Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA
CUMHURİYET
fÎNİSAN1993CUMARTESİ
Azıiı Hollywood karşıtıve
4
Prospero'SLNGU ÇAPAN • Pe
t f l
, Kans. ve Aşıgı V ^ #
, ,
BuketUzuner
Gebze'de
• Kfiltür Servisi - Gebze
Bekdıyesi'nce
gerçekleşürilen "Kültür ve
Sanat EtkinükterTnin
17' ncisi, bugün Buket
Uzuner'in katılacağı söyleşi
ve imza günüyle sürüyor.
Akgün Akova'nm yöneteceği
vc "Gezgin Bir kadın
Yazann Edebiyat Notlan"
başhklı söyleşi, 14.00'te
Belediye Meclis Salonu'nda
yaptlacak.
Kütüphane
Hattası ödülleri
•TEKİRDAĞ
(Cınnhuri\et) - Kütüphane
Haftası nedeniyJeTekirdağ
NamıkKetnalIlHalk
Kütüphanesi"nde •
düzenlenen törende, yıl
boyunca kütüphanede en
çok kitap okuyan Sema Otari,
Ertuğnıl Ocakh ve tbrahim
Göaûl ıle ilkokullar arası en
güzel masal anlatma
yanşmasinda dereceye giren
Sultan Turaru Pınar Akarsu,
Kıymet Küçük, Murat Ayar
veNalanCan*
ödûllendirildiler. Buarada,
Konya'da da hafta
olayısıyla şiir,
kompozisyon, hikâye, resim,
en güzel kiiap okuma
yanşmalannda Fatih
Kocagüzel, Feyza
Akınerdem. İlkraır Sayın,
Hatice MüsJümoğlu, Omer
Yıldırım. Halfl Sezgin,
Rümeysa Emre, Melek Er,
Hatice İnan, Asuman
Küçüksu, Şerife İzgü, Bingûl
Yangm, Hüma Yiğit, Hacer
Ydmaz ve Hatice Gültekin
dereceye girdiler.
• Peter Greenaway'i 'marji-
^"Hırsız,Aşçı,KansıveAşıgı, rv,ıma,ı« nallik'ten popülerliğe taşıyan
GöbeğT, "Ressamm Anlaşması" gibi 'tuhaf ftim Avnma'nin ccAr 117301-
isimh" fılmleriyle geçtiğimiz yıllarda, eski U U I 1
> / V V r u p d I l i n COK UZdgl-
"Sinema Günkri" izleyicilerinin gönlünde n d a k İ 1SS1Z b i r
taht kuran İngiliz yönetmen Peter Greena- * % •%. r-ı j
wa> hayranlanna müjde! S a b l K M l i a î l O Cl
ilk uzun konulu fılmini 1982'de (Res- _ . . „ . Avlrı'icii
samın Anlaşması) yapan ve on yıl süresince iıuil uyıvusu.
fılmleriyle özellikle eleştirmenlerin övgüleri-
ne toplayan Greenavvay'in son fılmi" Prospe-
ro'nun Kitaplan" ve ikinci fılmi "'Hayvanat
Bahçesi" (1985) de fesüvalde gösteriliyor bu
Aşçı, Kansı ve Aşıgı m» yv^~
mnhayalgüw 'Oyuncu ve metnin, sanatçı-
ve teknolojinin kusursuz bir-
likteğini 'sunan 'Prospero'nun
Kitaplan', gizem, düş ve al-
datmaca üzerine kurulu metni
vurgulayan ve vücelten fılm.
olduğunu biliyo-
sans sanaü n a ^ ~ — ,- •-
seyircuerin -IW«o J g ^ • ge^yor.
zevk ^ a
> ' a
^ " ay ^ r c i n i n serbest
Tam aksme^ G r e e W i a n y | n e r e f e r a n S j a r
yorumy" • . . .
ansla
"res-
y aP f rakde&l.h
medılmesı nden
JS5SS
h m k e n a,a
Shakespeare uı ı m...«. „...„__..
Yönetmeni "marjinariıkten popülerliğe
taşıyacak "Prospero'nun Kitaplan", Avru-
pa'nm çok uzağindaki ıssız bir adaya sürülen
sabık Mılano dükü Prospero'nun öyküsü
Shakespeare'in "Fırtına"sından esinlenerek
senaryoyu yazan Greenaway, Prospero rolü
için, sahnede "Fırtına"yı defalarca oynamış
olan Sir John Gielgud'u yeğlemiş, dahası bu
rolü onun için yazmış. Ticarileşmeden, çok
ucuzluğa. bayahğa kaçmadan da kitlesel ola-
bılecek bir sinemanın gerçekleşürilebileceği-
ni savunan Greenavvay sinema anlayışıru
şöyle açıkhyor
"Benim sinemam 'duygulardan
anndınlmış'bir sinemadır. Örneğin Kramer
Kramer'e Karşı vb. gibi fılmlerde olduğu
gibi, seyircinin, perdedeki görüntülerle olan
ilişkisinin, mastürbasyonist bir duygusal an-
gajmana girmesini amaçlayan bir sinema hiç
değildır. Ben başka türlü bir sinemanın yapı-
labileceğine inanmıyorum..."
Filmde kızıyla birlikte gönderildiği adayı,
küçük bir İtalyan krallığına dönüştürüp,
hayranı olduğu Rönesans modeüne uygun
saraylar- bahçeler yapsınlar diye tüm sihirli
bolizm, iç
ndaki
yukandaki-
•—'--T.Ve
'•Prospero'nun Kitaptarında Remb-
randt'ın resimlerinden aynen esinle-
nilen kostümleri kullanan Peter
Greenaway, ressam gözüyle bütûn
bir Rönesans sanatını olanca gör-
kemiyle beyaz perdeye taşıyor.
ns modebne uygun ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ K ^ M ^ B - ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^^»-— -
saraylar- bahçeler yapsınlar diye tüm sihirli ^ ^ ^ ^ " • » » " • •» •="
güçleri çağıran, adanm yerli ruhlannı da ve tedirgin edici bir şekilde cisme büründü- ve yücelten bir fılm. Rambo ya da Termına- lann orada olduğunu biüyorum ya, yeter. ohnamış, aıcsır
klasik mitolojik yaraüklanna çeviren Pros- ğü" bir adadır. Olaylann çoğu aslında Pros- tör gibi filmlere şartlandınlan ve alışunlan Bunlar, fıbnın dokusunu da zenginleştiren kalmış Gielgud.
pero (John Gielgud). hâlâ dükahğını elinden fiero'nun hayal güdinûn ürünüdür. "Oyun- "kolaycı" seyırci, bu filmdeki sembolizmi, unsurlar. Bu unsurlar sayesinde fılm bütün- Sinemanın duygusal, ruhsal ya da başka
alanlara karşı kumpaslar kurarak gecirmek- cu ve metnin, sanatçı ve teknolojinin kusur- Rönesans sanatına yaptlan göndermeleri lüğe kavuşup tamamlaruyor..." çeşit çözümler önerebileceğine hiç manma-
" ' - suz birlikteliğini" sunan* Prospero'nun Ki- fark etmeyebihr. Ama bu Greenavvay'e göre Sinema, Greenavvay'a göre, salt bir eğlen- yan,psiko-dramayladahiçilgilenmeyenPe-
•—> "metinlerin taplan', gizem, düş ve aldatmaca üzerine ku- bir eksiklik, bir zaaf değil. "Çünkü" dıyor ce aracı değjl, bir sanat. Ve bu sanaun ter Greenavvay'e göre "HoUyvvood, sanaü
—
:
--'-->v Va<îten vurgulayan Greenaway,"benosemboUzmin,oreferans- hakkıru vermek gerekiyor. "Hepimiz ha- imhaedenbircanavar!"...
:
TT
Ekşi'den'Cinsel
EiitinT
•Kültür Servisi - Çankaya
Kültür ve Sanat Vakfı
tarafmdan düzenlenen
"Gençlik Günleri"
kapsanunda, bugün saat
OO'de Atakule Sajon'da
rrof. Dr. Aysel Ekşi "Cinsel
Eğitim" konulu bir söyleşi
yapacak. Kendisinin
kurduğu t. Ü. Çocuk Sağhğı
Estitûsü'nde öğretim
görevlisi olan Aysel Ekşi'rün
yurtiçi ve dışında yüzü aşkın
bilimsel araşürma ve
makalesi yayınlandı.
"Gençlerimiz ve Sorunlan",
"Üniversiteli Gençler" ve
"Çocuk, Genç,. Ana
Babalar" adlı kitaplan yazan
Ekşi, sağlıkb ve çağdaş
kuşaklann yeüşurürnesine
çabagösterdi.(437 8586)
Tatiki- Bu fıbnın belirgin bir öyküsü
yok... Türk kökerüi Macar yönetmen
Can Togay, imzasını attığı bu deneysel
sinema ömeğinde sessizliğin hâkım ol-
duğunu ve 'dinleme cesareti' gösterebi-
lenlerin fılmini 'duyabileceğini' söylü-
yor. (Macarca; Fransızca ve Türkçe
alıyazıh)
Yerde De Gökte De- Dünyanın tüm
cenınlen birleşip doğmamaya karar
verseydi ne olurdu? Belçikah kadın yö-
netmen Marion Hansel, başanb bir TV
muhabirinin annelik öyküsünü an-
lattığı bu fılminde, annelik olgusuna il-
ginç bir bakış açıa getiriyor. (Fransı-
zca; İngilizce ve Türkçe altyazılı)
JigoVo- Tunuslu yönetmen Nuri Bu-
n&. kadın-erkek demeden herkese be-
denini satan bir jigoloyu anlatüğı bu
filminde, ülkesinde yaşanan çıfte stan-
dartlara ve "turizm masalı"na acı-
masız bir eleşüri getiriyor. (Fransızca-
Arapça; İngiltce altyazılı)
Claudeia Evde- Kanada'da geçen ve
bu ülke toplumunda yaşanan eşcinsel
ilişkilere cesur bir bakış açısıyla yakla-
şan fılm, âştğmı öldüren bir eşcinselin
öyküsü çerçevesinde ilginç bir seyırliğe
dönüşüyor. Yönetmen, Jean Beaudin.
(Fransızca;, İngilizce ve Türkçe alt-
yazılı)
Frida-Yörekten- Gençlik sorunlan
na ilginç bir yaklaşım getirenfilm,13
yaşındaki bir kızın, Erich Fromm'un
"Sevme Sanaü" kitabını keşfetmesiyle
başlayan serüveninî konu ahyor. Nor-
veçli yönetmen Berit Nesheim'in im-
zasıru taşıyan fılm, "aşk" üstüne hoş
bir deneme... (Norveççe; İngilizce ve
Türkçe altyazılı)
LeoJo- "Hayal ediyorum, demek ki
yokum" manüğıyla yaşayan küçük
Leo'nun ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ _ »
yaşamını an- ^ H ^ ^
latan bu fılm,
Kanada sine-
masırun genç-
yönetmenle-
rinden Jean-
Oaude Lau-
zon'un im-
zasıru taşıyor.
Bir Sicilyalı
köylünün
spermını ta-
şıyan bir do-
matesin oğlu
olduğunaina-
nanbu küçük
çocuğun
çarpıcı. mizah
dolu öykü-
sü... (İngüiz-
ce; Türkçe alt-
yazdı)
İngıltceve Türkçe altyazıh)
Regitze t k Dass- Danimarka'nın
ünlü tiyatro yönetmenlerinden Kaspar
Rostrup 'un imzasını taşıyan fılm, çok
ener)ikvecesurbirkadının,dahasakin
oldukça sıraaan kocasıyla evlilik
* • ^ ^ - —
evinde ilk aşkıyla karşılaşması ve iki
yaşb aşığın kaçışını anlaüyor...lzlan-
dab yönetmen Fridrik Ttaor Fridriks-
son'ın imzasını taşıyan hoş bir doğa
masab. (İzlandaca; İngilizce. Türkçe
altyazılı ı
Bayanlar ve
Baylar- İtalyan
sinemasuun
ünlü güldürü
ustası Piefaro
zasmı taşıyan
f'lm, İtalyan
taşrasından bir
grup insanın
erotik öyküleri-
ra
anlauyor.
Virnalisi,Ğas-
tooe Moschin
v e
Alberto Lto-
n
^
a
başrolkr-
de. (İtalyanca;
Fransızca alt-
l
L-Dönüşû-
Yunan sinemasının en genç,yönetmen-
lerinden Nikos Grammatikosun bu ilk
fîlmi, sıradışı bir kadınla aşk yaşayan,
bu arada kendini bir cinayeün ortağı
olarak bulan genç bir araba hırsızının
maceralannı konu abyor. (Yunanca;
ilişkilerini konu alan bir aşk. nefret ve
kıskançbkdramı. (Danimarkaca; İngi-
lizce ve Türkçe altyazılı)
Doganın Çocuklan- Geçen yıl en iyi
yabancı fılm Oscar adaylan arasında
olan fıbn, yaşlı bir çiftçinin düşkünler
Fransız
^ ^ ^ ^ K sinemasının
^ ^ ^ ^ usta yönetmen-
Madam Bovary \ennden Eık
Rofamer'ın bu fılminde. evini satmak
için Annency'ye gelen Jerome'un bu-
rada yaşayan iki kukardeşle dostluğu
anlaühyor. Jean-Oaude Brialy, Auro-
ra Comu ve Beatrice Romand başrol-
lerde. (Fransızca; Türkçe altyazılı)
Dünyanın TünT Sabaltiart - Klasik
müzik tutkunlannın özellikle ilgisini
çekecek fılm, kralhk dönemi Fransa'-
sında iki müzisyenin dostluklannı
konu alıyor. Ünlü Fransız yönetmen
Alain Comeau'nua imzasını taşıyan
fılmde. Jean-Pkrre Marielk, Gerard
Depardieu ve Anne Brochet oynuyor.
(Fransızca, Türkçe altyazılı)
Ayaktaknu- Çağdaş İngiliz sine-
masının ünlü yönetmenlerinden Ken
Loach, bu fılminde şarkıa obnak iste-
yen genç bir kızla bir işçınin aşkını an-
latıyor. Londra'da yaşam koşullanna
da bir bakış açısı getiren fılmde, Robert
Cartyk ve Emer McCourt başrollerde.
(İngilizce; Türkçe altyazılı)
Tatlı Emma, Sevgüi Böbe- Budapeş-
tede öğretmenlik yapan iki köylü kızı,
'Kadife Devrimi'n ardından gelen si-
yasi ve toplumsal değjşiklikkr sonucu,
yaşam koşullanyla bambaşka yollarla
savaşmak zorunda kalırlar... Macar si-
nemasımn ünlü ismi Istvan Szsbo'nun
imzasını taşıyan filmde, Johanm ter
Steege ve Eniko Börcsök başrollerde.
(Macarca; Türkçe altyazılı)
Rossini! Rossini!- Müzikseverler için
bir şölen...Yaşh Rossini, geçmişi anı-
rnsayarak yaşam öyküsünü anlatır.
İtalyan sinemasının usta yönetmenle-
rinden Mario MoniceUi'nin fılminde,
PhiUipe Noiret, Jacqueline Bisset, Ser-
gio Castellitto ve Şabina Azema başrol-
îpri navlasıyor. (İıalyanca; Türkçe alt-
Beyoğkı Emek: Madam Bo-
vary (12.00, 18.30), Prospero'-
nun Kitaplan (15.00,21.30)
Beyoğiu Sinepop: Tatilcı
U 12.00). Yerde De Öökte De
(15.00), Jigolo (18.30), Claude'-
la Evde (21.30)
Beyoğlu Attas Frida-Yürek-
ten (12.00,18.30), Leolo (15.00,
21.30)
Beyoğlu Beyoğnc U-Dönüşu
(12.00,18.30)' Regitze İle Dans
(15.00), Doğanın Çocuklan
(21.30)
Şişfi KenC Bayanlar ve Bay-
lar (12.00,18.30). Claire'in Dizi
(15.00,21.30)
Kadıköy Reks: Dünyanın
Tüm Sabahlan (12.00), Ayak-
takınu (15.00), Tatlı Emma,
Sevgili Böbe (18.30), Rossini!
Rossini! (21.30)
YARIN
do Castellitto ve samna « " ^ T " ^ .
kripaylaşıyor. (Italyanca. Türkçe alt
yazılı)
Beyoğiu Emek: Mucize
(12.00, 18.30), Köprüûstü Aşı-
klan(15.0O,21.30)
Beyoğta Sinepop: tnekler
(12.00), Kaptan (15.00), 11. Ed-
ward (18.30). Çınar (21.30)
Beyoğlu Aüas Hayvanat
Bahçesi (12.00, 18.30), Nalın
Agao (15.00,21.30)
Beyofhı BevoğJu: Bir Avuç
Zaman (12.00, 18.30), Panis-
pema Sokağı Gençleri (15.00,
18.30)
Şisji Kent Rahibe ve Haydut
(12.00,18.30), Dolunay Gecele-
ri (15.00, 21 30)
Kadıköy Reks Uzun Günün
Sonu(12.00), Prag (15.00), Saat
Kaç (18.30), Casablanca
(21.30)
çabagöste(
Samsun'da
resim sergisi
•SAMSUN(AA)-
Samsunlu resssamlarSevinç
veSeçkinYanbevi
kardeşlerin ortak sergisi
açıldı. Akbank Sanat
Galerisi'nde açılacak sergi 22
nisana dek açık kalacak.
SevinçYanbeyi..
Ondokuzmayis Üniversitesi
resim Bölümü'nde öğretim
üyesi, Seçkin Yanbeyi ise
ortaokul öğretmeni olarak
görev yapıyor.
FHmFestiva»
BRT'de
aMam bir köprü^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ™ ' tıren güçlü b
Bir yazann gerçekten değerli olup ol-
madığının ölçütlerinden biri de kendi dö-
nemi içinde başkalanna benzemez oluşu-
dur. Sabahattin Ali, Türk yazmınm cağ-
daşlaşma yönseminin başlangıayla ol-
gunluk dönemi arasında, kendine özgü,
sağlam bir köprü olarak abnabilir.
Omer Seyfettm, Refik Halit Karay ve
Yakup Kadri Karaosmanoğhı ile belirgin
-: _ı.-rt
,ırriT1
-memleket öykücülü-
^Küttür Servisi-12.
Jlustararası İstanbul Film
Fesüvaü, görüntû, haber ve
yorumlanyla festival boyunca
BRT'de yer alacak. Festival
programında. Onat Kutlar
fesuvalm başlangıcından
günümüze kadar gelişimi ve
öyküsünü anlatacak. Festival
yöneticisi HfflyaUcaosu,
uluslararası ve ulusal yanşma
bölümü üzerine konuşacak.
Programın sunucusu Pmar
Kfşat, sinema yazan Rekin
Teksoy ile festivale katılan
fılmlere değmecek. Özkan
Recep Bakı'nın hazırladığı
bölümde ise, son dönem ve
klasik sinema ömekkrinden
tanıümlar, Alman yönetmen
Rainer Fassbinder ve 'Roma
Açık Şehir"den görüntüler yer
alıyor.
Yakup Kadri Karaosnmnug». ..^ ^
bir çizgi oluşturan 'memleket öykücülü-
ğü', Sadri Ertem'de sert biçimkr kazandı-
ktan sonra Sabahattin Ali'de yenilenir.
Bu konumuyla kendi dönemini geleceğe
taşıyan bir öncü olan Sabahattin Ali, De-
ğirmen'de yer alan öykülerindeki coşku-
sal ve Tomantik anlayışıru, Kağnı ve Ses'le
birükte gerçekçilik temeh'ne yaydı. Ana-
dolu'yu çok yakından tanıma fırsatı bul-
duktan sonra, ülke gerçekliğîni yeni bir
bakış açısıyla dile getirmeye başladı.
Onun köy ya da kentten çok, kasaba göz-
lemlerinin geUşmiş olduğunda birleşilir.
Kasabanın eşrafı ve bürokratı ile yoksul
halk kesimlen arasındaki çaüşmayı; kötü-
ler ve onlara karşı duran namuslu, onurlu
insanlan, tam anlamıyla içerden gözlem-
lerte anlaür.
Güçhı bir gerçeklik duygusu yaratmış,
güzel bir dünya isteğini inandına biçimde
sunmayı başarmıştır.
Sabahattin Aü, geleneksel öyküleme bi-
çimlerini ustaca kullanmarun yanı sıra ge-
tirdiği gerçekliğin yeni oluşu ve şaşırtıcı öl-
çüde yabn Türkçesiyle tanhsel bir önem
karşı çıkışlar yerine başkaldın izleğini ge-
tiren, güçlü bir romandır Kuyucakh Yu-
suf.
Bu romanında çok beürgin olan ka-
ramsarbk ve trajik yanlan öne çıkarma
eğilimi öbür yapıtlannda da sık sık kendi-
ni gösterir. îçimizdeki Şeytan da roman
sanatımızın 'psikolojik roman' yönsemi
içinde önemli bir yer alır. Saruyorum,
Kuyucakb Yusuf kadar da başanb, bu-
gün de değerini ve okunurluğunu hiçbir
şey yiürmeden koruyan bir romandır.
Sabahattin Ab, toplumsal çalkantılann
poliük ilgileri çoğalüp yazınsal ilgileri ge-
riye çeknği dönemlerde. aşın zorlamalarla
öykücülüğümüzün en önüne çıkanldı.
Yersiz ve tamamıyla yanbş çaüşmalann
ortasma çekilerek, özellikle Sait Faik'e
karşıt bir konuma yerleştirildi. Oysa bü-
tün kendine özgülüğüne karşın, öykü
vazmımızm ne en önemli adıydı, ne de
Sait Faik ve onda somuüanabüecek yeni-
^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ m ^ ^ ^ ^ ^ ^ 5 _ ___ -^Ç1
anlayışlann karşıunı simgeliyordu.
^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ H ^ I ^ ^ ^ ^ E ^ . 4 ^^S^I^^ms^&s^^^K^K^, ^ u
^a
Pa
^ karşıthklardan bugün artık söz
kazandı. Başlangıçta geleneksel olay ahndı, öyte tarüşddı. Romanlan da öykü- 5İanndan anndırmayı sûrdürüyor.
öyküsünden,kişilerineylemedayahöykü- leri kadar ilgi görmesine karşın. "romancı tnsancıl. hümanist özü yanı sıra an-
sündenyolaçıktı; Yeni Dünya'daki öykü- Sabahattin Ali" olarak anılmadı. Oysa ki latira biçimlerindeki başansız ve ilk
lerinde bu kez sıradan insanlann olağan Kuyucakb Yusuf (1937) yepyenı bır ger- yazıldıklan bıçimıyle bile neredeyse altmış
yaşantılannı temel aldı. Romanlanndada çekliği çağdaş Türk romanına taşıyordu. yıl sonra bugün değişiklik yapümaksızın
beürgin olan canlı, okurun ilgisini sürekb' Bir ilk, bir öncüdür bu romanı. kendini okutturacak denli yahn, dupduru
diri tutan öyküleme başansının kısa öy- Dönemuün anlaü geleneğini oldukça dibyle, eskimemiş bir yazardu: Sabahattin
külerinden geldiğj söylenebibr. aşan anlatım biçimi, dib, kurgusu ve bakış Ab. Ne kendisıni önceleyenlerle, ne de on-
öyküdeki ağırbğı onun hep öykücü açısıyla yanm yüzyüı aşan bir sürede de- dan*etkılenen ardıllanyla özdeşlenebilir.
olarak konuşulmasına neden oldu: bir ro- ğerini yitirmedi. Yerleşik gelenekleri ve Kendi dönemininenetkili yazan olmuştu.
mancı olmaktan önce öykücü olarak davranış biçimlerini sarsan, romanük Pek çok bakımdan değerini hâlâ koruyor.
CÜMHUK"
CANBAZOĞLU
Tikn zamanlann beBd de en se-
.I"eWftTedikn edebiyat
junan, Madame Bovary.
Yine * y « ^ S ^ c £ S etan Fransız yonetmen cıauoe
Otabrot
az edebiyatHim en ta-
tipterinden Madame Bo-
Wr kasaba doktornwn
Kocasından ve akıcı ya-
bekfentisi
1
--»»»™-'
de »rad«.teyecaınMan^
sooucu beffi olan çonm V*
&MlV
K (tuşmuş...
ChabroTun Madame Bovary'â
romana sıkı sıkıya sadık bir fflm.
Fransız yönetmen, romanuı yazan
Gustave Fianbert gibi lirizme kaç-
madan zengin kostüm ve abartıb
sahneterte Bovary'yi yaşatmaya
çahşıyor.
Raubert'in 1851 0e 1856 ara-
sında yazdığı, önce bölümler hatin-
de Revue de Paris'de yaymüanan
ve "Ahlaka, aik düzenine
saldwdtğıT>
gerekçesiyle tutucu
çevrelerden büyük tepki gören
yapıt, 185Tde roman halinde
Madame Bovary'ye O « ^
dan edüleyid Wr yorem bekfcyea
sinemaseverler aradıklarmı bu-
lamıyortar beyazperdede. Emma
Bovary üzerinedahaönceçekamış
birkaç TV dizisi ve Jean Renoar
(1934) 9e Vincente Mine&iBa
(1949) iki uzun metrajh fihmBoea
farklı oJmaya çahşan Chabrol'iM
durağan ve düz anlatımuu başrol-
deki Isabelte Huppert kınyor.
Bovary'nin baskı atanda geçen
çocnkhığu, kahgı >e ÇvfiK^de
hjssettikkri, isabeBe Hııpperfnı
melankotik ve sahit baluştannda
şekffleniyor. .
Huppertln Emma Bovary a,
sessiz ama arzulu, saclannı rûz-
gara vererek koştuğu sevgüisi Ro-
dolphe Boulanger'nİB yamnda
aradığı sKakhğı bulamayan, sev-
gi>e hasret kalmış bir kadın. Hjç
ulaşüma>an mutlukığun peşinae
tükenen bir ömür, statüyt koruma
endişeayle yüreğin sesi arasmâa
gktip gelen bir yaşara.
DahaönceChabrolTa-Z^tarM
Çıçek" ve "Bir Kadın Mesetea -
nde biraraya gelen lsabeUe Hup-
pert'a (38 yaşmda) bufilmde<hk
kat. ÖzeDikle ikinci yanda fBml
abp götüren Huppert, sıkmtma
pençesmde kıvrandığı kareterde ve
arsenikin etkisiyle kendini yıarr
meve başladığı sahnekrde çok ba-
şanlı. Jean Yanne'm ntteükli yo-
rumu da ilgi çekki.