Katalog

4MART1993PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA DIŞHABERLER Kim Il-Sung ağın hasta • SELL(AA)- Kuzey Kore Devlet Başkanı Kim H-Sung'un sağlık durumunun kötüyegittiği bildirildi. Ülkede yayımlanan gazeteler. devlet başkanının dört doktorunun ilaç almak üzere Çin"e gittiklerini. bunun da Kim Il-Sung'un sağlık durumunun kötüyegittiğinin bir işareti olduğunu yazdılar. 1948 yılından bu yana iktidan elindc bulunduran ve önümüzdekı nisan ayında 81 yaşına gırecek olan Kuzey Kore Devlet Başkanı'nın boynunda bırtümör bulunduğu belirtiliyor. Kim Il-Sung'un 51 vaşındaki büyük oğlu Kim Jong II, babasının yerine vekalet ediyor. Gürcistan'ayeni yardım • MOSKOVA(AA)- Tiirkiye'nin Gürcistan'a sağladığı 200 bin dolar değerindeki >eni bir yardım paketininönceki gece bu ülkeye ulaştığı bildirildi. 40 ton un, 40 ton şeker. lutonsüttozu, 10 ton ayçiçek yağı. ilaç ve sağlık malzemelerinden oluşan yardımınözellikle Abhaz>'a"daki çatışma nedenıyle evlerinden uzaklaşmak zorunda kalan mû'llecilere dağıtılrnası planlanıyor. Iran'dan TöPkiye'ye ılımlı tavır •TAHRAN (AA)-İran Cumhurbaşkanı Haşimi Rafsancani'nin DışPolitika Danışmanı Ali Rıza Muayeri, ülkesinin Türkiye ıle ilişkilennin bozulmasını istemediğjnisöyledı. "Türk basınında son zamanlarda şiddetlenen fran karşıtı propagandanın ikili ilişkileri kötüleştirdiğini' savunan Hernşehn muhabiri. 'ECO üyesi Türkiye"nin Karadeniz. Iranm da, Hazar Ülkeleri Bırliğı kuruluşlannın oluşturulması için büyük çaba harcadıklannf hatırlatarak. bunun. "iki ülke ilişkilerinde işbirlıği yerine rekabetin belirleyici olmasınayolaçıp açmayacağV sorusunu yönelıti. Muayeri. bu soruya 'İkili ilişkilerin. özellikle Özal hükümetlerinin işbaşında bulunduğu devrim sonrası ve Irak savaşı döneminde çok iyi olduğu, ancak Türkiye'deki iç değişikliklerden sonra ilişkilerin kötüleştiğT karşılığını verdi. Atina'dasahte dolar krizi •ATİNA(AA)-Atina'nın sahtedolannistilasına uğrama tehlikesi ile karşı karşıya olduğu ortayaçıktı. Yunan başkentinin mcrkezindeki Akropolis'in eteklerindeki çalılık alanda tsvecgazetelerinesanlı çok sayıda torbada yüzlerce sahte 2CABDdolan bulundu. Yetkililer. sahte ABD dolarlannın bulunduğu torbalann yoldan geçen bir vatandaş tarafından tesadüfen fark edilmesi scnucu polisin olaydan haberdar olduğunu bdirttiler. Polis birkaç hafta ÖDce bir kişinin sahte dclarlarla benzin almaya çahşması sırasında yzkalanması üzerineyaptığı açklamada da ülkeye çok sa/ıda sahte 50 ve 1 00'er ddarlık ABD banknotlan sckulmaya çalışıldığını bidirmişti. Sampson affedildi •LEFKOŞA (AA) - Kıbns Rım yönetiminin yeni lideri Gafkos Klerides, ~£ NOSİS' hedefiyle adada lÇMyılında düzenlenen ffÜst darbede başrolü omayan Nikos Sampson'un 3 yıllık hapiscezasından griye kalan son bir yılını afetti. Nikos Sampson'un ceasıMartl994'te cdciuyordu. "Sağlık wıdenleriyle" zaten şartlı saverilmiş bulunan Smspon, böylece "resmen ^stamamen" affedilmiş CDİİU. • Denktaş, Klerides'in 'tüm Kıbnslılann başkanı olacağım' açıklamasına tepki gösterdi: Klerides'intalebisaçma• KKTC Cumhurbaşkanı, Rum yönetiminin AT üyeliği için başvurusunu değerlendirirken "AT üyeliği, Rumlann Yunanistan'la bütünleşmesine giden kestirme yoldur" dedi. -2- IZZETRIZAYALIN LEFKOŞA - Kuzey Kıbns Türk Cumhurheti (KKTC) Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş. Kıbns Rum yönetimi lideri Glafkos Klerides'in. Adada adil. yaşayabilir ve işleyebilir bir çözüm için uğraşacağına ilişkin sözlerini değerlendirir- ken "Klerides'in söylediklerin- de ben yeni bir şey görmedim. Vasiliu da. Kiprayunu da aynı şeyleri söyleyip 'Kıbns Hükü- meti' adı altında Kıbns'ın tü- müne sahipçıkma eylemini sür- dürdüler" dedi. Cumhurbaş- kanı Denktaş, "tüm Kıbns- lılann cumhurbaşkanı olacagı" yolundaki açıklamalannı ise. "Klerides'in böyle saçma bir ta- lepte bulunabileceğini sanmaz- dım" diye yanıtladı. Lefkoşa'daki Cumhurbaş- kanlığı konutunda konuştuğu- muz KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'a sorduğumuz sorular ve >anıtlan şöyle: Klerides adil bir çö/üm için uğraş >ereceğine ilişkin gü>ence de verdi. Tüm olarak bu güven- ceyi nasıl değerlendirdiriyorsu- mizl "Doruk Anlaşmalanna bağ- lılık" diyorlar, fakat istedikleri- ne bakılırsa iki kesimliliği delik deşik edecekler. Nüfus yer de- ğiştirmiştir. Herkes evini barkı- nı bırakıp güneyden kuzeye piknik için geimemiştir. Bu yer değiştinnenin bir nedeni vardı. Türk halkına uygulanan insan- lık dışı muamele. tüm anayasal haklanmızm inkan, bunlann başında gelir. 1963'ten 1974"e kadar Türkler'e yapılanlar, Türklerle Rumlann iç içe yaşa- mayacağını göstermişti. İki ke- simlilik buna cevaptı. Halbuki şimdi. Rum tarafı ve Güvenlik Konseyi, meseleye tarla ve bah- çe açısından bakmaktadır. Biz mülkiyet hakkını inkar etmiyoruz. 'Bunlan tanzim edelim. mübadele ve tazminat suretiyle bunlan haüedelim: ıç içe yaşamak gereği doğmaya- cak şekilde meseleyi halledelim' diyoruz. İnsan haklannın ba- şında huzur içinde. emniyet içinde yaşamak gelir. Rumlann isteği Rum liderliği adil bir anlaş- mayı çoğunluğa dayanan bir sistemdegörmektedir. Federas- yonlarda azınlık çoğunluk yok- tur. Yaşayabilirliğe geiince. Ya- şatılsaydı 1960anlaşmasıdabal gibi yaşar vegelişirdi. Biranlaş- manın yaşayabilirliği onu ya- panlann niyetine bağlıdır. Ni- yet yaşatmaksa. yaşar. Yaşaya- bilir olsun diye bizdcn kimse, haklanmızdan feragat etmemi- zi beklememelidir. Işleyebilîrlik de aynıdır. Klerides'in söylediklerinde ben yeni bir şey görmedim. Va- Soaıairdesongünlerdebaşlayana\aklanmalar,çokulu$lugücebağlıaskerlerce g sert bir şekilde