Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
»YFA CUMHURtYET 25 MART1993 PERŞEMBE
EKONOMI
PARARAPORU
Gramının fiyatı 103 bin lirayı aştı, borsası kapıda, tonlarcası yastık altında
Altuı denince akaıı sular durur• Tarihboyunca
irsanlann 'tapınırcasına'
dcğer verdiği altınm,
yiın ilk aylanndaki
gttirisi yüzde 10'u pek
a<amadıama;bir
yından borsasmın
karulacağı
açıklamalan,
bır yandan da 'yastık
altı' servetinin 5 bin tonu
a^tığının bilinmesibu
dcğerli madene duyulan
ilgiyi canh tutmaya
yetiyor.
EkoDomi Servisi - Bır gram
altının fiyatı 103 bin lirayı aştı.
Son günlerde Rusya'daki siyasi
knz nedeniyle değeri yükselme-
sine rağmen, yılbaşından bu
yana bir gram altının getırisi
yüzde 10'u ancak yakaladı.
Yıla 93 bin 650 lira olarak
başlayan bir gram 24 ayar altın,
bayram öncesinde 103 bin 400
liraya, 630 bin lira olan Cum-
huriyet Altını ise. 705 bin liraya
yükseldi. Hükümetin altın bor-
sasmın kurulması için 32 Şayılı
Türk Parasmın Kıymetini Ko-
ruma Hakkındaki Kanun'da
degışiklik yapıp, yastık altında-
ki 5 bin ton altını ekonomıye
kazandırmayı amaçlamasına
rağmen. bir gram alün yılbaşın-
dan bu yana tasarruf sahıbıne
yüzde 10.41 kazandırdı.
Enflasyonun altında
Alün fiyatlanndaki artışın
son yıllarda enflasyon oranının
altında kalması, tasarruf aracı
olarak talebideyavaşlatü. 1987
yılında yaklaşık 70 ton dolayı-
nda olan altının iç talebi bugûn
50 tona kadar gerilemiş durum-
da.
Altın iç tüketiminin son yıl-
larda azalmasına rağmen hala
Türkıye, dünyada en fazla altın
lüketen ülkelerin başmda geli-
yor. Türkiye'nin önünde ise
1593fc»35kuru»
1788 lira 32 kurus
3873ira97kuur
^VnnhA.ı
Italya, Hindıstan, Japonya,
Tayvan gibi ülkeler yer alıyor.
İtalya işlediği altının büyük bir
kısmını zincir, kolye. ve bilezık
gibi mamul hale getirip ihraç
ederken. Amerika, Japonya ve
Tayvan gibi ülkeler ise talep et-
tiklen altının yüzde 58 gibi bü-
yük bır kısmını kuyumculuk.
yüzde 25'lik bölümünü ise
elektronik sektöründe kullanı-
yorlar.
AOG Türkinvest'in sahibi
Nasrullah Ayan, altının mücev-
her olarak talebinin Avrupa'da
gıderek azahrken, bizim gibi ül-
kelerde varlığınıhala sürdürdü-
ğünü belirtti. Ayan, 1976-1978
yıllan arasında reel getinsi yük-
sek olan altının 1980 yılından
sonra hızlı bır düşüş yaşadığını
vurguladı.
Ayan, 1974 yılında yaşanan
petrol krizi ile birlikte Arap-
lann eline geçen parayı almak
ısteyen Batılı ülkelerin altın fi-
yatlannı şişinp pazarladıklanru
hatırlatu. Bugün ise altın fıyat-
lannın dengede tutulmasının
tek nedeninin bütün Merkez
Bankalanrun büançolannın bir
bölümünü altına ayırmalann-
dan kaynaklandığına dikkat
cekti. Altının mücevher olarak
kullanımının Avrupa'da
kalktığını ancak Türkiye gibi
ülkelerde geçerliliğıni sürdür-
düğünü vurgulayan Ayan,
"Altın mal değil, dövizdir" de-
di.
Mücevher hammaddesi
Altın giderek dünyada öde-
me araa (uluslararası para)
fonksiyonunu kaybederek, mü-
cevher sektörünün hammadde-
si olan bir maden kimliğıne bü-
riindü. Eskiden dünyada orta-
ya çıkan siyasi çatışmalar ve
sıcak savaşlar altın fiyatının
yükselmesine neden oluyordu.
Gercekten de alünın ons fiyatı
en yüksek seviyesine İran'daki
Jslam Devrimi'nin ardından ge-
len İkinci Petrol Şoku sırasında
850 dolara kadar yükselmiştı.
1987 yılındaki Kara Pazartesi'-
nin hemen ardından da yine
ons fiyatı 500 dolara çıkmışü.
Altın son parlak dönemini ise
Körfez Krizi sırasında ya-
şamıştı. Eski Sovyetler Birüği.
Doğu Bloku ülkeleri ve ABD
yöneücılennin hastalanmalan
halinde dahi yükselen alünın fi-
yaü arük tamamen arz ve talep
fonksiyonu ile konverübl para-
lann çapraz kurlanndaki deği-
şikliklerinden etkilenmekte.
Gaynresmi ithalat
Türkiye'de alünın dünya fi-
yatlanndan işlem görmesi 1973
yılında başladı. Ancak alün ta-
lebinin resmi yollardan karşı-
lanmaması yüzünden gayri res-
mi yollardan yurda sokuluyor-
du. Piyasadan döviz toplayıp
yurda alün getirenler fiyaün be-
lirieyicisi oluyorlardı. 1982
yılına kadar alun konusundaki
kambiyo düzenlemeleri altını
hep baskı altında tuttuğundan
altin yurda yasal olmayan yol-
lardan sokulmakta ve kayda ta-
bii tutulmamaktaydı. 1982
yılında işlenmiş alünın yurtdışı-
na ihracında yeni düzenlemele-
re gidildi. 1984 yılında Merkez
Bankası işlenmemiş alün ithal
ederek iç piyasada satmaya
başladı. 1989 yüı mart ayındân
iübaren ise, altını döviz karşıüğı
bankalar, yetkili müesseseler ve
özel fınans kurumlanna saüşı-
na başladı.
Uluslararası parite
Şimdi ise Türkiye'deki alün
fiyatlan Zürih ve Londra Bor-
sası'ndaki fiyatlar ile dolann
değerine bağb olarak değiş-
mekte. Merkez Bankası, talebe
göre dış fiyatlar üzerinden alım
yapüktan sonra, bunu o günün
geçerli dolar kuru üzerinden li-
raya çevirmekte.
Haîen dünyada ürenlmiş
yaklaşık 100 bin ton alün mev-
cut. Uretilebilecek alün rezerv-
lerinin ise 25-30 bin ton olduğu
tahmin edibnekte. Yılhk alün
üretiminm bin 500- bin 800ton
olduğu dikkate alındığında.
üretım aynı hızla devam ettiği
takdirde, 15-20 yıl sonra ran-
tabl rezervlerin biteceği ve 130
bin ton alünın sektörler arası-
ndaki hareketınin piyasalan
yönlendireceği hesaplanmakta.
KONUK YAZAR TAMER ÖZEL
Alaturka İcat: Patent Kanunu
P
atent sıstemıni hiç anlamayanlar-
ca hazırlanmış, ancak "müsvette"
deyimiyle tanımlanabilecek olan
patent kanunu tasansı. genellikle
nokta, virgûl, imla hatalannı kont-
rol eden komisyonca da kabul
edildi, şimdi artık Meclis'-
ten çıkıp kanun olmayı beklemektedır. Detaya
inildiğınde başka ülkelerin kanunlanndan, pa-
tent sisteminın felsefesı hiç anlaşılmadan, ala-
turka yorumla kopyalandığı anlaşılan tasanda
çok ciddı eksık ve hatalar mevcuttur. Ancak
bunlardan iki tanesı vardır kı hazırlayanlann
patent sistemınden hiç haberdar olmadı-
klannın kanıtıdır.
•Bugün patent kanunu değişecekse, "ol-
mazsa olmaz şart olarak"; kanun Türkiye'de,
dünyanın tüm patentlerıne
ulaşılan, coğrafi olarak kolay
erişilebilen en az altı patent
kütüphanesinin kurulmastnı
emretmelidir. Kanunu değiş-
t'rmek yenne, sadece bu
maddenin mevcut olana ıla-
vesi dahi endüstriyel devri-
rhin ilk adımı olur...
Patent kanununun birinci
amacı; teknolojik bılgılerin
yayılmasını sağlamaktır. En-
formasyon (bilgıye/veriye
ulaşma) özgürluğünün sağ-
lanmış olduğu günümüzün endüstrileşmiş ül-
kelerinde; yurt çapında serpıştirilmiş patent
kütüphanelerınde dünyada mevcut "tüm" pa-
tentlerin orijinallerine, uyruğuna dahi bakı-
Imaksızın, herkes tarafından zaten ulaşılabil-
mektedir. Bu altyapı oralarda 19. yüzyıldan
itibaren kurulmuştur. Türkiye'de dahil, 3. dün-
ya ülkelerinin hiçbinsi bu altyapının farkında
değildir. Farkına varan Kore, Tayvan, Çin Halk
Cumhuriyetı gibi ülkelerin gecen onyıllarda
sağlamış oiduklan gelişme malumdur. Onlann
nasıl başardıklarını araştırmak yerine "muci-
ze" deyip geçiştirmek gafletten başka bir şey
değildir.
Söz konusu ülkelerde; patent kütüphanele-
rinde toplumun yaratıcı beyinleri en yeni tekno-
loji bilgılere erişırler. Geçmış ve güncel bu tek-
nolojik bilgilerin hemen hemen hepsi -Türki-
ye'ye yaklaşık 242 patentten 241 i olmak üzere-
Üçüncü Dünya ülkelerine hibe edilmiştir ve
Patent kanunu
hazırlamak, her-
halde ancak
Türkiye'de bu
kadar kolay bir iş
olarak kabul
ediliyor.
edilmektedir. Bunun sebebi; 3. Dünya ülkele-
rinin, başta devlet yöneticileri olmak uzere.
patent sisteminın felsefesinı anlayamaz kabul
edilmelerı -ki haklılar- ve gelişmiş ülkelerdekı
üretcılerin, haliyle, patentlerinı böyle ülkeler-
de tescıl dahi ettirme gereğıni duymama-
larıdır. Herhangi bır 3. Dünya ülkesi patent sis-
teminın farkına varıp, bahsi gecen, kullanımı-
nda kanunu hıçbir sorumluluklar olmayan, bu
tum ve en yeni teknolojık bılgılerı toplumun is-
teyen herferdıne ulaştıracak tedbırlerı alırsa
(tabıı teknolojistlerın bu bılgiyı özümseyecek
kadar en azından ingılızceyi bildikleri varsa-
yılarak), yaraüa beyinler bunu üretıme sokar-
lar; teknoloji üretımı -ve kapıtalısttoplumlarda
üretm rekabeti-kaçınılmaz nebcedir.
•Yeni patent kanunu tasarısında; şimdi
bahsedilecek olan icada (!)
gelişmiş ülkelerin patent
ofislerinde çalışanlar ve üretı-
cileri kahkahalarla guiecek-
lerdir inceleme istemezseniz
size 7 yıllığına patent, yani te-
kel verilecektır. Bu; toplumla
alay etmektır, cehaletin de bir
başka kanıtıdır.
Siz teknolojik bılgıyi yay-
mayın, Doğu kurnazı insanlar
zaten hıbe edilmiş patentleri
getırsinler ve siz de bunlara
yedi yıllığına, hıçbir inceleme
yapmadan tekel verin. Kapitalıst toplumlar
patent sistemini, üretim rekabetini sağlamak
içın kullanırken, siz zaten hibe teknolojılere
nasıl tekel vermeye kalkarsınız?
Felsefesini anlamadan, diğer ülkelerin pa-
tent kanunlannı al, alaturka gözlük arkast-
ndan yorumla, dünya ile ilgisi olmayan kafan-
da zannetığin şeyleri kağıda dök ve işte sıze
patent kanunu! Çin Halk Cumhuriyetı aynı iş
ıçın 8 kişılık bir ekıbi 8 ay müddetle ABD'de bır
patent hukuku firmasına eğıtime gönderdi.
Aynı yıl bir başka ekip de Avrupa Patent Ofisi'-
nde araştımnalar yapt. ABD'de patent hukuk-
çulan "teknik konuda+patent hukuku konu-
sunda" çift lisanslıdırlar. Kanun tasarısından;
konunun ne kadar hafrfe alındığı ve patent sis-
teminin felsefesinın de hiç kavranmadığı an-
laşılmaktadır.
Üstelik; bu işi yapanlann maaşları da bızım
ödediğimiz vergılerden veriimektedir.
'KAPALr ÇARŞI-'Kapalıçarşı kaçah kutu' demiş Orfaan Veli. Gercekten de Bayram
nedeniyle kapanan çarşı, ozanı doğrular gibi...Kapalıcarşı'nın bu kapahlığına en çok
özülenler de alışveriş yapmak keyfınden \ ok«ın kalacak turistler oisa gerek.Çarşı esnafı ise.
üç günlük tatildekazanamadtğı paranın acısını bayram sonrasmda çıkartma hazırlığmda.
EMİSYON İNİŞE GEÇTİ
Saracoğbi, de<tiğudyapıyor
• Başbakan5
a piyasada fazla para olduğunu söyleyen Merkez Bankası
Başkanı, bayram öncesinde emisyonu 2 trilyon liraya yakın aşağıya çekti.
ANKARA (ANKA) - Merkez Bankası,
12 marttan beri her gün yeni bir rekor kıran
emisyomı, önceki gün gercekleştirdiği son
bir hamleyk 2 trilyon liraya yakın aşağı çek-
ti. Bankanın trayramdan sonra yoğun olarak
açık piyasa işjemlerine başvurarak piyasa-
daki fazla Ukiditeyi cekmesi bekleniyor.
ANKA'nın edindiği bilgjye göre Merkez
Bankası, dün öğie saatlcrine kadar gercek-
teştirdiği açık piyasa işlemleriyle piyasadan
net olarak bir trihon 940 milyar lira cekti.
Bu işlem 23 martta 50 tril>on 318 milyar li-
raya kadar tırmanan emisyonun 48 trilyon
443 milyar liraya kadar indirilmesine >ol
actı. Bayram süresince emisyon miktan bu
düzeyi konıyacak. Merkez Bankası'nm
bayramdan sonra bu rakanıa daha da aşağı-
ya çekebilmek için voğun olarak açık piya-
sa işlemlerine başmrması bekleniyor.
Emisyon, 12 martta bir önceki güne göre
2.5 trilyon liralık bir genişlemeyle 44.2 tril-
yon liraya çıkmtş, 15 martta bu rakam 46.6
trilyon, 16 martta 46.9 trilyon, 17 martta
47.5 trilyon, 18 martta 47.8 trilyon, 19
martta 50.3 trilyon ve 22 martta 503 trilyon
lira ounuştu.
Emisyonun bu düzeyde bir gentşieme gös-
termesinde, ay ortasına rastlayan kamu ke-
simi ücret ve maaş ödetneteriyle 17 martta
gerçekleştirilen 30 trihon liraya yakın iç
borç geri ödemeleri etkili ounuştu. Ayrıca,
bayram öncesi emekli aylıkiannın ödenmesi,
vatandaşlann nakit tutma eğUiminin artması
da emisyonun her gün rekor üstüne rekor kı-
rmasına neden ounuştu.
Merkez Bankası bu ay bir hafta içinde pi-
yasaya çıkan 40 trilyon İira\a yakın fazla U-
kiditenin büyük bölümünü açık piyasa işlem-
leriyle geri çekti. Hazine, Merkez Bankası
bilançosunun aktif tarafmda yer alan \e tab-
kime tabi borçlarının bir bölümüne karşdık
Merkez Bankası'na iç borçlanma kağıdı
verdi. Bu nlar Merkez Bankasrnın bir hafta
içerisinde bu ölçüde bir geri çekme operasyo-
nunu gerçekleştirmesini koiaylaştırdı.
Sifaş'la Polylen büyümeye devam ediyor
Çağlar'ınişitıkınnda
ANKARA (ANKA) - Devlet Bakanı Cavit Çağlar, 1991 yı-
lında satın aldıktan sonra rekor düzeyde sermaye artünmına
gittiğj Sifaş ve Polylen'de büyümeyi sürdürüyor. Sifaş ve Pol-
ylen'in sermayelerinde toplam 71 milyar liralık artünm yapıla-
cak.
Sifaş ve Polylen'in sermaye artünmlanrun görüşüleceği ola-
ğanüstü genel kurullan 8 nisanda yapılacak. Sifaş'ın sermayesi
100 milyar lıradan 150 milyar liraya çıkanlacak. Sermaye
arttınmının 15 milyar liralık bölümü yeniden değerleme değer
artış fonundan, 35 milyar liralık bölümü ise nakit olarak karşı-
lanacak.
Polylen'in sermayesinde ise 21 milyar liralık artünm gerçek-
leştirilecek. Böylece şirketin sermayesi 54 milyar liradan 75 mil-
yar liraya yükselecek. Arttmmın 7 milyar 560 milyon liralık bö-
lümü yeniden değerleme değer artış fonundan karşılanırken, 13
milyar 440 milyon liralık nakit arttınm yapılacak.
Genel kurullarda aynca, sermaye artünmında rüçhan hak-
lannın kullanılmasından sonra kalan hısselerin İMKB'de satıl-
ması konusunda yönetim kuruluna yetkisi verilecek.
PARAPÜNYONU
ABDURRAHMAN YILDmiM
Portföy Yönetimi
Tasarruf sahipleri 80'li yılların ortalarına kadar ban-
ka mevduatı, altın ve gayrimenkul üçgenine kısmıştı.
Parasını bu üçyatınm aracı ndan birine bağlar ve bek-
lerdi. Yatırım, uzmanlık gerektirmiyordu.
Dövizdeki serbestlikle dolara ve markayatırım dev-
ri başladı. 1985 yılından itibaren ıç borçlanmanın tı-
rmanmasıyla devlet tahvili ve Hazine bonosu yatı-
rımcının gündemine girdi. 1986da kurulan menkul
kıymetler borsası, iki kez halk tasarruflarını çekecek
boyuta ulaştı. Yatrım fonları likidite avantajı ile ku-
rumsal kaynaklara iyi bir vadesiz alternatif oldu. Kısa
süreli, teminatlı borçlanma diye tanımlayabileceği-
miz repo, hem borç alanlar hem borç verenlerce bü-
yük kabul gördü. Son olarak Merkez Bankası'nm açık
piyasa işlemleri bankaların, aracı kurumların ve şir-
ketlerin fonlarını değerlendirecek yeni bir alan olarak
ortaya çıktı.
• • •
Bugün gelinen aşamada tasarruf sahibinin seçe-
neği çoğaldı, ama yatırım yapması da o derece komp-
like hale geldi. Parasal bir yatırım, artık her şeyden
önce bu piyasalar hakkında asgari bir bilgiyi, hatta
uzmanlaşmayı gerektırıyor.
Bu da yetmiyor, Reuters, Talerate ve ADP gibi
elektronik haberleşme araçlarından yararlanmayı ve
de zaman ayırmayı zorunlu kılıyor.
• • •
Daha önce yazmış ve televizyonda da söylemiştik.
Gerekli bilgi ve donanımı olmayan, yatırım için za-
man ayıramayan parasahiplerinin yardımına bu aşa-
mada portföy yöneticiliği yetışıyor. Economistdergisi
de bu haftaki kapak konusunu portföy yöneticiliğine
ayırdı. Dergi, iyi bir araştırmayla portföy yöneticisi
sayısını belirledi. Tasarruf sahipıerinin büyük gerek-
sinim duyduğu adres ve telefonları, aldıkları ücretleri
ve kabul ettikleri asgari para miktarını yazdı. 30'u
banka, 18'i aracı kurum olmak üzere portföy yöneten-
lerin sayısı 48'e ulaşmış. Asgari 1 milyon liradan baş-
layan portföye kabul sınırı bazı bankalarda 1 milyar li-
raya kadar varıyor. Bazıları başarı primi alıyor, bazı-
lan almıyor. Komisyonlar değışıyor. Banka ve aracı
kurumların yönettikleri portföyün toplam tutarı 450
milyar lirayı buluyor. Bazısı da ne kadar potföyü yö-
nettiğini belirtmiyor. Bu işin yeni başladığını, izinlerin
daha yeni verildiğini dikkate alırsak, bundan sonra
paranın yönünün giderek artan bıçimde portföy yöne-
timine doğru kayacağını söyleyebiliriz.
• • •
Meksa'nın en son üç aylık ara dönem portföy yöne-
timıkazancı açıklandı. Yılda yüzde 196 verim. Bir ön-
ceki üç aylık dönemde Meksa portföyü yıllık yüzde
121 kazandırmıştı. AOG'nin şubat ayında portföy ve-
rimliliği yüzde 16.61. AOG, ocak ayında yüzde 9.21
kazandırmıştı. Son dönem getirilerin artması Borsa'-
daki yükselişten kaynaklanıyor.
Benim bildiğim kadarıyla şimdiye kadar kamuoyu-
na sadece bu iki kumluşun portföy yönetim sonuçları
açıklandı.
öncelikle tasarruf sahiplerinin portföy yönetimine
gelebilmeleri için hangi kuruluşun ne kazandırdığını
bilmeleri gerekiyor. Bu açıdan diğer portföy yöneti-
cilerinin de performanslarını açıklamaları yararlı ola-
cak. Bu, tasarruf sahiplerıne bir karşılaştırma olanağı
verecek. Ama sadece açıklama yetmez. Açıklanan
bilgilerin de denetimden geçmış bilgiler olması gere-
kir.
• • •
Para ve sermaye piyasalarında artık iyi bir kazanç
sağlamanın yolu profesyonel bir yönetimden, belli
büyüklükteki bir paranın çevrilmesinden geçiyor.
Küçük yatınmcılara bu olanağı ancak yatırım kulüp-
leri, yatınm ortaklıkları, yatırım fonları ve portföy yö-
netimi verebilir. Yatırım kulüpleri henüz Türkiye'de
uygulamaya geçirilemedi. Yatırım ortaklıkları ise ölü
doğdu. Yatınm fonlarının performansı belli bir düzeyi
geçemedi.
Buna karşılık, hem zamanlama hem de piyasa güç-
lerinin ulaştığı olgunluk açısından portföy yönetimin-
den umutluyuz.
Sonuç:"Tek kanatla kuş uçmaz".
Eximbank'tanOrtave Batı Asya
cumhuriyetlerine kredi desteği
Dağıt,dağıt
yetmiyor
Ekonomi Servisi - Türkiye
thracat Kredi Bankası'nm
(Eximbank), yeni kurulan
Orta ve Baü Asya'daki cum-
huriyetlere açüğı kredi tutan 1
milyar dolara yaklaşü.
Ejtimbank, gecen yıl, Azer-
baycan ve Özbekistan'a 250^-
şer milyon
Böylece, Eximbank"ın orta
ve Baü Asya Cumhuriyetleri-
ne aüğı kredilerin toplamı 975
milyon dolara ulaşü.
Alman bilgiye göre, Nahcı-
van'a açılan kredinın tamamı
kullandınldı. Özbekistan'a
açılan kredinin 125 milyon do-
larlık ihracat
Eximbank'ın kredidolar, Nahcı-
van'a ise 10
milyon dolar
olmak üzere
toplam 875
milyon do-
larlık kredi
açtı. Kredile-
rin, 628 mil-
yon dolarlık
bölümü pro-
je kalanı ise
ihracat kredi-
si şeklinde
oldu.
Daha sonra, Dışişleri Ba-
kanhğı'nın görüşmeleri so-
nunda, Türkiye'nin Tacikis-
tan'a ve Gürcistan'a da 50'şer
milyon dolarlık kredi açması
öngörüldü. Gürcistan'a açıla-
cak krediye ilişkın mutabakat
zapü imzalandı.
bölümü ve
Kazakistan'a
açılan kredi-
nin 35 mil-
yon dolarlık
ihracat kre-
disı bölümle-
rinin bağ-
lanülan da
yapılarak
kullandın-
mına baş-
landı.
Kırgızis-
tan'ın açılan 75 milyon do-
larlık kredinin 1.8 milyon do-
larlık bölümü ile, tanm ilacı
aldığmı belirten yetkiliter, pro-
jelerin fınansmaru için açılan
krediler henüz kullandın-
lmadı. İlgili ülkeler baa proje-
ler önerdi. Ancak henüz onay-
lanan olmadı.
dağılımı (milyon dolar)
Ozbekıstan
Azertaycan
Kazakıstan
Kjrgızıstan
TûrtanenBtan
nanavsn
TactUstan
GOrcstan
_^- 1
125
250
165
23
15
-
mot
125
35
2
2
75
10
.
-
250
250
200
15
90
10
50
50