25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 24 NlSAN 1983 CUMARTESİ 14 HABERLERIN DEVAMI Demirel Köşk'e, GndorukKonut'aANKARA (Cumhumct Bürosu) - Başbakan Süleyman Demirerin C'unıhurbuşkanhğina ada> olmasına ilişkin ÖIKTÜC. dün DYP Grubu'- nda milletvekillerinin alktşlan arasında imzaya açıldı. 226 oyla seçilen Cumluırhaş.kanının güç- süz olacağı yolundaki göriişlcre kaülmadığinı vurgulayan Demirel, millenckıllcrine. "Sizi mahcup etmeyeceğim" dı\e scslcndı. Demirel, DYP grubunun eğilimini dün SHP lideri ve Baş- bakan Yardımcısı Erdal İnönü'yc ilctti. Demirel ve İnönü'nün hafta başında bır araya gelmeleri bekleniyor. DYP kulisleri dün "liderlik için uz- laşma arayışlan"na sahne oldu. Demirel'in, DYP Grubu'nda, "gecmişı gcçmişic bırakmak gerektiğini" vurgulaması ve "yeni bir defter açıl- masını" istemesi, parti içindeki karşıi gruplara "uzlaşın" mesajı verdiği yorumlanna yol açü. DYP Genel Başkan Yardımcılan arasında ve DYP kulislerinde yapılan görüşmclerde. Demi- rel'den sonra partiyi toparlayacak isimlerin ba- şında. Cumhurbaşkanı Vekili Hüsamettin Cin- doruk geliyor. İçişleri Bakanı İsmel Sczgin'in ise TBMM Başkanhğı'na önerilmesi planlanıyor. Başbakan Süleyman Demirel. dün DYP gru- bunda Cumhurbaşkanhğına adaylığını resmen açıklamadı, ancak adaylık için kendisini tarifet- ti. Demirel, "hiçbir politik ihtirası olmadığını" vurgulayarak, milletvekillerine. "Oraya kimi çı- karalım derseniz, oraya demokrasinin bayrağını çıkann" diye.seslendi. Demirel. 8. Cumhurbaş- kanı Turgut Özal'a iki gündür hem devleün hem de halkın; ihtiramın, saygının en yücesini göster- diğini belirterek parti içindeki karşıt gruplara da "uzlaşın" mesajı verdiği yorumlanna neden olan şu görüşleri dile getirdi: " Milleümiz, bu büyük aa karşısında dev- lete sahip çıkmış, özal'ın şahsında devleti ku- caklamıştır. Ankara sokağında yürüyen insan- lara bakmak lazım Kim kimle omuz omuza yürüyor? Kimseye kin. kırgınlık, husumet duy- madan ben yürûyorum. 7 sene bizi bir kenara itenlerle omuz omuza yürüdüm. Geçmişte olup bitenlerden kimseye kırgınlığım yoklur. Türkiye yepyeni bir defter açmahdır. Geçmişi geçmişte bırakmahdır. İki gündür sergilenen halkın gön- lündeki manzarayı bozmadan götürebilmelidir. Cumhurbaşkanhğı boşalmıştır. Acaba Türkiye, bu Cumhurbaşkanını yerine oturtmayı, bunalı- ma gitmeden başarabilecek midir? Kimsede kaygı yoktur." 'Çankaya DYP'nin meselesideğJT Demirel, daha sonra "Herkesin merakı, şimdi ne olacak. Türkiye'de demokrasi bütün kurum ve kurallanyla mevcuttur. Kaideler belüdir. Çankaya DYP'nin meselesi değildir. TBMM- nin meselesidir" dedi. "Biz kurallan işletiriz, ülkeyi bunalıma götürmeyiz" diyen Demirel, Cumhurbaşkanlığına aday olma süresinin 28 ni- sanda başladığını, ilk tur oylamanın 8 mayıs, 2. turun 12 mayıs, 3. turun 16 mayıs, 4. tur oylama- nın da 20 mayıs günlerinde yapılacağını anım- satu. 'Sizimahcupetmeyeceğim' Demirel, "Birinci turda 300 oyla seçilen Cum- hurbaşkanı güçlü olur. dördüncü turda 226 oyla seçilen güçsüz olur" değerlendirmelerine dikkat çekerek, "226 ile seçilen güçsüz mü olur? Bu tar- tışmalann yeri yoktur. O zaman 226 oyla Cum- hurbaşkanı seçmenin anlamı kalmaz. Anayasa böyle diyor. Bu, seçilmiş kişiyi seçildiği an yara- lıyor, onda mantık yoktur. Kaide belü. Ben kai- de koymuyorum" dedi. Milletvekillerine, "Oraya kimi çıkaralım der- seniz; oraya demokrasiyi çıkann, demokrasinin1 bayrağını çıkann" diye seslenen Demirel, ko- nuşmasını," Ne yapacaksak beraber yapacağız. Çankaya'daki boşluğu doldurmak, bu şerefli ye- re değerli bir zaü çıkarmak, sadece DYP'nin değil tüm parlamentonun işidir" diye noktaladı. Toplantının basına kapalı bölümünde Cum- hurbaşkanlığına Demirel'in aday gösterilmesine ilişkin önergeyi okuyan DYP Grup Başkanveki- li Bekir Sami Daçe'nin "Çok zor günlerden geçi- yoruz. Çankaya'yı milletin Çankayası yapmak için büyük devlet adamı Genel Başkanımı öneri- yorum" sözleri ayakta alkışlandı. Demirel de milletvekillerine, "'Sizi mahcup etmeyeceğim. Şimdi cuma namazına gidiyorum, dua edece- ğim" dedi. Başbakan, 23 Nisan nedeniyle yafStı- ğı kabulde bir çocuğun, "Cumhurbaşkanı olma- yı düşünüyor musunuz?" sorusuna, "Hiç dü- şünmedim, ama bugüne kadar galiba üstümde kalacak gibi görünüyor" yanıünı verdi. Kulisteki başbakan: Cindonık Cumhurbaşkanhğı oylaması için diğer parti- lerle temasa geçen DYP kurmaylan, Alpaslan Türkeş liderliğindeki MHP ile Muhsin Yazra- oğlu'nun başkanhğındaki Büyük Birlik Partisi'- nin Demirel'in adaylığını destekleyeceğini, ANAP'tan ise özellikle 4. turda destek oyu bek- lediklerini bildirdiler. Cumhurbaşkanhğı oyla- masında SHP grubunda fıre verilmesinin, DYP'de "koalisyona bakış açısı" üzerinde etkili olacağına dikkat çekiliyor. DYP Genel Başkan Yardımcılanndan Teşki- lat Başkanı Mehmet Gölhan ile Seçim İşleri Başkanı Hasan Ekinci arasında önceki gün ya- pılan değerlendirmede, Demirel'den sonra par- tiyi toparlayacak adayın Cindoruk olduğu konusunda mutabakata vanldı. Görüşmede, olağanüştü büyük kongrenin, Cumhurbaşkanh- ğı seçiminin ardından 15 gün içinde toplanarak yeni genel başkanı secebileceği de benimsendi. Cumhurbaşkanlığı'na adaylık konusundakı karannı, SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yar- dımcısı Erdal İnönü ile görüşmeden vermeyece- ğini vurgulayan Başbakan Süleyman Demirel'- in, önceki gün Bakanlar Kurulu'na "olağan" toplanüsı için çağn yapmaması dikkat çekti. Ba- kanlar Kurulu'nun perşembe günleri yapılan olağan toplanülannı, beklenmeyen olaylann ge- lişmesi karşısında bile "gece de olsa" toplamaya dikkat gösteren Demirel'in, Turgut Özal'ın de- fin işlemleri tamamlandıktan sonra bile kabine- yi toplanüya çağırmaması, hükümet çevrelerin- de "Cumhurbaşkanhğı adayhğını Inönü ile konuşmadan önce bu konunun kabinede gün- deme gehnesini istemiyor" yorumlanna neden oldu. DYP kulislerinde, ANAP ile birleşmeyi özet- leyen ANAYOL formülü yönünde girişimlerde bulunmak için henüz erken olduğu, SHP'nin "isimleri değil, koalisyon protokolünü esas al- ması durumunda" koalisyonun devam edebile- ceği dile geüriliyor. Cindoruk'un partinin başına gelmesi durumunda, "bir iç hesaplaşmanın gün- deme gelebileceği, ancak Demirel'in uzlaşın' mesajının sertleşmeyi önleyebileceğine" dikkat çekiliyor. Parti tabanından sonra grupta da Cindoruk'- un partiyi toplayacak tek isım olduğu üzerinde duruluyor. Çagİar ekibinin de Cindoruk'a çok soğuk bakmadığı bildiriliyor. Demirel'den gele- cek işaret doğrultusunda, Cindoruk'un genel başkanhğa seçilmesi durumunda, kavgayı sona erdirmesi ve parti içinde uzlaşma araması gereği üzerinde duruluyor. Başbakan Demirel, dün DYP grubunun Cumhurbaşkanhğı adayhğı konusundaki eğili- mini İnönü'ye aktardığını, inönü'nün bu eğilimi "Hayırhsı olsun" diye değerlendirdiğini belirtti. Demirel, TRTye yapüğı açıklamada da, Cum- hurbaşkanhğı seçiminin koahsyonu etkilemeye- ceğini, hükümeun kendine göre kaideleri bulun- duğunu bildirdi. HEPkarar&z SHP'den 'zoraki' evet Baştarafi 1. Sayfada yapan parlamentonun halkın nazannda itiban, popülantesi yüzde 21'lere düşmüş bır Mec- lis olduğunu anımsatarak, Cumhurbaşkanının tarafsız ol- masının son derece önemli olduğunu ifade etti. İnönü, "Gönlümden geçen. anayasa- nın istediği üçte iki çoğunlukla Cumhurbaşkanının seçilmesı- dir. O, Cumhurbaşkanının tarafsızhğı konusunda güvence yerir. Llusal bırliği temsil eden iyi bir seçim olur. Tarafsızhk konusu iki türlü olabilır. Seçer- ken. hiçbir partinin başkanı olmayan birisini secersiniz ya da bir parti başkanını seçseniz bile sonunda tarafsız olur. Ge- çen defa ikisi de olmadı" diye konuştu. Türkiye'de siyasetçiler içinde Cumhurbaşkanı isteğinin bu- lunduğunu, bunun imparator- luktan kalma bir toplumsal yaklaşım olduğunu ifade eden Inönü, siyasetçılerin son aşa- mada Cumhurbaşkanı olmak istedıklerini, bunun da önemli bir gösterge olduğunu ifade etti. İnönü şöyle konuştu: "Her siyasetçi, Cumhurbaş- kanı olmayı bir amaç olarak görüyor Memlekete hızmet et- miş bir insan Cumhurbaşkanı olmayı hakkı olarak görüyor. Böyle bir tavra karşı olduğumu da içtenlikle söylüyorum. Kim- seyi eleşürmek. incitmek için söylemiyorum. Türkiye'deki durumu iyi görmek gerekir, onun için söylüyorum. Tür- kiye'deki durumun bu olması da siyaseti etkiliyor." Koalisyonun devamını hal- kın istediğini vurgulayan înönü, başaniı bir hükümeti herhangi bir nedenle bozmanın yanlış olacağını kaydederek, "Kişiler değişebilir, ama hükü- metin varlığını herhangi bir nedenle bozmak yanhş bir iştir. Bir gün halkımız istemez, Mec- lis istemez, başka iş. Öyle bir şey yokken, başka nedenlcrle, kişi- sel nedenlerle ona rağmen bozulması yanhştır" dedi. SHP Genel Sekreteri Cevdet SeM, Demirel'in, DYP grubu tarafından aday gösterilmesi ile ilgili olarak, anayasa gereği prosedürün işlediğini belirte- rek, "Hayırlı olsun, gayet doğaldır. Bunu ne fazla abart- nıaya ne de ah vah etmeye gerek vardır" dedi. Selvi, gaze- tecilerle sohbet ederken, ko- nuyla ilgili olarak şu degerlen- dirmeyi yaptı: "Hayırlı olsun. Sayın Cum- hurbaşkanı'nın ölümü üzerine Türkiye'de bu makam boşal- mıştır. Anayasa gereği yasal prosedür işlemeye başladı. DYP grubu Süleyman Demi- rel'i aday göstermiş, bu gayet doğaldır. Bunu ne fazla abart- maya ne de ah, vah etmeye gerek vardır. Türkiye bir aa olay yaşamışür, ama bu boşlu- ğu da doldurmak zorundadır Adaylardan biri de Sayın De- mirel'dir, saygıyla karşılanz. Ama oy verecek misin, verme- yecek misin? Onu da gelişmele- re göre değerlendiririz. Başanlar diler, arkasından ge- lişmeleri izleriz." Bakanlardan destek Kabine üyesi SHP'li bakan- lar ise Demirel'in Cumhurbaş- kanhğı adayhğına destek verdiklerine açıkladılar. Kimi SHP'li bakanlann konuya iliş- kin tepkileri ise şöyle: İbrahim Tez (Devlet Bakanı): Sayın Demirel'in aday olması doğaldır, doğrudur. Biz kendi- sini destekhyoruz. Mehmet Kahraman (Devlet Bakanı): Sistemin tıkanmaması için büyük partinin genel baş- kanırun aday olması doğrudur. Sayın Demirel'in adaylığı bizim için sürpriz değildir. Bu adaylık koalısyonu da bozmaz. SHP, kişilerle değil, bir parti ile ilke- lerle ortaklık kurdu. Fîkri Sağlv (Kültür Bakanı) : Sayın Demirel'in adaylığı nor- maldir, hayırlı olsun. Gürkan: Destekleyeceğiz SHP TBMM Grup