27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 28 HAZİRAN1993 PAZARTESİ HABERLER Partilerin radyo toplantısı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -DYP Grup Başkan Vekili Turan Tayan. Meclis'teki siyasi parti temsilcilerinin bugün TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk başkanhğında bir araya gelerek radvo ve televizyonda devlet tekelini öngören anayasanm 133. maddesini görüşeceklenni bildirdi. DYP Grup Başkan Vekili Turan Tayan. yaptığı açiklamada. Cindoruk başkanlığında yapılacak görüşmede, partiler arasında mütabakat sağlanması hahnde konunun genel kurulda perşembegünü görüşülebileceğinı söyledi. Olağanüstühal uyguteması • ANKARA (ANKA) - Olağanüstü halın uzatılmasma ılışkın görüşmeler TBMM Genel Kurulu'nca bu hafta salı günü gerçekleştirilecek. 50'nci hükümetin güvenoylaması süreci de bu hafta başlayacak. Mecliste bu hafta sıcak günler yaşanacak. Sert tartışmalara yol açacak olan olağanüstü halin uzatılması salı günü genel kurulda ele alınacak. RP.CHPveHEP'inolumsuz o\ kullanacağı uzatma tezkeresine SHP'den de karşı çıkanlann olması ve 10 SHP'linin olumsuzoy kullanması bckleniyor. Tdsmiafa itiraz • ANKARA (AA)- Olağanüstü Hal Bolgesi'ni kapsayan kısmi af kararnarnesi ile para cezasına çevrilebilir kaçak mal değeri arlunmı karannın yaygınlaştınlması için Bakanlar Kurulu'na başvuru yapıldı. Başvurunun reddedilmesi durumunda Danıştay'a dava açılacak. Avukat Yalçın Kasaroğlu. traktörle bir kişıye çarparak ölümüne neden olduğu için 3 yıl hapis cezasına çarptınlan ve cezası paraya çevrilmeyen müvekkili SeferOzer adına, Bakanlar Kurulu'na suftulmak uzere Başbakanlığa verdiği konuya ılişkin ditekçesinde. şunlan kaydettr. "Sayın Bakanlar Kıirulu. 483 sayılı kanun hükmündeki kararname ıle olağanüstü hal bölgesinde kısmi af çıkarmıştır. Sayın Bakanlar Kurulu tasarruflannda anayasanın 10. maddesine aykın işlemler yapıldığından. çıkanlan kısmi aflardan tüm vatandaşlann ve vekilımin yararlandınlması yönünde tasarruflar yapılmasını talep ederim. İstcğımizin kabul edılmemesi hahnde Danıştay'a iptal dav ası açacağjmızı bilgılerinıze ilesunanm." Yürüyen öğrenciye gözaltı • MANİSA-BALIKESİR- (Cumhuriyet)-MGK kararlannı, soruşturmalan. okuldan ve yurttan atılmalan, y urtlardaki olumsuz koşullan protesto etmek için Ankara'ya yürüyen 28 öğrenci Balıkesır'de polis tarafından gözlem altına alındı. Oğrenciler, Manisa ve Bahkesir girişinde sürekli polis baskısı gördüklerini ve dayak yediklerini belirtirken. Bahkesir emniyet yetkilileri öğrencılerin polisle çatışüğını ve 5 polisin yaralandığını, gözlem altına alınan öğrencılerin mahkemeye sevk edildiğini söylediler. 'Oğlumuzu öMürdü1 • ALAPLI (Cumhuriyet>- Zonguldak'ın Alaplı ilçesinde 20 haziran tanhinde Çayköy'deki evinden alınarak götürüldüğü jandarma karakolunda ölen Mehmet Öztürk'ün ailesi, çocuklannın "dayaktan" öldüğünü ileri sürdü. Bıçakla adam yaralamak suçundan 2 yıl hapis cezası alan ve 2 yıldır aranmakta olan Mehmet Öztürk, ihbar üzerine bulunduğu köyündegeçen hafta Alaplı Jandarma Karakol Komutanlığı'nca gözallınaalınmışvedaha şonra ölmüştü. Oztürk ailesi. İnsan Haklan Derneği'nden olayın aydınlatılması için yardım isteğinde bulundu. Alaplı Jandarma Komutanlığı yetkilileri de Öztürk'ün sarhoşolduğunun belirlendığini ve burundan alkol alması nedenıyle kusarken tıkandığını söylediler. İnönü, özelleştirmede amacın ekonomiye kaynak yaratmak olduğunu söyledi Temelyaklaşım, ülke yararı• SHP lideri İnönü, •"Özelleştirmeye karşı değiliz. ama ülke yarannaysa. Yeni hükümetin bu yönde arzusu olduğu görülüyor. Tartışınz. ülke yaranna değilse kabul etmeyiz. Kimsenin bundan şüphesi olmasın" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - SHP Genel Başkanı Er- dal İnönü. koalisyon proto- kolünün en çok tartışılan mad- desi özelleştirme konusunda le- mel yakjaşımını "ülke varan" olarak ortaya koydu. İnönü, hangi KİT'leri kapsayacağı koalısyon protokolünde aynn- tıh bıçimde behrtılmemesi SHPde kaygı yaratan özelleş- ürme konusundaki yaklaşımı- nı. partisinin ilçe kongresinde acıklarken ülke yaranna olma- yan hiçbir özelleştirme hareke- tıne ızın vermeyeceklerinı be- lirtti. Ekonomide kaynak yaraıma ihtiyacı olduğunu belırten Er- dal İnönü. özelleştirmenin bu kapsamda bir çözum olarak düşünüldüğünü bıldırdı. İnö- nü. '•Özelleştirmeye karşı deği- liz. ama ülke yarannaysa. Yeni hükümetin bu yönde arzusu ol- duğu görülüyor. Tartışınz. Ül- ke yaranna değilse kabul eıme- yız. Kimsenin bundan şüphesi olmasın" dedi. İnönü, dün partisinin Çan- kaya ilçe kongresine katıldı. Konuşmasında. ağırhklı olarak yeni hükümetin kurulmasına ilişkin bilgilcr veren İnönü. bu arada 1. koalisvon hükümetine \e SHP'ye. övgüler yağdırdı. SHP'nin. Özal'ın ölümünden sonra vaşanan siyasal kargaşa- nın \e demokrasi sınavlannın başanyla atlatılmasında en et- kin rolü üstlendiğini kaydeden İnönü, her kntik dönemde SHP'nin öneminin bir kezdaha anlaşıldığını vurguladı. İnönü. "Turgut Özal'ın ölü- mü) le ülkemiz yeni bir değişim sürecine girdi. Böyle değişim dönemlennde hep kaygılar ya- şanı.vor. Yine kaygılann ortaya çıktığı her dönemde olduğu gibi kaygılan ortadan kaldıran ilk hareket SHP'den geldi" diye konuştu. İkinci koalisyon hü- kümeıinin. amaçlar ve ilkeler açısmdan birincisinin devamı nıteliğini taşıdığını vurgulayan İnönü. Cumhurbaşkanı Özal'- ın ölümünden sonra yaşanan gehşmelcr açısından l. koalis- yon hükümetinin kritik bir rol üsılendiğini söyledi. İnönü. daha sonra şöyle de- vam elti: "1. Koalisyon hükümetinin en önemli özelliği. başta rah- metli Özal'ın icraatlan olmak üzere. demokrasıden uzak. TBMM'yi gündemden çıkar- mayı amaçlayan. katılımı asga- riye ındiren. ulusal çıkarlarla bağlantısını zaman zaman askı- ya alan birgidişin karşısına cık- maktır. 2. koalisyon hükümeti- nin hedefı ise bunun devamı olarak Türkiye'de demokrasiyi geliştirmektir. Yeni koalisyon. Türkiye'de gelişimin sağİanması. halkın varanna gelişimin sağlanma- sında birina derecede önemli biretkendir." Hükümette kaldıklan sürece, ekonominin gelişmesi ve zen- ginliklerin vatandaşlar arasın- da hakça paylaşılması için mü- İnönü dün partisinin Çankaya ilçe kongresine katıldı. (AA) çadele ettiklerine dikkat çeken İnönü. enflasyonu kontrol et- menin bu konuda en önemli faktör olduğunu vurguladı. 1.5 yıllık süreç içinde enflas- yonun kontrol altına alındığının söylenemeyeceğini belirten İnönü. çabalannın de- vam ettığini bildirdi. Enflasyo- nu düşürmek için yeni kaynak- laryaratmanınzorunlu olduğu- nu ifade eden İnönü. özelleştir- menin bu konuda bir fikir ola- rak öneçıktığını söyledi. İnönü. şöyle konuştu: "Yeni bir fıkır değil. Hükü- met kurulduğundan beri var. MuhalefeUeyken de \ardı. 'Özelleştirmeye karşı mısınız" diye sorarlardı. "Hayır' derdik. Ekonomi için yararlıysa yapa- nz. 1.5 yıl içinde de birtakım özelleştirmeler yapıldı. Bundan ekonomi zarar görmedi. Şimdi bu yolda daha büyük gayretle bu hükümetin devam etme ar- zusunu görüyoruz. Bız de içindeyiz. Bu fıkirler tartışılacak. Bu fıkirler karşımı- za geldiğinde ülkemizin yaran- naysa bunu kabul edeceğiz. Ül- kemizin yaranna değilse kabul etmeyiz. Bu konuda kimsenin kuşkusu olmasın. Mesele bizim ilkelerimizden ödün vermek de- ğil- Mesele. ilkelerimizi uygu- lamaya uygulayarak halkın ya- ranna sonuçlar olmaktır. Koalisyon olarak hükümet- teyiz. Tek başımıza olsak da jynı şeyler olacaktı. Tek başımıza olsak da yine ilkeleri- mizden ödün vermeden, ama onlan uzaktan seyredilen, bir işe yaramayan abideler olarak değil; işe yarayan. halka muüu- luk getiren ilkeler olarak uygu- lamaya geçirmemiz gerekirdi. Biz de bunu yapacağız." Konuşmasında, eylül kong- resinde genel başkanlığa aday olacaklara hiçbir şekilde "des- tek sinyali" vermeyeceğini vur- gulayan İnönü, "Gidip oyumu kuilanacağun. Ama kime oy vereceğimi söylemem. Çünkü önemli olan, partimizin genel başkanının doğal. demokratik biçimde seçilmesidir" diye ko- nustu. İnönü'nün bu sözleri de- legelerden yoğun alkış aldı. llçe kongresinde yaptığı ko- nuşmada, teröristlere "silah bı- rakın" çağnsını yineleyen İnö- nü, "Türkiye'de Kürt kökenli vatandaşlara baskı yapılıyor" şeklindeki iddiaların da asılsız olduğunu vurguladı. ANAP lideri Diyarbakır'da, hükümetin Güneydoğu'ya şaşı baküğını söyledi, vaatlerde bulundu 'Kürtsorunıınubiz çözeriz'•ANAP Genel Başkanı, Diyarbakır'da yaptığı konuşmada, Türkiye'nin birliği için Kürt kökenli yurttaşlann haklanna sahip çıkmanın görevleri olduğunu söyledi. Yılmaz, bugünkü iküdann soruna şaşı baktığını da vurgulayarak "Bu iktidann size vermediğini biz iktidara geldiğimizde vereceğiz" dedi. • Bölgeye yatmm için hükümetin uyguladığı politikanın yetersiz olduğunu söyleyen Yılmaz, iktidarm söz verdiği halde sımr ticaretini bile beceremediğini belirtti. ERGLîNAKSOY DİYARBAK1R - ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz. Türkıye'nin birliği için Kürt kökenli yurttaşlann haklanna sahip çıkmanın partilerinin gö- revi olduğunu belirterek, "Bu iktidann size vermediği bütün haklan iktidara geldiğimizde bız size vereceğiz" dedi. Hükü- metin Güneydoğu'ya "şaşı" baktığını öne süren Yılmaz, "hükümetin Güneydoğu soru- nunun çözümünü askerlere bı- raktığını" savundu. ANAP Diyarbakır İl Kong- resi'nin açıhşında. İl Başkanı Sebgetullah Seydaoğlu'ndan sonra yaklaşık bir saatlik ko- nuşma yapan Yılmaz. Tür- kiye'nin ve Güneydoğu'nun sorunlanna değindi. yeni hükü- meti ve Cumhurbaşkanı Süley- man Demirel'i eleştirdi. Güney- doğu sorununa en samımı yaklaşan partinin ANAP oldu- ğunu ileri süren Yılmaz, Kürt- çeyle ilgili yasaklann kendi ikti- darlan döneminde kaldınldığı- nı söyledi. Kendi iktidarlan döneminde sıkıyönetimi kaldır- dıklannı ve olağanüstü hali ge- tirdiklerini anlatan Yılmaz, "Ancak olağanüstü hali, bunu gerektiren şartlann kalkması ve normal rejime geçmek amacıy- la getirdik. Bu amaçla da Te- rörle Mücadele Kanunu'nu getirdik. Bu kanun vatandaşı teröristten ayırmak içindi" diye konuştu. Yılmaz, 19 aydır görevde olan hükümetin ise bölge için hiçbir şey yapmadığını. tek ma- rifetinin terörü önleme işini as- kere bırakmak olduğunu öne sürdü. Daha önce olağanüstü halin kaldınlması gerektiğinı savunan Başbakan Tansu Çil- ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, hükümetin Güneydoğu sonınunu askerlere bıraktığmı belirterek, iktidar olduklannda kalıcı çözümler getireeeklerini söyledi. (Fotoğraf: AA) ler'in, daha güvenoyu almadan olağanüstü halin dört ay daha uzatılması konusunda geçici hükümete teklif getirmesini "samimiyetsizlik" olarak nite- lendiren Yılmaz'ın konuşması sık-sık "Vur vur inlesin. Tansu bizi dinlesin" sloganlanyla ke- sildi. Türkiye'yi yönetenlerin televizyonlara çıkıp "devletin yurdun her köşesine hakim ol- duğunu" söylediklerini belirten Yılmaz, oysa gerçeğin böyle ol- Küçükköy'de Dev-Sol militanlannınpusu kurularak öldürülmesi SHP'lilerce protesto edildi Yirmi saniyedeyargısızin£az• SHP Gaziosmanpaşa ilçesindc dün olayla ilgili olarak bazı ilçe başkanlan ve SHP İstanbul İl İnsan Haklan Komisyonu Başkanı Avukat Ali Rıza Dizdarbirbasın toplantısı düzenlediler. • Açıklamada "Her şeyin hukuk kurallan içinde halledilmesi gerekirken yakalama görevi olan emniyetin öldüımevoluna gjtmesini protesto ediyoruz" denildi. İstanbul Haber Servisi- Küçük- köy'de. önceki gün Gazios- manpaşa Belediycsi'nın SHP'li mcclıs üyesı Mehmet Altuncu'- ya aıt işyerinde iki kişinin polis tarafından öldürülmesi 'yargısız ınfaz" olarak niteiendi- rildi. Olay üzerine başkanlığa Altuncu'nun adav olduğu SHP Gaziosmanpaşa ilçe kongresi ertelenirken ilçe örgutünde 'po- lisin pusu kurmasına ızin veril- mesi' konusunda sert tartışma- lar yaşandı. SHP'li Gaziosmanpaşa Bele- di\c Mcclıs üycsı \e tlçe başkan adayı Mehmet Altuncu'va ail laslık bayıinc öncckı gün 16.30 sıralannda Devnmci Sol örgu- tü için paıa almava gittıklcrı öne sürülen Mehmet Eroğlu 117) ve Yüksel Güneysel (20) iş- yerinde bekleyen polis tarafın- dan öldürülmüştü. Gazios- manpaşa Bölgeden Sorumlu Emniyet Müdür Yardımcısı Yaşar Keskin. olay sonrasında yaptığı açıklamada soyguncu- lann polisı görünce Altuncu'ya ve polise ateş ettiklerini belirte- rek "Olay 30 saniyede, hatta 20 saniyede tamamlanmıştır" de- mişti. SHP Gaziosmanpaşa ilçesin-v de dün olayla ilgili olarak bazı ilçe başkanlan ve SHP İstanbul İl İnsan Haklan Komisyonu Başkanı Avukat Ali Rıza Diz- dar bir basın toplantısı düzenle- diler. SHP Beyoğlu İlçe Başka- nı Yüksel M. Kılmç, Eyüp İlçe Başkanı Fevzi Deliömeroğlu. Küçükçekmece İlçe Başkanı Cemal Canpolat. İl Daımi Encü- men üyesı Maharrem Sarıgül, İl Genel Meclis üyesi Süleyman Şengül ve Avukat Dizdar, ortak bir açıklama yaptılar. Açıkla- mada üzücü olay nedeniyle ilçe kongresının ertelendığjni ve her ne sebeple olursa olsun yargısız infazlan kabul etmediklerini belirttilcr. Açıklamada "Her şe- yin hukuk kurallan içinde hal- İedılmesi gerekirken yakalama SHFli ilçe başkanlan Küçükköy'deki olayı \ argısız infaz olarak nitelediler. (HATİCE TUNCER) görevi olan emniyetin oldürmc yoluna gitmesini protesto edi- yoruz" denildi. Açıklamadan sonra söz alan Avukat Ali Rıza Dizdar şunlan söyledi: "Biz parti olarak yargısız in- fazlara karşı olduğumuzu çok kere açıkladık. Öldurülen kişı- lerin önceden dükkana aelccek- leri bilınıvormuş. Polis zatcn beklivormuş. Bu gcnç ıkı fidan öldürülmeden yakalanabilirdi. Moda'da. Hasanpaşa'da. Tuz- la'da yaşananlar burada da ya- şannuştır. Hiç kimsenin em- niyet gücünü yargısız infaza dö- nüştürmeye. '20 saniyede bıtir- dik' diye övünmeye ve insan ha- yatını söndürmeyc hakkı yok- lur Altuncu'dan bir açıklama bekledıklerini bildiren SHP'- liler olaydan haberdar olanla- nn parliden istifasını istediler. Özgür-Der'den yapılan açık- lamada iktidar ortağı SHP- lilerin insanlann katledilmesine polis kadar birinci derecede ne- den olduklan öne sürüldü. BIZBIZE madığmı. ANAP Elaağ İl Ör- gütü'nün güvenlik nedeniyle Diyarbakır toplantısına katıla- madığım söyledi. Yılmaz, ANAP iktidan döneminde Gü- neydoğu'da 500 okul kapalıy- ken. bu sayının şimdi 1400'e ulaşüğını bildirdi. Bölgeye yatınm için hükü- metin uyguladığı politikanın yetersiz olduğunu söyleyen Yıl- maz, iktidann söz verdiği halde sınır ticaretini başlatmayı bile beceremediğini vurguladı. Hü- kümetin bir makyaj değişikli- ğiyle "kurtancı baba" yerine Başbakanlığa bir "hanıme- fendi"yi gclirdiğini ve halktan tekrar avans istendiğini ifade ederek "Bu hanımefendi başba- kan Türkiye'de yeni bir beyaz sayfa açacağmı söylüyor. Eğer açacağı sayfa beyazsa o zaman kapatılan sayfa da siyah de- mektir. Yeni başbakan bunu söyleyerek geçen 19 ayın başa- nsızlığını itiraf ediyor. Ancak bütün çabalan boşunadır. Yeni sayfalan açacak olan millettir" dedi. "Türkiye'de en acı reçete- yi bu bölgede uyguladılar. Gü- venlik nedeniyle bütün hizmet- leri durdurdular" diyen Yıl- maz, "Aa recete uygulayaca- ğından söz eden bu hanımefen- dinin bizlere aa reçete uygulama hakkı var mı? Hiçbir iktidann buna hakkı yoktur. Bu, demokrasiyle bağdaşmaz" diye konuştu. EJRDAL ATABEK Hadi Olalım... 'Çağdaş olmak' güzel bir şey olmalı. Bu kavramın çe- kici bir yanı var. Hemen her alanda bu sözleri kullanıyo- ruz, bu da bize güven veriyor. Atatürk'ün gösterdiği he- defin de çağdaş uygarlık düzeyine erışmek' olduğunu sık sık yineliyoruz. 'Çağdaş olmak', elbette bu çağda yaşıyor olmak'tan daha fazlasını anlatıyor. Zaman ölçe- ğine göre bütün toplumlar bu çağda yaşıyor. ama hepsi- ne 'çağdaş' demiyoruz. Bu büyülü sözcükte temel kav- ram gelişmiş uygarlık' ölçülerıne uygun olmak. Bu da kimilerine göre 'otoyollar yapmak', 'modern teknolojiyi kullanmak'.'markalıgiyinmek', yüksekstandarttayaşa- mak' oluyor. Kimileri de 'çağdaş olma'yı toplumsa! normlara kafa tutmakla eşdeğer sayıyor (saçlarını Batı örneklerine benzetmek, bar muhabbetine takılmak, cin- sel boşvermişlik... gibi). Oysa bunlar ve benzerleri çağ- daş toplumlarda görülüyor, ama onlan 'çağdaş' yapan özellikler bunlar değil. 'Çağdaş olma'nın asıl özellikleri ise görünürde bizim çağdaşları pek de ilgilendirmiyor. Örnekler mi? - Zamanı doğru kullanmak: Bu çok önemli 'çağdaş ol- ma' ölçütü, toplum hayatımızda pek yer alamıyor. Bir programın açıklanan saate uygun başlaması fazla önem taşımıyor. Kararlaştırılan buluşma saatine geç gelmenin çok 'doğal' birçok nedeni bulunuyor. Insanla- rımız kitap okumaya 'zaman bulamıyor.' Buna karşın zaman o denli değersiz ki vakit öldürmek' diye bir deyi- mimiz bile var. Günlük hayatımızdan endüstriyel proje- lere kadar ne çok alanda bizi 'çağdışı' kılan bu özelliği- mizi, ne görüyoruz ne düşünüyoruz ne konuşuyoruz. - Hep kendi dışındakini eleştirmek: Çok çağdaşız ve her şeyi eleştiriyoruz. Trafik düzensizliğınden politik li- derlere, çocuklarımızdan turistik hizmetlere kadar her şeyi eleştiriyoruz. Ama 'kendimizi asla.' Aynı şeyleri başkasında olduğu zaman acımasızca eleştiriyoruz, ama kendimize gelince hep 'kabul edilmesi gereken bir açıklaması var.' Kendini eleştirmeden başkasını eleştir- mek, 'çağdışı olma'nın en önemli ölçütlerinden birisi. 'Çağdaş olmak' kendini eleştirmeyi (otokritik yapabil- meyi) zorunlu kılıyor, ama biz gömleğımizle çağdaş ol- mayı daha çok seviyoruz. Onun için de Almanya'da, Bosna'da yaşanan olaylarda insan haklarının çiğnen- mesini' şiddetle kınıyoruz da sınırlarımız ıçindekı olayla- rı görmezden geliveriyoruz. - Çifte standart kullanmamak: Bu da çok önemli bir çağdaşlık' ölçütü. Ama bu ölçütün küçük bir kusuru var, başkasında yanlış dediğini yapmamak.' Bu da zor iş canım. Zorluğu kendini denetlemekten kaynaklanıyor. 'Kendini denetlemek-otekontrol' sevimsizbir iş. Kendini denetlemek yerine başkalarını denetlemek çok daha ke- yifli. Şimdi bu keyifli işi bırakıp da ağzımızın tadını boz- mak olur mu 9 Gelsin 'çifte standart.' Aslında şu çifte standart' sözü de az geliyor ya. Doğrusu çoklu standart' olmalı. Çünkü her olaya göre başka bir ölçümüz var. Ay- nı olay 'ben' söz ko'nusu clunca başka. öbürleri' söz ko- nusu olunca bambaşka. Eşler arasındaki ilişkilerden çalışma alanına kadar hemen her alanda tutumumuz tfu. 'Çağdışı' olduğumuzu kabul etmek ne zor değil mi? Size uygun gömlek bulamadık, ama bir de kravatlara baksanız?... - Hiçbir şey yapmadan her şeyi beklemek' Bu da önemli bir davranış ölçütü. 'Çağdaş olmak', beklediğin şeyler için gerekeni yapmayı zorunlu ktlıyor. Çok zah- metli canım. Şimdi durup dururken başına iş çıkarmak da neyin nesi? Önce ne istediğini bileceksin, sonra iste- diğine uygun donanım içinçalışacaksın, koşullan doğru değerlendireceksin, vardığın aşamaları doğru değer- lendireceksin, eksiklerini yanlışlarını göreceksin, ta- mamlayacaksın, gene çalışacaksın, programlı olacak- sın. ulaştığın yerin istediğin yer olup olmadığına baka- caksın. Uzun iş demiştik ya, yazması bile uzun. Hele de bunları yapmak. İyisi mi, biz isteyelim, başkaları yapsın, bize versin. O başkaları bunları yapıp bize vermiyorsa hem suçludur hem sorumludur hem de bütün bozukluk- ların nedeni odur. Işte bitti gitti, suçluyu sorumluyu bul- duk. Böyle davranmak 'çağdışı olmak'mış. Bu da onla- rın' uydurmasıdır. - öğrenmeden bilmek 'çağdışı olmaktır', bilmek için öğrenmek 'çağdaş olmaktır...' Her şeyi bilivermek', ama bunlar için öğrenmek çabasını harcamaya hiç ya- naşmamak. işte 'çağdışı' olmanın ölçütlerinden birisi. Sevgili Uğur Mumcu bunu 'bilgi sahibi olmadan fikir sa- hibi olmak' biçiminde çok yazardı Ama şimdi insaf ede- lim, 'bilmek', ne kolaydır da 'öğrenmek 1 ne güçtür. Kola- yı dururken zoru seçmek de akıl mı sanki? Bizdeki her- kesin her şeyi 'bilivermesi' sizi de şaştrtmıyor mu? Bilgi toplumuna çoktan geçmişiz de haberimiz olmamış. Tür- kiye'nin neden kalkınmadığından hastalıkların tedavisi- ne kadar her şeyi bilenlerin toplumuyuz biz. Çok sıkı- şınca bildiğimizin bütün dünyada böyle' olduğunu da rahatçasöyleriz. 'Bütün dünyada?..' Dünyayı biliriz, ora- larda neler yapıldığmı biliriz, nasıl yapıldığını biliriz. Bil- mediğimiz tek şey, 'kendi durumumuz'dur. Bunca bilgi- nin yanında onu bilmesek ne olur? 'Çağdışı kalmak' olur, ama onu nerden bileceksin ki? Pek sevimli bir konu olmadığını biliyorum, ama hafta- ya sürdürmek niyetindeyim... Cankaya CumhurbaşkanıDemirerin 6 Köşk kabiııesr hazır NURSUN EREL ANKARA - Cumhurbaşkanı Süleyman Derairel. Çankaya Köşkü'nde birlıkte çalışacağı kadroyu şekillendirmeye başla- dı. Demirel, Cumhurbaşkanhğı Genel Sekreterliği'ne Necdet Seçkinöz'ü geürmesinin ardın- dan, Nezihi Çakar, Namık Kemal Zeybek ve Emre Gönen- say'ı da "Başdanışman"lığa atadı. Köşk'te eski Milli Gü- venlik Kurulu Genel Sekreteri Nezüü Çakar'ın "İç ve Dış Gü- venlik". eski Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek'in "Dış Türkler". Profesör Emre Gö- nensay'm ise "Dış Ekonomik İlişkiler" konulan üzerinde çalı- şacaklan öğrenildi. Bahçıva- nından sekreterine toplam 552 personelın görev yaptığı Çan- kaya Köşkü'nde Genel Sekre- ter Yardımcılığı görevi de Mu- zafîer Başkaynak tarafından sürdürülecek. Köşk bahçesinde inşası ha- len süren hizmet binasının ağustosta lamamlanmış ola- cağı kaydediliyor. "Yer vok- luğu" nedeniyle bir bölümü TBMM'de hizmet veren Köşk pcrsonehnın bu larihtcn sonra Çankaya Köşkü'nde bir araya geleceği ifade edilirken. yeni Genel Sekreter Necdet Seçki- nöz, binanın tamamlanmasını beklemeden birinci kata yerleş- ti. Telefon hatlannın tam çekil-; memiş olduğu. yer yer inşaat' çalışmalannın sürdüğü görülen binanın ikinci katında da Cum- hurbaşkanına "geçici" çalışma odalan tahsisedildiği bildirildi. Köşk çev relerinden edinilen bılgiye göre. Cumhurbaşkanı Demirel, ikametine aynlan "Pembe Köşk"ten her sabah 09.00 sıralannda çıkıyor. kapı- da Genel Sekreter Seçkinöz ta- rafındankarşılanıyorve birkaç yüz metre uzakhktaki hizmet binasına "yürüyerek" gidiyor. Yol boyunca genel sekreteri ıle sohbet eden Demirel'in hiz- met binası ile ilgili olarak Seçki- nöz'e," Gel seninle biraz mü- hendislik yapalım" diye takıldı- ğı ve iki İTÜ mezunu inşaat mühendısınin zaman zaman in- şaatın teknik sorunlan üzerine konuştuklan ifade edildi. Sü- leyman Demirel'in İTÜ inşaat mühendısliği yüksek lisans dip- loması 1949 tarihini taşırken Seçkinöz'ün dıploması. 1951 tarihini taşıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle