27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 28 HAZİRAN1993 PAZARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER Ozelleştirme ve sosyal demokratlar İşçı kesıminm en orgutlu olduğu KİTlerın de elden çıkartılması, belkı kısa dönemde, sağ sövlem ıçın ıdeolojık bır erek olarak alkışlanabılır. Ancak, bu turden bır polıtıkaya sosyal demokratlann omuz vermesı ve destek olması, sıyasal ıntıhardan ve kendi bındığı dalı kesmekten öte bır anlam ıçermeyecektır. Prof.Dr. MUSTAFAALTINTAŞ 1 980"lı yıllann temel ozellıkle- nnden bınsı de ulkemıan sı- yasal. toplumsal ve ekono- mık sorunlanna "kolavcı ve şabloncu'" bır yaklaşım gos- tenlmesıdır Varolan yapısal sorunlara eklenen kente goçun yarat- tığı her turden sorun kumesıne, akılcı ve etkın bır planlama anlayışı ıle yak- laşılma yenne. bu sorunlann çozumu, ozu pek de kavranılamayan, "serbest pıyasa soylemı'"nın gjzemlı ellenne bı- rakılmıştır Sorunlann çozümunde yararlı olacağından kuşku du>ulma- yan ortak aklın kullanımı araçlan ola- bılecek orgutlu kesımler ıse hemen tümu ıle kapatılmış ya da etkmsızleştı- nlmıştır Serbest pıyasa soylemı ıle hemen her turden toplumsal orgütlenme, yaşa- nan sorunlann sunuluşu olarak sunu- lurken. "'bırey >aratıyoruz" sloganı ıle kıtleler yazgıahğa ve umarsızlığa mahkûm kılınmışlardır Sendıkacılık suçlanmış ozgur unıversıte >enne "suskun ve duyarsız bır mektep ' >ara- tılmış. ureten her kesım baskılanırken. toplum "'kâr. faız ve rant gelırlen"nın tütsusune kaptınlmıştır Bunun eko- nomık yansımasinı ' gelır dağlımı" tablosundan gorebılmekte>ız Uretıa kesımlenn ulusal gelırdekı paylan ya- nya vakın azalırken rantı>ecı kesım- lenn paylan da bu olçude artış goster- mıştır Llusal gelınn ışlevsel dağılı- mındakı bu dramdtık değışım, sıyasal tablovada >ansımıştır l980'lıyıllarda yapılan genel ve verel seçım sonuçlan- na bakıldığında. bosval demokratlann oy oranlannın giderek duştuğu gerçe- ğı ortava çıkmaktadır 1980 den bu yana yapılan uç genel seçımde sosval demokrat olarak kendılennı tanımla- >an sıyasal partılenn ovlan (Halkçı Partı ve SHP olarak) >uzde 30 5 ten, yuzde 20 8'e genlerken. sosyal demok- ratlann karşısında yer alan sıyasal partılenn ovlan ıse yuzde 69 5"ten, yuzde 79 2'>e vukselmıştır Kendısını demokratık sol olarak tanımlayan ve geleneksel sosyal demokrat dışı kesım- lerden o> aldığını soyleyen DSP'yı de bu tabloya ekledığımızde vardığımız sonuçdeğışmemektedır 1987seçımle- nnde yuzde 33 3 oranında ov alan SHP-DSP 1991 seçımlennde'yuzde 31 6'ya genlemış bulunmaktadırlar Seçıme katılım oranının da vuzde 93 3"ten yuzde 83 6'va duştuğu de goz onune alındığında sosyal demokrat etıketını taşı>an sıvasal partılere olan desteğın ne bovutta azaldığı gerçeğı daha bır belırgınleşmektedır 1980'lı vıllarda sağ sıyasal akım, hem sı>asal onderlık açısından ve hem de "yenı sağa sovlemlen" ıle sıyasal yaşamı dalgalandınrken 1991 seçım- lennde de bu oncelığını korumuş, bu kez sahneve " Ozal ve ANAP" >enne. "Baba ve DYP' surulmuştur Yenı sağa soylem sosyal demokratlan da etİcısı altına aldığından. ne sıvasal kad- ro \e ne de sıvasal ıdeolojı açılanndan etkınlık yaratmış, tam tersıne onlara ovkunme sıyasal kımlık kavbına ne- den olmuştur Sıvasal kımlık kavbı o duzeve varmış bulunmaktadır kı "sol sıyasal ulkuler" vınelenmesı ayıp bır konuma duşürulurken, onderlıkte de "bırbınne benzeşme" yanşı hız kazan- mıştır Sermaye çe\relen yalnız ANAP ve DYP'nın sıyasal önderlennı ve kadrolannı behrlemekle yetınme- mekte. sosyal demokrat partılenn onder ve kadrolannın kımlerden ol- ması gerektığını yuksek sesle dıllendır- mektedırler Toplumun orgutlu guçle- n ve bu arada ışçı sendıkalannın bu konulardakı yaklaşımlan ıse hıç goz onune alınır değerde bulunmamakta- dır V enı sağa soy lemın en buy uk etkısı- ru devletın kuçultülmesı" ^loganında gormektevız Hemen her sıvasal gö- ruş, bu arada sos>al demokratlar da. nedenlen arasında farklıhklar bulun- masına karşın, her turden sıyasal, top- lumsal ve ekonomık sorunlanmızın çozumunu "devletın küçultulmesın- de" arar olmuşlardır Guvenlığm sağ- lanmasında, adaletın dağıtılmasında, altyapının tamamlanmasında, eğıtım ve sağlık hızmetlennın nıtelık ve nıcelı- ğınde. genç nufus arasında gıderek yaygınlaşan ışsızlık sorununun çozu- munde dev lete duşen gorev lenn duzey ve boyutlannın genışletılmesı gerekır- ken, bunun tam tersıne bır soylem ge- lıştınlmesı ve hemen herkesın "'bu sı- hırlı kavalın' peşıne duşmesının sosyal demokratlar açısından açıkla- masını bulabılmek oldukça güçtur Bılınçlı olarak duşurulmeven enflas- yonun dunku nedenı. orgutlu ışçı kesı- mının ucretlen olarak sunulurken ve bu nedenın ortadan kaldırtlması yo- lunda oldukça başanlı olunmuşken, günumuzde sunulan neden "K.İT- lenn ozelleştınlememesı 'dır Yenı oluşturulan ve başbakanlığını Sayın Çıller'ın ustleneceğı hükumetın ana konulanndan bınncı sırayı '"ozelleştır- me" alacaktır Oncekı DY P-SHP or- tak hukumetının ana konulannı "De- mokratıkleşme", "Ekonomık Denge- leme. Onanm ve Canlandırma Prog- rarru ıle Sanayı Atılım Stratejısf ve "Guneydoğu ' oluştururken >enı hu- kumetın temel amaanın ozelleştırme- yı gerçekleştırmek olacağının belırtıle- n ortada dolaşmaktadır Yenı başbakanm ılk demeçlen, top- lumun genış kesımlen ıçın, yenı bır ozven çağnsıdır Içınde Ekonomık ış- lerden Sorumlu Devlet Bakanı olarak bulunduğu DYP-SHP ortak hukume- tı programında. en kısa surede "Enf- lasyon ve geçım sıkıntısından kesınlık- le İcurtanlacağı sozu venlen halkımı- zın. v enı özvenlerle y uz > uze getınlme- sının nedenlennı anlamanın olanağı bulunmamaktadır Yırmıayonce"En kısa surede ve kesmlıkle kurtanlacağV" soylenen toplumsal kesımlenn, başan- lı olduğu ılen surulen bır hukumet donemınden sonra '"yeruden kurtanl- ma' konumunda gostenlmesını nasıl açıkla>abılınz9 Sayın Çıller"ın kuracağı hukumetm ana amacını KİT'lenn ozelleştınlmesı ve devletın kuçultülmesı oluşturacak- tır Bır kısım >erel ve genel >oneümde kamu hızmetlennın "taşeronlaştınl- ması" surdurulurken ışçı kesımının en orgutlu olduğu KİTlenn de elden çı- kartılması, belkı kısa donemde, sağ soylem ıçın ıdeolojık bır erek olarak alkışlanabılır Ancak, bu turden bır pohtıka>a sos>al demokratlann omuz vermesı ve destek olmâsı. sıyasal ıntı- hardan ve Kendı bındığı dalı kesmek- ten ote bır anlam ıçermevecektır Sos- val demokrat partılenn doğal tabanı olan orgutlu kesımlenn dağıtılması ve etkınsızleştınlmesı sosyal demokrat partılenn vaşam ve varbk alanlannın vıkıma uğraülması sonucunu verecek- tır KİT'lenn elden çıkartılması ıle alı- konacak ve sağlanacak kaynağın küçuk esnaf ve sanatkâra dağıtılacağı ve kuçuk gınşımcılığın ozendınleceğı masalı ıse v arolan Halk Bankası v e Zı- raat Bankası kaynaklannın gerçek sahıplen olan kuçuk esnaf ve sanat- kârlar ıle çıftçıler yenne. buyuk serma- ye sahıplenne peşkeş çekılmesı gerçeğı karşısında fazla ınandına olma>acak- tır Asıl amaç, çalışanlann orgutlu ke- sımlennın teslım alınması ve yok edıl- mesıdır Sosyal demokrat olarak kendısını tanımlayan sıyasal partıler bu tuzağa duşmemelıdırler Kendılen- nı "'sıhırlı kavalın" etkısıne kaptınrlar ve sağ so>lemın egemenlığıne aracılık ederlerse. kendı varlık nedenlennın de sonu oiacaktır Sosyal demokratlar. kımlık yıtımıne duşme yenne. dengelı ve adıl bır top- lumsal duzenın kurulmasında etkın bır araç olarak kullanılabılecek kamu gınşımalığınden akıla bır vontemle yararlanma olanaklanru gehştırmelı- dırler Ulusal çıkarlan konusunda "ver kurtul"u. sınıfsal çıkarlan konu- munda da "sat kurtul "u kendısı ıçın ulku edınecek bır sıyasal parüye genış halk yığınlan neden guven duv acak ve destek olacaklar kı9 Iktıdar ıle ana muhalefetın sağ sıvasal partılerce bo- luşulmuş olması bır uyanış etkısı va- ratmayacak mı° ARADA BIR Prof. Dr. BONA AYBAY Prof. Münci Kapani'nin Ardından Prof Muncı Kapanı'yı yıtırdık Bu, gosterışten hoşlan- mayan, alçakgonullu bılım adamı kendıne yaraşır bır soylulukla sessızce ayrıldı aramızdan Yakından tanımak mutluluğunu tatmış olanlar bılır Prof Muncı Kapanı nın derın kulturunu âdeta gızlerce- sıne alçakgonullu bır kışılığı vardı Ama bu nazık, zarıf ınsan unıversıte ortamını karartan ozgurce araştırma ve oğretım yapmayı engelleyen baskılar karşısında ke- sın tepkılergostermekten hıççekınmemıştır Önce 1960 oncesı Demokrat Partı donemınde verdığı soylu sava- şımla ornek olmuş sonra da 12 Eylul 1980 darbesıyle unıversıteler uzenne çoken YÖK karabasanı karşısında tepkısını açıkça belırtmıştır 12 Eylul'un getırdığı bu karanlık ortamda unıversıtede- kı gorevını, kendı ınandığı duzeyde gerçekleştıremeye- ceğını anlayınca, ıstrfa ederek ayrılmakta duraksama gostermemıştır Ancak Prof Kapanı unıversıte dışı yaşamını sessız ve hareketsız bır gozlemcı olarak geçırecek değıldı elbet Daha once uzerınde yıllarca çalışıp hazırladığı yapıtla- rını yenıden gozden geçırıp, bır çok bolumunu yenıden yazarak gelıştırdığı kıtaplarla, bılgısının urunlerını ka- muya sunmayı surdurmuştur Kapanı, en karmaşık ko- nuları açıklarken okuru yormak yenne kendısı yorulma- yı goze almıs ve kımbılır kaç ımbıkten suzulmuşçesıne duru bır bıçımde an'atmıştır Onun alçakgonullu ve ' ıd- dıasız ' gıbı gorunen bıçemı bızlerı yanıltmamalıdır,' In- san Haklarının Uluslararası Boyutlan' ve Polıtıka Bılı- mıne Gırış' kıtapları, alanlarında uluslararası duzeyde katkılardır Kapani'nin bu yapıtlarını dıkkatlıce okuyan bır okur dıkkatının ödulunu fazlasıyla elde eder 1 Bılım adamı' ya da (bılım alanında emek veren ka- dınları da kapsayan bır deyımle) "bılım kışısı' kımdır? Bu konuda tam bır tanım aramak bızı ıçınden çıkılmaz tartışmalara goturebılır özellıkle sosyal-sıyasal bılım- ler alanında, bılım kışısını tanımlamak çok zordur Çun- ku ıster ıstemez değer yargıları, ıdeolojıktavırlar kışısel tercıhler v b ışe karışır Ama butun bunlara karşın 'bılım kışısı' nde bulunma- sıgerekenkımı temel ozeilıkleryınede belırtılebılır Tıtız vesabırlı bır araştırma, genış kultur, onyargılardan uzak kalmaya çalışmak değer yargılarını sorgulamaktan çe- kınmemek, sorumluluk duygusu gıbı Işte Müncı Kapanı, yaşamında ve yapıtlarında boyle bır "bılım kışısı"nın en sağlam omeğını vermıştır Ka- pani'nin deyımıyle "Polıtıka surecını gerçek boyutlarıyla kavrayabılmek ıçın, olaylara ve onların yorumuna ıçı boş klışelerle, ortulu onyargılarla ve ıdeolojık gozlukler- le değıl, mutlaka bılımsel şuphecılıkle yaklasmak gere- kir" Kapani'nin sözlerındekı 'şuphecılık" sozcuğunun onundekı "bılımsel" sıfatını gozden kacırmamamız ge- rekıyor Çunku şuphecılığı sıradan anlamında alırsanız polıtıka denılen şeyın sadece bır post kapma ve 'malı goturme den ıbaret olduğunu soyleyenlerle aynı çızgı- ye duşebılırsınız Oysa polıtıkanın 'pıs' yonlerının ve ' çırkın polıtıkacı' tıplerının bıraz fazla one çıktığı do- nemler yaşansa da, Kapanı nın deyımıyle 'Insanlar hıç bır zaman polıtıkayı salt bır ıktıdar kavgasından ıbaret gormemışler ve otorıtenın mesruluğu, en lyı yönetım şeklının hangısı olduğu ya da olabıleceğı sorununu araştırmaktan gerı kalmamışlardır' Kapanı, bu sapta- masından sonra vardığı sonucu şoyle açıklıyor Polıtı- kanın 'ıktıdar kavgası yonunu gormemek saflık olur, fakat onu sadece ıktıdar kavgasından ıbaret saymak da aldatıcı, sozumona bır gercekcılık olmaktan oteye gıt- mez" • • • Izmır'ın dusman askerı guclerınce ısgalı sırasında doğmuş olan Kapanı'ye, aılesının 'Muncı' adını verme nedenını kendısınden dınlemıştım Aılesı bu 'kurtarıcı' adı ıle duşman ışgalınden kurtuluş ozlemını dıle getır- mek ıstemış Cok sukur kı Muncı bebek buyuyup elıne sılah alma yaşına gelınceye değın Izmır ın kurtuluşu çok- tan sağlanmış Bu kurtuluşu sağlamak ıçın can veren kan dokenlere karşı Muncı'ye bılım alanında gorev duş- muş Oda, bugorevı, kendısıne kurtarıcı' adını veren- lerı mahcup etmeyecek bır başarıyla yenne getırmıştır Cumhurıyetdonemının 'aydınlanmacı' ve laık ılkele- rı doğrultusunda çağdaş uygarlık duzeyıne yaraşır' bır çabayla Turkıye nın bılımsel alandakı gerı kalmışlı- ğından kurtulmasına onemlı katkılar yapmıştır Insan olarak hoca olarak, yazar olarak soylu bır or- nek oluşturan Muncı Kapani'nin anısı onunde saygı ıle eğılıyorum Nur ıçınde yatsın TARTIŞMA IÜ öğretim üyelerine açık mektup U: nıversıtemızde bır suredır dolaştınlan ve anlayabıldığım kadanyla oğreüm üyelenne yonetıaler tarafından ımzalatünlan bır bıldın var İmza alınırken bıldınnın kopyası, ıstenılse de, ımza sahıbıne venlmıyor Aynca aynı yazı, tum öğretim üyelenne de gondenlmıyor Once yazının ıçenğını tam oğrenemeyenler ıçın, bır gazete kanabyla elde edebıldığım metnı aşağıda venyorum ','Bız aşağıda ımzalan bulunan İstanbul Ünıversıtesı oğreüm uyelen Rektorümuzû hedef alan kamuoyunu yamltıcı, rektörlük makamına v e unıversıtemıze zarar vena mahıyettekı ıddıa, tutum ve davranışlardan rahatsızlık duyduğumuzu ve hızmetlenyle ünıversıtemızı gelışüren rektorumüz Prof Dr Cem'ı Demıroğlu'na olan gûven ve desteğımızın devam ettığını kamuoyuna duyurmayı gorev sayanz " Anbyorum kı bır süredir uruversıte yöneümıru ele^uren v e kınayan davranış, soz ve yazılanmız, rektorluk ve unıversıteye zarar vencı olarak nıtelendınbyor Aynca bu yorumu yapanlar yonımlannı, yonetımden bınna derecede sorumlu olan rektore, guven ve desteklennın dev am etüğıru bıldırerek. bır "'bağlıbk andıyla" perçınbyorlar Sayın oğreüm uyelen, once şunu çok ıyı bılmeruzı ve ıçınıze sındırmenızı dılenm Tek başıma kalsam dahj doğru bıldığımı soylemeye devam edecek, hatta bu olası yabuzbğımdan onur duyacağım İnanarakveya çeşıtb baskılar altında atüğınız ımzalar, istanbul Ünıversıtesı'nde olan, buyük bır kısmını yakından bıldıâm, usulsûzluk ve uygunsuzluklann var olmasını değışünnernektedır Aynca universıte, kamuoyunda kuçuk duşuyorsa, bunun sorumluluğu herhalde usulsûzluk ve uygunsuzluklann uzenne gıdenlerde olmayıp, bunlan futursuzca yapmaya devam edenlerle, baslcı alünda dahı olsalar, bu usulsûzluk ve uygunsuzluklan duymak dahı ıstemedıklennı açıkça bebrtenlerdedır Yukarıda alünı çızdığım usulsûzluk ve uygunsuzluklann futursuzca dev am etüğırun en somut orneğı ıse soz konusu ımza toplama çabasıdır Yoneüalenn yöncülenlerden, baskı yolu ıle veya baskısız, şu veya bu konuda ımza toplamalan, dupeduz gorevı kotuye kullanmaktır Çunkü gorünüşte baskı yapmıyoruz densedahı, bulunduklan konum doğnıdan baskı unsuru olur Dıkkaüruzı çekenm Unıversıte vonetımıyle ılgılı bır dızı yuz kızartıcı nıtebkte suçlara aıt ıddıalara, burada hıç >er vermıyorum Ancak bu suçlamalann yoneltıldığı kurumlar emın olsunlarkı.aynı suçlamalann tartışılmasından kaçmak. bu suçlamalann doğruluğu hakkındakı kuşkulan daha da artürmaktadır Üruversıterun kamuoyunda kuçuk duştuğu kesındır Bukuçülmeyedur demenın v olu ıse herhalde daha da "kuçulmek" olmamahdır İçten uzulerek gozluyorum Soz konusu "bağbhk andına" ımza koyanlar arasında, bılım ve ozgun duşunce uretmek heves ve çabasında olan, çoğu da genç, oğreüm üyemız var Aynı oğretım uyelennın, unıv ersıtemızde yeterlı bıbm uretılemeyışınden yakınmalanna bırçok kez tanık oldum Sayın vesevgıb arkadaşlanm, bılım yanı ozgun fıkır uretmenın yolu. kendıne saygıdangeçer Ozgür. bağımsız ve başı dık olmayanlar bılım üretemez Dalkavukluk bılımsellığın tam karşısındadır Bılımselbkten de çok daha onemb, toplumdakı adaletsızbk ve hukuksuzluğun en buyuk sorumlulan cahılce kaba kuvv et kullananlar kadar, ılkesız bır kurnazlıkla düşunduğunu soylememeyı yeğleyenaydınlardır Bu gerçeğı, araruzda oğrenalenm olduğu kadar, hocalanm da olan sızlere, uzulerek ve esefle haürlatınm Prof. Hasan Yazıcı PENCERE Dah Derken.. Azerbaycan petrol ulkesı Ama duman olmuş Enflasyon yuzde bını aşmış, ulkenın bır parçasını Er- menı kopartmıs elde doğru durust ordu yok cepheden kacan kaçana, ne yasaları takan var ne devlet duzenı kalmış, sabah erken uyanan ıhtılal yapıyor mafya orta- lıkta cırıt atıyor polıtıkacı dunyadan habersız, ışler kar- makarışık Hem Cumhurbaşkanı, hem Mechs Başkanı, eskı kula- ğı kesıklerden Alıyev ne yapsın'' Sağa bakıyor sola bakıyor, ışı nereden tutacağını kes- tırmeye çalısıyor Kuçuk petrol ulkesınde sarpa saran ışlerı çozmek ıçın kullanacağın anahtarın kılıdı, çoğun- lukla sınırın otesındedır Pekı Azerbaycan petrolu us- tunde at oynatmak ıstpyen kım"? Bır değıl pek Çok ulke değıl mı7 • Hazer petrolunu arayıp taramak ve çıkarıp satmak ıçın yenı bır ortaklık kuruldu Ortaklıkta Amerıka var Norveç var ingılızvar Turkvar Rus yok ' Turan'ın Kapısı 'nda Orta Asya'yı duşleyen Turkıye, sırtını Amerıka'yadayamış Rusya'yı dışlamış Kımbılır belkı bu yuzden Azerbaycan'da Ermenıyı fış- tekleyen de Rus ıç karışıklığı korukleyen de Ankara ıle Baku arasında Vaşıngton u ıçleyen, Mos- kova yı dışlayan bır yaklaşım yok mu9 ' Turan'ın Kapısı1 boyle açılmayacak mıydı9 Azerbaycan petrolu Zengın- ler Kulubu'nun gozetım ve denetımıne gırecek, Turan - dan gelen petrol de Kafkasya uzerınden iskenderun Korfezı'ne gurul gurul akıtılmayacak mıydı'' Eskı Cumhurbaşkanı Ebulfez Elçıbey bu tasarıma evet demenın kefaretını mı odedı9 • Pekı, Turkıye Elcıbey'ı neden kurtaramadı7 Kımıne gore Ankara Elcıbey'ı kurtarabılırdı, kımıne gore kurtaramazdı Tartışma suruyor Kendı ıçınde nıce belaya dolanmış Turkıye komşu ül- kelerdekı cumhurbaşkanlannı mı saptayacak'? Azerbay- can bağımsız bır devlet değıl mı? Ve Ankara, dunya petrol coğrafyasında etkın bır rol oynamaya mı kalkışa- cak"? Irak'ta 1 koyup 20 alacaktık Olmadı Korfez Savaşı ndan sonra kurulan paylaşım masası- na oturup ganımetten yararlanacaktık Olmadı Yıne hırsımız durulmadı Neo Osmanlılık damarımız kabarıyor, Turancılık hırsımız kopuruyor, 'Adrıyatık'ten Çm Seddı ne kadar Turkluk dunyası"m fethedıyoruz, "21 yuzyıl Turk asrı olacak ' değıl mı? Hazer bızım denızımız Baykal bızım golumuz Ne var kı eloğlu yaman.bızı daha' Turan'ın Kapısı 'n- daduşkınklığına uğratıyor • Gazetelerın yazdığına gore Alıyev, Azerbaycan petro- lıfuzerıne Ingılız, Amerıkan ve Turklerle kurulan ortaklı- ğı askıya almış, ama, henuz her şey bıtmış değıl Baku ıle Ankara arasındakı ılışkılerı daha gerçekçı boyutlara oturtmak bundan sonra belkı kolaylaşabılır Eğer Azer- baycan ın yenı Cumhurbaşkanı Alıyev ın Moskova ya yaklaşması Ermenı saldırılarını ve ıç ayaklanmaları dur- durabılırse Rusya nın da katılımıyla Azerbaycan petro- lune donuk oyunlarda dengelenme surecı gerçekleşebı- lır Olaydançıkanders Ankara Turan'a yonelırken, 'G-7' dıye anılan 'Zengın- ler Kulubu'nun Truva Atı na bınıp dah dememeh Turan ı fetheçıkarken ıyı at seçmelıyız kı sonunda yarı yolda kalmayalım JAPON GULU tlhan Selçuk Çağdaş Yaymlan Turkocağı Cad 39-41 Cajaloğlu-tstanbul DÜNYA TATİLLERİ TURTEL TATİL KÖYÜNDE BAŞLAR. A n t ı k S ı d e ' n ı n m o d e r n k o m ş u s u , d o ğ a y l a bıi t ü n 1 e ş m ı ş , 1. s ı n ı f b i r t a t ı l k o y u T U R T E L S I D E . . . Turtel Sıde Tatil Koyunden Devre Tatıl alanlar, 72 ulkede bırbırınden guzel 2500 tatıl beldesınde konuk oluyorlar. 258 64 OO'ı arayın, Turtel Devre Tatil imkanlarıyla tanışın. Tl/ffTEL TURTEL TURİZM İSLETMELERİ 4.« Emırhan Cad No 145 Atakule Beşıktaş İstanbul (Hafta ıçı 9 00 18 00 arası)Tel (1) 258 64 00 Faks Tjrte bır Türkpetrol Holding huruluşjdjr (1) 258 28 59 İLAN T.C. DEVELİ KADASTRO MAHKEMESİ'N DEN EsasNo 1990 50 Davacı Gumüşören köyu muhtarlığı tarafından Atıf Yıl- maz alevhıne açılan tesbıtın ıp- tab ve tesal davasında dahılı davalı edılen Sanıve Yılmaz, Hıkmet Unutulmaz Eşe Izmır- lı Mustafa Yılmaz Asrye Uslu, Pembe \ ılmaz Turkan Y ıldı- nm Şuknve Cebea, Dudu Yıl- maz, Fende Yılmaz, Anf Yıl- maz Necmetün Yılmaz, Rus- tem \ ılmaz Mahmut Yılmaz, AyşeOzturk Ilhan Yılmaz Şe- nfe Yılmaz Faruk Yılmaz, Şeh- naz Sonsur, Haa Yılmaz, Kemal Yılmaz, Atıye Yılmaz, Hatıce Yılmaz Done Yılmaz. Vahıde Ercıyes Fırdevs Ağca, Avşe Yılmaz. Fatma Çelık Me- lahat Ağca ^sıse Bağa Ab- dullah Y ılmaz, Rahıme Yılmaz, Mehmet Y ılmaz Kara Yılmaz, Yusuf Y ılmaz \bıde Yılmaz Hafıze Yılmaz, Zehha Yılmaz, Anfe Yılmaz, Haüce Çeük, Ah- met Yılmaz, Şenfe Yılmaz, Dudu Yılmaz Ibrahım Yılmaz, Mehmet Yılmaz, Emıne Ana, Ah Yılmaz, Yadıgar Yıldınm, Mahmut Yılmaz, Yusuf Yıl- maz. Fadıme Coşar, Naıl Yıl- maz. Saıt Dervıj Havva Erci- >es. ^yşe Yılmaz, Ibrahım Yılmaz, Ahmet Yılmaz, Tür- kan Yılmaz, Nadıye Unsal, Fatma Unsal \sı>e Unsal, Anf Unsal Mustafa Unsal, H Husevın Unsal Şenfe Unsal, Ahmet Lnsal Mehmet Unsal, Done Yıldınm Osman Ünsal, Vahıde Paksoy. Songül Yıldı- nm, Saıme Çıftçı Hasıbe Kıbç- kaya. Done Yılmaz, Emın Unsal Muharrem Unsal. Hav- va Yanar, Pembe Unsal, Fatma Bakmaz, Mustafa Kavsenlıoğ- lu Hatıce Kaysenlıoğlu, Fatma Ka>senlıoğlu Nacı>e Kajsen- lıoğlu, Şenfe Ünsal, Ayşe Kay- senlıoğlu Mehmet Toker Şen- fe Şışlı Mahıje Istanbullu Mervem Tekın, Döne Tekm, Y usuf Şışb, £mıne Şışlı, Hasan Kapusuz a dava dılekçesı ve da- hılı dava dılekçesı yenne kaım olmak uzere duruşma gunü olan 29 7 1993 gunu saat 9 00'- dd Develı Kadastro Mahke- mesı ndekı duruşmada hazır bulunmalan hususu ılan olu- nur Basın 49348
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle