Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET 12NİSAN1993PAZARTESİ
HABERLER
İnmü: Tarıma
biyoteknoloji
getirmek şart
• ANKARA(AA)-SHP
Gerel Başkanı, Devlet
Bakinı ve Başbakan
Yariıması Erdal İnönü, 21.
yüzyılda bioteknolojinin
taninda devrim yaratacağını
bıldrerek "Bıoteknolojiyi
Türt tanmına getirmek şart"
dedı. tnönü, Devlet
PlarJama Teşkilatı (DPT)
tarafından dûn düzerüenen
'Kınal Sanayi
Sempozyumunda vaptığı
konjşmada sempozyumun
yedinci beş yıllık kalkınma
planı dönemınde kendilerine
ışık tutacağını söyledi.
Başbakan Süleyman Demirel
ile geçen hafta Güneydoğu
Anadolu'da ıncelemelerde
i bulımarakhrlkınsorunlannı
; dınledikleri dehaürlatan
i Inönü, buradayaşayanlann
i büyük bir umutla kırsal
! sanayinin gelişmesini
; beklediklennı bu umudun
i ürûne dönüşmesi gerektığini
, kaydetti.
Çaglar'mayak
: parmaMan
çatiadı
; • BURSA (AA)-Devlet
j Bakanı Cavı t Çağlar'ın sol
j ayak parmaklanndan ıkısı
> çatladı. Bursada önceki gece
! düzenlenen polis balosunda
j ayağındanrahatsızlananve
j ilk müdahaleden sonra Bursa
l Numune Hastanesi'ne
i kaldınlan Çağlar Başhekım
j Prof. Dr Ayhan Özdemir
i tarafından tedaviyeahndı.
I Daha sonra Bursa Devlet
ı Hastanesi'nekaidınlarak
ayağının röntgen fılmı
çekildi. Röntgende, sol ayak
parmaklanndan ıkisinde
çatlak saptanması üzerine
ayağı bandaja ahnan Çağlar,
evden çıkarken ayağının
basamağa çarpması sonucu
iki parmağmın çatladığını
belirterek "Çatlak olan
parmaklanm bandaja alındı.
Insan haMan
kontisyomı
• ANKARA(AA)-TBMM
Insan Haklannı Inceleme
' Komisyonu Başkanı Sabri
, Yavuz,insanhaklanileilg)!ı
; tûmuluslararasıkuruluşlan,
Azerbaycan'da araşürma
yapmayaçağırdı. Yavuz,
yaptığı açıklamada,
Ermenistan'ın Azerbaycan'a
yönelik saldınlannı
. kınadıklannı söyledi.
Ermenistan'ın, saldınlan ile
açıkça insan haklannı ihlal
ettiğini kaydeden Yavuz,
Azerbaycan'a, komisyon
' üyelerinden oluşan bir heyet
' gönderilmesini
planladıklannı belirtti.
ANAP, 15nisandabaşlatacağıikinciatağını, 1994yılınakadarsürdürecek
Seçiıııe kadarpropagandaAYŞEYILDIR1M
ANAP, 500 gûn kampanyasının ikin-
ci atağına başhyor. İstanbul'un 20001i
yıllan aşan mega projeleri, Genel Baş-
kan Mesut Yılmaz tarafından 15 nısan
perşembe günü kamuoyuna açıklana-
cak. 29 Mart 1994 genel seçimlerine ka-
dar sürdürûlecek olan proje İşte İstan-
bul' adı altında yüriitülecck.
Yılmaz'ın son basın toplantısmda hü-
kümete bir yıl avans vermesınden sonra
ANAP, İstanbul'a yüklenmeye karar
verdi. Bu nedenle önümûzdeki perşem-
be gûnü, Yılmaz'ın basın toplantısın-
dan daha gösterişli bir sunuş yapılması
kararlaştınldı. Bazı kamuoyu yoklama-
lannda birinci partı görünmelennden
umutlanan ANAP yöneticileri. İstan-
bul Belediye Başkanlığmı almak ıçın
başlattıklan kampanyayı seçimlere ka-
• ANAP'ın İstanbul'u hedefalan ikinci kampanyası Genel
Başkan Mesut Yılmaz tarafından 15 nisan perşembe günü
kamuoyuna açıklanacak. 29 Mart 1994 genel seçimlerine kadar
sürdürûlecek olan proje 'İşte İstanbuF adı altındayürütülecek.
eğjtim, altyapı, konut, çevre ve su kay-
naklan konsunda yeni yapılanmalar
önerilccek.
ANAP, 'Mega İstanbul' projesi için
dış taruüm şirketleriyle de ortak çalış-
malar yaptı. jngıltere, Fransa ve Ame-
rika'dan araç ve uzmanlar getırildi.
Çalışmalar, jstanbul İl Başkanı ErdaJ
Aksoy ve İl Başkan Yardımcısı Yıhnaz
Karakoyunlu başkanlığında oluşturu-
lan komisyon tarafından yürütüldü. İs-
tanbul'la ilgili tüm Larih kitaplan, bclgc-
ler ve fotoğraf arşivleri incelendi. Istan-
bul, kurulduğu 7 bin yıl önccsinden ele
alınarak bugüne gelirildi. 15 nisandaki
dar her ay sürdürmeyi planladıklannı
söylediler.
Parti yöneticileri, 500 gün kampanya-
sı için 3 milyar lira harcandığını bildirir-
ken, 'İşte İstanbul* kampanyası için bu
miktann 2 milyar lira tuttuğunu bildir-
diler.
'Mega İstanbul
ANAP'ın mega projeleri olarak nite-
jendinien 'İşte İstanbul', 2030 yılmın
İstanbulu'nu anlatacak. 20 milyonluk
bir nüfus sahasını kapsayacak İstan-
bul'un, yönetim biçimi. iş merkczleri,
ilk toplantıda bu gelişim, üç büyük ek-
randan fotoğraflarla gösterilecek. 2030
yılının İstanbulu ise grafikler, yeüştiril-
diği takdirde grafiklerden elde edilecek
fotoğraflarla anlatılacak.
İstanbul kampanyası, 1994 seçimleri-
ne kadar her ay çeşitli elkinlikler ve top-
lanülarla sürdürûlecek.
ANAP, büyükşehir ve ilçe belediye
ba$kan adaylan üzerindeki calışmalara
da şımdiden başladı. İlçe belediye baş-
kın adaylan üzerinde bazı isimlerin tar-
tışildığı, ancak asıl çalışmanın 4 ay son-
ra başlayacağı öğrenikli. Büyük zorlu-
ğun, büyükşehir belediye başkan adayı-
nda olacağı belirtilıyor. Sakjp Sabancı'-
dan Bedrettin Dalan'a kadar uzanan
jsım listesinin ortaya aüldığı büyükşehir
adayı konusunda sürpriz ismi Genel
Başkan Mesut Yılmaz'ın yapacağı parti
ç^vreleıinde konuşuluyor.
'Esnaf
yararma
hiçbirkarar
alınmadı'
İSTANBUL (AA)- ANAP
Genel Başkanı Mesut Yılmaz,
hükümetin esnaf ve sanatkar
dostu obnadığını ileri sürerek,
"Bu hükümetin 500 gün içinde
esnaf ve sanatkar yararma
aldığı bir karar, getirdiği uygu-
lama yoktur" dedi.
Möveopick Otd'de yapdan
İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar
Odalan Bfaüği Gend Kuruhı'-
nda konuşan ANAP Bderi Me-
sut Yılmaz, Tûrkiye'de esnaf ve
sanatkann çözüfanesi gereken
pek çok sonmn bukmduğumı
betirtti.
Esnaf ve sanatkariarm sos-
yai güvence sonınlan bulundu-
ğunu ve Bağ-Kur'un ölü doğ-
muş bir kunıluş olduğunu kay-
deden Yılma/, şö>le dedi:
"Bağ-Kur'da 100 bin kişi
^•./.bolik bir ödeme ile ömür
boyu maaşa bağianmıştır. Bu
1965 yılında bugûnkü Başba-
kan'uı döneminde yapılmıstır.
Bağ-Kur'un kunıunası
yanlıştır, demiyorum, ancak
daha sonraki uygulamalar
yaniıştır dhorum. Devletin
katkısı olmadan, dünyanın en
yi ekonomistleri, politikacılan
gelseler, bu kurumu yaşata-
mazlar"
Yılmaz, kendtsinden önce
konuşan Çaltşma ve Sosyal
Güvenüt- Bakanı'nm konuş-
masına değinirkcn, kürsüyü
ağlama duvarma benzetti.
Yılmaz, "Sayın Moğultay'ı
dinlerken akJroa bir anım gel-
di. CHP'li eski bir bakan şöyle
demişti; Okullar olmasa, Milli
Eğitim Bakanlığı yapmak ne
kolay oJurdıT dedi.
SHP
İSTANBUL İLÖRGÜTÜ
UUJSLARARASIKADIN
GÜNÜ ETKİNÜĞİ
UGUR MUMCU'da
Laiklik, Demokrasi
Kavramları ve
Toplumumuzda Kadının Yeri
Kaulanlar:
Erdal ÎNÖNÜ
(Bafbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı)
Seyfi OKTAY
(Adalet Bakanı)
Prof. Dr. Nurettin SÖZEV
(latanbul Anakenl Belediye Bafkanı)
Kemal NEBİOĞLU
(DtSK Genel Başkan ı|
IVu^ut KAZAN |lstanbnl Baroeu Başkanı)
Prof. Dr. Mflmtu SOYSAL
(SHP Parti Meclui Üyesi)
Prof. Ikner BERKSOY
" Av. Emin DEĞER
Öcal BENtNCTAN
Altan ÖYMEN
AliStRMEN
Prof. Dr. Jale BAYSAL
(Kadın Külüphanesi Ba«kanı)
Aydın Gfivrn GÜRKAN
(SHP Crop Baakan Vekili)
Şflkran KETENCİ
(Gaıeleci-Yazar)
tl«ün KÜSEFOĞLU
(SHP Genel Sekreler Yrd.)
Av. Cevhan MUMCL'
Ühan SELÇUK
(Gaceteci-Yazar)
Yöneten: Perihan ERGUN
|tl Kadın Komigvonn Bafkanı)
Şiirler: Kerim AFŞAH • Gttlaen TUNCER
Muzik: Eain AFSAR • Rnhi SU Do»tlar Korosn
Şef: Cengü ÜNAL
Gösteri: HASAT Ca|da« Haik Danslan Toplulngn
Gençligin Sesi: Devrim ÇUBUKÇL' • Alev KIYIKÇI
Tarih: 13 Nisan 1993 Salı Saat: 14.00 - 18.00
Yer: Muhsin Ertuğrul Sahnesi-Haıbiye/İstanbul
Yasakhyazar Türkiye'denkaçtı
• 20 bin yılakadar hapsi istenen ve Muzır Kurulu'nca toplatılan Lezbiyen,
Ahlaksızlarve Kraliçe Sisi'nin yazan Ümit Oğuztan soluğuAlmanya'da aldı
MUHARREM AYDIN
Bugüne kadar yazdığı "Kraliçe Siâ",
"Lezbiyen" ve "Ahlaksızlar" adlı kitapla-
n Muzır Kumlu'nca, "müstehcen yayın
yoluyla, halkın ar vc haya duygulannı in-
cittıği" gerekçesiyle toplatılan gazeteci-
yazar Ümit Oğuztan, 3 milyar 800 milyon
liralık para cezasını mahkemenin tanıdığı
bir aylık süre içinde ödeyemediği için Yu-
nanistan üzerinden Almanya'ya kaçtı.
Daha sonra Fransa'ya iltica edcceğı öğre-
nilen Oğuztan'a 4 milyara yakın parayı
ödemcmesi durumunda toplam 20 bin yıl
hapis cezası ısleniyordu. Söz konusu üç
kitabı basan Mehmel Çerçi ise bir hafla
gözaltına alınmasının ardından, mahke-
menin talep ettiği 45 milyon lirayı ödedik-
ten sonra iflas ederek yayıncvini kapattı.
Kaçmak zorunda kaldı
Kısa bir süre önce yakın akrabalann-
dan binne ait yatla, Tuzla'dan erken saal-
lcrdc Yunanistan'a harckct eden Omil
Oğuztan'ın daha sonra Almanya'ya geçe-
ceğı ve buradan Fransa'ya iltica edeceği
öğrenildi. Oğuztan'ın nişanlısından ahnan
bılgıye görc Ümit Oğuztan 3 kilabından
dolayı çarpünldığı 4 milyara yakın para
cezasını mahkemenin kcndisinc tanıdığı
bir aylık süre içinde ödeyemeyeceğini an-
iaması üzerine, 'oplam 20 bin yıl tutann-
daki hapıs cezasından kurtulnıak amacıy-
la Fransa'ya kaçmak zorunda kaldı.
Oğuztan'ın nişanlısı, yazann mafya ile il-
gilı bir kitap yayınlama hazırlığında oldu-
ğunu belirterek, bu nedenle sık sık tehdil
edildiğıni dc söyledi. Oğuztan'ın nişanlısı
aynca "Kraliçe Sisi", "Ahlaksızlar" ve
"Lezbiyen" adlı kitaplan basan Yaprak
Yayınlan'nın sahibi Mehmet Çerci'yi de
"Ümit Oğuztan'ın ki-
taplanndan alması ge-
reken telif haklanm
ödememekle" suçladı.
Muzır Yasaa'nı pro-
tcsto etmek amaayla
bu yılın başında ölüm
orucuna giren Ümit
Oğuztan, birkaç ay
önce de Tüyap Kitap
Fuan'nın önünde, yine
Muzır Kurulu'nun
toplatma kararlannı
protesto ıçın "Krabçe
Sisi", "Ahlaksızlar" ile
Rüya Escr adıyla
yazdığı "Lezbiyen"
adlı kitaplannı
yakmışü. Oğuztan ki- J-, .. _ . . ; ~~T7 r r ;
tapseverlcnn şaşkın
Ü n u t
Oğuztan'ın yasaUanan kitaplan
BIZ BIZE
bakı>lan arasında gcrçekleşürdiğı kitap
yakına eylemi sırasında "Mchtaba bakıp,
pornografi üslubuyla değil, araşürarak
belgesel roman yazıyorum.. Kim 'Türki-
ye'ye çağ atlatıyorum' diyorsa, o kişi ülke-
mizı çağın gcrisine götürüyor dcmcktir.
Çünkü sansürden kurtulamayan beyinleri
çağın gerisinde kalan bu insanlar. gerçek-
lerin yarattığı ürküntüdcn korkuyorlar"
demişti. Oğuztan aynca Türkıyc'de herin-
Yazar Ümit Oğuztan, Muzır Kurulu'nca imhasına karar veriJen 3 kitabmı yaknusd.
Sisi", "Lezbiyen" ve
"Ahlaksızlar" kitap-
lannı yayımlayarak
"müstehcen yayın
yoluyla halkın ar ve
haya duygulannı in-
cittiği" gerekçesiyle
45 milyon para ce-
zasına çarpünldığını,
kısa bir süre önce
apar topar, gözaltına
alınarak bir hafta ha-
pistc kaldığını belirt-
ti. Çerçi, söz konusu
parayı arkadaşlan-
ndan temin ederek
odediğini, ancak mali
sıkınüya düşerck iflas
ettiğini vc bu nedenle
Yaprak Yayınlan'nı
kapatmak zorunda kaldığını söyledi.
Henri Miller'in "Oğlak Dönencesi" adlı
romanını basmak üzere bir araya gelen 39
yayınci arasında bulunduğunu anımsatan
Mehmet Çerçi, daha önce "Erotik Duvar
Yazılan" adıyla yayımladığı bir kitabın
toplatılmasmın ardından Ümit Oğuztan'-
ın kitaplannı basüğıru söyledi. Bir yazann
kitabında bazı yalak sahnclerini anlatma-
smın "muzır" olamayacağını savundu.
sanın istediği kitaba sahip olup okuyama-
masının hiçbir mantıklı gerekçesi olama-
yacağını belirterek, "Muzır Yasası'nı uy-
gulamaya koyanlar, Türk hukukuna ayıp
bulaştıranlar olarak tarihteki yerlerini
ahruşlardır" şcklindc konuşmuştu.
Ümit Oğuztan'ın toplatılan ve imhasına
karar verilen kitaplannı yayımlayan Yap-
rak Yayınlan'nın sahibi Mehmet Çerçi ise
gazetemizc yaplığı açıklamada, "Kraliçe
Danıştay, Galata Köprüsüile ilgili yolsuzluk iddialannı yerinde buldu
Coşkıuıoğlu,üç kez yargdanacak
ANKARA (AA) - Danıştay 2.
Dairesi, otoyollardaki yolsuz-
iuk iddialan ile ilgili olarak yü-
rütülen soruşturmalar çerçeve-
sinde, Galata Köphisü'nün
yapımını üstlencn yüklenici fir-
maya fazla ödcmede bulunduk-
lan gerekçesiyle Karayollan
eskı Genel Müdürü Atalay
Coşkunoğlu vc 12 görevli hak-
lynda 3 kez "lüzum-u muhake-
me" karan verdi.
Coşkunoğlu ile ilgili olarak
yolsuzluk iddialannı içcren
dosyalannın incelenmesini ta-
mamlayan Danıştay 2. Daırea,
son olarak, 3 kez "lüzum-u mu-
hakeme" (yargılanma), bir kez
de "men-i muhakeme" (yargı-
lanmama) karan verdi.
Galata köprüsü
Danıştay 2. Dairesi, son ola-
rak Galata Köprüsü ile ilgili
yolsuzluk iddialannı soruştura-
rak sonuçlandırdı. 2. Daire,
Galata Köprüsü'nün yapımı sı-
rasında yükleniciye "fazla öde-
mede" bulunduklan gerekçe-
siyle Karayollan eski Genel
Müdürü Atalay Coşkunoğlu ve
12 genel müdürlük personeli
hakkında 3 kez yargılanma ka-
• Danıştay 2. Dairesi, Galata
Köprüsü'nün yapımı sırasında
yükleniciye "fazla ödemede"
bulunduklan gerekçesiyle
Karayollan eski Genel Müdürü
Atalay Coşkunoğlu ve 12 genel
müdürlük personeli hakkında 3 kez
yargılanma karan verdi.
ran verdi. Kararlann gerekçe-
leri şöyle:
- Sözleşmeye göre, bazı ödc-
melerin "çapraz kur" üzerin-
den yapılması gerekirken, hak
edişödcmclerinin tümünün "sa-
bit kur" üzeinden yapılarak
fazla ödemede bulunulması. Bu
karar oybirliğiyle alındı.
- "Gemi çarpma kritcrinin"
yüklenicinin sorumluluğunda
olan ve fazladan yapılan bölü-
mü için de sözleşmeye aykın
olarak ödemede bulunmak.
Karar oyçokluğuyla alındı.
- "Zcmin sıkıştırması" ile ilgi-
li olarak yüklenicinin sorumlu-
luğunda olan yapımlar için söz-
leşmeye aykın olarak ödemede
bulunmak. Bu karar oybirliğiy-
le alındı.
Danıştay 2. Dairesi, yükleni-
cinin sorumluluğunda olan di-
ğer bazı yapımlar için fazla ödc-
mclcr ile ilgiü iddialan ise ciddi
bulmayarak "men-i muhake-
me" karan verdi. Bu karar da
oybirliğiyle alındı.
Danıştay 2. Dairesi, Coşku-
noğlu ve 12 görevlinin, Türk
Ccza Kanunu'nun "görevin gc-
ncl niteliktc kölüyc kullanılma-
sı" başlıklı 240. maddcsi çerçe-
vesinde 3'er kez cczalandınlma-
sını kararlaşürdı. Maddc, 1
yıldan 3 yıla kadar hapis cezası
ve memunyetten süreli ya da te-
melli olarak yoksun kılınmayı
da hükmc bağhyor.
Yargılanma kararlan .
Danıştay 2. Daircsi'nin son
kararlanyla Coşkunoğlu hak-
kında otoyol yolsuzluklan ile il-
gili olarak vcrilcn "lüzum-u
muhakeme" karan sayısı 5'e,
"men-i muhakeme" karan sa-
yısı 2'ye yükseldi.
Danıştay 2. Dairesi, daha ön-
ce de "Kınalı-Sakarya" otoyo-
lundan sonra yapılan otoyol
ihalelcrindc sözleşmeye aykın
olarak fiyat farkı ödcdiği, Ge-
rcde-Ankara otoyolunun yapı-
mını üsllcnen ABD fırmasının
Türk asılh ABD vatandaşı ele-
manını yasalara aykın şekilde
özcl müşavir olarak tayin clüği
gcrekcclcriylc iki kez yargılan-
ma yönünde karar vermişti.
2. Daire, Gümüşova-Gerede
oloyolunun yapımı ile ilgili yol-
suzluk iddialan hakkında ise, 5
yıllık zaman aşımına uğradığı
gerekçesiyle yargılanmama ka-
ran vermişti. Öte yandan, Coş-
kunoğlu ve diğer görevlilerin
durumunun önümûzdeki salı
günü toplanacak, "Yüce Di-
van"da ele alınması bckleniyor.
Yasaya göre Coşkunoğlu ve
diğer görevlilerin, verilen karar-
lan lcmyiz haklan bulunuyor.
Yargılanma yönündeki ka-
rarlarla ilgili bu prosedür hcnüz
tamamlanmayan Coşkunoğlu
hakkında, Yücc Divan'ın nasıl
bir karar alacağı önümûzdeki
salı günü bcllı olacak.
ERDAL ATABEK
Antenlerde
Siyah Kurdeleler...
özel radyoların kapatılmasını protesto etmek için öz-
gün bir eylem yapılıyor. Arabaların antenlerine siyah
kurdeleler takıldı. Pek de farkına varmadan özel radyo-
ların hayabmıza giriverdiği de böylece ortaya çıktı.
Çalışırken yanımızda duran radyodan, arabamızla gi-
derken açıverdiğimiz istasyondan dinlediğimiz müzik
toplumda kendine iyice yer bulmuş. Birbirineçok benze-
yen müzik yayınlarını, Türkçeyi yayarak konuşan spiker-
lerini ben de pek beğenmiyordum, ama elbette hepsi
düzelecekti. Ya da biz kendimize daha yakın bulduğu-
muz yayınları secerek dinlemeyi öğrenecektik. ûzel
radyolar, iletişim özgürlüğünün bir parçasıydı. Ben de
protesto eylemine katıldım, arabamın antenine siyah
kurdeleyi taktım. Resmi açıklamaları da dinliyorum. Bu
yayınların yasalara uygun yapılmadığını duyuyorum.
Yasalarla özgürlükler birbiriyle çelişirse hangisini seç-
mek gerekiyor? Yasa demek kural demek olduğuna
göre yasaları seçmek gerekiyor, hatta zorunlu oluyor di-
yelim. Peki, rteden yasalarla özgürlükleri birleştiremiyo-
ruz? Neden hep 'yasalar mı, özgürlükler mi?' demek zo-
runda kalıyoruz. Ozel televizyonlar için de durum degiş-
miyor. Yapdan yayınların içinde birçoğunu eleştiri-
yorum. Ama eleştirdiğimiz seyi yasaklamak, ortadan
kaldırmak, yok etmek çağdaşlıkla da uyuşmuyor, uy-
garlıkla da bağdaşmıyor. Demokrasi yalnız bizim gibi
düşünenlerle birlikte olmak değildir, tersine, bizim gibi
düşünmeyenlerle, hatta karşıt düşünce sahipleriyle de
birlikte yasamak demektir. Yasakçılık, otoriteye dayalı
yönetim, zorbalık, elbette demokrasiyle bağdaşmıyor.
Bu haftanın sonunda üniversiteye giriş sınavlarının bi-
rinci basamağı yapılacak. Yüz binlerce genç kendileri
için bütün bir gelecek demek olan sınavlarla kendi seçe-
neklerini kazanmaya çalışacaklar. Kendi seçenekleri de
ne ölçüde kendi istekleriyle, yetenekleriyle uyumlu; ne
ölçude aile beklentileriyle, toplumsal şablonlarla biçim-
lenmış pek de bılemeden önce birinci, sonra ikinci sına-
va girecekler. Yıllarca ezberci bir eğitimle 'ögretileni ez-
berleme-sınava girme-not alma' üçgeninde sıkışmış bir
öğrenimden sonra yönlendirildikleri meslek alanını ka-
zanmaya çalışacaklar. Bu sınavda ne kişilikleri rol oyna-
yacak, ne özellikleri dikkate alınacak, ne de yıllarca
emek verdikleri yılların izdüşümü belirecek. Sadece be-
lirli bir zaman dilimi içinde belirsiz soruları yanıtlamaya
çalışacaklar, bu da onların bütün geleceğinin anahtarı
olacak. Sınavlar sonucunda beş ögrencıden birisi üni-
versiteye girebilecek. Kaçta kaçının istediği yeregirebil-
diğini kimse bilemeyecek. Üniversitenin bir bölümüne
girebilen öğrencinin de bitirdikten sonra ne yapacağım
bilen de olmayacak. Eğitimle çalışma ilişkisinin hiçbir
güvencesi olmadığı için bu da bilinmezler arasında yer
alacak.
Bu sınavlara girecek ögrencilerin de yakalanna siyah
kurdele takması çok uygun olurdu. YOK Yasası'yla üni-
versite olmaktan çıkarılmış, pek pek meslek yüksek
oku11an sayılabilecek yükseköğrenim kurumlarına -hem
de böyle eşitliksiz- bir sistemle girmek, öyle sanıyorum
ki, protesto edilmeyi hak etmiştir. En büyük özelliği öz-
gür düşünce üretmek' olmast gereken, "btlim özgürlüğü-
nün kalesi' olması gereken, 'neden-sonuç iltskisini hep
canlı tutan düşünce merkezi' olması gereken üniversite-
ler, öğretim üyesinin de, oğrencisinin de susturulmasıy-
la övünüyorsa toplumda başka kurumların eleştirilmesi-
ne belki de gerek kalmıyor.
Keşke YÖK srstemi ortadan kaldırılıncaya kadar bütün
üniversite öğretim üyeleri de arabalannın antenlerine
siyah kurdeleler taksalardı. Üniversitelere özgürlük ge-
linceye kadar bütün toplumun da farkına varacağı bir
protesto eylemini yürütebilseydik.
Ozgürlüğünü kısıtlamış toplumlar, kendi yarattcı
güçlerini kendi elleriyle ortadan kaldırmış toplumlardır.
Baskı altında kalan toplum susar, siner, kendisinden is-
tendiği gibi davranmaya alışır. Baskı altında kalan birey
de suskuniaşır, hareketlerini sınırlandırır, gördüğü bi-
çimden başka türlü düşünmeye, hareket etmeye giriş-
mez bile. Böylece ortada görünen durgunluk da huzur
sayılır, rahatlık sayılır, sakin hayatlar sayılır. Oysa bu
görüntünün altında erken yaşlanma vardır, erken ölüm
vardır. Ozgürlüğün kısıtlanmasıyla gelişme durmuştur,
büyüme durmuştur, yaratıcıhk bitmiştır.
Geriye kalan da, bakıldığı zaman görülmeyen, ama
insanların görmesini engelleyen siyah göz bantlarıdır.
Artık uyanlara kapanmış olan gözler hiç bir ışığı göre-
mez olur.
Gelin, gözlerimize, kulaklanmıza, beyinlerimize, bi-
lincimize takılmak istenen siyah bantları yakalanmıza,
arabalarımızın antenlerine takalım. özgürlüklerimizi
yasakçı kafaların iktidanna bırakmayalım...
HEP'li Türk: Arabulucu oluruz
PKK'dan ateşk<
uzatma karan• PKK'nın Avrupa Temsilcisi, 15 nisanda sona ereceği
beürtilen ateşkesin bir süre daha uzatılmasına karar
verdiklerini, ne kadar süreceğinin ise Güneydoğu'da
atılacak adımlann pratik sonuçlannın belirlenmesine
bağlı olduğunu söyledi.
İstanbul Haber Servisi- HEP Türk. Türkiye'nin bunu gör-
Genel Başkanı Ahmet Tûrk, mek zorunda olduğunu ifade
hükümetin tutumuna göre etti.
PKK lideri Abdullah Öcalan ile PKK'nın Avrupa Temsıfcısı
görüşebileceklennı söyledi.
K a n ı ı s e 32
-
G u n
programına
PKK'nın Avrupa Temsilci Ka- verdığı demeçte, ateşkes. bir su-
h d h k d k
n e
ş
uzayacağını ıse atıla-
adımlann pratik sonuçlan-
bh
nı ise ateşkesibir süre daha re daha uzatmaya karar verdik-
uzatmaya karar verdiklerini
l e n n ı
açıkladı. Kanı. ateşkesin
açıkladı.
HEP'in İstanbul'da basın . . ,. .
mensuplanna verdiği koktey-
n ı n
belırleyeceğını belırttı.
lde konuşan Genel Başkan Ateşkes karanndan sonra Tur-
Ahmet Türk, PKK'nın ilan et- kıye'den olumlu ışaretler aldık
tiği ateşkes ile hükümetin bu
la
nnı behrten Kanı, "Bu su.
konudaki düşüncelerini değer- ıçmde Turkıyede de hem us-
lendırdi. Türk, PKK'run tek lupta hem de tavırlarda olumlu
taraflı ateşkes çağnsırun banş- değişmeler oldu. dedı
çıl ortamın yaratılmasmda TTTTZ
önemlı bir zemin olduğunu be- Apo nun annesi Oİdu
lirtti. Bu zeminin kullanılması « , KUA
... « „
gerektiğini vurgulavan Türk, .
O t e
y
a n d a n
A MullahOca-§
Biz,bukonudabanş.nsağlan:
l a n
'" Jf™f > V ^ -
0
^
ması. demokratik bir ortamın y^f
A d a n a n ı n Y
*
K
®
T l
]'
gerçekleşmesi konusunda her ««"
Y a k a
P I "
a
î J l
a h i y
?
n
H
e
tûrlû calışma ve özveri içinde dun akşam oldu. Son yıliarda
olacafcz"dedi. sureklı hastalıkla mucadele
TürkT Abdullah Öcalan'ın e*n, bır yıl once de Adana
acıklamalanyla, "Top sizde. Vevtet Hastanesı nde geçırdıgı
oyUcular s4de, seyircüer siz- S ^ ^ ^ ^ - j ^
de, hakem de sızsınız dedıgını,
sorunun çözümü konusunda
önerilerini ve düşüncelerini çok
Öcalan(63), dün saat
17.30 sıralannda yaşammı yitir-
di.
Üveyş Öcalan'ın cenazesinin
ğunu ifade etti. memleketi olan Şanlıurfa'nm
Kürt halkının inkar edilmez Halfetı ilçesi ömerli Köyü'nde
gerçekleri olduğunu yineleyen toprağa verileceği öğrenildi.
ş
açık bir şekilde ortaya koydu-