Başkan- vekili Aydın Girven Gürkan da, grup olarak Demirel'in adayh- ğını destekleyeceklerini açıkla- dı. Gürkan, "Aday olursa SHP grubu olarak kendisini destek- leyeceğiz. Birinci turda ya da 4. turda seçilmesi arasında bizim için fark yoktur, bunun önemi yoktur" diye konuştu. ŞHP'de yaklaşık 10 milletve- kili ise Demirel'in adayhğına çekince koydular. SHP Ankara Milletvekili Mümtaz Soysal, Demirel'in Çankaya'ya çıkma- sı formülüne karşı çıkarak, SHP'nin hükumetten çekihnesi görüşünü savundu. Soysal şöy- le konuştu: "Bu, özal formülü değil de nedir? Özal formülüne karşı çıkmadık mı? O halde bu uğur- da verdiğimiz mücadeleler ne anlam taşıyacak? Bana sorarsa- nız, Demirel'in Cumhurbaş- kanhğına evet oyu vermem. Grup karan ahnamıyor, ama SHP'nin de vermemesi gerekir. Düşünelim bir kere, Demirel Cumhurbaşkanı olunca. koa- lisyonda biz ne hale geleceğiz? Bizi ikna etmek için Cindoruk'- un Başbakan olmasıru günde- me getiriyorlar. Oysa o takdirde bile SHP bu hükümet- te kalsa kalsa 3 ay kahr, ondan sonra DYP'nin gerisindeki mu- hafazakâr ağırhk bizi yavaş yavaş bir aksesuar haline dö- nüştürür. CHP ise zaten o takdirde bizi, 'en güç koşullara bile ran olan parti' ilan edecek- tir. SHP bakımından en uygu- nu, bu koalisyondan çekilmek olacakür." Yargıçlara baro desteği ŞANUURFA (Cmnfanriyet) - Yargjç ve savcılann özlük haklan için başlattıklan eyleme Şanlıurfa Barosu da destek ver- di. Savcı ve yargıçlann özlük haklan için yurt genelinde yay- gınlaşürdıklan eylemler üzerine bir açıklama yapan Baro Baş- kanı Avukat Eyüp Sabri öncel, adalet dağıtan sava ve yargıçla- nn yürütmenin ve idarenin ağır ekonomik baskısı altında oldu- ğunu söyledi. Eyûp Sabri ön- cel, şunlan söyledi: "Hukukun üstünlüğünü içi boş basmakahp bir deyim ol- maktan çıkanp yaşama geçir- mek için başlaülan mücadele- nin ilk adunı olan hakim ve savalann özlük haklan ve eko- nomik iyikştirme istemlen kar- şısında toplumun tüm kesimle- rini, demokratik kitle örgütleri- ni, meslek kuruluşlannı ve odalan seslerini yükseltmeye ve hakh talepleri desteklemeye ça- ğınyoruz. Bir üde şube müdü- rünün altında makam arabası, makam şoförü varken ve ülke- nin kaynaklan israf ekonomisi içinde çarcur edilirken millet adına karar veren yargjç, dol- muşla göreve gekbilmektedir. tlksan'a 320 milyan bir çırpida cömertçe ödeyen idare, yargıç- lanna karşı cimri olamaz. İvedi olarak bir adalet reformu yapıl- ması için tüm kuruluşlan yargı- ya destek vermeye çağınyo- Malılııf: Burada yargılasııılar • Baştarafi 1. Sayfada Ukta bulunan Mahluf endişeliy- di, akınüh bir bekleyiş içindey- di. Riyad, örgütüyle ilgili sor- duğumuz bütün sorulan yanıt- sız bırakü. Tunus'taki arkadaş- lannın güvenligini korumaya özen gösterdiğj belli ohıyordu. Mahluf, sözlerine demokratik sosyahzmi savunduğunu ve hu- manizmi temel alan bir dünya görüşüne sahip olduğunu belir- terek başladı: "Tunus Devlet Başkanı Zey- nel Abidın Ben Ali beni yakın- dan tanır. OnunJa birçok yerde beraber olduk. Fakat ulkeyı sarsan banka soygunlanyla iliş- kimi bilmiyordu. Oğrendiğınde ise ben Tunus'u terk etmiştim Herşeyin ötesinde beni özel ola- rak istiyor. Çünkü benimle gö- rulecek bir hesabı var. O, Emnı- yet Müdürüyken de İçişlen Bakanıyken de yapılan banka soygunlannı ortaya çıkarama- dı. Başansızhğa uğradı. O za- manki devlet başkanı Habib Burgiba, Zeynel Abidin'i bu olaylardaki becenksizliği nede- niyle görevden ahnaya karar verdi. Işte o akşam Zeynel Abi- din bir darbe ile yöneümi ele gecirdi. Abidin'in o zamandan kalma bir kini var. Aynca örgü- tü de hala ortaya çıkaramadı- lar. Beni onun için istiyor. İş- kence yapıp arkadaşlanmı ele vermemi isteyecekler. ölürüm ve hiç bir arkadaşımın ismini vermem. Bir gazetede benim ağzımdan öldürülmekten kor- kuyorum diye yazmışlar. Çok üzüldum. Bir kez daha söylü- yorum ölümden korkmuyo- rum." Mahluf, siyasi düşüncelerini açıklarken, humanizm vurgu- suna özen gösteriyordu: "Ben demokratik sosyalis- um. Çok partili bir yönetimi savunuyorum. Fikir ve düşûn- ce özgürlüğünden yanayım. Tunus'taki yönetim de sosyalist olduğunu söylüyor. Yalan, on- lar diktatör. Sosyalizm insancıl bir sosyalizm olmah. Bizim ör- güt bildiri dağıtmazdı. Ama soygundan elde etüğimiz para- lan yoksullara verirdik. Bir vi- deo merkezimiz vardı. Orada diktatörlügü teşhir eden fıhnler yapar dağıürdık. Halk bizim kim okhığumuzu biliyordu . Gönlü bizımk beraberdi." Mahluf, laiklikle ilgili sorula- rımızı şöyle cevapladı: "Dini amaçlarla parti kurul- masuıa karşıyım. Müslüma- nım, ama AUah adına parti kuruhnasım doğru bulmuyo- rum. Allah'ın partisi ohnaz. Hizbullah ohnaz. Her insan is- tediği inancta olabilmeü. Vic- daniar özgÛT olmalı." Mahluf a en çok hangi lider- leri beğendiğini ve yazar olarak kımlen sevdigini sorduk: "De Gaulle'ü, Kemal Atatürk'ü ve Tunus hökümetinin idama mahkûm ettiği ve Türkiye'den adi suçhı olarak iadesini istediği Riyad Mahluf, Tunus'ta yargüanmasma karşı çıkü (altta). Mahluf, başndan geçenleri ve gelecekleri arkadaşlarunız Oral Çalışlar ve Mustafa Ekmekçi'ye anlattı (üstte). Mao'yu beğeniyorum. Yöneti- me her gelen muhalefette iken verdiği sözleri unutuyor ve dik- tatör oluyor. Bunun yapılama- yacaği bir sistem kurmak gere- kiyor." Mahluf, Tunus'taki eşjnden boşanmış. Tunus hükümeti ka- nsına eziyet etmiş. Karsının bu baskıdan kurtuLabılmesi için boşanmaya karar vermişler. Riyad, en çok adının bile so- ruhnadan tutuklanmaana şaşı- nyor: "Ben Riyad değil bir başkası da olabihrdim. Bana soran bile olmadı. Savcıhğa da, mahke- meye de çıkanhnadım. İfadem ahnmadı, savunmam ahnmadı. Sizin ülkenizde yargüama böy- le mı yapılıyor, bir türlü anlaya- madım." Onu en çok şaşırtan ise Tu- nus'un onu adi tutuklu oldu- ğunu öne sürerek iadesini iste- mesi: "Tunus, hem benim siyasi tu- tuklu olmadığımı söylüyor, hem de geri verümem için çeşit ceşit siyasi yollara başvuruyor. Bin Ah beni neden istiyor? Bin Ali'nın kardeşi uyuşturucu ka- çakcıhğı sucundan Fransa'da 10 yıla mahkum oldu. Fransa hükümeti Bin Ali'run kardeşini iştedi ve Tunus onu vermedi. Üstelık siyasi suçlu olmadığı halde vermedi. Geri verümesi sözkonusu ol- duğunda durdu ve şunlan vur- guladı: 'Türkiye beni verirse büyük bir sonımluluk altına gjrer. Ba- şına geleceklerin neler olduğu- nu biliyorum. Gazetecilere te- şekkür ediyorum. Beni Tür- kiye'de yargılasınlar. Mahke- me önünde örgütümü de açıklanm. Siyasi amaçlanmı ve hedefımi de anlaünm." Riyad Mahluf, 4 kuşak önce- sinden Karadenizli btr ailenin çocuğu. Kayak yapmayı özel- likle sevdigini anlaüyor. Spor Marsial adını verdiği bir tur ki- şisel savunmaya yönelik sporu da çokça yapuğını vurguluyor. Mahluf endişe ile bekliyor. Cezaevinin soğuk duvarlannı, tel örgüleri geçip, onu ıçeride sı- kınulanyla başbaşa bıraktık. Görüşme öncesi Kırklareli'nde savanın odasında belderken duyduğumuz bazı şözler bizleri iyice endişelendirdi. Bir görevli içeriye girip bizlere bakarak şöyle dedi: "Arkadaşlar Tu- nus'lunun dosyasıru mı getirdi- ler?" Bu konuşma Kırklareh'- ndeki görevülerin Mahlufu göndermeyi bekledikleri izleni- mini veriyor. Türkiye, bir insan haklan a- navından yine sınıfta mı kala- cak? Hep birlikte görecegiz. Dosya AdaletBakaıılığı'ııa iadeedilcli nız. Haber Merkezi - Tunus'lu Robin Hood Riyad Mahlufla ilgili Tunus hükümeünin Tür- kıye'ye yönelik çabalan sürer- ken, Mahluf dosyası Adalet Bakanhğına geri gönderildı. Dosyayı inceleycn ve Mahlufla ilgili gerekçelen tatmin edici buhnayan DYP'ü bir Bakanın, Adalet Bakanhğına ve Dışişleri Bakanhğına yapüğı itiraz üzeri- ne Başbakanlığın dosyayı Ada- let Bakanhğına iade ettiği belir- üliyor. Mahluf dosyasmın Adalet Bakanhğı tarafından ye- niden ele alınması bekleniyor. Türkiye'nin-Tunus'la yapüğı yeni bir uluslararası anlaşma kuşkulara neden oldu. 20 Ni- san 1993 tarihinde Resmi gaze- tede yayınlanan ve Bakanlar Kurulu ile Cumhurbaşkam ve- kilinin imzalannı taşıyan anlaş- maya göre iki ülke siyasi suçlu- lara karşı ortak davranmayı kararlaşürdılar. 16-20 Ocak tarihleri arasında Tunus'un daveti üzerine Tu- nus'a giden İçişleri Bakanı İs- met Sezgin'in Tunus'ta daha önce imzaladığı sözleşmenin ar- dından imzalanan bu yeni söz- leşme, siyasilerin iadesini sağla- yabilecek bir anlayışla kaleme ahnmış. Resmi gazetede Milletlerara- sı Anlaşma adıyla yayınlanan metnın "tç Güvenlik Alanın- da" başhkh bölümünde şunlara yer ahyor "...her iki heyet, Devletlerden birini tehdit eden herhangi bir faahyetin diğer devlet için de tehdit sayılacağmı ve bunun bir şekilde değerlendi- rilip karşı konulmasj gerektiği- ni ifade etmişler, anılan işbirli- ğini, gerek devlet güvenliği alarunda, gerek genel güvenük alanında deslekleme ve geliştir- me yollannı ele almışlardır." Anlaşma daha sonra şu sözlerle sürüyor"İki ülke birbirinin gü- venliğira tehdit eden aşın un- surlann faaliyetlerini izleyerek karşı koyacakür... Genel ola- rak uluslararası alanda faaliyet gösteren terörist unsurlar izle- nerek iki ülke güvenhğine zarar verecek her türlü faaliyete karşı koyulacakür." Anlaşma, iki ülkenin birbiri- ne arananlann listesıni verecek- leri ve bu unsurlan ülkelerinde banndırmayacaklan hükmünü içeriyor. Bu anlaşmanın Mahluf iade- sinin sözkonusu olduğu günler- de imzalanıp yürürlüğe girmesi de olayı izkyen çevrelerce dik- kat çekicı bulundu. ANKARA (CumhMİyet Bö- ı) - CHP ve RP Demirel'in Curnhurbaşkanhğ] adayhğına sıcak bakmıyor. Her iki parti- nin milletvekillerinin çoğunun Cumhurbaşkanhğı seçimi ara- sında olumsuz oy vermeyi ya da oylamaya katumamayı düşün- düğü belirtihyor. HEP ise bü- tün milletvekillerinin kaülacağı bir toplanüdan sonra karar ve- recek. MHP ise Demireri des- tekleme eğiUminde Genel Sekreteri Ertuğrul Gü- nay, Başbakan Süleyman De- mirel'in Cumhurbaşkanhğı adayhğına "sıcak" bakmadık- lannı yineleyerek, "MiDetvekil- lerimiz de, Demirel'e oy verme- ye pek niyetli gözükmüyor" dedi. DYP grubunun Cumhur- başkanhğı adayhğı konusunda hazırladığı önergenin, Demi- rel'in bu konudaki niyetinin açık bir göstergesi olduğunu kaydeden Günay, parti olarak Demirel'in adayhğı konusun- daki düşüncclennin dcgişrnedi- ğinibUdırdi. Cumhurbaşkanhğı secimle- rinde grup karan almanın söz konusu ohnadığını ifade eden Günay, "Sayın milletvekiHeri- mizin oylanna kanşamayız. Genel başkannnızda dahıl, hıç- birimizin böyle bir hakkı yok. Ancak, miOetvekillerimizin Sa- yın Demirere oy vermeye pek niyetli olacaklannı sanmıyo- rum. Bu konuda, parti olarak kararhhğımız sürüyor" dedi. CHFnmdııerisi CHP, Cumhurbaşkanı'nın görev ve yetkilerini düzenleyen anayasanın 104. maddesi ile bu- nunla ilgili 130, 146, 154, 155, 156 ve 157. maddelennin degış- tiribnesi konusunda öneri ha- zırladı. öneride, Yüksek yargı organlan, Hakimler ve Savcuar Yüksek Kurulu üyeleri ile dev- let üniversiteleri rektörlerinin, bu kuruluşlann göşjereceği adaylar arasından Cumhurbaş- kanı'nca seçilmesi hükmünün kaldınhnası öngörulüyor. Gürkan, dün parlamentoda düzenlediği basın toplanüsm- da, hazırladıklan değişiklik tek- Uftni tüm parti ve mılletvekılk- rine göndererek destek istedik- lerini bildirdi. Yeni Cumhur- başkanı seçilmeden önerdikkri değişMklerin gerçekleştiribne- mesi halinde, bu makama iliş- kin "yetki ve sonımluluk" tar- üşmalannın "kısır döngü" bıcımınde sürecegiru vurgula- yan Gürkan, anayasanın Cum- hurbaşkanı'na tanıdığı yetkile- rin parlamenter sistemi zedele- diğine ve "başkancı" bir siste- me zemin hazırladıgına dikkat çekti. __ RP, Başbakan Süleyman De- mirerin Cumhurbaşkanı seçil- rnesine destek verip vermeyece- gini, adaylann resmen açıklan- masından sonra verecek. RP grubu, Cumhurbaşkanı Vekili ve TBMM Başkanı Hüsamet- tin Cindoruk'u Cumhurbaş- kanhğı için "uygun" bulurken, Cumhurbaşkanı'nın da seçimle işbaşına gelmesi için, hemen anayasa değişikhği yapdması önerisinde bulunuyor. ' RP Genel Başkanı Necmet- ün Erbakan, Başbakan Süley- man Demirel'in Cumhurbaş- kanlığı'na aday gösterihnesi konusunda "Sayın Demirel, Cumhurbaşkanhğına adayhğı- nı koymakla minderden kaç- mak istiyor" dedi. Gazetecile- rin konuya ilişkin sorulannı yantlayan Erbakan, "Pazartesi günü sayın Mesut Yümaz, Sah günü de sayın Deniz Baykal'la görüşeceğiz. Türkiye'nin bu en hayırh yolunu fikir teatisinde bulunarak tespit etmeye çalışa- cağız" Cumhurbaşkanhğı adayhğı için parti olarak TBMM Baş- kanı Hüsamettin Cindoruk'u "uygun gördüklerini" belirten Ulucak, Demirel'in Cumhur- başkanhğı'na ise "sıcak bakma- dıklannı" söyledi. UlucaV- Erbakan'ın Cumhurbaşkaı. olmaanı istediklerini, ancak oylannın buna yetmediğini de vurguladı. HEP kararverecek HEP, Cumhurbaşkanhğı se- çiminde nasıl bir tavır izleyece- İni milletvekillerinin kaülacağı ir toplanü ile saptayacak. HEP Genel Başkan Yardım- cısı Feridun Yazar, DYP gru- bunun Süleyman Demireri Cumhurbaşkanlığı'na aday göstermesinın çok taze bir ko- nu olduğunu belirterek, partisi- nin Demirel'in adayhğı konu- sunda henüz bir karar almadı- ğmı söyledi. Konunun, millet- vekillerinin tümünün kaülacağı bır toplanuda ele ahnmasının planlandığım ve ortak tavır ser- gilemeyi amaçladıklan söyle- di ANAP'tan oy yok ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - ANAP Genel Başkanı Mesut Yıbnaz, Süleyman Demi- rerin Cumhurbaşkanhğı aday- lığı konusunda, "Başbakan, adaylığını bize danışmadan açıkladığma göre bizim oyu- muza ihtiyaa yok" değerlendir- mesini yaptı. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Vehbi Din- çerler, Cumhurbaşkanı Vekili Hüsamettin Cindoruk ile Baş- bakan Yardımcısı Erdal İnönü'- nün danışmanlanna, "Aday olsunlar, ANAP destekleye- cek" önerisini götürdü. Cindo- ruk, Dinçerler'in bu önerisine yanıt olarak "öyle şey olur mu? Ben genel başkarumın aday ol- duğu yerde aday olmam. Böyle şey söz konusu olamaz bile. Ben duymamış olayım" dedi. Mesut Yilmaz ile dün görüşen ANAP milletvekillerinin ço- ğunluğu, Demirere kesinlikle oy verilmemesini istediler. ANAP Genel Başkanı Yıl- maz, dün ANAP milletvekilleri ile görüşmeler yapü. Edinilen bilgiye göre Demirel'in kendi siyasi iradelerini mahkûm etti- ğjni, yolsuzluk ve rüşvet suçla- malannı siyasi iradesiyle yargı- ladığını ifade eden ANAP milletvekilleri, Demirel'e karşı tutum takınılmasını istediler. Milletvekilleri, Demirel'in, Turgut özal'ın Cumhurbaş- kanhğma seçüişinde reddettiğj yol ve yöntemlen bugün meşru görmesinin siyasi ahlak açısın- dan olumsuz bulunduğunun TBMM kürsüsünden halka an- laülması gereğini de dile getirdi- ler. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın, partinin yö- neticileri ve milletvekilleriyle yapüğı görüşmeler sonrasında "Anayol" formülüne sıcak bakmadığı kaydediliyor. DYP ile ANAP'ın birleşmesine karşı parti içinde gelişen muhalefetin Ydmaz'ı etkılediği ileri sürülü- yor. Mesut Yılmaz'ın milletvekil- leriyle yapüğı görüşmelere de- vam edeceği. ancak sah günü grup toplantısında Cumhur- başkanhğı seçimi konusunda geniş açıklamalar yapacağı öğ- renildi. ANAP içinde Demirerin adayhğına karşı milletvekilleri arasında çeşitlı protestolarda bulunubnasını önerenler de var. Bunlar, Demirel'in seçimi- ne karşı gerekirşe TBMM Ge- nel Kurulu'na girilmemesini de dile getiriyorlar. Ancak Mesut Yılmaz'ın konuyla ilgili tutu- munun partinin tavnnı vönlen- direceği kaydediliyor. Yilmaz, dünkü görüşmele- rinden sonra gazetecilerin soru- lannı yanıüarken, Başbakan Demirel ile karşı taraf isterse bir görüşme yapabileceğini açık- ladı. ANAP Genel Başkan Yar- dımcısı Vehbi Dinçerler, dün Mesut Yılmaz ve parti yönetici- leri ile yapüğı görüşmeden son- ra, TBMM'de Hüsamettin Cindoruk'un danışmanı Murat Sökmenoğlu ile Erdal İnönü'- nün danışmanı Güneş Gürseler ile görüşerek "ANAP olarak bir toplanü yapük. Uderleriniz ile görüşün. Bizden açık çağn. Sayın Cindoruk ya da Sayın İnönü Cumhurbaşkanı adayı olsunlar, ANAP grubu olarak onlara oy vereceğiz" dedi. Minik Özal'a mBaftargfi 1. Sayfada lan'ın bulunduğu ögrenildi. Doğumun duyulmaandan sonra hastaneye çiçek yağmuru başladı. Hastaneye zİYaretci olarak ilk önce Semra özal'ın annesi geldi. ANAP tstanbul Milletvekili Leyla Ycniay Kö- seoğhı da, ziyaretten sonra ga- zetecilere, "Çocuk aynı Turgut Bey"dedi. Adı,KaanTıggut Zeynep- Efe özal çiftinin oğ- luna Kaan Turgut adi verildiği bikünldi. Genç annenin, sah günü taburcu edilebilecegi be- lirüldi. Doğumun ardından Ahmet ve Efe özal kardeşkr hastaneden aynlarak Cuma na- mazına gjtti. Bebeğin fotografi- nın da, bugün baba Efe özal tarafından basına dağıülacağı açıklandı. Doğumun, özel mas- raflar hariç 18 milyon Hraya malolduğu ögrenildi. Internotional Hospital Genel Müdürü Yaşar Yıldırun, doğu- mu gazetedkre "Yeni bir özal dünyaya geldi" sözleriyle du- yurdu. Yaşar Yıkiınm, doğum- dan sonra yapüğı açıklamada, bebeğin pediatri uzmanı Prof. Dr. Sım Bektaş tarafından muayene edildiğini, sağhkh ve norrnal olduğunu belirtti. Yıl- dınm, bebeğin 3 kilo 670 gram ağirhginda, 50 santim uzunlu- ğunda, baş çevresinin de 36 san- tim olduğunu söyledi. Doğuma giren hemşirelerin de, bebeğin çenesinin dedesi Turgut özal'a benzedığiru söyledilderi beürtıl- di.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle