaparsak işin dörtte üçünü halletmiş olacağız. Buradan
mezun ettiğimiz öğrenciler gerçek anlamda çok açık ve düşünmesi-
ni bilen insanlar olmalı.
Sadece mühendis, işletmeci ya da tarihçi olsun, değil de karşınıza
aldığınız zaman düşünme tarzından faydalanacağınız birisi olmalı.
Bunu yapabılirsek büyük başan elde etmiş olacağız. •
Kamu üniversitelerini
düzeltmek isteniyorsa onlan
bedava olmaktan çıkarmak
lazım. Bu üniversiteler kendi
fıyatlannı kendileri koysunlar.ffc
I iz uzunyıüar YÖK'e karşıfikir mücadelesi veren bir âğ-
I retim üyesiydiniz. Daha sonra Kocaeli Üniversitesi Rek-
| törü olmamzt nasıl karşıbyorsunuz?
URAL- On yıl içinde ben gerek Cumhuriyet, gerek-
I se Milliyet gazetesinde 30'a yakın yazı yazdım. O za-
I manki YÖK'ün kara listesine de ahnmıştım. Daha
I sonra geçen yıl temmuz aymda 23 yeni üniversitenin
kunılması yasa tasansı Meclis'te kabul edildi. 10
Kasım 1992'de ben Kocaeli Üniversitesi Rektörlüğü'ne atandım.
Bu da ilginç tezattı. Uzun yıllar YÖK'e karşı fıkir mücadelesi ver-
miş bir kişinin rektör olması çok yadırgandı. Benim görüşüme göre
esas olarak rektörlüğe atanmamın nedenı 10 yılda yapmış oldu-
ğum çalışmalardır. Ya da YÖK'e rağmen seçilmemin nedeni
YÖK'ün devre dışı bırakılmış ol-
masıdır. Mılli Eğıtim Bakanlığı'nm
önerisini Bakanlar Kurulu'nun ka-
bul etmesı. Başbakan'ın onayla-
masmdan sonra Cumhurbaşkanı-
nın karan ımzalamasıyla oldu.
Aradan dokuz ay geçıi Rahatlıkla
söyleyebilinm kı Kocaeli Üniversi-
tesi, yeni kurulan üniversiteler
arasında enıvisı.
- Cnivershenizde kaçfakühe var?
•URAL- Kocaeli Üniversitesi ku-
rulduğunda bir fakültesi, bir de
meslek yüksek okulu vardı. Şimdi
Mühendislik Fakültesi'ne ek ola-
rak Fen-Edebiyat Fakültesi. Tek-
nık Eğıtim Fakültesi. bir de İktisadi
İlimler Fakültesi. kuruldu. Meslek
yüksek okulları ikiye çıktı. Sağlık
Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu-
muzu da kurduk.
Bu arada üniversitemiz yeni ku-
rulan üniversiteler içinde ilk olarak
Elektrik Mühendisliğı Fakültesi'-
nin iki bölümü. Fen-Edebıyat Fa-
kültesi'nin iki bölümü ve Teknik
Eğitım Fakültesi'nın bir bölümün-
de İngilizce eğitime geçti. Bir yıl bo-
yunca zorunm İngilizce eğitimi veri-
lecek. Hem temel İngilizce. hem
teknik İngilizce olacak
- Kaç öğrendniz rar?
URAL- Geçen dönem 35OO'e
yakındı. Bu dönem beş, bin kişi ola-
cak. Biz bu durumumuza karşın
ıkili öğretim yapıyoruz.Yani gün-
düz-gece okulu olmak üzere. Bu uygulama Meslek Yüksek Okulu
ve Teknik Eğitım Fakültesi'nde şubattan beri sürüyor.
Biz başka önemli bir şey yaptık. Beş tane Azerbaycanlı öğretim
üyesini üniversitemize davet ettik ve kadromuza aldık. Bunlardan
birisi dünyanın ilk 10 matematikçisi arasına giren Profesör Alem-
darHasanov.
Üniversitemiz Kocaeli Valiliği ve tzmit Belediyesi'yle birçok or-
tak çalışmaya başladı. İzmit Belediyesi'nin bütün büyük projeleri-
nin teknik damşmanlık ve kontrolünü üniversitemiz aldı.
Ben 1989'dan bu yana İzmit Belediyesi'nin danışmanıyım.
İzmıt'e büvükşehir olma fırsatı verilmedı. Olsaydı hazırladığımız
23 projeyi gerekleştirebilecektik. Türkiye'de ilk kez tzmıt'te çöp
fabrikası kurulacak. Burada çöp antılacak, ilaç gibi kimyasal atı-
klar da ubbi. modern bir biçimde gömülecek. 1.2 trilyonluk bir
proje bu. îzmıt Körfezi'nin kirliliğini belirleme ve bılgisayara yük-
leme. İzmit Körfezi'ni kimyasal yöntemlerle temizleme projesi-
ni de Kocaeli Valisi'yle birlikte yüriiteceğiz. Bu projelerde sözü-
nü ettiğimiz hocalarımız da görevli.
- yÖÂ' son olarak 2i yeni üniversite kurdu. Daha önce de üniversi-
teleri buhuunayan iüerde üniversiteler kurıdmuştu. Sizce bu kadar
çok üniversiteye gereksinim var nu? Eğitimde kah'te mi yoksa sayı
nu önemli?
URAL- Bence çok üniversite kurup ülke sathına yaymak iyi bir
W Yeni kurulan üniversitelerin
birçoğunda ziraat fakülteleri,
ilahiyat fakülteleri var. Bu .:
fakülteler Türkiye'nin
ihtiyacının çok üzerinde.
şey. Öğretim elemanlığını daha caap hale getirmek ve üniversitele-
re bu konuda olanak sağlamak gerekir. Ama daha çok geleceğe
yönelık branşlara ağırlık verilmelı. Mühendislik gibi...Aynca yeni
bilimler var. Bılgisayar kontrol. genetik bilimler. gıda teknolojisi.
Oysa Türkiye'de yeni kurulan üniversitelerin bırçoğunda ziraat fa-
külteleri. ilahiyat fakülteleri var. Bunlar zamamında kunılması ge-
reken fakültelerdi. Ama bugün Türkiye'nın ihtıyacırun çok üzerin-
de. Zaten Ziraat Odalan Başkanf nın ifadesinden de öğreniyoruz
ki Türkiye'de bugün ziraat mühendisi enflasyonu var. Türkiye'nin
bir eksiği de o konuda yeterince araştırma olmaması. 2000'li yıllar-
da Türkiye, hangi branşlardaki elemanlara daha fazla gereksinim
duyacak? Buna göre yönlendırme çok daha doğru olur. Her yıl öğ-
renci sayısı yüzbınlerce artıyor. Bunlar üniversite kapılanna da-
yanıyorlar. Ülkemizin çözülmesi ge-
reken bir sorunu bu. Teknik meslek
yüksek okullanna daha fazla ağırlık
verilse yüksek öğretime bu kadar hü-
cum olmaz. Orada belli bir dengesiz-
lik söz konusu.
- Sizce üniversiteler sadece eğitim
kurumlan olarak nu görev yapmah,
yoksa eğitimin yanında ülke ekononâ-
sine katkıda da bulunmahlar mı?
-URAL- Biz zaten bunun bilinci ve
inancı içinde endüstriyle hemen iliş-
kiye geçtik. Örneğin Izmit'te ticaret
odası. sanayi odası. belediyeler, vila-
yetle temas kurduk. Neler yapabile-
ceğimizi söyledik. Onlardan neler is-
tediklenni öğrenmeye çalıştık. Hatta
bizım Türkiye'de ilk kez uygulamak
istediğimiz bir yöntem var. O da
araştırma görevlilerimızden başla-
mak üzere bütün öğretim üyelerimi-
zin belirli süreçlerde endüstriyel ku-
ruluşlarda çalışmalannı sağlamak.
KOSİAD (Kocaeli Sanayiciler ve
İşadamlan Derneği) bizimle ortak
proje üretmek istediklerini bildirdi.
Biz onlara şu konuda tez hazırlamak
istiv oruz diyeceğız. Onlar da bize pa-
rasal olanağı ve çalışma yerini sağla-
yacaklar. Aynca bize, "Şu konularda
araşurma yapılmasını, proje üretil-
mesini istiyonız" diyecekler, biz de o
yönde çahşacağız. Bunlann dışında
biz üniversite olarak Kocaeli bölgesi-
nin yangın masteri projesini
hazırlıyoruz.
-Bildiğim kadanyla siz rayh sütenüer konusunda uzmansınız...
URAL- Kocaeli için hazırladığımız 23 projenın üçüncüsü elekt-
rikli tramvaydı. Ama bu İstanbul'daki gibi karikatür tramvay ol-
mayacaktı. Elektrik Mühendisliği Birimi olarak bunun fızibilite ra-
porunu haarladık. Bu. kısa sürede kendini amortize edecektir. Bü-
yükşehir olabilseydik parasal olanaklan da sağlayacakük. Ama
parasal sıkıntı olduğu için projeyi devreye sokamadık.
- Özel Üniversitelerin açtlmasuu nastl karşthyorsunuz?
URAL- Özel üniversitelerin kunılması, dünyanın bu anlamda
geçirdiğj süreç bakımından gerekli oluyor. Ben. 2000*li yıllarda he-
men hemen bütün üniversitelerin özelleşeceğine inanıyorum. Ya da
şöyle ifade edeyim: Üniversitelere tanınan devlet olanaklan gitgide
kısılacaktır. Ve üniversiteler kendi olanaklan içinde yaşayacak-
lardır. Daha üretken olan üniversite yaşayacak ve tercih edilecek-
tir.
Bizim bütün çabamız kendi kaynaklanmızı kendimiz yaratmak.
Başka üniversitede var mı bilmiyorum. ama biz bu yıl üniversitemi-
ze reklam alıyoruz. Üniversitemizde bir dernek kurduk. Bu der-
nekle bağış da alabiliyonız. Bir de Kocaeli Üniversitesi Vakfı kur-
duk. O da Ankara'da imzada. Gerçekleşirse üniversitemizin vakfı
şirket kuracak.. Bilkent, Boğaziçi gibi üniversiteler okul açıyor ve
süreklı gelir elde ediyor. Bizim de fen lisesiprojemiz var. Kendi
yağımızla kavrulmak zorundayız. •
InOBEYglish
a "general manager" is not someone who generally manages
VVe are nearing the completion of a management restructuring work at a major trading company in local and
international business (our client now for the last tv/enty vveeks). The organization is redesigned, job definitions
are almost ready and work flow diagrams keep flovving off our printers. Göktürk and Hasan are nov/adays
immersed in the h'nalization of the MIS with irem and Tolga braining through the procedures. Sevtap is breezing
in with her logistical support to the project. Esin is synchronizing the entire process. Oktay is putting in the final
touches. The ship is being shipshaped and now we need on board a
GENERAL MANAGER
to keep it sailing faster into higher seas and brighter horizons
İn OBEYglish a "general manager" is a leader of people vvho makes things happen the way he/she has planned
things to happen. He/she is self-motivated, self<onfident, self-organized, self-driven and a hands-on self-starter.
Youthful in his/her 40s he/she has behind him/her some success sparkled years of an executive career, the pride
of a proven track record and the evident signs of a veteran vvho has been out on the field winning the battle for
profit over those vvho had merely been "generally managing".
He/she vvill display a relevant educatellectual* background, demonstrate an execpreneurial* business attitude,
radiate a technocommerciat vvisdom, exude a flair for figures and reflect a professional grooming that, we
believe, makes the true business executive, the right General Manager.
Handwritten applications specifiying position and career objective must include a detailed resume, a recent
photograph and a telephone number for discreet access. Confidentiality v/ill be meticulously observed and every
applicant vvill be individually acknovvledged. To be considered, hov/ever, applications need be mailed or faxed to
reach us by August 25, 1993.
*OBEYglish
OBEY YÖNETİM DANIŞMANLIK A.Ş.
OBEY MANAGEMENT CONSULTANTS INCORPORATED
Selçuklar Sokak 51 /3 Levent 80630 istanbul Fax 279 24 75
"O8EV is a designer of corporate strategies and an innovator of workable management systems "
OBEY
KAŞ'TA YAZ+ KIŞ ŞİRİN BİR EV1N1Z VAR
ANIMOTEL
Yazm billur deniz
sonbaharda doğada yürüyüş
kışın Toroslar'da avcılık ve
ilkbaharda emsalsiz medeniyetler
İŞTEIİK\A
* Tüm odalar balkonlu. du«jlu. WC'li
* 24 saat sıcak su
' PA\ORA\İİK MANZAR.'VLI CİCİ BİR TERAS
2 KİŞİ ODA + KAHVALTT (AÇIK BÜFE): 250.000. TL.
2 KİŞİ ODA + K.AITI + AKŞAM YEMEĞt: 400.000^ TL.
TÛM CUMHURİYET OKURLARIIU H10 İNDMM
Rezervasyorv 9 (322) 61791
Kış için tstanbub 338 85 07
Adres: Recep Bilgin Cad. No: 12/B KAŞ
ILAN
T.C.
SİNOPİCRA CEZ A MAHKEMESİ'NDEN
DosyaNo: 1992/22
Müşteki T. Iş Bankası A.Ş. Genel Müdürlüğüvekili Av. Cengiz-
han Kaygusuz tarafından saruk Mehmet Rıza Gülay aleyhine açılmış
bulunan taahhüdü ihlal davasmın yapılan yargılamasında alınan ka-
rar gereğince:
Sinop İcra Müdürlüğü'nün 1992,143 sayılı takip dosyasında borç-
lu bulunan Mehmet Rıza Gülay'ın bu borcunu kabul ederek taksitkr
halinde ödemeyi taahhut ettiğini ve 18.3.1992 tarihinde yatırması ge-
rekli meblağı yatırmadığını. taahhütlerini ihlal ettiğinden bahisle açıl-
mış bulunan taahhüdü ihlal davasında Sinop Atatürk Caddesi No:
3/A adresinde iken bu adresten ayrılan ve kendisine tebligat yapüa-
mayan borçlunun zabıtaca yapılan araştırmalarda tebligata yarar
açık adresı tespit edılemediğinden. borçlu Mehmet Rıza Gülay'ın 23.
9.1993 günü saat 9.20'de yapılacak olan duruşmaya bizzat gelmesi
veya kendısini bir \ekille temsil ettirmesi. duruşmaya gelmez veya
kendısıni vekılle temsil eturmezse İİK'nun 340. maddesi gereğince
yokluğunda yargılama >apılarak. hapis cezası karan verileceğı husu-
su ilanen teblığ olunur.
Basın: 50375