Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
28HAZİRAN1993 PAZARTESİ CUMHURIYET SAYFA
HABERLER
Zeki, farklı, yasaksız, yalmz• Otistik çocuğaeğitimsartotizmie •Tpplumauyumöğretlliyorsaadet
"Yağmur Adarrfla tanıştık. Kendine özgü bir
iletişim ya da iletişimsizlik. Otizmi anlamak da,
anlatmak da güç. Zihinsel özürlü diye
nitelendirmek pek doğru değil. Zeka sorunlan p>ek
yok ama dış dünyaya kendilerini bütünüyle
kapatıp, verileni almayı reddederlerse zekalan
geriliyor. Yürüyen bir bitki haline gelebiliyor.
FİGEN ATALAY
Ana İlkokulu'nun eğitim bilimci Lüsi Behar ve
psiko-pedagog İnci Vural tarafından hazırlanan
eğitim programına göre, eğitimin amacı,
çocuklann iletişim becerilerini geliştirmek,
topluma uyumlannı sağlamak amacıyla sosyal
becerilerini geliştirmek, bağımsız bir birey
olmalannı sağlamak.
Otizm, Dustin Hoffman'ın,
Rain Man filminin bir sahnesin-
de parkta yaptığı yürüyüştü. Ya
da sayılar konusundaki olağa-
nüstü yeteneği. alıştığı düzenin
bozulmasına gösterdıği aşın tep-
ki, telefon rehberini kısa sürede
ezberlemesi, kendine özgü ile-
tişim ya da iletişimsizlikti. "Yağ-
mur Adam" bir otistikti. Belki
çoğumuz otizmle bu fılmle
tanıştık. bir otistiği bu fılmde
gördük.
Film kahramanı olmayan ger-
çek bir otistikle belki hiç İcarşılaş-
madık belki de karşılaşüğımızm
farkına varmadık. Belki bir gün
otobûste yolculuk ederken
küçük, sevimli ve güzel bir kız ço-
cuğu, gömleğimizin dirseklerimi-
ze kadar kıvırdığımız kollan-
ndan rahatsız oldu. yanımıza ge-
lip hiç ses çıkarmadan, öfkeyle
kıvnk kollanmızı düzeltmeye
çalıştı. Bu, onun için çok önem-
liydi. Doğru olan gömlek kol-
lannın düzeltilmesiydi. Onun için
"ayıp". "yasak"' yoktu. Doğru
neyse onu yapmahydı. Yüzüne
bakıp, deliye benzetemedik belki
ama otistik olduğunu anlamamız
da mümkün değildi.
Denizde değme yüzücüye taş
çıkartan küçük bir erkek çocuk
gördük. Yüzme stilini beğeniyle
izledik. Sonra çocuk bırden bire
denizden çıktı, sırt çantasını taktı
ve denize bu çantayla atlamaya
kalktı. Arkadaşlanna hava olsun
diye degil. öyle olması gerektiğini
düşündüğü için. Onu engelleme-
ye çalışan babasıru gördük. Ço-
cuğun karşı koyan çığlıklannı
işittık. Büyük olasılıkla acıdık
ama onun da otistik olduğunu
anlamadık.
Otizmi anlaması da, anlatması
da zor. Zihinsel özürlü diye nite-
lendirmek pek doğru değil. Zeka
sorunlan pek yok ama dış dünya-
ya kendilerini tamamen kapatıp.
verileni almayı reddederlerse zekalan geriliyor.
ÖZÜRLÜ ÇOCUKLARA SANATÇIDESTEĞİ
• Babası oglunu anlatıyor otistik bir
çocuğun Babası Berti Erbeş, bir otistik'çocuğun iyi
bir müzisyen olabileceğine dikkat çekerek, "Ama
deli diye nitelendirilebilecek özellikleri de var.
Örneğin, Sami çok iyi kayak yapıyor ama oturup
avuç avuç kar da yiyor. Sokak ortasında çınlçıplak
soyunmak ya da havuzda yüzdükten sonra suyunu
şişeye doldurup içmek isteyebiliyorlar.
sürekli boğuşuyor, ağlıyor. Öğ-
retmeni saatlerce bıkmadan onu
sakinleştirmeye çalışıyor. Sonun-
da başanyor. Biz yanlanndan
aynlırken Ece artık saldırgan de-
ğil, oldukça sakin ve öğretmeni-
nin yarundan aynlmıyor.
îlk bakışta aralannda bir ileti-
şim. arkadaşlık yok gibi. Ama
anne-babalann anlattıklannı
dinleyince bu gözlemin yanlış ol-
duğu ortaya çıkıyor. Örneğin,
Sami ve Ece anne babalanyla bir
süre önce Paris'e gitmişler. Ora-
da Sami bir gün kendini çok kötü
hissetmiş. Ece bu duruma çok
üzülmüş ve onu rahatlatmak iste-
miş. Sami'nin nasıl rahatlaya-
cağını çok iyi bildiği için de çek-
mesi için saçlannı uzatmış.
Uzman eğitim bilimci Lüsi Be-
har ve uzman psiko-pedagog İnci
Vural tarafından hazırlanan eği-
tim programına göre, bu okulda-
ki eğitimin amacı, çocuklann ile-
tişim becerilerini geliştirmek.
topluma uyumlannı sağlamak
amacıyla sosyal becerilerini geliş-
tirmek. bağımsız bir birey olma-
lannı sağlamak, akademik bece-
nler kazandırmak.
Ailelere özel program
Demir korkuluklann durduramadığı dinle>iciler, salona girerek sanatçınm etrafını sarddar.(ABDULLAH EKŞİOĞLL)
Tarkan,gençleriçügınaçevircü
Magazin/TV Servisi -Popüler müziğin
genç sanatçılanndan Tarkan'ın Abdi
Ipekçi Spor Salonu'nda verdıği konser
yoğun ilgı gördü. ERAM (Eminönü
Rehberlik Araştırma Merkezi Özel
Eğitime Muhtaç Çocuklara Yardım
Derneği) tarafından düzenlenen konserin
geliri özürlü çocuklar için yapılacak bir
okulda kullanılacak.
Konsere pop müzjk sanatçısı Erdal,
tiyatro oyunculan Demet Akbağ v e Rasim
Öztekin. özgün müzık sanatçısı Kadir
Tuğran da konuk sanatçı olarak
kaüldılar. "Özürlüye verilen önem gerçek
çağdaşlık ölçüsüdür", "Sevginin olduğu
yerde özür olmaz", "2000'e 7 kala
özürlülerle elele" ve "Özürlüye acıma onu
eğit" yazılı pankartlarladonatılan spor
salonunda gençler, elele yererek
sanatçılara eşlik ettiler. Özürlülere okul
yapımı için kullanılacak konser gelirinin
arttınlması amacıyîa küçük ayıcıklar.
anahtarbklar ve Tarkan'ın posterleri de
satışa sunuldu. Gençlerin sevgi gösterileri
ve tezahüratlan arasında salona giren
Tarkan da birbirinden güzel parçalanyla
dinleyenleri çılgına çevirdi.
Demir korkuluklann durduramadığı
dinleyiciler, salona girerek sanatçının
etrafını sardılar. Hayranlannın,
fotoğrafını çekmek, dokunabilmek.
öpebilmek, ya da özel bir eşyasını hediye
etmek için yanştıklan konserde, koruma
görevlileri Tarkan'ı güçlükle koruyabildi
Konser, sıkı güvenlik önlemleriyle
tamamlanabildi.
Otistiklerin eğitimi
Otistik ve zihinsel özürlü bir grup çocuğun anne-
babalanmn kurduğu Şişli Rehberlik ve Araşürma
Merkezi Özel Öğretime Muhtaç Çocuklara Yar-
dım Derneği'nin girişimi ve Miîli Eğitim Bakan-
bğı'nın desteğiyle kunılan Saadet Ana ve tlko-
kulu'nda. otistik ve zihinsel özürlü 26 çocuk eğitim
görüyor. Okul. Bakanlığın Özel Öğretim Genel
Müdürlüğü'nce de destek görüyor ve pilot uygula-
ma çerçevesınde bulunuyor.
1992 yılının Ocak ayında eğitim ve öğretime baş-
lanan bu okulu zıyaret ettık, dernek yönetim kuru-
lu üyeleriyle görüştük ve özellikle otistik çocukla-
nn okul yaşamını gözlemeye çalıştık.
Bize verilen bilgiye göre, buradaki otistik çocuk-
lar. erken yaşta bu tanımı aldıklanndan, hepsi oku-
la başlamadan gerek bireysel, gerek grup eğitimi
almışlar. normal anaokulu ya da özel eğitim ku-
rumlannda bulunmuşlar. Dolayısıyla bunlar, aka-
demik ve iletişim becerileri yüksek fonksiyonlu
otistik çocuklar.
İletişim kurmak zor
Otistik çocuklann bir bölümü sınıfta, ötekiler,
zihinsel özürlü çocuklarla birhkte piknik haarlı-
ğında. Biz gitmeden önce alışveriş yapmışlar. Sınıf-
taki otistik çocuklara kendimizi tanıtma ve onlarla
konuşma girişiminde bulunuyoruz. İletişim beceri-
sinin yüksek olduğunu öğrendiğimiz birçocuğa ya-
naşıyoruz. Adıru yazmamıza annesinin izin ver-
mediği bu sevımü erkek çocuk, oturduğu sandalye-
de sürekli sallanıyor. Konuşma isteğimizi kabul et-
mesi üzerine okulda neler yaptığını soruyoruz. Çok
düzgün cümlelerle yanıt veriyor: "Bugün alışverişe
gittik. Karpuz aldık. Onu yiyeceğiz." Sonra başka
bir soru daha soruyoruz, ama o görüşmenin de-
vamını gereksiz bulduğundan olacak, çok açık bir
tavırla, "Bu kadar yeter. Çok konuştum." diyor ve
yine kendi dünyasına dönüyor. Serhat, masada sa-
kince oturuyor. Yanına gittiğimizde ilgisizce so-
rulanmın yanıtlıyor. Televizyonda Miki Maus"u
çok sevdiğini anlatıyor. Başka bir otistik çocuk kö-
şedeki masanın üzerine oturmuş, tüm iletişim ça-
balannı boşa çıkanyor.
Bize rehberük eden demek yönetim kurulu üyesi
ve otistik bir çocuğun annesi Psikolog Pr. Nevin
Ergin Eracar, çocuklann varhğımızla çok ilgili ol-
duklannı ama belli etmediklerini söyiüyor.
Sonra piknik için bahçeye çıkıyorlar. Ece olağa-
nüstü aktif. Yerlerde yuvarlaruyor, öğreuneniyle
Okulda ailelere yönelik sa-
ğaltıcı ve eğıtsel bir program da
uygulanıyor. Programı hanrla-
yan Psikolog Dr. Nevin Ergin
Eracar, otistik ya da özürlü çocu-
ğun var olduğu ailede değişen
dengelerin, kimi zaman ailedeki
diğer bireylerde depresyon belir-
tilerinin de ortaya çıkmasına yol
açtığmı belirtiyor. Era«ar, "Bu
dönemin daha az zararla atlatı-
Iması için aileye sürekli olarak
sosyal danışmanlık desteği veril-
melidir. Anne-babanın yeni du-
ruma uygun iş bölümünü gelişti-
rebilmesi. hem otistik çocuğun
hem diğer kardeş veya kardeşle-
rin. hem de anne-babanın yaşa-
ma alanı ve haklanru olabildiğin-
ce daraltmadan yaşamalanna
olanak sağlayacaktır'" diyor.
Dernek yönetim kurulu üyesi ve otistik bir çocu-
ğun babası Berti Erbeş. bir otistik çocuğun iyi bir
müzisyen ya da sporcu olabileceğine dikkat çeke-
rek, "Ama deli diye nitelendirilebilecek özellikleri
de var. Örneğin, Sami çok iyi kayak yapıyor ama
oturup avuç avuç kar da yiyor. Sokak ortasında çı-
rdçıplak soyunmak ya da havuzda yüzdükten sonra
suyunu şişeye doldurup içmek isteyebiliyorlar. Bu
çocuklan tanımaya çalışmalıyız ki içlerindeki cev-
her ortaya çıkabilsin" diye konuşuyor. Otistik ço-
cuklann hiçbir eğitim almamalan halinde bitkiden
farksız olacaklannı vurgulayan Erbeş, özel eğitimle
ilgili gönüllü kuruluşlar, bakanlık ve üniversite
arasında gerçek bir işbirliğinin sağlanmasını, yasa
ve yönetmeliklerin engelleyici olmamasını. devlet-
vatandaş işbirliğini arayanlara devletin kapılannı
açmasını istiyor.
Terorun goturdukleri
CDoğıı, tıuiztnde
'kara liste'de
ERGÜNAKSOY
DİYARBAKIR - Güney-
doğu'da yaşanan kanlı çatış-
malar turizmi de olumsuz yön-
de etkiliyor. Tur operatörleri,
"can güvenliği' bulunmadığı ge-
rekçesiyle Doğu ve Güney-
doğu'yu "kara liste'ye aldılar.
Bölgedeki turistik tesislerde re-
zervasyon iptali yüzde doksana
ulaşırken sadece Diyarbakır"-
daki turistik belgeli otel ve mo-
tellerde günlük zarann yaklaşık
600 rrülyon lira olduğu kayde-
dildi.
Son iki yıl içinde Doğu ve
Güneydoğu'ya gelen turist sa-
yısında yüzde yüz azalma kay-
dedildiği öğrenildi. PKK'nın
geçen mart ayı ortalannda ilan
ettiği tek tarafh ateşkesin ardın-
dan bölgeye turist göndermek
için harekete geçen turizm şir-
ketleri, kanlı çatışmalar ve faili
meçhul cinayetlerin tekrar ba§-
laması üzerine bölgeye düzenle-
yecekleri turlan durdurdular.
Şirketler, otel ve motellerle ni-
san, mayıs, haziran, temmuz,
ağustos ve eylül aylan için yap-
üklan rezervasyonlan iptal etti-
ler. Rezervasyon iptalinin yüz-
de doksana ulaştığı öğrenilir-
ken tur operatörleri iptale
gerekçe olarak bölgede 'can gü-
venliğTnin bulunmamasını gös-
terdiler.
'Riske girmeyiz'
Doğu ve Güneydoğu'yu kara
listeye alan turizm şirketleri, sa-
vaş koşullannın bulunduğu bir
ortama tur düzenlemenin riskli
bir iş olduğunu söylediler. Tur
operatörleri, "Çatışmalar yo-
ğunlaştıkça bölgeye gidecek
olan turist sayısında da azalma
kaydediliyor. Gitmek isteyenle-
ri ise can güvenliği olmadığı için
biz götüremiyoruz. Çünkü tur-
lann yol güzergâru Trabzon"-
dan başlayıp Ağn, Van, Diyar-
bakır ve Şanlıurfa'ya kadar
uzanıyor. Bu yollar da güvenlik
açısından oldukça tehlikeii.
PKK'lılar sürekli bu yollarda
kimlik kontrolü gerçekleştiri-
yorlar. Bunun ötesinde Doğu
ve Güneydoğu'da savaş koşul-
lan var. Turist gjttiği yerde hu-
zur ve güven ister. Şimdi
Bosna-Herseke veya iç kanşık-
lığın yaşandığı Azerbaycan'a
tatil geçirmek için gitmeye cesa-
ret edebilir mısiniz? Doğu ve
Güneydoğu da bunun gibi bir
şey" dediler.
'Önce can güvenliği1
Tur operatörleri, bölgeye gi-
decek olan turistlerin can gü-
venliği sağlanmadıkça Doğu ve
Güneydoğu'ya tur düzenle-
mekten kaçınacaklanru belirtti-
ler.
Bölgedeki turizm müdürlük-
leri yetkilileri de rezervasyon
iptalini dogruladılar. Yetkililer,
rezervasyonlann ateşkesten he-
men sonra gerçekleştirildiğini,
ateşkesin sona ermesinden son-
ra da yapılan bu rezervasyonla-
nn iptal edildiğine dikkat çekti-
ler.
Turlar dışında bölgeye birey-
sel gelen turist sayısında»da bü-
yük bir azalma olduğunu vur-
gulayan yetkililer, "Çok değil
iki yı] öncesine kadar yaz ayla-
nnda işten başımızı kaşımaya
zaman bulamazdık. Ancak
şimdi gün boyunca oturuyoruz.
On, on beş günde bir bürolan-
mıza gelen bir-iki turiste yar-
dım etmeye çahşıyoruz" dedi-
ler.
Güneydoğu'da yaşanan bu
durumdan en fazİa ctkilenen
sektör ise turisük belgeli otel ve
moteller. Turizm sezonuna bü-
yük umutlarla giren otel ve
moteller, rezervasyon iptaliyle
"şoka" uğradılar.
YAZARLARIN
EVİ
Osmanbey
MEYHANEMİZDE
Hergün fasıl
Rez: 2464418
Hüseyin aşkma 12 gün sıı yok
İstanbul Haber Servisi- Kadın, erkek, çocuk küçük bir odada
toplanıruş, tmam Hüsevin'in öldürûldüğü gün için >as ruruyor.
Kadınlar simgesel olarak süpürgeyle ayin yerini süpürüyor.
Yine bir kadın, Hüseyin'in susuzluktan ölümünü protesto eder-
cesine, küçük bir tas suyu kalabalığa uzatarak yüz sürdürüyor.
Ortada asalı bir adam, kendinden geçmişcesine duasmı yapı-
yor. Asa cem törenlerinde sessizliği ve saygıyı temsil ediyor.
Cins, ırk, din ve yaş ayrımı yapmadan törenlere katılniak,
Cem'in en büyük özelliğini oluşturuyor. Ayin verine girildiğin-
de, üç önemli unşura dikkat ediîiyor; "Eline, diline ve beline ha-
kim olacaksın" İnanışa göre, tmam Hüseyin'in Kerbela'da Ye-
zid tarafından susuzluktan ölüme terkedilmesine denk gelen ay
Muharrem ayı olarak isimlendiriliyor. Bu ayda Aleviler 12 gün
oruç ruruyor ve su içmiyor.(ZAFER AKNAR)
Nazım'ı sevenlerin Foça gecesi
ŞEVKİAVCI
FOÇA - Foça '93 Akdeniz Foku Kültür
ve Doğa Şenliği kapsamında gerçekleştirilen
Naam Hikmet Gecesi'nde Nazım dinlendi,
Nazım konuşuldu. Nazım'ı sevenler
'Nazım'ın yurttaşı olmaktan gurur duyuyo-
-uz' diyerek Nazım'ın resmen yurttaşhk
hakkını ahnası için imza verdiler.
Sunucu Nebahat Bilgenin okuduğu bir
Nazım şiiriyle başlayan gecenin ilk ko-
nuşmacısı Belediye Başkanı Nöıat Dirimdi.
Foça'nın Nazım Hikmet gecesini hak ettiği-
ni belirterek başladığı konuşmasında Baş-
kan Dirim şunlan söyledı: "Foça bunu hak
etti, çünkü Ferit Oğuz Bayır Foça'da yaşı-
yor. Foça Nazım Hikmet gecesini hak et-
mişti. 3 bin yıllık tarihsel geçmişinin gelırdi-
ği kültür birikimi ile uygarlıklann beşiği ol-
ması ile hak etmişti. Nazım Hikmet'le aynı
milletten olmanın mutluluğunu onurunu
yaşıyorum. "
Nazım Hikmet'in kızkardeşi Samiye
Valtırım Foçalılann Naam Hikmet'e gös-
terdikleri sevgi ve saygıdan duyduğu mem-
nuniyeti dile getirdi.
Nurettin Tekindor'un 'Nazım Hikmet
Saydamlan" gösterisinden sonra Buca Bur-
han Özfatura İlköğretim Okulu öğrencileri
Nazım'dan şiirler okudular.
Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı
Genel Sekreteri Kıymet Coşkun vakıf ve
'yurttaşhk hakkı kampanyası" ile ilgili bilgi-
ler verdi. Coşkun yurttaşlıktan çıkanlması-
na karşı Nazım'ın tepki gösterdiğini belirte-
rek "Nazım Hikmet kendisiyle ilgili bu ka-
rar üzerine 'beni kimse yjırttaşlıktan çıkara-
maz" diye haykırmış. Ülkesinin kendisine
yaptığı bu haksızlığa karşı o. ülkesini dışan-
da tanıtmaya devam etmiş" dedi.
Naam Hikmet'i 'Gazeteci gözüyle' izleyi-
cilere anlatan gazetemiz yazarlanndan
Mustafa Ekmekçi Nazım Hikmet'in ekmek
parası ve düşüncelerini açıklamak için gaze-
tecilik yaptığını söyled. Ekmekçi "Nazım
Hikmet ve diğer şairler gazeteciüğe onur
vermişlerdir" dedi.
Onbınlerce dize yazmış bir şainn kısa bir
zaman dilimi içinde nasıl anlatabileceğine
karar veremediğini söyleyen Şükran Kurda-
kul, "Naam'ın şiiri ve dünya görüşü'nü an-
latarak "O, görevine egemen olmuş bir şair,
korkutmuş bir şair ve sevdirmiş bir şairdir.
Bir kuşak Nazım Hikmet öncülüğünde tek
parti dıktasına kafa tutmuştur. Biz de bu-
gün Nazım Hikmet'le birlikte kültür emper-
yalizmine karşı kafa tutuyoruz. Medya üze-
rimize ölü toprağı dökemez" dedi. Nazım
Hikmet'e yapılan haksızlıklan anlatan gaze-
temiz yönetim kurulu üyesi Arilla Coşkun.
"Nazım Hikmet sınıfsız bir toplum ıstiyor-
du. Nazım Hikmet öldü. Ancak Nazım
Hikmet'e baskılar halen sürüyor. Kendi va-
siyetı olduğu halde kendi toprağımıza geti-
remiyoruz. Devlet Nazım Hikmet'i kabul
etmek zorundadır. Ona yapılan haksızlı-
klar. baskılar Nazım'ın tüm sevenlerinedir.
Nazım Hikmet'le övünme hakkımızı bile
kullanamıyoruz. " dedi. Prof.Dr. Özdemir
Nutku'nun "Nazım Hikmet'in Tiyatrosu"
başhklı anlatısından sonra Tuncel Kurtiz.
Şeyh Bedrettin Destanfnı oynadı.
Uğur Mumcu'nun anısına çiçek
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk Tabıpîer Birliği
yöneticileri. faılı meçhul cinayetleri ve gazetemiz yazan Uğur
Mumcu'nun öldürülmesini kınamak için Uğur Mumcu
SokağYna çiçek bıraktılar ve Mumcu'nun eşı Güldal
Mumcu'yu ziyaret ettiler. Uğur Mumcu'nun eşi Güldal
Mumcu da duyarlılıklan için Türk Tabipler Birliği
yöneticilerine teşekkür ederek. "Bir an önce katillerin
bulunmasını istiyoruz. Eğer katiller bulunmazsa bundan sonra
da ölümler olacaktır. Katillerin üzerine gidilmedikçe saldınlan
devam edeccktir" diye konuştu.
Kapıcılardan eylem kararı
İstanbul Haber Servisi - Hak-İş Konfederasyonu'na bağh
Hizmet-lş Sendikası İstanbul II Başkanı Özcan Çatıkkaya, dün
bir basın açıklaması yaparak kapıcılann asgari ücret artışından
hemen önce işten atıldıklannı, 1475 sayılı yasadan doğan
tazminat haklannı da kullanamadıklannı belirtti. Çatıkkaya,
kapıalannçektikleriçileyedurdiyebilmekiçinaçlıkgrevi.
yürüyüş, protesto gösterileri ve vizite gibi bir dizi eylem
yapacaklannı, kamuoyuna kapıalann hak arayabildiklerini
göstereoeklerini söyledi.
Ankara-İstanbul yolu 5 can daha aldı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara'dan İstanbul yönüne
giden. astsubay çavuş Caner Işık idaresindeki otomobiün yolda
takla atarak devrilmesi sonucu 5 kişı öldü, 1 kişi de ağır yaralandı
Ankara-İstanbul karayolunun 29. kilometresi Susuz köyü
civannda dün saat 17.00 sıralannda meydana gelen kazada, 06
LZS 97 plakalı otomobil yoldan çıkarak devriİdi. Kazada.
otomobil sürücüsü Caner Işık (21) ile astsubay çavuş Erhan
Ekiz (20). Asken Sağlık Meslek Yüksekokulu öğrencisi 17
yaşındaki Esma Yılmaz ve kimliği belirlenemeyen 2 kişi öldü.
Kazadan ağır yaralanarak kurtulan Devrim Demırkol da
Gülhane Asken Tıp Akademısı'ndc tedavı altına alındı.
Ödül töreni çocuklan yordu
İstanbul Haber Servisi- İnsan Haklan Derneği İstanbul Şubesi
Çocuk Haklan Komisyonu'nca düzenlenen Çocuk Haklan
Yanşması'nın ödül töreni dün Sepetçiler Kasn'nda yapıldı.
Konuşmalar nedeniy le zaman zaman çocuklann esnediği ve
uyuduğu ödül töreninde öykü dalında "Şeker Bayramı" adlı
yapıtıyla ikincilik alan 10 yaşındaki Ata Uğur Şenol'a ödülünü,
İHD istanbul Şube Başkanı Ercan Kanar verdi. Öykü dalında
Gönül Türkmen 6-9. Ayşe Başak Vural 9-12. Anıl Gürtuna
12-15, Murat Çömez ise 15-18 yaş grubunda birincilik ödülü
aldı. Resim dalında Zeynep Sağm 0-6. Demet Kansak 6-9,
Asiye Anca 9-12, Melih Aşıcı 12-15 yaş grubunda birincilik
kazandı. Şiir dalında ise Hüseyin Doğuş Güler 0-6 yaş
grubunda, Ezgi Kılıç 6-9, Burcu İnal 9-12, Anıl Gürtuna 12-15,
Nazım Salık ise 15-18 yaş grubunda başanlı oldular.
Umraniye'de halk oylaması
İstanbul Haber Servisi-Ümranıye Belediyesi, Aşağı Dudullu
bölgesindeki 20 dönümlük arazi üzerine kurulması düşünülen
asfalt fabrikası için halk oylaması yaptı. Halkın topladığı 1502
imzalı "mahallemizde asfait fabrikası istemiyoruz" mesajının
oy pusulası kabul edildiğj oylamadan sonra bir konuşma yapan
Belediye Başkanı Şinasi Öktem, halkın isteğıne uyacaklannı
belirtti.
Türk Eğitim-Sen şubesi açıldı
İstanbul Haber Senisi - Türkiye Eğitimciler Sendikası İstanbul
Anadolu Yakası 1 Numaralı Şubesi dün açıldı. Açılışta
konuşan Şube Başkanı Halit Loğoğlu. Anadolu Yakası'nda
çalışan eğitimcilerin sendikalaşma isteğinden hareketle
çahşmaya başladıklannı, eğitimcilerin sosyal veekonomik
sorunlanna çözüm arayacaklannı söyledi.
Galeriye molotoflu sabota]
tstanbul Haber Servisi- Yenıbosna Yıldınm Beyazıt
Caddesi'nde bulunan bir oto galerisinde molotofkokteyli
atüması sonucu çıkan yangında, dört yeni otomobil yandı. Dün
gece saat 21.30 sıralannda mey dana gelen olayda, kimliği
belirsiz 3 kişi. Yıldınm Beyazıt Caddesi No:7'deki binanm
zemin katında bulunan BaşarOto Galeri'ye molotofkokteyli
atarak kaçtılar. Mehmet Başar'a ait olduğu belirtilen galeride
çıkan yangında, 4 otomobilden 3'ü tamamen, bıri de kısmen
yandı. Ölen ya da yaralananın olmadığı yangın. itfaiye
ekiplerince binanm üst katlanna sıçramadan söndürüldü. Söz
konusu galerinin 15 gün önce de > akılmak istenildiği belirüldi.
Saint Paul sempozyumu yapıldı
TARSUS (Cumhuriyet)- Hıristiyan ilahiyatırun kurucusu
sayılan ve 12 havariden biri olan Saint Paul (Azız Paulus) adma
düzenlenen sempozyum. Vatikan Kültür Bakam'nın da
katılımıyla dün yapıldı. Sempozyumu yöneten Fransisken
Ruhban'lık Okulu Dekanı Prof. Dr. Lıiigi Padovese, çok sayıda
fılozafa yurtluk etmiş Tarsus'un son derece canlı kültürel
ortamının Aziz Paulus'a etkısinin büyük olduğunu belirtti.
Yazın Keyfini Çıkarın
Ilık esintileri, senn sulan, yalılan ve ışıklan ile bir başka-
dır Boğaziçi.
Unutulmaz bir Boğaz keyfı yaşamayı hayal ediyorsanız
bizi arayın.
Gündüzü başka, gecesi başka hayaliniz gerçek olsun.
BHgiiçinTeI:517 6868