Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 13NİSAN1993SAU
OLAYLAR VE GORUŞLER
Adaletkolluğuüzerine tartışmalar
Adalet kolluğunun oluşturulması, C.Savcılığı'na bağlı bir
kolluğun kurulması, Anayasa'nın güçler aynlığı ilkesine
u\gun olduğu gibi İdare Hukuku kurallanna da uygundur.
Yürütme ve idare karşısında yargı bağımsızdır. Yargının
bağımsız olması, nasıl otoriteyi dağıtmamakta ve yetkiyi
bozmamakta ise C.Savcısı'nın emrinde sadece yargı ile Ugili
bir koüuğun kurulması da idarenin yetkisini bozmayacaktır.
İHALİT ÇELENK§Hukukçu
B
u yâzının başlığı "Nec- den geçirilerek soruşturma müfettişi
det Menzir haklı mıT olarak, mesleğinde uzman 20-30 yühk
biçiminde de olabilirdi, bir polisin amiri durumuna getiriÜyor,
ama sorun doğrudan bu yanlıştır, uygulamada sorunlar do-
det Menzir haklı mı'.'"
biçiminde de olabilirdi,
ama sorun doğrudan
doğruya demokratikleş-
meyi ilgilendiren yaşam-
sal bir konu olduğu için
bu başlığı yeğlemiş bulunuyoruz.
3 nisan günlü Cumhuriyet'in habe-
rine göre Istanbul'da Sepetçiler
Kasn'nda "Adalet kolluğu yasa ta-
sarısı" konulu bir panel dûzenleniyor.
Prof.Dr. Sayın Köksal Bayraktar ta-
:
rafından yönetilen panelde çağnlı ola-
rak konuşan tstanbul Emniyet Müdü-
rü Necdet Menzir şunlan söylüyor:
"Bu yasa tasansına kişisel olarak
karşıyım. Bu yasa otoriteyi dağıtmak-
ta, yetkiyi bölmektedir. Bu yanlıştır
Ülkedeki asayiş ve gûvenlikten tçişleri
Bakanlığı sorumludur. Sonımluluk
İçişJeri Bakanlığı'nda bırakılarak yet-
kinin Adalet Bakanlığı'nadevredilme-
si yanlışür. Bu yasa ile bir üniversite
mezunu alü aylık, bir yıllık bir eğitim-
ğurur."
Olay nedir?
Ülkemizde öteden beri, özellikle 12
Mart ve 12 Eylül dönemlerinde gözal-
tına ahnan kişilere maddi ve manevi
ağır işkenceler yapıldı. İşkence adeta
bir sorguiama yöntemi olarak uygu-
landı. Emniyet binalannda ve cezaev-
lerinde yüzlerce insan yaşamını yitirdi
ve on binlerce kişi sakat kaldı. Bu uy-
gulama ve baskılar içeride ve dışanda
sert ve yoğun tepkilere neden oldu.
Koalisyon Hükümeti, programın-
da, işkencenin bir insanlık suçu oldu-
ğunu vurgulayarak bu uygulamalann
önleneceğini, bu amaçla gerekli yasal
düzenlemelerin yapılacağını kamuo-
yuna açıkladı ve vaat etti. Adalet Ba-
kanlığı bu amaçla basında CMUK adı
ARADABIR
SELÇUK ALTAN
Uğur Mumcu: Bir
"Başvura Mercii'Benim ve çok kişinin gözünde Uğur Mumcu bir "baş-
vuru mercii" idi. Bu merci' sözünü, üstüne basa basa
söylüyorum. Haksızlığa uğrayanlar, özellikle de me-
murlar, işçiler, sendikacılar, zaman zaman da TRT'ciler
ya da gazeteciler, onu bir 'başvuru mercii' yani 'başvuru
makamı' olarak görürlerdi. Denilecektir ki, 'resmi ma-
kamlar dururken, niye Uğur'a başvurulsun?'
Uğur Mumcu, resmi makamların kayıtsız kaldığı ya da
sustuğu zamanlarda ya da söz konusu haksızlıkları,
doğrudan doğruya o resmi makamların yaptığı zaman-
larda başvurulan bir kişiydi. örneğin, memursunuz, sü-
rülmüşsünüz! Işçisiniz, haksız yere işten atılmışsınız!
Sade yurttaşsınız, dilekçeniz yanıtsız kalmış! Yayınevi
yönetmenisiniz, kitaplarınız imha edilmiş! Senaryo ya-
zarısınız, sansüre takılmışsınız! Sorununuz, sizi de aş-
mış! Ne yapacaksıntz? Gider, Mumcu'ya başvururdu-
nuz. Hukuk Fakültesi'nde 'İdare Hukuku' asistanıyken
başladığı karşılıksız 'dilekçe' yardımını, gazeteci olarak
ününün en yükseklere çıktığı günlerde de sürdürürdü.
Bu satırtarın yazarı bir zamanlar TRT'deyken uğradığı
bir haksızlık için Danıştay'a başvururken, -kendisi de
hukukçu olduğu halde- dilekcesini onun Uğur'lu ellerine
bırakmıştı...
Ben basında, kişilerin vetoplumun sorunlarına ilgisiz
kalmayan gazeteci/yazar arkadaşlardan özellikle ikisi-
ne çok güvenmişimdir: Uğur Mumcu'ya ve Mustafa Ek-
mekçi'ye... Onlar, çok ender rastlanan kişilerdir. Baş-
vurunuzun gereğini sadece yazı yazarak yerine getir-
mezler, her türlü yardımı yaparlar... Ben onlara, Tlhan
Selçuk'un deyimiyle "adam gibi adamlar..." diyorum.
Telefonu açar, ilgili kişi ya da kuruma sizin sorununuzu
aktanrlar, karşıdan yanıt beklerler, yeniden sorar, yeni
yanıtları mutlaka alırlar ve sizin haklılığınıza inandıklan
zaman da kimsenin gözünün yaşına bakmadan yazar-
lar... Yazdıklan da ses getirir!
Uğur Mumcu'nun bir başka özelliği de tanısın tanıma-
sın 'insan'a ve duyduğu gördüğü bir 'olay'a duyarsız
kalmamasıydı... Ben Mumcu'yu uzun yıllardır tanırım.
Bir kez 'Bana ne?' dediğini duymadım, bir kez 'Beni ilgi-
lendirmez' dediğini duymadım. Bizi ilgilendirmez' dedi-
ğini de duymadım. O bir 'ilgi' doruğuydu. Nice gözü yaşlı
insanın, nice haksızlığa uğramış yurttaşın, bir kurum ya
da bir derneğin, 'başvurmaksızın' da ondan ilgi gördü-
ğüne sık sık tanık olmuşumdur. Başvuru beklemeden il-
gilenmek... Ne büyük bir insanca özelliktir bu! Bugün en
yakınımız sandığımız kişilerden ya da kurumlardan gör-
düğümüz duyarsızlıklar, ilgisizlikler ortamında onun bu
tutumu hiç unutulmayacaktır.
Mumcu'yu pek çok meslektaşından ayırt ettiren bir
özelliği de basını ve meslektaşlarını eleştirebilmesiydi.
Biz kırk kişiyiz, birbirimizi biliriz' diye bir söz vardır ya...
Ona dayanarak söylüyorum: içimizden bir kısmı, ilerde,
ola ki, bir başka gazeteye gitmek söz konusu olur diye, o
başka gazeteyi ya da o başka gazetedeki gazetecileri,
yazarları, patronları eleştirmeye pek yanaşmaz... Ba-
zen de arkadaşlıklar, evvelce birlikte çalışmış olmak
gibi duygularla eleştirilerimizi söylemez ya da yazma-
yız, Kol kırılır, yen içinde kalır..' deriz... Oysa bu ne bü-
yük aldatmacadır.
Eleştiri olmazsa, saptanan 'yanlışlar', görülen 'tutar-
sızlıklar' nasıl düzelecek? Kendisine güvenen eleştirisi-
ni esirgemez, güvenmeyen yan çizer! Basında, her ikisi-
nin de örnekleri vardır; ama Uğur Mumcu gibi, haklı
olanına, eleştiride cesur olanına pek rastianmaz. Mum-
cu, eleştirirken cesurdur, çünkü bilgilidir. Cesurdur,
çünkü kılı kırk yararak araştırmıştr, konu üzerinde gürv
lerce kafa yormuştur. Cesurdur, çünkü kendine ve oku-
yucularına güvenmektedir.
Uğur Mumcu: Bir mlhenk taşı
Uğur Mumcu'nun bir başka özelliği şudur: Mumcu,
yaşlı ya da genc pek çok gazeteci için, 'mihenk taşı' ko-
numundadır. Altının ya da gümüşün hasını, sahtesinden
ayırt etmeye yarar mihenk taşı! Mumcu'nun ciddi ve so-
rumlu gazetecilik anlayışı, birçok meslektaşa ve bana
yol göstermiştir. Bu, Mumcu'nun yöntemlerinin ve bakış
açısının sağlamlığındandır. Onun yöntemini izleyen
meslektaşları, örneğin hiç 'tekzip' almamışlardır. Onun
gibi davranmaya çahşanlar, örneğin mesiektaşlarma ve
kamuoyuna hiç mahcup olmamışlardır. Haberlerini ya
da yazılarını yazdıktan sonra, kafalarını yastığa gönül
huzuru ile koyabilmişlerdir. Ulusal ve evrensel değerle-
re sahip çıkmanın mutluluğunu duymuşlardır.
öyle yapmayanlar, Mumcu'nun gözünde adam değil-
lerdir. Bizim gözümüzde de okurun gözünde de adam
değillerdir. Onlar basının 'sonradan görme'leridirler,
'yanaşma'larıdırlar... Zamanla, iplikleri de zaten pazara
çıkmıştır! Uğur Mumcu'ya en büyük saygı, onun yöntem-
leri ve titizliğiyle gazetecilik yapmak ve 'adam gibi adam
olmak' olacaktır.
SAHİBİNDEN
Selimpaşa Araptepe'de 191 m
2
denize yakın VİLLA
arsası satılıktır.
Akşam 20.00den sonra Tel: 230 89 61
verilen Ceza Yargılamalan Usulü Ya-
sası'nda değişiklıkler yapan bir yasa
tasansı ile "Adlı kolluk yasa tasansı"
adı aJtında iki tasan hazırladı. Bunlar-
dan CMUK, Mecüs'ten geçerek yasa-
laştı. Adli kolluk yasa tasansı ise Mec-
lis'te görüşülme sırası beklemektedir.
Adalet kolluğu, ülkemizde öteden beri
çekleşmesine yardımcı olmak amacıy-
la haarlanan "Adli kolluk yasa ta-
sansı" haarlık soruşturmasında C.
Savcısı ile emniyet görevlileıj arasında
"soruşturma müfettişi" adı altında da-
ha önce bulunmayan yeni bir birim ya
da kademe (makam) getirmekte ve
zanlıyı sorguya çekme, sanık dinleme,
kolluğun kurulması da idarenin yetki-
sini bozmayacaktır.
İşkencenin önlenmesi, sanık ve ta-
nık anlaümlannın özgür iradeye da-
yanmaa, adalete hizmet edecek ve yü-
rütme organının işlevi açısından her-
hangi bir sakınca doğurmayacaktır.
TürkiyeBarolarBiıüğivebarolar.de- biUrkişi incelemesı yapma ve yapürmâ Sorusturma müfettişleri
mokrat hukukçular, ceza hukuku oğ- v b görevleri bu müfettişlere vermek- — — —
retim üyelennın buyuk bir bolumu,birçok hukuk kuruluşu tarafından sa-
vunukgelen demokratik bir yöntem-
dir. İşkence olgusunun önlenmesi,
zanlı, sanık ve tanık anlaümlannın öz-
gür iradeye dayanması ve gıderek
yargı organlannca adalete uygun ka-
rarlann oluşturulmasını amaçlayan
bu yönteme göre C.SavcıkğVna bağlı
bir kolluk kurulacak, bu kolluk yürüt-
me organından bağımsjz, yargı orga-
nına bağlı olarak görev yapacak; ya-
kalama, arama. kanıt toplama ve ben-
zeri işlemlerle C.Savası'nın vereceği
görevleri yapacakür. Zanhnın ifadesi
C.Savcıa tarafından ahnacaktır. Böy-
lece öteden beri haarlık soruşturması
hakkında kamuoyunda yerleşen haklı
kuşkular ortadan kalkacak, demokra-
tik bir sorguiama yöntemi sağlanmış
olacaktır.
Yeni tasanya gelince..
Adalet Bakanlığı tarafından yukan-
da acıklanan gereksinmeyi karşıla-
mak, başka bir deyişle işkence olayla-
nnı önlemek ve giderek adaleün ger-
tedir.
İşte lstanbul Emniyet Müdürü Nec-
det Menzir, adli kolluk yasa tasansı-
mn otoriteyi dağıtmakta ve yetkiyi
bölmekte olduğunu, asayiş ve gûven-
likten İçişleri Bakanlığı'mn sorumlu
olduğunu, durum böyleyken yetkinin
Adalet Bakanlığı'na devredilmesinin
yanlış bulunduğunu söylemektedir.
Bu, yanlış bir değerlendirmedir. Yasa
tasansının böyle bir sonuç doğurması
düşünülemez. Bu itiraz, yürütme ve
yargı erklerinin yanlış anlaşılmasın-
dan ve konuya yalnızca yürütme, ida-
re ve otorite gözü ile bakılmasından:
başka bir deyişle demokratik değil,
otoriter bir devlet anlayışmdan kay-
naklanmaktadır. Adalet kolluğunun
oluşturulması, C.Savcıhğı'na bağlı bir
kolluğun kurulması, Anayasa'nın
güçler aynlığı ilkesine uygun olduğu
gibi İdare Hukuku kurallanna da uy-
gundur. Yürütme ve idare karşısında
yargı bağımsızdır. Yargmın bağımsız
olması nasıl otoriteyi dağıtmamakta
ve yetkiyi bozmamakta ise C.Savcısı'-
nın emrinde sadece yargı ile ilgili bir
İstanbul Emniyet Müdürü'nün,
"Bu yasa ile bir üniversite mezununun
altı ayhk, bir yühk eğitimden geçirile-
rek soruşturma müfettişi olarak 20-30
yıllık bir polisin amiri durumuna geti-
rilmesinin sakıncab olduğu" görüşünü
de yerinde bulmuyoruz. Dört yıl hu-
kuk eğitimi gören bir kişi, staj döne-
minden sonra yargıçlık ve savcılık gö-
revlerini yaprnakta. hükûm oluştur-
makta, emniyet görevlilerine yasalar
çerçevesinde talimat verebilmektedir.
Bu, yasalann bir gereği olduğu gibi ye-
rinde bir düzenlemedir de.
Ancak biz, daha öncelen bu konuda
yazdığımız yazılarda da açıkladığunız
gibi (Cumhuriyet 8/5/1992 ve MUliyet
25/2/1992) C. Savcılıklan varken bu
yasa tasansında yer verilen "soruştur-
ma müfettişlıği" makamının gerekli
olmadığı inanandayız. Yeni tasan ile
getirilen kadrolarla Cumhuriyet
Savcılığı kadrolannın genişletilmesi ve
soruşturma müfettişlerine verilen gö-
revlerin Cumhuriyet Savahklan ta-
rafından yapılmasının amaca daha
uygun olacağmı düşünüyoruz.
PENCERE
Aranıyor!..
Ankaray Çalışmaları İçin YeniTrafik Uygulamas
BEŞEVLER, MALTEPE14 NİSAN 1993
KOLEJ • KURTULUS20 NİSAN 1993
MALTEPE 14 NİSAN
* Nokta Kavşaflı'ndan MaHepe ve
Anıttepe'ye Geçlf Olmayacak.
* M«lt«pe vc Anıttapa Bağlantısı Calal
Bayar Bulvarı, Tok Sokak, G.M.K.
Bulvarı, Akıncılar Sokak, Şehlt Erez
Sokak Yoluyla Saglanabilecektir.
KOLEJ - KURTULUŞ 10 NtSAN 1MS
* Zlya Ookalp Caddeal'nin Kolej - Kurtutuş
Araaı Traflâe Kapatılıyor.
* Tuna CaddMİ; MrnntjMsa Caddesi'ndmi
Marmara Sokak YönOne, SOIayman Sırrı
Sokak; Sıhhıye Pazan'ndan Mlthatpaşa
Caddesl YönOne Tek Yon Olarak
Defllştlrlllyor.
* Atac (1) Sokakta Park Yasağı
Uygulanacaktır.
TRAFİĞE KAPALI YOLLAR
1*-Z0 NİSAN 1993 TARIHİNOE TRAFIĞE
KAPANACAK YOLLAR
14 NİSAN 1993 TARIHİNOE TRAFİĞE
AÇILACAK VOUAfl
AMA YOLLAR
TALİ YOLLAfl (SOKAKLAR)
TEK YONLU YOLLAR
Eskiden öğretmen' diye bir saygın kişi vardı, çoktan
beri ortalıktan kayboldu.
Nereye gitti?
Bilmem ki gazetelere ilan mı versek!.. 'Aranıyor' baş-
lığı altında bir duyuru:
'Öğretmenimi yitirdim!..
Çoktan beri kendisinden bir haber alamıyorum, gö-
renlerin, bilenlerin yerini yurdunu bildirmeleri Türkiye'-
nin geleceği bakımından önemle rica olunur."
öğretmenini yitiren toplumun geleceği de yitik de-
mektir; öğretmeni bulmakzorundayız.
Hemdeelbiriiğiyle...
•
Öğretmen niçin ortalıktan kayboldu? Sesi soluğu ne-
den çıkmıyor, izine rastlanmıyor?
Çünkü öğretmen 'Aydınlanma'nn simgesiydi; laik öğ-
retimin, bilgi toplumunun ve bilimsel dünya görüşûnün
eğitiminde kimliğini buluyordu.
Köşedönücülükle seriatçılık el ele verdikten sonra ög-
retmene ne gerek var?
Çok uzun yıllardan beri imam okullarını temel öğretim
kurumlarına dönüştüren siyasal iktidariar öğretmeni ez-
diler, dışladılar, suyunu çıkardılar...
Arbk 'öğretmen' yok. ..
'Woca'var.
Öğretmeni ararsanız, belki bir pazar yerinde bulursu-
nuz; çolukçocuğun nafakasını sağlamak için işportacılık
yaparken görürsünüz; tam sizle konuşurken belediye
zabıtasını görüp kaçmaya başlayacaktır. Eğer öğretme-
ne işportacı kimliğinde rastlayamazsanız, dikkat edin,
belki de bindiğiniz taksinin şoförü bir öğretmendir; evini
geçindirmek için ek iş yapmak zorunda kaldığından, ge-
celeri direksiyon sallıyor, gündüzleri okula gidiyor.
Köşedönücülerin toplumunda yasamak için, öğret-
men köşe kapmaca oyna-
mak zorunda..
•
Gazeteler son günlerde
öğretmen üzerine oynanan
bir oyunun dedikodu ve söy-
lentileriyledolu...
Neolmuş?
Ne olduğu çok laf götürür,
konu yılan hikâyesıne dönü-
şecek gibi görünüyor;
oyunun içinde llksan (llko-
kul Öğretmenleri Sağlık ve
Sosyal Yardım Sandığı) da
var. Her aybaşı yüzbinlerce
öğretmenden çatır çatır pa-
ra kesiierek kurulan bu
sandıkta, öğretmen ancak
cirmi kadar yer yakıyor.
Olayşu:
llksan, öğretmenlere sos-
yal konut yapmak için bir
arsa arıyor, Istanbul'da Ter-
kos dolaylarında imar
durumundan yoksun bir yer
buluyor. Bunun gibi işler
Türkiye'de doğal sayılır.
Imara açık olmayan birtop-
rağı ucuza kapatırsın, bu
yer ya kentin içinde bir yeşil
alan olabilir, ya Terkos gölü
~* " dolayında koruma alanında
* ~ •- ' bir arazi olabilir. Hiç fark et-
mez. İmar durumunu kota-
rıp ucuza kapattığın arsa
üzerine bir gökdelen ya da
kooperatif oturttun mu, vur-
dun parsayı...
Yeni bir oyun değil, kulla-
nıla kullanıla cıvığı çıkmış
bir yöntem ki büyük kentler-
de bu yoldan sermayeleri-
ne bire bin katmış aslanlar-
dan geçilmiyor...
Türkiye'de sermaye biri-
kimi kolay mı?
BEŞEVLER 14 NİSAN I M t
* ANKARAY'IN Beşevler Istasyon Inşaatı İçin beşevler'in
Bahçelievler Bağlantısı Trafiğe Kapatılıyor.
* Bahçelievler ve Emek Mahallesi'ne Ulaşım M. Fevzi
Çakmak Caddesl'ni Kesen 16. Sokak, 10. Sokak ve 8.
Sokak'tan Sağlanabilecektir.
* Emek 8. Cadde'den Çiftlik Kavşağı Bağlantısı
Sağlanacaktır.
Sevgili Ankaralüar,
ANKARAY Inşaatı nedeniyle 14 Nisan 1993 tarihinde Beşevler'in Bahçelievler bağlanüsı ile Mal-
tepe Nokta Kavşağı'nın Anıttepe bağlantısı, 20 Nisan 1993 tarihinde Ziya Gökalp Caddesi"hin
Kolej - Kurtuluş arası trafiğe kapatılıyor.
Bahçelievler Bağlantısı Mareşal Fevzi Çakmak Caddesi'ni kesen 8. Sokak. 10. Sokak ve 16. So-
kaktan yapılabilecektir.
Aynca Konya Yolu Emek Mahallesi 8. Cadde bağlanüsı kurularak Bahçelievler ve Emek Mahal-
lesi'nin ulaşımı az da olsa rahatlatılacaktır.
Celal Bayar Bulvan ile anıttepe Maltepe bağlantı Tok Sokak. Gazi Mustafa Kemal Bulvan. Akın-
cılar sokak, Onur sokak ve Şehit Erez Sokak yoluyla olabllecektir.
öte yandan Kolej istasyonu inşaatı ile Cebeci yönüne kaydınlan çalışmalar bu kesimin 2. aşa-
ması olan Kolej - Kurtuluş arasıda trafiğe kapatılarak sürdürûlecek. Bu kesimden etkilenen
bölgenin ulaşımı Cemal Gürsel Caddesi, Libya Caddesi ve Süleyman Sım Sokak Yoluyla olabile-
cektlr.
tnşaat çalışmalan nedeniyle trafikte yapılan değişiklikleri bilgilerinize sunanz. Saygıları-
mızla.
ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİTESİ
EGO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
ilksan'ın bunun gibi bir
işe girişmesi doğru mu? di-
ye sorulabilir; ama bu işi
kotaran llksan mı, değil mi?
Şimdi gazetelerde olayın
dedikodusu yapılırken kim-
se llksan'dan söz açmıyor;
koalisyon hükümetindeki üç
bakan arasında tartışma
var; kim kotarmış, kim emir
vermiş, kim ödemiş, kim
vurmuş, kim kime ne demiş,
sorumlu kimmiş?
Yüzbinlerce öğretmenin
çıkarları üzerine oynanan
oyunda öğretmenin ne sesi,
ne soluğu, ne kimliği, ne sö-
zü, ne de adı geçiyor; öğret-
men görünmez adam
olmuş. Öğretmen, çoktan
beri toplum ve devlet yaşa-
mından silindi; ama cezası-
nı hep birlikte çekiyoruz,
çekeceğiz...
Sayısı yarım milyona yak-
laşık öğretmene demokra-
tik yaşamda söz hakkı
tanımayan bir demokrasi
olurmu?
Köşedönücülerin toplu-
munda oluyor.
İLAN
T.C
ELBİSTAN KADASTRO MAHKEMESİ
Sayı: 989/46
Davacılar, Hazine'yi izafcten Elbistan Mal Müdürlüğü ve Salman
Bark ile davahlar Mehmrt Kaya, Harait Kaya, Şıhali Kaya, Dönda
Bayar ve Mehmet Kaya mirasçılan arasındaki tespite itiraz davasımn
yapılan açık dunifması sırasında verilen ara karan gerejincc;
Davalı Mehmet Kaya mirasçılan, Emine Kaya, Abdulhalik Kaya,
Fatma Kaya, Ibrahim Kaya ve Ayşegül Kaya'nın zabıta marifetiyle ya-
pılan tüm araraalara rağracn tebligata yarar açık adresleri tespit edi-
lemedijinden, ilanen tebligat yoluna gidilmesine karar verilmiş oldu-
ğundan duruıma günü olan 17.5.1993 günü saat 09*da duruşmaya gel-
meniz veya bir vekilie temsü ettimıeniz, aksi takdirde davanın gıya*
bınızda kantra baglanacağı, dava dilekçesi ve davetiye yerine kaim ol-
mak üzere ilanen tebliğ olunur.
Basın: 47071
JLAN
PERTEK TAPULAMA HÂKIMLIGI'NDEN
Esas No: 1974/701
Davaa Haşan Güncş tarafından davalı Hazine aleyhine açılan ta-
pulama tespitine itiraz davasımn yapılan açık duruşması sırasında ve-
rilen ara karar uyannca;
Davaa Hasan Oüne? minsçdanndan Songül Güneş'in tebligata ya-
rar açık adresinin meçhul olduğu yapılan zabıta tahkikatından anla-
şılmış, adına 3402 sayılı yasanın 28. maddesi meşruatlı davetiycnin
ilanen teblijine karar verilmiş olmakla;
Davanın duru$ması 22.4.1993 günü saat 09.00"a bırakıldığından,
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 28. maddesi gereğince dava sebep
ve dclillcrinizi dilekçe ile veya ilk durusma>a gelerek bildirmeniz, ak-
si takdirde davanın açılmamış sayümasına ve tespit gibi tescile karar
verileceği bususu ilanen tebliğ olunur.
Basın: 47030
YOL KESEN
IRMAK
HıfnV.VeHdedeotlıı
4. bası 20.000 lira (KDV içinde)
Çağdaş Yaymlan TOrkocağt
Cad 39-41 Cağaloglu-tstantml
ödHfcrita
T.C.
ADIYAMAN KADASTRO MAHKEMESİ
Dosya No: 1990/129
Adryaman ili merkez Petrol mahallesinde bulunan 119 ada, 8 par-
sel sayılı tasınmaz hakkında mahkememize davacı Hazine idaresi ta-
rafından açılan kadastro ve komisyon tespitine itiraz davasmda Adı-
yaman ili merkez Petrol mahallesinden Mustafa çocuklan Ali, Meh-
met, Zübeyde, Sıddık Aktulum (Akdulum)'lara duruşma günü ilanen
tebliğ edilmiş olup mahkememizce 119 ada, 8 parselin kadastro tuta-
nak asb ve ekleri ile kadastro komisyon karannın iptaline, tasınma-
an, davalılardan Aysehan Aktulum (Dolaş) mirasçılan olan Fatma,
Memet, Hadice ve Ahmet Dolaş adına tapu siciline kayıt ve tesciline
karar verilmiş olup, adı geçen davalılar Mustafa çocuklan Ali, .Meh-
met, Zübeyde ve Sıddık Aktulum'lara davetiye yerine geçerli otmak
üzere yapılan işbu ilan tarihinden itibaren 15 gün süre içinde temyiz
edOmediği takdirde kesinleseceği hususu ilanen tebliğ olunur. 15.3.1993
Basın. 47029