Katalog

Cumhuriyet İmtiyaz sahibi: Berin Nadi Genel Ytışm Yonetmer.ı Özgen Acar •Gcnet ^a\ın Koordııv.iorü: Hikntet Çetinkaya • Gencl Yaşın Danı^rruım Orhan Erinç • Yuıı İşlcn Mudüru- Celal Başlangıç #Hu- bcr Mcı kı zı Muriuru Musîafa Balba\ Gor^cl Yoncımcn Vli \car 0Du/cnlcnu- Muslafa Sağlamer Ankara Tcmsılcısı Cüne\t <Vrcayürek •Haber Mudurlen lşık Kansu, Hakkı Erdem • isuınhul Habcrkrı $ena> Kalkan 9D\ş Hahcrlcr Ergun Balcı Al.ıtürkBulvanNo 125. kaf 4."SBakanlıklar-Ankara Tcl: 4195020 (7 Hat). Telex • I* - rkonomı Dmç Ta.ıanç «\iiri Habcrlcrı Mehmet Saraç 42344. Fax (4)4195027 •lzmır Temsıknsi Serdar Kmk, H Zıya BK 1352 S 2 3 Te) • Mak.ılcler Sami Karaören »Spor Vbdülkndir Yüceiman »Dıı- !W210Telex 52359. Fax:(51>X95360 • AdaruTemsılcısı: Çrtin Yiğenoğlu InonüCd /eltmc Abdullah^a/Ki H9S.No- I Kat I.Tel 522550-522601-522492 ,Telex 62155. hdx (71)5225 70 Müesscsc Mudurü Erol Erkut • Koordınalör Ahmet korutsan •Muhascbe Btilent Yeoer • İdare HüseyinGürer • Işletme ÖnderÇelik • Bılgı-İşlem Nail Inal •Bılgı^avar Sıstem: Ylürihet Çiler • Reklam Refaa Işıtman Tu'rktvjgıÇjd W 41 Cağjloglu Hahcr \|jn\ı. Ba PK J4 \c\ J>ınuhk A Ş NtanhıilTcl 5i:0>(oTcle\ :2N F..\ * 16MAYIS1993 Imsak: 3.52 Güneş: 5.39 Öğle: 13.05 İkindı:17 01 Akşam: 20.22 Yatsı:22 01 Hugo Boss Türkiye'de Magazin/TV Servisi-Dünyanın önde gelen erkek giyim fırmalanndan Hugo Boss. şimdi deTürkiye pazannagirdi Genellikle genç ışadamlannın tercih etüği Hugo Boss, ilk mağazasını Ankara'da açtı. Halen dünyanın 60 ülkesinde, 123mağazadan oluşan bir zınare sahip Hugo Boss'ta, erkek giyim ürünlennin yanı sıra parfûm ve aksesuar da bulunuyor. Türkiye temsilciliğini Tufan ve Ferhan Gûngün'ün yüriittüğü Hugo Boss, Ankara'nın ardından Istanbul ve tzmir'de de mağaza açacak. Cernıti, Carla Barbera ile Zenga gibi keten ve ipek kumaşlar kullanan Hugo Boss'un 1993 erkek koleksiyonunda omuzlan yuvarlak kesim, tek sıralı. çift veya üç düğmeli ceketlerağırlıkta. Çöplükte yaşam hasta ediyor •İstanbul HaberServisi- Insan Haklan Dernegi. Tüm Sağhk Sen ve İstanbul Eczacüar Odaa İnsan Haklan Komisyonlan tarafindan, 6-13 mayıs tarihlerinde Ümraniye Hekımbaşı çöplüğûnde yapılan sağlik laramaa sonucunda, bölgede yaşayanlarda yoğun olarak parazit, üst solunum yollan enfeksiyonlan ile uyuz, yanık gıbi ciH hastalıklan saptandı. Sağlık taramasını gerçekleşuren ekip, facia bölgesınde yoğun sağhk sorunlannın yaşandığiru, buna karşın hiçbir ciddı sağhk çakşmasının yapılmadığuu enesürüyor. Festival balonu göklerde İstanbul Haber Servisi - İstanbul Büyûkşehir Belediyesi'nce," Lale Fesüvali" etkinlikleri çerçevesinde gerçekleştirilmesi amaçlanan 'balon gösterisi', olumsuz hava koşullan nedeniyle dün Sultanahmet Meydanı'nda yapılamadı. Ancak balon, hava koşullanrun akşam saatlerinde dûzelmesi üzerine, Sangazi'de uçuruldu. Balon yolculan arasmda 1993 Türkiye Güzeli Arzum Onan da yer aldı. B.Çekmece'de toplu nikâh •İSTANBUL (AA)- Büyükçekmece Belediyesi'nce, çoğunluğunu imam nikâhhlann oluşturduğu 65 çifte resmi nikâh kıyıldı. Büyükçekmece Belediye Başkan Yardıması Gürhan Korkmaz, ilçede maddi olanaksızlıklar nedeniyle nikâh yapamayan çiftleri belirlediklerini ve belediyenin nikâh masraflannı üstlendiğini söyledi. Özürlüler şölen düzenledi İstanbul Haber Servisi - Sakatlar Haftası nedeniyle, Türkiye Sakatlar Derneği, Körler Federasyonu ve Ortopedık Özürlüler Federasyonu'nca bir şölen düzenlendi. Bakırköy Özgürlük Meydanı'nda düzenlenen şölende konuşan Ortopedik Özürlüler Federasyonu Başkanı Şükrü Poyraz, özürlülere beşinci sınıfinsan gözüyle bakıldığını, kendi kaderleriv le baş başa bırakıldığinı söyledi Günümüze ışınlanan Karyalı Kraliçe Ada 1'in sergisi dün Bodrum'da açıldı Tarilı yarıklı, Ada eanlandıÖZCANÖZGÜR BODRUM - Kraliçe Ada-1 ile dün Bodrum'da Kültür Bakanı Fikri Sajjlar tarafından açıhşı gerçekleştirilen sergiyle günümüz insaru 2400 yıl öncesine ışınlandı. Açılışta konuşan Kültür Bakanı Sağlar, Türkiye'de halen 12 Eylül yasaklannın sürdüğünü belirterek " Ama buna rağmen biz yasaklan deliyoruz. Çünkü kültürel gelişme olmadan, ekonomik gelişmenin ve demokratıkleşmenin olmayacağinı biliyonız. Bu anlayışla. kütüphanecıliğimızı ve müzeciliğımizi daha çağdaş hale getirdik" dedi. Ev yapmak isteyen yasalara saygıh bir Bodrumlunun nisan 1989'da temel kazısı için müzeden bir gözlemci arkeolog istemesi ile ortaya çıkartılan kadın iskeleti ile iskelete ait hazine, dün Bodrum Kalesi'nde düzenlenen bir törende sergilenmeye başladı. Sergılemeden önce, Karyah Krahçe Ada-1 2400 yıllık iskelet, geçen >ıl Avrupa'ya vola çıkü. Bodrum Müze Müdürü Oğuz Alpözen ve yardımcısı Aykut Özet, "Iskelet ve hazineyi nasıl sergileyeceklenni" düşünürlerken "Belinda" adını verdikleri iskeleti çağdaş müzecıhk anlayışı ile sergjleme, bunun için de İngiltere'de iskeleti etlendirme karanna vardılar. Ancak Ankara'da Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü'nde bu anlayış için ödenek yoktu. • Serginin açıhşına, Kraliçe Ada'yı kafatasmdan etlendirerek gerçek bir portreye dönüştüren ıngıliz bilim adamlan Dr. Jong Prag ile Richard Neave de katıldılar Kültür Bakanı Fikri Sağlar ile müsteşan Emre Kongar'ın olaya olumlu bakmalan sonucu yanm milyarlık ödenek çıktı. Bundan sonra Karyah Krahçenin kafatasına Manchesteryolculuğu göründü. Dr. John Pragile Richard Neave kollan sıvadılar.Ikı İngılız, öteki bilim adamlanyla çahşmalara başladılar. Kemıkler üzennde yapılan ınceleme sonucu birden fazla doğum yaptığı, pişmiş yiyecek ve sütle çok iyi beslendiği, iyi ata bindiği anlaşdan 1.62 cm boyunda, 40 yaşlanndaki Akdenizli kadına "'et kaplanarak" kendi yüzü verildi. Yüzün bütün özelliklen katatasının anatomık yapısına göre kıl ile önce kaslar sonra Kültür Bakanı Fikri Sağlar, günümüze ışınlanan Kraliçe Ada 1 ik buükte... Bakan Sağlar, yapacakları çalışmalarla daha birçok tarihi eseri gün ^tğma çıkaracaklanru, bunun için de cauşmalannı yıırtiçi ve yurtdışında sürdüreceklerinj söyledi. yumuşak dokular yerleşünldı ve bunun üzerine de deri kaplandı. Bu aşamalar tamamlandığında Kings College'ın Arkeoloji Bölümü Başkanı Dr. Waywel, bu yüzü tanıdı ve yıllardır Pirene antik kentinde sergilenen Halikarnasoslu Kraliçe Ada-1 'in yüzü olduğunu gördü. Karyah Kraliçe Ada-1. Akdenizli kadının yolculuğu, dün Bodrum Sualtı Müze Müdürlüğü'nde açılan sergide, son buldu. Serginin açıhşına Kültür Bakanı Fikri Şağlar, gazetimiz Genel Yayın Müdürü Özgen Acar. Müzeler Genel Müdürü Prof.Engın Özgen'in yanısıra Özbek Kültür Bakanı Zafer Hakımof da katüdı Açılışta aynca, kraliçeyi etlendıren tngjliz bilim adamlan da bulundu. Kültür Bakanı Fikri Sağlar'm, sergiyi açmasında önce bir konuşma yapan Bodrum Müze Müdürü Oğuz Alpözen, yaptıklan işin önemini anlaürken, "Şu anda 2400 yıl önceye ışınlanmak üzeresiniz. Müzecilik tarihinde bu olay bir devrimdir. Nasıl yaşadı. ne yedi, ne yapardı? Bu sorulann yanıünı ilk kez bir sergide buhıyorsunuz. Karyah Krahçe, sizlere 2400 yıl öncesinden o günkü canlıhğı ile merhaba dıyor" dedi. Kültür Bakaru Fikri Sağlar, Bodrum Kalesi'nde Karyah Krahçe sergisi açıhşıru yaparken, kültürel gelişme olmadan, ekonomik gelişmenin ve demokratik gehşmenin olmayacağina dikkat çekerek "Biz bu anlayış ile kütüphanecilik ve müzecilik yapıyoruz. Sanatcılanmızın uluslararası düzeye çıkmalan için her türlü olanağı önlerine seriyoruz, ama onlan yönlendirmeye, denetlemeye de kalkmıyoruz" dedi. Karyah Kraliçe sergisi ile müzecilik tarihinde büyük bir olay yaşandığına dikkat çeken Kültür Bakanı Fikri Sağlar, iskeletin etlendirilmesini düşünen Bodrum Müze Müdürlüğü yetkilileri ile İngiltere'de etlendirmeyi gerçekleşürenlere teşekkür ederek "Konuşarak çok hata yapıhyor. Konuşmak yerine iş yapmak lazım. •Müzecilik tarihinde bir olay olarak tanımlanan Karyah Kraliçenin sergisi, 2400 yıllık bir geçmişi tüm verileriyle günümüze, gerçeğe en yakın bir biçimde taşıyor Burada bu yapıldı. 2400 yıl önce yaşayan ve bihmın ışığında, uygarhğa sahip çıkma bügisi »şığında yeniden canlanmış gibi karşunızda duran Karyah Prenses ile birlikte o günlen tekrar yaşıyoruz.Bizden önce yaşamış olan uygarhklar üzennde yaşarken, bu sergiye bakıp, nereden nereye geldiğimizi görüyoruz" dedi. Kale'de İngiliz Kulesi ve Fransız Kulesi arasında kalan kulede açılan serginin fotograflannın çekılmesinde güçlük yaşanırken, bakanın oluru ile fotoğraflar çekilebildı. Fotoğraflar çekilirken, bu ışe karşı çıkan Oğuz Alpözen, "Lütfen flaş çakmayın. 2400 yıl öncesini tahrip ediyorsunuz" derken, flaşlann patlaması engellenemedi. Bu arada, 2400 yıl önceki gibi ayakta, lahtinin hemen ötesinde dımdik duran Karyah Krahçe'nin hemen yanında onun benzeri bir Bodrumlu kız duruyordu. Bodrumlu genç kızGülşan Kabaçam, kendisını, bakana "Ben Karyah Kraliçeyim, 2400 yıl öncesine hoş geldiniz" diye tanıtarak şarap testişjnden boşalttığı şarabı Sağlar'a sundu. Bakan Sağlar, şarabı yudumlarken '2400 yıl öncesinin şarabı bu kadar güzeldi herhalde' diyordu. ÇevrecüerMeclîsi işgalehazırlanıyorMUĞLA (Cumhuriyet)- Gökova Ter- mik Santrah'nın "deneme üretımi için dahi çahştınhnaması için" gerçekleştinlen '8 Mayıs Gökova Çıkarması'nın ardından cevreciler kollan yeniden sıvadılar. Hükü- metin 'geri dönüşü ohnayacak biçimde santraldan vazgeçmesine kadar sürekh ey- lem' karan alan cevreciler, şimdi de 'An- kara'ya Muğla'dan uzun yürüyüş'e ve 'parlamentoyu işgale' hazırlanıyor. '8 Mayıs Gökova Çıkarmasrnın ardın- dan yapılan değerlendirme toplanüsında, çıkannayı oTganize eden ve Muğla-Mar- maris, Yatağan, Bodrum, Ören, Milas be- lediyeleri ile TMMOB'ye bağh meslek odalan şubeleri, Muğla Barosu, Muğla Ta- bip Odası. İHD Muğla Şubesi, Muğla Kadın Dayanışma Grubu, Yatağan Çevre Koruma Derneği, Bodrum Gönüllüleri, SOS Akdeniz Bodrum Grubu, Marmaris Çevre Derneği, Gökova-Akyaka'yı Seven- ler Derneği'nin katıhmı ile oluşan 'Muğla tl Çevre Koruma Koordinasyon Kurulu'- nun görevine son verildi. Kurulun son toplanüsında. Başbakan ve bakanlara bir yazı gönderilerek "8 mayıs etkinliğimizde sizleri de yanımızda görmek en büyük dileğimizdi. Bu mümkün olama- dı. Şimdi iizlerden, bu etkinlikten sonra bir açıklama bekhyoruz. 8 mayıs etkinliğirni- zin ardından bir kere daha soruyoruz: Üre- time hazırlanan Gökova-Kemerköy Ter- mik Santrah'nın çahştınhp çahştınhnama- sı konusunda gerek hükümetiniz gerekse şahsınız ne düşünüyorsunuz? Gerek bizler gerekse kamuoyu bu sorunun yanıünı me- rak ediyor" denildi. '8 Mayıs Gökova Çıkarması'nın 'başan- h geçtiği, ancak henüz amaca ulaşmadığı' belirtilen toplantıda, 'geri dönüşü müm- kün olmayacak şekilde santraldan vazgeçi- Unceye kadar sürekh eylem' karan da ahn- dı. Bu yönde yeni bir çahşma grubu oluştu- rubnası ve hemen çahşmalara başlanabil- mesi için 23 mayıs pazar günü Gökova- Akyaka'da yapıtaıak üzere toplantı dûzen- lendi. istanbulgecelerindefestivalkuyruğuKültür Servisi - İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı tarafından düzenlenen 21. Uluslararası İstanbul Fesüvali rezervasyonlannın başlamasıyla "geleneksel kuyruklar" da oluşmaya başladı. Festival yetkihleri bu yıl uygulamaya konan "telefonla rezer\asyon" uygulamasının da ilgi gördüğünü, ancak gençlerin geleneksel bir sanat eğlencesine dönüştürdükleri "kuyrukta beklerneyi" tercih etüklerini söylüyorlar. Rezervasyon formlanrun 15 mayıstan itibaren gişelere teslim edibneye başlanmasıyla birlikte AKM gişeleri önünüde uzun kuyruklar oluşturarak sabahlayan gençlere, vakıf yönetimi tarafından çay kahve servisi yapıhyor. Vakıfyetkilileri, bu yıl uygulamaya konan ve INFOTEL işbirliğıyle gerçekleştirilen "telefonla rezeryasyon"un da ilgi gördüğünü, şimdıye dek 200 işlem yapıldığını belirtiyorlar. Gazete patronu oldu Banker Yalçınyine koşuyorBERATGÜNÇTKAN "Sonuna dek çaba gösterin ve asla kuşkuya düşmeyin. Hiçbir şey o kadar zor değildir. Araşünn yeter." Robert Henrich. "Hayatlannda hıçbir başan gösteremeyen- ler, kendilerini başkalannı küçültmekle teselh ederler." Cemil Sena Ongun. Çerçevelenmiş bu ikı yazı, kitaphğın görünür yerine, Balzac'ın 'Goriot Baba'sı, Dostoyevski'- nin 'Budala'sı, Reich'in 'Kişilik Çözümlemesi' ile lacocca'nın 'Milyarder Olma Sanatı'nın ara- sına sıkışünlmış. Hafıften, Beethoven'ın 5. Sen- fonisi duyulmakta. Burası, Yalçuı Doğan'ın, (nam-ı diğer Banker Yalçm'ın) nereye koştuğunun anlaşıtaıası için on iki baskı yapmış bir kitabın kahramanının bürosu. O, artık gazete sahibi. Çanakkale Hâ- kimiyet ve Biga Hâkimiyet gazeteleriyle, ilan ağırhklı Vitamin'in ve dokuz çahşanının patro- nu. İnsanlara değil, kendıne güveniyor. Kendi- siyle olan kavgalannın, banşmalannın ortağı güncesi, ölümünden sonra bir dış fırçasına sanh ohnasa da bir yerlerde bulunabilecek. Ankara'da doğrnuş, Ankara'da büyümüş bi- n, hangı ablla Çanakkale'de kök sahnaya çah- şır? Doğan için. yedi yıl. yedi ay, yirmi üç gün- lük mahpusluğunun son günlerini gecirdiği kente, Çanakkale'ye gönül borcu bu. İlk kez elinde kelepçe, yanında gardiyan olmadan, bu kentin sokaklannda dolaşmış. Özgürlüğü bu- rada tatrruş Bir de Roma'da ikınci ohnaktansa köyde birinci ohnaktan yana. Bunda, onca yıl cezaevinde kalan insanın büyük kentlerden korkmasının etkisi var rru? Evet. O, şimdi otuz bir yaşında. On dokuz yaşlann- da cezaevine girmışhğinin kmlmalanna, küs- künlüklerine yer vermediğıni söylüyor. Kanıtı mı? Pohtikasının kurbaru olduğu Cumhurbaş- • O artık gazete sahibi. Çanakkale Hâkimiyet ve Biga Hâkimiyet gazeteleriyle, ilan ağırhklı Vitamin'in vedokuz cahşanının patronu. İnsanlara değil, kendine güveniyor. Festival tiryakDeri yer kapmak için geceyi uyku tulumlanyla gişelerin önünde geçirdi. (Fotoğraf: AA) kanı Özal, onun için artık bulunmaz bir hder. Doğan, bankerhğin, '24 Ocak Kararlan'nın, li- beral ekonominın kara parasının acığa cıkması icin kuruhnuş çağdışı bir sistem olduğunu savu- nuyor şimdi. "Günah keçisi" olduğu bu sistem- le kara pararun ne kadanrun ortaya çıktığı, ekonomiye ne kazandırdığı hâlâ meçhul, ama özal'ı suçlamak niye? Türkiye'yi dünyaya tanı- tan o. Ondan önce hangi cumhurbaşkanı, Ge- nelkurmay başkanına ne istedığinı söyleyebüi- yordu ki? "Neticede" diyor Doğan, "Ona kin duymam gerekirken yaptıklan için minnetta- nm. Onun mezan ikınci Kâbe obnah." 2000 yıh için önüne koyduğu hedeflerden bi- ri, Cumhurbaşkanı Özal'ın huzuruna kabul edilecek bir adam hahne gelmek. Ama şimdi Özal yok. Çankaya'run yolunu tutan Başbakan Demirel, yeni hedef olamaz mı? Yanıü kesin Doğan'ın: Hayır. Ona göre Demirel. eskimiş bir adam. Alü kez gelmiş, yedi kez gitmiş, "Yol- lar yürümekle aşınmaz" demiş, sağ-sol çatışma- lanna çareyi 'İti ıte kırdırmak'ta görmüş. Böyle birinin, Türkiye gibi büyük bir devleti 'müref- feh' kılacağına inanamıyor Doğan. Kendisini siyasal yelpazenin ne sosyal de- mokrat ne überal ne de muhafazakâr kanadın- da görüyor Yalçın Doğan. Onun işi kişilerle. Oyıınun rengıni duygulan behrüyor. Bunun ıçindir ki 1991 seçimlerinde DYP için çahşmış. Elinde Kuran. köy köy dolaşıp köylülere el bas- tırmış, '"DYP'den başkasına oy verirsek elleri- miz kınlsın..." Kendisi de şimdi hangisiyle olduğunu anımsamıyor, ehyle vermiş ovunu DYP'ye. "Ödünç oydu bu verdiğim" dıyor, "Emanetti. Suiistimal etti. Çarçur etti. 500 gün ıçın iddıalan vardı. Onlan yerine getirmediğİ gi- bi şimdi cumhurbaşkanhğına kaçıyor." "Neden gazetecüik" sorusuna "Çocukluğumda başiayan bir heves" oluyor Doğan'ın yanıü. Bankerliğe başladıği yıllarda da, Ankara'da çıkan Sancak Gazetesi'ne topla- dığı haberleri getiriyor. Birileri de bu malzemeyi alıp yazıya döküyor. Şimdi yaptığı da gazeteci- lıkten çok ışletmecihk. Daha büyük yaünmlar yatıyor gönlünde. ama parasızhk elini kolunu bağhyor Elindekı projeler, fmansman bekü- yor. Finans bulmakta, geçmişi önüne dikiliyor mu? "Hayır" yanıünı venyor. ^Doktorlarınhastalara saygısı yok9 Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi Hollandalı Prof. Dr. Mees, hastahaklannı 'doktor ve diğer personel tarafından kibar, namuslu, saygıh ve şefkatli bir muamele' olarak tanımladı İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Türkiye'de çauşan yabancı doktorUr, hastanelerde doktortann, hemşirelerin ve diğer görevlilerin hastalara karşı obuı davran^larmı "Cereğinden daha saygı- sız" bulduklannı beürtiyorlar. İzmir Tabip Odası ve Ege Üniversitesi Tıp Fakfiltesi'nce düzenlenen "Tıbbi Etik AçKtndan Hasta Haklan" konulu panele katılan EÜ Tıp Fakültesi Dahiliye öğretim üyesi Hollandalı Prof. Dr. Evert Mees, hasta haklannı, "Doktor ve diğer personel tarafından kibar, namuslu, saygılı >e şefkatli bir muamele hakkr" olarak tanımladı. Prof.Dr. Mees, "Dok- tor, hemşire ve tüm sağlik hizmetini veren kişUerin görevleri" konusunda görüşkri- ni şöyle sıraladı: "Apaçıktır ki bir dok- tor, başkalanna işkence yapabUmek için bilgisini asla uygulamaz. Böylecinayede- ri glzlemek için yanlıs rapor asla vere- mez. Hipokrat andına göre, bizhn yardnunuzı arayan insanı suçlu olsa bfle hiç khnseye acıklayamayız. Kadınlar ko- cası tarafından saidnya, çocuklar aıme, baba veya akrabalar tarafından tecavüze ve şiddete uğrayabilirter. Böyle bir du- runîda değerkodirmek zor, dikkatli dav- ranmanuz lazım, ama yine de doktor mü- dahale etmeUduv" Bütün dünyada bazı doktorlann "Bir padişah gibi davrandığını, hocalann bfle bazen iyi örnek olamadıklannı" vurgula- yan Prof.Dr. Mees, "Çok uzgünüm, ama ne yazık ki, Türkiye'de doktor, hemşire ve görevtilerin davramşı çoğu zaman ge- reğınden daha saygısız. Ckl, git, kalk diye emir veriliyor, bir çavuş konuşur gibi Her zaman fena bir amacı yok, bir altşkanlık" di\e konuştu. Türkj\e'\e gel- diğinde insanların sıcaklığı, saygılılığı >e yardunseverüği gibi özelliklennin çok ni beürten Prof. Dr. Mees, hastaneye gtrdiğmde ise çok şaşırdığını söyledi. Hastanede karşılaştığı bir çetiş- kiyi, "Herkese günaydm, nasdsmız deni- fir, ancak hastalara deöl" diye açıklay an Prof. Dr. Mees, sözkruri şöyle sürdürdü: "Daha çeuşkiler var. Bazı Türkler, kadmm vücudunun küçök bir parçasmı bile göstermekten çekiniyor. Buna kar- şın, nastalar bazen yan çıplak bırakıl- nuşlardır. Jinekotoji servisfcrinde, bazen kadnüar çıplak, muayeae için gereğpıden daha fazla, baluşlara maruz kaur. Uç yd önce iki Hollandah öğrenci tatilinde An- kara'da ûnlü birerjinekologda staj yapnuş- lar. Orada gördnkleri dnnmıu ve hasta- lara karşı vanşı ve saygısız davranış üze- rine bir makale yazmışlar. Bunu okuyun- ca çok üzüldüm ve utandım. Hasta- lanmız çoğunlukla itiraz etmez, protesto etmez. Edemezler, çünkü doktora veya hemşireye mnhtaçtn*. Dahası ahşnuşlar, doğal olarak görüyorlar. Aşm ücret, sa- atlerce bekleme, gereksiz tetkikler, hatta ne kadar zararlı olursa olsun, bütün bu şeylerden şikayet etmiyorlar. Yine de on- larm hakkı olsa gerek. Acaba onlara bu haklan habrlataum mıT" Hasta haklarmm 'insan haklan"ndan aynlamayacağmı savunan tzmir Tabip Odası Başkanı Doc. Dr. Zuhal Amato, Türkiye'de tüm dünyada olduğu gibi tıbbm tartışılmasının vanı sıra, "Hiç ol- mayan hasta haklarnun da" gündeme gelmesi gerektiğini söyledi. "Tıbbuı artık demokratikleşmesi gerektiğini" vurgula- yan Doç. Dr. Amato, "Biz, hasta haklan olmadan hekim haklannın olamaya- cağını savunuyoruz. Ancak, yine hekim olarak biz hem uygulayıcı hem de yargı- lajıcı oluyoruz, oysa hastalardan ses çıkmryor" diye konuştu. Bahçeşehir'i İtâlâ görmediniz mi? Bahçeşehir, yeşiHer içinde bir doğa şehri oluyor... Gelin, görün. Bahçeşehirliler arasına siz de katılın. TANITIM, BİLGİ ve SATIŞ İÇİN: Emlak Pazarlama Proje Yönetimi ve Servis KŞ Tem Otoyolu. Ispanakule Mevkiı. Avcılar Kavşağı BAHÇEŞEHİR Tel: ıl)596 30 55 5% 19 59 (4 han EMLAK BANKASI EMİAK PAZARLAMA. PCOJE YONETtMİ VE 5ERVİS A 5