22 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURIYET 3 NISAN1993 CUMARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER 'Resmi ideoloji'kandırmacası Toplumun sorunlanna; salonlarda, ıçküı toplanularda, bazen kıtle iletışim araçlannda (medyada )ahkâm kesenler, fıkıryenne "slogan uretenler' tabu yıkma heveshlen değıl; toplumlan ve çağı dıkkatle ızleyen, gözlemleyen, venlen toplayan, bıhmsel, sosyal, mantıkı analızlerle uğraşanlar ve de tanhı nesnel ve dıkkatle ınceleyenlerçozum uretebıhrler. Prof. Dr. KEMAL ÖNEN 4 _ ^ _ ^ ^ esmı ıdeolojı' de- • ^ yışı son gunlerde U W çok kullanılıyor Resmı ıdeolojı nedır ve acaba var mı? Mevcut rejım demokra- tuc parlamenterdır Sosyabst-komu- rust j a da faşıst değıl Dolayısıyla bun- lara ıbşkın muesses bır '"rejım ıdeolojı- sı'. 'partı ıdeolojısı" yok "Dını-şen- atçı bır duzen de degıl Türkıyede herkesın uymakla yukumlu olduğu ve dıkte edılen bır ıdeolojı mevcut ol- ma\ ıp her demokratık parlamenter re- jımde bulunduğu gıbı anayasa ve buna davalı kanunlar vardır Eğeranayasa- da yer alan esaslar ve de "mılletın ve ulkenın bırlık ve bolunmezlığı", "cum- hunvet" "laık cumhunyet" gıbı deyış- ler ve temellere resmı ıdeolojı denılı- yorsa, bu ısabetlı değıldır. çunku elbet- te temel bır behrleme yapılacakür Kaldı kı bu esadan >apan kurum da TBMM dır Bazı rezervler ve asken mudahale dönemlennın getırdığı olumsuzluklar bır yana bırakılırsa. anayasa duzenımız parlamenter de- mokratık rejımlenn çoğunun berum- sedığı temellere dayabdır TC'nın ku- nıluşundan once, 1919-22 dönemı, özel guçlerle donatılmış bır "anayasalı meclıs' sıstemı ıdı O zaman da "dokt- nner" anlamda "resmı ıdeolojı" yok- tu "Mılletın hak, hukuk, hürnyet ve ıstıklalının kurtanlması ve mustevb- run yurttan çıkanlması" hedefı vardı Ancak 1923'ten sonrakı donemde. anayasal sıstem muhafaza edılmekle beraber, CHP'run 'altı ok'la belırlenen "partı prensıplen ve hedeflen" konul- du ve hatta bır süre anayasada dd yer aldı Ancak buna da "resmı ıdeolojı" derulemez Zıra değışık hedeflere yo- nelık "ılke ve yontemlen şematıze eden", bır yaklaşımdjr ve formel ola- rak 1950'lerden ıtıbaren gıderek sade- ce CHP'>e bağımli ve de deforme bır rutelık kazanmış ve esasen daha sonra da anayasadan çıkanlmıştır (1961) Sosyal, kultürel ve mıllı kımbk bulma, venıden yapılanma ve değışım (reor- ganızasyon ve transformasyon) ve bunlara yöneük devnmlerde baa ılke- lenn bulunması dogaldır Bunlara zorlanarak >a da yakıştınlarak, resmı ıdeolojı de denılse gereksızlığı ılen su- rulemez Aıaturkçuluk ve bazen denıl- dığı gıbı Kemalızm, klasık va da sıste- matık bır ıdeolojı olmaktan çok, sıya- sal, sosyal ve zıhınsel bır değışme \e yenıden yapılanma>ı hedefleyen \e bunlann yonunu vurgulayan dına- mık. çağdaş bır yaklaşımdır Bır "zıhnı habıtus'değışmesıdır (1) Asıl resmi ideoloji Asıl resmı ıdeolojıh dönem, cumhu- nyetten once, 1876 kanunu esasısf ne karşın ızlenen "kısmen-şenatçı Islam- cıbk ıdeolojısı" donemıdır Aslında bu da tanhsel-sosyal bır olaydır Değer- lendınlmesı de o doneme gore yapıl- mak gerekır Nıtekım Turk ınkılabı ve Mustafa K.emal'ın anahzı vapılırken 192O'lı yıllara, o gunun gerçeklen ve koşullanna on vargjsızca bakmak ve oradan hareketle Mustafa Kemal'lı ve onu ızleyen donemlerde yapılanlan ve yapılamayanlan değerlendırmek gere- kır Dolayısıyla ılen sürulen "resmı ıdeolojıyı bertaraf etme" sloganı aslın- da ıçenkten yoksun. anayasal bazı esaslara yönelık saptınlmış bır tanım- lamadır Bu tur yaklaşımlar. ya bu- gunku sosyal-sıyasal, burokratık, eko- nomık ve etnık konjonktürun gerçek- len rahatsız edıcı ve de karmakanşık atmosfennden etkılenerek yapılan ha- tab y orumlar ya da bu fırsatlardan ıstı- fade ıle ortamı kargaşava ıtmek ve bu kargaşada gızb-acık hedeflenne var- mak ısteyenlenn oyunudur Bu tür yo- rumlar ve oyunlarda hedef hep Mus- tafa Kemal'dır Bu oyun brraz daha surecektır bu da beklenen bır psıko- sos>al olaydır Gunumuzde bazı ulke- lerce ornek gıbı gostenlen bır rejımın (2) ve duzenın kendısınden çok, fakat uygulamalanndakı bozulmalardan, ıl- kelennden sapmalardan ve ona nüfuz edebılmekte yetersız kalan ve yoz- laşmış burokrası, "sen-ben' çekışmesı ıle dolu sıyasal yaşam, parlamentonun ataletı ekonomı duzenının yetersızlık ve ıstısmanndan. ayyuka çıkan yol- suzluklar, eğıtımın deforme durum- lanndan kurtulmak, 2000"b yıllann gereksmımlen olarak, kaçınılmaz hu- suslardır Esasen Turk devnmının ılke ve hedeflennden bın de gelışme ve de- ğışımdır Bu ıse bıhm, fikır ve aklın bır transformasyonudur ve aslında ' resmı olmayan ıdeolojı" de budur Bütün bunlar ortada ıken "resmı ıdeolojı" sloganı ıle ılkelen ve hedeflen çarpı- tma>a ve Mustafa Kemal'e yönelık menfı çabalar, ya dogmatık kafalılann "aydınlanmadan" hınç alma ısteklen- nı, ya Mustafa Kemal duşmanlığı ıle pnm yaparak başka emellere yönelen- lenn heveslennı ya da bu yolla un ka- zanmak ısteyen donkışot'lann caba- lannı yansıtır "Dın ıle tanh ıle ban- şma" sloganlan da tutucu çevrelere pnm verme >a da ınançlı ınsanlanmızı kandırmaya yönelık demagojık gın- şımler, sıyasal oyunlardır Oktay Ak- bal'a ve Ruştu Şardağ'a kaülınm (3) Kuran'ın özune ve onun ınsana ve ın- sanlığa verdığı mesaja yönelık bır baskı >a da gınşım olmamıştır Cum- hunyet donemmde 1930-1940'h yıllan orta oğretım ve unıversıtelerde geçıren bızım kuşak, buna tanıkür Keza tanhımızle dargınhk yoktur kı banşmadan soz edılsın Tanhı ıncele- me, ırdeleme ve bunlara dayah yargı- lar başka, dargınhk başka şeydır ve za- ten olamaz Anayasa ve yasalarda cumhunyetçı ve akılcı duzene vönebk devnmın bu buy ük değışımın dayanak ve de gerek- çelennı teşkıl eden bazı hususlar yer alıyorsa bunlar, akılcı ve çağdaş bır yaklaşımı surdurmek ıçındır Bunun gerekblığı de son 40 yılbk donemde ge- lışen ola> lar ve teessüs etmış bulunan hava ıle adeta ıspatlanmıştır Devnm ılkelennden nelenn yıünldığı ya da çarpıtıldığı ve de çarpıülmaya devam edıldığı ortadadır Toplumun sorunlanna, salonlarda. ıçkıh toplantılarda, bazen kıtle ıleüşım araçlannda (medyada) ahkâm kesenler, fıkır yenne 'slogan uretenler' tabu yık- ma heveshlen değıl, toplumlan ve çağı dıkkatle ızleyen, gözlemleyen, venlen toplayan, bıhmsel, sosyal, mantıkı anahzlerle uğraşanlar ve de tanhı nes- nel ve dıkkaüe ınceleyenler çozûm ure- tebıhrler (1) Prof Dr Oktay Sınanoglu Turk Humanız- mı 2 baskj T T K Yavınlan ndan 1988 (2) Hetene Carrere 1993 L annee Turque Le Fı garo 2-3 Janvıer 1993 (3) Mıüıyet 16 subat, 9 Mart 1993 ARADABIR Prof. Dr. MUSTAFA ALTENTAŞ Kurultay ve Altı İlke Sorunu... SHP erteledığı Tuzuk-Program Kurultayı"nı, 3-4 nı- san tarıhınde topluyor Erteleme gerekçesı olarak sunu- lan getırılen duzenlemelerm yeterlı olçude tartışılama- mış olmasının, geçen sure ıçınde ne olçude gıderıldığı ve bunlann orgute mal olduğu, yıne de yanıtlanması ge- reken soru ozellığını kofuyor Tartışmalara temel oluşturan belge, SHP Program Taslağı adını taşımakta Numaralanmış olmamakla bır- lıkte ' Tanhten Gelen Amaçlarımız ve Altı Ilke" adlı baş- lığı da bolum sayarsak, dort bolumden oluşmakta olan program taslağının otekı bolumlerının başlıkları, sırası ıle şunlardır "I- Sosyal Demokrasının Temel Ilkelen" "II- Sosyal Demokrat Olarak Amaçlarımız" "III- SHP nın Uygulama Polıtıkalarının Temel Yakla- şımları' ilk bakışta, sıstematık olmamakla bırlıkte bır öncekı programın aktarımı gıbı gelen program taslağı, yeterlı doyuruculuktan uzak olmanın yanı sıra geçmışınden de belırlı bır utangaçlık duygusu taşıyor ızlenımı verecek bıçimde "Turk devletı", "Türk ulusu ,' Türk Toplumu", ' Ataturk ılkelen" 'Mustafa Kemal Atatürk un arvtıem- peryalıst ozu ' benzerı kavramlara, ozenle yer verme- mesı ıle dıkkatı çekmektedır Taslak ıçerığı ıle gozden geçırıldığınde, sanırsınız kı, Turkıye'nın dışında ya da Turkıye de yaşamamış kımse- ler tarafından hazırlanmış ızlenımını vermektedır Gü- numuz Turkıyesı'nın onemlı sorunlanna ve tarhşma ko- nularma ılışkın somut ve net bır tutum takınmak, yerını belırlemek ve betımlemek savında bulunmamaktadır Genel bır soylem, dılek ve ozlemler nıtelığı ağır basmak- tadır Ilke ve amaçlara genel bır yaklaşım egemen oldu- ğundan, orneğın laıklık konusundakı goruşlerı, devletçı- lık ve planlama konusunda olduğu gıbı havada kalmak- tadır Ulkemızın ve demokrasımızın geleceğı açısından çok onem taşıyan laıklık konusunda, Refah Partısı'nın bıle soyleyebıleceğı şeylerın otesıne geçememek, orne- ğın Oıyanet Işlerı Başkanlıgı ıle Oıyanet Vakfı, Kuran kursları, ımam hatıp lıselerı ımam hatıp lıselerı mezun- larının yönelebıleceklerı yuksekoğretım alanları benze- rı konularda hıçbır şey soylenmemektedır Amacımız programın tumunu burada tartışmak değıl- dır Yerımızın elverdığı olçude, son zamanlarda kendıle- rını sosyal demokrat olarak tanımlayan ıkı partımız arasında gereksız tartışma konusu yapılan ve altı okta sımgelenen altı ılkeye getırılen yenı bakış açısını tartışa- cağız SHP program taslağında altı ılkeyı tarıhınden devral- dığını, bu ılkelen bıreye ve topluma ılışkın amaçlarına ulaşabılmek ıçın ulkenın ve çağın gerçeklenne uygun bır yoruma tabı tuttuğunu belırtmektedır Yanı, bu yenı yoruma, altı ılkenın eskı halının ulkenın ve çağın gerçek- lerıne uymaması nedenıyle gıttığını soylemektedır Getırılen bu yenı yorumla SHP, bu altı ılkenın uçunden vazgeçmektedır Çunku, kendısını "SHP cumhurıyetçı- dır', 'SHP mıllıyetçıdır', "SHP halkçıdır" dıye tanımla- maktan bır oncekı programa gore sakınmayan SHP 'SHP devletçıdır' "SHP laıktır", "SHP devrımcıdır" nı- telemelerını bır yana bırakarak, bu ılkelerın kendısıne gore yorumunu yapmakta ve ancak kendısını artık bu uç ılke ıle bağlı kılmamaktadır Taslak bır önemlı donüşum- de daha bulunarak, devrımcılığının kaynağını Kurtuluş Savaşı ve Mustafa Kemal Ataturk'un antıemperyalıst ozunden kopartmaktadır Bır oncekı programında, gerek bıreye ve gerekse top- luma ılışkın amaçlarını, cumhurıyetın temel dayanağı olan Ataturk ılkelerını yanı altı ılkeyı ızleyerek gerçek- leştırmeyı amaçlayan SHP uçunden vazgeçtığı altı ılke- yı bu kez bır geçmışe ozlemın zorunlu katlanılması ge- reken konumuna duşurmuştur O halde sormak gerek- mez mı, ozu ve ıçerığı boşaltılmış bu altı ılkenın sımgesı olan altı ok ıçın neden bır ıncır çekırdeğını doldurmaya- cak tartışmalara gırışıyorsunuz'' Kullanılan dıldekı tutarsızlık ve ılkesızlık de ayrı bır ın- celeme konusudur SHP nın Kurultay delegelennın onunde tarıhsel bır gorev bulunmaktadır O da, kendıle- rını kendı ılkelennden ve kokenlerınden bu denlı acıma- sızca kopartmaya yonelmış boyle bır program taslağını ellerının tersı ıle ıtmek ve kendı aralarından bır program yazım kurulunu oluşturmaktır OKURLARDAN DirUk BMik "Soldakı partıler" devıp duruyomz. ama bu partılenn "sol"un neresınde olduklannı hıçduşünmüyoruz Dıkkat edılırse sosv alızmle uzaktan > akından ılgısı olmayan partı sozculen her telden çalmakta. konuşmaîannın sonlannı, "havırlı uğurlu olsun'ia noktalamaktadırlar Solun latcbelığının > apılmasıyla bır partının solda olacağını kabul edıyorsak >anılgı>a duşmez mıyız9 Aynca sol göruntülü bu partıler kendı aralarında dırlık sağlayamamışlar, sol goruşun belırlev ıcı. bağlav ıa ılke \ e yontemlennı amaç edınmemışlerdir Dırlığı olmayan boyle bır solun bırlık olması nevevaravacak9 OmerNida/Istanbul TARTIŞMA Yeni üniversite yasası üzerine B undan bırkaç yıl onceSağhk Bakanlığı. sağlık konulanndaoazı reformlar yapacağı goruşu ıle bır program ve buna ılışkın yasa tasansı hazırlamış ve açıklamah bırel kıtapçıgı ıle bır anketı, sağhk konulannda uzman olmama karşın sanınm bır unıv eısıte uyesı olmamdan oturu, bana da gondermış ve goruşlenmı sormuştu Buel kıtapçıgı ıle anket kaç kışıye ve kımlere