23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CumhuriyeC7 B . I S A Y I 24761 S A N A T K Ü L T Ü R M A G A Z İ N T E L E V İ Z Y O N 28TBMMUZ1993CUMA E&d Mısır'da sönmemiş kireçle saçlannın rengini açan kadınlar, günümüzde çeşit çeşit ürün arasından tercih yapıyorlar İpek gibi saça sahip oknak çok zor değil GÜNDÜZ tMŞİR Ruı ve vücut sağlığının bir gös- terges olan saç bakımına gerekli özenigöstermeyenler, kellik tehlike- si ile kırşılaşabılirler. Uzmanlar, vü- cuduı diğer organlan gıbi saçlann da baama ihtiyaa olduğunu behr- terek,özellikle saçlannı sık yıkayıp, boyaUnlan çeşitli hastahklar konu- sunda uyanyor. Tarihi gelişmelere baktıgmız zaman insanlann saç- lanyk ilgilenmeye ilk olarak Eski MısırJa başladığmı görüyoruz. Esk Mısır döneminde yaşayan kadmar, saçlannı tahta çubuklara sanp, üzerine çamur sürüp kuruta- rak, şekillendirirlermış. Daha sonrali dönemde ise kuzey ülkele- rinderesıralınarak Roma'ya getin- len açk renk saçlı kadınlara imre- nen Roma'h kadınlann "gözde" olabihnek ıçın sönmemiş kireç, odun Lülü ve eskimiş şaraplan kul- landıklanm öğreniyoruz. Tanhten bir başka genelleme ya- pacak olursak. Mısır'da, İran'da. Çin'de ve Hindistan'da çeşitli mad- deler, saçlann rengini değiştirmek amacıyla kullanılmış. Bunlann ara- sında, bitkisel boyalardan da önem- lisi, kına. Aynca papatya, odun ekstrelen, ceviz kabuğu da aynı amaçla kullanılmış. 17-18 'inci yüz- yıllar arasında ise nişasta, un ve te- beşir tozu. toz boyalar arasında en ragbet görenler olarak yer ahyor. Bütün bu gelişmelere son eklenen ise renkli maddelenn ilavesi olmuş. Ör- nek venrsek, 19. yüzyıhn ortalannda altın tozu esmerlerce kullanıhrken, gümüş tozunu da sanşınlar tercih etmişler. 1980'li yıllarda saç şekıUeri, norm- lara isyan etme veya destekleme yö- nünde kendini dışa vurma yöntemi olarak da kendini sergılıyor. Bunlann arasında. 1980'li yıllarda türeyen 'punk' ve 'dazlaklar' sayıla- bilır Bütün bu gelişmelere karşın sos- yal ve bireysel ilişkilerde insanlann birbirini etkileme ihtiyaa, kozmoto- lojide saçlara yönelık çok sayıda s.açlı derinin ve saçlann bir dereceye kadar yağa ihtiyacı vardır.Yagından annmış bir saç incelir, elektriklenir. Şekil verilemez, bir kısmı da kepeklenir. Saçlann yumuşak şampuan ve yumuşak fırçalardan hoşlanacağını da unutmamak gerekiyor. 3 günde 1 milimetre uzuyor Saç. keratin denilen birproteinden oluşmuştur. Sağbkh bir saç uzaması. saç kanalınm yeterh miktarda kanlanmasına. oksijen teminine. gıdaya ve hormonlann düzenlı salgılanmasına bağhdır. Saçlann büyümesı yaklaşık 3 günde 1 mm'dır. Yaş ilerledikçe baa kil kökleri tahrip olduğundan. saçh derideki saç miktan giderek azalmaktadır. 20-30 yaşlannda santimetrekare'ye düşen kıl miktan, 600 civannda ise bu sayı yeni doğanda 1000 dola> ında, orta yaşlılarda 600'ün çok altındadır. Bu saymın belirlenmesınde soyaçekimin önemi büyüktür. Bir kıbn ömrü ortalama 3,5-4 yıl kadardır. Ömrünü tamamlayan saç kılı, normalde dökülür ve yenılenır. Günde dökülen saç sayısı 100 civannda ise normal olarak kabul edilir. Bu dökülme ve yenilenmeler saçh dendedeğışık evrelerde olduğundan kellik görülmesi kendini yenilemelerle devam eder gıder. Aksi olduğunda cilt doktoruna başvurmakta fayda vardır. ürünü piyasaya süren dev bir sanayi dahnı da beraberinde geüriyor. Sabunlar, şampuanlar. boyalar. perma ürünleri.jöleler. spreyler, bır- yantinler ve daha saymakla bitme- yecek kadar çeşitlilik kazanan yüz- lerce ürün. bu gelişmenin sonuçlan. Günümüzde en işlerlik kazanan slogan ise '"Saç şeklinize göre bakım." Kozmetik dünyasında yapılan çahşmalar sonucu normal. yağlı ve kuru saçlara göre çeşıtli bakım tek- nıkleri mevcut. Den ve Zührevi Hastalıklan Uzmanı Dr. Meriç Ak- soy, saç çeşitlerinin özelliklerini şöy- le özetlıyor: Nçrmal saçlı deri: Az rastlanan bir saç türüdür. Ne kuru ne da yağlı olan deridır. Üzerindeki saçlar da yumuşak ve kalın olur Yağlı saçlı deri: Çabuk yağlanan ve kirlenen den şeklidir. Parlak, bir- birine yapışık saçlar, ıstenen sıklıkta yıkanmazsa kokar ve deride kızanklık ve kepeklenmeler eksik olmaz. Şapka ve sıkı eşarplan az kullanmakta yarar vardır. Biryan- tinler ve saç kremleri dikkatli olarak kuilanıhnalıdır. Masaj ve friksıyon- lar yağsız maddelerle yapılmalıdır. Kuru saçlı deri: Scyrek yıkanmayı Amerikalılar ve Ruslardan oluşan bir ekip, dünyanın bu en büyük kedilerini kurtarmak için ortak bir çalışma yürütüyor Avolar öldürüyor, Sibiryakaplanıdireniyor NAT1ONAL GEOGRAPHIC HOWARD B. QIGLEY Bir zamanlar Sıbirya kaplanlan, Rusya'dan Çin'e, Kore'ye uza- nan geniş bir alan içensinde yaşı- yordu. Bugünse, yasak olarak sürdürülen avalık ve yaşadıklan bölgelerin giderek azalması yü- zünden. vahşi doğadaki Sibirya kaplanı sayısı 400'ün aluna düş- tü Şımdi Amerikalılar ve Ruslar- dan oluşan bir ekıp, dünyanın bu en büyük kedüeriru kurtarmak için ortak bir çalışma yürütüyor. 1992 Şubatı'nda araştırmacılar çalışma kapsamında, bazı kaplanlara, radyo sinyalleri yayan tasmalar takmaya başladı. Lena isimli kaplana da aynı yılın haziran ayında bu tasmaîardan biri takıldı. Ne yazık ki, beş ay sonra radyo sinyalleri kesildi. Arama çalışmalan sonunda, Lena'nın yalnızca üstü karlarla kaph tasması bulunabıldi. Tasmanın hemen yanında da Lena'nın henüzon haftahk olan dört yavrusu duruyordu. Araştırmaalann bu yavrulara bir bannak sağlama çalışmalan sırasında yavrulardan ikisi. doğumsal bir kusurdan ötürü yaşamlannı yitirdi Sonunda Omaha Henry Doorly Hayvanat Bahçesı sağ kalan yavrulan kabul ettiğinı bildirdi. Şimdi Nadezhda ve Khuntami. Omaha Hayvanat Bahçesi'ndeki karlarla kaph yeni evlerine uyum sağlamaya çahşıyorlar. Hayvanat bahçelerinde, koruma parklannda. doğada bulunandan daha fazla sayıda Sibirya kaplanı yaşıyor (yaklaşık 800 kadar). Bu kaplanlann asıl yurdu Sibirya ormanlannda ise avalar. smırlann da açılmasıyla her yıl sayısız kaplam öldürüyor. Bize ise, avcıhğın önüne gecilmesini. bu hayvanlann yaşadıklan bölgelerin korumaya ahnmasını umut etmek kahyor yalnızca. Sayıiarı gıaerek azalan Sıbırya kaplanlanndan iki tanesi, Nadezhda >e Khuntami getirildikkri hayvanat bahçesine uyum sağlamaya çaltşıyorlar.(Fotoğraf: MAURICE HORNOCKER) Hava kirliliğininağaçlanve bitki örtüsünü nasıl etkilediğini ortaya koyan ilginç bir araştırma yapıldı Üzerine plastik örtü kaplanan orman GÜRHAN LÇKAN STOCKHOLM - İsveç'in güne- yinde, Göteborg'un dışında, yeryü- zünün tek üzen kapah onnanı var. İnce bir plastik örtüyle örtülü olan bu ormanda, hava kirliliğinJn ağâç- lan ve bitki örtüsünü nasıl etkılediği inceleniyor. Elde edilen veriler, di- ğer ormanlarla karşılaştınhyor. Hava kırliliğının gerçek kaynağının, Polonya ve eski Demokratik Al- manya'daki endüstn atıkJan oldu- ğu, bu karşılaştırma sonucu bir kez daha kanıtlandı. İsveç Devlet Orman Endüstnsi'- nın başkanı Jan Remröd, çevre açı- sından 1992'nin en önemli olayının Rıo Çevre Konferansı olduğunu, dairesinin hazırladığı yılhk raporda yazıyor. Remröd'e göre dünyamızın en önemh sorunu; giderek artan hammadde ve enerji gereksinmesı- nin, yenilenebihr bir sistem içinde nasıl karşılanabileceğidir. Remröd, çevre korunması konusunda günü- müzde yapılan tartışmalann. duru- mun genel görünümünden kopuk olarak yalnızca belırlı parçalarda Kava kirliliğinin gerçek kaynağının Polonya ve eski Demokratik Almanya'daki endüstri atıklan olduğu bir kez daha kanıtlandı. odaklanarak yapıldığına inanıyor. Bu bakımdan kendisi. yalnızca atık- lann yeniden kazanılmasını içeren çözümlerin yetersiz olacağını savu- nuyor. Her ne pahasına olursa olsun yeniden kazanmamn. çevreye ve ekonomiye gereksiz yiik oluşturaca- ğı görüşünde: "En önemh sorun, yenilenemeyen hammaddelenn ve organik yakıtla- nn kullanımı ile iklim değışimidir. Ormanın akılcı olarak kullanımı, ekolojık özenle çatışma içinde değil- dir." İsveçh kâğıt ve selülozlu maddeler üreten şirketler, İsveç içinde yılda 9.4 milyon ton. İsveç dışında da 4.5 müyon ton üretimde bulunmakta- lar. AT ülkelerinin gereksinıminin büyük bır bölümü buradan karşıla- nıyor. Selülozlu maddeler üretımi bakımından İsveç: ABD, Kanada. Japonya ve Çin'ın arkasından dün- ya 5. sı durumunda. Kâğıt üretimin- de ise; ABD, Japonya. Kanada, Çin, AJmanya ve Finlandiya'dan sonra 7. gehyor. Ormanlann %14'- ünü budamak, gereksinmenın %95'ini karşılamaya yetiyor. Tek korku, AT'nin koyacağı sınırlama- lann durumu değiştirmesi. Orman önüsününün çok daha sı- nırh olduğu ülkelerdeki durum, hem yerli bır sorun hem de global etkisın- den ötürü herkesi ilgilendiren bir gerçek. İsveç Devlet Orman Endüst- risi. bu konuda alarm zillerinı çala- rak bütün ülkeleri. işbirhğine çağın- yor. Ormanlann ve ormandan ka- zanılan ürünlerin yeniden kazanılır hale getirilmesi, bir büyük daireyle açıklanıyor. Bu dairenın motoru, güneş. Güneş enerjisi. fotosentez araahğıyla yakalarup, karbondiok- sıt ve su yardımıyla ağaçların yetiş- mesinde İcuilanıhyor. Kâğıtyeniden kazanılırsa Böylelikle orman, selülozlu lifle- nn ve enerjinin kâğıt ürünleri yapı- Imasını sağlıyor. Kâğıt ürünleri yeni- den kazanılırsa (örneğin gazete ve dergilerin, kâğıt üretiminde kullanı- lması için iade edilmesıyle), hfli ürünler de yeniden kazanılmış olu- yor. Aynı durum, kâğıt ürünlerinin yakılmasıyla enerji elde edilmesinde de geçerli. Kâğıt ürünleri yakılsa da çöplükte çürüse de karbondioksıt çıkıyor ve bu da orman tarafıdan yakalanarak fotosentez sistemıne sokuluyor. Böylelikle daire tamam- lanmış oluyor. gerektiren bu deri üzerine alkol içeren losyonlar kullanılmamah, aynca saç kurutuculanndan uzak durmahdır. Yağlı ve yumurtah şampuanlarla yıkanmasmda fay- da vardır." Dr. Meriç Aksoy, saç bakı- mında dikkat edihîıesi gereken unsurlan şöyle özeüiyor: 1- Şampuanlar suda eriyen bir kısım ile yağda enyen bir kısım ih- tiva ederler. Yağda eriyen kısımlar oğuşturma sırasında saç- larda bulunan yağlan eriterek, te- mızlerler. Bu temızleme işleminin dozunu iyı ayarlamak gerekir. 2- Saçb derinin ve saçlann bir dereceye kadar yağa ihtiyaa vardır.Tamamen yagından annmış bır saç ıncelir, elektrikle- nir ve uçuşur. Aynca şekil de veri- lemez, bir kısmı da kepeklenir. 3- Dikkat edilmesi gereken bir başka unsur da saç kremi ve şam- puanın birlikte olmamasıdır. Her saçın şampuana ve kreme ihtiyacı farkhdır. 4- Saçlann yumuşak şampuan- lardan ve yumuşak fırçalardan hoşlanacağını unutmamak gere- kır. 5- Şampuanı fazla kullan- mamak gerekir. Aynca yıkama suyunun da saç bakımında önemli bir yen vardır. Çok sıcak ve çok soğuk suya. ılık suyu tercih etmek- te yarar vardır. Durulama işlemi hiçbir zaman aceleye getirilmeme- hdır. 6- Yıpranmış, boyab ve permah saçlarda yumuşatıcı ve parlatıa olarak lımon, sırke veya yumu- şatıa krem kullanılmalıdır. 7- Saçlan kuruturken de ıhk fönü tercih edip uygun mesafeden tutarak. >ıımuşak fırça ve tarak- lann kullanılmasıyla şekillendir- mek lazımdır. 8- Saçlann gerekü temizliği yapıldıktan sonra şekıllendirihne- si önemhdir. Bu esnada kuüanılan jöleler, spreyler, biryanunler moda gereği yaygın kullanıma sa- hiptırler. Hıçbiri iki günden fazla yıkanmadan kullanılmamahdır. Saça tatbıkinden sonra saç ıslatı- lmadan taranmamahdır. 9- Nadir de olsa saç boyalannın sık kullarumında ciltten emihmine bağh olarak sındirim sıstemine. si- nir sistemıne ve kan tablosuna olumsuz etkilen olduğu bilinmek- tedir. Böyle bir durumda hemen doktorunuza danışınız. îşitme ozurluler için altyazılı televizyon Haber Merkezi - ABD'de insanı hayrete düşüren bir gerçeğin ışığı alunda, bu ay yürürlüğe girecek yeni bir yasa tasansı gehştirildi. Satılacak her yeni televizyonda altyazı verecek aygıtlann bulun- masını zorunlu kılan yasa, ülke nüfusunun yaklaşık yüzde 10'- unun kısmen de olsa işıtme özürlü olmasından kaynaklanıyor. Yasa. sayılan yaklaşık 24 milyo- nu bulan işitme özürlülerin televiz- yondan daha iyi yararlanmalannı amaç edinıyor. İşitme özürlülerinın yayını daha iyı kavramalanna olanak tamyan altyazı aygıtlan daha önce piyasa- dan 130-180 dolar karşıhğında (yaklaşık 1,5 milyon TL) televiz- yona yerleştirihyordu. Bundan sonra her televizyonda bulunacak olan aygıtın ek mahyeti 5-15 dolar arasında olacak. İstatistiklerden duyma özürlüle- rinın kesin bi" sayısı elde edileme- di Ancak, bu durumda olanlann yüzde 56'sının 50 yaşın altında ol- ması, gençlerin üstüne üstJük ço- cuklann rock müzikten olumsuz etkilenmelerine bağlanıyor. Aygı- ttan işitme özürlülerin dışında, anadili İngılizce olmayanlann da yararlanması duşünülüyor. Bir kamu hızmeti olarak sunu- lan ve maliyeti saatte yaklaşık 1500 dolar olan yeni uygulama, hiçbir kâr amacı güdülmeden ulusal bırenstitü tarafindan gerçekleştiri- lecek. Ancak reklam şırketlerinin ileri- debu konuya kâramacıylaelatma- lanna olası gözüyle bakılıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle