Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
13NİSAN1993SAU * CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 17
GÜNCEL
CÜNEYT ARCAYÜKEK
• Baştamfi1. Sayfada
Devlet fikrini kotumak, hukuk devleti kavramını her
şeyden önde gören bir zihniyetin sahibi olmakla övünen
Mesut Yılmaz ise; Meclis'e, -elinde sağlam belgeler ol-
duğuna göre- arsa satışıyla ilgili bir soruşturma ya da
araştirma, gönlü neye yatıyorsa, bir önerge verecek mi
vermeyecek mi, belli değil.
Ûç bakan da susmayı bilmiyor, önlerine çıkana yanıt
yetiştirmekte ne denli usta olduklannı kanıtlıyorlar.
Ne var ki, olay ya hükümet adına yapılacak ya da Baş-
bakan'ın doğrudan yapacağı bir açıklamaya değin
uzandı, uzanıyor. Var ya da yok, olayın neyın nesi kimin
fesi olduğunda kamuoyunu bilgilendirmek gerekiyor.
Ûstelik arsa satımındaki usulsüzlük veya yolsuzluklar
ya da llksan'a gereken paranın ne kadarının nasıl sağ-
landığını açıklama görevi devleti yöneten yetkililere
düşüyor. Yetkili nitelemesi hükümetin yanı sıra savın
sahibi ana muhalefet liderini de içeriyor.
Yoksa iktidara aday olduğunu sürekli yineleyen ana
muhalefetin, at ortaya bir yalan, doğru olmasa bile izi
kaltr politikası izlediği sanısı giderek güçienecek.
ANAP Genel Başkanı Yılmaz, on beş gun önceki bir
demecinde bu çıkışlarının hedefini açıklamıştı. "Hede-
fim hükümeti erken seçime zorlamak" diyordu.
Suya düşen
Seçim stratejisinin bir de ikinci aşaması vardı: "Hükü-
meti zorlayıp erken seçime razı edemezse, gelecek yıl
yapılacak olan mahalli seçimlerle genel seçimlerin bir-
likte yapılmasını sağlayacak'\\.
Iktidan erken seçime zorlayacak silah, üç beş gündür
piyasada, elden ele gezıyor. llksan'ın aldığı arsalar! Ça-
kar çakmaz bu silahı böyyük gazete kapmış, her gün bir
önceki gün söylenenlere benzer laflarla sürdürüyor.
Böylece, ana muhalefet liderinin 500. günle bağdaştir-
dığı büyük strateji suya düşüyor. Nedenini sormaya ge-
rek var mı? Meclis çoğunluğunu Ilksan savıyla erken
seçime götüreceğini sanmak, kargalan bıle güldürecek
yeterlikte değıl mi?
Iktidann da muhalefetin de belki farkında olduğu, ne
çare özenle dikkatle almadığı bir gelişme, bir cHuşma gi-
derek boyutlanıyor. Halkın, yolsuzluk savlannı fazla cid-
diye almadığı gözleniyor.
Yolsuzluk savlarının siyasal amaçlar için ortaya atıldı-
ğı kanısı toplumda giderek yer ediyor.
O kadar ki, çok ciddiye alınması gereken kimi yolsuz-
luklara dar sınırlı da olsa bir çevre artık kuşkuyla bakı-
yor.
Kervana dün CHP de katıldı. Genel Sekreter Ertuğruf
Günay'ın açıkladığına göre, CHP'de "yolsuzluklan izle-
me komitesı" kurulmuş.
Bir partimiz -ANAP- durmadan konuşuyor.
Iki partimiz -koalisyon- susuyor.
Bir diğeri -CHP- izliyor.
Demek ki, partilerimiz yolsuzluk bahsınde yeni bir
matematıksel yöntem uyguluyor, iki kerre ikınin sıfır etti-
ğini kanıtlamaya çalışıyor.
HAVA DURUMU TORKİYE'DE
Borsa'dakadın parmağı
• Baştamfi 1. Sayfada
Krizf'ni yaşamış. Parasını ala-
bilmek için gelen insanlann çır-
pıruşlan onu çok etkılemiş.
Meban'ın kendisj için bir okul
olduğunu belirten Olgun, "Pi-
yasadaki kavgam, hırsım orda
başladı" diyor.
1982-83'de Alemdar Hokiing
Yönetim Kunılu Başkan Yar-
djmalığı yapan Olgun, ardın-
dan yeni kurulan Pamukbank
Menkul Kjymetler Merkezi'-
nde uzman olarak çalışmaya
başhyor. Ve, 1986'da Borsa ku-
rulunca da, Pamukbank'ın
temsilcisi olarak sürekli Borsa'-
ya gidip geliyor. "Sıfır müşten
ile işe başladım" diyor Olgun...
Ancak, işe başlar başlamaz,
"Ben bu konuda nasıl başanh
olunım, müşteri hacmimi nasıl
artınnm" diye düşünüyor ve
kendisine bazı prensipler koyu-
yor "Bu işteçalıştığım müddet-
^e kendime ve yakınlanmın
adına hiç hisse senedi alım-satı-
mı yapmayacağım..."
Gerçekten de, kendi adına ya
da yakınlannın adına hiç hisse
senedi almıyor. Hatta bu yüz-
den eski eşi bile, "Sen enayi mi-
sin? Bu kadar tavsiyede bulu-
nuyorsun da kendine almıyor-
sun" diye eleştiriyor Olgun'u
Ve Asuman Olgun, uzman
olarak girdiği Pamukbank'ta
1989 yılında Satış Müdürii olu-
yor. Ancak, bu sırada Deha
Menkul Kıymetler'i kuran
Ceyhan Bektaş'tan teklif alı-
yor. "Banka sisteminin hisse
senedi piyasasnın çok geniş
halk kitlelerine yayıhnasını sağ-
layamayacağını" düşündüğü
için de hemen bu teklifı kabul
ediyor. Yaklaşık dört yıldır da,
Borsa'nın en büyük araa ku-
rumlanndan bıri olan ve gûn-
lük işlem hacmi sıralamasında
beşinci sırada yer alan Deha'-
nın Genel Müdürlüğû'nü yapı-
yor. "Kendimi, bu piyasada
hep bir savaşçı gjbi hıssettim.
Çûnkü, borsa kültürünü müm-
kün olduğu kadar geniş kitlele-
re yayabilmek için çaba harca-
dım" diye konuşuyor.
Bir kızı bulunan Olgun'un
bütün dünyası, işi ve kızı. İş ha-
yatında hiç kadın olmanın zor-
luğunu çekmemiş. Ona göre,
"Çahşma hayatına yeni başla-
/an kadın, kadın olmanın
avantajlannı kullanmazsa, ile-
ride hiç bir zorlukla karşılaş-
maz."
Bir kıa olan Gülçin Layıktez
de, bu mesleğe tesadüfen başla-
mış. İ. Ü. Işletme Fakültesi
Uluslararası Yöneticilik Bö-
lümü'nü bitirdikten sonıa Ikti-
sat Fakültesi Sermaye Piyasası
ve Borsa Bölümü'nde mastır
yapan Layıktez, önce dil eğiti-
mi veren bir kuruluşta cahşmış.
Ancak, Egebank Invest'e kurs
pazarlamaya gjttiği zaman ha-
yaünın akışı değişmiş. "Siz bu-
rada çalışır mısınız?" tekbfı
üzerine 1987 ocak ayında bur-
da çalışmaya başlamış. Ardın-
dan Yapı Kredi Menkul Değer-
ler'de uzmanbk ve eşinin arka-
daşlannın kurduğu Işıklar
MeteorotoH Genel Mudurlâğü'nden afcnan blgıye gdre yurdun kuzeyOoöu ke-
sımlen çok buıuthı Ona ve Doğu Kvadenrz ıle Doju Anadotu nun kıızeyı
ysjışjı, o«*j yetler paroılı ye «7 bukıllu a e ç e « * Yaflıtlaı yaOmm ve sajanak.
Doflu Anadofu nun kuzeyının yüfcsefclerınde karta kanpfc ywğmur şefciinde ola-
cak Hava ocakitğı baiı boigeierımızde artacafc doguda dafomeyecek Dena-
lerımızde ruzgar Doğu Karadenız >le AJcdenız de günbeMı w lodos. dığer de-
nızlertmızde kıtKe ve lodosları 3-5 Kuvvetınde saalle 10-21 dan2 rnılı hazla ese-
cefc V»n Go(u nde Nava parçan ve çok bulutlu geçecek
Kars
Konya
samsun
V 6" 0
A 15" 3
Y 12' B
Osto
Potertburg
Lcnjra
»Parıs
•Zunh
•Vıy«na
•
•Betgrad
•Madrıd
Cezayır»
• Moskova
•r
r™
DÜNYAOA
Amsterdam
Ajnman
Aima
Bajdat
Bonn
Brüteel
a Cenevre
Cezayır
FranMurt
Lafeoca
PMeraburg
londr»
Madrıd
Mılano
Moskova
Müııh
Osto
Parıs
Prag
Rıyad
Roma
Viyana
Y 12"
A 22'
A 18"
A20-
B 10"
Y 12-
Y 9 -
A26-
B 11 •
B20-
K 2-
Y 12"
A 2 2 '
A 17 •
Y 8 -
B 1 1 1
B 5-
Y 15-
B 6-
A 26'
A 19-
B 8 '
GÖZLEM
AVI K ATLIK YASASEVA TEPKİ-İstanbul Üniversitesi Hukuk FaküHes'odeo bir grup dğreod, 1136 sayısı Avukadık
Kanunu'nda değişiklik yapılmasını öngören kanun taslağmı protesto etmek amaoyla baslattdJan hnza kampanyası metnini dün
Sirkeci'deki Büyük Postane'den TBMM'ye gönderdiler. Hukuk Fakültesi öğrendkri burada yaptıklan açıklamada, oJuşrurul-
ması düşünülen yeni taslağa göre stajyer bir avukatuı staj yapacağı avukatı kendisinin belirleme özgürlüğünün elinden alındığını
beürterek, "Aynca staj sonunda getirilen sınav şartının yansıttığı gerçek ise, verilen yetersiz eğitimin biz öğrendlere acı bir fatura
olarak ödetilnıesidir. Taslağm Meclis Genel Kurulu'nda görüşülmesinden önce yenkkn gözden gecirilınesini istiyoruz"şeklinde
konuştular.(Fotoğraf:MUHARREM AYDIN)
Bakandan hakim ve savcılara destek Maaşların
GÖKSELPOLAT
Menkul Ueğerler de genel mu-
dürlük. Layıktez, 1991 başın-
dan bu yana bu şirkelin genel
müdürlüğünü yapıyor. Günlük
işlem hacmiyle 30. sırada gelen
şirkctini dahaiyı birhale getirr-
bilmek için yoğun çaba harca-
yan Layıktez, aynı zamanda
düzenli olarak her gün Borsa'-
ya giderek, tahta başında müş-
teriîeri için işlem yapan cnder
geneLmüdürlerden birisi...
İşlem hacmi bakımından do
kuzuncu sırada gelen Aktif
Menkul Değerler'in Genel Mü-
dürü Sıtare Gürer ile 20. sırada
gelen Bumerang Menkul De-
ğerler'in Genel Müdürii Nalan
Erkarakaş ise bilinçli olarak bu
mesleğı secmişler. Ankara Siya-
sal Bilgiler Fakültesi İküsat ve
Maliye Bölümü'nden 1983'te
mezun olan Nalan Erkarakaş,
Sermaye Piyasası Kurulu'nun
açtığı uzmanlık sınavını kaza-
narak, 1983-86 yıllan arasında
uzman yardımcısı olarak calış-
mış. Bu tarihte tekrar yazılı ve
sözlü sınava girerek uzman
olan Erkarakaş, bu süre içinde
iki kez ABD'ye giderek New
York Borsası'nda incelemeler
yapmış. Kısaca, Erkarakaş'ın
Borsa Mevzuatı'nın oluşmasın-
da kalkılan da olmuş.
Sermaye Pıyasaa Kurulu'-
ndan 1989'da aynlan Erkara-
kaş Jzmir'de halka acık Çimen-
taş'ta çahşmış. 1990'da ise
Sirmaye Piyasası Kurulu'nda
birlikte çahştığı Müslüm De-
mirbilek'ın kurduğu Bumerang
Menkul Değerler'e Genel Mü-
dür Yardımcısı olarak başla-
mış. 1992 haziranınan beri de
Genel Müdürlük yapıyor. Er-
karakaş'a göre, kadın genel
müdürier daha başanlı. "Çün-
kü" diyor Erkarakaş ve şöyle
devam ediyor: "Kadınlar daha
soğukkanh. Bu nedenle daha
sağlıklı karar verebiliyorlar."
Ama, Erkarakaş'ın yedi ya-
şındaki kızı annesinin borsaa
olmasından şikayetçiymiş. Ba-
zen annesini az gördüğü için
çok kızıp ona, "Ben senin gibi
borsacı olmak istemiyorum"
diye isyan ediyormus.
9 Eylül Üniversitesi İklisadi
ve İdari Bilimler İşletme Bölü-
mü ile İ. Ü. İşletme İktisadı
Enstitüsü mezunu Sitare Gü-
rer, henüz "çiçeği burnunda"
bir Genel Müdür.
Gürer, okuldayken haarla-
dığı "Türkiye'de ve dünyada
sermaye piyasası ve borsa" ko-
nulu teziyle dikkati çekmiş.
Eczacıbaşı Menkul Değerler'-
den aldığı teklif üzerine. 1987
yılında yatınm uzmanı olarak
Gürer, buraya başlamış. 1991
şubatında Merkez Şube Şefi
olan Gürer, aynı yıl içinde yeni
kurulan Aktif Menkul Değer-
ler'e Borsa İşlemlcr Müdürü
olarak başlamış. i Kasım
1992'de Genel Müdür olan,
Gürer'in şirkelinın günlük iş-
lem hacmi 15-20 milyar arasın-
da değişiyor.
Gürer için de en büyük so-
run, 2,5 yaşındaki oğluna za-
man ayıramaması.
ANKARA - Adalet Bakanı
Seyfi Oktay, özlük haklan ncdc-
niylc protoste cylcmi yapan ha-
kim vc savcılara destek vcrdi.
Hakim ve savalann meslck onu-
runa yakışan bir ücrcl aldıklannı
söyleycmeyeceğinı belirten, Ok-
tav," bır hakıme tnlyonluk ihtila-
frnâllctme yetkisT veriyorsunuz,
fakat öbür taraflan başkalannın
eline baktıracak kadar az ücret
veriyorsunuz. Böyle olmaz, ada-
lctin adil bir şekildc gerçckleşmc-
si çok zor" dcdi.
Oktay, hakim ve savalann öz-
lük haklannın ülkenin çok
önemli bır sorunu olduğunu vc
buönemli sorunaadlıyepersone-
lenin sahip çıktığını belinerek, "
bu da çok Labtidir, doğaJdır. Böy-
lesıne önemli bir soruna parmak
basüklan için kcndılerini kutlu-
yorum" diye konuştu. Oktay,
Bakanlar Kurulu'nda bekleyen,
bu konudaki yasa taslağırun ya-
salaşmasrun geakmes hahnde
proiestolann yaygmlaşabüeccği-
ni ve bunun yargryı olumsuzetki-
leyeceğini söyledi.
Oktay, Cumhuriyet'e yaptığı
açıklamada, hakim ve savcüann
öziük haklanyla ilgili
yargının hızlandmhması ıçın ha-
arianan yasalduzenlemeler ıçen-
sındc cn öncmlısi olduğunu vur-
gulayarak, " Bütün yargının
özlük haklannın lyileştinlmcsi-
nın gerckliği konusunda büyük
bir inana var. Taslak, Bakanlar
Kurulu'nun ıncclemcsındc En
kısa zamanda çjkarmak için gay-
rel icindeyiz" dedi. Oktay, büyük
bir olaahkla bu hafla ıçcrisindc
Başbakan Süleyman Demırei'e
yargının sorunlan ile ilgili bnfıng
vcrecegini ve bu görüşmede öz-
lük haklannın da ele alınacağmı
kaydetü. 12 kanunda değışikbk-
leröngören paketin,özlük hakla-
nnın ıyileştinlmesinı öngören
taslak ile birlikte mecbste çok kı-
sa bır sürede yasalaşacağı düşün-
cesındc olduğunu bıldırcn Ok-
tay, Maliye ve Gümrük Bakan-
lığfnın da özlük haklan ile ilgili
olumsuz yaklaşımının aşıldığını
bildirdi.
Oktay, yargıdaki beklenünin
kısa sürede çozümlenmemesi du-
rumunda, son zamanlarda artan
istifalann daha da büyük boyut-
lara ulaşabileceğini ve böyle bir
sonucunun, yargının hızlandınl-
masıru olumsuz yönde eücileye-
ceğini belirtti. Oktay," Zaten bu
konuda zaman zaman aynhna-
lar oluyor. Tabii bu konu hafle-
dilmczsc yargıdaki persond açı-
ğının giderilmesi zorlaşır, geriye
kalır. Bir çok problemler doğar.
Eğer bu aşamada böyle bir tafep
varsa, bunun da addi dcğerlendi-
rilmcsi gerekir" dedi.
Oktay Hakım ve savalann
meslck onuruna yakışır bir ücrel
aldıklannı şöyleyemcyeceğini be-
lırlukea," Öylc bir durum oba,
ücretlerin arüşı için, özlük hakla-
nnın lyılcştirilmesi için yasa ha-
zııiar mıydık'' Eğer yeterli bul-
saydık. Mesleğın işlevıne, yargı
hİ2metlcrinin yürütülmesine iHş-
kin bir dunım bu. Hakim ve sav-
calanmızın bu konudaki talepteri
gerçekçidir" diye konuştu.
Oktay, Başbakan Demırel'in,
dağdaki PKK'blan ındırmek
amaayla pişmanlık yasasında
günün koşullanna göre bazı du-
zenlemeler yapılabileceği yolun-
daki sözleri doğrultusunda bir
çalışma yapüıp yapılmadığı yo-
lundaki soruya ise, "Pişmanhk
yasası bizi ilgjlendirmiyor, İçişleri
Bakanlığı ile ilgili o" karşıkğını
verdi. Oktay, bir genel af çıkanl-
ması ile ilgili herhangi bir hazırhk
olup olmadığı sorusu üzerine de,
"Hayır, böyle bir çahşma yok"
dedi.
Hakim ve savcı eylemine destek yağıyor
• Baştamfi 1. Sayfada
mensuplannın da
gördüğü gibi Sakarya ılı ve ilçe-
lennde görev yapan sava, hâ-
kim ve idari personel yani 216
kişi sabahın erken saatlerinde
gelerek protestoya kaüldılar.
- Diğer adhyeJenJeıı destek al-
duuz mı? Türkiye genefinıien.
Ergene - BLam protesto eyle-
mimizi basından okuyan diğer
meslektaşlanmız telefon, telg-
raf ve bizzat adhyeye gelerek
bizleri desteklediklerini bclirtti-
ler. Aynı protestolan kendi ille-
rinde yapacaklannı behrttiler.
Bu sorun tek Sakarya Adliyesi'-
nin sorunu değildir. Tüm adü-
yelerin sorunudur.
- Adalet Bakanbğının bu du-
rum karşsmda nıtumu ne okv?
. Ergene - Adalet Bakanlığı'na
karşı yapıhruş bir hareket değil-
dir. Bizim maksadımız daha
önce de dediğimiz gibi eskimiş
ve çıkmakta zorlanan yasalann
bir an önce çıkması için yapılan
bir eylemdir. Refaha ulaşan bir
kimse daha rahat bir çahşma
ortamında daha da verimli
olur.
öte yandan isminin açıklan-
masını istemeyen bir hâkim
protesto olayıyla ilgili olarak
şunlan söyledi:
"Biz yargı kuvvetiyiz, ancak
mahkemelerde bu kuvveümizi
gösterebihyoruz. Aldığımız
maaşla ancak aybaşını getirebı-
hyonız. Bir sağlık genel müdür-
lüğümüz bile yok. Çok zor şart-
lar altında görev yapıyoruz.
Hizmet verdiğimiz binalar dö-
külüyor. Ne ısınıyor ne de gü-
neş görüyor. Bizler sağlıkh
olamadığımız için sağlıkh görev
dc vercmiyoruz. Çocııklanmı-
an tahsillerini tam yaptıramı-
yoruz, yapünyorsaİc da kıt
kanaal gea'niyoruz. lnanma-
yan varsa adliyelere gelip maaş
bordrolanna bakabihr."
Sakarya Barosu sava, hâkim
vc adli pcrsonelin eylemini des-
lcklediğini behrttiler. Küflen-
meye yüz tutmuş yasalann bir
an önce çıkması gerckliğini be-
lirten Sakarya Baro Başkanı
İfcan Ertem "Yargı kuvvetleri-
nın yaşam şartlanna uygun
olmaa gerektiğini savunuyo-
ruz." dedi.
I
AQKAYIP
Şirketimiz Personel ve İdari
îşler Müdür Yardımcısı
MUSTAFA
DAMŞMAN
11.4. 1993 Pazar günü geçirdiği
bir trafik kazası sonucu vefat etmiştir.
Merhuma Tann'dan rahmet, ailesi ve tüm
yakınlarına başsağlığı dileriz.
METROPOL İMAR A.Ş.
komikliği
konuşuluyor
Haber Merkezi- Sakarya Adli-
yesi'nde yapılan protesto göste-
rilcnnden sonra adliye koridor-
lannda hakim ve savcı maaşlan
lanışılmaya başlandı. Yargıtay
"flyesinin bile 12TH!lyon lira ma-
aş aldığını belirten yargıçlar ve
savcılar lojmandan yararlana-
mayanlara verilen 600 bin lirayı
"komik" buluyorlar. 25 yıl ön-
ce emekli olan bir sava veya
hakim emekli parasıyla bir ev
ve araba alabilirken bugün 42
yıllık bir savcı yaklaşık 200 mil-
yon lira tazmınat alıyor.
Yargıçlar ile savcılara ödcnen
maaşlarda yaptıklan iş nede-
niyle farklılık yok. Yükselebil-
melen ise Yüksek Hakimler
Kurulu'nun vcrdiğı puanlar
doğrulsunda. Mahkemenin bir
karannın Yargıtay'da onan-
maa hakimlere "iyi" puan ka-
zandınrken, karann bozulması
"kötü" puan oluyor.
Toplanan puanlar sonunda 1.
sınıfa yükselen bir hakim veya
sava ise 9,5 milyon lira alıyor.
Yargıtay üyeliğine hak kaza-
nan 1. sınıf bir hakimin aldığı
maaş ise 12 milyon lira. Hakim
ve savalann mesleki kıdemlcri
maaş farkı yaratmadığı için
Yargıtay üyeliğine hak kaza-
nan 25 yıllık hakimde, 40 yıllık
hakimde, Yargıtay üyesine de
aynı maaş veriliyor. 1. sınıfa
yukselememiş 16 yıllık bir haki-
min veya savanın maaşı ise 7
milyon lira. 25 yılhk hizmetin
karşıhğının 8 milyon lirayı geç-
meyeceğini belirten hakim ve
savalar 15 yıl çalışıp 3-4 milyon
lira maaş alan arkadaşlannın
olduğunu belirtiyorlar.
Stajyer bir hakime 3 milyon lira
maaş verilirken, stajını tamam-
lamış yeni hakime de 4 milyon
lira veriliyor. Devlet memuru
slalüsünde olan hakimlere ve
savalara mesai ödenmezken ik-
ramiyede verilmiyor. özellikle
büyükşehirlerde görev yapan
hakim ve savalar iş yükü nede-
niyle gece ve hafta sonu evlerine
dosya götürüp çahşmak zonuı-
da olduklannı belirterek "Bir
yandan maddi sıkıntı, bir yan-
dan iş yükü ne yapacağımızı
şaşırdık" diyorlar.
25yıl önceemekli olunduğunda
tazminat ile bir ev ve araba ah-
nabildiğini belirten sava ve
hakimler 42 yıllık bir savanın
emekli olduktan sonra yaklaşık
200 milyon lira tazminat ve 6
milyon lira emekli maaş aldığı-
nı belirtiyorlar. tstanbul'da loj-
manda oturmayan 15 kişinin
bulunduğuna değinen hakim ve
savalar lojmanda oturmayana
verilen 600 bin lirayı "komik"
buluyorlar.
J
ŞAYILI
GÜNLER
Muzaffer Buyrukçu
20.000 lira (KDV içinde)
Çağdaş Yaymlan Turkocağı
Cad. 39-41 Coğaloğlu-/sıanbul
Ödcndi gonderilmez.
UĞURMUMCU 22AğustosJ992
• Baştamfi I. Sayfada
çokuluslu diplomasi ağları içinde görünüyor.
sorun, yalnızca Kürtler ve yalnızca Türklerle ilgili de-
ğildir. Böyle olsaydı sorunun çözümü hiç şüphesiz çok
kolay olurdu.
Araya binbir türlü çıkar ve değişik stratejiler giriyor.
Dün öyle oldu, bugün de böyle oluyor.
Kürt sorununun çözümü Şırnak'ta değil, VVashington'-
da, Paris'te, Bonn ve Berlin'dedir.
Sorun, yalnızca Güneydoğu ile ilgili yerel nitelikte bir
sorun da değildir.
Kürt kökenli yurttaşlarımız, Türkiye'nin hemen hemen
her ilinde yaşıyorlar. örneğin, Istanbul'un yalnızca bir
semtinde Kürt sayısı Şırnak'taki sayısından kat katfazla-
dır.
Istanbul'da olduğu gibi Ankara ve Izmir gibi büyük
kentlerde de milyonlarca Kürt yaşıyor.
Bu milyonlarca Kürtün bir kısmı devlet kurumlarında
memur, kamu ve özel sektörde işçi olarak çalışıyor. Ün-
lü holdinglerin sahipleri Kürt işadamları, Türk burjuvazt-
sinin bol kazançlı katmanlarında dolaşıyorlar.
Bakanlar Kurulu'nda Kürt bakanlar, TBMM'de Kürt
milletvekilleri, silahlı kuvvetlerde çeşitli rütbelerde Kürt
subaylar ve general rütbesinde Kürtler var.
Kürt sorunu yerel bir sorun değil, Türkiye genelindeki
bütün bu toplum kesimlerini de kapsıyor.
Oyleyse ne yapmalı?
Bu gibi sorunlar, emperyalist siyasetlerin çıkar ağla-
rı ndan kurtulmadıkça çözüm kolay değildir. Bu yüzden
bölgedeki çokuluslu çıkarlar sürdükçe, bu sorun da ya-
şanacaktır.
Komşu ülkelerle aramızda -su sorunu gibi- sorunlar
yaşandıkça Suriye ve Irak, bu terör örgütlerine her türlü
lojıstik desteği sağlayacaklardır.
Terörün önlenmesi için ve Kürt sorunundan Batılı hü-
kümetlerle komşu ülkelerin ellerini çekmeleri için siya-
sal çözümler gerekiyor
Bu çözüm yollarını bulmak, taraflara benimsetmek ve
uygulamak da çok güç bir olay.
Bu çıkar ilişkileri sürdükçe Kürt sorunu da yaşanacak-
br. Bu bir maraton, bu maratona hazırlıklı olmak gerekir.
Terör, Kürt sorununun yalnızca bir bölümüdür.
Sorun, demokrasi içinde çözülecektir.
Kürtlere, kültürel kimliklerini geliştirmek için gerekli
olan bütün hak ve özgürlükler verilmelidir. Bu da altında
imzamız bulunan "Paris Şartı"mn da bir gereğidir.
AGİK sürecinde Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin
başka türlü davranması da olanaksızdır.
Bu yuzyılda bu tür haklan n yasaklanması ile hiçbir so-
run çözülmez.
Çözülmemiştir de..
AGİK sürecı ve Paris Şartı, Kürtlere, demokratik hak-
larına kavuşmak ve kültürel kimliklerini geliştirmek için
bulunmaz bir ortam yarattı.
PKK terörü tam bu günlerde arttı.
Ve artıyor.
Yakın tarihe şöyle bir bakın; Kurtuluş Savaşı'ndan
sonra Kürtlere belki de kültürel haklan verilecekti. Bu-
gün, gün ışığına çıkan ve yayımlanan gizli yazışmalar,
Ankara hükümetinin, en azından, o tarihte, böyle biryak-
laşım içide olduğunu gösteriyor.
Ankara hükümetinin görüş değiştirmesinin ana nede-
ni, herhalde, bölgedeki Ingiliz çıkarları ve sonuçta, Ingi-
lizlerin işlerine yarayan "Şeyh Sait Ayaklanması" ve bu
ayaklanmayı izleyen bir dizi ayaklanmadır.
Bu ayaklanmalar olmasa, tarihin akışı başka türlü de
olabilirdi.
Bugün de aynı endişeleri taşımamak elde değil.
Kürt sorunu, AGİK sürecinde çözüme kavuşacakken
etnik terör, bu anlaşmaları ve uzlaşmaları önlüyor.
önlediği gibi Türkler ve Kürtler arasında büyük kent-
lerde çatışmaların çıkmasını körüklüyor.
Türkiye genelinde Türk-Kürt çatışması çıkarsa burv
dan kim kazançlı çıkar?
Türkler mi? Kürtler mi?
Yoksa Türklere ve Kürtlere aynı uğursuz tuzaklan ku-
ranlar emperyalizmin eski sabıkalıları mı? Kimler?
Federasyon'dan IııtersUır'a
• Baştamfi 1. Sayfada
kuruluşunun yayın
talimatnamesine uymadığı ve
Futbol Federasyonu'nun uya-
nsını hiçe saydığj gcrekçesi ile
yayın belgesini iptal etti. Bu du-
rumda karann onaylanması
Futbol Federasyonu yönetim
kunıluna bırkıldı.
Hukuk Kurulu'nun
göruşfi
Naklen yayın ve band yayın
konusunda toplanan Federas-
yon Hukuk Kurulu, maç nakli-
ni ihlal olayı olarak değerlen-
dirdi. Federasyon yönetim
kurulu üyesı Abdullah Kiğıh
başkanhğında toplanan Hukuk
Kurulu'nun üyelerinden Profe-
sör Erdener Yurtcan ile Levent
Bıçakçı, yaptıklan açıklamada,
"Olay çok basit bir ihlal olayı-
dır. Federasyonun talimaü
acıkür. Buna her yayın kurulu-
şu ile kulüplerin uyması gere-
kir. Yine talimat gereği bu
konunun denetimi Futbol Fe-
derasyonu'nun yetkisine bıra-
kılmışür. Uzun uzun düşünme-
ye gerek yok. İhlal olayı vardır
ve bu yayın kuruluşunun kor-
san yayını da cezasız kalmama-
lıdır"dediler.
Yayın talimatı ne diyor?
TV kunıluşlannın gerek nak-
len yayın ve gerekse bant yayın-
lan için Futbol Federasyonu
tarafından hazırlanan ve uygu-
lamaya gırcn yayın talimatlan
bugüne kadar uygulanmıştı.
Interstar'ın ihlal ettiği madde
şöyle diyor:
MADDE 9: Müsabaka ya-
ymlannın naklen, banttan veya
dönüşümlü olarak yapıbnası
Federasyonu'nun iznine tabi-
dir. Yayın kuruluşlanrun bu
konudaki tekJifleri Federasyon
tarafından incelenir.
Yayın usulünün tesbitinde
futbolun öneminin ve güncelli-
ğinin korunması, seyircinin fut-
bola olan ilgisinin azalmaması,
yayın konusu müsabakanın dı-
şındaki kulüplerin menfaatleri-
nın engellenmemesi gibi husus-
lar dikkate alınır.
Bu çerçevede naklen yayınlar
cumaıtesi günleri yapıhr. Haf-
tanın diğer günlennde federas-
yon müsabakalan önem ve
özelliğini, saha ışıklandırma'
konulannı gözönünde bulun-'
durarak 1,2 ve 3. lig müsabaka-
lannın tamamlanmasından en
az 90 dakika sonra naklen ya-
yın yapılmaana izin verebilir.
Yayın kuruluşlan Federasyon'-
un yakandakı tespil edecegi
yayın esas ve usullerine aynen
uyarlar.
Uyanya karşm
Interstarile Show TV, Fener-
bahçe-Galatasaray maçını saat
16.45'ten itibaren yayınlaya-
caklannı duyurmaa üzerine
Futbol Federasyonu iki TV ku-
ruluşunu da talimatnameye
uyması için uyardı. Bu uyanyı
Show TV dikkate alırken In-
terstar son dakikada naklen
yayına girdi. Bu arada İntrestar
spor servisinin naklen yayından
habersiz olduğu ve bu karan
üst yönetimin verdiği öğrenildi.
Kulüpler ne diyor?
'Korsan' naklen yayınla ilgili
olarak Galatasaray kulübü
"Bu saha Fenerbahçe'nin bizim
bu işle ilgimiz yok" derken F.
Bahceli yöneüciierin bir bölü-
mü bu olaydan habersiz olduk-
lannı aakladılar. Başkan Me-
tin Aşık ise, "Bu yayından
Fenerbarıçe bize 75 bin dolar
ödeyecek. Bu konudaki anlaş-
mazlık Federasyon'la TV kuru-
luşu arasında"diye konuştu.
AYNADA
(ANILAR-2)
Mücap Ofluoğlu
20.000 hra (KDV içinde)
Çağdaş Yaymlan Turkocağı
Cad. 39-41 Cağaloğlu-htanbul
Ödemdi gonderilmez.
KÖY ENSTİTÜSÜ
YILLARI
TalipApaydın
20.000 lira (KDV içinde)
Çağdaş Yaymlan Turkocağı
Cad. 39-41 Cağa/oğlu-fstanbul
Ödemdi gonderilmez.