Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 28 HAZİRAN1993 PAZARTESİ
OLAYLAR VE GORUŞLER
Ozelleştirme ve sosyal demokratlar
İşçı kesıminm en orgutlu olduğu KİTlerın de elden
çıkartılması, belkı kısa dönemde, sağ sövlem ıçın ıdeolojık bır
erek olarak alkışlanabılır. Ancak, bu turden bır polıtıkaya
sosyal demokratlann omuz vermesı ve destek olması, sıyasal
ıntıhardan ve kendi bındığı dalı kesmekten öte bır anlam
ıçermeyecektır.
Prof.Dr. MUSTAFAALTINTAŞ
1
980"lı yıllann temel ozellıkle-
nnden bınsı de ulkemıan sı-
yasal. toplumsal ve ekono-
mık sorunlanna "kolavcı ve
şabloncu'" bır yaklaşım gos-
tenlmesıdır Varolan yapısal
sorunlara eklenen kente goçun yarat-
tığı her turden sorun kumesıne, akılcı
ve etkın bır planlama anlayışı ıle yak-
laşılma yenne. bu sorunlann çozumu,
ozu pek de kavranılamayan, "serbest
pıyasa soylemı'"nın gjzemlı ellenne bı-
rakılmıştır Sorunlann çozümunde
yararlı olacağından kuşku du>ulma-
yan ortak aklın kullanımı araçlan ola-
bılecek orgutlu kesımler ıse hemen
tümu ıle kapatılmış ya da etkmsızleştı-
nlmıştır
Serbest pıyasa soylemı ıle hemen her
turden toplumsal orgütlenme, yaşa-
nan sorunlann sunuluşu olarak sunu-
lurken. "'bırey >aratıyoruz" sloganı ıle
kıtleler yazgıahğa ve umarsızlığa
mahkûm kılınmışlardır Sendıkacılık
suçlanmış ozgur unıversıte >enne
"suskun ve duyarsız bır mektep ' >ara-
tılmış. ureten her kesım baskılanırken.
toplum "'kâr. faız ve rant gelırlen"nın
tütsusune kaptınlmıştır Bunun eko-
nomık yansımasinı ' gelır dağlımı"
tablosundan gorebılmekte>ız Uretıa
kesımlenn ulusal gelırdekı paylan ya-
nya vakın azalırken rantı>ecı kesım-
lenn paylan da bu olçude artış goster-
mıştır Llusal gelınn ışlevsel dağılı-
mındakı bu dramdtık değışım, sıyasal
tablovada >ansımıştır l980'lıyıllarda
yapılan genel ve verel seçım sonuçlan-
na bakıldığında. bosval demokratlann
oy oranlannın giderek duştuğu gerçe-
ğı ortava çıkmaktadır 1980 den bu
yana yapılan uç genel seçımde sosval
demokrat olarak kendılennı tanımla-
>an sıyasal partılenn ovlan (Halkçı
Partı ve SHP olarak) >uzde 30 5 ten,
yuzde 20 8'e genlerken. sosyal demok-
ratlann karşısında yer alan sıyasal
partılenn ovlan ıse yuzde 69 5"ten,
yuzde 79 2'>e vukselmıştır Kendısını
demokratık sol olarak tanımlayan ve
geleneksel sosyal demokrat dışı kesım-
lerden o> aldığını soyleyen DSP'yı de
bu tabloya ekledığımızde vardığımız
sonuçdeğışmemektedır 1987seçımle-
nnde yuzde 33 3 oranında ov alan
SHP-DSP 1991 seçımlennde'yuzde
31 6'ya genlemış bulunmaktadırlar
Seçıme katılım oranının da vuzde 93
3"ten yuzde 83 6'va duştuğu de goz
onune alındığında sosyal demokrat
etıketını taşı>an sıvasal partılere olan
desteğın ne bovutta azaldığı gerçeğı
daha bır belırgınleşmektedır
1980'lı vıllarda sağ sıyasal akım,
hem sı>asal onderlık açısından ve hem
de "yenı sağa sovlemlen" ıle sıyasal
yaşamı dalgalandınrken 1991 seçım-
lennde de bu oncelığını korumuş, bu
kez sahneve " Ozal ve ANAP" >enne.
"Baba ve DYP' surulmuştur Yenı
sağa soylem sosyal demokratlan da
etİcısı altına aldığından. ne sıvasal kad-
ro \e ne de sıvasal ıdeolojı açılanndan
etkınlık yaratmış, tam tersıne onlara
ovkunme sıyasal kımlık kavbına ne-
den olmuştur Sıvasal kımlık kavbı o
duzeve varmış bulunmaktadır kı "sol
sıyasal ulkuler" vınelenmesı ayıp bır
konuma duşürulurken, onderlıkte de
"bırbınne benzeşme" yanşı hız kazan-
mıştır Sermaye çe\relen yalnız
ANAP ve DYP'nın sıyasal önderlennı
ve kadrolannı behrlemekle yetınme-
mekte. sosyal demokrat partılenn
onder ve kadrolannın kımlerden ol-
ması gerektığını yuksek sesle dıllendır-
mektedırler Toplumun orgutlu guçle-
n ve bu arada ışçı sendıkalannın bu
konulardakı yaklaşımlan ıse hıç goz
onune alınır değerde bulunmamakta-
dır
V enı sağa soy lemın en buy uk etkısı-
ru devletın kuçultülmesı" ^loganında
gormektevız Hemen her sıvasal gö-
ruş, bu arada sos>al demokratlar da.
nedenlen arasında farklıhklar bulun-
masına karşın, her turden sıyasal, top-
lumsal ve ekonomık sorunlanmızın
çozumunu "devletın küçultulmesın-
de" arar olmuşlardır Guvenlığm sağ-
lanmasında, adaletın dağıtılmasında,
altyapının tamamlanmasında, eğıtım
ve sağlık hızmetlennın nıtelık ve nıcelı-
ğınde. genç nufus arasında gıderek
yaygınlaşan ışsızlık sorununun çozu-
munde dev lete duşen gorev lenn duzey
ve boyutlannın genışletılmesı gerekır-
ken, bunun tam tersıne bır soylem ge-
lıştınlmesı ve hemen herkesın "'bu sı-
hırlı kavalın' peşıne duşmesının
sosyal demokratlar açısından açıkla-
masını bulabılmek oldukça güçtur
Bılınçlı olarak duşurulmeven enflas-
yonun dunku nedenı. orgutlu ışçı kesı-
mının ucretlen olarak sunulurken ve
bu nedenın ortadan kaldırtlması yo-
lunda oldukça başanlı olunmuşken,
günumuzde sunulan neden "K.İT-
lenn ozelleştınlememesı 'dır Yenı
oluşturulan ve başbakanlığını Sayın
Çıller'ın ustleneceğı hükumetın ana
konulanndan bınncı sırayı '"ozelleştır-
me" alacaktır Oncekı DY P-SHP or-
tak hukumetının ana konulannı "De-
mokratıkleşme", "Ekonomık Denge-
leme. Onanm ve Canlandırma Prog-
rarru ıle Sanayı Atılım Stratejısf ve
"Guneydoğu ' oluştururken >enı hu-
kumetın temel amaanın ozelleştırme-
yı gerçekleştırmek olacağının belırtıle-
n ortada dolaşmaktadır
Yenı başbakanm ılk demeçlen, top-
lumun genış kesımlen ıçın, yenı bır
ozven çağnsıdır Içınde Ekonomık ış-
lerden Sorumlu Devlet Bakanı olarak
bulunduğu DYP-SHP ortak hukume-
tı programında. en kısa surede "Enf-
lasyon ve geçım sıkıntısından kesınlık-
le İcurtanlacağı sozu venlen halkımı-
zın. v enı özvenlerle y uz > uze getınlme-
sının nedenlennı anlamanın olanağı
bulunmamaktadır Yırmıayonce"En
kısa surede ve kesmlıkle kurtanlacağV"
soylenen toplumsal kesımlenn, başan-
lı olduğu ılen surulen bır hukumet
donemınden sonra '"yeruden kurtanl-
ma' konumunda gostenlmesını nasıl
açıkla>abılınz9
Sayın Çıller"ın kuracağı hukumetm
ana amacını KİT'lenn ozelleştınlmesı
ve devletın kuçultülmesı oluşturacak-
tır Bır kısım >erel ve genel >oneümde
kamu hızmetlennın "taşeronlaştınl-
ması" surdurulurken ışçı kesımının en
orgutlu olduğu KİTlenn de elden çı-
kartılması, belkı kısa donemde, sağ
soylem ıçın ıdeolojık bır erek olarak
alkışlanabılır Ancak, bu turden bır
pohtıka>a sos>al demokratlann omuz
vermesı ve destek olmâsı. sıyasal ıntı-
hardan ve Kendı bındığı dalı kesmek-
ten ote bır anlam ıçermevecektır Sos-
val demokrat partılenn doğal tabanı
olan orgutlu kesımlenn dağıtılması ve
etkınsızleştınlmesı sosyal demokrat
partılenn vaşam ve varbk alanlannın
vıkıma uğraülması sonucunu verecek-
tır KİT'lenn elden çıkartılması ıle alı-
konacak ve sağlanacak kaynağın
küçuk esnaf ve sanatkâra dağıtılacağı
ve kuçuk gınşımcılığın ozendınleceğı
masalı ıse v arolan Halk Bankası v e Zı-
raat Bankası kaynaklannın gerçek
sahıplen olan kuçuk esnaf ve sanat-
kârlar ıle çıftçıler yenne. buyuk serma-
ye sahıplenne peşkeş çekılmesı gerçeğı
karşısında fazla ınandına olma>acak-
tır Asıl amaç, çalışanlann orgutlu ke-
sımlennın teslım alınması ve yok edıl-
mesıdır Sosyal demokrat olarak
kendısını tanımlayan sıyasal partıler
bu tuzağa duşmemelıdırler Kendılen-
nı "'sıhırlı kavalın" etkısıne kaptınrlar
ve sağ so>lemın egemenlığıne aracılık
ederlerse. kendı varlık nedenlennın de
sonu oiacaktır
Sosyal demokratlar. kımlık yıtımıne
duşme yenne. dengelı ve adıl bır top-
lumsal duzenın kurulmasında etkın
bır araç olarak kullanılabılecek kamu
gınşımalığınden akıla bır vontemle
yararlanma olanaklanru gehştırmelı-
dırler Ulusal çıkarlan konusunda
"ver kurtul"u. sınıfsal çıkarlan konu-
munda da "sat kurtul "u kendısı ıçın
ulku edınecek bır sıyasal parüye genış
halk yığınlan neden guven duv acak ve
destek olacaklar kı9
Iktıdar ıle ana
muhalefetın sağ sıvasal partılerce bo-
luşulmuş olması bır uyanış etkısı va-
ratmayacak mı°
ARADA BIR
Prof. Dr. BONA AYBAY
Prof. Münci Kapani'nin
Ardından
Prof Muncı Kapanı'yı yıtırdık Bu, gosterışten hoşlan-
mayan, alçakgonullu bılım adamı kendıne yaraşır bır
soylulukla sessızce ayrıldı aramızdan
Yakından tanımak mutluluğunu tatmış olanlar bılır
Prof Muncı Kapanı nın derın kulturunu âdeta gızlerce-
sıne alçakgonullu bır kışılığı vardı Ama bu nazık, zarıf
ınsan unıversıte ortamını karartan ozgurce araştırma
ve oğretım yapmayı engelleyen baskılar karşısında ke-
sın tepkılergostermekten hıççekınmemıştır Önce 1960
oncesı Demokrat Partı donemınde verdığı soylu sava-
şımla ornek olmuş sonra da 12 Eylul 1980 darbesıyle
unıversıteler uzenne çoken YÖK karabasanı karşısında
tepkısını açıkça belırtmıştır
12 Eylul'un getırdığı bu karanlık ortamda unıversıtede-
kı gorevını, kendı ınandığı duzeyde gerçekleştıremeye-
ceğını anlayınca, ıstrfa ederek ayrılmakta duraksama
gostermemıştır
Ancak Prof Kapanı unıversıte dışı yaşamını sessız ve
hareketsız bır gozlemcı olarak geçırecek değıldı elbet
Daha once uzerınde yıllarca çalışıp hazırladığı yapıtla-
rını yenıden gozden geçırıp, bır çok bolumunu yenıden
yazarak gelıştırdığı kıtaplarla, bılgısının urunlerını ka-
muya sunmayı surdurmuştur Kapanı, en karmaşık ko-
nuları açıklarken okuru yormak yenne kendısı yorulma-
yı goze almıs ve kımbılır kaç ımbıkten suzulmuşçesıne
duru bır bıçımde an'atmıştır Onun alçakgonullu ve ' ıd-
dıasız ' gıbı gorunen bıçemı bızlerı yanıltmamalıdır,' In-
san Haklarının Uluslararası Boyutlan' ve Polıtıka Bılı-
mıne Gırış' kıtapları, alanlarında uluslararası duzeyde
katkılardır Kapani'nin bu yapıtlarını dıkkatlıce okuyan
bır okur dıkkatının ödulunu fazlasıyla elde eder
1
Bılım adamı' ya da (bılım alanında emek veren ka-
dınları da kapsayan bır deyımle) "bılım kışısı' kımdır?
Bu konuda tam bır tanım aramak bızı ıçınden çıkılmaz
tartışmalara goturebılır özellıkle sosyal-sıyasal bılım-
ler alanında, bılım kışısını tanımlamak çok zordur Çun-
ku ıster ıstemez değer yargıları, ıdeolojıktavırlar kışısel
tercıhler v b ışe karışır
Ama butun bunlara karşın 'bılım kışısı' nde bulunma-
sıgerekenkımı temel ozeilıkleryınede belırtılebılır Tıtız
vesabırlı bır araştırma, genış kultur, onyargılardan uzak
kalmaya çalışmak değer yargılarını sorgulamaktan çe-
kınmemek, sorumluluk duygusu gıbı
Işte Müncı Kapanı, yaşamında ve yapıtlarında boyle
bır "bılım kışısı"nın en sağlam omeğını vermıştır Ka-
pani'nin deyımıyle "Polıtıka surecını gerçek boyutlarıyla
kavrayabılmek ıçın, olaylara ve onların yorumuna ıçı
boş klışelerle, ortulu onyargılarla ve ıdeolojık gozlukler-
le değıl, mutlaka bılımsel şuphecılıkle yaklasmak gere-
kir"
Kapani'nin sözlerındekı 'şuphecılık" sozcuğunun
onundekı "bılımsel" sıfatını gozden kacırmamamız ge-
rekıyor Çunku şuphecılığı sıradan anlamında alırsanız
polıtıka denılen şeyın sadece bır post kapma ve 'malı
goturme den ıbaret olduğunu soyleyenlerle aynı çızgı-
ye duşebılırsınız Oysa polıtıkanın 'pıs' yonlerının ve
' çırkın polıtıkacı' tıplerının bıraz fazla one çıktığı do-
nemler yaşansa da, Kapanı nın deyımıyle 'Insanlar hıç
bır zaman polıtıkayı salt bır ıktıdar kavgasından ıbaret
gormemışler ve otorıtenın mesruluğu, en lyı yönetım
şeklının hangısı olduğu ya da olabıleceğı sorununu
araştırmaktan gerı kalmamışlardır' Kapanı, bu sapta-
masından sonra vardığı sonucu şoyle açıklıyor Polıtı-
kanın 'ıktıdar kavgası yonunu gormemek saflık olur,
fakat onu sadece ıktıdar kavgasından ıbaret saymak da
aldatıcı, sozumona bır gercekcılık olmaktan oteye gıt-
mez"
• • •
Izmır'ın dusman askerı guclerınce ısgalı sırasında
doğmuş olan Kapanı'ye, aılesının 'Muncı' adını verme
nedenını kendısınden dınlemıştım Aılesı bu 'kurtarıcı'
adı ıle duşman ışgalınden kurtuluş ozlemını dıle getır-
mek ıstemış Cok sukur kı Muncı bebek buyuyup elıne
sılah alma yaşına gelınceye değın Izmır ın kurtuluşu çok-
tan sağlanmış Bu kurtuluşu sağlamak ıçın can veren
kan dokenlere karşı Muncı'ye bılım alanında gorev duş-
muş Oda, bugorevı, kendısıne kurtarıcı' adını veren-
lerı mahcup etmeyecek bır başarıyla yenne getırmıştır
Cumhurıyetdonemının 'aydınlanmacı' ve laık ılkele-
rı doğrultusunda çağdaş uygarlık duzeyıne yaraşır'
bır çabayla Turkıye nın bılımsel alandakı gerı kalmışlı-
ğından kurtulmasına onemlı katkılar yapmıştır
Insan olarak hoca olarak, yazar olarak soylu bır or-
nek oluşturan Muncı Kapani'nin anısı onunde saygı ıle
eğılıyorum Nur ıçınde yatsın
TARTIŞMA
IÜ öğretim üyelerine açık mektup
U:
nıversıtemızde
bır suredır
dolaştınlan ve
anlayabıldığım
kadanyla
oğreüm
üyelenne yonetıaler tarafından
ımzalatünlan bır bıldın var
İmza alınırken bıldınnın
kopyası, ıstenılse de, ımza
sahıbıne venlmıyor Aynca
aynı yazı, tum öğretim
üyelenne de gondenlmıyor
Once yazının ıçenğını tam
oğrenemeyenler ıçın, bır gazete
kanabyla elde edebıldığım
metnı aşağıda venyorum
','Bız aşağıda ımzalan bulunan
İstanbul Ünıversıtesı
oğreüm uyelen
Rektorümuzû hedef
alan kamuoyunu yamltıcı,
rektörlük makamına v e
unıversıtemıze zarar vena
mahıyettekı ıddıa, tutum ve
davranışlardan rahatsızlık
duyduğumuzu ve hızmetlenyle
ünıversıtemızı gelışüren
rektorumüz Prof Dr Cem'ı
Demıroğlu'na olan gûven ve
desteğımızın devam ettığını
kamuoyuna duyurmayı gorev
sayanz "
Anbyorum kı bır süredir
uruversıte yöneümıru ele^uren
v e kınayan davranış, soz ve
yazılanmız, rektorluk ve
unıversıteye zarar vencı olarak
nıtelendınbyor
Aynca bu
yorumu yapanlar yonımlannı,
yonetımden bınna derecede
sorumlu olan rektore, guven ve
desteklennın dev am etüğıru
bıldırerek. bır "'bağlıbk
andıyla" perçınbyorlar
Sayın oğreüm uyelen, once
şunu çok ıyı bılmeruzı ve ıçınıze
sındırmenızı dılenm Tek
başıma kalsam dahj
doğru bıldığımı
soylemeye devam
edecek, hatta bu olası
yabuzbğımdan onur
duyacağım İnanarakveya
çeşıtb baskılar altında atüğınız
ımzalar, istanbul
Ünıversıtesı'nde olan, buyük
bır kısmını yakından bıldıâm,
usulsûzluk ve uygunsuzluklann
var olmasını
değışünnernektedır
Aynca universıte,
kamuoyunda kuçuk
duşuyorsa, bunun sorumluluğu
herhalde usulsûzluk ve
uygunsuzluklann uzenne
gıdenlerde olmayıp, bunlan
futursuzca yapmaya devam
edenlerle, baslcı alünda dahı
olsalar, bu usulsûzluk ve
uygunsuzluklan duymak dahı
ıstemedıklennı açıkça
bebrtenlerdedır Yukarıda
alünı çızdığım usulsûzluk ve
uygunsuzluklann futursuzca
dev am etüğırun en somut
orneğı ıse soz konusu ımza
toplama çabasıdır
Yoneüalenn yöncülenlerden,
baskı yolu ıle veya baskısız, şu
veya bu konuda ımza
toplamalan, dupeduz gorevı
kotuye kullanmaktır Çunkü
gorünüşte baskı yapmıyoruz
densedahı, bulunduklan
konum doğnıdan baskı unsuru
olur
Dıkkaüruzı çekenm Unıversıte
vonetımıyle ılgılı bır dızı yuz
kızartıcı nıtebkte suçlara aıt
ıddıalara, burada hıç >er
vermıyorum Ancak bu
suçlamalann yoneltıldığı
kurumlar emın olsunlarkı.aynı
suçlamalann tartışılmasından
kaçmak. bu suçlamalann
doğruluğu hakkındakı
kuşkulan daha da
artürmaktadır Üruversıterun
kamuoyunda kuçuk duştuğu
kesındır Bukuçülmeyedur
demenın v olu ıse herhalde daha
da "kuçulmek" olmamahdır
İçten uzulerek gozluyorum
Soz konusu "bağbhk andına"
ımza koyanlar arasında, bılım
ve ozgun duşunce uretmek
heves ve çabasında olan, çoğu
da genç, oğreüm üyemız var
Aynı oğretım uyelennın,
unıv ersıtemızde yeterlı bıbm
uretılemeyışınden
yakınmalanna bırçok kez tanık
oldum Sayın vesevgıb
arkadaşlanm, bılım yanı ozgun
fıkır uretmenın yolu. kendıne
saygıdangeçer Ozgür.
bağımsız ve başı dık
olmayanlar bılım üretemez
Dalkavukluk bılımsellığın tam
karşısındadır
Bılımselbkten de çok daha
onemb, toplumdakı
adaletsızbk ve hukuksuzluğun
en buyuk sorumlulan cahılce
kaba kuvv et kullananlar kadar,
ılkesız bır kurnazlıkla
düşunduğunu soylememeyı
yeğleyenaydınlardır Bu
gerçeğı, araruzda oğrenalenm
olduğu kadar, hocalanm da
olan sızlere, uzulerek ve esefle
haürlatınm
Prof. Hasan Yazıcı
PENCERE
Dah Derken..
Azerbaycan petrol ulkesı
Ama duman olmuş
Enflasyon yuzde bını aşmış, ulkenın bır parçasını Er-
menı kopartmıs elde doğru durust ordu yok cepheden
kacan kaçana, ne yasaları takan var ne devlet duzenı
kalmış, sabah erken uyanan ıhtılal yapıyor mafya orta-
lıkta cırıt atıyor polıtıkacı dunyadan habersız, ışler kar-
makarışık
Hem Cumhurbaşkanı, hem Mechs Başkanı, eskı kula-
ğı kesıklerden Alıyev ne yapsın''
Sağa bakıyor sola bakıyor, ışı nereden tutacağını kes-
tırmeye çalısıyor Kuçuk petrol ulkesınde sarpa saran
ışlerı çozmek ıçın kullanacağın anahtarın kılıdı, çoğun-
lukla sınırın otesındedır Pekı Azerbaycan petrolu us-
tunde at oynatmak ıstpyen kım"? Bır değıl pek
Çok ulke
değıl mı7
•
Hazer petrolunu arayıp taramak ve çıkarıp satmak ıçın
yenı bır ortaklık kuruldu Ortaklıkta Amerıka var Norveç
var ingılızvar Turkvar
Rus yok
' Turan'ın Kapısı 'nda Orta Asya'yı duşleyen Turkıye,
sırtını Amerıka'yadayamış
Rusya'yı dışlamış
Kımbılır belkı bu yuzden Azerbaycan'da Ermenıyı fış-
tekleyen de Rus ıç karışıklığı korukleyen de
Ankara ıle Baku arasında Vaşıngton u ıçleyen, Mos-
kova yı dışlayan bır yaklaşım yok mu9
' Turan'ın Kapısı1
boyle açılmayacak mıydı9
Azerbaycan petrolu Zengın-
ler Kulubu'nun gozetım ve denetımıne gırecek, Turan -
dan gelen petrol de Kafkasya uzerınden iskenderun
Korfezı'ne gurul gurul akıtılmayacak mıydı''
Eskı Cumhurbaşkanı Ebulfez Elçıbey bu tasarıma
evet demenın kefaretını mı odedı9
•
Pekı, Turkıye Elcıbey'ı neden kurtaramadı7
Kımıne gore Ankara Elcıbey'ı kurtarabılırdı, kımıne
gore kurtaramazdı
Tartışma suruyor
Kendı ıçınde nıce belaya dolanmış Turkıye komşu ül-
kelerdekı cumhurbaşkanlannı mı saptayacak'? Azerbay-
can bağımsız bır devlet değıl mı? Ve Ankara, dunya
petrol coğrafyasında etkın bır rol oynamaya mı kalkışa-
cak"?
Irak'ta 1 koyup 20 alacaktık
Olmadı
Korfez Savaşı ndan sonra kurulan paylaşım masası-
na oturup ganımetten yararlanacaktık
Olmadı
Yıne hırsımız durulmadı Neo Osmanlılık damarımız
kabarıyor, Turancılık hırsımız kopuruyor, 'Adrıyatık'ten
Çm Seddı ne kadar Turkluk dunyası"m fethedıyoruz,
"21 yuzyıl Turk asrı olacak ' değıl mı?
Hazer bızım denızımız
Baykal bızım golumuz
Ne var kı eloğlu yaman.bızı daha' Turan'ın Kapısı 'n-
daduşkınklığına uğratıyor
•
Gazetelerın yazdığına gore Alıyev, Azerbaycan petro-
lıfuzerıne Ingılız, Amerıkan ve Turklerle kurulan ortaklı-
ğı askıya almış, ama, henuz her şey bıtmış değıl Baku
ıle Ankara arasındakı ılışkılerı daha gerçekçı boyutlara
oturtmak bundan sonra belkı kolaylaşabılır Eğer Azer-
baycan ın yenı Cumhurbaşkanı Alıyev ın Moskova ya
yaklaşması Ermenı saldırılarını ve ıç ayaklanmaları dur-
durabılırse Rusya nın da katılımıyla Azerbaycan petro-
lune donuk oyunlarda dengelenme surecı gerçekleşebı-
lır
Olaydançıkanders
Ankara Turan'a yonelırken, 'G-7' dıye anılan 'Zengın-
ler Kulubu'nun Truva Atı na bınıp dah dememeh
Turan ı fetheçıkarken ıyı at seçmelıyız kı sonunda yarı
yolda kalmayalım
JAPON GULU
tlhan Selçuk
Çağdaş Yaymlan Turkocağı
Cad 39-41 Cajaloğlu-tstanbul
DÜNYA TATİLLERİ
TURTEL TATİL KÖYÜNDE BAŞLAR.
A n t ı k S ı d e ' n ı n
m o d e r n k o m ş u s u ,
d o ğ a y l a bıi t ü n 1 e ş m ı ş ,
1. s ı n ı f b i r t a t ı l k o y u
T U R T E L S I D E . . .
Turtel Sıde Tatil Koyunden
Devre Tatıl alanlar,
72 ulkede bırbırınden guzel
2500 tatıl beldesınde
konuk oluyorlar.
258 64 OO'ı arayın, Turtel Devre Tatil imkanlarıyla tanışın.
Tl/ffTEL
TURTEL TURİZM İSLETMELERİ 4.«
Emırhan Cad No 145 Atakule Beşıktaş İstanbul
(Hafta ıçı 9 00 18 00 arası)Tel (1) 258 64 00 Faks
Tjrte bır Türkpetrol Holding huruluşjdjr
(1) 258 28 59
İLAN
T.C.
DEVELİ
KADASTRO
MAHKEMESİ'N
DEN
EsasNo 1990 50
Davacı Gumüşören köyu
muhtarlığı tarafından Atıf Yıl-
maz alevhıne açılan tesbıtın ıp-
tab ve tesal davasında dahılı
davalı edılen Sanıve Yılmaz,
Hıkmet Unutulmaz Eşe Izmır-
lı Mustafa Yılmaz Asrye Uslu,
Pembe \ ılmaz Turkan Y ıldı-
nm Şuknve Cebea, Dudu Yıl-
maz, Fende Yılmaz, Anf Yıl-
maz Necmetün Yılmaz, Rus-
tem \ ılmaz Mahmut Yılmaz,
AyşeOzturk Ilhan Yılmaz Şe-
nfe Yılmaz Faruk Yılmaz, Şeh-
naz Sonsur, Haa Yılmaz,
Kemal Yılmaz, Atıye Yılmaz,
Hatıce Yılmaz Done Yılmaz.
Vahıde Ercıyes Fırdevs Ağca,
Avşe Yılmaz. Fatma Çelık Me-
lahat Ağca ^sıse Bağa Ab-
dullah Y ılmaz, Rahıme Yılmaz,
Mehmet Y ılmaz Kara Yılmaz,
Yusuf Y ılmaz \bıde Yılmaz
Hafıze Yılmaz, Zehha Yılmaz,
Anfe Yılmaz, Haüce Çeük, Ah-
met Yılmaz, Şenfe Yılmaz,
Dudu Yılmaz Ibrahım Yılmaz,
Mehmet Yılmaz, Emıne Ana,
Ah Yılmaz, Yadıgar Yıldınm,
Mahmut Yılmaz, Yusuf Yıl-
maz. Fadıme Coşar, Naıl Yıl-
maz. Saıt Dervıj Havva Erci-
>es. ^yşe Yılmaz, Ibrahım
Yılmaz, Ahmet Yılmaz, Tür-
kan Yılmaz, Nadıye Unsal,
Fatma Unsal \sı>e Unsal, Anf
Unsal Mustafa Unsal, H
Husevın Unsal Şenfe Unsal,
Ahmet Lnsal Mehmet Unsal,
Done Yıldınm Osman Ünsal,
Vahıde Paksoy. Songül Yıldı-
nm, Saıme Çıftçı Hasıbe Kıbç-
kaya. Done Yılmaz, Emın
Unsal Muharrem Unsal. Hav-
va Yanar, Pembe Unsal, Fatma
Bakmaz, Mustafa Kavsenlıoğ-
lu Hatıce Kaysenlıoğlu, Fatma
Ka>senlıoğlu Nacı>e Kajsen-
lıoğlu, Şenfe Ünsal, Ayşe Kay-
senlıoğlu Mehmet Toker Şen-
fe Şışlı Mahıje Istanbullu
Mervem Tekın, Döne Tekm,
Y usuf Şışb, £mıne Şışlı, Hasan
Kapusuz a dava dılekçesı ve da-
hılı dava dılekçesı yenne kaım
olmak uzere duruşma gunü
olan 29 7 1993 gunu saat 9 00'-
dd Develı Kadastro Mahke-
mesı ndekı duruşmada hazır
bulunmalan hususu ılan olu-
nur
Basın 49348