Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 17 TEMMUZ1993 CUMARTESİ
HABERLER
Katliam
kurbanlarına
devlet yardımı
• ANKARA(Cumhuriyet
Bürosu) - Devlet Bakanı
Türkan Akyol, Sıvas
olaylannda hayatını
kaybeden Madımak Oteli
personelinden 4genç ile
Erancan'ın Başbağlar
Köyü'neyapılan baskında
hayatını kaybedenlerin
ailelerine devletin yardım
edeceğini açıkladı. Başbakan
Tansu Çiller'in talimatı
üzerine gittiğiSıvasve
Erancan'ın Başbağlar
köyünde incelemelerde
bulunan bakan Akyol. dün
dûzenlediği basın
toplanüsında, Başbağlar
halkının devletten: can
güvenliği, telsiz, komando
birliği ve silah taşıma ruhsatı
istediklerini aktardı. Akyol,
telsiz sistemi için
Başbakan'ın talimat
verdiğini, komando birliği
için ise Genelkurmay'ın
hazırlığa geçtiğini söyledi.
Erzincan sonrası geçtiği
Sıvas'ta. 2 temmuzda
meydana gelen olaylarda
yakılan Madımak Oteli'nde
çalışan ve hayatını kaybeden
dört Sıvaslı gencin aileleriyle
görüştüğünü kaydeden
Akyol. bu ailelere maddı
yardım sağlanacağını
sözlerineekledi.
Dev-Sol'cu
öldÜPüldü
• Istanbul Haber Servisi
-Şirinevler'de polis, takip
ettiği bir Devrimci Sol
militanıru öldürdü. Bir polis
memuru da yaralandı. Olen
militanın üzerinden Kemal
Aygül adına düzenlenmiş bir
kimlikçıktı. tstanbul
Emniyet Müdürlüğü Terörle
Mücadele Şubesi'ne bağlı
ekipler, bir süredir takip
ettikleri Kemal Aygül'ü
Şirinevler Mahmutbey
Caddesi üzerinde yakalamak
istediler. 'Dur' ihtanna
karşın kaçan Aygül, polis
tarafından sıkıştınldı. Aygül,
Hacı Güngör adlı polis
memurunu kasığından
yaraladı. Olay yerinden
kaçmaya çalışan Kemal
Aygül, polısin açüğı ateş
sonucu öldü.
Gözaltında
tecavüz iddiası
• DtYARBAKIR
(Cumhuriyet)-PKK
militanlanna yardım ve
yataklık yapüğj gerekçesiyle
Mardin'in Derik ilçesinde
güvenlik güçlerince gözaltma
alınan ve üç gün sonra
salıverilen 17 yaşmdaki Ş.A.,
bir güvenlik görevlisinin
tecavüzüne uğradığını öne
sürerek Cumhuriyet
SavcılığYna suç duyunısurida
bulundu. Avrupa fnsan
Haklan Komisyonu'na
bireysel başvuru hakkını da
kullanan Ş.A.,"Görevli,
tecavüz olayını kimseye
anlatmamamı, anlatrnam
halinde beni ve ailemi
öldürecekJeri yönünde
tehditte bulundu" dedi.
JakKamhi
davası
• İstanbul Haber Servisi
-İşadamı Jak Kamhi"ye
suikast girişiminde
bulunduğu iddia edilen
"İslami Hareket Süreci" adlı
yasadışı örgüte üye 3 kişinin
yargılanmasına devam
edildi. İstanbul 3 No'lu
DGM'de Can Özbilen, Rıza
Bayramçavuş ve Osman
Erdemiradlı sanıklann
kaüldığı duruşmada
dinlenen tanıklar. sanıklan
teşhisettiler. Tanıklardan
Necmettin Çakar, Futbol
Federasyonu'ndaki
odasmda telefonla
konuşurken, olayın meydana
geldığdnı. saldınyı
gerçekleştirenleri
görmediğini söyledi.
Çakar'ın daha önce
emniyette verdiği ifadede,
sanıklardan Can Özbilen'in
elinde uzun namlulu silahla
kaçarken teşhisettiğini
belırten mahkeme başkanı,
yalan tarukhk yapmarun suç
olduğunu haürlattı.
