Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 9MART1993SALI
14 HABERLER
Gökova Saııtralı lıei'dönem iktidaıtlaÜMİTOTAN
İZMİR - "Mavı yolculuğun
ilk durağı"na terniik santral
kurulmasıyla ılgıli taıtışmalar
başlayalı neredeyse 10 yıl olu-
yor. Santral neredeyse bitiyor.
"O zamanki" yetkılılerle, "bu
zamanki" yetkîlilerin anlattık-
lan değişmiyor; "masar" sürü-
yor...
Türkevleri köyü kadınlan,
yörelerine kurulması planlanan
termık santral sahasını kamu-
laştırmaya gelenleri yöreye sok-
mamak için "nöbette." Tarih
12 Ekim 1984. Köyün erkekleri
Ankarada. Yetkilileri kapı ka-
pı dolaşıp "medet" umuyorlar.
Muhtar Abdullah Aytamurun
o zamanın parasıyla 300-400
bin lira harcayarak tuttuğu oto-
büslerdekı insanlar "bir ümit-
le" dönüyorlar.
O_zamanın Başbakanı Tur-
gut Özal, yöre halkını yumruk
yemışe çeviren açıklamasını ya-
pıyor:
"Gazeteciler bu işı boyuna
dürtüklüyor. Millet gazeteye çı-
kacağım diye Ankara'ya geli-
yor. Istemeyen orada oturma-
sın."
Tarih 19 Ekim 1984. Ortalık
kanşıyor. O zamanlann Bod-
rum Belediye Başkan Vekili
Adnan Toker öncülüğünde top-
lanan 3 bini aşkın imza, 30met-
re uzunluğunda kağtlara sığdı-
nlarak Ankara'ya götürülüyor.
Eklenen bildiride yapılan uyan
şu:
"Gökova santralı faaliyete
geçtikten sonra 5 yılda yöre yok
olacaktır. Buraya Bodrumlu,
Marmarisli, Gökovah sahip
çıkmak zorunda. Santral kur-
mak için Gökova'dan daha
uygun yerler bulunabılir."
Turizmciler de destekliyor:
"Bız turistleri buralarda nasıl
gezdiririz? Artık başka yerlere
gitmemiz gerekecek. Biz turist-
lere mavi ile yeşilin kucaklaştığı
yer diye reklam yapıyoruz. O
zaman ne diyeceğız?"
O zamanın yetkilileri insanla-
n "rahatlatacak" şeyler söyle-
me gereksinimi duyuyorardı.
İnsanlar masal dinliyorlardı
sanki.
O zamanın yetkilileri
Î *—
' O zamanın KültürveTunzm
Bakanı Mûkerrem Taşcıoğlu,
turistten çok enerjiye ihtiyaç ol-
duğuna inananlardandı:
"Bizim enerjiye ihtiyacımız
var. Memleketin menfaatlan
önce gelir. Fedakarbk edeceğiz.
Bu bir tercıh meselesidır. Gö-
kova'da kömür rezervleri var.
Turizmi etkilemez, bacalanna
sarmaşık dolanz."
Zamanın Enerji ve Tabıi
Kaynaklar Bakanı Cemal Bö-
yükbaş, insanlan daha da ra-
hatlatıyordu:
"Gökova'da öyle bir santral
kuranz ki suyunda alabahk ye-
tiştiririz."
TEK yetkilileri olayın eko-
nomik yönüyle ılgıliydı:
"Kömür nakli ve su temıru
gibi ekonomik nedenlerden do-
layı santrahn Türkevleri sahili
dışında başka bir yerde yapıl-
ması mümkün değıldir"
Bayındırlık ve îskan Bakanı
Sefa Giray da "On tane yat ge-
iecek diye termik santraldan
vazgeçmiyoruz" yaklaşımında
direniyordu.
Mahçup temel
Yetkihlerdcn masallar sürü-
yor, tarih 24 Kasım 1986 olu-
yordu. Gökova yöresinde 2
milyon metreküp hafriyat ya-
pılmış temel atma zamanına
vanlmıştı. Santralcılan yöreye
sokmamak için direnen Tür-
kevleri köylülen umutlannı yı-
tirmiş, okun yaydan nasıl fırla-
dığmı izlemekten başka yapa-
cak şeyleri kalmamıştı.
Sessiz sedasız atılan temelle
doğanın göbeğinde 300 metre-
lik bacanın ınşasına başlanmış-
tı.
Turgut Özal her şeye kefıldi:
"Ben garanti veriyorum. Dı-
şandan duman bile görünme-
yecek. Hava açıksa duman gelir
ve geçer, yağmar yağarsa deni-
ze dökülür. Olmazsa görünü-
mü bozmamak ıçın ycşilc boya-
nz."
"Kirlılik konusunda bir ınce-
leme yapıldı mı" sorusunu kız-
gın vanıtlayan Başbakan Tur-
gut Özal:
"Yapılmasa konuşmayız, ya-
pıldı ki konuşuyoruz.'
Oysa eski Çevre Müsteşan
Refet Erim, özal'la aynı görüşü
paylaşmıyordu: "Burada doğ-
ru dürüst meteorolojik incele-
me bile yapılmadı. Burada bir
yıl rüzgarölçümü yapılmalıydı.
Santralın yapıldığı yerdağ. Du-
man hep denize doğru gidecek.
Evet bacanın altında yoğun du-
man olmaz ama geniş alanlar
için tehlikeli olur. Santral 40-50
kilometre çapında bir alanı kö-
tü bicimde etkiler."
Yıllar yılı kovalıyor bacanın
boyu yükseliypr bitiyor. Başba-
kan Turgut Özal, cumhurbaş-
kanı oluyor hükümetler değişı-
yor masal süriiyor. Bu zamanın
yetkilileri de çok ilginç yakla-
şımlarla başlıyor işe Başbakan
Süleyman Demirel sanlrahn ta-
şınacağını söylüyor önce. Dev-
let Bakanı Erman Şahin'e göre
santral bölgesi üniversıte olma-
lı. Devlet Bakanı Mehmet Ba-
tallı termik santrallardan kor-
kulmamasını istiyor. Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanı Ersin
Faralyalı da santralın taşınaca-
ğını söylüyor. Çevre Bakanı
Doğancan Akyürek ise yörcnin
daha bir neşeîi olmasını öneri-
yor, eğtence yen olmasını isti-
yor.
Tarih 6 Mart 1993. Bir za-
manlar Turgut Özal'ın gazete-
cileri alıp götürdüğü ve "ikna-
ya" çalıştığı yöreye bu kez
Enerji ve Tabii Kaynaklar Ba-
kanı Ersin Faralyalı götüriıyor.
Termik santral bacalannın
altında o da gazetecıleri "ikna-
ya'" çalışıyor:
"Rahatşız olan var mı? Bir
şey hissediyor musunuz? Bakın
her taraf yemyeşil."
Oysa aynı anlarda Yatağan-
lılar canlanndan bezmiş ürün-
len yok olmuş sağlıklan tüken-
miş, ilgilileri yetkilileri, bir
şeyler >apsm diye uyarmak için
ayaklanmışlar, eylem yapmış-
lar.
2x210 megavat gücündc 300
metrelik bacasıyla Gökova'nın
Kemerköy santralı neredeyse
bitıyor. Masallar mı?Sürüyor...
NOTLAR
Yol yakınken...
SANTRAL ÇOCUKLARI - Mahçup bir temel atıldı. Başbakan gelecek dediler. gelemedi. 300 metrelik baca
şimdi denizin içinde. Yörede temiz havanın son demini yaşadığı günlerde o\un oynuyor santral çocuklan.
ORALÇALIŞLAR
Muğla yöresındekı üç termik santrali
gezip döndükten sonra içime bir hüzün
çöktü. Gezi boyunca topladığım bilgi ve
dökümanlan inceleyince iyice canım sı-
kıldı. Demirel hükümeti. muhalefette
iken karşı çıktığı enerji politikasmı ay-
nen devam ettirmeye İcarar vermişti.
Ucuz ve kalitesiz kömürü değerlendı-
mek amacıyla Muğla yöresinde kurulan
üç termik santral ışin henüz başlangıa
gibi görünüyor. Enerji ve Tabii Kay-
naklar Bakanı Ersin Faralyalı, Tür-
kiye'nin milyarlarca ton linyit kömürü
kapasitesine sahip olduğunu bu kömü-
rü termik santraller kurarak değerlendi-
receklerini söylerken içimız cız etti.
Çünkü bu açıklama, bundan sonra kö-
müre dayalı yeni santrallar kurulacağı
anlamına geliyordu Üstelik bu kömü-
rün, TEK'in açıklamasına göre, "ısıtma
ve sanayi amaçh" kullanılması müm-
kün değildı. Y'ani kalorisı düşük, kirlılik
oranı yüksekti. Santrallann bu kömür-
leri değerlendirmek amacıyla kuruldu-
ğunu hem Enerji Bakanı söylüyor, hem
de santrallerin tanıtma broşürleri yazı-
yor. Mart 1993 yılında Türkiye Elektrik
Kurumu Genel Müdürlüğünün Muğla
yöresindeki termik santrallan anlatan
broşüründe Yenıköy santrahyla ilgih
bölümünde şunlar belirtiliyor:"Santra-
lın kuruluş nedenı: Muğla-Sekeköy-
Ekizköy havzasındaki düşük kaliteli
kömürlerin değerlendirilerek elektrik
eneıjisi üretmek amacıyla kurulmuş-
tur." Bu santralın yıllık yakıt ihtiyacı 3
milyon 692 bin ton kömürdür. Yatağa-
nın 4,5 milyon ton kömürdür. Şu anda
bu iki santral yılda 8 küsür milyon ton
kalitesiz kömür tüketiyor. Bu iki sant-
ralde desülfüsrizasyon(kükürt antma)
sistemi de yok. Yani mılyonlarca ton
kalitesiz kömür, çam ormanlan arasın-
da, dünya güzelı doğal ortam içinde
yanıp duruyor. Bu yetmiyor, şimdi de
üç ünitelı Kemerköy(Gökova) santralı
devreye sokulmaya hazırlanıyor. Baka-
na, neden düşük kaliteli kömüre dayah
santraller kurduklannı. kömürlü sant-»
raller yerine doğalgaza, akarsu barajla-
rına dayab santrallere yönelmediklerini
sorduk. Söyledigi özetle şuydu: Bizim
kömürümüz var bunu neden kullanaya-
lım. Hıdroeletrik santraller ilk kuruluş
aşamasında pahalıya mal oluyor. Daha
sonra ucuza da gelse ilk maliyetler yük-
sek. Doğalgaz da ise dışa bağmlıyız.
Düşük kaliteli de olsa bu kömürü kulla-
nacağız. Bundan sonra desülfrizasyon
sistemi olmayan santralleri üretime aç-
mayacağız. Tabii bu ünitelere sahip
olmayan Yatağan ve Yeniköy'ün neden
hala üretime devam ettiğjni acıklamak
da mümkün değil. Muğlanın işi zor.
Hükümet düşük kaliteli kömürleri ya-
kıp tüketmeye kararlı. TEK Genel
Müdürii ise hükümetten daha hızlı.
Çünkü bu kömürleri çıkartmak ve sant-
rallerde kullanmak ucuza geliyor. Ener-
jı ihtiyaana kısa ve ucuz cevap vermek
böyle mümkün. Uzun vadede fse du-
rum vahim. Yatağan da bilirkişilerin
saptamasına göre ürünler mahvolmuş
durumda. Yatağan çayı zehir akıyor.
Çevre kül yığmlanyla ve kükürt zehiriy-
le ölüme sürükleniyor. Bakan. bu man-
zarayı görüyor ve dıyor kı, "Yatağan
630 megawat elektnk üreüyor. Şimdi
burası durursa, enerji sıkınüsı döğar."
Bu cevap kısa vadeli bir cevap. Bugünü
kurtanyor. Uzun vadeb çözümlere ne
zaman yöneleceğiz. Bakanı birazsikıştı-
nnca,uzun vadeli çözümlerin mümkün
olabılceği ortaya çıktı. Rüzgara dayah
santrallerin bile kurulabileceğini, hid-
roelektrik santraUerin ilk kuruluş mali-
yeti dışında karlı olduğunu kendisi söy-
ledi. Yani doğayı mahvetmeyen çözüm-
lere biraz planlamayla ulaşmak
mümkün. Şimdi yapılması gereken hü-
kümeti bu tür çözümlere zorlamak.
Bakan Faralyalı. Gökova'daki santra-
lin neden o bölgeye kurulduğunu anla-
yamadığını tekrar tekrar dile getirdi.
Muhalefette iken de bu santrali yaptır-
mayacaklan sözünü vermişlerdi. Ben de
hala bu santrali neden kapatmadıklan-
nı anlayamadığımı söylüyorum. Kö-
mür santralleri daha büyük bir felaket
haline dönüşmeden durdurulmalıdır.
Herkes ne yapabiliyorsa mutlaka yap-
mahdır. Hem de yol yakınken.
YatağanhyFavalyah'yatepMduyuyor
Halk Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı'nın kendilerine doğru bilgi vermekten özenle kaçındığı inancında
MERtHAK
İZMİR - Yatağan Termik Santraif nın kapahiıp
herhangi bir önkm almmadan yeniden de\Te>e so-
kuiacağının açıklanması tepkilere >ol açıvor. Yata-
ğanlılar, santralın göstermelik kapatıklığını şimdi de
herhangi bir önlem aimmadan >eniden detreye so-
kalacağını belirterek, Enerji ve Tabii kaynaklar
Bakanı'nın tutumunu kınıyoıiar. ^ atağan Betediye
Başkanvekili Halil Aslan. TEK Genel Müdüni'nün
saıitralm insan sağlığı iuerinde hic bir olumsuz etkisi
yok diye açıklama yapmasmı tepkiyle karşıladı >e
"Kendikrini da>et ediyonız. TEK Genel Müdür-
liiğü'nû de bura\ a taşeiniar. iki \i onlara bakalım"
dedi.
Muğla'da rad>asyon alarmı ile gûndeme gelen
Yatağan, termik santrallı gunterine yeniden dönü-
yor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Ersin Faral-
yalı, Yatağanlılann >anbş bilgilendiriidiğini söyle-
mesine karşın N atağan'da kaldığı 2 gün boyunea
içinde '* atağanlılan doğru bilgilendimiekten özenle
kacmmasını tepkiyle karşıladılar. Bakan Faralyalı'-
nm sık sık Muğla girişinde eoşkınla karşılandık
sözlerine tepk, gösteren V atağan Belediye Başkan
Vekili Halil Aslan, "kendisi buraya geldiğinde bele-
diye sakmunda bir toplantı yapalım, halkınız da
aydmlansın dedik. ama kabul etmedi. Bu nıtumu an-
laşılır gibi değil" diye konuştu.
\ atağan Belediye Başkanvekili Halil Aslan, Ba-
kan Farah alı'nın halkın tzdıraplanna ses vermediği-
ni söyledi. Termik santralın burada yaşayanlar
üzerine hiç bir olumsuz etkisi j ok di>en TEK Genel
Müdüru Sedat Yüdız'ı \ atağan'da yaşamaya çağı-
ran \slan. "Biz buradaki arkadaşlanmıza dosya
ha/ırladık. Açılmış davalar, bilirkişi raporian >ar.
Çevreye zarar \eren, ormanı kurutan. tütünü kuru-
tan. kamıbahar, lahanayı ortadan kaklıran termik
santralın insan sağlığına zarar »ermeyeceği düşünü-
lemez. Bu görüleınijorsa diyebileceğiz hiç birşej
yok. Gebinler burada yaşasınlar. TEk Genel Mü-
düıiüğü'nü buraya taşısınlar. Biz onlara iki yıl bak-
maya hazırtz. İnsan sağlığına zarar »erip »emıediği-
ni görüş yaşasmlar. Santral kapalıyken, ha>a pml
pınlken buray a geimek yanüş. Yaşasndar ve görsûn-
ler istiyonız" dedi.
Bakan Farah alı'nın halkla görüşmemesine de bir
anlam »ermediklerini belirten Aslan. şunlan söyledi:
"Bakan halktan kaçoıldı. Zaten karşıtay anlarda
orada çalışan işcfler. Bakan >e beraberindekiler
TEK'in dışına çıkanlmadı, yapılan toplannya dasa-
dece basm mensuplan almdı. Bunun Yatağan'da
uyandırdığı tepkiler büyük. Halk hangi tedbirler
almdı da acılryor diye sonıyor. Ne oldu da kapandı,
kapanmasından bu yana ne değişti diyor. Gözle gö-
nilür bir şey yok. Şu ana kadar hiçbir şe> yok. Baca-
lara sadece ölçüm cihazı takılacak. Haİka bir açık-
lama yine yok. Eskisi gibi olacak her şey. \ atağan'-
m kapabtmasıyla halkın tansiyonu düşiirüldü. şimdi
yeniden devam ediyorlar. Bu tutumlanna anlam ver-
mek zor."
Yatağan Çevre Koruma Derneği Başkanı Süley-
man Soyiu, santralm kapanmasmda olduğu gibi
açılmasında da kendilerine daıuşımıadığinı soyledi
Bakan Faralyau santralın açümasou kafasına koy-
muş* diyen Soylu. şunlan sö>lüvor:
"Açılıp kapanması \erei halka damşdmauydı.