bastırıldı.Askerlerleis>ancılararasındakiçarışmalarda çok sayı- da kişi öldü. Liman kenti Kismayu ise dört gündür iki karşıt Somalili grubun çatışmalarına sahne olınor. Fotoğrafta, bir ABD deniz piyadesi, özerinde el bombası taşıdığı için tutukladığı bir Somalilivi etkisiz hale getirirken görülüyor. siliu da. Kiprayunu da aynı şey- leri söyleyip "Kıbns Hüküme- ti" adı altında Kıbns'ın tümüne sahip çıkma eylemini sürdürdü- ler. Klerides'in ortaklanna ba- kınca yeni bir şey beklemek doğru olmaz. Ancak ortaya bı- zi tatmin edici birşe>lerçıkanr- sa karşılığını muhakkak göre- cektır. Yeni Rum başkanınm, görevi- ni "tüm Kıbnslılann cumhurbaş- kanı" olarak yürütebileceğine inanıvor musunuz? Klendes'in böyle saçma bir talepte bulunabileceğini san- mazdım. Klerides. güneydeki Rum idaresinin Rumlar tara- fından scçilen başıdır. Hiçbir şekilde Türklerin de cumhur- başkanı olduğunu iddia edebi- leceği yasal veya ahlaki bir ne- den mevcut değildir. Adada. dinı. dili. kültürü ayn iki mille- tin iki parçası vardır. Bunlann bir arada yaşayabilmeleri için birinin diğerine tahakküm etme hakkı olmadığının teslim edil- mesi gerekir. Bizi adadan te- mizlemek için 29 yıl uğraşanlar. bize ırk ayınmı hakkında ders veremezler. Dün bıze Rumlann yaptığını. bugün Bosna-Her- sekte Sırplar Müslümanlara yapmaktadırlar AT üyeliğinin tüm Kıbrıslıla- nn geleceği için etkili garantiler sağlayacağına inanıvor musu- nuz? AT üyeliği. Rumlann Yuna- nisian'la bütünleşmesine giden kestirme yoldur. Türkiye, AT- ye alınmadıkça Kıbns'ın ATye üye olması düşünülemez. Zaten bugün AT'ye üye olabilecek tek bir Kıbns yoktur ki. Müracaatı güneydeki Rum yönetimi yap- mıştır. Bu müracaatı her iki ta- rafın ayn ayn yapması vç ayn referandumlarda bunun onay- lanması gerekir. AT'ye üyelik konusunda başka bir sakınca daha vardır. Kıbns'ta iki eko- nomi vardır. Bu ckonomiler birleşmcden ATye müracaat mümkun değildir. BİTTİ dergisinin haberine göre, 600'den fazla silah tüccan Tahran için çalışıyor AlıııaııfirmalarıIraıı'ısilalılaııcluıyor Df LEK Z A F T Ç I O G L L BERLİN - İran'ın atont bombasını da iceren kapsamlı bir silahlanma faaliyeti içinde olduğu bildiriliyor. Alman Stern dergisinin bugiın > a\ ımlanacak olan son savısında >er alan habere göre İran'ın si- lahlanmasında Alman şirketleri asJan payı sahibi. Almanva. İs^içre ve Avusturya ücge- ninde 600'ü aşkın silah tüccan ile aracının İran hesabına çalıştığı belirlen- di. Atom bombası imalatı için gerekli nükleer malzeme eski SSCB'den sağlanı- yor. Plütonyumun ise Kuze> Koreüzerin- den fran'a se>k edildiği saptandı. İstihha- rat raporlarına göre yalnız 1992 yılında Kuzey Kore've >asadışı yollardan en az 56 kilogram plütonyum kaçırıldı. L'z- manlar İran'ın atom bombası imalatını yakında gerçekleştireceğini bildiriyorlar. Irak'ın da