Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 AART1993PERSEMBE**** CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAM 17
GUNCEL
(ÜNEYT ARCAYÜREK
I Baştarafi 1. Sayfada da uzun vade-
<fe başarıya ulaşacaklarına inandıklarını gösteriyor.
Kısa vadeli beklentiler, mart ve nisan ayındaki genso-
rılarla 500. gün gibi gelişmelere dayanıyor. Uzun vade-
cfeki beklentıyse, mart 1994'teki genel yerel seçimlerde
Eyp'nin bozguna uğraması olasılığından kaynaklam-
ytr.
Her iki durumda da -lider Yılmaz'a göre- "Koalisyon
gtn sayıyor. Gün sayan bir koalisyonun geleceği ola-
rraz."
Mesut Yılmaz'ın koalisyonun çözüleceğinden sık sık
scz etmesi, değişik yorumlara yol açıyor. O kadar ki ge-
nel merkezde genel başkana yakın olanlar bile Yılmaz'-
ın "neye ya da kendilerinden gizlenen hangi bilgilere
deyanarak" böyle konuştuğunu bilemediklerini itiraf
edyorlar.
Mesut Yılmaz'ın DYP, hele Demirel'le uzun ömürlü bir
hdkümette buluşmayı asla istemediği biliniyor. ANAP,
Demirel'in kabul edemeyeceğı koşuliar öne sürerek
-belirli çevrelerde- bir ANAP-DYP hükümetine bağlanan
unutları boşa çıkarıyor.
Bir yerde koalisyonun bozulmasından sonra yeni bir
hCkümetın kurulamayacağını öngören ANAP; siyasal al-
ternatifi erken seçimde görüyor, daha doğrusu görmek
ve göstermek istiyor.
DYP ile ortaklığa gelince... Mesut Yılmaz, "Erken se-
çim koşuluyla DYP'nin kuracağı bir azınlık hükümetine
destek veririz. Koalisyona da gireriz. Dışandan da des-
tek oluruz. Seçim koşuluyla Demirel'le bile hükümet
kurarız" diyor.
Uzun vadede, umutlar 1994 yerel seçimlerine bağlan-
mış. Yılmaz'a göre ANAP, "koalisyon o zamana kadar
bozulmazsa, mart seçimlerini hedef alacak, marta ka-
dar iktidarı, öncelikle DYP'yi silkeleyecek veyerel seçim
sonuçlanyla hükümet düşecek."
Teşhiszorluğu
9 mart salı günu Meclıs'te ANAP'ın, Adalet Bakanı Seyfi
Oktay hakkındakı gensorusu ile olağanüstü halın yeniden
uzatılması görüşülecek. Genel Başkan Yılmaz'a göre 16
aydır cezaevlerinde devlet otoritesı kuramayan Adalet Ba-
kanı, "kesinkesgitmeli."
İyı ama nasıl? Muhalefetin bakanı düşürecek 226 oyu bir
araya getireceğıne fazla inanılmıyor. Ancak Yılmaz'ın ter-
sine olasılıklan gözardı etmedıği, "DYP miiletvekillerinden
pek çoğunun muhalefetle birlikte hareket edeceğme, en
azından oturuma girmeyeceğıne ya da oylamada bulun-
mayacağına şans tanıdığı" söylenıyor.
Kuşkusuz, muhalefetin 226'yı bir araya getirerek bakanı
düşürmesi hükumetin de ıstıfasını gündeme getirecek ya
da bakanı destekleyen 226'nın altındakı oyların muhalefet
oylarından az olması ıster istemez bir hükümet bunalımı
yaratacak. ANAP kulıslerınde bu beklentinin çeşitli varsa-
yımları tartışılıyor.
ANAP yetkililerinin "teşhis koymakta zorluk çektikleri"
konuların başında, Çankaya ile ilişkılerı normal duzene
koyduğu sanısına kapıldıkları bir sırada Demirel'in bırden
bire by-passları gündeme alması geliyor.
O kadar kı ANAP merkezınden bir söz sahibi "Demirel
bir manevra çeviriyor ama nedir, anlayamadık " diyebili-
yor.
9 mart salı, olağanüstü halin uzatılmasında ANAP'ın na-
sıl davranacağı, iktidar kanadını düşündüren bir soru.
ANAP kulıslerınde "iki yol" tartışılıyor. Bugüne kadarki si-
yaseti yine izlemek, grubu dördüncü kez serbest bırakarak
destek vermek. Yada olağanüstü halı uzatmayan, hüküme-
te "ne halin varsa gör" anlamına gelecek olumsuz oy kul-
-lânmak!
Tabiı kimı sağduyu sahipleri, olağanüstü hal kalkarsa
yerine sıkıyönetim gelebileceğinden kaygılanıyorlar.
Ya hükumetin 500. günü? ANAP'a göre ortakların öncele-
ri ne dediklerini nasılsa herkes biliyor. ANAP'ın sorunu
halka "neyaptıklarını" anlatabılmek.
Başarabilmek için DYP ile SHP'nin örgütlerine gönderdi-
ği parti içi yazıları, genelgeleri bile kullanacaklar.
ANAP, muhalefet dozunu giderekarttırarak500. günlere,
Mart 94lere uzanıyor.
HAVA DURUMU TÜRKİYE'DE DÜNYADA
Fakülteye Uğur Mıımcu
• Baştarafi 1. Sayfada
gerçekte ölmerruştır. Onu öl-
dürdüklennı zannedenler. ma-
nen ölmüşlerdır" diye konuştu.
Özden, daha sonra gazetemiz
yazan Mumcu için vazdığı
"Büyük Acı" adlı şu şiiri, salon-
da bulunan dinleyicilere oku-
du:
Daha sonra Mumcu'nun sı-
nıf arkadaşı \e Hukuk Fakülte-
si öğretim ü\esı Prof. Dr. Oya
Araslı, bir konuşma yapu.
Araslı, şöyle konuştu:
Araslı, Mjmcu'nın bıraktığı
boşluğun oderilemeyeceğinii
de ifade ederek. "Ama teker te-
ker hepimu: onun kavgasını
sürdürürsek. Uğur'lar yaşar.
Onur. adıru verdiğimiz Hukuk
Fakültesi son sınıfında onun
kavgasını sürdürecek nice
Uğur'lar veüşmesini diliyo-
rurrT" diye konuştu.
HvJcuk Fıkültesi adına bir
konvşma >îpan Emrak Kjnt
adlı oğrenc de. Mumcu'nun
katledilmesuin fıkirlerini güç-
lendi'diğiııi ifade ederek,
"Mvrncu, fsırlerin topla. tü-
fekle öldürUemeyeceğine yü-
rekteı inannış bir demokrattı.
Atatirkçülü onurunu en işi
şekil4e ve eı önde taşıyan bay-
raklardan biriydi Uğur Mum-
cu. Kuvayi Milliye ruhunu
hepimize aşıladı. Atatürkçü öğ-
rendler olarak, aydınlanma
yolunda üzerimize düşeni son-
suza kadar yapmaya söz veri-
>oruz"dedi.
Hukuk Fakültesı öğrenci
demeği adına konuşan bir baş-
ka öğrenci de, düşünen insanla-
nn öldükten sonra anlaşılması-
nı doğru bulmadıklannı ve tüm
basın emekçilerinin öidüriilme-
sini protesto etüklerini söyledi.
Konuşmalann ardından,
Anadolu Oda Orkestrası,
Mumcu ve tüm devrim şehitleri
adına bir konser verdi. Prof.
Dr. Hikmet Şimşek yönetimin-
deki konserde. Ankara'nın Ta-
şına Bak adlı halk türküsü ile,
Bach ve Hendel'in eserleri ça-
hndı. Şimşek, kahramanlann
arkasından ağıt yakılması yeri-
ne. "seslerden örülü bir demet"
aracılığıyla onlan anmak istedi-
ğini söyledi.
Daha sonra. dördüncü sını-
fm önündeki üzerinde "Uğur
Mumcu Sınıfı" yazılı plaket,
Yekta Güngör Özden tarafın-
dan açıldı. Ozden, plaketi açar-
ken, Mumcu'yu izleyen öğren-
dlerin yetişmesini dilediğini
söyledi.
I Baştaraf 1. Sayfada
sabaı vardyasının
değişmi srasında facianın
meytana gedıği Uzunmehmet
kuyıJarı önınde yapıldı. TTK
ve CMİS ürafından düzenle-
nen mma rrenıne çok sayıda
m a d n işçir.le birlikte ölen iş-
çilern aıleen de katıldılar.
G M S Geni Başkanvekili Se-
lahatin Atmn, facianın so-
rumjsunuı ayasi iktidarlar
oldıiunu telırterek, "3 mart
felakti yarş önündedir. Yar-
gılaıan 44 sjıığın 19'u mühen-
dis -e yöneıcı. 25'i de işçidir.
A n o k . olatn asıl sorumlulan
ortEua yokur Bize göre asıl
suçlı siyasikudarlardır ve asıl
hesa? onlansorulmahdır" diye
k o n ştu.
Begcesetiulundu
G i z u faasının meydana
gelcâği Kczu kömür üretim
bölgesinde yeraltından cesetleri
çıkanlamayan 84 madenciden
beşinin cesedi bulundu. Facia-
nın birinci yılı dolarken eksi 300
katında cesedi bulunan beş ma-
dendnin kimlikleri şöyle:
Mehmet AJi Kalaycı. Musta-
fa Keser. Feramuz Kılıçoğlu,
Kasım Taytekin, Satümış Türk-
ınen. Lamba numaralarına da-
yanılarak yapılan kimlik tespit-
leri yapılan cenazeler bugün
ailelerine teslim edilerek topra-
ğa verilecek. Bulunan cesetler
yeraltında bekletilirken yetkili-
İer çelışkili açıklamalar yapı-
yorîar.
TTK Genel Müdürü Hayret-
tin Soytaş, Cumhuriyet'in soru-
lannı yanıtlayarak eksi 300
katmda 716 nolu ana yolda beş
kişinin cesedinin buJunduğunu.
cesetlerin parçalanmış ve iske-
let halinde olduğundan kimlik
tespitlerinin güçlükle yapıldığı-
nı açıkladı.
Meteorolojı Genel Mudurluğu nden alınan bılgıye gore, Marmara,
Ege Akdenız. Iç Anadolu Batı ve Orta Karadenız ile Doğu ve Gu- iım,r
neydoğu AnadoİL nun batsı yağjşiı geçecek Yağışlar yagmur ve Kars
sağanak, ıc kesımlerde kar seklınde olacak Hava sıcakhğı bıraz Konya
azalacak Ruzgâr.guneyvebatıyonlerdenortakuvvette.yeryerkuv- Samsun
veilı olarak eseceK Van Golu nde hava parçalı bulutlu geçecek Trabzon
Rüzgâr guney ve batı yonlerden orta kuvvette esecek Zonguidak
j Yağmurlu ı Bulutlu Sisli Güneşlı
Muhalefet by-pass'a karşı ABD ile pazarlık
• Baştarafi 1. Sayfada
lamaz. Örneğin gecen gün ra-
portör belediye yasasıyla ilgili
bir başvuruda reddini istedi. oy
birliği ile iptal karan verildi.
Şimdi o zaman ne oluyor? Ka-
muoyu yanlış koşullandınhyor.
Raportör mahkeme değil. Ben
bile mahkeme değilim. Ama ya-
nn öbür gün tersine birşey çıktı-
ğında yargı kuşkulu bir kurum
olarak karşılanır. Güvenceler
sarsılıyor."
Özden konuşmasında laiklik
konusuna da değindi. Camiler-
de "Anayasa mahkemesi baş-
kanı öldürülsün. Katli yacip-
tir" denıldiğını belirten Özden.
•'Hiç Erbakan öldürülsün diye-
ne rastladınız mı? Laikliğı savu-
nanlara karşı zor kullanıhyor"
dedi.
Bu arada Cumhurbaşkanı
Turgut özal'ın by-pass yasalan
konusunda nasıl bir tavır takı-
nacağı merakla bekleniyor.
Özal'a yakın çevreler Cumhur-
başkanı'nın bu konuda "ka-
muoyu oluşturma" çabasına
gireceğini belirtiyorlar. Demi-
rel'in bu tutumuyla "bütün ic-
raatı elinde tuüna" amacı taşı-
dığuıı kamuovuna anlatmaya
çakşacak olan Özal'ın önümüz-
deki günlerde bir de basın top-
lantısı düzenleyeceği belirüli-
yor. Özal'ın toplantıda, kendi
döneminde çıkanlan by-pass'-
lar konusuna değineceği, Ev-
ren'in ve kendisinin imzaladığı
kararnamelerin sayısal dökü-
münü açıklayacağı vurgulanı-
yor. Özal'ın hukuk müşavirleri-
nin de konu üzerinde çalışüğı
öğrenildi.
Öte yandan Cumhurbaşkanı
Turgut Özal'ın eski danışmanı
Istanbul Milletvekiii Engin Gü-
ner. Anka'ya verdiği demeçte,
"Özal bunun altında kalmaz.
Hükümet bundan sonra ka-
nunlan ya da kabine revizyonu-
nu Çanİcaya'ya götürürken. iyi
düşünmek zorunda" dedi.
Devlet Bakanı Cavit Çağlar
Mimar Sinan Üniversitesi'nde
100 vıldönümü töreni sonrasın-
da gazetedlenn Özal'ın kendisi
hakkında söylediği "Hesabını
göreceğiz" sözlenni anımsattı-
lar. Çağlar da Özal için "Parla-
menter sistemin nasıl işlediğinin
farkında değil" dedi.
Özal'ın imzasına giden bazı
kararlan bakan ve Başbakan'ın
oluruna bırakan ve Cumhur-
başkanf nın bu kararlan imza-
laması kuralını ortadan kaldı-
ran uygulamaya karşı muhale-
fet birleşti. Özal'ın yetkilenne
sınırlamaya karşı çıkan ANAP.
RP, CHP ortak önerge ve ayn
ayn konuşmalarla yasa>i engel-
leme programı hazırladılar.
Muhalefetin bu ortak tutumu
karşısmda iktidar partileri mil-
letvekillerinin de meclise yoğun
bir ilgi göstermeleri dikkat çek-
ti.
İkinci by-pass Meclıs'te
Cumhurbaşkanı Turgut
Özal'ın Bakanlar Kurulu ka-
rarlan dışında kalan uygulama-
lanndaki imza koşulunu orta-
dan kaldıracak olan ikinci grup
by-pass yasa tasansı dün
TBMM'de görüşülmeye baş-
landı. ANAP, RP ve CHP tasa-
nyı engellemek için birlikte
hareket ederken, DYP ve SHP
milletvekillerinin, diğer yasa ta-
sansı ve önerilerine gösterme-
dıkleri bir ilgiyle Genel Kunıl'a
katıldıklan ve yasayı çıkanna-
ya çalıştıklan dikkati çekti.
Tasannın tümü üzennde gö-
rüşmeler tamamlandıktan son-
ra maddeleregeçildi. Muhalefet
partileri art arda çeşitli engelle-
me yöntemleri uyguladıiar.
Genel Kurul salonu dolu olma-
sına karşın CHP yoklama iste-
di. Bunu. dığer engelleme yolla-
n izledi. ANAP'ta 55 kişi söz
almak için başvuruda bulunur-
ken. RP'den 78. CHPden 21
kişi başvurdu. Muhalefet parti-
leri 78 maddeden oluşan yasa
taslağını engellevebilmek için
her madde için en az 20 değişik-
lik önergesi verme karan aldılar
vebunu uvguladılar
• Baştarafi 1. Sayfada
Hikmet Çetin de eşlik edecek.
Ydan hikâyesi
ABD'nin Türkiye'deki 12 üs-
sünün yönetimi ile ilgilı SEİA,
beşyıl sürelı olarak 1980 yılında
imzalanmıştı. Süre 1985 yılında
dolunca Türkiye, anlaşmanın
'fesh'ini ıstemış ve iki yıl süren
müzakereler sonucunda anJaş-
ma 1985 yıbndan geçerli olmak
üzere 1987'de beş yıllığına yeni-
lenmişti.
İkinci beş yıllık süre 18 Ara-
lık 1990'da bitince taraflar an-
laşmanın öngördüğü "ihbar
hakkını' kullanmadığı için
SEİA birer yıl süreyle 18 Aralık
1993 tarihıne kadar uzatılmış
oldu.
Anlaşma üç ay önceden (18
Eylül tanhıne kadar) taraflann
ihbar hakkını kullanmalanna
olanak veriyor. Ankara, bu yıl
•fesih' ile ilgili ihbar hakkını
kullanmamış, ancak Washing-
ton'a "anlaşmanın tadiline gi-
deceğini ve bu konuda göriiş-
melere hazırlıklı olunmasını"
resmen duyurmuştu.
Anlaşmanın 'tadil' ile ilgili
kuralı ise taraflara 18 Aralık
1993 tarihine kadar herhangi
bir zamanda bu maddeyı işlet-
me hakkını tanıyor.
Bu nedenle Türk hükümeti.
önümüzdeki hafta içinde Dışiş-
leri Bakanı Hikmet Çetin imza-
sı ile "tadilat görüşmelerine baş-
lanması ıstemini' Washing-
ton'a bir nota ile bildirecek.
Bildirimde 'dünya ve bölge-
deki değişmelere' dikkat çekil-
dikten sonra "SEİA'nın günün
siyasal ve ekonomik koşullan-
na uydurulması" istenecek.
12 üsten sekizi kapanıyor
Gerek ABD'deki savunma
harcamalannın bütçe nedeniyle
kısılması ve gerek bazı tesislerin
işlevini yitirmesi nedeni ile
Washington. Türkiye'deki 12
Efes Püsen'in Avrupa'ya mesajı:
"Türkiye'yı
izlemeye
devam edin"
Madenci, 263 grizu şehidini
Efes Pilsen'in Avrupa'nın en güçlü tatomlarının -basketbol
devlerinin- arasından başarıyla sıynlıp, Yunanistan'ın Aris
takımıyla Avrupa Kupası Basketbol Fınalı'ni oynamaya hak
kazanmaanın sırn, sadece onun çok iyı basketbol oynamasında
yatmıyor.
Efes Pilsen basansını aynı zamanda,finalegiden yolda kendisini
hiç yalnız bırakmayan o mnhteşem seyirdye de borçlu!
Efes Pilsen; Arropa knpalaımdafînaloynayan ük Tfirk takuoı
olarak, Avrupa'ya ve dünyaya "Türkiye'yı izlemeye devam edin,"
derken, Türk sporseverlerine de seslenıyor.
Bizi desteklemeye devam edin! Çünkn:
ONURTÜKKİYE'NİN!
Avrupa Kupası Basketbol Fınal Maçı EFES PİLSEN - ARİS 16 Mari Salı, Saat 2C 30
Palazzo Delio Sport • Paıco Ruffinı • Tbnno / İtalya
EFES PİLSEN - ARİS FÎNAL MAÇINA ÖZEL TUR
Aynnuh bılgı ve toplu büet taleplennız ıçın
EFESTUR hızmetınızde
Tel (1) 274 55 10 Faks (1)267 04 84
PAMUKBANK TAN ÖZEL KREDİ
Aynntılı bılgı ıçın Merter Şubemız hızmeünızde Tel: (1) 554 60 76 - 555 44 24
üs ve tesisten yedisinı geçen yıl
içinde aşamalı olarak kapattı.
Bir tanesıru de bu av içinde ka-
patıyor.
Açık kalacak üsler şöyle:
1. İncirlik Hava Harekât ve
Destek Üssü: Adana'dakı bu
üs. gerek Körfez savaşı sırasın-
da ve gerek son Kuzey Irak'ta
'Çekiç Güç" tarafından güvenli-
ğin sağlanmasındakı rolü nede-
niyle ABD için hayati önem
taşıyor.
2^Pirinçlik Radar L varı İzle-
me Üssü: Diyarbakır'daki bu üs
özellikleörtadoğu ve Kafkasya
yöresindeki erken uyan ve uzay
iletişimi açısından çok önemli
bir görev yapıyor.
3..BeIbaşı Sismik Bilgi Topla-
ma Üssû: Ankara'daki bu üsten
Türkiye çevresmdeki ülkelerin
yeraltı nükleer denemeleri. do-
ğal depremler saptanıyor ve
hava örneklen alınıyor. _
, 4. Kargaburun Radyo İktişim
Üssü: Kuzey Marmara'daki bu
üs ABD'nin tüm bölgesel radyo
iletişim hizmetlerini gerçekleşti-
riyor.
Kapatılan üsler
Daha çok 'iletişim' şebekesi-
nin yer kolaylıklan niteirğinde-
ki sekiz tesisten yedisi 1992 yılı
içinde aşamalı olarak kapatıldı.
Bunlar İzmir-YamanJar,
Gemük-Şahintepe, Ankara-
Elmadağ, Adana-Karataş,
Samsun-Mahmurdağ, İstan-
bul-Alemdağ, Malatya-Kürecik
tesıslendir.
Sinop'taki elektromanyetik
izleme tesisi de bu ay içinde ka-
panmış olacak.
Türkiye'de 5.000 kadar
Amerikan askeri ile ailesinin
bulunduğu. kapatılan bu tesis-
lerdeki 800 asker ve sivilin geri
dönmekte olduğu bjldinhyor.
SEİAsorunlan
İlk gelen bilgilere gpre ABD'-
nin. Türkiye'nin SEİA ile ilgili
bu son gjrişiminden pek mem-
nun olmadığı anlaşılıyor.
Anımsanacağı üzere 1980'li
yıllarda Amerikan savunma
uzmanlan Türk Silahlı Kuvvet-
leri'nin çağdaş koşullara uygun
duruma getirilmesi için yılda
1.2 milvon dolarlık askeri var-
GÖZLEM
UĞUR MUMCU
• Baştarafi 1. Sayfada
leri kurulacak; ayrıca imam ve hatip yetiştirmek için de
okullar açılacaktı.
Laik devlette din görevlerini işte bu okulları bitirenler
yerine getirecekti.
Bu ne demekti?
Bu, devlet okullarının laik olmaları demekti. Devlet
okullarmda din derslerinin okutulmaması demekti. 1928
yılında laiklik, anayasal güvenceye bağlandıktan sonra
1930 yılında din dersleri, okul programlarındançıkarıldı.
1939 yılında da din dersleri köy okullarından kaldırıldı.
Böylece 1949 yılına gelindi.
iktidardaki CHP, din duygularını kullanarak iktidarını
sürdürme kararını almış; bu amaçla okullara "ihtiyari
din ders/en'"koydurmuştu.
Dinsel çevrelere verilen bu ödün, CHP'nin iktidarını
uzatmaya yetmemişti.
1950 seçimleri CHP'yi iktidardan indirmiş; yerine DP'-
yi getirmişti.
CHPnin araladığı kapıyı DP açmış ve okullarda din
dersleri almak istemeyen öğrenci velilerine, bu konuda
başvuruda bulunmaları kuralını getirmişti.
DP, on yıl boyunca dinsel çevrelere ödün verdi: on yıl
boyunca gerici sakalı okşadı.
Bu ödünler de DP'ye yaramadı. 1957 seçimlerinde oy
yitiren DP, 1960tadatepetaklakdevrildi.
Dinsel çevrelere verilen ödünler, ne CHP'ye yaramıştı
ne de DP'ye!
1961 Anayasası. DP hükümetince getirilen bu "çocuk-
larına din dersi aldırmak istemeyen velilerin başvurma-
ları" kuralını kaldırmış ve bu kural yerine "çocuklarına
din dersi aldırmak isteyen velilerin başvurulan gerekir"
kuralını getirmişti.
12 Eylül de zorunlu din dersleri kuralını anayasaya
sokarak Öğretim Birliği Yasası'nı hiçe saydı. Hem de
sabah akşam "Atatürk, Atatürk"diyerek!
öğretim Birliği Yasası'nın özü ve sözü, yüksek din uz-
manı ya da imam ve hatip olarak yetiştirilenlerin başka
alanlarda görevlendirilmelerine de engeldir.
Din hizmetleri, Diyanet lş\en Başkanlığı'nca yürütülü-
yor. Öğretim Birliği Yasası'nın temel amaçlarından biri
Diyanet işleri Başkanlığı'na, devletin gözetimi altındaki
din eğitimi veren okullardan çıkan din adamlarını yer-
leştirmekti.
Şimdi şu duruma bakın:
Diyanet İşleri Başkanlığı'nda görevli binlerce ilkokul
mezunu imam. hatip ve müttü var. Buna karşılık, ilahiyat
fakülteleri, imam-hatip liseleri ile Islam enstitülerini biti-
renler, ne imam oluyorlar ne müftü.
Ne oluyorlar peki?
Kaymakam oluyorlar... Savcı oluyorlar...Yargıç olu-
yorlar.
Bu olgu düşündürücü değil midir?
Nazmı Hikmet için yürüyüş
• Baştarafi 1. Sayfada
hakkının geri verilmesi için
TBMM'yi göreve çağıra'rak, bu
doğrultuda Nazım Hikmet
Kültür ve Sanat Vakfı'nın her
türlü>girişimini destek levecekle-
rini bildırdı. Say. 42 yıl önce
verilmiş bir Bakanlar Kurulu
karan ile vurttaşlıktan çıkan-
lan Nazım'ı desteklemek için
Dr. Bahri Şavcı. Bekır Yıldız.
Av. Bilgin İnanç. Av. Bozkurt
Nuhoğlu. Cengiz Bektaş, Emin
Tannyar, Deniz Türkali. Gen-
co Erİcal, Esin Afşar. Av. Halit
Çelenk. Hüsnü Okçuoğlu, Işık
Yenersu. Kı>Tnet Coşkun.
Mehmet Ali Aybar. Müştak
Erenus. Müzehher VA-NU,
Nazife Cemgil, Nevzat Şenol,
Nazım Hikmet için düzenlene- Qktay Ekinci, Rıfat Ilgaz. Re-
cekvüniyüşedeWlıfâc5kIatfnı' fik'EVdurkn,' Sami Karaören,
açıkladı.
Mülkiyeliler
Yurttaşlık Hakkı" gınşımını
destekledıklerini belirterek. açı-
lan imza kampanyasına Mülki-
veliler Birliği üyelerinin de katı-
lacağını söyledi.
Nükleer Tehlikeye Karşı Ba-
, , , • • r. nş ve Çevre İçin Sağlıkçılar
dımyapılmasıgerektıgını Rea- Derneği (NÜSED)Genel Baş-
Şükran Güngör. Şükran Kur-
İakul. Tank Akan. Yaşar
Kemal. Yıldız Kenter. Yurda-
nur Salman, Zeynep Oral. Ada-
başlattığı "Nazım'a let Ağaoğlu. Fethi Naci, Onat
Birliği Genel
Başkanı AlpasJan Işıklı, Nazım
Hikmet Kültür ve Sanat
Vakfı'nın
gan yönetimi'ne bıldirmişlerdi.
Ancak bugüne kadar ABD,
Türkiye'ye bu düzeyin yansına
yaklaşan bir askeri ve ekono-
mik yardım japmıştı. ABD'nin
1993 yılı için öngördüğü yafdı-
mın miktan 450 milyon dolar
olarak açıklandı.
ABD Kongresi'nin, aynca
Türkiye ile Yunanistan arasın-
da yardımlara 7/10 oranında
bir dengeyi öngören ön koşul
koyması da Ankara açısından
bir başka önemli sorunu oluş-
turuyor.
Clinton yönetiminin yapılan-
dığı şu günlerde ABD Savunma
ve Dışişleri bakanlıklannda bu
alanda görev yapacak yetkilile-
rin henüz saptanmadığı bilini-
yor.
Türkiye'nin başvuru nota-
sından sonra ABD'nin yeni yet-
kililerinin belirlenrnesi ve bun-
lann SEİA dosyasıru inceleme-
lerinden sonra görüşmelere
büyük olasılıkla mart ayı sonu
ya da nisan ayı başında An-
kara'da başlanması bekleniyor.
kanı Prof. Dr. Leziz Onaran da.
"Nazım Hikmet bütün dünya-
da büyük bir Türk şairi olarak
tanınmaktadır. Banş ve insan
sevgisi ile Türkiye'yı tanıtmak-
tadır. 42 yıl önce Bakanlar Ku-
rulu karan ile yurttaşhktan
çıkanlmakla. Türkçenin bu bü-
>ük ustası hiçbır zaman Türk
olmaktan aynlamaz" diyerek.
TBMM'nin. yıllar önce yapılan
bu yanlışlığı düzeltmesini istedi.
Nazım Hikmet Kültür ve Sa-
nat Vakfı'nın düzenlediği "Na-
zım'a Yurttaşlık Hakkı" imza
kampanyası yoğun bir ilgiyle
sürüyor. Kampanyanın başla-
dığı pazartesı gününden bu
yana toplumun her kesimınden
çok sayıda kişi. Nazırr.'ın yeni-
den vurttaşlığa alınması için
imza vererek. 42 yıl önce alın-
mış Bakanlar Kurulu karannın
yürürlükten kaldınlması için
çaba gösteriyor.
İmza kampanyasına katılan-
lar:
Adnan Cemgil, Prof. Dr. Al-
paslan Işıklı. Av. Atilla Coş-
kun. Atıf Yılmaz. Attiia İlhan.
Prof. Dr. Aydın Aybay, Prof.
MGK: Eskişehir açılsın
• Baştarafi 1. Sayfada
yon ikti-
dannın göreve başladığı sırada.
Türk ve dünva kamuovunda
açbk grevleri ve olumsuz koşul-
lan nedeniyle yoğun tepkiler
alan bu cezaeviyle ilgili bakan-
lar arası bir komisyon kurula-
rak. inceleme yapıldı. Bu incele-
me sonucunda, cezaevindeki
koşullann olumsuzluğuna ıkna
olan Bakanlar Kurulu. Eskişe-
hir Cezaevi'nin kapatılmasına
karar verdi.
Kapatma karanna, önce
Cumhurbaşkanı Turgut Ozal,
ardından da ANAP "teröristler
korunuyor" diyerek sert tepki-
ler gösterdi. Adalet Bakanlığı
ise. cezaevini boşaltarak. koşul-
lannı düzeltmek amacıyla bir
dizi önlem aldı. Bu önlemler
arasında, cezaevindeki hücre
sisteminin düzenlenmesi en
başta geldi.
MGK; Adalet Bakanı Seyfi
Oktay'ın. güvenlik açısından
çeşitli kuşkulan bulunduğunu
belirttiği Eskişehir Cezaevi'nin,
terori:>ıicjıu iuuiıaiazasında en
uygun yer olduğu görüşünü sa-
vunuyor. MGK'nın bu görüş-
leri doğrultusunda, Eskişehir
Cezaevi'nin, yeniden değerlen-
dirilerek, kullanıma açılacağı
ifade ediliyor.
MGK "nın aynca; cezaevle-
rinde yönetim , deneüm ve dı-
siolin noksanlığı saptadıgı.
bunlann bir an önce gjderilme-
sini, son fırar olaylan öncesinde
gündeme getirdigi öğrenildi.
MGK'nın. ideolojik suçlulann
zamanında cezaevlerine dağıtı-
lamadığı. istihbarata yeterli
önemin verilmediği, cezaevleri-
nin yönetiminde yetki ve so-
rumluluk karmaşası yaşandıgı,
görevli personelin i>i secilmedi-
ği görüşünde olduğu kaydedili-
yor. MGK. hükümete, cezaevi
binalannın yapım standardının
olmadığını, cezaevlerindeki
personelin eğitimsizliklerinin
teröristlere yarduna olduğunu
belirleyerek, bunlann gideril-
mesi için acil önlemlerin alın-
ması \olunda önerilerde bulun-
duğu öğrenildi.
Kutlar. Aziz Nesin, Vecdi Sa-
yar. Tuncer Cücenoğlu, Şerif
Gören, Erdoğan Tokatlı, Erdo-
ğan Ergin, Osman Şengezer,
Dınçer Sipahı, Yusuf Kurçenli,
Av. Lale Kalpakçıoğlu. Hayri
Bıjan, Dr. Öget Öktem. Bülent
Tanör. Hüseyin Erdem Bıkım,
Perihan Vural, Işık İnanç. Gö-
nül Kaşlıoğlu. Alı Yıldınm,
Bala Aygün. Ayfer Coşkun,
GülgünCinol,Güla> Pulat. Ze-
ki Türkmen, Levent Serhan,
Faık Bulut, Korkut Akın. Şük-
rü Yıldınm, Yalçin Çakmak,
Zihni Çetiner. Tahir Kaymak,
Macit Eren. Hüseyin Aslan,
Özlem Güngör. Feridun Töre,
Çiğdem Öcal. İbrahim Ekdial.
Gül Kayaalp. Eşref Özer. Yu-
suf Gerez, Gülal Erdoğan. F.
Tülin Özkan. Levent Aydın,
Efraim Doğan. Gökalp Eren,
Hayati Asılyaacı. Nermin Ak-
soy'. Yüksel Özkök. Halis Ş.
Oyman, Güzide Baydar Gü-
nay. Ömer Faruk Baydar. İs-
maıl Kaşlıoğlu. Şükran Yalçın,
Bülent Kaçar. Mümın Ceyhan,
Fendun Yapıcı, Nevin Uker,
Av. Şehabettin Bakırsan. C.
Osmanoğlu, Yegane Çamlıca,
Sevtap Demirtaş. Aşkm Topu-
zoğlu. Mustafa Zülkadiroğlu.
Denız Albayrak Ka\mak. Yu-
suf Elver. Prof. Dr Coşkun
Özdemir. Ramazan Çakmakçı,
Dr Hüseyin Zengin. Behzat
Ay. Türkan Zengin. Hayriye
A>dın. Özden Metin. Kemal
Karakuş. Gül Certel. Ulviye
Dikmen, Hasan Asil. Sema
Ünver. Mehmet Alpdündar, İs-
mail Keleş, Nahide Aras. Dilek
Ustabaş, Sülevman Ergun. Bir-
sen Yüksel. Meral Aras. Hülya
Bilvan. Hüseyin Aslan. Halil
Ergün. Selma Kurdakul, Fat-
ma Zengin. Zeki Zengin, Bağ-
dat Zengin, Aypınar Aydın.
Sinan Öztürk, Kamuran Öl-
gen. Egemen Berköz. Kamuran
Kaya. Erol Bilbılık. M. Leyla
Çetin. Hakan Süroğlu, Doç.
Dr. Yunus Emre Evlıce. Mesut
Çıtak, Erol Kaplan, Mustafa
Erdoğan. Gü\en İlbeyi, M. Ali
Ayaz. Nılgün Özdemir. Berrin
Başar. Arzu Bindal. O. Faruk
Baydar. Başar Sabuncu. Prof.
Dr. Ccvat Çapan. Ali Cıhat
Işık. Ali Zengin. Ali İhsan Ay-
dın. Ö Faruk Yenigün. Hatice
îkincı. Çetin Örgcn. Reha Da-
makçıoğlu. Kemal Kapl.ın.
Oğuz Şenyürek. Bahattin Akte-
mur. Mücella L'Icay. Turgut
Avdın., Doğan Gökmcnşahin.
Sezai Öz. Ismail Dcniz. Prof..
Dr. Mehmet Ünal. Cengiz Ba-:
lonuye. Sancar Scçkincr. Nu-
ranAkın\cG. BavdarGüna>.
,J