Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET
21 NİSAN1993ÇARŞAMBA
16 HABERLERIN DE VAMI
GIJNCEL
CCNEYT ARCAYÜREK
SonSilah
Meclıs'in gınş kapıs»ndaki büyük salonda katafalkın
önünden insanlar geçiyor.
Genel Kurul'un iki yanındaki toplant salonlannda, si-
yaset konuşuluyor, siyaset pazarlanıyor. Doga kurailan
işliyor.
Gözler, Başbakan Demirel'in üzerinde.
Cafcaflı adıyla "medya", bizim dilimizdeki klasik ta-
nımlamayla basın, daha doğrusu tırajlı üç gazete işi bi-
brmış, cumhurbaşkanını seçmiş, bir başbakan arıyor.
önceki gece geç vakit basın çevrelerinde uç böyyük-
lerin manşetlerinj içeren bilgiler dolaşmaya, DYP lideri-
nin Çankaya'ya çıkacağına kesın gözüyte bakan haber-
ter akmaya başlayınca, Demırel'i aradık.
Soru gayet basitti: "Basına, aday olacağınızı söyfeJi-
niz mi?" "Hayır," diye yalanladı Demirel. Gazete sorum-
lularıyla hemen her gün konuşan Demirel, "Aday deği-
//m'demedıği ıçin basının "böyle yaptığını" belirliyor,
ama ilginç bir ek yapmaktan da kendini alamıyordu:
"Ben niye diyeyim aday değilim diye?"
Elbette, "zarnanı gelince duşünecek"\x; ancak her ga-
zeteciyle görüşürken kesin bir dille adaylığı reddetme-
mesi İcirrıi nedenlerin eşiiğinde ciddi çağrışımlar yapı-
yor.
Dernirel'le buluştuğu öğte yemeğinde cumhurbas-
kanlığını uzun uzadıya konuşan bir meslektaşımız göz-
lemlerini şöyle sıralıyor:
"Evet, kesinkes adayım' demiyor ama, tavırları, ko-
nuşma biçimi Çankaya'ya çıkmayı istediğini gösteriyor.
Bir de doğa şartları, yani yaşı artık önümuzdeki genel
seçimli zorlu mucadelelere girmeye elverişli değil."
İlginç bir gözlem, ilginç bir yorum. Ne çare, 182 üyeli
DYP'ninDemırel'ı ılk ıkı turdan vazgeçtik, 226yı bularak
üçüncü turda seçtirmesı olasılığı ne kadar gerçekçi?
Kuliste pek çok DYP'linin, hatta gazetecilerin karşı tez
olarak öne sürdükleri öğe, yıne anayasadan kaynaklanı-
yor. Meclis, üçüncü turda salt çoğunluğu simgeleyen
226'yı iki adaydan biri üzerinde toplayamazsa... Son si-
lah gürtdeme girecek.
Bugünkü aşamada partilerin ve milletvekillerinin kor-
kulu düşü gerçekleşecek.
Seçime gidilecek!
Dayanaklar
Günün koşullarında pek çok milletvekilinin genel seçi-
mi göze alamayacağı varsayılıyor. "Ilk iki turda direnen-
lerin bu nedenle üçüncü turda Demirel'e oy vererek
'kurtuluşu seçmeleri' doğalolur, "diyenlere rastlanıyor.
Koalisyon oriağı SHP, Demirel'in en büyük destekçisi
olabilır, ama olmayabilir de. Demirel'in cumhurbaşkan-
lığına sıcak baktığı söyienen ortak partinin, haklı bir kay-
gısı var. Demirel sonrası hukumet ne olacak? Işin özü şu
ki SHP, guvence arıyor, Demirel'den güvence bekliyor.
Dünkü çelışkili haberleri anımsattığımda Erdal Inönü,
"Basında çıkanların özel fikirler dışında hiçbir dayanağı
yok" dedi. Demirel'e destek verip vermeyeceklerini ise
"Daha henüz oraya gelmedik. Gazeteter önceden yazt-
yorlar, gulüp geçiyoruz" diye karşıladı.
Demirel ıse kendı grubundaki kısa konuşmasında
"By-pass yasaları ne oia ki?" dedirtecek btçımde bir gi-
riş yaptı Sekizinci Cumhurbaşkanı'yla "devietin hiçbir
ışıni aksatmadan yürüttuklenni" söyledi. Ne çare, şimdi
"sorunu" konuşuyordu. O da "devlette devamlılığm ge-
reğiydı; kardeşine, biraderine saygısızlık değildi."
İki önemli ipucu verdi: Cumhurbaşkaru seçimiyle istik-
rar bozulmamalıydı. Zihinterin baskı altarta girmesi söz
konusu olamazdı.
Inönü. bize, 24 nisan cumartesinden önce konuşama-
yacağını, gorüş bildirmeyeceğini söylerken; Demirel,
grubuna 23 nısan cuma günü "cumhurbaşkanı sorunun-
da goruşlerinı anlatacağı" bir topJantı önerdi,
Ya ANAP? Kimi milletvekilleri Demirel'in seçilebilece-
ğini söyleyerek destek verir gibi davranırken, kimileri
taş gibi, Demirel'e karşı çıkıyor
Mesut Yılmaz ise önce Demirel'in izleyeceği politikayı
açıklamasından yana. Sonra karar aşamasma gelmeyi
planlıyor.
Ana muhalefet olarak galiba doğruyu kuilanjyor.
HAVADURUMU TÜRKİYE'DE DÜNYAOA
B22' 12
, M«»on)mı Gwm Mftdûrlüarı nd»n w n bttgıy» 9in. yurdun km»y * dofrı
ı eanpk ym yer p * b^uttu. K ı o d M Iç AMdotaı'mn kunydofrau.
kMu «• aç* gaçacafc. Yaftalar yafrnjr yw»« aajana*.
mı'ıa •; Iratırtan a* OoOu Anadolu nuı kuMinnd* yülMkMrd* karta karıa*
y^mur «• kar «aldnd* OMCML M»» «cafcfcGı yınkn kuz«y » doflu kauı*-
m«»»aıalacak. 6Mu yanard* «n*nık bir d^sidiı aknayacak. Rüzg* kut«y v»
lardn MM an a n ona kiMvaa*. yaj^ aModa y«r y« kuvMHı ounk
Van GM'aıta kaM. «ok BuMtı »a aa|aaak yat^fe gacaoak.
Yağmurfcı Sisti
Rektör seçiminde YOK devre dışı
• Bakanlar Kurulu'nda kabul edilen
Yükseköğretim Yasa Tasansı'na son şekli verikii.
Üniversite rektörü, ûniversitelerin seçeceğj 2 aday
arasından cumhurbaşkanınca atanacak. YÖK'ûn
denetim yetkisi elinden alınıyor.
AYŞESAYIN
ANKARA - Bakanlar Ku-
rulu'nda kabul edilen Yükse-
köğreüm Yasa Tasansı, rektör
seçimlerinde YÖK'ûn devre dı-
şı bırakılmasını öngörüyor.
Tasan ik YÖK'ûn üniversiteler
üzenndeki "denetim" yetkisi de
elinden aünıyor.
Tasannın geçıcı 3. maddesi
de halen görevi başında bulu-
nan rektörler ile Yükseköğre-
tim Kurulu Başkanı ve üyeleri-
nin görev sürelerinin sona ere-
rek. seçımknrun yenilenroesini
hükme bağhyor. YÖK'ûn,
"Yükseköğretimin uzun vadeli
planlamasıru yapan, bu plan
kapsamındaki uygulamalan
denetleyen ve yûkseköğretim
kurumian arasında koordınas-
yonu sağlayan 'özerk' bir kurul
olduğu" belırulen tasanda,
YÖK'ûn, cumhurbaşkanı kon-
tenjanından 2, Bakanlar Ku-
ruiu'ndan 4, Milli Eğıüm Ba-
kanhğı'ndan 2, Genelkurmay
Başkaniığı'ndan 1, Ünjversıte-
lerarası Kurul'dan seçilen 4
üyeden oluşacağı hükme bağla-
nıyor. Tasan yasalaşüğı takdir-
de, YÖK Başkanı da YÖK
Genel Kurul üyelen içinden,
genel kurulca seyTİecek. YÖK'e
bağlı organkr ise YÖK Baş-
kanlığı, Genel Kurul ve Yûrüt-
me Kurulu olarak belirlendi.
Tasanmn, rektör seçimkriyle
ilgıli 13. maddesi şöyle:
"Rektör, üniversite ve yûk-
sek teknoloji enstitûsûnûn kad-
rolu öğretim üyeleri ve bunlann
beşte bin oranında dığer ögre-
tım elemanlan ile öğrencı kon-
seylerince her fakülteden belir-
lenecek bir öğrenci tarafından
seçilecek 2 profesör adaydan 4
yıl için Cumhurbaşkanj'nca
aıanır. Rektör seçırni ile ilgili
usul ve esaslarla seçime katıla-
cak dığer öğretim elemanlan-
run tespıti senatoca çıkanlacak
bir yönetmehkle belirlenır. Sü-
resı ıçınde aday beürlenmediği
takdirde, adaylar üniversite se-
natosunca beiırlenir. Süresi so-
na eren rektör, aynı yöntemle
yeruden seçilip atanabilir. An-
cak 2 dönemden fazla rektör-
lûk yapüamaz. Bünyesinde
kadrolu olarak toplam 10 pro-
fesör ve docent bulurunayan
üniversite ve yûksek teknoloji
enstıtüsü ile yenı kurulan üni-
versite ve yüksek teknoloji ens-
titülerinin rektör adaylan
YÖK tarafından belirlenecek
üniversite senatosu tarafından
seçilır."
Yeni tasanyla birlikte ilk kez
ögrenciler rektör seçimlerinde
oy hakiuna sahip olacak. Tasa-
nnın geçıcı 1. maddesine göre,
YÖK başkanı ve üyleri ile halen
görevde bulunanrektör,dekan,
bölüm başkanlanmn seçimleri,
yasanın yürüriüğe girmesını ız-
leyen ay içınde gerçekleşürik-
cek ve seçüenkr, atanmalannı
izleyen ayın sonunda göreve
başlavacaklar. Tasannın hakn
gorevleri başında olan YÖK
başkaoı ve üyelen ikrektör.de-
kan, müdür ve bölüm başkan-
lanmn görevlennın sona erme-
sini öngoren geçıci 2. maddesi
deşöyk:
"Bu kanunun yayımı tarihin-
de, görevi başında bulunan
yükseköğretim üst kuruluşlan
başkanlan ve üyeleri ik rektör,
dekan, müdür ve bölüm baş-
kanlanmn gorevleri yeni seçim
ve atamalan izleyen ayın so-
nunda biter."
Hayaliihracatraporutamamlandı
NURSUNEREL
ANKARA - TBMM Hayali
İhracau tnceleme Komisyonu,
1 yıldır sürdürdüğü çahşmalan
tamamlayarak raporunu hazır-
ladı. Ekkn ık birlikte 3 bın say-
fayı bulan rapor, meseknın so-
ruşturuhnası için TBMM'de
bir "soruşturma komisyonu"
oluşturulniasını istiyor. Giriş,
taribce ve sonuç bölümlerinden
oluşan raporda, tarihce bölü-
mûnde Yakya Deaird'in "ha-
yali mobtlys ıhracatr"-olayına
da yer venldiğı, Turgut özal'ın
da başbakanlığ) sırasında ya-
yımladığı genelgc ile "bürokra-
side hayali ıhracatçUann kol-
lanmasına yol açmakla" suc-
landığı öğrenildi.
TBMM Hayali İhracau İnce-
leme Komisyonu Başkanı
Mahnut öztikrk, Cumhuriyet-
in sorulannı yanıtlarken, "Ra.-
poru tesJım ettıkten sonra rahat
bir nefes alacağun. Artık bun-
dan sonrası TBMM'nin bilcce-
ği iştir" dedi.
Raporu hazırlama aşamasın-
da üzerine çok gelındiğjnı, ken-
disine adela kan kusturulduğu-
nu ifade eden Mahmut öztürk,
"Hayah ihracatcılara ödenen
paralar geri ahnabılır mıT' so-
rumuza, "Alan raa veren razı,
veren ise devlet. O gün bu işkn
yapanlar, şu anda devkün en
üst noktalannda. Paralar ise ya
villalarda, ya metreskrin kolla-
nnda-boynunda, ya da İsvıçre'-
de" diye konuştu.
Mahmut öztürk, raporu ha-
zırlarken hiç kimseyi şahsen he-
def almadığuu da vurgulaya-
rak, "Bizim görevımiz sislemı
ortaya koyraaktı, bumı belge-
lerk kanıüayarak yaptık. Vk-
danunız rahat" dedi.
Öztürk'ün sorulannuza ver-
diği yanıtlar şöyk:
- RaponiBBzu 20 aisaa Uriiu-
ne kadar TBMM Başkartğı'
tr°tinr ^ k
Bunun ardından belki ufak
tefek redaksiyonlar söz konusu
olabılir Dolayısıylaengeçönü-
müzdeki hafta raporu Meclis
Başkanlığı'na leslim etmış olu-
ruz.
- Rapora» kMer IUMM tM-
yor?
öztürk: Biz bu raporu kimse-
nin lehine veya akyhine obun
diye hazırlamadık. Bu yencn
paralarda tüyü bitmedık yeti-
min hakkı var. Bu hak uğruna
araşürma yaptık. Fevkalade
denn ve detaylı bir araşürma
oidu. Her şey belgekre dayan-
dınhyor. Zalen belgesiz en ufak
bir cümle yazsak, rezil oluruz.
Bunun bilınande calışUk.
- Turgut öiâl'm 17 ağustosta
yayımUdığı geaielge üe hayali
ihracat olayıaa devtedn gâz
yıwnmwmıia etkiM aMuğyı tfa-
deetmiştiau.
öztürfc: Burada Sayın özal
MZ. Soa durun oedir?
öztürk: Rapor tamamlandı.
Ekkn ık bırlıklc 3 bın sayfayı
buluyor. Ben üzenndeki çalış- hedefîmiz değil. Biz sistemi or-
malanmı tamamladım. Dakti- taya koymaya çalışük. Herkes
zannediyor ki biz, özal'la uğ-
raşmak üzere bu komisyonu
kurduk. Halbuki böyk değil.
lolar yazım aşamasına geçtikr.
Tabii bu iş uunamlandıktan
sonra, komisyon üyesı arka- ._..... , .„
daşlanma da vereceğim. Göz- Özal'ın genelgesı de hayali ıhra-
den geçirecekkr. cat olayında ctkilı ohnuştu ama
bu iş, hayali ihracat olayımn
son sayfasıdır.
- Hayali ikncatta pmma$
oMı«wu sSylcüipiz Uhokrat-
larteraporda yer abyor aw?
öztdrk: Merak euneyin, on-
lar görevknnı hem şimdi sûr-
dürürkr, hem de daha üst ma-
kamlara gelirkr. Çalışma kişj-
nin namusudur ama, onlann
fazla Çf**ışrr
ıa
<ii'
n
fîlan yüksel-
medikkri hepimızin malumu.
- HayaM ikncatçriara iitm»
paralar bütw hn çabsBtalana
SOOUONKU geri aİMbOecek mt!
öztürk: Paralan alan razı,
veren razı. Verenkrhâlâdevktıe
yükselmeye devam edıyorlar.
Paralar ise ya villalarda, ya
metreskrin kolunda, boynunda
ya da İsviçre'de. İşte bu kadar.
- DYPTi bazı bakaaiano, hat*
U Mefanet Ali Yıkaaz'a da bu
adı geçtiği içm, aaşiadı-
hmrjınf tıtfuBHBiızda
»•If III * IIİJ lHll » ^ j U S
genıcaKier omgı ome aanaaau
Oztirk: Konussan, 'çok ko-
nuşuyor' dediler, sussam 'kork-
tu' diyoriar. Kimseyi kolla-
rnadık biz. Mecus de, bu yangı-
nlan söndürecek bir ıtfaıye ara-
bası HiMi
Mumaıdnayetineözelkıınıl
ANKARA (Cmhariyet Bâ-
rosu) - Uğur Mumcu Cinayeüni
İzkme Komitesı, Adalet Baka-
nı Seyfi Oktay'dan, faili meçhul
cinayetkr için özel bir savcüılc
kurulu oluşturulmasını ve bu
kurulun emrine deneyimli po-
liskrden oluşan bir ekibin veril-
mesını ıstedi.
Uğur Mumcu Cinayeüni tz-
leme Komitesi, dün saat 11.00'-
de Av. Halit Çekak'in başkan-
hğında toplandı Komite top-
lanüsına, Av. Ceyhan Mancu,
Av. M.Emın Değer, Av. Kemal
Kumkıunoğlıt, Av. Veli Devecı-
oğlu, Av. Ergua Gökdeaiz, Av.
Reşat Kadayıfçüar, Av. Muzaf-
fer Bayraktar ve Av. AtüU Coş-
kun kauldı. İlk toplanudan bu-
gûne kadar olan dönemdekı
çahsmalar hakkında bilgi veril-
di A M f f B k
güne kadar uzanan aşamalany-
la ilgili bilgi verdikr. Ergun
Gökdenız, emniyeün bu işin
üzerinde 'samımi olarak' dur-
duğunu ve 'mutlaka cözüleceği-
ni umduğunu' söykdı.
Komite, öğkden sonra Ada-
kt Bakanı Seyfi Oktay ık görii-
şerek Ankara DGM Savalığı
bünyesinde Uğur Mumcu ve
faılj meçhul cinayetkr için özel
bir savalık kurulu oluşturul-
masını ve bu kurulun emrine
deneyimli uzman poliskrden
oluşan bir ekibin verilmcsini is-
tedi.
Komite aynca, İçişkri Ba-
kanı İsmet Sezgin ik temas ku-
rarak olayın çözülmesınin, is-
tihbarata ve polis çauşmasına
bağlı olarak düşünükrek, "bu-
gûne kadar yapılan çaltşrnalar
l h k k d Jliüi \hdi. Av. Muzaffer Bayraktar ve ve sonuçlan hakkında gizliüğiilı
Av. Reşat Kadayıfçilar, basın lal etmeyecek bilgilenn alınma-
özetleriyk ilgili açıklama yaptı- sım' isteyecek. Komite, üçüncü
lar.Av. Emin Değer veAv. Veli toplanüsını 10 mayısta
Devecioğlu, sonışturmaıun bu- yapacak.
Işverengrevkarannısöktü
NtVtTTOKDEMİR
İZMİR - DİSK'e bağlı OLE-
YİS Sendıkası anlaşmazbğa
düştüğü Grand Hotel Plaza'da
dün grev karannı asü. Sendika
asılan grev karannın yerinden
sokülmea üzennesavaüga, B61-
ge Çalışma Müdürlüğü'ne ve
ValiÛğe suç duyurusunda bu-
lundu.
Gecen yıldan bugüne dek bü-
yük bunalımlar yaşanan Grand
Hotel Plaza'da yetkiü olduğunu
belirkyen OLEYİS dün grev
karannı asü. Sendikanın Ege
Bölge Temsılasi M. AB Akpt-
•ar, işverenin çeşıtlı gınşımkre
karşın göriişmekrde yanıtsız
kaldığını Vurguladı. 117 çalı-
şanın bulunduğu ve 98'inin sen-
dıkalı olduğu belirulen Grand
Hotel Plaza'da grev karannın
asılmasında işveren temsılcileri
kendılenru yetkisız olarak yo-
rumladılar. Sendikanın karan
asuktan sonra hazırladığı tuta-
nağı ımzalamayan otel temsıka-
kri, aynca karann ana gıriş
kapısına defeil. bahce eirisine as-
Imasını istedikr. Sendikanın
"Bunu ancak mahkeme ka-
ranyla yaparsınız" demesi ûzeri-
ne, bir yetkılının "SJZ gıdin biz
ne yapacağunızı bılıriz" sözkn
üzerine M. Ali Akpınar, Noter
çağınnak ıstedi. Ancak bu so-
nuçsuz kaldı. Otel yetkililerinin
ana gıriş kapısına asılan grev ka-
rannı sökmekri üzerine kısa sü-
reh sözlû tarUşma çıktı. Ancak
grev karan bahce kapısına otel
yöneticileri tarafından asıldı.
OLEYİS'in bugüne dek yap-
üğı girişimkrin sonuçsuz kaldı-
ğına degınen M. Ali Akpınar,
"Bu oteumizde yaşanan durum
gerçekten vahımdir. öncelikk
sendikayı kabul eüniyorlar. He-
nüz daha ücret masasına otur-
madık ama diğer görüşme ıstek-
krimiz de taralıVa? kakiı.
Sayın Valimiz Kathı Aktaş ara-
ya girdi. Üç kez masaya oturma
guişimimiz oklu. Ancak tek bir
yetkili göndermedıkr. Gelenler
sürekli biz yetkili değiliz dedi.
Bu durumda grev karannı al-
mak zonında kakük" diye ko-
nuştu.
Dikmener
odülu
Munıcu'ya
Haber Mcıkezi • "Bülent
Dikmener Haber ödûlü" ya-
zannuz Uğur Munaı'ya venl-
dı.
Bu yıl 14'üncüsü gerçekkş-
tirilen ödül organızasyonu-
nun sonuçlannı duyuran
Ödül Komitesi, yaptığı yazüı
açüdamada, 24 Ocak 1993 gü-
nü uğradığj alcakça saldın
sonucu öldürükn yazanmız
Uğur Mumcu'nun meskk ya-
şamında habere yönelik araş-
tırmaa gazetecilik konusunda
seçkin örnekkr verdıği belir-
tildi. Açtkiamada, "Komite
değerkndirmesi suasında
1987 yıhnda "Örnek Gazete-
cı" seçikn, 19&8'de "Haber
Ödülü" kazanan Mumcu'nun
basın meskginin yerine geti-
rilmesi açısından büyük önem
taşıyan laiklik ve demokrasi
anlayışının korunması ve ge-
lişünlmesi konusundaki
odünsüz savaşını da gözönde
bulundurmuştur" denildi.
Mumcu'nun ödülü 27 Ni-
san 1993 Salı günü saat 17.
00'de Gazetecikr Cemiyeti
Burhan Fekk Konerans Sa-
lonu'nda düzenkncek törenk
verikcek. Törenden sonra ga-
zetemiz yazarlanndan İfeaa
Sdcuk, "Uğur Mumcu ve
Gazetecilik" konulu bir ko-
nuşma yapacak. Konuşma-
nın ardından saat 14.00'te 27
Nisan 1979'da yaşammı yiti-
ren gazetemiz yazüşkri mü-
dürkrinden Bülent Dikmener
Ziocirlikuyu'daki mezannda
amlacak.
Kanal6'nın ıııüzik yanşması fiııalleri
'Özel yas programına' rağmen yönetimin karanyla iptal edilmedi
Magazin/TV Servisi- Kanal
6'nın yaklaşık iki ay önce Pa-
zarola' programı içinde duyur-
duğu ve 900'lü tekfonlarla
başvurulan müzık vanşmasının
finallen başladı. Kanal6, Cum-
hurbaşkanı Turgut Özal'ın ölü-
mü nedeniyk "ozei >a» progra-
mına' geçmesıne karşın yurdun
çeşıtli ilknnden buılerce kaulı-
mın olduğu yanşmayı, yöneti-
min karanyla iptal etmedi.
Tûrk sanat, Tûrk halk ve
Türk pop müziğı dallannda
açılan yanşmaya yaklaşık 23
bın başvuru yapılmış. Bunlar-
dan Türk pop müziğıne kaülan
6 bin 300 adayın telefon kayıt-
lannı dinkyen Meüh Kibar, 78
finalisti belirkmiş.
Pazartesı günü Kanal6 stüd-
yolannda gerçekleştirikn Türk
pop müzıği finali ıçın Mardin,
Diyarbakır, Sıvas, Izmir, An-
talya, Marmaris ve Ankara'-
dan gekn adaylar. stüdyonun
içinde \ e kondorlarda heyecan-
lı bir bekleyiş içındeydı. Kaülım
için yaş, cinsiyet ve meskk ayn-
mı yapılmadığı ıçın bekkyenk-
rin aday mı yoksa yanşnaacüa-
nn ana babası mı olduğu anla-
şümıyordu. Fınalistkn tanıma-
ya başladıkça, 14-45 yaş arası
ev kadını, öğrenci, memur ve iş-
sizkrden oluşan genış bir kitk
karşısında olduğumuzu fark et-
ük. Bir gün önce üniversite sı-
navına ginp hemen yola çıkan
Sıvaslı 2^yno'dan, bir hafta ön-
ce kaza geçirmesine karşın ya-
nşmaya kaülan Okan'a kadar,
işi bu denli ciddiye almalan ne-
deniyk, Ceak Koray, Mdih
Kibar, Coşkun Demir, Tayüu
Diacer, Adem KUıc, Ali Otyam,
Gamze Aydemir veMüge Oruç-
kaptao'dan oluşan jürinin işi
zordu.
Yapüğı espriler ve yönelttiği
sorularla adaylann yanı sıra
stüdyoda bulunanlan da sürek-
li gûldüren Cenk Koray, yanş-
manın en renkli simasıydj.
Adaylar mülakat, ses, fızik,
dıksiyon ve yorumlanna göre
değerkndirildi.
Piyanoeşiiğinde kendı seçtik-
leri şarkılardan birer bölüm
söykyen yanşmaalann çoğun-
lukla 'Sorma', 'Aynlık', 'Yazık'
gibi ağır ritimli bestekri seskn-
dırmekri, bir süre sonrajürinin
'Lütfen biraz daha hareketli
Ziraat nıatbaasuıdagrev
1991 ve 1992 yıllannaait
ücari defter ye belgekrimi
kaybetüm. İlan olunur.
FERİTFIRAT
Askeri kimlığimi kaybettim.
Hükümsuzdür.
CAHİTÜSTÜNER
ANKARA (Cumhuriyet Bö-
rosu) - Ziraat Bankası matbaa-
sında çalışan 98 ışçinin 15 ni-
sanda başİatüklan grev devam
ediyor.
Toplu iş sözleşmesi görüşme-
lerinde çoğu parasal konulara
ilişkin 24 madde üzennde an-
laşma sağlanamadı. Hakn
matbaadaki işçıknn ortalama
1 milyon 281 bin lira net ücretk
çalışüğını, giydınlmiş ortalama
net ücretin ise 1 milyon 763 bin
lıra olduğunu bildiren ışçıkr, en
yüksek giydınlmiş net ücretin 2
milyon 196 bın lıra, en düşûk
giydırilmiş ücretin de 1 milyon
152 bin lıra olduğunu belirterek
ücretkrimn 1 Ocak 1993 tarihi
itibanyla sektördeki diğer ka-
mu işçikrinın ücretkri seviyesi-
ne çıkanlmasuu istedikkrini
söyledikr.
Işçikrin verdiği bilgikre göre
diğer kamu matbaalannda çalı-
şan ışçikrin brut ortalama giy-
dınlmiş ücretkn 6 milyon 964
bın lirayia 8 milyon 158 bin lıra
arasında değjşıyor. İşcikr şöyk
konuştular:
"Biz, diğer kamu matbaala-
nndaki ücret sevryesinden de
vazgeçtik. Bankamız bünyesin-
de çalışan garson ve bekçıknn
ücretknyk eşit bir ücrete bık
raayız. Geçen yıl 5 trilyon hra-
nın üzerinde kar sağlayan ban-
kamızın yöneticileri de takbı-
mize olumlu yaklaşıyorlar.
Ancak hükümeün genel ücret
poliükası. bizim takbunizin
gerçekkşmesine engel oluyor."
şarkılar söykyebilir misiniz'
uyansına neden oldu. Hatta
Cenk Koray "Hızlanalım, yok-
sa bize yazık olacak" demekten
kendini alamadı.
Jüri, ilk değerkndirmede, 78
fınalıstten en yüksek puanı alan
20 adayı belirkdi. Bu kez 20
aday bir kez daha dinkndi ve
aralanndan göze ve kulağa en
iyi gekn ilk 10 secüdi: Melike
Uymaz, Nejat Çarkaa, Okan
Akdeniz, Suavi Akkanat, İpek
Koyuncu, Sinem Kılıncçete,
Haluk Çeün, Akın Aksekili,
Tarkan ve Nergis Şencan böy-
kce Kanal6 tarafından hazırla-
nacak klipkrde yer alarak
Türkiye'nin yeni seskri arasına
kaülacak.
14 yaşındaki Sinem Kıhncçe-
te sesi, rahaüığı ve bilinçli yanıt-
lanyla jüriyı oldukça etkikdi.
Eğiümci ana babaıun kıa olan
Sinem, 4 yıl Almanya'da yaşa-
mış. Annesiyk sonuçlan bek-
lerken "Çok küçük olduğum
için beni sececeklerini zannet-
miyorum" endişesi içerisindey-
di. Ve sonuçlar açıkiandıktan
sonraiyi sesın yaşının olmadığı-
m da kamtladı.
Doğu9
da
3binev
Yort Haderieri Serria - Doğu
Anadolu Bölgesı'nde Van,
Hakkari, Bitks ve ilçekrinde iki
gündür süren şiddetli yağış ve
karlann erimesi sonucu yakla-
şık 3 bin ev ve işyeri sular altın-
da kaldı. Toprak kayması so-
nucu 7 karayolu ulaşuna ka-
panırken, Başkak'de kar ka-
lınlığı 35 sanümetreyi geçti. lğ-
dır'da meydana gekn fırtına
nedeniyk Ahıska Türkkri'nin
yerkşürildigı konutlar boşaltıl-
dı. Kayseri'de ise Erciyes vc Ali
dağlanna kar yagdı.
GÖZLEM UĞUR MUMCU
• Baftarafi 1. Sayfada
adıyla bir ders okutulur Bu dersleıde, çeşıtli ulkelerde
gecerli olan hukuksai sistem ve kurumıar ıncelenır. Bu
bilgilere sahip olunmadan, bir ülkedeki hukuk sistemini,
bir hukuk kurumunu ya da bu kurumun işieyişini ania-
mak olanaksızdır.
Orneğin, Ingittere'de Kıta Avrupası ulkelerde cMduğu
gibi "Yazılı Anayasa " yoktur; ancak anayasal naklar gû-
vence altındadır; kimi ülketerde yazılı anayasaiar vardır,
ancak, hak ve özgürlükler yeterince korunamamıştir.
Bu örneğe bakıp,' Ingiltere 'de yazılı anayasa yok; biz-
de de böyle olsun" diye düşünmek, bizleri anayasal ge-
lişmeler için rtasii yanıtbrsa, Ingiiiz hukukunun, mahke-
melerin ve bu mahkemeierde görev alan yargıcların
atanma biçimlerini ve yetişme koşullarını bilmeden kar-
şılaştırmalar yapmak son derece sakıncalı sonuçlar do-
ğurur.
Kabaca özetleyelim:
Ingiiiz hukukunun en gentş kaynağı, "Common Law"
adı verilen yargıçlarca olusturulmuş kararlardır. Bu ba-
kımdan Ingiiiz hukuku, "Yargıçlarca yaratılan hukuk"
olarak adlandırılır. "Statutary Law", yani parlamentoca
çıkarılan yasalar, Ingiiiz hukukunda ikinci derecede
öneme sahiptir. Yazılı hukuka, bir bakıma "Common
Law" ve "Eçuity" olarak bilinen Türkcemize "Hakkani-
yet, adalet" gibi sözcüklerle çevrilebilecek hukuk kay-
nagının boşluklarını doidurmak için başvurulur. "Equ-
ity" ise Common Law mahkemelerinden çıkan kararia-
nn "King's Council" yani "Danışma Kurulu'nda ince-
lenmesi için yapılan başvurularla ortaya çıkan ve önce-
lari rahipler, sonraları hukukçular tarafından temsil edi-
len "Chanceller" olarak adlandınlıriar "Kral rahipteri"
tarafından verilen kararlarla oluşmuş bir hukuk daltdır.
Ingiiiz hukukunun, bu kaynaklar dışında, bizdeki tüzük
ve yönetmelik çıkarmaya benzeyen ve "DelegatedLegi-
silation" adıyla tanınan hukuksai düzenlemeler yapma
yetkisi de kaynaklar arasında sayılabilir. Uyuşmazlıkla-
rın çözümünde Roma hukuku kurallanmn uygulanmast-
nı öngoren "Law Merchant", ticari örf ve adet hukuku
olarak Ingılız hukuk kaynaklan arasında önemli yer alır.
Gorülüyorki Ingiiiz hukuku, genellikle "Pariamentolar-
ca" değii, "Yargıçlarca" oluşturulmuştur, yasalardan
çok yargısal karaıiar hukuk düzenine yön vermiştir.
Ingıltere'de yargıçlar, hukümet ve Kraiiçe tarafından
atanırlar. Buna karşın Ingiltere, yargı bağımsızlığının en
kökJü oJduğu ûlkelerden birisidir. 1701 tarıhınden bu ya-
na Ingiiiz yargıçları, dûnyanın en güvenceli yargıçlandır
ve bu yargıçlara ne Kraiiçe ne de değişik hükümetlenn
Başbakanlan siyasal baskı yapmış değillerdir, üstelik,
yüksek yargıçlar, on yılfık avukatlık yapmış hukukçular
arasından secilir. Buna karşın siyasal baskı ve yönlen-
dirme söz konusu olmaz.
Böyle bir hukuk sisteminde sokak eylemlerine bak-
mak için ayrı bir mahkemenin görevlendirilmesini, biz-
deki DGM örneğıne benzetmenin hiç olanağı yoktur.
DGM, yürürlükteki yargı atanmalannın dışında bir sis-
tem getrmekte ve hükümetlere, bu mahkemenin yargıç-
larını beiirleme olanağı tanımaktaydı ve işte bu yüzden
eleştirilmekteydi.
DGM yerine, kurulu ağır ceza mahkemelerinden biri-
nin ya da birkaçının siyasal nnelikli davalara, bpkı döviz
suçlan, bpkı basın suçlan, tıpkı ticaret davaları gibi "Uz-
manlık mahkemeleri" olarak bakmaları, hukuk sistemı-
ne ve yargı bağımsızlıgına uygun dûşerdi. Ama neden-
se, hukuk düzenine uygun bu mahkemeler yerine
DGM'nin üzerinde çok ısrarta duruldu ve duruluyor.
Ingilizierin bizdeki gibi, yazılı anayasalan yok, Adalet
Bakanları yok, yargtçları yürütme organtnca atanıyor,
bu yargıçlar avukattar arasından seçiliyor ve buna kar-
şın en güvenceli biçimde görev yapıyorlar. Sokak ey-
lemleri için bir ya da birkaç mahkemenin göreviendirii-
mesi için de yargı sisteminde, yargtçların atanma btçim-
lerinde herhangi bir değişiklik yapılmıyor. Bu yüzden,
Ingiltere'de bir ya da birkaç mahkemenin bu davalar için
görevlendirilmesinde yadırganacak herhangi bir özellik
görülemiyor.
Ingiiiz hukukunda ve toplumunda mahkemeierin ve
yargıcların tarihsel ve günce) önemlerini ve işlevierini
bilmeden "Orada oidu, bizde niye olmasın"diye düşün-
mek, elmalarla armutları topiamak ve elma yerine ar-
mutu soyup yemek demektirf
Ingiltere gibi, Fransa gibi ülkeierdeki hukuk kurumla-
rıntn bazıtannı benimser görünenlere sormak isteriz:
- Oralarda sınırsız düşünce özgürlüğü de var, bunu ni-
ye benimsemezsiniz?
Çağdaş demokrasinin formülü şu: Düşüncelere ve ya-
sal örgütiere siyasal paıü, sendika ve derrtek olarak sı-
nırsız özgürlük, silahlı eylemlere en ağır yaporım ve
yargıya inandıncı güvence ve bağımsızlık!
EKONOMIYEBAKIŞ
TANER BERKSOY
UBaştamfi9. Sayfada
kabetkoşullannın düzenlenmesi, tüketicinin korunması,
gerekli kurumların oJuşturulması bir zorunluluktur. Ter-
si, bir atasözümüzün işaret ettiği "sopaları bağlayıp kö-
peklerı salıverme" ortamına götürür ekonomiyi ve top-
lumu.
özal döneminin önemli bir özelliği bu tür bir ortam ya-
ratılmış olmasıdır. Siyasal gücün kışısel tercıhlere göre
kullanıldığj izJenimi veren olaylar olmuştur. Banker
skandallarıyla başlayıp hayali ihracat ve ihale yolsuz-
luklanna uzanan bir gelişme çizgisi izJenmiştir.
Bu başıboşluğun beiki de en önemli sonucu, ciddi bir
ahlak erozyonuna neden olmasıdır. özal'ın bir zihniyet
devrimi yarattığını duşünenler, bu çerçeveye söz konu-
su ahlak aşınmasını da katmak zorundadırlar.
Geleneklerimizde öleni hayırta anmak var ölen bir
devlet büyüğu ise toremız devlet büyüğüne saygıyı em-
rediyor.
Turgut özal, salt bu nitelikleriyle amlacak oisa hayırla
ve saygıyla anmak yeterli. Ama özal bir döneme dam-
gasını vurmuş, adını kazımış önemli ve özgün bir siya-
set adamı.
Adıyla anılan dönemi dengeli olarak değerlendirmek,
sevabının yanı sıra günahını da ortaya koymak zorunda-
yız. özal'ın dönüşümlerinin sonuçlarını yaşayacak oian
nesillere borcumuz bu.
Interstar'a valiükten
(Baftarafi 18. Sayfada)
belgesı iptal edilmış bir TV şirke-
ünin nakkn yayınına ıan veril-
mesi her türlü hukuk anlayışımı-
za lcrs gelmektedir.
Show TV cumanesi gününden
bu yana her gün yasalann delin-
diğinı belirterek İnterstar'ın nak-
kn yayınına nasıl izuı venJdığı-
nin hesabını soruyor. Show TV
spor müdurii İlker Yasın, "Bi-
zim İnterstar ik bir kavgamız
yok. Biz, yasalann kimler tara-
fından ve ne nedenk uygulan-
madığını soruyoruz" dedi.
Show TV cumartesi günkü
ilk yayınında. "Bugün ıstan-
bul'da hukuk hıce sayıldı.
Kanunlar gasp edildı. Ve her
vesileyk kanun hakimiyetinden
söz eden Erol Gökberk bu se-
naryoda başrolü oynadı"
tümcesi ik olayı başlatü. Ve yi-
ne Vali Yardımcısına değinerek
şöyk dedi, "İstanbul Vali Yar-
dıması Erdal Gökberk akşam
stada alınmaması içm talimat
verdiği İnterstar'ın bugün stada
gırmesine hangı tesır alünda
Lzın verdi sorusunu sordu."
Valiligin bu olayda neden sus-
luğunu spor kamuoyunda her-
kes bırbırine soruyor. Ama yanıt
vermesı gereken Valılık yetkıhk-
ri suskunluk ıçınde. Bugün be-
şına gün. Bakalım Valilik bu ko-
nuda bir acıklama yapacak mı ?
Futbol Federasyonunun yazısı-
na yanıt vcreeck mi ?