Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Z7NİSAN19S3SAU CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Sabancıya övgû
•KAYSERİ(AA)-
DİSK-Tekstil Sendikaa
Genel Başkanı Rıdvan
3udak, son 4 ay içerisinde 25
oin TeksifSendikası üyesinin
sendikalanna geçtiğini
bildirdi. Budak, "Teksif
Genel Başkanı bunun
üzerincçıkıp 'Işveren baskı
yapü' diye açıklama yaptı.
Düşünebiliyor musunuz, bir
işveren çıkıp da 'DİSK'e
geçin' diye işcisine baskı
yapsın. .Bu 25 bin işçi,
işvercrun baskısına karşın
karannda dırenmış ve
sendikasını seçmışUr.
tşverenler sendıkamıza geçen
rçcılere büyük baskı yaptı. Bu
konuda en tarafsız işadamı
Sakıp Sabanct oldu. Sayın
Sabana bir tek üyesıne
sendıka secımindc baskı
yapmadı"dedı.
USAŞ'tagrev
kmcmfiı khiiası
• İZMİR(AA)-Uçak
Servisi AŞ'de (U SAŞ) çalışan
800 bin işçinin başlatüğı grev,
9. gününü doldururken
TOLEYİS Sendikası Genel
Başkanı Cetnail Bakmdı,
USAŞ işverenının grcv
kıncthğt yaptığmı, TH Y'nin
de buna alel olduğunu ileri
sürdü. Bakındı, "Tstanbul'da
ihalcsiz hile yoluyla 20 gün
önceki birprotokolle
LJSAŞ'ın 4 araa Havaş'a
kiralandı. Buradabır
usulsüzlük var. Bu
yetroiyormuş gibi, THY
kendi sürücülerini bu
araçlara bindirerek uçaklara
servis yapıyor. THY,
grevden etkilencn bir
nıüessese, ama böyle
davranarak hukuki yönden
suç işlemiş oldu. Mahkemc
karan ik söz konusu araçlara
el koydurduk. Aynca
havaalanındaki kafeleryalar
da müdürler aracılığı ile
çalıştınlıyordu. Bunuda
mahkeme karan ile
engelledik" dedi.
Denizcfliğe Rus
yatnmı
•ANKARA(ANKA)-
i şğ
yabancılann ilgisi sürûyor.
llalyan Euroshipping SRL
fırması ile Rus vaiandaşı
Oumar Abbassov, söz
konusu alanda faaliyet
göslermek üzere ycrü
ortaklarla iki şirket
oluşlurdu. İtalyan
Euroshipping'in. Albert
Tome Botros, Harabuıbos,
Z,inaoviya ve PandeUi
Yordanidisadlı Türklerle
kurduğu şırkcie
Euroshipping Uluslararası
Nakliyat şırketi adı vcrildi.
Bir milyar lira sennayle
kurulan şirkette İtalyan
fırma yûzde 51 oranında pay
atdı.
Taseronayargı
• tZMİR(AA)-Türk
Hartvlş Sendikası'nm
Amerikan Ordu
Pazaıian'nın İzmirişycrinde
(AAFES) geçen dönem
imzaladığı toplu iş
sözleşmesinde. taşeron
uygulamasını engellemek
amaayla yer verdiği ve
YHK'ca da onaylanan
madde, Yargjtay karanyla
işlerlik kazandı. Yargıtay 9.
Hukuk Dairesi, taşeron
uygulamasından zarar gören
ışçi Bekir Keskin adına açılan
davada İzmir 3. İş
Mahkemesi'run işçi lehindc
verdiği karan
onayladı.
Çtter Lontfra'da
•tSTANBUL(AA)- Devlet
Bakanı Tansu Çiller, Avrupa
Imar ve Kalkınma
Bankası'nın (EBRD) yılhk
olağan toplanüsına katılmak
üzere Londra'ya gitti.
EBRD'nin toplanüsında bir
konuşma yapacak olan
Çiller, aynca İngiltere Sanayi
ve Ticaret Bakanı ve Merkez
Bankası yetkilileriylc
görüşecek. Çiller,
hareketınden önce Atatürk
Havalımanı'nda basın
mensuplannın, bugün bir
gazetedeçıkan
fotoğraflanylailgili
sorulannı, "Londra'ya
gidiyorum. Devletin işleri
devam ediyor" şeklınde
yanıüadı.
Mrim
•SEYDİŞEHİR(AA)-
Konya'nın Seydişehir
ilçesinde kunılu Elibank'a
ait tesislerde ürctilen külçe
arüminyum fiyatında indirim
yapıldı. Daha önce 419 bin
İira olan Elial-7 külçe
alüminy umun lon fiyaü 13
milyon 305 liraya dûşürüldü.
Yetkililer, lon başına 114 bin
liraltk ınedirimin Londra
Metal Borsası'ndaki
düşüşten kaynaklandığını,
diğer ürünlerin fiyatlannın
değişürilmediğini ve ycni
fıyattan saüşlara
başlandığını söylediler.
Mercedes'indefrenitutmuyor
• Dünya otomotivpiyasalanndaki krizbir devi daha sallıyor. Şirket kaderini yeni modelebağladı
BÜLENTKIZANUK
smJTTGART - Dünya
ekonomisindeki durguntuk Av-
rupa'da bir yıldran daha
panltısını söndürdü. Olomotivde
100 yılı aşan geçmişiyle bir dünya
devi olarak kabul edilen Merce-
des-Benz, 90'larda kriz yıllan
yaşıyor. Geçen yü, bir önceki yıla
göre 40 bin daha az otomobil sa-
lan ve 1 milyar marka yakın (
yaklaşık 6.) trilyon lira) ciro
kaybına uğrayarak kan yan yan-
ya azalan Mcrcedes, bu yılm ilk
çeyreğinde de kazananın dörtte
biriru yitirdi.
Gelecek ay görevi devredecek
olan Mercedes'in Başkanı Prof.
Werner Niefer, 1993%
len ûmidi
kestıklerini ve bu yıl içinde 11 bini
çırak 18 bin kişjnin işine son vere-
ceklerini açıklâdt. Mercedes, ka-
derini yeni başkan Hdmut W«r-
ner'irı göreve başlamasıyla birlik-
le piyasaya sunulacak olan yeni
C serisi otomobil modellerintn
satışına bağladı. 190 modelinin
yerini alacak olan ve Japon olo-
rnobıDeriylc rekabct cdebilmek
için fiyalı 190 modclını aşmaması
kararlaştınlan C scrilerindcn, yıl
sonuna kadar 100 bin adet satı-
lması hedefleniyor.
"Yıldız" biçimındekı amble-
miyle lüks, pahalı ve kalıteli oto-
mobiti simgeleyen Mercedes'te,
yaşanan zor günleri aşmak için
büyük birdeğişim rüzgan esmeye
başladı. Ana şirket Daimler-
Benz'in holdinglcşmesiyle 1986
yıbndan iübaren olomotiv üre-
üm ve satışmı Merccdes-Bcnz
adlı yeni şirketle yürütmeye baş-
layan kuruluş. alılım yılı olarak
betirledıği 1994 öncesinde ilk yö-
netim kunılu başkanını değıştiri-
yor.
Çare ucuz otomobil
Mercedes'in ilk başkanı olan
Prof. Niefer, son 2 yıtdaki ba-
şansızhk ve sıkıniılar nedeniyle
görevden bunık aynlıyor. Prof.
Wcmcr Niefer 1992'nin hiç de
ıçacıcı olmayan bilançosunu açı-
klayarak veda ettıği son basın
toplantısında, dünyada otomotiv
sektörünün buyük bir kriz ya-
şadığını ve satışlarda 2 basamaklı
(yûzde 10'un üzerinde) düşüşler
görüldüğünü anlallı. Prof. Wer-
ner Niefer, Mercedes'in de bu
olumsuz koşullardan ctkılendiğı-
ni vurguladı. Prof. Niefer, kcndi
önadını taşıyan Helmut Wemer'i
başkanhğa kendisinin önerdığıni
de söyledı.
5 yıl kadar önce HeBkei"den
Mercedes'e "başkan adayı" ola-
rak gecen ve "Mercedes'te yetiş-
memiş olması" ve "Köln'de doğ-
ması" gibi gerekçclcrlc baş-
kanlığına şirket içindeki ceşitli
çevrelerce karşı çıkılan Wemer,
Mercedes'e yeni bir strateji ka-
zandırmaya hazırlanıyor. Şir-
ketteki ilk yıllannda ücari araç
bölümünün sorumluluğunu ûst-
lencrek, bu alandaki saüşlan
yükseltmeyi başaran Werner, şir-
ketin can daman olan otomo-
btlde de pazar koşullanna uygun
üretim ve satış polilıkalanyla
pasladan daha fazla pay ahnayı
nedefliyor.
Mercedes yeni dönemde, öz-
gün, lüks ve pahalı, ancak alusla-
rarası pazarlardaki taleplc pek
çakışmayan modeller yerine,
hızla gelıştirilerek maliyetleri
aşağıya çekilen ve hem leknik
özcllikleri, hem de fıyat acısından
rekabet gücü yûksek otomobılle-
ri bir an önce piyasaya sunmayı
planlıyor.
Halef-selef başkanlar Prof. Ni-
efer ve Werner'in Stutgart'ta dü-
zenledikleri basın toplantısında
Mercedes'in stoklannda şu anda
130 bin otomobil bulunduğunu.
C serisi modeller
gelecek ay
piyasada.
93'te de işçiçikarüacak
Mercedes 1993 yılından da ümitsiz. Mercedes'in zirvesinden
yapılan açıklamava göre, geçen yılki «tüşüş bu yılm ilk aylannda
daha da hızlandı. Başkan Prof. Niefer, bu ydın ilk ceyreğinde ci-
rolannın geçen yrim aynı dönemine göre yfizde 24 dûştâğünü,
satıştardaki düşüşün ise daha yüksekotduğunu açuüadL
Prof. Niefer'in büanço toplantısında gazetedlerinsorulan
üzerine verdiği bilgiye göre, Mercedes otomobiBerin satışj ilk 4
ayda yüzde 30 geriledi. Tkrari araçlann satışmda da yfizde 16'lık
bir azakna göriüdü. Sıparişierde ise, yüzde 25 ile yüzde 30
arastnda görüfen düsüş, kısa vadeii unıutlu beklentileri tûmûyle
ortadan kaklırdu Eski ve yeni başkanlar, konuşmalannda
" 1993'te bu kötü gidişâ durdurmak miimkündeğil. Yılmilk ay-
larndaki veriler, tûm umutlanmızı yok etti. Ancak 1994'ten
itibaren otomotiv sektöründeki kötü gıdişten knrtuhn, kendinıize
pazarda ayncahkh yer yaratıra görüşönde birİeştiler.
Mercedes yöneticileri, bu yılı daha az sikıırtılı kapatabümek için
Almanya'da 7 bin çalışamnn işinc son vereccklerim de
açıkladılar. Aynca Mercedes fabrikalannda eğitim amaclı ça-
Itştırılan 11 bin çırak da isten çıkarılacak. Böylece Mercedes'in
dünyadaki toptara çalışan say ısı 204 bine inmiş olacak.
Satışlar ve ciro gerileyince
Kâryanyadüştii
Mercedes'in
gelecek ay
nöbet
değişimi
yapacak olan
k l
BUanço
Toptamciro
Kar
1992
66.480
849
-(%)
-O.9
-452
* milyon mark
Oto.sabşı
Tic. ar. satışt
* Bin adec
Çalışan sayıs»
'Binkişi
529.4
277.4
222.4
-«.4
•%2
Prof.Werner
Niefer ve
Helmut
Werner
tarafmdan
Stuttgart'ta
acıklanan 1992 bilancosur»
göre,şirketinl99rdel
milyar 548milyon markolan
kan, geçenyıl 849milyon
marka geriledi. Toplam ciro
ise 67 milyar 104milyon
marktan 66 milyar 480
milyon marka düştû.
Yönetim Kurulu Başkanı
Prof. VV'erner Niefer, bu
gerilemenin nedenlerini
açıklarken şu konulara
değindi:
* Geçen yıl sabşfaırda
yaşanan dûşüş genlernenin
en önemli nedenini ohıştnrdu.
Otomobil satışı 40 bin adetin
üzerinde bir dâşfiş
kaydederekS77bm990
taneden 529 bin 428'e indi.
Bunun 38 bine yakmı
Ahnanya satışlannda ortaya
çıktı.
Tkari araclarda da 22 bin
adet rivarnda bir azabna
görüldü.
* Yeni üretim ve üretim
teknolojileri için otomobiMe
2,7 mify ar, tkari araciarda
da 1,1 milyar marklık tesis
ve teçhizat > atırunı yapıldı.
*AraşOrma-
geUştirme
harca*
malanna3,l
mflyarmark
harcandı.
*Markm
dolar,paund
ve İtalyan
lireti
karşısında
değerka-
zanması, Mercedes
örünierinin uluslararası
piyasalardaki fryatmı
yükselrrj ve rekabet gûcûml
zayrflatü.
* Tünt bu ohmsuzkıklan ha-
fifletmek için 1992 baştnda
237 bin 442 olan tüm
dünyadaki toplam çalışan
saytsı222bin482'e
düşûrûldü. Almanya'da İS
binkişiiştençıkarddı.
Prof. Niefer ve Wemer,
geçen yd stok değerieme ve
diğermuinsebe
standardarmda yapüan
değişiklikle2^ıniryar
marklık gdreceiibir kar
fazlalığı yaratıldrğuıı, ancak
bunu gerçek karldık olarak
değerieadkroedikkrini de
ifadeettfler.
ö z sermayenin 2,4 milyar
markhk art^la yüzde 4'ten
yüzde 32'ye yükserbidiğm
de antatan başkanlar, gecen
yıl 7 3 milyar mark olarÂ
gercekleşen yatırunı da bu
yıl 7,7 milyar marka
yüksehecekkrûıi ifade
ettiler.
Otomotivin devine Tibrkdesteği
Ahnansanayitnüı ilk akla ge-
len isimlerinden Mercedes'te
Türkkr
v
ın ve Türkiye'nin
önemi de gittikçe artıyor.
Mercedes, bu zor gûnlerinde
önemli açıiardanTürk desteği
elde etti. Şirketin bir anlamda
geleceğini bağladığı C modeti
bir Türk deâgner'in imzastnı
taşıyor. Stern Dergisi
geçtiğimiz say ısmda
Mercedes'indizayn
bölümünde göre> vapan
Murat Günak'ın, yeni modeiin
çizimindc baş ro) oynagını
yazarken, başkan Prof. Niefer
de, MercedesTürk'ün
satışlann düştüğü bu dönemde Halef-selef başkanlar Prof. Niefer ik YVerner.
cirosunu önemli ölçüde arttınnasuıdan övgüyte söz etti. Prof.
Niefer dünyadaki şirketkrini değerlendirirken, Brezilya, İspanya
ve İtalya'nn sataşlanyla karlarnı düşurerek ana şirkete yük ol
duklanm, Türkiye'nin ise
ABD ve Meksika ile biriikte
1992'de büyük yükseliş
göstenbğinisöyledi.Prof.
Niefcr, Tfirkiye'de GSMH'da
göroten art^la birlikte
şirkederinin sabşmaı da yüzde
65 artnğmı, böylece Mercedes
Türk'ün Mercedes-Benz'in
cirosuna olumlu etkide bulun-
duğunu ifade etti. Prof. Niefer
iirün ydpazesindeki çeşitliliği
de yine Uk kez Türkiye'de
genştiriien ve ürttilenO-304
modelotobusterte
sünttrecekJerinikaydetti
Prof. Niefer, birazda bu
başanya bağlı olarak tûm
dünyada çalışan sayısını gecen yd 237 bin'den 222 bine düşürdük-
Verini, buna karşm Meksikaile birlikte Türkiye'deki çauşan sa-
yKHiı da arttırdıklannı sözlerine ekledi.
büyük bölümünü 190'lann oluş-
turduğu bu sloklann normalin
çok üzerinde olduğunu vurgu-
ladılar. 190 üretımine Stutgart'-
takı fabrikasında son veren,
Bremen'de dc ağusios ayında bu
modelin üretimtne nokta koya-
cak olan şirket, cldeki sloklan yıl
ortasına kadar crilip, ycrinc pa-
zann istediği C serisini satışa su-
nacak.
C serisi her yönüyle yeni baş-
kanın krilerlerine uygun olarak
saüş aşamasma geWi. Compact
seri olarak adlandınlan C sensi-
nin geliştırilmesi 40 aydan az bir
süredc tamamlandı. Böylece bir
yandan gelışlirme maliyeti aşa-
ğıya çckilirken diğer yandan
Mercedes'in acil ıhtiyaç duyduğu
ümit ışığı hızlı bir şekilde devreyc
sokulmuş oldu. Mercedes yetkilı-
lcn gclışürme süresinın dığer mo
dellerin üçtc birinden az olduğu-
nu vurguladılar. E ve S serilerinın
alt sınıfı olarak pazara sunulan C
serisi için 1,8 milyar marlık (yak-
laşık 11 trilyon liralık) makına ve
leçhizat yatınmı gerçekleştirildi.
3u Mercedes'in 1992 vc 1993'leki
yılhk toplam yatınmlannm dört-
le birinden fazlasını ifade ediyor.
Yıl sonuna kadar 120 bin adetlik
C serisi otomobil ve günlük 1000
adetlik kapasıne ulaşmayı plan-
layan Mercedes, 1994'teki lop-
lam C serisi ürctimını 200 binin
üzerine yükseltmeyi planlıyor.
Geçen yıl Mercedes'in tüm mo-
dellerdcki loplam otomobil
saUşının 529 bine gerilediği gözö-
nünc alındığında, ycni modele nc
denH umul bağlandıği ortaya
çıkıyor.
C serisinin cn büyük avantajı
olarak "rekabet edebilir fıyatı"
gösteriliyor. Yeni başkan Werner
ile birlikte tüm yetkililer, Japon
otomobilleri ile aralannda bugü-
ne kadar yüzde 35'lik bir fıyat
farkı bulunduğunu, C serisinin
bunun yüzde 20'lık önemli bir
bölümünü ortadan kaldıracağını
vurguluyorlar. C serisinin yak-
laşık 12 yılhk bir model olan 190
serisiyle aynı, yani 40 bin mark da
23 bin-24 bin dolardan (yaklaşık
250 milyon liradan)başlayan fı-
yaüarla tüketicinin karşısına çı-
kacağı ifade ediliyor.
Ulaşımda
tekyol
karayolu
• Türkiye, 'karayolcu
ülke' olma özelliğinden
kurtulamadı.60 bin
kilometrelik yollarda, 5
milyon araç var.
ANKARA (AA) - Türkiye1
-
de ulaşürma lalebinin çok bü-
yük bir bölümü karayollan ile
karşılanıyor.
Türkiye salhına yayılmış 60
bin km'lik karayolu ağı üze-
rinde hareket halinde yaklaşık
5 milyon adet taşıt bulunur-
ken Türkiye'de yük taşıma-
lannın yüzde 72'si, yofcu taşı-
malanrun ise yüzde 94'ü kara-
yolu ile yapıhyor.
Bu manzaraya karşılık, 60
bin km'lik karayolu ağının
önemli bir kısmının "yeterli fi-
zıki kapasileye sahip olmayışı
ve ağır taşıt oranının fazlalığı"
en temel sorun olarak göze
çarpıyor.
Türkiye'de karayollan üze-
rinde oluşan trafik kompozis-
yonu içinde ağır taşu oranı, di-
ğer ülkelere kıyasla, çok yük-
sek değerlere ulaşırkcn devlet
ve il yollanndaki ağır taşıt or-
talaması yüzde 50'yi buluyor.
Ağır taşıtlara bir de yasal li-
mitlerin üzcrindeki yüklcme-
lcr cklendiğinde ise yollardaki
tahribal hızlanıp çok büyük
boyutlara ulaşırken bozuk
yollardan kaynaklanan eko-
nomik kayıplann trilyonlarla
hesaplandığı kaydediliyor.
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN KETENCİ
Kimlik Kaybı
Eğitim-lş'in Bakırköy Şubesi'nin önceki gün Tarabya'-
da düzenlenen seminerinde eğitim sorunları şöyle bir
ele alınmaya çalışıldı. Ülkenin önemli pek çok sorunu
arasında, eğitimde, çok daha da kötü bir yerlerde, pani-
ğe kapılıp umutsuzluğa düşülebilecek bir noktada
olduğumuz gözler önüne seriliyor.
Cumhuriyetin gelişme yıllarının ardından, en iddialı
siyasi iktidarlann dahi eğitime ciddi, olumlu hiçbir katkı-
larının olmadığı, sürekli çağdışı, olumsuz etkilerin
yaşandığı ortaya çıkıyor. Eğitim, nitelik ve nicelik olarak
hep çağdışılığa, kalitesizliğe doğru sürüklenmiş. Siya-
sal iktidarlar değıl sadece, genel olarak siyasi partiler,
sendikalar, demokratik örgütlenmeler, ilgili, sorumlu
olabilecek bütün kurum ve kişiler, eğitim alanına bulaş-
maya adeta korkmuşlar. lyi-kötü, yeterli-yetersiz
demokrasi, ekonomi, sosyal yaşam alanlannda katılım-
cılık, eğitim alanında söz konusu olamamış.
Yaşamın her alanında olduğu üzere boşluklar çarpık-
lıklarla doldurulmuş, dev sorunlar doğmuş. En önemlisi
de sadece okultarda değil, yaşamın her alanında sağlık-
lı eğitim, etkilenmelerden uzak kalan bireyin uğradığı
kimlik kaybı, değerler deformasyonu. Birey ve toplu-
mun, ne söylenirse, kendi hakları ve çıkarlarının karşı-
sında olarak koşullandırılabilmesi. Ünlü benzetme ile
güdülebılir bir konuma düşürülebılmesi.
Herkes, hele de kentlerde yaşayanlar, koyun sürüsü-
nün davranışlarını uzun uzun izleme olanağına sahip
blamamışlardır. llle de bir çobanın sopasıyla ya da kö-
peğtn. sürü liderinin öne geçmesi ile yola çıkmaları
gerekmeyebilir. Otlamaya, karmnı doyurmaya çalışan,
önünü göremeyen koyun için yanındakilenn hareket et-
miş olması yeterlidır. Şartlı refleksle yiyeceğıni de
bırakarak hareketin peşinden gider.
Size biraz duygusal ve abartı gelebilir. Ancak Cum-
hurbaşkanı Turgut Özal'in cenaze törenini, laikliğe karşı
güçlerin, Uğur Mumcu'nun cenaze törenınin bir karşıtı
gövde gösterisıne dönüştürmelerıne değıl, kitlelerin
böylesine yönlendirilebilmelerıne içim sızladı. Dinci, ra-
dikal siyasi güçler, lider kadoları bu ortamı bir güç
gösterisi alanı olarak seçmişler, kararlarını uygulamış-
lardı Ya peşlerınden giden kitleler? Bilinçli, özgür
ıradelerine dayalı bir seçinı mi yapmışlardı?
Türbanlı, çarşaflı, şeriat düzenine, özal'in liderliğine
koşullandırılmış kadm kalabalıklannın içine dalıp ko-
nuşmalarına kulak misafjri oluyor, tepki ve davranışları-
nı gözlemeye, dünyalarını tanımaya çalışıyordum.
Analarımızdan, komşularımızdan bildiğimiz dünyaların-
da değişen bir şeyler olmamış. Birbırlerine yemek tarif-
leri veriyor, çocuklarından, hayırsız akrabalarından söz
ediyor, dedikodu yapıyorlar. Yürüyüş güzergahından
uzak tutulmalarına, cenaze kortejınden ayrı bırakılmala-
rına, karşıdan karşıya dahı geçırilmemelerine tepki
duymak akıllarından geçmiyor. Hava güzel, evlerinın dı-
şında ve kalabalığın ıçındeler. Çok keyifliler. Panayıra,
şenlığe gelmış gıbiler. Yorulunca da korte)tn geçışini
görebilecekleri bir yol kenarında yer kapmak ve otur-
mak çok önemli olmuş. Ellerinde yıyecekler, hatta bazı-
larında örgüler, yanlarında çocukları, güneşlı bir bahar
gününde seyırliğin tadını çıkarıyorlar Arabaların içınde,
cenaze kortejinde yürüyen şık, başı açık hanımları ve
beyleri tanımaya çaltşıyorlar. Nasıl da sevecen ve hay-
ran bakışlarla izliyorlar? Radikal militan grupların tekbır
getirmeleri, sert sloganları, bandoya karşı çıkışları.bıle,
aynmlannı görmeye yetmiyor. ^ ^ a'
Erkek gruplarını, kalabaukları izliyorurtı. Oniar fçln"^.
farklı bir tablo yok. İçinde bulundukları çelişkilerin ayrı-
mında değıller. Çoğunluk esnaf ve işçi. 12 Eylül öncesin-
de orta sınıftan sayılabılirlerdi. Şimdilerde daha
yoksullar. Özal'in "orta direk" diye diye yok ettiği orta
sınıftan asağılardabiryoksullukçizgisine ınmişler. Hem
şeriat düzenine sempati duyuyor hem de özal'in gelmiş
geçmiş en büyük lider, devrimci olduğuna da koşullan-
mışlar, bir mutlu, bir mutlu yürüyorlar. Aradan kaç gün
geçti. Evimin camından Istanbul'da 2. Cumhuriyet'in
simgesi gibi yaratılan anıt mezarlar görünüyor. Hâlâ ka-
labalıklar seyirlik ve eğlence gibi mezarı ziyarete geli-
yor.
Benjxj insanları daha önce de DİSK'in öldürülen Ge-
nel Başkanı Kemal Türkler'ın cenazesınde görmüştüm.
1 Mayıs mitinglerinde, Zonguldak yürüyüşünde yürüyen
yüzbinler, kadınlar ve erkekler hep aynı kökten, kimlik-
ten, aynı kültürden insanlardı. Belki de bazılan aynı
kişiler ya da akraba, yakın olabilirler.
Batılı sendikacılar, siyasetçiler Türkiye'de halk yığın-
larının bir gün darbe yapmış asker liderlerin meydan
konuşmasına, ertesi gün ihtilallere karşı çıkan sivil polı-
tikacının kürsüsünün karşısında olmasını hiçanlayama-
mışlar, yorumlayamamışlardır. Çelişkileri, kafa
karmaşasını açıklayamamışlardır. Çarpık eğitimden.
kimlik kaybından, medyaların oyuncağı olmaktan değil
mi?
Çaresi ne? Çaresi bütün demokratik kurum ve örgüt-
lenmelerin eğitim denen olaya, soruna biraz ciddi
eğilmelerınden başka ne olabitir ki?
BMW, Mercedes, Jaguar, Volvo ve Alfa Romeo için 'cennef pazar
Lüks otomobiller Türkiye'de 'yok' satıyor
• Milvarhkotomobiller ı 1 ,. . „ _Milyarlık otomobiller
gelişmiş ülkelerin her türlü
kalite, zevk ve konforunu
yansıtıyor ve fiyatlannın
yüksekhğıne rağmen Türk
pazarlannda rahatlıkla
alıcı bulabiliyorlar.
İSTANBUL (AA) - Tür-
kiye'de milyarlarca liraya saü-
lan otomobiHere önemli lalep
olduğu belirlendi.
Lüks smıfına gjren ve fıyaü
mılyarlan bulan otomobiller
arasında en yoğun lalep
BMW'ye yöncliyor. Bunu sı-
rasıyla Mercedes, Volvo, Jagu-
ar ve Alfa Romeo izliyor.
Mercedes 600 SEC 3.7 miryar
liraya, BMWnin son modeli
M3 Coupe 1.5 milyar liraya, Ja-
guar 1.6 milyar liraya, Volvo ise
yaklaşık 600 milyon liraya
anahtar teslimi ahnabiliyor.
Milyarlık otomobiller
Türkiye'de, 1992 yıhnda top-
lam 23 tanc Jaguar marka oto-
mobil saüldı. Jaguar'ın değişik
modcllcri 1 milyar 327 milyon
lira, 1 milyar 510 milyon lira ve
1 milyar 673 milyon İira gibi fi-
yatlardan alıcı buldu.
Türkiye'de ilhal olomobil pi-
yasasında satılan Volvo'nun
1992 yıhnda 6 değişik modelın-
den 95 adet saüldı. Bu otomo-
billcrin ilk 3 serisi 519 milyon ile
541 milyon 200 bin lira, ekstra
ekipmanlı diğer modeller ise
569 milyon lira ile 591 milyon
lira arasında anahtar teslimi fı-
yatla saülıyor. Otomobillerde
müzik sistemi ilave için de ayn-
ca 15 milyon lira isteniyor.
BMVV'nin en son piyasaya
sunulan ve sıpanşle ülkeye ge- deki otomobillerinin fıyatlan
tırilenM3Coupetipiotomobili mart ayı itibanyla 291 milyon
1.5 milyar liradan satışa sunu- 233 bin lira ile 2 milyar 688 mü-
luyor. BMW'nin Türkiye'de yon lira arasında değişiyor.
satışa sunulan çok değişik üp- BMW 850 CSI'nin anahtar
teslimi fıyaü 2 milyar 688 mil-
yon hrayı aşıyor. 1992 yıhnda
BMW'nin değişik modellerin-
den toplam bin 296 adet saüldı.
Toyota'nın ithal edilen oto ve
ücari taşıt modcllcri ise anahtar
teslim fıyatlarla 168 milyon 185
bin lira iİe 365 milyon 352 bin
lira arasında satıhyor.
Mercedes'te ise en pahalı mo-
del olan 600 SEC'in fıyaü 3 mil-
yar 766 milyon lirayı buluyor.
Mercedes marka diğer otomo-
billerin fıyatlan ise 475 milyon
lirayla 3 milyar 740 milyon lira
arasında değişiyor. Lüks
smıfına giren ancak fıyaü mil-
yara ulaşmayan ithal otomobil-
ler ile birlikte bu otomobiller-
den son üç yılda toplam 180 bin
660 adeti Türkiye'de alıa bul-
du. Bu otomobiller 1990 yıhnda
64 bin 30 adet, 1991'de 48 bin
72 adet ve 1992 yıhnda da top-
lam 68 bin 558 adet saüldı.
Kurşunsuzbenzinde2000yılıtaraşuıası
İZMİR (AA) - İzmir Torbah'da Opel
Vecü^a üreümi yapan Gcncral Motors
Türkiye şirketi yetkilileri, uygulamaya ge-
çilmesi için bu kadar beklemeye gcrek ol-
madığmı belirterek "Katalitik konvertör
için 2000 yılı çok geç. Biz şımdiden hazınz"
dedılcr.
Türkiye'deki otomobil üreten öteki fab-
nkalann da yabancı lisansla çahşüklannı
ve islenirse 2000 yılvna kadar beklemeye
gerek kalmadan katalitik konvertörlü ara-
ba üretımine geçebilcceklerini ifade cden
yetkililer, "Fiat, Renault, Ford gibi lisans
veren fırmalar, başka ülkelerde katalitik
konvertör kullanarak üretim yaparken
Türkiye'de 2000 yılına kadar beklemeye
ihtiyaç duyulması bu kadar sürc tanınması
gereksiz" diye konuşlular.
Türkiye'de katalitik konvertörlü araba
üreten ilk ve halen tek kuruluş olduklannı
kaydeden yeücililer, Avrupa'nın bu soru-
nu 15 yıl önce çözerek tamamen kurşun-
suz bcnzin kullanımına geçtiğini söyledi-
ler.
Türkiye'nin ise hala kurşunsuz benzin
arzını yaygınlaşüramadığını kaydeden yet-
kililer şöyle konuştu|ar:
"Avrupa ülkelerinde, katabtik konver-
törün getirdiğı maliyct, vergi indirimiylc
karşılanarak üriinün anahtar teslim fıyaü-
na yansıması engelleniyor. Kurşunsuz ben-
zinin fıyaü da düşük tutulduğu için tüketi-
ci, çcvreyi koruyan bu tıp arabalan tercih
ediyor. Ulkcmizde de bu özelliğe sahip
araçlann kullanımını özcndirmek amacıy-
la daha ciddi adımlar atılmalıdır."
Ufukta evlüik iddiası
Fiafla
Renault
flört
ediyor
BRÜKSEL(AA)- Belçika'-
da yayımlanan "De Morgen"
gazetesınde yer alan bir ha-
berde, dünyaca ünlü otomo-
bil üreticileri İtalyan Fiat ile
Fransız Renault fırmalannın
üretim ortaklığına gıtme
amaayla anlaşma imzalaya-
caklan iddıa edildi.
İki fabrika arasında görüş-
melerin tamamlandığı bildiri-
len haberde anlaşmamn ger-
çekleşmesı halinde ortaklığın
yılda 4 milyon otomobil
üreteccği, böylece Avrupa
otomobil pazannın yüzde
40'ını bu iki şirketin kontrol
edecegı kaydedildı.
Haberde, son haftalarda
İtalya'da üst düzeyde siyasi
skandallann büyük boyutlara
ulaşması nedeniyle anlaş-
mamn yakın zamana kadar
açıklığa kavuşamadığı belir-
tildı.
Haberc göre ilk aşamada
Fiat firması oluşacak or-
taklığın hisselerinin
çoğunluğunu kontrol edecek,
Renault ise Fiat'ın üretimin-
deki boşluklan kapatacak.
Fiat aynca Renault'ya yeni
teknoloji sistemlerinın oluştu-
rulmasında yardım edecek.