gondenldı bılmıv onım ama bana gore çok uygarca bır davranışübu Bugunlerde. Yuksek Oğretım Yasası'nda vapılacak bırtakım değışıklıklerle yenı bır unıversıte yasası hazırlanıyor. belkı de yakmda yasallaşacak Ancak, bu yasanın ıçenğını ben unıversıtenın bır u>esı olarak bılmıyorum Benı ayıplamayın Çunku bana, ne unıversıtede bugun ne tur sorunlanmız olduğu, nelenn aksadığı soruldu, ne de yenı tasan hakkında bılgı venlıp goruşlenm soruldu Bır öğreüm uyesı olarak bu tasanrun ıçenğını sadece basındakı haberlerden ızleyebıhyorum, onlar da pek doyurucuve yeterlı değıl Belkı yonetıcılenmız (rektorlenmız, dekanlanmız) tasan ıle ılgılı bıjgılendınlıyor, ancak benım bulunduğum unıversıtede, unıversıte voneümı bıze bu konuda şımdıye degın herhangı bır bılgı de ıletmış ve goruş sormuş değıl Bana gore DU yasa tasansı. deyım venndeyse, "buvuklenmızın" bıze sormadan bızım ıçın bıçıp dıktıklen yenı bır gıv sı Belkı ıvı nıyetle bızı duşunuyorlar, ama bu gıysı bıze uyar mı uymaz mı, rengını, kumaşını beğenır rruynz. bıçımını beğenır mıyız, bıze onu gıvdırdıklennde neresı sıkar. neresı bol gehr belh değıl Evet, şımdıkı gıysımızın de bazı aksa> an yanlan \ar, ama bence, sadece dışandan ı bakarak bu aksaklıklan gıdermeye kalkışmak yenne bır de onu gıyene, kullanana sormak gerekırdı Demokrasıyı tum kurallan ıle ışletmek ısterken, bu denlı genış ve üst duzeydekı bır eğıtım kurumunu ılgılendıren yasalann hazırlanması sırasında kurum uyelenrun de bılgılendınlmelen ve goruşlennın ahnması, bana gore gereklılığın ustunde bır zorunluluk olmahdır Bunun yapılmaması durumunda yenı aksaklıklann, yenı sorunlann gundeme gelmesı ve bunltn gıdermek, çozmek ıçın yenıden Dirtakım uğraşılara gjnlmesı kaçınılmaz olacaktır Prof. Dr. Demir tlhan y Batidan uygarlık dersi B ilindiği gibi Batı dunş asının iki yfizü vardır. Bunlar uygarlık *e ernperyalizmdir. Binncisi topluma a>dınbğı ve refahı. ıkıncısı ise kâr >e çelişkiler yumağını getırir. New \ ork'taki Dunv a Ticaret Merkezının bombalanmasıyla biriikte Batı, uv gariık yuzünü tüm dünv a\ a gosterdi. Gökdelendekı patlamanın ardmdan federal polisin ola> a ivedi müdahalesi sonucu, bizim L ğur Mumcu suikastında onemsizdir di> e çöpcülere »üpûrttüğtimuz delıl niteliğı taşıv an mıkroskobik parçaları dahı navlon torbalar ıçınde ıncelemeye alması sonucu ola> kısa surede avdınlığa kavuşmuşrur. Batı böylece Nev» V ork sokaklarında cırit atan Islamın Mucahıtleri'ne de empervaüzmı bu volla > ıkama) acaklan > onunde gızli bir de ileti \ermıştir. Bızler ise safdillik derecesıne varan tutumumuzla hâlâ bekli) oruz ki L ğur Mumcu suikastının failleri bulunsun. L \ garuktan ne derece nasibımizi aîdık kı bu beklentı içinde\ız Haksız kazanç, soygun, faıh meçhul cinayetier gunlük vaşamın bir parcası sayüıyor. Hatırlanacağı uzere buvüklerimiz olav yerine o alıştığımız uzgun vüz ifadelenvie geup. deliUeri de ayakkabılannın altına yapıştırarak olav yerinden ayrdjnışlardı. Kımbilir, ajakkabılannın altındaki olayı çözıime kavuşturacak nitelikteki delillen holdıng kapıianndaki paspasın uzenne bırakmışlanlır. Bakmak lazım. Diyorum kı acaba ar damarianmızı çatlatıp olav uı I takibini FBI'ya mı verseydik. Belki beklennlennuz olav ın ardmdan sonra, en fazla bır haftasürerdL Buraküiusal İstanbul Doğum günüm kuüu olsun! I nsan kendı doğum gûnunü kutlar mı? Ben kutluyorum' Çunkü21martın doğum gunum olduğunu bu yıl oğrendım Eğersızde21 mart akşarru televızyonda benım gorduklenmı gormüşsenız ve ıçınde yaşaya > aşaya her zırvalığı olağan gorebılecek kadar 'ahşabıhnış' değılseruz, o vakıt sızın de aynen benım gıbı 'bır y aşınıza daha basmış' olmanız gerekır Öyleyse sızın de bu yenı doğum gunünuz kutlu olsun' Antalya'da bır toplantı görduk Eğer ön sırada oturanlan bır yerden gozûm ısırmasa herhalde Türkeş partısının kunıltayı sanırdırn Duv arlarda bozkurtlar, mehter marşlan, 'başbuğ' sloganlan, çekık gozlü Orta Asyah konuklanmız Herşeytamam, bır tek ıtühatçı Enver Paşa eksık Ba> özal konuştu, sonra orste demırdovdü BayDemırel konuştu, o da demır dovdü Fondakı bozkurt kafasıyla ondekı Demırel kafasının bırbınne pek ters duşmedığını bır kez daha gordum Umanm "kafası değışmış' dıyen nıce dostumuz da aynı manzarayı gormûştur Ardmdan sosyal demokrat Bay İnonu ve Hıkrnet Çeün de aynı şeyı yapınca televızyon başıma yıkıldı Yahu ben daha bır ay önce gene buradaydım Bır gıttım geldım, bu arada 3 MC kurulmuş da habenm yok Vay başırruza geienler' Demırel, Inonu, Turkeş Ne koahsyon ama, ne cephe ama' Umudumuz Ecevit ıle Erbakan Hoca dışlanmışlarsa da şoven mılhyetçıhk konusunda bunlardan aşağı kalmadıklanna gore panturkızm polıükası artık tamamen 'ulusal pohtıkamız' oldu dıyebılınz Şımdı vapılacak ıkı şe> kalıyor 1- Devlet, rahmeth Enver Paşa'nın ıtıbannı ıade eüneh, 2- Mustafa Kemal Paşa'nın çağdışı pohtıkası kınanmalıdır Yaa,ışte boyle İktıdanyla, muhalefetıyle, sağcısıyla, solcusuyla, faşıstıyle, sosyal demokrat('? )ı> la, kım var kım yok, mılletçe el ele Ergenekon'dan çıktık, dünyaya yayılmaya hazjrlanıyoruz1 Işte benım bır yaşıma daha basüğım 21 mart, boyle mübarek bırgûnmuş, 'Türk'un geleneksel bayramıymış bu Meğer Ergenekon'dan 21 martta çıkmışız ve Nevnız ışte asbnda bu ımış1 Ya benım gözlenm bozuldu, ya bunadım da rahmetlı Uğur Mumcu'nun deyışıyle 'bınlen bın ışletıyor * Daha gecen yıla kadar şıddetle yasaklanan ve uğrunda oluk gıbı kan dokulen Newroz (*) meğer bızım bayramımızdı da neden ancak bugün habenmızoluyor9 * Önceden bılseydık gecen >ıl bız de kutlamaya kalkardık ve Cızre'de, Nusaybın'de, Şırnak'ta olanlar, Istanbul'da, Ankara'da, İzmır'de de olurdu (Sahı,olabıhrmıydı' > Devlet hem herkesın gözu onunde saldınp, kan doküp hem de kabahatı ölen çoluk-çocuk-ıhtıyar-sıvıl halka yukler mıydı 9 1 Mayıs'ta olduğuna gore 21 Mart'ta neden ohnasın 0 ) * Neyse, geç de olsa oğrenınış olduk Gelecekyılbu . uluslararası günu, Turk-Kûrt el ele, hem de ulkenın her koşesınde aynı anda kutlayahm ban Cızre'de Newroz bayramının nasıl banş ıçınde kutlandığını da ızledık Slogan-bayrak ne kebme 1 ' Sokaklar devleün, ıkı kışı yan yana yürûmek yasak Aynen 12 Eylül huzuru gıbı bır huzurdu boşcaddelerde Buraya kadar yazılanlar kahraman 'Tûrk sağı'na vız gehr Ama sosyal demokratlanmızın 'tıtreyıp kendılenne donmelen' ıçın yetmezmı, daha ne gerek'' 500 gununuzdoluyor Vazgeçtık programınızdan, seçım bıldırgenızden, koahsyon protokolüy le mıllete vaat etüklennıze bır bakın, bır de bugune bakıp acı aa ütreyın Kımse 500 gunde tum sorunlann çozumunu beklemıyordu Ama'oyonde yûrüdüğunuze' kendınız ınanıyor musunuz9 Yanıunız 'evet' ıse Ergenekon'dan çıkışınız kutlu olsun' Şanar Yurdatapan (•) "Nıçuı Nevnızdegıl de Newroz^ Turkçesını yazsan a1 ' NevnızdaTürkçea değıl, Farsçaa bıldıjmı kadanyla Farsdıh ve kulturu bugün baskı altında olmadıJı H,Tn ben Kûrt dılıne sa>gı gostermeyı, bır Turk olarak daha anlâmlı buluyorum PENCERE Nastasya ile Nataşa Osmanlı Babıâlısındekı paşalar, şundan bundan yana ıdıler, kımı Ingılızcı, kımı Almancı, kımı Fransızcı Muta- reke de bu gelenek surdu Devlet çokmuş, halk sefıl, Padışahzelıl, duşman kavı, talıhzebun Neyapmalı? Kı- mı Ingılız muhıbbı kımı Amerıkan mandacısı Cumhurı- yet kuruldukta hepsı ayıplandı Ne demıştı Mustafa Kemal - Özgurluk ve bağımsızlık benım karakterımdır Ancak dunyada şamar oğlanı devletler eksık olur mu' Sıyasal tarıhe geçen "gambotpolıtıkası 'unludur Ame- rıka, gudumu altındaki ulkelerde hoşuna gıtmeyen bır sıyasal gelışme oldukta, fıloyu yola çıkarır ya da bır baş- ka bıçımde duruma ' mudahale ' eder Latın Amerıka - da Asya da, Afrıka da nıce sure, nıce ulkede ıktıdarlar boyle belırlenmedı mı' Zavallı "az gelışmışler" neler çektıler1 Bağımsızlık kolay mı sağlanıyor7 Emperyalıst- ler, İkıncı Dünya Savaşı ndan sonra da eskı somürgele- rın ıç ışlerıne keyıflennce karıştılar Başkaldıran oldu, savaşlar çıktı kanlar dokuldu Buyurganlar yıne de mudahaleden vazgeçmedıler Neden vazgeçsınler kı' Işın ucunda menfaat var çıkar güdusü ağır basıyor. parasallığın pusulası uluslararası ılışkılere yon verıyor • Ancak dunyanın değıştığını de vurgulamak gerek, şımdıkı yontemler daha alengırlı Ve de açık seçık Rusya da guncel bır ıktıdar savaşımı var Her ulkede olur Devletlerın ıç ışıdır Geçerlı kurala gore karışıla- maz Uzaktan ızlenmesı gerekır "Gambot polıtıkası" eskıden az gelışmış ulkelere uygulanır, gelışmış olanla- ra uzaktan bakılır, kım ıktıdara geçerse lyı ılışkıler kurul- masınaçalışılırdı Nerede o gunler' Batılı buyukler, zengınler, kodamanlar, super kapıta- lıstler tuzu kuru olanlar hıç çekınmeden ılan ettıler - Bız Yeltsın'ı tutuyoruz1 Gızlısı saklısı^ok "Zengınler Kulubu" Rusya da ıktıdarı belırlemek ıçin açıktan eyleme geçıyor, kesenın ağzını açacak, dolarla- n, markları, yenlerı frankları seferber edecek, Mos- kova'dakı ıktıdarı belırleyecek Nıçın' Demokrası ıçın "Zengınler Kulubu Kuveyt'te Şeyh El Sabah'ı da "hu- kuk ve demokrası uğruna ' desteklemıyor mu 7 • Pekı Rus ne düşunuyor' Zavallı Rus 1 Dostoyevskı nın, Tolstoy'un, Turgenıev'ın, Gogol'un, Çehov'un Rus'u 1 Mujık ya da prens, koylu ya da kentlı, asker ya da sıvıl' Severken mutsuz olan, yaşamak hır- sıyla ıntıhar eden gunah duygusunda saflık arayan, ıs- tavroz çıkarırken komunıstleşen, dunyayı değıştırmek ısterken yoksulların yukunu sırtına vuran, çarı alaşağı edıpStalın'ebağlanan 'Enternasyonal ı soylerken maz- lumların beş on yılda uyanacağına ınanan, İkıncı Dünya Savaşı'nın butun yukunu sırtına vuran zavallı Rus, 'Amerıkan uşağı' Yeltsın e ofkelenıyor mu' yoksa çelışkılı ruhunu Amerıkan Doları nın çarmıhına gerıp gunah mı çıkarıyor' • Oyun açık oynanıyor Umutsuzluğun çukurunda debelenen Rus'a denryor kı - Yeltsın'ı seçersen "Zengınler Kulubu" kesenın ağzı- nı açacak Borçlar ertelenecek, yenıden borçlanma olanaklarına kavuşacaksın Bız bu oyunu daha once seyretmıştık Dostoyevskı nın "Budala "sında guzeller guzelı Nas- tasya Fılıpovna, zengın âşığının kendısıne sunduğu bır tomar rubleyı şomıneye atıverır, banknotlar cayır cayır yanmaya başlar, ama, bır sureden berı Nastasya'lar Nataşa oldular sokaklarda kuçuk paralara satıyorlar kendılerını Oysa şımdı venlen para, buyuk Değerlı büyüğümüz, sevgılı babamız, büyük ınsan, HÜSEYİNBABAN seni sonsuza dek kalbımıze gömdük. Naciye-Sabri Ünal TEŞEKKÜR Demokrasıye yürekten bağb, a>dın, ınsanal, yardımsever ınsan. değerb büyuğumuz Dr. NÎYAZİ TUNGA'nın aramızdan aynbşında yakın ılgılennı esırgemeyen tüm sevenlenne, aamızı pay laşan dostlanmıza ıçtenbkle teşekkûr edenz Ailesi adına ERENTUNGA Isa'nın Mu|de'sını ve Hrıstıyanlığı ıçeren dergı çıktı Müide Tanıtım sayısını ücretsız olarak ısteyınız. PK 8 81020 Acı badem/lst İSTANBUL 5. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN DAVALI MEHMET ERCAN'A DUYURUDUR Davacı Hazıne vekılı Av Fıgen Onaı tarafından Buyuk Beşıktaş Çarşısı, Kat 3, No 166 Beşıktaş-Ist adresı belırtılmek suretıyle da- valı Mehmet Ercan aleyhıne ıkame olunan alacak davasında, dava dılekçesı ve duruşma gunu zabıta tahkıkatına rağmen teblığe yarar adresı tespıt edılemedığınden kendısıne gazete manfetı ıle ılanen teblığ edılmış, yapılan yargılama sonucunda, mahkememızce venlen davanın kabulu ıle 3 901 408 TL nın 2 11 1990 tarıhınden ıtıbaren %30 ya- sal faızı, yargılama harç \e gıderlen ve ücretı vekalet ıle bırlıkte da- valıdan tahsılıne ılışkın 20 10 1992 tanh 1992-164 esas, 1992-463 karar sayılı temvızı kabıl olarak venlen kararında aynı şekılde adı geçen davalıya gazete manfetı ıle ılanen teblığıne karar verılmış olmakla, ılan tarıhınden ıtıbaren 7 gun sonra ışbu kararın adı geçen davalıya teblığ edılmış savılmak uzere ılanen teblığ olunur Basın 23798
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle