Katalog

SAYFA CUMHURİYET 16MAYIS1993PAZAR OLAYLAR VE GORUŞLER Demokratiktoplıun olmânîn gereği Eğer bir ülkede, demokratik rejim tüm kurum ve kuruluşlanyla gerçekleşmemişse orada, baskılar altında bir kaos yaşanır. însan olma onuruna saygı ise özde bulunmaz. L. ERTVĞRVLKAZANClEğitimci-Hukukçu emokratık Top- lum'kavramı.çağ- daş ve uygar bir yaşam gerçeğınin doğrudan ıfadesi- dir. Siyasal, sosyo- ekonomık ve kültürel yapısı, "Huku- kun Üstünlüğü" ilkesiyle bağdaşan düşünce özgürlüğüne açık çoğulcu de- mokrasilerde, saygjn bır ülke olmanın başlıca özelliği görülûr. lkinci Dünya Savaşı'nın sonunda Curahurbaşkanı İnönü: "Bizim tek noksanımız, çok partili demokratik yaşamdır" şeklindeki yaklaşımıyla bır gerçeği belırterek toplumsal aşamaya evlemli olarak zetnin hazırîamıştı. öerçi, tam altı yıl sûren savaşın "de- mokrasilerin zaferi" olarak sayıhp sonuçlanmasının bu hazırlıktaki rolü yadsınamazsa da, Ismet Inönü'nün daha iktidannm başlangıcında İstan- bul Üniversitesi'nı âyareunde gençli- ğe yönelik söylevı, çok belırgin bir demokrasi kararlıhğını da içermektey- di.Aslında, Anadolu Kurtuluş Savaşı'- nın hemen sonrasında Cuçnhunyet yönetimi demokrasi alanında bir nok- tada öncülûk dahi yapmaya çahşmış ama; demokrasinın özgürlük ilkesine karşıt ve tekelci. çağdışı. tutucu, dışa bağımlı eğilımlerin örgüüenebıleceğı kuşkusuyla mudahalelerde de bulun- muştu. Bir açıdan, İzmır Suıkasü ve '"Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası" ıhşkisi, halifeci-gerici şeyh-şıh ayak- lanmalan, "Serbest Fırka" toplantıla- nndaki tahnk ve taşkmlıklar, 'Mene- men Olavı", Cumhuriyeti sarsmaya yönelık kitlesel dalgalanmalar olarak sayılabilir. Diğer taraftan, 1939 Ey- lül'ü başından 1945 Mayısı'na kadar süregelen faşist saldırganlık dönemin- de Türkıye, "yangının ortasındakı ada" konumunu yaşamıştır. Bütün bunlann sonucu olarak, "demokrasi- ye geçmek için zonınlu gecikme fak- törlerinin varhğı" öne siırülebüir. Ne kı, salt demokratik bir anlayışuı, hal- m.4rkası7.Sayfada ahatınıza bakın: Şehirlerarası yolculuğa çıkar- ken öncelikle kendinizi düşünün. Bineceğiniz otobüsü siz seçin. Seçtiğiniz otobüsün emniyetin- den, konforundan, markasınm güvenilirliğinden mutlaka emin olun... Kapısında 0 304 yazsın. Bugün Avrupalılar da yolcu- luğa çıkarken 0 304'ü seçiyor. Mercedes-Benz Türk tarafından geliştirilen ve üretilen 0 304, Avrupa'ya ihraç ediliyor. Isviçre, Italya, Fransa, Bel- çika ve Almanya gibi kalite, em- niyet, konfor ve çevreyle ilgili en katı şartnamelerin yürürlük- te olduğu Batı Avrupa ülkele- rindeki yolcular, Türkiye'nin otobüsü 0 304'e güveniyor, 0 304'le yolculuk yapıyor. Şu an Türkiye ya da Avru- pa'da, nerede olursanız olun, yolculuğa çıkarken kendinizi daha fazla düşünün. Sizi bir eşya gibi taşımalarına izin ver- meyin. Biletinizi alırken önce rahatınıza bakın... Avrupalı- lar gibi... Kapısında 0 304 vazsın. Mercedes-Benz Mercedes-Benz Türk A.Ş. PENCERE Baba Ozallaşacak m? ÖzaHaşmayacak ım?.. Eğer mintarafillah bir terslik olmazsa, Baba bugün cumhurbaşkanı seçiliyor.. Tarihsel bir gün1 .. Kimisi yemiyor, içmiyor; Baba'nıncumhurbaşkanlığı- na bozuluyor. - Kıl oluyorum abi... -Takma kafanı Baba'ya... -Taktımabi.. Vaktiyle ûzal'ı yere göğe koyamayan gazetelerde çarpıcı manşetler atılıyor "Baba, Özallaşıyor" Neymiş? Baba, kendine göre bır "Akbulut" bulacakmış, Çan- kaya'dan ülkeyi yönetecekmiş... • Neyse, daha başlangıçta, Baba'nın cumhurbaşkanlı- ğına göz koyması bir işe yaradı.. Ulkede telaş başladı: - Olur mu canım!.. Bu bir Özal modelidır. Süleyman Bey daha şimdiden "Ben icranınbaşıyım"demeyebaş- lamadı mı? Baba'nın niyeti belli: Cumhurbaşkanı olduk- tan sonra DYP'nin başına kendine bağlı birini oturtacak, hukümeti Köşk 'ten çekip çevirecek, ulkeyi Çankaya dan yönetecek!.. İnönü de buna destek veriyor, ayıptır... özal'ın yağdanlıkları, anayasa derdine düştüler, ver- yansın ediyorlar: - Saöa Özallaşıyor... Hımmm . demek ki Süleyman Beyin Özallaşması kötü bir şey olacak, anayasa çiğnenecek, kanunlar hiçe sayı- lacak, Türkıye'yı sorumsuz cumhurbaşkanı yönetecek, yetkisi olmadığı halde Baba yetkiliymış gibi davranacak, kımbılır neler yapacak? Özal modelinin ne kadar sakıncalı olduğunu özal öl- dükten sonra mı anladık? Maşallah!.. özal, Çankaya'da kanun manun dinlemeden tozu du- mana katarken sus pus oturanlar ya da rahmetlıyi des- tekleyıp pışpışlayanlar, Süleyman Bey daha Çankaya'- ya çıkmadan anayasa savunucusu kesıldiler. • Bilmem kı Süleyman Bey, secilip Köşk'eçıktıktan son- ra neler yapacak? Başkasının hesabına "şunu yapar, bunu yapmaz" di- ye konuşulur mu?. Eğer "Köşk muhabiri" olsaydım, Baba'ya bir gece telefon edıp sorardırrr - Beyefendi, Çankaya 'ya çıktıktan sonra nasıl bir cum- hurbaşkanı olacaksınız?.. Süleyman Bey neler yapacağını güzel güzel anlatırdı, ben de ertesi gunü yazardım, elbette Baba, Çankaya'ya çıktıktan sonra anayasaya saygılı davranacağını söyler- dı. (Kim tersıni söyler? .) Ülkeyi Köşk'ten çekip çevirme- nin ham hayalini yureğınde yaşatsa bile Baba şimdiden açıklar mı? . Buncayıllık politikacı, aklını peynir ekmekle yemiş olabilir mi? • Demirel, siyasal yaşamında olumsuzdan olumluya yönelım çizgisini çeken bir kişidir; niceeski solcu bugün boldıng babalarının pişekârhğında kalem oynatırken, Süleyman Bey, sosyal demokratlarla koalisyon yaptı.. Çankaya'daki tutumunu göreceğiz... • Baba, Çankaya'da özallaşırsa?.. Kendi bıleceğı ış... O zaman hukuk devietini savunanlardan elbette en serttepkiyı gorecektir... özallaşmazsa?.. • Diyecek ne kalır?.. 10 MAYIS - 30 HAZIRAN BÜTÜN KİTAPLARDA %30 INDIRIM ATATÜRÇÜ GENÇLİK BAŞKENTE ANITKABİR'E 22 MAYIS 1993 CUMARTESİ, SAAT 9:30 İKİ AYUK DERGİ 21 MAYIS AKŞAMI SADECE GENÇLER İÇİN İSTANBUL'DAN ÜCRETSİZ OTOBÜS KALDIRILACAKT1R. BAŞVURUTEL(1) 23125 W-232 02 57(PazorGOnOHorl<;U00-I7.O0 Arasq YA DA. P K 367 06423 K1ZILAY/ANKARA İ5TANBUL VE ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYELERİNİN KATKILARIYLA