SHP noter gibi
• İZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu)- Izrnir Anakent
Belediye Başkanı Yüksel
Çakmur, koalisyon ortağı
olan SHP'nin 'noter
durumuna' düşürüldüğünü
öne sürdü. SHP'nin değişim
ve yeni bir ruha sahip olma
zamanının geldiğjni
vurgulayan Çakmur, "SHP
bugün önüne gelen her
senedi kaygılan sebebiyle
imzalar bir noter
konumundadır. Ancak
SHP'yi noter durumuna
getirenler yann noterlik
yapacak parti teşkiiatı
bulamayabilirler. Kavgalı
eve komşu gitmez. Kavgalı
ailenin mutsuzluğu
komşulanna da
yansıyacaktır " dedi.
Gözaltma alınan 157 kişiden 66'sı serbest bırakıldı, firari 6 kişi aranıyor
Sıvas'ta 91 kişi tutuklandıKENANBİLİZ
HATİCEBİÇER
SIVAS- Sıvas'ta 37 kişinin
katledilmesiyle ilgili olarak gözaltma
alınan 157 kişiden 66"sı serbest
bırakılırken 91 sanık çıkanldıklan Sıvas
SulhCeza Mahkemesi'nce
tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Olayla ilgili olarak halen firarda olan 6
kişi aranıyor. Sıvas Cumhuriyet
Başsavcısı Oktay İrdem. sanıklarla ilgili
iddianameleri haarlamaya
başladıklannı belirterek. "Sanınm
önümüzdeki hafta sonuna kadar
iddianameleri tamamlanz. İşin en ağır
kısmı bitti. Bundan sonrası daha kolay
olacak" diye konuştu. Alınan bilgiye
göre olaylardan sonra gözaltma alınan
ve tutuklanan 91 kişi hakkında, Sulh
Ceza, Ağır Ceza ve DGM'de olmak
üzere üç ayn dava açılabilecek.
Yetkililer. saruklann hangi
mahkemelerde yargılanacağının
işledikleri suca göre ve Kayseri DGM
Savcılığı'run talebı doğrultusunda
beiirieneceğini belirtüler. Sıvas'ta
Madımak Oteli'ni yakmak, 37 kişinin
ölümüne yol açmak gerekçesiyle
gözaltma alınan 157 kişiden 66'sı daha
önce serbest bırakılmıştı. Savcılık
tarafından tutuklanmalan talebiyle
Sıvas Sulh Ceza Mahkemesi'ne sevk
edilen 91 sanık ise alınan tutuklama
karannın ardından dün Sıvas Kapalı
Cezaevi'ne gönderildi.
6 kişi aranıyor
Olayla ilgili olarak firarda olan 6
kişinin de arandığı bildinldi.
Arananlann arasında. Madımak
Oteli'nden çıkan Aziz Nesin'i
yumruklayan, HizbuIIah işareti
yaparak çevredekilere."Yakalayın
şeytanı kaçmasm" diye bağıran RP'li
Belediye Meclisi üyesi Cafer
Erçakmak'ın da bulunduğu bildirildi.
Aranandiğerkışilerinadlaniseşöyle:
" Yunus Karataş, Köksel Koçak. Osman
Ağkaş, Tekin Arız. Necmi Karaö-
meroğlu." Emniyet yetkililerinden
alınan bilgiye göre arananlann
fotoğraflan.yurt
çapında emniyet müdürlüklerine
dağıtıldı. Bu arada polisin olay
sırasında çekilen fotoğraflan ve video
kayıtlannı incelemeyi sürdürdüğü
belirtildi. Kayseri DGM Başsavcısı
Fevzi Elmas. olayın tüm boyutlan ile
araştınldığım, bu arada Azız Nesin'in
paneldekı konuşmasının bant
kayıtlannın da incelendiğini belirtti.
Elmas, "Olaylan en ince detaylanna
kadar inceliyoruz. Her türlü ıpucunu
değerlendirerek sonuca varmaya
çahşıyoruz. Olayçok karmaşık. Bizim
görevimiz bunu çözmek" diye konuştu.
Teslim olan eski bir militan, Jerme ve Zeli kamplanndaki yaşamı anlattı:
• -
Iran,PKK'yapaıra ve silah veriyorEVREN DEĞER
ŞEMDİNLİ - Güvenlik güç-
lenne teslim olan PKK'Iı Ali
Yaşar, fran'daki Jerme kam-
pında 4 gün kaldıklannı. Zeli
kampından 300 kadar arkada-
şının Türkiye'ye sığınmak için
İran'a kaçtıklannı. İran'ın da
bu kişileri PKK'ya geri verdiği-
ni söyledi.
Ali Yaşar 22 yaşında. Diyar-
bakırlı genç birdelikanlı. Önce-
leri Diyarbakır'da yufkacıiık
yaparken daha sonra askere
gitmiş. Askerliği sırasında ge-
çirdiği bir bunalım sonucu, ar-
kadaşlanyla kavga edince, has-
taneye sevk edilerek 45 günlük
hava değişimi almış. Hava deği-
• İtirafçı Ali Yaşar'ın PKK-İran ilişkisine yönelik gözlemleri şöyle: Jerme
kampında dört gün kaldık. Bizimle birlikte gelen 75 kişi İran'dan Türkiye'ye
sızdı. Biz de bu arada İranlı askerlerle oturuyor. sohbet ediyor, atış
yapıyorduk. Pastarlar, "Vurun Türkiye'ye, biz size yardım ederiz' diyorlardı.
Elbiselerimiz İran'dan geliyordu, her türlü mühimmat da sağhyorlardı.
şıminin sonunda birliğine tes-
lim olmak üzereyken İstanbul'-
da girdiği bir lokantada daha
önceden tanıdığı şahıs, kendisi-
ni ••sosyetik" giyimli iki bayan
ve iki erkekle tanıştırmış. Bu
dört kişiyle yaklaşık 3 saat sü-
ren görüşme sonucunda Ali
Yaşar. "Ailene para vereceğiz.
Kürdistan'ı kurmak için müca-
dele etmek gerekli. Deniz kena-
nnda kampımız var. orada eği-
tim eöreceksin, sonra da
Avrupa'ya gideceksin" sözle-
riyle kandınlarak örgüte girme-
ye karar vermiş.
Maceralı yaşam
Ali Yaşar'ın •"maceralı" ya-
şamı bundan sonra başlamış.
Istanbul'da Bağalar semtinde-
ki birinşaatta 10 gün kaldıktan
sonra Cizre'ye geçmiş. Cizre'de
ikişer günde bir ev değiştirerek
10 gün boyunca saklanmış.
Kuryeler araalığıyla Cudı'ye
geçen Ali Yaşar. burada da 5
gün kaldıktan sonra Kuzey
Irak'takı Zap kampında eğiti-
me alınmış.
Geçen yılın sonbahannda
Kuzey Irak'a düzenlenen sınır
ötesi operasyon sonrasında ağır
kayıplar verdiklerini bildiren
Ali Yaşar. diğer militanlarla
birlikte Zeli kampına geçmiş.
O dönemde Celal Talabani ve
Mesut Barzani'nin Zeli kam-
pında hiçbır silah bulunmadığı
PKK'va karşı Cudi. Gabar te Tanin Tanin dağlarında başlatılan operasyonlar sürdüriilüyor. PKK'lılann çembere alındığı bildi-
riien operasy onlarda me\zilenen birlikler, militanların görüldüğü yerieri makineli rüfek ve top ateşine tutuyor. Askerler, Bingöl'-
ün Genç ilçesi kirsal kesiminde de mevzilendikleri tepeden PKK'lıları izliyor. (Fotoğraf: RIZA EZER ı
Bingörde şehit olan onbaşı Şeref Tay'ın ailesi 2 milyar istiyor
Şehadet bedelı 1 milyon lira
ÖMERYLRTSEVEN
DENİZLİ- Bingöl'de pusu kurularak şe-
hit edilen Denizlili Jandarma Onbaşı Şeref
Tay'ın evinde hii/ün \c kızgınlık iç içe.
Oğuliarının ölümünün ardından İçişleri Ba-
kanlığı'ndan 2 milyar liralık manevi tazmi-
nat isteyen aileye, Jandarma Genel Komu-
tanlığı 1 milyon lira gönderdi. Baba Halil
Tay, 'detletten sadaka istemediklerini' be-
lirtti ve "Biz ihmalin hesabını soruyoruz"
dedi.
Denizli'nin Acıpayam ilçesine bağlı Bo-
durgalar kasabasında, PKK katliamında
yaşamını yitiren Şeref Tay ve *reva" görülen
1 milyon liralık tazminat konuşuluyor. Şe-
ref Tay'ın babası Halil Tay da öfkesinden
yerinde duramıyor. "Hem oğlumuzun
PKK'ya kurban edilmesine göz yumuldu
hem de gururumuzla oynadr* diyen Halil
Tay, 2 milyar lira tazminat istediklerini,
bunun üzerine bazı 'göreviilerin' kasabaya
gelerek maharlıklarını sonışturduklarını,
ayrıca Jandarma Alay Komutanlığı'na
çağrılarak kendisine şehit oğlu için 1 mil-
yon lira verildiğini söylüyor.
Tay a sorulanmız ve yanıtlan şöyle:
- Niçin 2 milyar?
TAY - Başvurdum şehit oglum için. So-
nuna kadar uğraşacağım. Genelkurmay
Başkanlığı'nda dilekçemin incelemeye aJın-
dtğını öğrendim. Eğer \ermezlerse İçişleri
Bakanlığı aleyhine dava açacağım. Devlet
uğnına feda ettiğimiz oğlumuzun canının
değerini parayla ölçmüyoruz. Sadecc ihma-
lin karşılığını istiyoruz. Bu paranın bir ku-
ruşuna dokunmayacağız. Bir okul yaptırıp,
adını *Şeref Tay' koyacağız. Sonsuza ka-
dar onun adını yaşatacağız. İşte bu nedenle
2 mily ar lira tazminat istedik.
- Siz 2 milyar isterken I milyon gönderil-
miş...
TAY - Komik bir şey. Devlet hiç böyle
komik duruma düşer mi? Jandarma Alay
Komutanlığı, 'ödeme yapacağız' diye çağır-
dı. Kalktık. kasabadan Denizli'ye gittik.
Meğerse verecekleri para 1 milyon liray-
mış. Zaten geliş gidiş masrafımız 500 bin
lirayı buldu. Böyle saçmalık olur mu hiç?
Tekrar söy lüyorum. Parada gözümûz yok.
Oğlumuzun ölümüne karşüık alacağımız
parayla karın doyoırmay acağız.
- Malvarlığınızın araştınldığım söylemiş-
siniz çe\renize...
TAY - Biz de sonradan öğrendik. Acıpa-
yam Kaymakamlığı maharlığımızın tespiti
için birisini göre>lendirmiş. Mal- varlığımı-
zın durumuna göre ödeme y apaeaklarmış
güya. Ben fakir olsam. zengin olsam ne ya-
zar. Kasabada yaşayan bir ailenin ne mal-
\arlığı olur ki? Bu ne demek? Zengin olsay-
dım tazminat ödenmeyecek miydi? Önetnli
olan ailenin fakir veya zengin olması mı,
yoksa askerdeki civan gibi oğlumuzun kay-
bedilmesi mi? Devleti vönetenlerin bunları
biraz düşünmesi lazım. Üstelik malrarlığını
araştırmaya gelen görevli. kasabalılara
'Yalan söylüyorsunuz. Bu aileyi koruyorsu-
nuz. Onların daha cok malı vannış. Bize
gerçeği söyleyin' diye çıkışmış. Orada ben
olsaydım belki de katil olurdum. Biz e>lat
acısıyla yanıp rutuşurken devlet malvarlığı-
mızı araştınyor. Bir de teselli olsun diye 1
milvon lira verivor.
açıklamalannın tam tersine Ali
Yaşar. kampta sürekli olarak
askeri eğitim aldıklannı belirte-
rek sözlerini şöyle sürdürüyor:
"Kuzey Irak operasyonu sı-
rasında ağır yaralılan gömdü-
ler. ölüleri taşlann dibine sakla-
dılar. Bu yüzden bunalıma gir-
miştim. Gittiğimde kaçmaya
teşebbüs ettim, yakalandım, 3
ay hapisyattım. Hapisten sonra
Zeli'de eğıtirne başladık. Sa-
bahlan askeri eğitim yapıyor,
öğleden sonra da düzenlediği-
miz pusulann, karakol baskm-
larının neresinde yanlışlık yap-
tığımızı tarlışıyorduk. Bu sıra-
da Zeli kampında dört de idam
gördüm. Üçü kaçtığı için birisi
de bir bayanla yoz bir ilişki kur-
duğu için idam edildi.*Eğitim-
den sonra İran'a geçtik. Bura-
daki Jerme kampında dört gün
kaldık. Bizimle birlikte gelen 75
kişi İran'dan Türkiye'ye sızdı.
Bizde bu arada İranîı askerlerle
oturuyor. sohbet ediyor. atış
yapıyorduk. Pastarlar. 'Vurun
Türkiye'ye, biz size yardım ede-
riz' diyorlardı. Elbiselerimiz
İran'dan geliyordu. aynca her
türlü mühimmat desteğini de
sağhyorlardı."
Zeli kampı
Ali Yaşar, Zeli kampında bu-
lunduğu süre içinde 300 kadar
militanın Türkiye'ye sığınmak
için İran'a kaçtığını. ancak ör-
güte iade edildiklerini deanlatı-
yor. Düzenlenecek operasyon-
lar öncesinde C vitamini diye
bir ilaç aldıklannı. bu ilaçla
uyanldıklannı da bildiren Ya-
şar, yaklaşık 1 ay önce Tür-
kiye'ye gelmiş. Yol kesme ve
pusu atma eylemlerinin dışında
herhangi bir silahlı eyleme ka-
tılmadığını bildiren Ali Yaşar,
10 gün kadar önce 12 kadar ko-
rucuyu teslim aldıklannı. bun-
lann Kaleşnikof tüfeklerini
gaspettiklerini, bu arada bir ko-
rucunun kulağımn da arkadaş-
lan tarafından kesildiğini anla-
tıyor.
Osman Öcalan
cezalandınlacak
Yaşar. Türkiye'ye sızmadan
kısa bir süre önce Kuzey Irak
operasyonu sırasında örgütün
ağır zayiat vermesi ve kimseye
sorulmadan yaralılann öldü-
rülmesi nedeniyle PKK lideri
Abdullah Öcalanın kardeşi Os-
man Öcalan'ın cezalandınlaca-
ğını bildiriyor. Osman Öcalan'-
ın cezalandınlmak için Suriye'-
ye çaenldığmı kaydeden Ali
Yaşan"Kuzey Iraktaki PKK"-
lılann sorumluluğuna Cuma
kod adlı Cemil Bayık'ın getirile-
ceğini kaydediyor. Bayan geril-
lalann bünyelerinin zayıf olma-
sı nedeniyle dağlarda dolaşmak
yerine şefıir eylemleri için istan-
bul ve İzmir'e gittiğini bildiren
Ali Yaşar, Azerbaycan-Erme-
nistan çatışmasında Ermenıs-
tan'ın yanında yer almak üzere
150 kişiden oluşan bir grup
PKK'lmın İran üzerinden Er-
menistan'a geçtiğini de belirti-
vor.
îdamhk Tıınusluya Fraıısız tanıkHaber Merkezi - Tunus lideri Habip
Burgiba dönemi ve sonrasında siyasi bir
örgütü yönettıği ve bu amaçla banka
soygunlan dûzenlediği iddiasıyla idam
edılmek üzere Tunus tarafından Tür-
kiye'den iadesi istenen Riyad Makhlouf
dün Kırklareli'de hâkim önüne çıktı.
Duruşmada, aynı örgüt içinde yer aldığı
için tanık olarak dinlenen Fransız va-
tandaşı Etienne Boulcy. MakhlouPun
Tunus hükümetinin iddia ettiği gibi sı-
radan bir suçlu değil, siyasi bir illegal
örgüt adma hareket eden biri olduğunu
söyledi.
Kırklareli'deki duruşmaya. kamu ça-
lışanlan sendikalannm yöneticileri ve
diğer demokratik kitle örgütlerinin yo-
ğun ilgi göstermesi üzerine mahkeme
kendi salonunda değtl. daha geniş bir
ö'uruşma salonunda yapıldı. Riyad
Makhloufun sakin olduğu gözlenirken
ablası ve diğer yakınlan heyecanlannı
gizleyemediler.
Kırklareli Ağır Ceza Mahkemesi'nde
• Tunuslu 'Robin Hood' Riyad Makhloufun Kırklareli'deki
duruşmasında. aynı örgüt içinde yer alan Fransız vatandaşı
Etienne Boulcy tanık olarak dinlendi. Fransız tanık.
Makhloufun Tunus hükümetinin iddialannın aksine, siyasi
bir örgüt üyesi olduğunu savundu.
dün yapılan duruşmada hâkim önüne
çıkan Riyad Makhloufun avukatı Bur-
han Apaydın. müvekkilinin Tunus va-
tandaşlığını reddettiğini. bunu da noter
aracılığıyla Tunus Konsolosluğu'na bil-
dirdiğini söyledi. Tunus'ta demokrasi
olmadığını, Makhlourun iade edilmesi
durumunda idam edilmesim'n kesin ol-
duğunu belirten Apaydın, Makhlour-
un asılmaktansa kendini öldürebileceği-
ni de bildirdi. Apaydın daha sonra
Makhloufla aynı dönemde Tunus'taki
aynı siyasi örgütte yer alan Fransız va-
tandaşı Etienne Boulcy'nin dinlenmesi-
ni istedi. Tercüman araalığıyla tanıklık
yapan Boulcy, Tunus'taki illegal siyasi
örgütün mali işlerinden sorumlu üyesi
olduğunu belirterek şunlan söyledi:
"Örgüt halen Tunus'ta faaüyette ol-
duğu için ismini açıklamam sakıncalı-
dır. Tunus'ta demokrasıyi sağlamak
için kurulmuş bir örgüttür. Örgütün şefı
beni Paris'ten alarak Tunus'a götürdü.
Huzurunuzda bulunan Riyad Makhlo-
uf bu örgütün üyesidir. Suç konusu
banka soygunlannı biz yaptık. Amacı
politiktir, örgüte para sağlamaktır. Ri-
yad banka soygunlanna bizzat katılma-
dı. sadece örgüt üyesiydi."
Mahkeme daha sonra Riyad Mak-
loufun ifadesine başvurdu. Tercüman
olmadığı için bir imamın tercüman ola-
rak duruşmaya getırilmesi üzerine
Makhlouf, "Benım Türkçem onun
Arapcasından iyidir" diyerek ifadesini
Türkçe verdi. Tunus'taki siyasi örgütün
üyesi olduğunu, ancak banka soygunla-
nna katılmadığıııı belirten Riyad
Makhlouf, çevirisı yapılmış bazı gazete
kupürlerini mahkemeye vererek şöyle
konuştu:
Tunus'ta demokrasi yok'
"Bu delilleri size, Tunus'ta demekrası
olmadığma ve işkence yapıldığma dair
sunuyorum. Tunus'ta hiç yargılanma-
dım. Firari idim. Karar benim yoklu-
ğumda verildi. Aynca pasaportumda
da göreceğiniz gibi, Cezayir'de siyasi bir
olaya katıldığıma dair kayıt vardır."
Makhloufun avukatlan, Fransızca
bazı yayınlan mahkemeye sunarak Tu-
nus'taki örgütün siyasi mücadelesini
anlattılar. Mahkeme heyeti, davanın
karar aşamasınageldiğini belirterek Ri-
yad Makhloufun tutukluluğunun sür-
mesine ve duruşmanın ağustos ayına
bırakılmasına karar verdi.
AVRUPA'DAN
EDİP EMİL ÖYMEN
Savaş ve Turiznt
Hırvatistan'da yaşayan Sırpların işgal edip kendi baş-
larına bağımsızlık ilan ettikleri Krayina bölgesi yeniden
patladı. Adriyatik kıyısmda Zadar Limanı'ndan, koca-
man bir yay çizerek Bosna Hersek'in kuzeyinden geçip
Tuna Nehri'ne kadar uzanan geniş bir bölge Krayina.
Hırvatlarla Sırpların arasında 'Pembe Bölge' denilen
tampon bölgede ise Birleşmiş Milletler Barışgücü duru-
yor. Ama bu, iki tarafın birbirine saldırmasına engel de-
ğil. Tıpkı Bosna Hersek'teki gibi.
Sırp topçusu şimdi Zagreb'in 55 kilometre güneyinde
Karlovak'ı hedefliyor. Kalesiyle ünlü bu kentin yakında
Sırpların eline geçtiğini duyarsak şaşmayalım. Zadar,
Biograd, Kuzey Dalmaçya da Sırpların hedeflerinden...
Endişe ile beklenen bu yeni çatışma, geçen ocakayın-
da da savaş alanına dönen Zadar Limanı yöresindeçık-
tı. Birbiri içine girmiş ince uzun yarımadalar ve adalar-
dan oluşan yörede stratejik önemi büyük Maslenica
Köprüsü ile Zemunik Havaalanı'nı Hırvatlar, onarıp ye-
niden işletmeye açmaya kalktılar. Adriyatik kıyısındaki
turistik adreslere buralardan geçiliyordu çünkü. Sırplar-
la biraz çatişma var diye Hırvatlar turizmden vazgeçe-
cek değildi ya? Adriyatik kıyılarınm eski sükunetine nasıl
yeniden kavuştuğunu, yaptıkları başarılı tanıtma filmle-
riyle hem kendi televizyonlarında gösteriyorlardı hem
de Hırvat turizmciler, durumu her fırsatta başka televiz-
yonlarda da anlatıyorlardı. Hele, Alman televizyonların-
da. Tabii, Hırvat hükümetinin hazırlattığı Cennet Adriya-
tik' filmi eşliğinde. Hatta. Sırpların yaka yıka bitiremedik-
leri, inci kent Dubrovnik bile olabildiği kadar onarılmış
ve bir de müzik-sanat festivali yapılmıştı geçen haftalar-
da. Savaşta sakat kalan Hırvat askerlerin, Dubrovnik'in
bayrağını ucundan tutarak aksak ayaklan ile kent mey-
danına yürüdükleri, Orta Avrupa televizyonlarında gös-
terildi. Hırvatistan'da savaş mı vardı? Yoo... Sadece
basit sınır çatışmaları o kadar. Turistleri ilgilendirecek
kadar da değil üstelik!
Hırvatistan, eski Adriyatik turizmini nasıl kaçırmak is-
temiyorsa, kuzey komşusu Slovenya da aynı şekilde,
Venedik ve Trieste'ye yakınlığını, Italya ile omuzdaşlığı-
nı sürekli vurgulayan posterlerle ortalıkyerde. Oysa Ital-
ya ile Slovenya'nın arası açık. Çünkü, Italyan azınlığın
haklan sorunu var ikisinin arasında. Ama bunu, Av-
rupa'da kaç kişi biliyor? Ve kimin umurunda? işte bunun
bilincindeki Slovenya da italya ile coğrafi yakınlığını, tu-
rizm potansiyelini, Avrupalılığmı vegüney Yugoslavya'-
daki arapsaçı savaşla hiç ilişkisi olmadığını herkesin
gözünün içine sokuyor.
Turizmden gelir sağlamak, ancak turizm hizmetini sa-
tın almak isteyen insanlar, o hizmeti sunanlara güven
duyarsa mümkün. Hırvatlar, büyük kısmı çorak, kıraç,
kayalık ve ruhsuz kıyılarını bile Mavi Yolculuk türü tekne
gezileri için ideal yerler olarak nasıl tanıtıyor? Her yerde
savaş var oysa. A^rupa'da para kazanma yarışından
kaçıp kafa dinlemek isteyen insanlar, savaşı, kargaşayı
akla getirmeyip, Hırvatistan'da neden tatil yapsın? Ne-
den, biraz daha uzak, ama çok daha zengin doğası ile
(Jbk daha zengin mutfağı, ilginç tarih ve kültürü ile Tür-
kiye'ye gitmesin? Neden, Antalya'da bir bomba patladı
diye insanlar ürküp kaçıversinler? Ama savaş içindeki
bir Hırvatistan'dan daha az ürksünler?
Bunun yanıtı basit: Türkiye'ye güven duymak zor. Ve
tabii, şu da var: Tanıtım doğru zamanda, doğru insanla-
ra, doğru biçimde yapılır. Tanıtım. sunulan bir hizmeti
anlatmaktır. Kendine ne kadar aşık olduğunu başkaları-
na anlatmak değildir. Ama bunu kim becerecek? Bürok-
rasi içine gömülmemiş, sadece bugününü düşünme-
yen, çeşitli bırimler arasında hızla ve etkin biçimde eş-
güdüm sağlayabilen, ortaya Batı kafasının anlayacağı
biçimde ve amaca yönelik tanıtım ürününü doğru za-
manda çıkarabilenler. Madem tanıtım Turizm Bakan-
lığı'nın işi, bunun nasfl yapıldığını, halen Sırplarla sava-
şan, başkentlerine 55 kilometre ötede bömbalar patla-
yan Hırvatlardan öğrenebilirler.
Yasal düzenleme tartışmaya açılıyor
Memıırsendikasına
:
ilkyeşilışıkyakıldı l
• Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet \,
Moğultay, kamu çalışanlannın örgütlenmesine „•
ilişkin olarak bakanhkta yürütülen yasal
düzenleme çalışmalannı önümüzdeki hafta l
tartışmaya açacaklannı söyledi.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Grevlı toplusözleşmeli
sendika hakkı için sokakiara
dökülen memura. "yasal sta-
tü" konusunda ilk yeşil ışık.
önümüzdeki hafta yakılacak.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Mehmet Moğultay.
memur sendikalannı. önü-
müzdeki hafta yasal düzenle-
me konusunda tartışmaya
çağıracaklannı söyledi.
Moğultay, memurlann zam
oranına ilişkin eylemlerini de
"demokatik hak arama müca-
delesi" olarak nitelendirdi.
Kamu çalışanlannın örgütlen-
mesine ilişbn olarak ba-
kanhkta yürütülen yasal dü-
zenleme çalışmalanru önü-
müzdeki hafta çarşamba ya da
perşembe günü sendika yetki-
lilerine sunarak tartışmaya aça-
caklannı belirten Moğultay,
memurlann önceki gün yaptı-
klan eylemleri şöyle değerlen-
dirdi:
"Çalışanlann haklannın
korunması, sosyal güvenlik-
lerinin sağlanması, benim ba-
kanlığımın alanı içinde. Onlar-
la ilgili hazırlıklan yapıyoruz,
fakat belli bazı konular. siyasi
kararla olur. Biz. Ankara'da
memurlanmızm hak arama
mücadelesinde en ufak bir ka-
nunsuz hareket yapmadıklan-
nı sevinçle karşıladık. Niha-
yet. bir hak aramışlardır.
Bunu doğal karşılamak
lazımdır. Türkiye'de yasaksız
bir dönemin sona erdiğinin.
insanlann hak arama özgür-
lüklerinin var olduğunun bir
işaretidir. Bunu anlayışla
karşılıyoruz."
Moğultay, önceki akşam
Ankara Emniyet Müdürü ile
görüşerek ifadeleri alınan sen-
dika yöneticilerinin serbest bı-
rakılması talimatını verdiğ^nj
de söyledi. Moğultay, "Bu in-
sanlann yaptığı. bir hak ara;
ma özgürlüğüdür. Türkiye, bir
dönemden geçiyor. Türkiye,
mevcut yasalanyla ve ana-
yasasıyla otoriter bir sistem-
dir. Bu anayasa değjşmediğine
göre toplumun bütün kesimle-
rine sinmiştir. Otoriter bir sis-
temden demokratik sisteme
geçmenin risk ve tehlikeleri
vardır. Elbette bu ülkeyi yöne-
tenler, bir süre bu risk ve tehli-
keleri anlayışla karşılayacak-
lar. Bu, yaşanan ilk olay değü"
diye konuştu.
IHD sekiz
yaşına girdi
İZMİR (ANKA)-İnsan
Haklan Derneği (İHD),
kuruluşunun 8'inci
yıldönümünü yann
Izmir'de düzenleyeceği
toplantılarla kutlayacak.
İHD Genel Başkanı Akm
Birdal. demeğin 8. kuruluş
yıldönümünde "insan
haklan ve özgürlükler için
birlik"çağnsmda bulundu.
İnsan HakJan Derneği'nin
8. kuruluş yıldönümü
dolayısıyla yann İHD
Genel Yönetim Kurulu ile
57 şube başkanı tarafından
ortak bir basın toplantısı
düzenlenecek. Yönetim
Kurulu ve şube başkanlan
ile 24 ilçedeki temsilcilerin
daha sonra yapacaklan
ortak toplantıda ise
derneğin bugüne kadarki
çalışmalan
değerlendirilecek ve gelecek
yıllar için yeni hedefler
belirlenecek.