Halk j a da halkın örgütieriyle görüşütebilirdi. Sant-
ral kapanmadan da hiçbir bilimsel >eri elde yoktu
şimdi açılırken de, Neden açddı neden kapanıyor?
Olay son derece gayri ciddi bir bicimde gelişiyor.
Kapatıyoriar demek ki tehlikeli boşutlar var. Ap-
yoıiar ama niye? Ne yaptılar? Radikal değttiz. Ama
buraya mutlaka dcsüifürizasy on sisteminin takrima-
smı istiyoruz. Bakan her şeyi bdiyor. Santrahn in-
sanlar üzerine olan zararm da bütvor. Burava ön
yargıyla geünmiş. Bizimle hiçbir şekilde ilişkiye gi-
rilmedi. Hani nerede katıbmcılık, nerede çoğulcu-
luk." Sovhı, Yatağan Santralı'rHn 21 Ekim
1982 tarihinde üretime başladığııu, bu dönemlerde
Yatağan ve cevresi için umut ve ekmek kapısı oldu-
ğunu söylüyor. Sonraki ydlarda bu gerceğin değişti-
ğini, santralın insanlann umudunu tüketen, mutlu-
luklannı karatan bir hak dönüştüğünü vurgulayan
Soylu, "Santrabn çevre kirifliği yaratnğı ve insan
üzerinde de olumsuz etkilere yol açhğmı yetkfliler
hariç herkes kabul ediyor. Santralın 24 saat içinde
bacasmdan 200 ton SO2 gazı, y akılan kömürün ka-
litesiz oluşu nedeniy le de giinde bir bacadan 22.8 ton
baca külii, > akılan kömürden çıkan bin 140 ton da
kül atılmaktadır. Böylece üç baca çahşoğnda 68.4
ton baca külü, 3 bin 420 ton kömürden çıkan kül ve
600 ton SO2 gazı çıkmaktadır. Öte yandan santnü-
da kuflandan kömurde bulunan uranyum, kömükün
yanması ile radon gazı haline dönüşüp atık küDerle
birükte patiküUer halinde çevn?\e dağılmaktadır.
Kül dağuun tslahmda toprakla örtmek yerine beton
ha>za icine ahnması daha uy gundur" dedi.
Soylu, gereken öniemler almmadan santralm açd-
ması halinde eylemlerini sürdüreceklerini de dfle ge-
tirdi.
By-pass'a devam
UBaştarafi 1. Sayfada
Yasalann çıkanlmasına ilişkin
prosedürü anımsatırken, teklif
ve tasanlann ya hükümetten ya
da milletvekillerinden geldığıni.
veto edilen bir yasanın aynen
benimsenmesi durumunda
Çankaya'nın imzalamak zo-
runhıluğu doğduğunu, ancak
daha sonra Anayasa Mahke-
mesi'ne başvuruda bulunabile-
çeğini anlatan Başbakan.
Özal'ın.uzlaşma önerisi konu-
sunda, Cumhuriyet'e şu değer-
lendirmeyi yaptı:
"Şimdi, 'anlaşalım-uzlaşa-
Iım. Anayasa Mahkemesi'nde
benzer bir şey var.' Kaidı ki, ka-
nunlarda 'benzeri' olmaz, her
hadise ayndır. 'Ama benzeri bir
olay var. ona bir bakalım. Ora-
dan çıkacak neticeye göre, otu-
rup konuşalım, bir şey yapalım.
Sonra siz gıdin. bunu hükümet-
ten, Meclis'ten gecirin. Sonra
bana gelsin. zaten önceden uz-
laşıığımız için yasayı tasdik
edeyim' gibi bir yeni prosedür."
"Ben burada nasıl bir vaziyet
alacağım. ışte şimdi onu anyo-
rum" diyen Demirel, şöyle de-
vam etti:
"Demirel zaten u?iaşmaz!
Hemen bu damgayı >apıştır-
mayın. Bu bir şantajdır. Ben
bundan korkrnam. Ben doğı u-
yu anyorum. doğruyu >apa-
nm. Devlet tıkanmıştır. Bütün
mesele odur. Devleti tıkamış-
lardır Biz bu tıkanmayı aşma-
ya çalışıyoruz."
Fol yok, yumurta yok
Demirel, dün Başbakanlık
Konutu'nda DYP Grup Baş-
kanvekıllen Güneş Müftüoğiu
ile Bekır ^amı Uaçe'yi kabul et-
ti. Görüşmeden sonra Cumhu-
riyet muhabinnin sorulanm
yanıtlayan Müftüoğiu, Özal'ın,
by-pass yasalannın, Anayasa
Mahkemesi karan çıkıncaya
kadar bekletilmesi önerisi ko-
nusunda, " O bizim dışımızda
olan bir şey. Genel Kuml'un
gündemi daha önceki haftalar-
dan belirlenmişti. Biz aynen bu
hafta, salı günkü denetim hariç.
çarşamba-perşembe günü de-
vam edeceğiz, bir değişikliğimiz
yok. Yani 3. by-pass"la başlayıp
çarşamba günü 13.00'te bitire-
bildığimiz kadanyla gideceğiz"
değerlendirmesini yapu. Demi-
rel'ın, "TBMM gündemine ay-
nen devam edilmesi" talimatı
verdiğini kaydeden Müftüoğiu,
"İktidar gruplan Özal'ın öneri-
sini reddetti, denilebilir mi?" so-
rusunu, şöyle yanıtladı:
"Genel Kurul'un Anayasa
Mahkemesi karannı bekleme-
sine gerek yok ki. Anayasa
Mahkemesi kararlan geriye iş-
lemiyor. İptal olursa. tanınan
süre içinde hükümet, parti
gruplan bir durum değerlendir-
mesi yapar ve ona göre yeni bir
tasan genkiyorsa onlan tanzim
eder. Genel Kurul'a getirir. Bir
söz vardır; 'Fol yok, yumurta
yok!' Biz ne diye kendijçabşma-
lanmıa frenleyelim?"
Güneş Müftüoğiu, "Görüş-
menizde, Başbakan'm değer-
lcndirmesi de bu yönde mi
oldu?" sorusu üzerine, "Nor-
ıv.ıû kanun programında de-
van" edeceğiz. Özel olarak by-
pa^s konusunda bir göriişme
olmadı" dıyc konuştu*.
Öte yandan, Anayasa Mah-
kemesi, kamuoyunda ilk by-
pass olarak bilinen ve Adalet
Bakanhğı üst düzey bürokrat
atamalannda Cumhurbaş-
kanı'nı de\Te dışı bırakan yasa-
nın iptali için açılan davayı 16
mart salı günkü gündemine al-
dı. Salı günkü toplantıda, Cum-
hurbaşkanı Turgut Özal \e
ANAP tarafından açılan iptal
davalannı görüşecek olan mah-
keme. gündemın yüklü olması
nedeniyle erteleme karan da
alabılecek.
İnönii:By-pass Özal'a
karşı değil
Devlet Bakanı Erdal Inönü.
Cumhurbaşkanı Turgut Özal'-
ın kendi yetkilerini kısıtlayan
by-pass yasalanna ilişkin öneri-
lerini yanıtlarken, "Meclis dı-
şında bir anlaşma diye usul
yok. Ortabkta pazarbkla ola-
cak birşey yok" dedi.
Başbakan Yardımcısı ve
SHP Genel Başkanı Erdal İnö-
nü dün Cumhuriyet'in. Cum-
hurbaşkanı Özaİ'dan gelen
by-passlarla ilgili uzlaşma ve
anlaşma önerilenne değinen so-
rulanna şu yanıtı verdi'
"İştanbuî'da da sordular. Sa-
yın Özal 40 yılda bir doğru bır-
şey söyledi, 'Ben tarafsızım"
dedi. İyi işte, buna memnun ol-
duk tabii.
Yasalar pazarhkla yapılmı-
yor ki. Doğru birşeyi yapmak,
pazarbk konusu olur mu? Tar-
tışmak istemıyorum. Mesele, o
değil. Ama elbet meclis gereken
çalışmayı gösterecek. Cumhur-
başkanı'na karşı değil bu hare-
kctler Hiikümetin daha iyi ça-
lı^ması ıçın uzun zamandır
beklenen hareketlcrdır bunlar.
Anayaşaya aykın tarafı yok.
Saynn Özal'a karşı tarafı da
yok.
Çetin Petrosyanla görüştü
Ermenistan Karabağ için ılımlıANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Dışışler Bakanı Hıkmet
Çetin dün Ermenistan Devlet
Başkanı Levon Ter Petrosyan"-
la yaptığı görüşmeden sonra,
Ermenistan'ın, Ankara ve
Moskova tarafından ortak ya-
pılacak girişime olumlu yaklaş-
tığını söyledi.
Çetin, Petrosyan'ın. çözü-
mün bir an önce gerçekleşmesı-
ni istedığini aktardı. Dışişleri
Bakanı Azerbaycan'ın "Kara-
bağ'ın Azerbaycan toprağı ol-
ması" çercevesinde bir çözüm-
den yana olduğunu vurguiaya-
rak. Ermenıstan'ın da bu
görüşe yaklaştığj "izlenimmi
edındiğıni" söyledi.
Çetin, "Şimdi bu iki eğilimı
bir araya getirmek gerekıyor.
Bir an önce b'ölgede huzur ve ıs-
tıkrar getirecek bir anlaşmaya
ulaşmaya çalışıyoruz" dedi.
ABD, Türkıye'nın Ermenis-
tan'a yardıma anlayış göster-
mesı için ginşimde bulundu.
ABD'nin Ankara Büyükelçısı
Rıchard Barkley, dün Başba-
kan Süleyman Demirel ve Baş-
bakan Yardımcısı Erdal İnönü
ile görüştü.
Dışişleri kaynaklan, ABD'-
nin geçtiğimiz aylarda Tıir-
kiye'ye başvurarak, ABD'den
Ennenıstan'a göndenlmek ısîc-
nen yardım konusunda izın is-
tediğine dikkat çekıyorlar. Son
gırişimin, Türkiye'nin konuya
oiumlu yaklaşımını tcyıt elmek
amacıyla vapıldığını hıldiren
kavnaklar. göru^mede I ur-
kıye'nın konuya genel vaklaşı-
mının bir kez daha aktanldığını
söylediler.
Başbakan Demirel'ın görûş-
me sırasında AöL> buyuKel-
çısi'ne, Türkiye'nin ınsani yar-
dımı engellemek gıbı bir politi-
kası olmadığını ve kolaylaştır-
mak için ebnden geleni yaptığı
konusunu bir kez daha "vurgu-
ladığı" bildınldı. ABD Büy^-
kelçisı'nin, Başbakan Demırel'-
den randeyu istedıği halde.
Demırel'in İnönü'yü de görüş-
meye çağırdığı öğrenıldi.
Göriişme sırasında Ankara'-
nın insani yardım konusundakı
genel yaklaşımı akıanldı. Bu-
nun için insani yardımın Kara-
gerekli kontrollen yapacağı.
Barkley'e bildirildi.
ABD Büyükelçisine, Türkiye
ve Rusya'nın Karabağ'da çö-
züm çabalannı destekleyen or-
tak girişimi konusunda da bilgi
verilerek. bu çabalara ABD'nin
katkısımn çözümü kolaylaştı-
racağı vurgulandı.
Başbakan Demirel.dün ak-
şam Başbakanlıktan aynlırken.
gazetecilerin soruları üzerine,
Kafkasya'da ateşkesı sağlama-
ya çabştıklannı söyledi. Bölge-
de akan kanın durdudurubnası
Eski köprüye
müşteri çıktı
bağ'daki savaş çabalannı artır- gerektiğini belirten Demirel,
maması koşuluyla yapılabilece- gazetecilerin konuya ilişkin öte-
ğı ve Türkiye'nin bu amaçla ki sorulanm yanıtsız bırakü.
Elçiler kararnamesi imzalandı
Haber Merkezi - Cumhur-
başkanı Turgut Özal'la hükü-
met arasında dokuz aydır süren
bir çekişmeye neden olan elçiler
kararnamesi Özal tarafından
imzalandı.
Özal'ın. bazı büyükelçilenn
atandıklan başkenılen uvgun
bulmaması nedeniyle imzala-
mamakta ısrar cttıği kararna-
me bir aydır da hükümet içinde
sorun yaratmış, bir yılan nikâ-
\esme dönmüştü. Ancak Tu-
rızm Bakanı Abdülkadir Ateş'-
ın. Tunzm Bakdiıhğının bazı
personelinc yapılan atamalara
ıtiraz etmtsi nedeniyle hükümet
içinde çıkan tatsızlık da Bakan
Ateş'ın kararnameyi geçen
giinler içinde onaylamasıyla
son bulmuştu.
Cumhurbaşkanı Turgut
Özal tarafından dün imzalana-
rak Başbakanbk'a göndenlen
ve önümüzdekı günler içinde
Resmi Gazete'de yayımlanarak
yürürlüğe gırmesi beklenen ka-
rarnameye göre atamalan ke-
sinleşen büyükelçiler ve gide-
cekleri merkezler şöyle:
Fıliz Dinçmen f Viyana;, Üs-
tün Dinçmen (Prag), İnal Batu
(BM-New Kortt;,#Ayhan Ka-
mel (Moskova), İsmet Birsel
(Avrupa Koııseyi), Kaya Tope-
ri (Bern), Aydın Yeğen (Lük-
semhurg), Faruk Loğoğlu
Yüksel Söylemez (Zagreh),
Sanıi Onaran (PretoriaK Ah-
met Ermişoğlu (Kuala Lum-
pur), Şükrü Turan (Bosna-
Hersek), Erdil Tüzel (Nairo-
bi), Hikmet Şengenç (Kinşa-
suK İldeniz Divanlıoğlu (San-
tiago ı.
ıKopcnhag), Uluç Ö/ülker
(Tripoliı^Aykut Berk \Hu\a-
na). Mehmet Güney f Sınga-
purj, Aydemir Erman (Bah-
revn), Taner Baytok (Dublin).
İSTANBUL (AA) - Emlak
Bankası, Bahçeşehir'deki 16
bin konutluk de\ projesi içinde
yer alan yapay gölette kullan-
mak üzere, tarihi Galata Köp-
rüsü'nü saün abnak istiyor.
Emlak Pazarlama Proje Yö-
netimi ve Servis A.Ş. Genel
Müdürü Emir Özdeliorman,
konuyla ilgili açıklamasmda
yaklaşık 5 milyon metrekare
alanı kapsayan Bahçeşehir Pro-
jesi içinde bir dev yapay gölet
olduğunu ve bu götet için tarihi
Galata Köprüsü'nü almayı dü-
şündüklerini söyledi.
Özdeliorman. yapay göl ve
etrafından kuruİacak ticaret
merkezinin 1,5 tnlyon lira değe-
rinde olduğunu ve altyapı büt-
çesinin oluşturulduğunu ifade
ettiy. Göletin etrafını spor ku-
lüpîeri, kafeteryalar, lokanta-
lar, ticaret merkezleri ve yürü-
yüş alanlannın çevrelediğini
kaydeden Özdeliorman şunlan
söyledi:
"İstanbul Büyükşehir Beledi-
ye Başkanlığı. tarihi Galata
Köprüsü'nü başka yerde kul-
lanmayı düşünmüyorsa, biz
banka olarak saün abp deger-
lendirmek istiyoruz" dedi.
istanbul Büyükşehir Beledi-
ye Başkanı Nurettin Sözen ise,~
Emlak Bankası yetkililennin
teklifîni "geç kalınmış" bir telif
olarak nitelendirdi.
Sözen. "Galaıa Köprüsü'-
nün satış konusu hiçbir şekilde
konuşulamaz" dedi.
100PKKIı öldürüldü
• Baştarafi I. Sayfada da
da terönstiere ait 5 bannağın
yerle bır edildiği açıklandı.
Operasyonda 47 kalaşnikof tü-
fek, 2 uzun namluluk tüfek. çok
sayıda el bombasının ele geçiril-
diğı bildirildi.
Vıranşehir ilçesıne bağlı Tepe
köyü kırsal kesiminde devriye
görevi yapan güvenlik kuvvet-
leri dün sabah bir grup militan-
la karşılaştı. Güvenbk kuvvet-
lerinin "tesüm ol" çağnsına
ateşle karşıbk veımesı üzerine
çıkan çatışmada. 6 PKK'lı öl-
dürülürken, jandarma en Halis
İlbay şehıt oldu. Bilal Çelik ise
yaralandı.
Şanhurfa'nın Bozova ilçesi-
nin Gölbaşı mahallesinde gü-
venlik güçlerinın bır eve düzen-
ledıği operasyonda Mehmet
Gül adlı bır kışı öldürüldü.
Gül'ün DYP Şanhurfa il yöne-
tim kurulu üyesi Mehmet Gül'-
ün oğlu olduğu bildirildi.
Kahramanmaraş'ın Nurhak
ılçesinde bir PKK'lı mibtan si-
lahlanyla bırbkte güvenbk kuv-
vetlerine tesüm oldu.
Diyarbakır'ın Kulp, Silvan
ve Kocaköy ilçeleri kırsal alan-
lannda güvenhk güçlerinın ara-
ma tarama calışmalannda. ör-
güt üyesi 12 kişi. 7 uzun nam-
lulu silah, örgütsel doküman-
larla birükte yakalandı. Aynca
Muş, Siirt ve Şırnak'ta yürütü-
len operasyonlarda 11 örgüt
üyesi yakalandı.