Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 MART1993 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
CUMHURIYETTEN
OKURLARA
ÖZGEN ACAR
Aynntı Uygarhktu*
Peter White Avusturya kökenli bir Amerikalı gazeteci-
dir. Dünyanın en ünlü dergilerinden "National Geograp-
hk"\n Yazıişleri Müdür Yardımcısı'dır.
Dört yıl önceydi. Bir gün bana New York a telefon etti.
Elmalı Definesi'ne ilişkin yazılanmı okumuştu. National
Geographic'e "para" konusunda bir "yazı önerisi" ya-
pacakmış. öneriyi "Yayın Kurulu'na götürmeden önce
bir araştırma yapıyormuş. İcadından günümüze kadar
"para'' ve daha sonra kredi kartlarına kadar uzanan ge-
lişimini içeren bir yazı duşünüyormuş. Bu amaçla dün-
yada 10-15 ülkeye gidecekmiş.
Bunlardan biri de Türkiye'ymış. İlk para Anadolu'da
Lidyalılarca icat edildiği ve ayrıca "yüzyılın definesi"
denilen Elmalı Definesi de burada bulunduğu için Tür-
kiye'yi de programına alması gerekiyormuş. Bu konu-
larda benimle görüşmek üzere New York'a gelebilir
miymiş?
Geldi. Dört saat konuştuk Notlar aldı. Bir ay sonra bir
daha geldi. Üç saat konuştuk Bu arada çeşitlı kitap ve
makaleler de okumuştu. Bu kez daha bilgi edinmiş gö-
ründü.
Ben bu arada Türkiye'ye döndüm Ankara'daçalışma-
ya başladım. Altı ay sonra bir gün Peter'den birfaks gel-
di. Yayın Kurulu, önerisini onaylamışö Bu yazı için 60-70
bin dolarlık (600-700 mılyon lira) bir bütçeyi kendisine
vermişti Çin'den sonra Ortadogu'ya gelecekti. Yanında
Charles O'Rear adlı fotoğrafçı da olacaktı. Soruyordu:
"Eğer zamanın uygunsa Türkiye'deongünbirlikte ça-
lışabilir miyiz?"
Yanıtım olumlu olunca 1991 baharrnda Türkiye'ye gel-
diler. On gün süre ile Türkiye'de ören yerlerlnde, müze-
lerde, Tahtakale'de ve Karaköy deki Istanbul Menkul
Kıymetter Borsası'nda birlikte çalıştık. Peter, on defter
dolusu not aldı Charles 4-5.000 kare fotoğraf çektı. Av-
rupa'da birkaç ülkeye daha uğradıktan sonra VVashing-
ton'a döndüler.
Charles, National Geographte'in anlaşmalı fotoğraf-
çısıdır. Calıforniadaki özel fotoğraf laboratuvarında
kendi filmini kendisi yıkar. Buna karşın, National Geog-
raphic Dergisl için çektiği tüm filmlerı Kodak'ın ana la-
boratuvarına gönderir. Dergınin, bu fılm fırması ile özel
anlaşması olduğunu söyledı. Derginin tüm filmleri bu la-
boratuvarda bambaşka bir özenle yıkanıyormuş.
Beş ay sonra Charles bir gün telefon etti-
"Filmler pınl pırıl. Binlercesi arasından seçtiğim 500
kareyi derginin toto editorüne teslim ettim. Washing-
ton'a gittim. Önce ben eledim. Sonra, kenditeri ile birlik-
te ikinci elemeyi yaptık. Türkiye ile ilgili bölümü 20 kare-
ye indirdik. Bundan sonra yazıyı yazacak olan Peter ve
derginin yazıişleri müdürü ile bu 20 kareyi tartıştık. So-
nuçta yazıda Türkiye bolümu için 3karenin kullanılması-
na karar verdik. Senden ricam.. bunlar için yazdığım
resimaltını sana fakslıyorum. Doğruluğunu bana kontrol
eder misin?"
ikışer cümlelik olan üç resimaltını kontrol edip Char-
les'a faksladım.
Aradan bir süre geçti. Bu kez Peter telefon etti:
"Yaz/n/n ilk taslağı haztr. Türkiye ile ilgili bölümünü
sana fakslıyorum. Yanlışlanmı düzeltir misin?"
Gereğini yaptım.
iki ay sonra "fact checker-veri depetçisi" deotten bift
bayan tetefon etti. Görevi, dergiye girecek yazriardaki
ve'rilerih doğrü olup olmadığını, uydurulup uydurulrna-"
dığını, ya da dikkatsizlik sonucu yanlış yapılıp yapılma-
dığını denetlemekti.
"Size zahmet olacak. PeterVn Türkiye ile ilgili yazısı-
na ilişkin kafamı kurcalayan beş soru var. Lütfen bunla-
rın doğruluğunu ya da eğriliğini bana söyleyebilir misi-
niz?"
Beş soruyu faksladı. Yanıtladım.
Birkaç hafta geçti. Bu kez foto sorumlusu telefonday-
dı: Charles'ın resimalttarına ilişkin ufak bir tereddüdü
vardı Acaba bu tereddüdünu giderebilir miydim? Gider-
dim.
Peter ile konuşmamdan yaklaşık ûç yıl sonra, Ocak
1993'te National Geographic Dergisi geldiğinde "para"
yazısını heyecanla. Turkıye bölümünü ise daha önce-
den bildiğim için ezbere okudum.
Işte National Geographic Dergisi'nin bilimselliği, cid-
diyeti, titizliği, özeni ve kalitesi...
• • •
16 Şubat 1993 tarihli Cumhuriyet gazetesınde Aydın
Engin'in "Hizbullah'tan itiraf" başlıklı haberinde konuş-
tuğu "Şeyhmus" adlı kişi yanıtlarının bir yerinde şöyle
diyordu:
"... Senin hiç Amerika'daki Müslümanlarla alakalı
malumatın var mı? Bugün New York sokaklarında Isla-
mın mücahitleri var orada. Savaşa hazırlanıyorlar..."
26 Şubat 1993 Cuma günü New York'ta dünyanın en
büyük üç gökdeleni arasında yer alan "Dunya Ticaret
Merkezi" adlı ikiz binada görülmemiş boyutta bomba
patladı.
Aydtn'ın haberinden tam on gün sonra!..
Sonradan bu sözleri okuyan değil Cumhuriyet okurla-
rı ve bizler, o mülakatın yapıldığı sırada Aydın Engin bile
o gün dünya basınını "atlattığı"nınfarkındadeğildi.
••*
New York Federal Polisi (FBI) patlamanın üzerinden
daha beş gün geçmeden sorumluları saptadı. Nasıl sap-
tadı? Gökdelenin otoparkında titiz bir çalışma yapıldı.
Her türlü nesne özenle toplanıp naylon torbalara konul-
du Polislaboratuvarınagönderildi. Bu arada bir otomo-
bile ait küçük bir parçanın önemli bir kanıt olduğu anla-
şıldı.
Bu veri bilgisayarlara aktarıldı ve otonun plakası sap-
tandı. Plakadan komşu New Jersey eyaletinde bir araba
kiralama şirketine uzanıldı. Minibüsü kiralayan kişilerin
kinliği öğrenildi. Kişilerin evlerinde arama yapıldı. Bu
kcnutlarda 50 kilo patlayıcı madde ve Humeyni'nin izin-
cteki "Kör Imam" olayı böylece beş gün içinde ortaya
çıtarıldı
Çünkü ABD'de polis, her türlü ayrıntıyı, olasılığı de-
ğtrlendiriyordu. Hiçbir şeyi rastlantıya bırakmıyordu.
Kmıtları özenle topluyordu.
Türkiye'de Uğur Mumcu suikastında olduğu gibi dağı-
laı araba parçaları süpürgelerle çöpçülere toplatılmı-
ytrdu.
ister National Geographte'in kılı kırkyaran araştırma-
solsun, ister New York'taki FBI'nın mikroskobik kanıtla-
rderlemesi olsun; insanlarda bu dergiye ve o polise
«jınya çapında bir güven duygusunun doğmasına ne-
<jn olmuyor mu? Çünkü, ayrınt uygarlıktır...
Mutlu bir hafta dileğiyle...
iodmm'dan arkadaşımız CATHERtNE BÜTÜN'ü iki
ay içinde kanser tedavisi için Londra'ya göndermemiz
gerekiyor. Tıpcamiasındaki ve İnsan Haklan
Derneği'ndeki dostlannı ve insana duyarb herkesi
dayanışmaya çağınyoruz.
HALUKGERAY
Bağışlar Vakıflar Bankası, Bodrum Şubesi
26878 noluhesap
2000'e bambaşkabir Istanbul
İstanbul için yeni bir nazım planı hazırlanıyor. Kent yeniden çiziliyor, şekillendiriliyor, yeni yerleşim
alanlan belirleniyor. Gökdelenlerin merkezi Mahmutbey oluyor. Karadeniz kıyılan imara açılıyor
REMZİGÖKDAĞ
Artan nüfusu ve çözümlene-
meyen sorunlanyla içinden çı-
kılmaz bir duruma gelen İstan-
bul için bugünlerde yeni bir
nazım plan hazırlanıyor. "İs-
tanbul"un Anayasası" olarak
tanımlanan plana göre kent ye-
nıden çiziliyor. şekillendiriliyor,
yeni yerleşim alanlan belirleni-
yor. Plan, İstanbul'un 50 ayn
bölgesini yeniden düzenlemeyi
hedeflıyor.
"Dünyanın nazım planı bulun-
mayan tek metropolü" unvanı-
nı taşıyan İstanbul. nazım plan
bürosunun tekrar kurulmasın-
dan sonra bu unvanından da
kurtulacak.
Planın uygulamaya geçme-
siyle birlikte İstanbul"un 2000
yılındaki görüntüsü oldukça
değişecek.
2000 yılında İstanbul'u gezen
bir kişi bir zamanlar yanından
bile geçılemeyen Kazlıçeşme'de
kurulan turizm merkezinde bir
fuan gezebilecek. Mahmut-
bev'deki gökdelenler bölgesın-
de yeni yapılmakta olan yüksek
bınalan görebilecek. Anadolu
yakasında Kurtköy'de inşa edi-
lecek yeni havaalaruna bir yakı-
nını karşılamaya gıdebilecek.
Çırpıcı Çayın'nda bir hafta so-
nu piknik yapabilecek. kentin
icınde kalan eski sanayi bölge-
lerini kent dışında görebilecek.
Topkapı ve Harem otogarla-
nndan hiçbir iz bulamayacak.
2000'li yıllarda kentin gelişi-
mı batıya kayacak. Yeni sanayi
siıeleri. iş merkezleri ve toplu
konut alanlan ağırhklı olarak
kentm batı yakasında yer ala-
cak. Kentin Anadolu yakasın-
da yapılacak en büyük yenilik
havaalanı olacak Bugün oldu-
ğu gibi iş merkezleri batıda bu-
lunurken konut alanlanrun
büyük çoğunluğu kenlin doğu
yakasında yer alacak.
Hazırlanmakta olan plana
göre İstanbul'un Avrupa yaka-
sındaki Mahmutbey, İkitelli,
Alibeyköy, Altınşehir, Atışala-
nı ve Firuzköy yeniden imara
açılacak. İstanbul'un yeni pla-
nına göre gökdelenler artık
Büyükdere Caddesı hattında
değil. kentin yeni gökdelen
merkezi olan Mahmutbey'de
yapılacak. Yerleşim yerleriyle iç
içe olan sanayi bölgeleri kent
dışına çıkanlırken bu alanlar
konuta aynlacak.
Yeni plana göre kentin en de-
ğerh bölgelerinden biri Küçük-
çekmece Gölü"nün kuzeymde
kalan Firuzköy olacak. Bu böl-
gede 344 hektar alan üniversıte-
ye. 366 hektar alan eğlence ve
ticaret alanına. 430 hektar da
yapımı düşünülen olimpik köye
aynldı. Günümüzün gecekon-
du bölgesı olarak tanımlanan
Firuzköy'de planlı bir yapılaş-
ma başlayacak.
Planın getirdiği bir başka ye-
2000'lî yılların istanbul'unun cehresi
nıhk de kentin akcığerlen ola-
rak tanımlanan Karadeniz kıyı-
lannm de ilerki yıllarda imara
açılması.
Nazım plan bürosunda çalı-
şan uzmanlar İstanbul'un gele-
cekte alacağı şekli belirliyorlar.
Yapılan çalışmalar tamamlan-
dıeında kentm 2000'li yıllarda
alacağı şekil ve bölgelerin duru-
mu şöyle olacak:
• Karadeniz Kıyılan: Başta
Zekeriyaköy, Uskumruköy ve
Kemerbureaz olmak üzere Ka-
radeniz kıyılannda duşuk yuk-
seklikte konut alanlannın yapı-
mına devam edilecek. Bölgede-
ki yapılaşmada kooperatifleş-
meyolunagıdilecek.
• KUyos karaburun: Kötnür
ocaklanndan anndınlan bölge-
de turizm amaçlı. düşük yük-
sekhkte tesisler yapılacak.
Eyüp'e bağlı Karadeniz köyle-
nnde de "hafta sonu evi" niteli-
ğinde villa tipi konutlara imar
hakkı tanınacak.
• Boğaziçi: Yeniden hazır-
lanmakta olan Boğaziçi Yasa
Taslağı'na göre, geri görünüm,
ön görünüm ve etkileme bölge-
leri yeniden belırlenecek.
# Kurtköy: Yeni bır havaa-
lanı kunılacak. Yanında üni-
versite alanı aynlacak. Kurt-
köy çevresinde planlanacak
toplukonut alanlan gecekon-
dulaşmayı önleyecek.
• Kartal: Sanayi bölgeleri-
nin kaldınlmasından sonra 4
kat yüksekliğinde konutlara
Sağbktayemıdenyönetimmodeli
• Sağlık Bakanlı^'nca sürdürûlen ulusal sağhk reformu projesi
çerçevesinde Türkiye, sağhk açısından 18 bölgeye aynlırken, her
bölgede, sağlıkla ilgili günlük kararlar alma, harcama yapma ve
sağlık hizmetlerini koordine etmekle görevli bir bölge sağhk
idaresinin kurulması öngörülüyor.
ye 18 sağhk bölgesine aynlıyor. Yasa tas-
lağında, 75 il, nüfus, ekonomik, sosyal dü-
zey ile vatandaşlann sağlık hızmetlerine
başvuru taleplerine göre gruplandınlır-
ken, bu kriterlere göre tespit edilen 18
bölgede, bırer bölge sağlık idaresi kurumu
oluşturulması öngörülüyor.
Taslakta, Türkiye'nin sağlık bölgeleri-
ne aynlması ve her bölgede bölge sağlık
idareterinin kurulmasına "Merkezi yöne-
tij
i
pı
j]e bölgelerimizin sağhk planlamabin-
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Tür-
kiye'nin kronikleşen sağlık sorunlanna
merkezden çözüm bulma sisteminın, bü-
rokratik işlemler nedeniyle imkânsız hale
geldığı düşüncesmden hareket eden Sağhk
Bakanlığı, sağlıkla ilgili tüm hizmet ve
planlama yetkilerini taşra teşkilatlanna
bırakıyor.
Sağhk Bakanlığı'nca ulusal sağhk refor-
muprpjçsi ç ^ r c e ^ O e haz»r|anan "Böl-^
ge Sjglfkjdarelen ,^asa taslajjyja Türtprı
da, hizmet sunumunda ve sorunlannın çö-
zümünde yetersız kahnmakta, bölgeler
arasında dengesızlikler meydana gehnek-
tedir. Tüm bu nedenlerle sağlık hizmetleri
eşıthk ve hakkanı>et ilkelerine göre sunu-
lamarnaktadır. Oysa bölgesel planlama-
nın yapılması ile bölge sağhk düzeyinın ve
ihtiyaçlannın doğnı değerlendinlmesi ve
sorunlann çözümüne yönelik tedbirlerin
alınması daha gerçekçi bır şekilde ahnma-
sı sağlanabılecektir" gerekçesi gösterili-
yor.
Bakanhğa bağlı. katma ve kamu tüzel
kişiliğıne sahip olacak Bölge Sağhk tdare-
leri, bireye, topluma ve cevreye yönelik
bölgesel sağlık programlan hazırlavacak,
toplumun sağhk düzeyinı yûksdtmek için
kamu şağlığı hizmetlerini vürütecek, hö-
met sunan kişi ve kuruluşlar arasında en
uygun olanlarla sözleşmeler yaparak, kişi-
ye yönelik sağlık hizmetlennin sunulması-
nı sağlayacak.
Tasanya göre bölge sağhk idarelen, ge-
rekh gördüğü yerlerde hastane yatınmı
yapabilecek ve bolgedekı sağhk hizmetle-
nnin sağlıkh yürüyebilmesi için irisan gü-
cünü planlayacak. Bölge sağlık ıdarelerin-
den ilk 8'ı, kanunun yürürlüğe ginş tari-
hınden itibares 3 ay içinde kunılacak, tüm
bölge sağhk idarelerinin oluşturulması
2 >nlda tamamlanacak
Tasanyla aynca, il sağhk müdurlükleri-
nin ve il sağhk laboratuvarlannın bölge
sağlık idarelerine bağlanması ve her ilçede
bir ilçe sağhk müdürlûğüiMra J c J m a a
da öngörülüyor. . •
ızın verilecek. Pendik avannda
henüz yeri kesinlik kazanma-
mış bir otogar yapımı düşünül-
yüyor.
• Beyoğlu: Turizm Bakan-
lığı'nca turizm bölgesi ilan edi-
len . Beyoğlu'nda turistik iş
merkezlerine ağırlık verilecek.
• Şişli: İstanbul'un önemli
ticaret merkezlerinden olan Şiş-
li, bu özelliğinı koruyacak.
Perpa'nın çevresinde yüksek
katlı binalara izin verilecek.
Perpa'nın çevresindeki gece-
kondu bölgeleri ıslah edilerek
otel. spor, sergi ve fuar alanı
oluşturulacak.
• Ayazağa: Ticarete yönelik
yapılanma getirildi. OYAK ve
poh's lojmanlan bu bölgede yer
J alacak. Bu bölgedeki oto sana-
yii korunacak.
• Kâğıthane: Ticaret ve tu-
nzm merkezi gibi fonksiyonla-
nn yanı sıra Kâğıthane Dere-
si'ndeki sanayi tesislerinin kal-
dınlması düşünülüyor.
• Kazlıçeşme: Ctericilerin ta-
şmmasının ardından bölgede
turizm ve iş merkezi oluşturula-
cak. Kazlıçeşme ile birlikte
Zeytinburnu'na iş ve turizm
merkezi düşünülüyor.
• Eyüp: Turizm Merkezi
ilan edilen Eyüp'le ilgili prpje
İstanbul Büyükşehir Belediyesi
ve Turizm Bakanlığı'nca ortak-
laşa yürütülüyor. Eyüp'ün
merkezine yapılaşma sının geü-
rihrken, diğer merkezlerde yük-
sek emsalü turizm alanlanna
izin verilecek.
• Atışaianı, Sultançiftüği:
Kaçak yapılaşmanın en yoğun
olarak görüldüğü bu bölgeler
için hazırlanacak yeni planlara
göre 5 kata kadar imar izni veri-
liyor. Bölgeye yapılacak ticaret
ve iş merkezleri sayesinde arazi-
lerde değer artışı ohnası bekle-
niyor.
• Mahmutbey: İstanbul'un
yeni eökdelen böleesi.
• İkitelli: Daha önce planla-
nan organize sanayi bölgeleri-
nin yanına yapılacak konutlar-
la bölge yeni bir kent görünü-
mü kazanacak. 15 kata kadar
konut için izin verilecek.
• Bakırköy: Merter'deki
.Belpa ile. İncirli arasında kalan
ı.rycşil aianabüyükıbir hizmette- i
nası yapılacak. (
ANKARA FESTtVALt
Ong
UğurMumcuanısınasergi
Haber Merkezi - Failler hâlâ ortaya çıkanlama-
yan bombah bır suikast sonucu öldünllen gazetemız
yazan Uğur Mumcu'nun anısına duzenlenen seTgı-
den ağaç dikmeye, panelden imza kampanyasına
çeşith etkinhkler sünîyor.
Günbatmadan Doğa Yünıyüşlen grubu, anısına
önceki gün AB thsan Gökcen'in hazırladığı "Uğur
Mumcu Anısına Ankara Kartpostallan" sergısini
açtı. Aü İhsan Gökçen, İstanbul Beyoğlu Fotoğra-
fevi-Düzayak Kafe'deki sergi açıhşında yapuğı ko-
nuşmada Ankara'nın cumhunyetın kunılüşunu
simgelediğini behrterek "Uğur Mumcu'nun cenaze
törenini. Kurtuluş Savaşı'ndaki başkaldınşın yeni-
den doğuşu olarak düşündüm ve 10 yıldır biriktirdi-
ğim Ankara kartpostallannı Mumcu anısına sergj-
lemek istedim" dedi. Gazeteci-yazar Nezflıe Araz da
yaptığ) konuşmada Ankara'nın gehşimini anlatü ve
"Cumhuriyet dönemindeki ruhu Uğur Mumcu'nun
öldürüldüğü gün yakaladık" dedi. 1910-1940 yılla-
nndaki Ankara'yı belgeleyen 80 fotoğraftan ve dö-
neme Uişkin Ankara krokılerinden olu^an sergi on
beş gün sürecek.Grup aynca 14 manta Rumehfene-
ri C^ripçeköy'de Uğur Mumcu anısına fıdan dikim
günü düzenledı. Halkevlen Denizli Şubea'nin dü-
zenledığı gecede yaklaşık 2 bm kişi Uğur Mumcu'yu
andı. Geceye Mumcu'nun ağabeyi Ceyhan Mumcu,
kardeşinin laikliği, Atatürkçülüğü ve demokrasiyi
savunmanın bedelini kanıyla ödediğini söyledi.
"Hekiııı, fazla ilaçyazıyor9
• Izmir TabipOdaa Genel Sekreteri Dr. Suat Kaptaner
SSK hastanelerindeki yarayaparmak bastı. Kaptaner,
"Hekim, meci»uren fazla ilaçyaayor. Hastaya yeterli süre
ayıramadığıiçingüvenceyiilaçtaanyor"dedi.
ASLMAN ABAOOĞLU
İZMİR - SSK hastanelerinde
aşm ve gereksiz ilaç tüketimine
çare aranıyor. Doktorlar, aşın
yoğunluk nedeniyle hastalara ye-
terh zaman ayıramadıklannı bu
nedenle "Güvenceyi ilaçta ara-
dıklanm" belirtirken, SSK Genel
Müdürû Keroal Kıuçdaroğhı, 'Hi-
pokrat yemıni etmiş bir hekimin
bu gerekçeye dayanarak fazla
ilaç yazmasının doğruluğuna
inanmadığinı" söyledi. SSK has-
tanelerinde aşın ilaç tüketıminin
önlenmesine yöneük çahşmalan
sürdürdüklennı vurgulayan""Kı-
hçdaroğlu, hastanelcrin ilaç ahrn
komisyonlannın çahştınlması
için caba harcadıklannı bildirdi.
Avnıpa ülkelerinde hastanele-
rin tüm sağhk harcamalanıun
yalnızca yüzde on dolaymdaki
bir bölümü ilaca giderken, Tür-
kiye'de SSK hastanelerinde bu
oranının yüzde 30'lara ulaştığı
belirtüdi. SSK'daki bu aşın ilaç
tüketiminın nedenleri olarak,
"SSK hekimlerinin diğer sağlık
kurumlanna göre ıki katı fazla
polikhnik yükü alunda olmalan.
hasta kayıt ve takip sisteminin ol-
maması. hastanelerde ilaç aJım
komisyonlannın çalıştınlama-
ması ve binnci sağlık hizmetleri-
ne önem verihnemesi" göstenldi.
İzmir Tabip Odası Genel Sek-
reteri Dr. Suat Kaptaner, SSK
hastanelennde bir hekimın bir
hastaya ayırdığı sürenin ise bir
dakika civannda olduğunu behr-
terek, "Hekim, mecburen fazla
ilaç yazıyor. Hastaya yeterh süre
ayıramadığı ve tetkikleri yaptıra-
madığı için güvenceyi ilaçta an-
yor" dedi. SSK hastanelerinde
kayıt ve takip sisteminın bulun-
maması nedeniyle aynı haslanın
bir başka doktora giderek bu kez
oradan bir torba ilaçla aynklığını
savunan Dr. Kaptaner"Hastane-
lerde aşın ilaç tüketiminın önlen-
mesı için öncehkle hekimlerin
eğitilmesi şarttır. İlaç komisyon-
lannm çahştınlmaması ayn bir
sorundur. Hastaneler, hangi ilaç
ucuz ve bolsa onu alırlar. Oysa
bu konuda bilimsel bir secim
yapılmalıdır." dedi.
ören:g
'Parasızkk
enbüyük
sorun'
• Ankara Film Festivali
Yürütme Kurulu Başkanı
Mahmut Tali Öngören,
parasal kaynak bulmakta
zorlandıklannı söyledi.
Bürokrasiden de yakınan
öngören yöneticileri sanata
ilgisiz kalmakla suçladı.
ANKARA (AA) - "5. Ankara
Uluslararası Fıkn Festivali" Yü-
rütme Kurulu Başkanı Mahmut
Tali Öngören, festivali gerçekleş-
tirmede karşılaştıklan zorluklan
dile getirerek, "En büyük soru-
num parasal kaynak bulmakür"
dedi. Öngören, yönetidlerin sa-
nata ilgisiz olduklannı ileri sür-
dü. Ankara'da 5 mart akşamı dü-
zenlenen bir törenle başlayan
Ankara Uluslararası Film Festi-
vaü. 300 dolaymdaki fılmin Ka-
vaklıdere, Kızıhrmak ve Mega-
pol şinemalan ile Alman. Fransız
ve İngihz kültür merkezlerinde
gösterimiyle 14 marta kadar de-
vam edecek.
Festival Yürütme Kurulu Baş-
kanı Mahmut Tali öngören,
karşılaşuklan en büyük sorunun
parasal olduğunu bildirerek şun-
îan söyledi:
"En başta parasal kaynak bul-
makta sorun var. Aynca, bu kay-
naklar bulunduktan sonra da
vaat edilen ödeneklenn alınma-
sında birtakım zorluklar var. Bü-
rokratik engeller çıkıyor, işler
uzuyor. Oysa bir festivali düzen-
lerken 6 ay öncesinden muhak-
kak nakit paraya ihtiyaç var.
Onu sağlayamayınca birtakım
girişimlerde bulunamıyorsunuz.
Veyahut geç girişimlerde bulunu-
yorsunuz. O zaman bir türlü ger-
çckleştirmek istediğiniz programı
rayına oturtamıyorsunuz ve çe-
şıtli aksakhklar oluyor. Bu zor-
luklar ve aksakhklar da festivalin
kunımsallaşmasını engelliyor."-
Mahmut Tali Öngören, Ankara'-
nın, İstanbul ve Antalya'dan kül-
türel ve doğal yönden çekiciliğı-
nin bulunmaması nedeniyle
katılımm bu şehirdeki festivallere
göre daha az olduğunu söyledi.
öngören, buna rağmen özeİİikle
Türk sinemasındakı sanatçıiann
Ankara Film Festivaü'ne çok bü-
yük ilgi gösterdiklerinı ve bu yılki
katıhmın daha yüksek olduğunu
açıkladı.
SODER Yönetim Kurulu üye-
sı Gnben Tuncer de AA muhabi-
rine, sanatçıiann festivak ilgisiz
kaldıklan göriişünü paylaş-
madığını söyledi.
Büardonun cdtin
çocuğundon gösteri
Uzun bir geçmişe sahip bilardo; Paul Newman ile Tom
Cnuse'un başrollerini paylaştığı "Paranm Rengi"(The
Color's Of Money) fılminden sonra tüm dûnyada okfaığu
gibi Türkiye'de de daha fazla ilgi görmeye başladı. Öyle
ki," Altın Çocuk" adıyla tanınan Türkiye Bilardo
Şampiyonu Semih Saygıner şu anda dünya sıralamasmda
8. sırada bulunuvor. Dedemao Oteli'nde düzenknen ve
dün sona eren "3 Top Türkiye Bilardo Turnuvası"nda
önceki gece bir gösteri \ apan Saygmer, yapbğı >nruşlarla
bilardo meraklüanm oldukça etkikdi. Istakasııu adeta
bir orkestra şefi gibi ustaca kullanan "top cambazı"
Semih Saygmer'in gösterisi bilardo tutkunları arasında
"Bu çocuğu izlerken, kendi gençtiğimi anımsıyorum"
yorumlarına neden oldu.
(MUHARREM AYDIN)