Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 21 NİSAN1993 ÇARŞAMBA
14 DIZIYAZI
Berlin'denAnadohıVuizlemek
TALAT PAŞA
DAVASI
Dilek
Zaptçıoglu
I
stanbul'u terk eden tttihat ve
Terakki liderleri. 1918 yılının
kasım ayı başında Berlin'e var-
dıklannda Almanya için de ta-
rihte yeni bir sayfa açılıyordu.
Savaş kaybedilmişti. İngılîz-
lerle Franstzlar. 8 ağustosta büyük bir
tanklı taaruz başlatmış, Amiens ya-
kınlannda Alman cephesini yarmış vc
Ka>7er"in ordulannı ulkenin içlenne ka-
dar püskürtmüşlerdi. Alman ordusunun
başındakı gcneraller Hindentarg ve Lu-
derdorfT bu son yenılgıden sonra savaşın
kazanılamayacağını anlamışlardı.
Savaş yine de yurtta seferberlik havası
içinde eylül ayıran sonuna kadar sûrdü-
rüldü. Genelkurmay Başkanı Luden-
dorfî. 28 Eylül 1918de Amerikan Baş-
kanı Woodrow VVilson'a. ünlü "Ondört
Maddelik Program"ı çerçevesinde ateş-
kes ve barış isteyen bir mesaj gönderdi.
Savaşı on ıkıyı çeyrek geçeye kadar
sürdüren ve yurtiçindeki "zafer" ha-
vastnı ayakıa tutan genelkurmayın banş
önensı. Almanya'da şpk etkisi yapıyor- ,
du. İç muhalefetm baskılanyla 3 ekimde sahne olan Batılı
Berlın'de Reichstag'da ılk kez demokra- kentlerden biriydi.
tik bir hükümet oluşturuldu; başına
Prens Max von Baden getirildi.
Amenkan Başkanı NVilson, artık
yalni7 Almanya"nın kayıtsız şartsız tes-
lim olmasını. işgal ettiği topraklann ıa-
desini ve yüklü bir tazmınat lalcp etmi-
yordu. Aynı zamanda. "Monarşik siste-
mi yıkıpdemokrasıye geçin" diyordu.
Almanya için dünya hegemonyası
kurmaya çabalayan. kendini dört yıl ön-
ceki İstanbul ziyaretinde "Müslüman-
lann hamisi" ilan eden ve Sultanahmet'e
bir çeşmc dıkip giden Kayzer ^ilhehn
tahtım tcrk edip kaçıyor: Almanya'da
ilk kcz demokratik bir cumhuriyet reji-
minin >olu açılıyordu.
İltihat ve Terakki liderleri ülkeden
aynldıktan iki gün sonra. 4 kasımda Al-
manya'da büyük bir halk ayaklanması
patlak verdi. Hükümetin temsiknsi
Matthias Erzberger liderliğindeki Al-
man delegasyonu 11 Kasım 1918'de
ateşkes antlaşmasını imzalayıp Birinci
Dünya Savaşfnın altına nokta koyar-
ken Almanya'da monarşi bir daha geri
gelmcmek üzere yıkılmıştı. Alman tari-
hine "Kasım Devrimi" olarak geçen
ayaklanmalar sonucunda iktidar sosyal
demokratlara ve liderleri Friedrkh
Ebert'e. ulkenin dört bir yanında Sovyet
modeline göre kunılan "tşçi ve Asİcer lin'de, Kasım 1918'-
Konseyleri"ne geçti. Komünistler Ekim den Mart 1921'e ka-
Devrimi'ndcn saçılan kıvılamlann Al-
man gökyüzünü de aydınlatacağına yü-
rekten ınanıyordu.
Ama sosyal demokratlar Almanya'da
Sovyet tipı "proletarya diktatörlüğü"
değil. Batı tipi parlamenter demokrasi
hedeflıyordu. Berlin'de 16-20 Aralık
1918 tanhlerinde toplanan konsey dele-
gelen, Sovyet sistemini reddederek oy-
lannı ycni bir millet meclisi seçiminden
yana kullandılar. Böylece Almanya'da
1933'dc Hitler'in iktidara gelişiyle nok-
talanacak olan Weimar Cumhuriyeti'-
nin temelleri atıldı.
Savaş sonrası Almanyası'nda "Erme-
ni katlıamlan" geniş bir kamuoyu bul-
muştu. Osmanlı lmparatorluğu'nda bu-
lunup gen dönen Almanlar yazdıklan
kitaplar ve basın yoluyla "Ermerü mese-
lesi"ne dikkat çekmişlerdi. Alman yö-
netimı, zamanında katliamlara seyirci
kalmakla suçlanıyordu.
İşte 1921de Berlin'de Talat Paşa da-
vasına bu koşullarda bakılacaktı.
Sanığın beraat etmesi, Alman yönetimi-
nin bir tür "'kendini temize çıkaıma ha-
rekatı" olacaktı.
Birinci Dünya Savaşı 1918 yıhnın
kasım ayında ardında 8.5 milyon asker
ve 13 milyon sivilden oluşan bir kayıplar
ordusu bırakarak sona erdi. Osmanlı
nan, salgın hastalık ve açlık
ölen sıvil halk oluşturuyordu.
Talat Paşa savaş sonrası siyasi dönü-
şümlerle çalkalanan Almanya'nın baş-
kenti Berlin'e iştc bu en hareketli günle-
nnde geldi. 1918 yılı sonunda savaşın yol
açtığı sefalet, işsizlik. genel grevler, so-
kak çatışmalan, komünistlerle sağ milis-
lerin mücadelesi günlük hayatın olağan
parçasıydı. Berlin'de can güvenliği yok-
tu.
Almanya çalkalanırken Talat Paşa'-
nın tüm dikkati Anadolu'da Mustafa
KemaTin başlattığı mücadeleye ve ken-
disinin memleketin gcleceğinde oynaya-
cağı role çevrilmişti.
Eüver, Talat ve Cemal Paşalar bilındi-
ğı gibi savastan sonra ülkeyi kurtarmak
için çeşıtli planlar kuruyor: ittifaklara
yöneliyorlardı. Bir yandan Batı Avrupa
devletferiyle öte yan- ı ^
dan Rusya'yla temas- \J. ~°
larda buîunuyorlardı '. f * J? "
Berlin o günlerdc
aynı zamanda Bolşe-
viklerin propaganda
faaliyetine en yoğun
İttihatçılar Alman-
ya'ya geldıkten sonra
Berlin'in güneybatısın-
daki Postdam kenti
yakınlanna, unlulenn
sayfıye yeri olan Neu-
babelsberg'de bir vil-
laya yerleştiler. Bu
mekanın onlara Al-
man yetkiülerce geçi-
ci olarak tahsıs edıldi-
ği ihtimali güçlüdür.
Enver Paşa memle-
ketten aynldıktan
sonra Rusya'ya geç-
miş; türlü maceralar-
dan sonra 4 Ağustos
I922'de Doğu Bu-
hara'da. Pamir dağ-
lannın eteğindeki
Abiderya köyünde
Kıalordu'yla çatış-
mada ölmüştür. Ce-
mal Paşa ise ondan
iki hafta öncev 21
Temmuzl922'deTif-
lis'te Ermeni sui-
kastçılar tarafından
öldürülmüştür.
Talat Paşa ise Ber-
dar iki buçuk yıl ya-
şadı. tlk önce oturdu-
ğu Neubabelsberg;
Berlin'in güneybatı-
sında, Nuthe
ırmağının Havel neh-
rine dökûldüğü bir
göller bölgesinde yer
ahr. O günlerde kim-
se Almanya'nın çok
geçmeden ikinci bir
savaş başlatacağını;
dünya egemenliğine
doğru atacağı ikinci
adımın da çok daha
büyük kayıplara ne-
alat Paşa bir örgüt adanuyth.
Hayatım siyasetten ayn
düşünemiyordu. Ama onu Berhn'de
olup Nten içpotitik getişmelerden çok,
ülkesinin duruntu Ugilendiriyordu.
Mustafa KemaVin Anadolu 'daki
başarüaruu iztiyor; dönüp ulkenin
kaderiniçizmeye ortak olacağıgünû
beklerken boş durmuyordu.
nedeniyle mamen değişen Berlin'de Hardenberg
Sokağı 4 numaradd bugün o ev artık
durmuyor. Yerinde 1950'lerden kalma
bir bina; içindeyse Berlin'in en büyük ki-
tapçılanndan biri var artık.
Savaş sonrası Berlın'inde sokak. siyasi
arena kadar harekeıliydi. Ekim Devri-
mi'nin coşkusu esiyordu. Komünistler
küçük de olsa dikkat çeken. aktıf bir top-
luluk oluşturmaktaydılar. Spartakistle-
rin liderlerinden Karl Liebknecht. Talat
Paşa'nın oturduğu Hardenberg SokağY-
nın az ötesinde. Tiergarten Parkı'nda
halka aıeşli söylevler çekiyordu.
Savaşın faturası her zamankı gibi işçi-
ye ve çalışana, yoksullara gkmıştı.
1919'un başından itibaren enflasyon
almış başmı gidiyordu. Halkın belini bü-
ken enflasyon yurtdışına giden htihatçı-
lann ve bu arada Talat Paşa'nın elindekı
Hans OswaW şöyle tarif ediyordu:
"Talan. yağma ve kavgalar; gösteri ve
çatışma; rüşvet, karaborsa, a$hk, yok-
sulluk ve vıırgun; keyif ve eğlence düş-
künlüğü. ahlaki çöküntü, dinsel
inançsızlık, batıl inançlar. fal ve büyü,
kumarbazlık ve fuhuş Berlin'de almış
başını yürümüştü."
Talat Paşa bir örgüt adamıydı. Ha-
yatım siyasetten ayn düşünemiyordu.
Ama onu Almanya'nın başkentinde
olup bıten iç politik gelişmelerden çok.
uzaktaki ülkesinin içinde bulunduğu
üzücü durum ugilendiriyordu. Berlin'e
geldikten sonra Mustafa Kemal'in Ana-
dolu'daki başanlannı izliyor dönüp tek-
rar ulkenin kaderini çizmeye ortak ola-
cağı günü beklerken boş durmuyordu.
Kendısine •Mehmet Sai" adıyla bir
pasaport çıkartmıştı. Öldürüldüğünde
ise üstünden "Sali Ali Bey" adına
bastınlmış kartvizitler çıktı. Kimliğini
gizlemeyi gerekli görmüş, ama evinde
oturup saklanmamıştı. Kansı Talat Pa-
şa'nın Beriin'de sokak çatışmalannın
doruga çıktığı günlerde bile alışkanlık-
lannı sürdürdüğünü: dışan çıkmaktan
korkmadığını anlatıyordu.
Ölümünden önceonunlagörüşen tngi-
liz ıstihbarat ajanı Herbert Aubrey
1924te yayımladığı ve "Ben Kendim"
adını verdiği anılannda Talat Paşa'yla
tstanbul'da geçen bir konuşmasını ak-
tanr. Ona "Oldürülmekten korkuyor
musunuz" diye sormuştur. Talat Paşa
lantılanndan biriydi. 1936'da Stalin'in
temizleme harekatında "Sovyetler Birli-
ği'ni çökertmek için Tıoçkist komplo
kurmakla" suçlandı. tutuklandı ve gös-
termelik bir mahkemede on yıl ağır hap-
se mahkum edildi. Radek'in 1939'da bir
toplama kampında veya hapishanede
öldügü tahmin ediliyor. 1941'de Sovyet-
ler Birliği'nde Radek'in hala yaşadığ^ ve
Almanya'da anti-faşist direnişi örgütle-
diği yolunda rivayetler çıktı, ama karu-
tlanmadı.
İıtıhatçılann Moskova bağlantısı
Karl Radek. 1988'de Gorbaçov'un 'pe-
restroika'sı sayesinde Yüksek Sovyet
Mahkemesi'nce aklandı.
Radek'le en yakın ilişlciyi sürdüren
Enver Paşa'ydı. 1919'da Cemal Paşa'ya
yazdığı bir mektupta Radek ile şu nokta-
lar üzerinde fıkir birliği sağladıklannı
anlatır "tslam milletlerinin kurtan-
Iması: Avrupa'nın emperyalist kapitaliz-
mine karşı sosyalistlerle işbirliği; kurtan-
lan milleüerin dinine kanşmamak
kaydıyla sosyalizmin kabulü."
Enver ve Cemal Paşa'lar, "Türk ve
tslam aleminin kurtanlması hususunda"
çahşır ve Moskova'yla bağlantıyı sürdü-
rürken Talat Paşa ölümünden önce,
"Bolşevik sevdası"ndan vazgeçmişti.
tttihat ve Terakki'nin Suriyeli mebus-
lanndan Enür Şelüp Arslan'ın hatıratı-
nda yazdığı üzere "Talat bir vakitler
kendi reyi ile Bolşeviklere rrieyletmişti.
Bolşevik şeflerinden Radek'le samimi
görüşmeler yapmış
ve onlarla beraber
çalışmaktan hayır
ummaya başlamıştı.
Bu mevzuu nefsinde
o kadar işledi ki Mos-
kova'ya gitrneye bile
karar vermişti." Şe-
kip Arslan, Talat Pa-
şa'yı öldürülmeden
önce gördüğünde bu
görüşlerirun değişmiş
olduğunu anlar. Ta-
lat Paşa son günlerin-
de şöyle konuşur.
"Bunlar (yani Bol-
şevikler) Müslüman-
lara hürriyetten, is-
tiklalden ne vaadet-
mişlerse hepsiai boz-
muşlar. Yeni baştan
çarlığın eski siyaseti-
ne başladılar."
Sa\aşsonraaBerün'de sokak, siyasi arena kadar hareketliydi. 1919>dıocaka\mda'Spartakistler'sosyaldenıokjTit- 1920'knn başında
lann\aymoı^anı4teri*(\oiMaerls)gazctesiraiş^aletnıiş,barikatlarkunnuşlardı. Bukarçaşaortamı içinde Talat ? a
. . a
5 a
Z^^î
Paşa'şinKİi yıkılmışolan Hardenterçsokağındaki 4110^binayıAnadohıu^ irtibat bûrosuhalinedönöştünnüştü.(altta) L° eski Syasrtkîe'"
- , . . başladığıru görmüstü. Sovyetler Birliği*-
şoyle cevap verm.ştır: ^ 7 0 ^ ^ v l k1 ım a s ı n da bir zamfn-
Hayat zaten yetennce zor. k.ş, bır de . . ^ y £ .^^ v a a { ^ ^
olumden korkmaya başlarsa yuk artık ^
k k d h l h
POLTTIKAVEOTESI
den olarak-geri tepeceğini ve Postdam
ın Almanya'nın kaderini uzun vadeli et-
kileyecek bir anlaşmaya mekan ola-
cağını tahmin edemezdi.
Talat Paşa'yla beraber ülkeyi terk
eden tttihatçılar da bir süre Berlin'in 50
km. uzağındaki Neubabelsberg'de
kaldılar. Talat Paşa burada uzun süre
dunnadı; Berlin'in merkezine taşındı.
Kansı Hayriye Hamm'la birlikte Char-
lottenburg'da, Hardenberg Sokağı 4 nu-
marada, birinci katta kendine tahsis edi-
len 9 odah geniş bir evde oturmaya baş-
ladı. Talat Paşa'nın evi yalnız Almanya'-
daki değil, onu ziyarete gelen Avrupa'-
İmparatorluğu 2 milyon 850 bın askerle daki eski Jön Türklenn buluşma yen
girdiği savaşta toplam 975 bin kayıp ver- oldu.
di. Kayıplann çoğunu: savaşta yarala- Haritası İkinci Dünya Savaşı'nda ta-
paralann değerlenmesıne yol açıyor: bu
sayede orta halli bir hayat sürebiliyor-
lardı.
15 Ocak 1919'da Spartakistlerin başı-
ndaki Kari Liebknecht ve Rosa Luxem-
burg sağa milislcr tarafından öldürül-
düler. Spartakistlerin ocak ayında
hızlandırdığı ayaklanma böylece son
buldu. Komünistlerin ayaklanmasının
sosyal demokratlarca bastınlması Al-
manya'da iki grubuı- yolunun tamamen
aynlmasına yol açtı. Meclis sokağın
baskısmdan kaçarak Weimar'a taşındı;
Almanya'daki ilk cumhuriyet tarihe bu
yüzden "Berlin" değil. "Weimar Cum-
huriyeti" olarak geçti.
Talat Paşa'nın son yıllannı geçirdiği
Berlin'i zamanın ünlü Alman gazetecisi
taşınmayacak kadar ağır hale gelir."
Talat Paşa. Ankara'da Türkiye Bü-
yük Millet Meclisi kurulduktan sonra
Berlın'de 1920 yılının mayıs ayında bir
"trtibat Bürosu" açmış; memlekettekı
gidişatla ilgili bildiriler kaleme almış ve
bastırmiştı. Anadolu'daki ve yurtdışm-
daki hadiselerden günü gününe haber
alıyordu. tstihbarat ağı mükemmeldi.
Temasta olduğu kişılerin başında,
TBMM'nin yurtdışı temsilcilığiyle gö-
revlendirilen Cami Bey vardı. Aynı za-
manda tsviçre'ye yerleşen eski Maliye
Nazın Cavit Bey'le ve cemiyetin Avru-
pa'daki üyeleriyle de yakın temas için-
deydi. Berlin'de en yakınında Dr. Ba-
hartin Şakir ve Dr. Nazmt vardı- Mirhat
Şûkrii'nün oğlu Turgut'la görüşüyordu.
Talat Paşa tngihzlerle, ttalyanlarla.
Ahnanlarla düzenli görüşmeler yapı-
yordu. Mektuplanndan ve konuşma-
lanndan, Anadolu'da bağımsız bir
Türk devlcti kurulması için uluslararası
güç dengelerini kullanmaya: bağımsız
bir Türkiye'nin Bolşeviklere karşı bir
tür "tampon" olarak Batı'nın ışine gele-
ceğine özellikle tngiltere'yı ikna etmeye
çalışügını görüyoruz.
tttihat ve Terakki liderlerinin Berlın'-
de Bolşeviklerle de ilişkiyı sürdürdüğü
bilinir. Aracılık rolünü. Komintem'in
ilk lıderlerinden biri olan Karl Radek
üstlenmişti.
1885'te Galiçyalı Yahudi bir aileden
olan Radek (asıl adıyla Karl Sobelsohn)
1918 "Kasım Devrimi"ni örgütlemek
için Almanya'ya gönderilmişti. Alman
Komünist Partisi'nin kurulmasında ta-
yin edici rol oynadı. 1919'da tutuklanıp
bir süre hapiste kaldı; hatta Enver Paşa'-
nın Almanlar üzerindeki nüfuzunu kul-
lanarak Radek'i hapisten çıkardığı tah-
min edilir.
Karl Radek, Enver, Talat ve Cemal
Paşa'lann Moskova'daki en önemli bağ-
huriyetlerin bağımsızlık özlemi büyük
rol oynayacak; Moskova özellikle Müs-
lüman cumhuriyetlerin üzerinde ikinci
bir çariık rejimi gibi baskıcı siyasetiyle
çözülmenin tohumlannı atmış olacaktı.
Talat Paşa'nın öldürülmeden önceki
son siyasi düşüncelerini, tngüiz gızlı ser-
visince görcvlendirilmiş bir ajan olan
Herbert Aubrey ile yaptığı konuşmada
anlattığı, bilinen bir gerçektir.
26, 27 ve 28 şubat 1921'de Batı Al-
manya'nın Hamm ve Düsseldorf şehirle-
rinde gerçekleşen buluşmada Talat Paşa
ısrarla Ermeni tehcirine değinmiş: "Er-
meni sonımluluğunun Türklerin üzerine
atılamayacağını" ifadeetmişti.
Berlin'de kaleme aldığı anılannda da
"Ermenılerin İstanbul'a karşı yıkıa faa-
liyetlerde bulunduğunu, o zaman cemi-
yette göç ettirme kanunu hazırlandığını,
kendisinin bu kanunun tamamıyla uy-
gulanmasına karşı olduğunu ve nitekim
yürûrlüğe girmesini de geciktirdiğini: Er-
meni halka karşı şiddeti önkmeye
çalıştığını; ama bunda başanlı ola-
madığını. o yıllarda çok sayıda Müslü-
man'ın da hayatım kaybettiğini" anlatır.
Talat Paşa Berlin'de kendisine yönelik
suçlamalan yanıtlamak için yazdığı anı-
lannda Ermeni çetelerin Ruslar'ın kış-
kırtmasıyla yapüklan eylemleri sırala-
dıktan sonra şöyle diyor:
"Bütün bu vahşilik ve cinayetler
karşısında savaşı kazananlar susuyor ve
eylemleri yapanlan alkışlıyorlar. Demek
ki dünyada biri kazananlara. biri kaybe-
denlere has olmak üzere iki türlü adalet
varmış. Gerçekte yalıuz bir tek adalet
bulunmalı; bu adalet uygulanmadığı
takdirde bunu yerine getirecek manevi
bir güç vardır ve zaman da uygulanması-
na engel olamayacaktır."
YARDT: Almanya ve
Ermeni Tehcirl .
GençMıımculangöremeyecekkadarkörler
O N B I N L E R
İÇİN YAZDI
Sevgili Uğur Mumcu, büyûk
bir devrimciyi vüce bir özgür-
lük savaşçısını yitirmenin üzün-
tüsü içindeyiz. Öfkemiz büyük
acımız büyük. Ancak bu öfke-
nin cenazelerden cenazelere ol-
mamasını hayatın tüm bölüm-
lerinde devam etmesıru dili-
yoruz.
YıbnazŞen
Değerli Uğur Mumcu, seni ha-
yatımın sonuna kadar unulma-
yacağım gibi değerli çahşmala-
nnı veTürk halkına gösterdiğin
demokrasi banş özgürlük kav-
ganı sonuna kadar ben de reh-
ber edineceğim. Sen susmadın
seni vuran katiller gerçekte sus-
muş oldu, mücadele ettiğin anti
demokretik güçler tarafından
katledildin değerli anın önünde
her zaman saygıyla eğıliyorum.
Sustunılamazsın
Ertan Çakdalan
Sevgili Uğur mumcu, gerici ve
yobazlar sonunda senin gibi
devrimci ve ilerici birini sustur-
dular. Oysa bilmiyorlar ki sen
her zaman yaşayacaksın ve se-
nin gibiler bu millet için her za-
man bulunmazlar. Seni her za-
man arayacağız ve düşünceleri-
ni savunacağız. Huzur içinde
yat.
OrfaanErdal
Sevgili Uğur Mumcu! Senin dc
dediğin gibi "Güzel insan senin
de bildığin gibi 'Yiğit insan'
'Korkaklar bin kez ölürler an-
cak!' Cesurlar bir kcz ölürler."
Bu topraklar senin her damla
kanından ve parçandan dölle-
nip yüzbinlerce Uğur Mumcu
doğuracaklar...
"En büyük gücümüzdür
Kahramanlıkıtr yaşamak
Öjecegimfci bilip
Öleceğimizi mullak ".
N.Hikmet .
Senin ve ışığını herzaman kafa-
mızda ve kalbimizde duyaca-
ğız.
Esengül Gökkaya
Sevgili ağabeyim! Işığımız, ön-
derimizdin. Savunduğun ılkcle-
ri yaşatmak için ve senin gör-
meyı ve gerçekleştirmeyi istedi-
ğin ideallerini yaşatmak için her
türlü mücadeleyi yapacağımıza
emin ol. Bu güzel vatanımıa
namussuz ve alçaklara teslim
etmeyeceğiz. Rahat uyu!
S.Zafer Gürhan
Ulkenin banş direği yıkıldı.
Herşey seninle çok güzel idi. Bu
ülke senin gibi insanlar zor ye-
tiştiriyor. Rahat uyoı. Türk hal-
kı seni çok seviyoruz. Ölümün
ülkeyi ayağa kaldırdı. İnsanlar
sokaklarda. Sahtekarlar. dü-
zenlerbazlar, Kuveyt'te, ABD-
de. Seni unutmuyoruz.
A.Tahsîn Bozbaykal
duyuyorum. Senin gurur duy-
man için, Atatürk'ün ve senin
mum ışığın altında elimden ge-
len herşeyi yapacağım. Yolun
açık olsun. Sevgili abim.
FigenOngun
Uğur abi, seni çok özleyeceğim
hem de çok...
H.lbrahim Şakir
Sevgili Uğur abi, susmadık sus-
mayacağız izınden gidip kanını
yerde bırakmayacağız.
SongfilÇelebi
Sevgi duyduğum büyüğüm. Sevgili Uğur abi, her şeyin
Uğur Mumcu, seninle gurur mum gibi erimesine izin verme-
yeceğız.
GülsümKaraca
Uğur abi. sen tüm laik Türkiye
Cumhuriyeti'nin önderi ve sa-
vunucusuydun. Senin yolunda
her zaman yürüyeceğiz. Sert
adımlarla.
Hasan Coşkun - '
Uğur Mumcu gibi idealist, ör-
nek ve Atatürkçü bir karakteri
öldürmekle amaçlanna ulaşa-
caklannı zannedenler bu aydın
insanın arkasındaki genç Uğur
Mumculan göremeycek kadar
da körler.
Ş.Kerem Özel
CTF Kardiyoloji Öğrend Araş-
tırma Birimi
Düşüncelerin fıkirlerin devam
edecek ama ne yazık ki sensiz!
Fatma Taşkır
öğretmen
Ey! Beni benden alan Mumcu
yüreğimi delen Mumcu.
Yerin yurdun cennet olsun.
Vatanımın gülü Mumcu.
Gükremal Karakaç
Veteriner Em.Kd.Alb.
Ölümle uzlaşan insanı düşünce-
lerde yaşatmak.
Gülten Ozdemir
SÜRECEK
MEHMED KEMAL
Özal Ekonomisi
Ekranda dehşet saçan bir Nazi filmi seyrederken alt
bantta ûzal'ın hastalandığı ve hastaneye kaldırıldığı ha-
beri göründü. Bant durmamacasına haberi geçiyordu.
Belliydi ki özal, son gezisinde yorgun düşmüştü. Bir bu-
nalım geçiriyordu. İlk ağtzda aklımıza bunlar geldi.
Son bant, ûzal'ın yaşama gözlerini yumduğunu bildi-
riyordu. Birden gözlerimin önünden Adana'da bir mey-
dan geçti. Şişman, yusyuvarlak bir adam meydandaki
kalabalığa sesleniyodu. Orta direk' diyordu. Kalabalı-
ğın mutluluğunu sonradan kazı haline gelecek olan 'or-
tadirek'tearıyordu.
Adana'yı ve sermayeci kesimin şahdamannı çok iyi
bilen işadamı arkadaşım,
"Bu adama dikkat et!.." dedi. "Gelecek ne Turgut
Paşa'nın ne de Necdet Calp'ındır, şu gördüğün adamın-
dır."
Gerçekten seçimler yapıldı, kazanan Turgut Özal ol-
du.
O gün Adana meydanında gördüğüm, dostlanmın
"gelecek bu adamındır" dedikleri Turgut Özal'ı tanıyor
muydum? Hayır tanımıyordum. Sadece uzaktan birkaç
kez görmüştüm o kadar.
Günlerden bir gün Ekmekçi ile Orman Çiftliği'nde ye-
mekteydik. Kısa boylu, yusyuvarlak adam içeri girdi.
Çevresi kalabalıktı.
Garsonlar koşuşup sofrayı dizdiler. Hemen yemekler,
sürahi sürahi ayranlar geldi. Belli ki çok açtılar ve alatur-
ka yemeğe meraklıydılar. "Kim bu adam?" gibilerden
Ekmekçi'nin yüzüne baktım,
"Bu adama dikkat et!.." dedi. "Kendileri Planlama
Müsteşarı'dır. Geleceği parlaktır. Süleyman Bey'in çok
yakını sayılır."
Atatürk'ün ölümünde 18 yaşında bir lise ögrencisiy-
dim. Ankara Lisesi'nde okuyordum. Okulumuz Hacet-
tepe'de şimdiki mavi hastanenin olduğu yerdeydi. Baş-
kentin üç taş yapısından biriydi. Bir yanımız Numune
Hastanesi, bir yanımız demiryolu. Dil-Tarih o yıllarda
okulun bahçesi sayılırdı.
Dersteydik.
öğretmenlerin arasız kımıldanışları, üstümüze ağır
bir sessizliğin çöküşü, ivedi sınıflara dolduruluşumuz,
ortalıkta bir şeyin döndüğünü gösteriyordu. Önce sınıf-
lara doldurulduk. Sonra bahçeye çıkarıldık. Okul müdü-
rümüz şair Necmettin Halil Onan'dı. Önemli günlerde
öğrencileri bahçede toplardı. Gene tören duruşuna geç-
rik. Şair müdürümüz acıklı bir sesle Atatürk'ün öldüğü-
nü, okulun tatil olduğunu, hemen evterimize gitmemizi
öğütledi. Bayraklar yarıya indi.
Atatürk ölmüştü.
Ağıtlarda, türkülerde, şarkılarda kan ağladı. Yas tutul-
du. Millet, eski Meclis'in önüne konan katafalkın altın-
dan durmadan geçti.
özal da her fani gibi aramızdan ayrıldı, öldü. ölüm
araya girdi mi her şey değişir, her şey yas rengine bürü-
nür. Nitekim devlet, beş günlük yas ilan etmiştir. Yasını
tutacağız. Vatan Caddesi üzerindeki Adnan Menderes
anıtının yanına gömülecektir; vasiyeti böyledir. Ailesine,
yakınlanna, sevdiklerine başsağhğı dilemek görevimiz-
dir. özal'ın fikirleri tartışılmayacak mıdır, elbette tartışı-
lapaktır. On yılı aşkın bir süredir uygulanan "serbest kur,
serbest fiyat, serbest faiz" politikası eleştirilmeyecek
midir. elbette eleştirilecektir. Bunu kendi de ister. Bu
politika kimin işine yaramıştır, bu tartışılacaktır. Bir şai-
rimiz, "ölüm gelince bütün eksikler biter" diyor. Qzal'a
öl'üm gelmiştir. Her ölüye Allah'tan rahmet dilenir; rah-
metdiliyoruz.
BULMACA
1 2 3 4 5 6 7 8SOLDAN SAĞA:
1/ Kerime Nadir'in, sine-
maya da aktanrmış bir
romanı. 2/ Hatay ilinde
bir ırmak... Kısa çorap.
3 / " — arayıp gökte nice
turfa müneccim / Gaflet
ile görmez kuyuyu reh-
güzerinde" (Ziya Paşa)...
Bir nota. 4/ Şarkı, tür- 6
kü... Düzenü olarak ekim
yapılan arazi. 5/ Bir tiyat-
ro sahnesinin önünde,
ışık ve ışıldaklann yerleş-
tirildiği, izleyiciye en ya-
kın yer... Bir renk. 6/ Sarhoş ya da
külhanbeyi bağırması... Bir tür
şapka. 7/ Bir birliğin, ortaklığın ya
da alacaklılar grubunun haklannı
korumakla görevli kimse. 8/ Üzeri
kırmızı parafinle kaplanan bir tür
peynir... Hile. 9/ Kısa ve kalmca...
Istatistikte uzun süreli eğilime veri-
lenad.
YUKARIDAN AŞAĞrYA:
1/ Adalet Ağaoğhı'nun bir roma-
nı... Sessiz, uslu. 2/ Teknelerdeki
hamuru kazımaya yarayan araç... Tavlada bir sayı. 3/ Dağtavu-
ğu da denilen bir av kuşu... Bıçak bilemeye yarayan çefikten,
çubuk biçiminde araç. 4/ Şerif Gören'in birfilmi.5/ Bektaşi der-
vişi... En kısa zaman süresi. 6/ Bir kuruluşun simgesi olan ve
yakaya takılan nesne... İçine alacağı şeye oraıüa ölçüleri ycter-
siz olan. 7/ Sahip... Fazladan kılınan namaz ya da tutulan oruç.
8/ Henri Charriere'nin, fılme de aktanlan ünlü romanı. 9/ Mal
alıp karşıhğında mal vererek ödeşme... Karaciğerin salgıladığı
acısıvı.
T.C.
ESKİŞEHİR ASLİYE 1. HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
Davacı Hülya Küçük tarafından davalı llhami Küçük aleyhine açı-
lan boşanma davası sebcbiyle;
Adresi tespit edilemeyen llhami Küçük'On duruşmanın atıh bulun-
duğu 5.5.1993 günü saat 09.00'da mahkememiz duruşma salonunda
haar bulunması veya kendisini bir vekille temsil «tirmesi, aksi hal-
de duruşmaya yokluğunda devam olunacağı ve karar verileceği da-
valı tlhami Küçük'e dava dilekçesi ve duruşma günü davetiyesi yerine
geçmek üzere ilan olunur.
Basın: 47511
MERSİN İCRA TETKİK MERCtt
HÂKİMLİĞt
1992/1336
Dav acı Selahattin Yeter tarafından davalı Daraak Gıda San. ve Vdi
Güler aleyhine açüan imzaya itiraz davasının açık duruşması sırasında
verilen ara karan geregince;
Davalı Veli Güler'in adresi meçhul olduğundan duruşma 3.5.1993
günü saat 9.00'da olup, ibraz etmek istediğiniz bütün belgeleri tayin
edilen günden evvel göndermeniz veya duruşma günü bu belgelerle
mahkememizde bulunmanız, bulunmadığınız takdirde HUMK'nın
509. maddesi geregince gıyabınızda karar verileceği ihtan ilanen teblig
olunur. 5.4.1993
Basm: 47Î08
TAŞOVA SULH HUKUK
HÂKİMLİGİ'NDEN
1992/9
Davacı K K. tarafından mahkememize açılan vasiyetnamerün açıl-
ınası da\asında miras bırakan Mehmet Ali Atamtürk mirasçısı 1929
D.lu Müntü Atamturk'un tüm aramalara rağmen adresi tespit edile-
medığınden duruşma eünu olan 29.6.1993 günü mahkemede hazır
bulunması, bulunmadığı takdirde vasiyetnamenin açılmasına karar
\erilecefı hususu ıebliğ yerine kaim olmak uzere ilan müzekkeresi-
dır. 8.9.1992
Basın lashihi