Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İmtiyaz sahibi: Berin Nadi
Genel Yaym Yönetmenı: Özgen Acar •Genel Görsel Yonetmen: AB Acar •Düzenkme: Mostafa Sağbmer Ankara Temsilcısi: Cüneyt Arcayörek •Haber Müdürlen: Işık Kansu, Hakkı Erdem Müessese Müdürü: Erol Erkut • Koordinatör
Yayın Koordinatörü Hikmet Çetinkaya • •Istanbul Haberlen. Şenav Kalkan «Dış Haberler Ergun Baka AtatürkBulvanNo:125. Kat: 4, Bakanlıklar-Ankara Tel: 4195020 (7 Hat), Te!ex Aamet Kondsan •Muhasebe Bûlent Yener
Genel Yayın Dar.ışmanı Orhan Erinç »Yazı- *U - Ekonomı: Dinç Tayanç •Yurt Haberlen Mehmet Saraç 42344, Fax:(4)4195027 •Izmir Temsikisi Serdar Kmk. H.Zıya Blv 1352S.2,3Tel: «Idare Hüseyin Gürer •tşlctme ÖmkrÇeük
islerı Müdürü-Celal BaslaneK «HaberMer- »Makaleler: Sami Karaören »Spor AbdüUtadir Yücefanan «Dü- 831230Telex:52359,Fax. (51)895360 •AdanaTemsılası:ÇedaYigenoğluInönüCd. •Bılgi-lşlem: Nafl Inal »Bılgisayar Sıstem:
kezıMüdürt-Mu^fa^baV •
n d D e r m e r
zeltme: .AbdnDah Yazw 119S.No: 1 Kat: 1. Tel: 522550-522601-522492 Tekx:62155,Fax:(71)52257O Mörûvet ÇDer • Reklam Reha Işrtma»
\ıymİj>ııı>eBasaıı: YenıGün Haber Ajansı. Basın veYayıncıhk A.Ş.
TirkocagıCad 3941 Ogaloglu 34334 Isl PK 246IstanbulTel 512 05 OS Telex.22246, Fax:(1)5138595
9TEMMUZ1993 İmsak: 3.36 Güneş: 5.33 Öele: 13.14 İkındı: 17 13 Akşam: 20.45 Yatsr 22.33
ylçlıktan kitieselöliimyaşanıyor
Bazen, hatta sık sık Birleş-
miş Milletler Banş Gücü"nün
ne ışe yaradığını, Bosna-Her-
sek'te ne aradığmı kendi ken-
dime soruyorum. Yukanda
anlattığım "geri çevirme"ler-
den birinde pisti aşmayı be-
cermiş 10 Boşnak'ı yakalayıp
bir arhlı araca bindirmişler
ve Sırp mevzilerinin çok
yakınında bir yerde indirmiş-
ler. İndirdikten sonra da ara-
banın farlannı yakjp, "Sırp .
Sırp!" diye bağırarak ateş aç-
malanna olanak sağlamışlar.
Nitekim Sırplar da ateşe baş-
lamışlar. Av gibi ortada ka-
lan 10 Boşnak kendilerini
yere atarak canlannı kurta-
rabilmişler.
Turajliç öldürülüyor
Birleşmiş Milletler Banş Gücü'nün
"göstermelık"liği ve etkisLZİiğı birkaç
gün sonra hiç tartışma götürmez bir
açıklıkla kanıtlandı. Bize "Keşke ka-
nıtlanmasaydı" dedirtecek kadar acılı bir
gündü o bizim için. Sözümona Birleşmiş
Milletler Banş Gücü'nün denetımindeki
havaalanından dönmekte olan Başba-
kan Yardıması Hakiya Turajliç, Çetnik-
ler tarafından öldürüldü. Onu acıması-
zca, bir av hayvanını öldürürcesine so-
ğukkanlıhkla öldürdü Sırplar. Turajliç,
Birleşmiş Milletler Banş Gücü deneti-
mindeki yolda, gene Banş Gücü'ne ait
bir zırhlı araçla kente dönerken bir Banş
Gücü askeri, tam da Sırp mevzilerinin
önünde aracın kapısıru açtı. Keskin ni-
şancılar için bu kısacık an yetti. Turajliç
kurşunlardan kurtulamadı.
Şu sorunun yeri değil mi şimdi: BM
Banş Gücü kimi koruyor, kimi konımak
için burada?
Turajliç olayı beni sarstı. Çünkü ola-
ğan koşullarda benim de o araçta olmam
gerekiyordu.
Başbakan
Yardımcısı ha-
vaalanında
Türk dele-
gasyonuilegö-
riişmüştü ve
çok yararlı bir
görüşme ol-
muştu. Daha
önce Turajliç'-
le konuşmuş-
tum. Görüş-
meler hak-
kında ondan
bilgi ala-
caktım. Ha-
vaalanı'nda
u 11 -r T buluşmayı ve
Hakkı Turajlıç k e n t e b i r l i k t e
dönmeyi kararlaştırmıştık. Yol boyu ko-
nuşacaktık. Ancak ben geciktim ve gaü-
ba ölümden kurtuldum.
Turajliç'in ölümü Bosna-Hersek için
ağır bir kayıp. Çetnikler bu cinayetle,
çok sağlam bir ekonomi bılgisi olan,
dünyaca ünlü, saygın bir uzmanı, Bos-
na'nın en değerli evlatlanndan birini yok
etmişlerdi. Ancak BM saflannda bu ci-
nayete bu önemin verildiğinı söylemek
mumkün değil.
Gözler Cenevre'de
Daha yeni yılın ilk günlerinde gözler
Cenevre'ye çevrildi. Konferans eşbaş-
kanlan, Cenevre'de, Bosna-Hersek dele-
gasyonu ile Bosnah Sırplann lideri eli
kanlı Radovan Karaçiç'i bir araya getir-
diler. Bosna-Hersek'i 10 parçaya bölü-
yorlardı. Masaya konan haritada tüm
Bosna'da nüfusun yüzde 30'unu aşma-
yan bir azınlık durumundaki Sırplara ül-
kenin yansından fazlası bırakıbyordu.
Anlaşılan Bosna-Hersek'te o utanılası
"etnik temİ2İik"i yapan ve yapmakta
olan Sırplar ödüllendirilmek istenmişti.
Resmi demeçlerde varhklan neredeyse
söz konusu bile edilmeyen Bosnalı
Sırplar, burada, dünya politikasının ince
çıkariar üstüne kurulmuş evreninde
bambaşka bir değer kazanıyorlardı.
Bosna-Hersek delegasyonu bu öneriyi
reddetti. Clkenin parçalanmasına karşı
çıkü. Bu konuda bugüne dek yeterince
özveride bulunulduğu vurgulanıyor ve
bu yeni oldu bittinin kabul edilemezliği-
nin altı bir kez daha çiziliyordu.
B O S N A K L A R ' I N D R A M I
B O S N A C E H E N N E
Ergin
Hacıosmanoviç
avaşın başından 20 ocağa (1993) kadar
Bosna-Hersek
y
te 130 bin 782 kişiöldürüldü.
Ölenlerin sayısı salt Saraybosna'da 8 bin 155.
Yaraltların sayısı da ölenler kadar: 138 bin 411.
Bunların 63 bin 2717 ağıryarah.
A çlık ve soğuktan ölüyor insanlar Saray-
bosna'da. 802 kişi böyle öldü ve bunların 438
y
i
çocuk.Sayısal veriler Bosna-Hersek 'in henüz
düşman eline düşmemiş bölgelerinden. İşgal
edilmiş kesimden sayısal bilgiyok elimde. İyiki
yok diyesimgeliyor. O sayıları da bilseydim tablo
daha da acı, daha da çılahrtıcı olacaktı.
w CehennemdenGülümseyenNotlay
Yerlimalı
el bombası
Savaş ve yokluk
insanlann yaratıcılığını
alabildiğine yükseltiyor.
Karşımızda iyi
donanımlı Sırp
ordusuna karşı
elimizdeki silahlar
gülünç. Ama
yaratıcıhğın da sınırı
yok. Özellikle halk
arasında "Sarajka"
denen el bombaları.
Kentteki trafık
ışıklannı taşıyan
borular kesilerek el
bombası imal edildi. tşin
bu böliimü oldukça
kolay. Zorluk.
patlayıcıyı bubnakta.
Bunun tek yolu ise kente
Sırplann attığı ve
nasüsa patiamamış
bombaları etkisiz hale
getirmekti. AzraiUe bir
oyundu bu. Ama çoğu
kez Azrail değil.
kentkrini savunan
Boşnaklar kazandı ve
derme çatma atölyeler
tam kapasite "Sarajka"
imal ettikr. Pek çok
Sırp tankını durdurdu
buel bombaları.
METAMORFOZA
1
(KmhkMturm: Ktm* HRUSTAHOVlC)
24 Ağustos 1992 de Oslobodenje' de yeralan Kemal Hrustanoviç'in"DEĞİŞİM" adlı karikatürü
Hırvat arkadaşım Krese
Saravbosna savunması kentin üstüne ilk
top mermisi düştüğü an başladı. Kent
halkının büyük çoğunluğu önemli
kavşaklara, kentin giriş çıkış noktalanna
barikatlar, siperler kazmaya koyuldular.
Kent halkı de\ ince salt Müslüman
Boşnakları anlamayın. Bosnah Sırplar,
Bosnalı Hırvatlar dâobu ülkenin, bu
anayurdun bölünmezliğini kanıtlamak için
kolları sıvadılar. Neredeyse birlikte
büyüdüğüm Hırvat arkadaşım Krese
örneğin. Krese daha ilk çağndan sonra
Bosna-Hersek ordusuna katıldı. Ardından
kentin savunmasında görevlendirildi ve
Bosna-Hersek İçişleri Bakanlığı'mn
biriiklerine katıldı. Son olarak da Supiara
karşı oluşturulan Hırvat Savunma Gücü
(HVO) saflannda savaşmaya başladı. Adı
aynmcı bir izlenim uyandıran HVO,
Bosna-Hersek'in bütünlüğünü ve
bağımsızlığını düşmana karşı savunmak
üzere etkinlik gösteren bir örgüt.
Goradze'de günde kişi başına 3 4 dilim ekmek dağıtılıyor. Ekmeğin yanına katık edilecek yiyeceği buhnak ise yahuzca bir hayal. Açlık da
acımasızca can alıvor...
Kış Saraybosna'yı sardı. Ocak ayının or-
talanna geldik. Eksi 20 derecede kent don-
muşgibi.
Kar ve soğuk Saraybosna'yı terkedilmiş
bir kente dönüştürdü. Ya da kar ve soğuk,
kaderine terkedilmiş Saraybosna'nın
yalntzlığını daha da pekiştırdi.
Anlamlı istatistikler
Kenti dolaşıyorum. Galiba bu kentte
artık ağaç kalmadı. O güzelim parklar bi-
rer birer eridi gitti. Su ve elektriği zaten
çoktan unuttuk. Açlık ağırlığını iyiden iyi-
ye hissettiriyor. Yaşam savaşı veren Saray-
bosnalılann işi gerçekten zor.
Zorluk kuşkusuz salt açlık, yorgunluk,
üşümekten değil. Sırbistan'dan gelen si-
lahlı faşist sürüler bu kentte onbinlerce ki-
şiyi yitirdikleri yakınlannın acılanyla baş-
başa bıraktı.
Istatistiklerin kuru rakamlan bile pek
anlamlı:
Savaşın başından 20 ocağa (1993) kadar
Bosna-Hersek'te 130 bin 782 kişi öldürül-
dü. Ölenlerin sayısı salt Saraybosna'da 8
bin 155. Yaralılann sayısı da ölenler kadar:
138 bin 411. Bunlann 63 bin 271'i ağırya-
ralı. Belki de yaşam boyu sakat kalacaklar.
Belki de tüm ülkede artık yok sayılması ge-
reken sağlık hizmetlerinden mahrum öle-
cekler. Sadece Saraybosna'da 14 bin 285'i
ağır olmak üzere 47 bin 573 kişi yaralı.
Kurşun ya da fîize. şarapnel yarası al-
maksızın da yitirdiklerimiz var. Açlık ve
soğuktan ölüyor insanlar Saraybosna'da.
802 kişi böyle öldü ve bunlann 438'i çocuk.
Yukanda sıraladığım sayısal veriler Bos-
na-Hersek'in henüz düşman eline düşme-
miş bölgelerinden. İşgal edilmiş kesimden
sayısal bilgi yok elimde. İyi ki yok diyesim
geliyor. O sayılan da bilseydim tablo daha
da acı. daha da çıldırtıcı olacaktı. Bir tür
gerçekten kaçma benımki, gerçeğı öğren-
meyi erteleme bir tür...
Dragon'un gözleri
Bosna-Hersek'in 130 bin 782 yitirilmiş
çocuğunun arasında Karmela Stanojloviç
de var. Karmela'yı anlatamam ki size. Ga-
zetemizdeki, Oslobodenje'deki arka-
daşımız Karmela, evinde boynundan bir
kurşun yarası aldı ve
anında öldü. Kocası da
gazetede çabşıyor: Dra-
gon Stanojloviç. Dra-
gon'un acısını yüzün-
den okuvamıyoruz.
Ama gözlerinin denn-
lıklerine bakmca...
Dragon'un evinde
oturmuş camdaki kur-
şun deliğine bakıyo-
rum. Kurşunun kur-
banını böylesine isabet-
le. böylesine milimetnk
bulmuş olması şaşırtıcı,
dahası ürkütücü. Bir
keskin nişancı, namlu-
nun ucunda Karmela'yı
görüyor, soluğunu tu-
tuyor, tetiğe basıyor ve
Karmela, bizim iyi ar-
kadaşımız Karmela...
Ahh, acaba Karmela
tam da o an mutfağa bir
şey almaya gitseydi...
Dragon İcederle gülü-
yor; "Zaten öyleydi"di-
yor. Mutfağa bir şey al-
maya gidiyordu." Peki
ama, biraz daha sağdan
ya da soldan gitseydi..
Gerçek üstü bir
fılmgibi
Dragon'un şimdi bir
başka derdi var:
Kansıru gömmek!
Artık Sarajevo'da ölü-
leri gömebileceğimiz
yer bulmak güç, çok
güç. Karmela'nın cesedinın önce morga
götürülmesi lazım. Bunun içinse Dragon'-
un arabasına koyacak benzin bulması ge-
rek. Ancak karaborsadan ve astronomik
bir para ödeyerek benzin bulunabilir.
Bunu becerse bile sıra bekleyecek. Çünkü
mezar kazılacak yerin iki katı ceset var.
Üstelık mezar kazmak için motorlu araç
da kullanılamıyor. Benzin yok. Karakışm
ortasında donmuş toprağı kazma-kürekle
kazmak ise...
Karmela'nın cenazesini tam üç gün son-
ra kaldırabildik. Ama nasıl? Kentte toplu
olarak değil yürümek, bir yerde bulunmak
bile ölümle eşdeğer. Hele bir cenaze töreni.
bir Bosna halk deyişi ile "Yemek üstüne
güzel bir tatlı gibi." Tabü Çetnikler için.
Sırp keskin nişancılan böyle fırsatlan
hiç kaçırmıyorlar. Arkadaşlara cenaze
törenine katılmamalan için süreklı
uyanda bulunduk. Ama Karmela hepi-
mizin sevgilisiydi. İyi. çok iyi bir arka-
daşımızdı. Uyanlar kar etmedi.
Karmela'nın mezan başında gene de
hatın sayılır bir kalabalık toplandı. O
anda kente hakim tepelerden füzeler art
arda ateşlenmeye başlandı. Çok değil,
10 metre ilerimizdeki bir duvar, atılan
bir uçaksavar roketiyle parçalandı.
Toprak. çimento ve taş parçalan yağdı
Karmela'nın tabutunun üstüne.
Soyut bir cenaze töreni bu. Gerçeküs-
tü fılmlerde bile böylesi görülmemiştir
sanınm. Mezann başında sadece Dra-
gon var. Biz, hepimiz bir duvann dibine
sığınmış töreni izliyoruz. Dragon kesin
bir dille böyle olmasını istedi. Mezara
yaklaşüğımız anda yeni füzelerin ateşle-
neceğini biliyor. Aslında biz de biliyo-
ruz. Ama son yolculuğunda Karmela'yı
yalnız bırakıyormuşuzgibi bir suçluluk
duygusu içindeyiz. Karmela'yı, Karme-
lalan öldürenler, onlan gömmemize
bile izin vermiyorlar. Öylesine bir "suç
çılgınbğı"na kaptırmışlar ki kendilerini,
artık geri dönemezler.
Burada, Saraybosna'da yaşayanlar
ve her gün nasıl olup da hala yaşanabü-
diğıni kavramaya çabşanlar için günler
abşılmadık bir hızla geçiyor. Hayır, za-
manın hızlanmışbğı değil, zaman duy-
gusunun >itirilmesi galiba bu.
Sanıyorum burada bebrleyici olan,
hayatta kabna savaşının yoğunluğu.
Geçen günler hep basit. sıradan olay..
hayır olaycıklarla anımsanıyor. Örne-
ğin bir gün suyun -kısa da olsa- akıver-
mesi, elektriğin gelivermesi gibi. Ya da
BM'nin insani yardım eyleminden bir
paketçiğin size de ulaşıvermesi gibi.
Uygar insanbk için sıradan, fark edil-
meyen bir sürii "şey" burada neredeyse
büyük olay. neredeyse bir haber, anılara
kazınan bir gebşme... Kendimizi çöl fa-
relerine benzetiyorum. Çöl koşullanna
uyum sağlamak için av saatlerinden, be-
denlerindeki su depolama düzenekleri-
ne kadar bir dizi karmaşık değışim ge-
çirmişler ve o bir canlı için yaşanması
pek zor gündüz kızgın, gece soğuk çölde
yaşayabiliyorlar.
YARIN: Baba, neden
gelmiyorsun?
Dünya nüfîıs arbşıkentlerinbaşınapatladı
Kentlerin nüftısu bu yüzyılda 50 milyondan 1.6 milyara yükseldi, 2000 yılında da 3.1 milyara fırlayacak
ASUMAN ABACIOĞLL
İZMİR - Dünya Nüfus Günü'nde, yi-
ne gündemin en önemli konusu, hızlı nü-
fus artışı. Göçler ve hızla çoğalan insan-
lar mega kentleri ortaya çıkanyor. Nü-
fusun giderek kentlerde yoğunlaştığını
belirten uzmanlar, yüzyıl içinde dünya-
daki kentb nüfusun 50 milyondan 1.6
milyara yükseldiğim. iki bin yıbnda 3.1
milyara ulaşacağını bildiriyorlar.
Dünya Bankası'nın verilerine göre, ikı
bin yılında 60 kentin nüfusunun 5 mil-
yondan fazla olacağını vurgulayan uz-
manlar. kentsel büyümenin yüzde 61'-
ınin doğal nüfus artışından. geri kalan
yüzde 39'unun da göçlerden kaynakla-
nacağıru behrtıyorlar. Bu arada, 2000
yılında dünyanın en buyuk kentlen yok-
sul ülkelerden çıkacak. Bu kentlerden
bazılan. 31 milyon nüfusu ile Mexico
Cıty, 19 milyon nüfusu ile Rio, 26 mil-
yon nüfusu ile Sao Paulo, 17 milyon nü-
L
fuslan ile Kalkütf, Bombay ve Cakarta
olacak.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk
Sağhğı Anabibm Dab öğretim üyesi
Doç. Dr. Feride Saçakboğlu, yoksul ül-
kelerdekı kentle-
rin hızla. dün-
yanın en büyük
kentleri olma yo-
lunda ilerledikle-
nni bebrterek,
"Bueğibm, kentin
büyüklüğü ile
ekonomik kalkı-
nma düzeyi ve po-
litik güçlülük
arasındaki gele-
neksel bağlantıyı kırmaktadır" dedi.
Dünyanın 100 büyük metropolünden 58
tanesınin gebşmekte olan ülkelerde bu-
lunduğunu anımsatan Doç. Dr. Sacakl-
ıoğlu, bunlardan dokuz tanesinin Çin'-
de, dokuz tanesinin de Hindistan'dâ ol-
duğunu, buna karşılık her iki ülkenin de
nüfuslannın yüzde 80'inin hala kırsal
bölgede yaşadığını bildirdi. Gelişmekte
olan ülkelerdeki büyük kentlerin. en-
düstrileşmiş ülkelerdeki kentlerin tanık
ki bin yılında dünyanın en büyük kentleri yoksul
ülkelerden çıkacak. Bu kentlerden bazılan, 31
milyon nüfusu ile Mexico City, 19 milyon nüfusu ile
Rio, 26 milyon nüfusu ile Sao Paulo, 17 milyon
nüfuslan ile Kalküta, Bombay ve Cakarta olacak.
olmadığı bir hızla büyüdüklenni vurgu-
layan Doç. Dr. Saçaklıoğlu. "Ömeğin
Londra, nüfusu bir milyona ilk ulaşan
endüstri kenti idi, nüfusunun 8 milyona
ulaşması tam 130 yıl aldı. Buna karşıbk
Mexico City'nin nüfusu sadece 50 yıl
önce bir milyon idi, şu anda 20 milyon"
diye konuştu. Endüstrileşmiş ülkelerde
kentlerin büyüme hızının yılda, binde 8
olduğunu ve bu hızm önümüzdeki on
yılda azalmasımn
beklendiğini kay-
deden Doç. Dr. Sa-
çaklıoğlu. sözlerini
şöyle sürdürdü:
"Halbuki geüş-
mekte olan ülkeler-
de, kentlerin büyü-
me hızı yılda yüzde
3.6. Bu eğilimin
1990'larda da de-
vam etmesi bekle-
niyor. Bu ise kentlı
nüfusun 20 yıldan az bir sürede ikiye
katlanması anlamına geliyor. Afrika'da
kentsel nüfusun yıllık büyüme hızı yüzde
5 ve kentli nüfusun ikiye katlanma süresi
sadece 12 yıl. Yüzyıbn sonunda, geliş-
mekte olan ülkelerdeki kenüi nüfus, en-
düstrileşmiş ülkelerdeki kentli nüfusun
iki katı, 2025 yıbnda ise dört katı ola-
caktır. 2025 yılında Afrika'nın kentsel
nüfusu, Kuzey Amerika'nın nüfusunun
üç katı olacaktır.
Nüfus Kriz Komitesi'nin yaptığı bir
çabşmada, kentte yaşanabibrÜk kriterle-
ri geliştirilmiştir. Buna göre, can güvenli-
ği konusunda, yüz bin nüfusta cinayet
oranı bakımından Kahire ve tskenderiye
en yüksek verilere sahip. Besin maddele-
rine yapılan harcamalar bakımından,
ABD. Kanada gibi ülkelerdeki kentler-
de besin maddeleri harcamalan gelirin
yüzde 15'den azı iken, gebşmekte olan
ülkelerde yüzde 50'den farladır. ABD,
Kanada, Avustralya'da bir kişiye iki
oda. Asya ve Afrika'da oda başına
2.5-5.8 kişi düşmektedir. ABD'de yüz ki-
şıye 150 telefon düşerken, gebşmekte
olan ülkelerde yüz kişiye 10 telefon düş-
mektedir. "