silahlanmasında rol oyna- yan Alman şirkellerinin bu kez İran'ın ta- İeplerine cevap «erdiği orta> a çıktı. İran'- ın "kri/ bölgcsi" sa> ıldığı için Alman> a'- dan bu ülkeye vasal silah satışı vasak. Ancak Alman şirketleri Irak önteğindeki gibi bu yasağı delmenin çeşitli >ollarını bulu.vorlar. Silah üretiminde kullanılan malzeme \anlt} deklaras\onlarla >a da "banşcı amaçlar" için kuUanılıvor kis>e- si altında İran'a gönderiliyor. Birinci sırada \lman\a İran'ın dış ticari ilişkilerinde zaten birinci sırayı almış bulunuyor. 1991 \ılında Almanva İran'a ihracatını yüzde 58 oranında arttırarak 6.8 milyar marklık bir ihracat hacmine ulaştı. Al- manya'yı Japonya, İtal\a ve İngiltere a- liyor. İran Almanva'dan öncelikle maki- ne, elektronik eşya, otomobil, demir- çelik mamülleri ve kim>evi madde satın alıyor. Buna karşılık İran da Almanva'- ya petrol. dogalgaz. halı ve çam fıstığı ih- raç edijor. Hamburg'daki Alman-lran Tkaret Odası'nın verilerine göre İran'ın dış borçları arasında Almanva 1 mihar dolarla birinci sırada. İran'daki iç politik koşullar ve bu ülke- nin ulusJararası terör örgütlerine sağ- ladığı iddia edilen destek Alman hüküme- tini Tahran'la ekonomik ilişkilerini ge- nişletmekten alıkoymadı. \azar Salman Rüşdü'ye çıkarılmış bulunan ölüm fervası karşısında Almanv a'da da toplumsal mu- halefet, Bonn'un Tahran'la tüm ilişkileri- ni dondurmasını talep ediyor. Kohl hükümeti şimdive değin bu taJep- leri göz ardı ederek yaİnızca tran'la im- zalanmayı bekleven Külrür Anlaşması'nı ferva geri alınana kadar rafa kaldırmak- la yetindi. Alman Yeşıller Partisi'nin kül- tür politikası sözcüsü Brigirte Schu- mann'ın verdiği bilgiye göre Iran'da bu- gfin siyasi mahkum say ısı 60 bin olarak tahmin ediliyor. Tahran hükümetinin "Ahlak.sızlık propagandasına veörtünme zorunluluğuna karşı" başlattığı en vcni kampantanın ardından 130 bin kişinin tutuklanidığı bildiriliyor. Yeşiiler, İran'a ihrac edilen teknolojinin sadece banşcı değil. silahlanma amaçlan için de kul- lanıldığına dikkat çekerek İran'a geniş kapsamlı bir ekonomik ambargo uygu- lanmasını istivorlar. WASHİNGTON ABD,HAMAS'la iüşkisini doğruladı • Dışişleri Bakanlığı, radikal İslamcı grupla ilişki kurduklannı ancak buna son verdiklerini bildirdi. HAMAS'ın Fransa, İngiltere, İtalya ve Almanya ile de ilişkisi var. VV4SHINGTON (AA/ RELTER) - ABD, Ortadoğu'- da bulunan diplomatlan araa- lığıyla radikal İslami Örgüt HAMAS ile görüşmeler gerek- leştirdiğını doğruladı, ancak bu temasiara son verildiğini bildir- di. ABD'nin ardından Fransa da HAMAS'la ilişkilerini kesti- ğini açıkladı. Örgütün İtalya. ingiltere ve Almanya ile de te- maslan olduğu bildirildi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Richard Boucber, önceki gün yaptığı açıklamada, İslam dün- yasındaki gelişmeler ve özellikle siyasi İslam akımlanyla ilgili gelişmelenn izlenilmesi çerçeye- sinde. ABD'nin Amman (Ür- dün) büyükelçiüği diplomatla- nrun HAMAS örgütüyle temasiara başladığını. ancak bunun bitirildiğini" kaydetti. Sözcü. temaslann neden so- na erdirildiği konusunda aynn- tılı bilgi vermedi, bu örgütten kaynaklanan şiddet unsurunu ve Ortadoğu banş sürecini yık- ma çalışmalanru gerekçe ola- rak gösterdi. İsrail'in, ABD'nin HA- MAS'la ilgili karannı memnu- niyetle karşıladığı bildirildi. Başbakan İzak Rabin'ın söz- cüsü Odet Ben-Ami Reuter Ajansı'na yaptığı açıklamada. "ABD'nin banşı yok etmeye çalışan kişilerle olan temaslan- nı sona erdirmesıni takdirle karşıladıklannı" söyledi. İsrail'in Washington'a. HA- MAS ile olan temaslannı sona erdirmesı >önünde talepte bu- lunup bulunmadığı sorusuna cevap olarak Ben-Ami "Biz bu- rada diplomatik temasianmızı tartışmıyoruz" dedi. İsrail "HAMAS ve diğer yı- kıa örgütlerle bağlanülan ol- duğu" gerekçesiyie 400'ün üze- rinde Filistinli'yi aralık ayında sınır dışı etmiş, Araplarla Israil- üler arasındaki banş görüşme- leri o ayiçinde kesilmişti. Fransa da kesti ABD'nin açıklamasının ar- dından dün bir açıkJama yapan Fransa Dışişleri Bakanlığı Söz- cüsü Daniel Bernard, Paris'in de HAMAS'la ilişkilerini kesti- ğini bildirdi. HAMAS'tan suçlama HAMASın Ürdün'dekı temsilcisi Muhanuned .Vlazzal ise ABD'nin örgütle ilişkisini kesmesinden Amerika'daki Yahudi lobisinı sorumlu tuttu. Mazzal "Washington. Yahudi lobisınin baskısı üzerine HA- MAS ile ilişkisini kesti" dedi. Mazzal, HAMAS'ın İngiltere, Almanya ve İtalya ile de ilişkile- ri olduğunu söyledi. Öte yandan İsrail'in Gazze Şeridi'ni güvenlik çemberine alarak bölgeden çıkışlan yasak- laması bölgedeki gerginliği tır- mandırdı. Fihstin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) ve Arap Birliği, İsrail'in tutumunu kınayarak Gazze'deki Filistinliler'in açlı- ğa terk edildiğini kaydetti. KÜTAHYA PORSELEN SANAYİİ ANONIM ŞİRKETİ NDEN ORTAKLARIN YENİ PAY ALMALARINA İLİŞKİN SİRKÜLER SERMAYEMİZ 19.200.000.000-LİRASI NAKİTKARŞILIĞ!24.000.000.000.- LİRASI İÇ KAYNAK- LARDAN KARŞILANMAK SURETİYLE 4.8O0.000.0O0.- LİRADAN 48.000.000.000.- LİRAYA ARTIRIL- MAKTADIR. ARTIRILAN SERMAYEYİ TEMSİL EDEN HİSSE SENETLERİ SERMAYE PİYASASI KURULU'NCA 26/2/1993 TARİH VE 17/130 SAYI İLE KAYDA ALINMIŞTIR. ANCAK KAYDA ALINMA, ORTAKLIĞI- •MIZIN VE HİSSE SENETLERİNİN KURUL VEYA KAMUCA TEKEFFÜLÜ ANLAMINA GELME2. Ortakhğımız ile ilgili ayrıntılı bilgilerı içeren izahname 01/03/1993 tarihinde Kütahya Ticaret Sicilı'ne tescil edil- miş \* 03/03/1993 tarih ve 3233 sayılı TTSG'nde yayımlanmış olup ayrıca başvuru yerlerinde ırrcelemeye açık tutûlmaktadır. Ortaklarımızın artırılan 4.800.000.000- liralık sermayeyi temsil eden paylardan, ellerındeki payların % 400ü oranında yeni pay, % 500'ü oranında bedelsiz pay alma haklan vaıûıı Yeni pay alma haklan, aşağıda belirtilen başvuru yerlerine, 10/03/1993 ile 24/03/1993 tarihleri arasında, 15 gün süreyle kullandınlacaktır. Bir payın nominal değeri 1.000 TL. olup, 1.000 TL.sinden satışa arzeditecektir. Ortaklanmız aşağtda belirtilen yerlere başvurarak sahip olduklan hisse senetlerinin 1 nolu yeni pay alma ku- ponları karşılığında yeni pay alma haklannı, 2 nolu yeni pay alma kuponları karşılığında da bedelsiz pay alma haklannı kullanacaklardır. Sermaye artırımına katıldıklanna dair işfirak taahhütnamesini imzaladıktan sonra, şırketle de mutabık kalınan yeni pay tutannı Eskişehir Bankası nın Kütahya Şubesi'nde Sanayi ve Ticaret Bakanlığı adma açılan bloke hesaba yeni pay alma tıakkı kullanım süresı içinde tam ve nakit olarak yatıracaklar ve ödemeye ilişkin makbuzun bir ör- neğini şirkete tevdi edeceklerdir. Belirtilen yeni pay alma hakkı kullanım süresi içinde pay bedellerinın ödenmemesi haıinde iştirak taahhütna- mesi olsa dahi talep ışleme konmayacak ve önceden yapılmış ışlemler iptal edıtoktır. Bu sermaye artırımında yeni pay alma hakkını kuuanmak istemeyen ortaklanmız, ilgiii kuponu yeni pay alma hakkı kullanım süresi içinde satabilirler Bedelsiz pay alma hakkının kullanımı herhangi bir siire ile sınırlı değildir. Hisse senetlerınden hamiline olanlar, sermaye artırımının tescilinı takip eden en geç 30 gün. içinde geçici mak- buz karşılığında teslim edılecektir. Hisse senedi dağıtımı aynca yapılacak ilanla ortaklarımıza duyurulacaktır. BAŞVURU YBUfRİ : Kûtahya Porselen S3nayii A.Ş. Eskişehir Yolu 8 Km. KÜTAHYA ESBANK Eskişehir Bankası T.A.Ş. Sermaye Piyasası Bölüm Başkanlığı Meşrutiyet Caddesi 141 Tepebaşı 80050 İSTANBUL ESBANK Eskişehir Bankası T.A.Ş. Kütahya Şubesi Cumhuriyet Caddesi No: 46 43030 KÜTAHYA ESBANK Eskişehir Bankası TAŞ Karaköy Şubesi Meclis-i Mebusan Caddesi No: 327 80040 Karaköy/İSTANBUL ESBANK Eskişehir Bankası T.A.Ş. Ankara Şubesi Meşrutiyet Caddesi ANKARA POLİTİKADA SORUNLAR ERGUN BALCI Rusya ve Çin Rusya ile Çin, komuta ekonomisinden ayrılarak piya- sa reformları uygu/ayan iki ülke. Ne var ki Çin'in göz kamaştıran ekonomik büyüme hı- zına karşılık Rusya tam bir kargaşa içinde. Ekonomi felç olmuş durumda. Enflasyon oranı % 2000 dolayında. iş- sizlık artıyor üretım ise düşüyor. Çin, tarım ürünü ihra- catçısı durumuna geldiği halde, Rus hükümeti halkını ancak Batıdan gelen yardımlarla doyurabiliyor. İki ülkenin ekonomik reform programlarının bu denli farklı sonuçlar doğurmasının kuşkusuz bir dizi nedeni var. Çin halkı. komünistyönetim altında da girişimciliği- ni yitirmemiş. Ayrıca Mao Zedung, köylüleri ezmemiş, onların toprakla bağlantılarını kesmemiş. Rus halkı ise tarihinde hiçbir zaman ekonomik girişimciliğe sahip ol- mamış. Üstelik Stalin, köylü sınıfını, bir daha belini Ğoğ- rultamayacak şekilde ezmiş. Sovyet diktatörü, ülkeyi köylülükten kurtarmak için kestirme yolu seçerek köylü sınıfını yok etmiş. Böylece sosyalist devlet tarım sorunu- nu çözemeyince onun yerine üretimi ve verimliliği arttı- racak, ülkeyi doyuracak bir sınıf kalmamış. Çin ve Rusya'daki ekonomik reform denemelerinin yüz seksen derece farklı sonuçlar doğurmasının tarin- sel, sosyal ve siyasal nedenleri uzun uzun tartışılabilir. Biz başka bir sorun üzerinde durmak istiyoruz: İki ül- kede, günümüzde gözlenen eğilimler değişmezse; yani Rus ekonomisi çözülmeye, Çin ekonomisi ise hızla bü- yümeye devam ederse bu gelişmeler dünyayı nasıl etki- ler? önce kısa vadede, banş ve istikrar açısından çok da- ha önemli sonuçlar doğurabilecek olan Rusya'nın duru- munu ele alalım: Rusya'da ekonomik çöküntü durduru- lamazsa Devlet Başkanı Boris Yeltsin'in daha uzun süre iktidarda kalabilmesi çok zor görünüyor. Yeltsin giderek eski Sovyet lideri Mihail Gorbaçov'u andırıyor. Bir yan- dan muhafazakarların ve aşırı sağcıların baskısı artar- ken öte yandan liberaller Rusya Cumhurbaşkanı'nı re- formlar konusunda kararsız davranmakla suçluyorlar. Yeltsin devrilirse, yerine gelecek olan sağcı diktatör- lük büyük bir olasılıkla içeride Şili modelini andıran bir uygulamayla ekonomik çöküntüyü durdurmaya çalışa- caktır. Dışarıda ise gözlerini eski Sovyet cumhuriyetteri- ne dikecektir. Rus milliyetçiliğinin patlaması, Baltık'tan Kafkasya ve Ortaasya'ya kadar tüm eski Sovyet cumhu- riyetlerinde derin korku yaratacak ve bunlar yardım için Batı'ya bakacaklardır. Rusya'da muhafazakarlar ve aşı- rı sağcılar, eski Sovyet cumhuriyetlerinin birlikten ayrıl- masını bir türlü içlerine sindirememişlerdir. Ayrıca bu cumhuriyetlerde milyonlarca Rus yaşıyor. Böylece Moskova'da yeni bir Miloseviç ortaya çıkabilir; üstelik, nükleer silahlara sahip olan bir Miloseviç. Bu ortamda gerginliğin Doğu Avrupa'ya da sıçraması kaçınılmaz olur ve Soğuk Savaş dönemi geri gelir. Rusya'da ekonomik bunalımın devam etmesi, barış ve istikrar için tehdit oluşturabilir. Çin'de ise ilginç bir rastlantı olarak hızlı ekonomik gelişmenin sürmesi ban- şı tehdit edebilir. Çin, şaşırtıcı ekonomik büyüme hızıyla 21/yüzyılın başlarında ekonomik süper güç olmaya aday görünüyor. Ülkede demokrasi kurulmazsa, otori- ter yönetim, elindeki muazzam ekonomik gücü askeri güce dönüştürebilir. Nitekim Çin'in Rusya'dan geljşmiş silahlar alması, daha şimdiden Güneydoğu Asya ülkele- rinde giderek artan bir tedirginlikle izleniyor. Pasifik havzasında, güçlü ve militarist bir Çin, ABD'nin çıkarla- nnı da tehdit eder. Çin'in hızlı ekonomik gelişmesi karşısında Batı'nınya- pabileceği tek şey, ülkede demokrasinin kurulması için dua etmek. Rusya'nın hızlı ekonomik çöküşü karşısında ise Batı, Yeltsin'i kurtarabilmek için elini cebine atmak zorunda. Oysa kendileri ekonomik durgunluk içinde olan Batılı ülkelerin hiçbiri böylesine muazzam biryükü omuzlaya- bilecek durumda değil. Özetle Soğuk Savaş'ın sona ermesinin ardından dün- yamızın karşılaştığı sorun sadece mikro-milliyetçilik ve etnik çatışmalar değil. Rus ve Çin milliyetçiliğinin yükselmesi bunlardan çok daha tehlikeli olabilir. DENKTAŞ-KLERİDES New York öncesi zirve luııııdıı • KKTC Cumhurbaşkanı ile Rum yönetimi lideri Klerides'in New York'a gitmeden önce Leflcoşa'da gayriresmi olarak bir araya gelme olasıhğı belirdi. LEFKOŞA (Cumhuriyet)- KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Ctenktaş ile Rum yönetimi baş- kanı Glafkos Klerides'in Lef- koşa'da. BM Kıbns müzakere süreci dışında gayriresmi ola- rak görüşmeleri olasıhğı belirdi. Rum yönetiminin, Türk ta- rafının iki toplum liderinin New York"a gitmeden önce Lefkoşa'da bir araya gelme is- teğini. bu görüşmenin. BM müzakere süreci dışmda tutul- ması koşuluyla kabul edeceği anlaşılıyor. Rum yönetimi sözcüsü Yan- nakis Gasulidis dün yaptığı açıklamada, Rum yönetiminin BM müzakere sürecine bağlı kalacağjnı. Klerides ile Denk- taş arasında Kıbns'ta yapıla- cak bir görüşmenin BM süreci dışında düşünülmesi gerektiğj- nı sövledi. Rum sözcü bu sözierinde Denktaş ile Klerides'in bir ara- ya gelmesi olasılığını dışlamadı. Açıklamasında "resmı müza- kere sürecinde iki toplum lideri arasında Kıbns'ta birgörüşön- görülmediğini" vurgulayan Rum yönetimi sözcsü. "BM"- den kendilerine bu süreçte deği- şiklik olduğuna ilişkin herhangi bir öneri veya bilgi gelmediği- ni" kaydetti. Rum sözcü, Klerides'in Atina'ya yapacağj ziyaretten sonra BM yetkilileriyle görûşe- ceğini bildirdi. BiHndıği gibi KKTC Cum- hurbaşkanı Denktaş. iki top- lum liderinin New York'a git- meden önce sorunla ilgili anlaş- mazlık noktalannın giderilmesi için öncelikle Lefkoşa'da hazır- lık çalışmalan yapılmasııu iste- mişti. Afganistan'da banş anlaşmasına doğrn IŞLAMABAD (AFP) - Af- ganistan Devlet Başkanı Bur- haneddin Rabbani ile Hızb-i İslami örgütünün lideri Gûl- beddin Hikmeryar Pakistan'ın başkenti İslamabad'daaralan- ndaki kanlı iç savaşı sona er- dirmek amacıyla görüşmelere başladılar. Pakistan Başbakanı Nawaz Şerif, ılk görüşmeden sonra yaptığı açıklamada yakında barış anlaşmasının imzala- nacağından umutlu olduğunu sövlcdi. Şerif. gazetecılere yaptığı açıklamada ••Görüşmelerdje iki taraf da esneklik gösteriyof. Yakında banş anlaşmasının imzalanacağını tahmin ediyo- rum" dedi. ; Afganistan'da hükümeı bir- likleri ile muhalif Gulbaddin Hikmetyarın gcrillalan arasındaki çatışmalarda yüz- lerce kişi öldü. Son olarak gc- çen hafta başkent Kabilc dü- zenlenen roket saldımmda SO kişi yaşamını yitirdi.