Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 28 HAZİRAN1993 PAZARTESİ
HABERLER
Partilerin
radyo toplantısı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) -DYP Grup Başkan
Vekili Turan Tayan.
Meclis'teki siyasi parti
temsilcilerinin bugün
TBMM Başkanı Hüsamettin
Cindoruk başkanhğında bir
araya gelerek radvo ve
televizyonda devlet tekelini
öngören anayasanm 133.
maddesini görüşeceklenni
bildirdi. DYP Grup Başkan
Vekili Turan Tayan. yaptığı
açiklamada. Cindoruk
başkanlığında yapılacak
görüşmede, partiler arasında
mütabakat sağlanması
hahnde konunun genel
kurulda perşembegünü
görüşülebileceğinı söyledi.
Olağanüstühal
uyguteması
• ANKARA (ANKA) -
Olağanüstü halın
uzatılmasma ılışkın
görüşmeler TBMM Genel
Kurulu'nca bu hafta salı
günü gerçekleştirilecek.
50'nci hükümetin
güvenoylaması süreci de bu
hafta başlayacak. Mecliste
bu hafta sıcak günler
yaşanacak. Sert tartışmalara
yol açacak olan olağanüstü
halin uzatılması salı günü
genel kurulda ele alınacak.
RP.CHPveHEP'inolumsuz
o\ kullanacağı uzatma
tezkeresine SHP'den de karşı
çıkanlann olması ve 10
SHP'linin olumsuzoy
kullanması bckleniyor.
Tdsmiafa
itiraz
• ANKARA (AA)-
Olağanüstü Hal Bolgesi'ni
kapsayan kısmi af
kararnarnesi ile para cezasına
çevrilebilir kaçak mal değeri
arlunmı karannın
yaygınlaştınlması için
Bakanlar Kurulu'na başvuru
yapıldı. Başvurunun
reddedilmesi durumunda
Danıştay'a dava açılacak.
Avukat Yalçın Kasaroğlu.
traktörle bir kişıye çarparak
ölümüne neden olduğu için 3
yıl hapis cezasına çarptınlan
ve cezası paraya çevrilmeyen
müvekkili SeferOzer adına,
Bakanlar Kurulu'na
suftulmak uzere
Başbakanlığa verdiği konuya
ılişkin ditekçesinde. şunlan
kaydettr. "Sayın Bakanlar
Kıirulu. 483 sayılı kanun
hükmündeki kararname ıle
olağanüstü hal bölgesinde
kısmi af çıkarmıştır. Sayın
Bakanlar Kurulu
tasarruflannda anayasanın
10. maddesine aykın işlemler
yapıldığından. çıkanlan
kısmi aflardan tüm
vatandaşlann ve vekilımin
yararlandınlması yönünde
tasarruflar yapılmasını talep
ederim. İstcğımizin kabul
edılmemesi hahnde
Danıştay'a iptal dav ası
açacağjmızı bilgılerinıze
ilesunanm."
Yürüyen
öğrenciye gözaltı
• MANİSA-BALIKESİR-
(Cumhuriyet)-MGK
kararlannı, soruşturmalan.
okuldan ve yurttan
atılmalan, y urtlardaki
olumsuz koşullan protesto
etmek için Ankara'ya
yürüyen 28 öğrenci
Balıkesır'de polis tarafından
gözlem altına alındı.
Oğrenciler, Manisa ve
Bahkesir girişinde sürekli
polis baskısı gördüklerini ve
dayak yediklerini belirtirken.
Bahkesir emniyet yetkilileri
öğrencılerin polisle çatışüğını
ve 5 polisin yaralandığını,
gözlem altına alınan
öğrencılerin mahkemeye
sevk edildiğini söylediler.
'Oğlumuzu
öMürdü1
• ALAPLI (Cumhuriyet>-
Zonguldak'ın Alaplı
ilçesinde 20 haziran tanhinde
Çayköy'deki evinden
alınarak götürüldüğü
jandarma karakolunda ölen
Mehmet Öztürk'ün ailesi,
çocuklannın "dayaktan"
öldüğünü ileri sürdü. Bıçakla
adam yaralamak suçundan 2
yıl hapis cezası alan ve 2 yıldır
aranmakta olan Mehmet
Öztürk, ihbar üzerine
bulunduğu köyündegeçen
hafta Alaplı Jandarma
Karakol Komutanlığı'nca
gözallınaalınmışvedaha
şonra ölmüştü. Oztürk ailesi.
İnsan Haklan Derneği'nden
olayın aydınlatılması için
yardım isteğinde bulundu.
Alaplı Jandarma
Komutanlığı yetkilileri de
Öztürk'ün sarhoşolduğunun
belirlendığini ve burundan
alkol alması nedenıyle
kusarken tıkandığını
söylediler.
İnönü, özelleştirmede amacın ekonomiye kaynak yaratmak olduğunu söyledi
Temelyaklaşım, ülke yararı• SHP lideri İnönü,
•"Özelleştirmeye karşı
değiliz. ama ülke
yarannaysa. Yeni
hükümetin bu yönde
arzusu olduğu
görülüyor. Tartışınz.
ülke yaranna değilse
kabul etmeyiz. Kimsenin
bundan şüphesi
olmasın" dedi.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - SHP Genel Başkanı Er-
dal İnönü. koalisyon proto-
kolünün en çok tartışılan mad-
desi özelleştirme konusunda le-
mel yakjaşımını "ülke varan"
olarak ortaya koydu. İnönü,
hangi KİT'leri kapsayacağı
koalısyon protokolünde aynn-
tıh bıçimde behrtılmemesi
SHPde kaygı yaratan özelleş-
ürme konusundaki yaklaşımı-
nı. partisinin ilçe kongresinde
acıklarken ülke yaranna olma-
yan hiçbir özelleştirme hareke-
tıne ızın vermeyeceklerinı be-
lirtti.
Ekonomide kaynak yaraıma
ihtiyacı olduğunu belırten Er-
dal İnönü. özelleştirmenin bu
kapsamda bir çözum olarak
düşünüldüğünü bıldırdı. İnö-
nü. '•Özelleştirmeye karşı deği-
liz. ama ülke yarannaysa. Yeni
hükümetin bu yönde arzusu ol-
duğu görülüyor. Tartışınz. Ül-
ke yaranna değilse kabul eıme-
yız. Kimsenin bundan şüphesi
olmasın" dedi.
İnönü, dün partisinin Çan-
kaya ilçe kongresine katıldı.
Konuşmasında. ağırhklı olarak
yeni hükümetin kurulmasına
ilişkin bilgilcr veren İnönü. bu
arada 1. koalisvon hükümetine
\e SHP'ye. övgüler yağdırdı.
SHP'nin. Özal'ın ölümünden
sonra vaşanan siyasal kargaşa-
nın \e demokrasi sınavlannın
başanyla atlatılmasında en et-
kin rolü üstlendiğini kaydeden
İnönü, her kntik dönemde
SHP'nin öneminin bir kezdaha
anlaşıldığını vurguladı.
İnönü. "Turgut Özal'ın ölü-
mü) le ülkemiz yeni bir değişim
sürecine girdi. Böyle değişim
dönemlennde hep kaygılar ya-
şanı.vor. Yine kaygılann ortaya
çıktığı her dönemde olduğu gibi
kaygılan ortadan kaldıran ilk
hareket SHP'den geldi" diye
konuştu. İkinci koalisyon hü-
kümeıinin. amaçlar ve ilkeler
açısmdan birincisinin devamı
nıteliğini taşıdığını vurgulayan
İnönü. Cumhurbaşkanı Özal'-
ın ölümünden sonra yaşanan
gehşmelcr açısından l. koalis-
yon hükümetinin kritik bir rol
üsılendiğini söyledi.
İnönü. daha sonra şöyle de-
vam elti:
"1. Koalisyon hükümetinin
en önemli özelliği. başta rah-
metli Özal'ın icraatlan olmak
üzere. demokrasıden uzak.
TBMM'yi gündemden çıkar-
mayı amaçlayan. katılımı asga-
riye ındiren. ulusal çıkarlarla
bağlantısını zaman zaman askı-
ya alan birgidişin karşısına cık-
maktır. 2. koalisyon hükümeti-
nin hedefı ise bunun devamı
olarak Türkiye'de demokrasiyi
geliştirmektir.
Yeni koalisyon. Türkiye'de
gelişimin sağİanması. halkın
varanna gelişimin sağlanma-
sında birina derecede önemli
biretkendir."
Hükümette kaldıklan sürece,
ekonominin gelişmesi ve zen-
ginliklerin vatandaşlar arasın-
da hakça paylaşılması için mü-
İnönü dün partisinin Çankaya ilçe kongresine katıldı. (AA)
çadele ettiklerine dikkat çeken
İnönü. enflasyonu kontrol et-
menin bu konuda en önemli
faktör olduğunu vurguladı.
1.5 yıllık süreç içinde enflas-
yonun kontrol altına
alındığının söylenemeyeceğini
belirten İnönü. çabalannın de-
vam ettığini bildirdi. Enflasyo-
nu düşürmek için yeni kaynak-
laryaratmanınzorunlu olduğu-
nu ifade eden İnönü. özelleştir-
menin bu konuda bir fikir ola-
rak öneçıktığını söyledi. İnönü.
şöyle konuştu:
"Yeni bir fıkır değil. Hükü-
met kurulduğundan beri var.
MuhalefeUeyken de \ardı.
'Özelleştirmeye karşı mısınız"
diye sorarlardı. "Hayır' derdik.
Ekonomi için yararlıysa yapa-
nz.
1.5 yıl içinde de birtakım
özelleştirmeler yapıldı. Bundan
ekonomi zarar görmedi. Şimdi
bu yolda daha büyük gayretle
bu hükümetin devam etme ar-
zusunu görüyoruz.
Bız de içindeyiz. Bu fıkirler
tartışılacak. Bu fıkirler karşımı-
za geldiğinde ülkemizin yaran-
naysa bunu kabul edeceğiz. Ül-
kemizin yaranna değilse kabul
etmeyiz. Bu konuda kimsenin
kuşkusu olmasın. Mesele bizim
ilkelerimizden ödün vermek de-
ğil-
Mesele. ilkelerimizi uygu-
lamaya uygulayarak halkın ya-
ranna sonuçlar olmaktır.
Koalisyon olarak hükümet-
teyiz. Tek başımıza olsak da
jynı şeyler olacaktı. Tek
başımıza olsak da yine ilkeleri-
mizden ödün vermeden, ama
onlan uzaktan seyredilen, bir
işe yaramayan abideler olarak
değil; işe yarayan. halka muüu-
luk getiren ilkeler olarak uygu-
lamaya geçirmemiz gerekirdi.
Biz de bunu yapacağız."
Konuşmasında, eylül kong-
resinde genel başkanlığa aday
olacaklara hiçbir şekilde "des-
tek sinyali" vermeyeceğini vur-
gulayan İnönü, "Gidip oyumu
kuilanacağun. Ama kime oy
vereceğimi söylemem. Çünkü
önemli olan, partimizin genel
başkanının doğal. demokratik
biçimde seçilmesidir" diye ko-
nustu. İnönü'nün bu sözleri de-
legelerden yoğun alkış aldı.
llçe kongresinde yaptığı ko-
nuşmada, teröristlere "silah bı-
rakın" çağnsını yineleyen İnö-
nü, "Türkiye'de Kürt kökenli
vatandaşlara baskı yapılıyor"
şeklindeki iddiaların da asılsız
olduğunu vurguladı.
ANAP lideri Diyarbakır'da, hükümetin Güneydoğu'ya şaşı baküğını söyledi, vaatlerde bulundu
'Kürtsorunıınubiz çözeriz'•ANAP Genel Başkanı, Diyarbakır'da yaptığı
konuşmada, Türkiye'nin birliği için Kürt kökenli
yurttaşlann haklanna sahip çıkmanın görevleri
olduğunu söyledi. Yılmaz, bugünkü iküdann
soruna şaşı baktığını da vurgulayarak "Bu
iktidann size vermediğini biz iktidara
geldiğimizde vereceğiz" dedi.
• Bölgeye yatmm için hükümetin uyguladığı
politikanın yetersiz olduğunu söyleyen Yılmaz,
iktidarm söz verdiği halde sımr ticaretini bile
beceremediğini belirtti.
ERGLîNAKSOY
DİYARBAK1R - ANAP
Genel Başkanı Mesut Yılmaz.
Türkıye'nin birliği için Kürt
kökenli yurttaşlann haklanna
sahip çıkmanın partilerinin gö-
revi olduğunu belirterek, "Bu
iktidann size vermediği bütün
haklan iktidara geldiğimizde
bız size vereceğiz" dedi. Hükü-
metin Güneydoğu'ya "şaşı"
baktığını öne süren Yılmaz,
"hükümetin Güneydoğu soru-
nunun çözümünü askerlere bı-
raktığını" savundu.
ANAP Diyarbakır İl Kong-
resi'nin açıhşında. İl Başkanı
Sebgetullah Seydaoğlu'ndan
sonra yaklaşık bir saatlik ko-
nuşma yapan Yılmaz. Tür-
kiye'nin ve Güneydoğu'nun
sorunlanna değindi. yeni hükü-
meti ve Cumhurbaşkanı Süley-
man Demirel'i eleştirdi. Güney-
doğu sorununa en samımı
yaklaşan partinin ANAP oldu-
ğunu ileri süren Yılmaz, Kürt-
çeyle ilgili yasaklann kendi ikti-
darlan döneminde kaldınldığı-
nı söyledi. Kendi iktidarlan
döneminde sıkıyönetimi kaldır-
dıklannı ve olağanüstü hali ge-
tirdiklerini anlatan Yılmaz,
"Ancak olağanüstü hali, bunu
gerektiren şartlann kalkması ve
normal rejime geçmek amacıy-
la getirdik. Bu amaçla da Te-
rörle Mücadele Kanunu'nu
getirdik. Bu kanun vatandaşı
teröristten ayırmak içindi" diye
konuştu.
Yılmaz, 19 aydır görevde
olan hükümetin ise bölge için
hiçbir şey yapmadığını. tek ma-
rifetinin terörü önleme işini as-
kere bırakmak olduğunu öne
sürdü. Daha önce olağanüstü
halin kaldınlması gerektiğinı
savunan Başbakan Tansu Çil-
ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, hükümetin Güneydoğu
sonınunu askerlere bıraktığmı belirterek, iktidar olduklannda
kalıcı çözümler getireeeklerini söyledi. (Fotoğraf: AA)
ler'in, daha güvenoyu almadan
olağanüstü halin dört ay daha
uzatılması konusunda geçici
hükümete teklif getirmesini
"samimiyetsizlik" olarak nite-
lendiren Yılmaz'ın konuşması
sık-sık "Vur vur inlesin. Tansu
bizi dinlesin" sloganlanyla ke-
sildi.
Türkiye'yi yönetenlerin
televizyonlara çıkıp "devletin
yurdun her köşesine hakim ol-
duğunu" söylediklerini belirten
Yılmaz, oysa gerçeğin böyle ol-
Küçükköy'de Dev-Sol militanlannınpusu kurularak öldürülmesi SHP'lilerce protesto edildi
Yirmi saniyedeyargısızin£az• SHP Gaziosmanpaşa
ilçesindc dün olayla ilgili
olarak bazı ilçe başkanlan ve
SHP İstanbul İl İnsan Haklan
Komisyonu Başkanı Avukat
Ali Rıza Dizdarbirbasın
toplantısı düzenlediler.
• Açıklamada "Her şeyin
hukuk kurallan içinde
halledilmesi gerekirken
yakalama görevi olan
emniyetin öldüımevoluna
gjtmesini protesto ediyoruz"
denildi.
İstanbul Haber Servisi- Küçük-
köy'de. önceki gün Gazios-
manpaşa Belediycsi'nın SHP'li
mcclıs üyesı Mehmet Altuncu'-
ya aıt işyerinde iki kişinin polis
tarafından öldürülmesi
'yargısız ınfaz" olarak niteiendi-
rildi. Olay üzerine başkanlığa
Altuncu'nun adav olduğu SHP
Gaziosmanpaşa ilçe kongresi
ertelenirken ilçe örgutünde 'po-
lisin pusu kurmasına ızin veril-
mesi' konusunda sert tartışma-
lar yaşandı.
SHP'li Gaziosmanpaşa Bele-
di\c Mcclıs üycsı \e tlçe başkan
adayı Mehmet Altuncu'va ail
laslık bayıinc öncckı gün 16.30
sıralannda Devnmci Sol örgu-
tü için paıa almava gittıklcrı
öne sürülen Mehmet Eroğlu
117) ve Yüksel Güneysel (20) iş-
yerinde bekleyen polis tarafın-
dan öldürülmüştü. Gazios-
manpaşa Bölgeden Sorumlu
Emniyet Müdür Yardımcısı
Yaşar Keskin. olay sonrasında
yaptığı açıklamada soyguncu-
lann polisı görünce Altuncu'ya
ve polise ateş ettiklerini belirte-
rek "Olay 30 saniyede, hatta 20
saniyede tamamlanmıştır" de-
mişti.
SHP Gaziosmanpaşa ilçesin-v
de dün olayla ilgili olarak bazı
ilçe başkanlan ve SHP İstanbul
İl İnsan Haklan Komisyonu
Başkanı Avukat Ali Rıza Diz-
dar bir basın toplantısı düzenle-
diler. SHP Beyoğlu İlçe Başka-
nı Yüksel M. Kılmç, Eyüp İlçe
Başkanı Fevzi Deliömeroğlu.
Küçükçekmece İlçe Başkanı
Cemal Canpolat. İl Daımi Encü-
men üyesı Maharrem Sarıgül, İl
Genel Meclis üyesi Süleyman
Şengül ve Avukat Dizdar, ortak
bir açıklama yaptılar. Açıkla-
mada üzücü olay nedeniyle ilçe
kongresının ertelendığjni ve her
ne sebeple olursa olsun yargısız
infazlan kabul etmediklerini
belirttilcr. Açıklamada "Her şe-
yin hukuk kurallan içinde hal-
İedılmesi gerekirken yakalama
SHFli ilçe başkanlan Küçükköy'deki olayı \ argısız infaz olarak nitelediler. (HATİCE TUNCER)
görevi olan emniyetin oldürmc
yoluna gitmesini protesto edi-
yoruz" denildi.
Açıklamadan sonra söz alan
Avukat Ali Rıza Dizdar şunlan
söyledi:
"Biz parti olarak yargısız in-
fazlara karşı olduğumuzu çok
kere açıkladık. Öldurülen kişı-
lerin önceden dükkana aelccek-
leri bilınıvormuş. Polis zatcn
beklivormuş. Bu gcnç ıkı fidan
öldürülmeden yakalanabilirdi.
Moda'da. Hasanpaşa'da. Tuz-
la'da yaşananlar burada da ya-
şannuştır. Hiç kimsenin em-
niyet gücünü yargısız infaza dö-
nüştürmeye. '20 saniyede bıtir-
dik' diye övünmeye ve insan ha-
yatını söndürmeyc hakkı yok-
lur
Altuncu'dan bir açıklama
bekledıklerini bildiren SHP'-
liler olaydan haberdar olanla-
nn parliden istifasını istediler.
Özgür-Der'den yapılan açık-
lamada iktidar ortağı SHP-
lilerin insanlann katledilmesine
polis kadar birinci derecede ne-
den olduklan öne sürüldü.
BIZBIZE
madığmı. ANAP Elaağ İl Ör-
gütü'nün güvenlik nedeniyle
Diyarbakır toplantısına katıla-
madığım söyledi. Yılmaz,
ANAP iktidan döneminde Gü-
neydoğu'da 500 okul kapalıy-
ken. bu sayının şimdi 1400'e
ulaşüğını bildirdi.
Bölgeye yatınm için hükü-
metin uyguladığı politikanın
yetersiz olduğunu söyleyen Yıl-
maz, iktidann söz verdiği halde
sınır ticaretini başlatmayı bile
beceremediğini vurguladı. Hü-
kümetin bir makyaj değişikli-
ğiyle "kurtancı baba" yerine
Başbakanlığa bir "hanıme-
fendi"yi gclirdiğini ve halktan
tekrar avans istendiğini ifade
ederek "Bu hanımefendi başba-
kan Türkiye'de yeni bir beyaz
sayfa açacağmı söylüyor. Eğer
açacağı sayfa beyazsa o zaman
kapatılan sayfa da siyah de-
mektir. Yeni başbakan bunu
söyleyerek geçen 19 ayın başa-
nsızlığını itiraf ediyor. Ancak
bütün çabalan boşunadır. Yeni
sayfalan açacak olan millettir"
dedi. "Türkiye'de en acı reçete-
yi bu bölgede uyguladılar. Gü-
venlik nedeniyle bütün hizmet-
leri durdurdular" diyen Yıl-
maz, "Aa recete uygulayaca-
ğından söz eden bu hanımefen-
dinin bizlere aa reçete
uygulama hakkı var mı? Hiçbir
iktidann buna hakkı yoktur.
Bu, demokrasiyle bağdaşmaz"
diye konuştu.
EJRDAL ATABEK
Hadi Olalım...
'Çağdaş olmak' güzel bir şey olmalı. Bu kavramın çe-
kici bir yanı var. Hemen her alanda bu sözleri kullanıyo-
ruz, bu da bize güven veriyor. Atatürk'ün gösterdiği he-
defin de çağdaş uygarlık düzeyine erışmek' olduğunu
sık sık yineliyoruz. 'Çağdaş olmak', elbette bu çağda
yaşıyor olmak'tan daha fazlasını anlatıyor. Zaman ölçe-
ğine göre bütün toplumlar bu çağda yaşıyor. ama hepsi-
ne 'çağdaş' demiyoruz. Bu büyülü sözcükte temel kav-
ram gelişmiş uygarlık' ölçülerıne uygun olmak. Bu da
kimilerine göre 'otoyollar yapmak', 'modern teknolojiyi
kullanmak'.'markalıgiyinmek', yüksekstandarttayaşa-
mak' oluyor. Kimileri de 'çağdaş olma'yı toplumsa!
normlara kafa tutmakla eşdeğer sayıyor (saçlarını Batı
örneklerine benzetmek, bar muhabbetine takılmak, cin-
sel boşvermişlik... gibi). Oysa bunlar ve benzerleri çağ-
daş toplumlarda görülüyor, ama onlan 'çağdaş' yapan
özellikler bunlar değil. 'Çağdaş olma'nın asıl özellikleri
ise görünürde bizim çağdaşları pek de ilgilendirmiyor.
Örnekler mi?
- Zamanı doğru kullanmak: Bu çok önemli 'çağdaş ol-
ma' ölçütü, toplum hayatımızda pek yer alamıyor. Bir
programın açıklanan saate uygun başlaması fazla
önem taşımıyor. Kararlaştırılan buluşma saatine geç
gelmenin çok 'doğal' birçok nedeni bulunuyor. Insanla-
rımız kitap okumaya 'zaman bulamıyor.' Buna karşın
zaman o denli değersiz ki vakit öldürmek' diye bir deyi-
mimiz bile var. Günlük hayatımızdan endüstriyel proje-
lere kadar ne çok alanda bizi 'çağdışı' kılan bu özelliği-
mizi, ne görüyoruz ne düşünüyoruz ne konuşuyoruz.
- Hep kendi dışındakini eleştirmek: Çok çağdaşız ve
her şeyi eleştiriyoruz. Trafik düzensizliğınden politik li-
derlere, çocuklarımızdan turistik hizmetlere kadar her
şeyi eleştiriyoruz. Ama 'kendimizi asla.' Aynı şeyleri
başkasında olduğu zaman acımasızca eleştiriyoruz,
ama kendimize gelince hep 'kabul edilmesi gereken bir
açıklaması var.' Kendini eleştirmeden başkasını eleştir-
mek, 'çağdışı olma'nın en önemli ölçütlerinden birisi.
'Çağdaş olmak' kendini eleştirmeyi (otokritik yapabil-
meyi) zorunlu kılıyor, ama biz gömleğımizle çağdaş ol-
mayı daha çok seviyoruz. Onun için de Almanya'da,
Bosna'da yaşanan olaylarda insan haklarının çiğnen-
mesini' şiddetle kınıyoruz da sınırlarımız ıçindekı olayla-
rı görmezden geliveriyoruz.
- Çifte standart kullanmamak: Bu da çok önemli bir
çağdaşlık' ölçütü. Ama bu ölçütün küçük bir kusuru var,
başkasında yanlış dediğini yapmamak.' Bu da zor iş
canım. Zorluğu kendini denetlemekten kaynaklanıyor.
'Kendini denetlemek-otekontrol' sevimsizbir iş. Kendini
denetlemek yerine başkalarını denetlemek çok daha ke-
yifli. Şimdi bu keyifli işi bırakıp da ağzımızın tadını boz-
mak olur mu
9
Gelsin 'çifte standart.' Aslında şu çifte
standart' sözü de az geliyor ya. Doğrusu çoklu standart'
olmalı. Çünkü her olaya göre başka bir ölçümüz var. Ay-
nı olay 'ben' söz ko'nusu clunca başka. öbürleri' söz ko-
nusu olunca bambaşka. Eşler arasındaki ilişkilerden
çalışma alanına kadar hemen her alanda tutumumuz
tfu. 'Çağdışı' olduğumuzu kabul etmek ne zor değil mi?
Size uygun gömlek bulamadık, ama bir de kravatlara
baksanız?...
- Hiçbir şey yapmadan her şeyi beklemek' Bu da
önemli bir davranış ölçütü. 'Çağdaş olmak', beklediğin
şeyler için gerekeni yapmayı zorunlu ktlıyor. Çok zah-
metli canım. Şimdi durup dururken başına iş çıkarmak
da neyin nesi? Önce ne istediğini bileceksin, sonra iste-
diğine uygun donanım içinçalışacaksın, koşullan doğru
değerlendireceksin, vardığın aşamaları doğru değer-
lendireceksin, eksiklerini yanlışlarını göreceksin, ta-
mamlayacaksın, gene çalışacaksın, programlı olacak-
sın. ulaştığın yerin istediğin yer olup olmadığına baka-
caksın. Uzun iş demiştik ya, yazması bile uzun. Hele de
bunları yapmak. İyisi mi, biz isteyelim, başkaları yapsın,
bize versin. O başkaları bunları yapıp bize vermiyorsa
hem suçludur hem sorumludur hem de bütün bozukluk-
ların nedeni odur. Işte bitti gitti, suçluyu sorumluyu bul-
duk. Böyle davranmak 'çağdışı olmak'mış. Bu da onla-
rın' uydurmasıdır.
- öğrenmeden bilmek 'çağdışı olmaktır', bilmek için
öğrenmek 'çağdaş olmaktır...' Her şeyi bilivermek',
ama bunlar için öğrenmek çabasını harcamaya hiç ya-
naşmamak. işte 'çağdışı' olmanın ölçütlerinden birisi.
Sevgili Uğur Mumcu bunu 'bilgi sahibi olmadan fikir sa-
hibi olmak' biçiminde çok yazardı Ama şimdi insaf ede-
lim, 'bilmek', ne kolaydır da 'öğrenmek
1
ne güçtür. Kola-
yı dururken zoru seçmek de akıl mı sanki? Bizdeki her-
kesin her şeyi 'bilivermesi' sizi de şaştrtmıyor mu? Bilgi
toplumuna çoktan geçmişiz de haberimiz olmamış. Tür-
kiye'nin neden kalkınmadığından hastalıkların tedavisi-
ne kadar her şeyi bilenlerin toplumuyuz biz. Çok sıkı-
şınca bildiğimizin bütün dünyada böyle' olduğunu da
rahatçasöyleriz. 'Bütün dünyada?..' Dünyayı biliriz, ora-
larda neler yapıldığmı biliriz, nasıl yapıldığını biliriz. Bil-
mediğimiz tek şey, 'kendi durumumuz'dur. Bunca bilgi-
nin yanında onu bilmesek ne olur? 'Çağdışı kalmak'
olur, ama onu nerden bileceksin ki?
Pek sevimli bir konu olmadığını biliyorum, ama hafta-
ya sürdürmek niyetindeyim...
Cankaya
CumhurbaşkanıDemirerin
6
Köşk kabiııesr hazır
NURSUN EREL
ANKARA - Cumhurbaşkanı
Süleyman Derairel. Çankaya
Köşkü'nde birlıkte çalışacağı
kadroyu şekillendirmeye başla-
dı. Demirel, Cumhurbaşkanhğı
Genel Sekreterliği'ne Necdet
Seçkinöz'ü geürmesinin ardın-
dan, Nezihi Çakar, Namık
Kemal Zeybek ve Emre Gönen-
say'ı da "Başdanışman"lığa
atadı. Köşk'te eski Milli Gü-
venlik Kurulu Genel Sekreteri
Nezüü Çakar'ın "İç ve Dış Gü-
venlik". eski Kültür Bakanı
Namık Kemal Zeybek'in "Dış
Türkler". Profesör Emre Gö-
nensay'm ise "Dış Ekonomik
İlişkiler" konulan üzerinde çalı-
şacaklan öğrenildi. Bahçıva-
nından sekreterine toplam 552
personelın görev yaptığı Çan-
kaya Köşkü'nde Genel Sekre-
ter Yardımcılığı görevi de Mu-
zafîer Başkaynak tarafından
sürdürülecek.
Köşk bahçesinde inşası ha-
len süren hizmet binasının
ağustosta lamamlanmış ola-
cağı kaydediliyor. "Yer vok-
luğu" nedeniyle bir bölümü
TBMM'de hizmet veren Köşk
pcrsonehnın bu larihtcn sonra
Çankaya Köşkü'nde bir araya
geleceği ifade edilirken. yeni
Genel Sekreter Necdet Seçki-
nöz, binanın tamamlanmasını
beklemeden birinci kata yerleş-
ti. Telefon hatlannın tam çekil-;
memiş olduğu. yer yer inşaat'
çalışmalannın sürdüğü görülen
binanın ikinci katında da Cum-
hurbaşkanına "geçici" çalışma
odalan tahsisedildiği bildirildi.
Köşk çev relerinden edinilen
bılgiye göre. Cumhurbaşkanı
Demirel, ikametine aynlan
"Pembe Köşk"ten her sabah
09.00 sıralannda çıkıyor. kapı-
da Genel Sekreter Seçkinöz ta-
rafındankarşılanıyorve birkaç
yüz metre uzakhktaki hizmet
binasına "yürüyerek" gidiyor.
Yol boyunca genel sekreteri
ıle sohbet eden Demirel'in hiz-
met binası ile ilgili olarak Seçki-
nöz'e," Gel seninle biraz mü-
hendislik yapalım" diye takıldı-
ğı ve iki İTÜ mezunu inşaat
mühendısınin zaman zaman in-
şaatın teknik sorunlan üzerine
konuştuklan ifade edildi. Sü-
leyman Demirel'in İTÜ inşaat
mühendısliği yüksek lisans dip-
loması 1949 tarihini taşırken
Seçkinöz'ün dıploması. 1951
tarihini taşıyor.