Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 25 MART1993PERŞEMBE
12 DIZIYAZI
Batnuntııtıuıııuıakamuoyu tepkisi
s
TÜRKİYE'NİN72YILLIK
DIŞ
POLİTİKASI
(1921-1992)
fgmail SOYSAL, Em. Büyükelçi
D
7648 VestfalyaAntlaşması, 1789
Fransız Devrimi ve 1917 Sovyet
Devrimi gibi modern çağ sıyasal
tarihinin en büyük dönüm
noktalanndan biri sayılabilir. Bu
değişimin, öncekilerin tersine, kansız
gerçekleşmiş olması insanlık için
büyük bir şanstır.
aha sonra bunlara, Baü Trakya'da yaşa-
yan Türklere. Lozan Antlaşması'yla tanınan
azınlık haklannın, çeşitli bahaneler altında, çiğ-
nenmesi ve Yunan makamlannın. orada in-
sanlık dışı eylemlere göz yumulması olaylan ek-
lenecekü.
Savaş sona erince Tahran hükümeti, Batı
yanlısı Türkiye'ye kuşku ile bakacak. özellikle
Türkiye'ye sığınan 700 bin dolayındaki İslam
devrimi karşıtı İranlılann devrim rejimine karşı
faaliyetlerinin ve Türk basınının eleştirilerinin
önlenmesini isteyecekti. Zamanla Cumhurbaş-
kanı Rafsancani'nin ılımlı tutumu sayesinde
Iran hükümeti Türkiye ile düzgün ilişkiler sür-
dürmeye özen gösterecekti.
Parisyasası
1989-1992 yıllartnda Sovyetler Birliğı ve Av-
rupa'daki peyklerinde komünizmin çökmesi;
'Sovyet İmparatorluğu'nun dağılması; yerine
onu oluşturan ülkelerin çoğunluğunca "Bağım-
sız Devletler Topluluğu'nun kurulması; Varşo-
va Paktı'na ve COMECON'a son verilmesi; iki
Almanya"nın birleşmesi, Rus kuvvetlerinin
Orta Avrupa ülkelerinden çekilmesi: eski ko-
münist ülkelerin birbiri ardından çoğulcu bir re-
jime ve pazar ckonomisine yönelmesi. dünyayı
şaşırtan bir hızla ortaya çıkmıştır. tşte bu geliş-
meler üzerinedir ki. 1990'da tüm Avrupa devlet-
leri, ABD ve Kanada arasında -1975'te Helsin-
ki'de imzalanan Avrupa Güvenlik ve İşbirliğı
Anlaşmasrnı tamamlamak üzere- "soğuk sa-
vaş'a son veren ve 'yeni dünya düzenf ne temel
oluşturması beklenen ilkelen belırleyici 'Paris
Yasası'nı (Charter) imzalamıştır.
Böyle bir olgu, 1648 Vestfalya Antlaşması.
1789 Fransız Devrimi ve 1917 Sovyet Devrimi
gibi modern çağ siyasal tarihinin en büyük dö-
nüm noktalanndan biri sayılabilir. Bu değişi-
min, öncekilerin tersine, kansız gerçekleşmiş ol-
ması insanlık için büyük bir şanstır. Değişim,
Rusya'daveondankopanülkeierdeyadaAv-
rupa'daki peyklerinde olsun, Avrupa dışında
Moskova'ya uygun politika gütmüş; Suriye,
Irak, Libya ve Küba gibi ülkelerde olsun çökün-
tüler. çatışmalar ve istikrarsızlık yaratmıştır.
Böylesine bir sarsıntının nasıl, ne zaman 'yeni
dünya düzenine dönüşeceği bilinmemektedir.
Rus>a'daki politik rejimin geleceği de belli de-
ğildir.
Bu değişim Türkiye için genel olarak olumlu
bir olgudur; Sovyet ımparatorluğu parçalan-
mıştır. Yeni Rusya'nın genişleme politikasını
artık bırakacağı tahminedilmektedir. Böylece
Türkiye'nın üçyüz yıldan beri karşılaştığı ku-
zey tehlikesi' hiç değilse uzunca bir süre ortadan
kalkabilecektir. Ankara, Moskova ile ilişkile-
rinde daha rahat olacaktır. İlişkilerin samimi bir
Başpiskopos Yakovos \V ashington'da Adnan Mendcres'i otelinde zivaret etti.
atmosfer içinde, ortak çıkarlar doğrultusunda
geliştirilmesi beklenebilir. Her halükarda Rus-
ya'daki değişim Türkiye için 'tarihsel' bir dö-
nüm noktasıdır.
Körfez savaşı
Sovyetler Birliği dağılınca ve Varşova Paktı'-
na son verilince, NATO'nun varoluş nedeninin
ortadan kalkacağı ve NATO kalksa bile. Tür-
kiye'nin Batı için öneminin azalacağj yolunda
dünyada ve Türkiye'de kimi değerlendirmeler
görülmüştür. Ama kısa zamanda bunlann yan-
lışlığı anlaşılmış. hatta Türkiye'nin şimdi daha
çok aranılan bir devlet olacağı belli olmuştur.
Çünkü onunjeopolitik konumunun önemi. laik
ve demokratik düzeni, bölgesinde en güçlü ve en
istikrarlı bir devlet olması, Batf dünyası ile orga-
nik bağlan bulunması gibi nedenlerle, Sovyetler
Birliği'nin çöküşünden sonra Ortadoğu'da,
Kafkaslar'da ve Balkanlar'da sarsılan, kanlı
olaylara sürüklenen ülkelerin arasında banş ve
'yeni düzen' için kaçınılmaz bir güven unsuru ol-
duğu ortaya çıkmıştır. 1991 Körfez savaşı bu
gerçeği kanıtlayan ilk olgu olmuştur.
Azerbaycan. Kazakistan, Özbekistan, Türk-
7ran'da 1979'da'İslam Devrimi'nden
sonra İslam dünyasında artan kökten-
dincilik akirnı karşısında Türkiye'nin
laik bir toplum modelini koruması,
Batı'ya olduğu kadar, Orta Asya Türk
cumhuriyetleriyle ilişkilerinin
sarsıntısız sürdürülmesi bakımından,
Moskova'ya da rahatlık vermiştir.
menistan ve Kırgızıstan gibi Türk ülkelerinin
bağımsızlıklanna kavuşması Türkiye'ye jeopoli-
tik ve ekonomik açıdan yeni ve büyük bir avan-
taj sağlamıştır. Bu ülkelerin Bağımsız Devletler
Topluluğu' çerçevesinde -Azerbaycan hariç-
Rusya'nın geniş etkı alanında kaldıklan da bir
gerçektir. Böyle de olsalar bu uluslar dil, din, ta-
rih ve coğrafı uzantı bakımından Türkiye'ye iç-
ten yakınlık duymaktadırlar. Onun laik, de-
mokratik ve pazar ekonomisi düzenini kendile-
rine model secrnişlerdir. Şunu da aynca belirt-
mek gerekir ki, İran'da 1979'da "İslam Devrimi'n-
den sonra İslam dünyasında artan kökten-din-
cilik akımı karşısında Türkiye'nin laik bir top-
lum modelini koruması. Batfya olduğu kadar,
Orta Asya Türk cumhuriyetleriyle ilişkilerinin
sarsıntısız sürdürülmesi bakımından, Mos-
kova'ya da rahatlık vermiştir.
Soğuk savaş
Öteyandan Türkiye'nin, Ukrayna, Gürcis-
tan, hatta Ermenistan ile dostluk ve işbirliği iliş-
kileri kurmasıdoğaldır. Bundan başka Mos-
kova'nın 'soğuk savaş' döneminde kolaylıkla
Türkiye'ye karşı kullanabildiği, Bulgaristan ve
Suriye gibi devletler şimdi onunla yaklaşma eği-
limi içine girmişlerdir.
Bu nedenle, başta ABD olmak üzere. Batılılar
her şeyden önce Ortadoğu'dan petrol akışının
güvenliği ve bölgede > eni sarsıntılann çıkmama-
sı için, Türkiye'yi güçlü bir müttefık olarak yan-
lannda tutmak, aynca Kafkasya ve Orta Asya
ile ilişkilerinde onun desteğınden yararlanmak
ıstemektedirler. Türkiye, bunun karşılığını bek-
lemekte haklıdır. Oysa Türkiye'de ve Irak'ta,
Kürt sorununda Batıhlar zaman zaman mfili çı-
karlanmıza tersdüşen tutum içine girmektedir.
Bunu anlamak mümkün değildir. Bunun gibi,
Kıbns konusunda Yunanlılann artniyetli tu-
tumlannın Batılılarca desteklenmesi de Türk
kamuoyunda geniş tepkiler uyandırmaktadır.
'Yeni düzen' beklentisi içindeki dünya, Sad-
dam Hüseyin liderliğindeki Irak'ın 1990agusto-
sunda Kuveyfi isüla etmesiyle. bir düzensizüğe
gıdişin ilk işaretını görmüştü. Türkiye. Körfez
savaştnda ABD ile uyum içinde ve BM Güven-
lik Konseyi'nin kararlan çerçevesinde cesaretlı
kararlaralmış. Irak petrol boru haltını kapat-
mış, Güneydoğu'daki kimi üsleri Batılı koalis-
yongüçlerininkullanımınaverrrıiş.sınıra 100
bin kişikk asker konuşlandırmış, böylece isüla
emellerine karşı old'uğunu kanıtlamıştır. 1992
ocak ayında başta ABD olmak üzere. koalisyon
güçlerinin 'Operation Desert Storm' hareketi ile
Kuveyt kısa zamanda kurtanlmış, Irak kısmen
işgal edilmiş, ülke perişan olmuş ve Saddam he-
men ateşkes istemişti.
Sürecek
O N B I N L E R
İÇİN YAZD1
Gözlenı... Gözlem, Seninleyiz!
Sakla gözyaşlannı gûlüm...
Güngörmez odalann
Sırlı küplerinin derinliklerinde.
Tek birdamlasını dahi harcama boşuna,
Zira önünde uzun ve nelere gebe olduğu
bilinmez bir zaman, Hangi durağında hangi acı-
lann yaşanacağı Düşlenmez zor yollar var. Sakla
gözyaşlanru gülüm.. Çünkü biz 93"ün ocak ayında
M umcu'nun öldürüldüğü demokrasinin ayağa
kalktığı bir gün,
Gökyüzûnün utanandan kahrolduğu
Caddelerin insan selinden
Yitip gittiği bir başkentte
Tükettik hepsini. Ama sen sakla gözyaşlannı.
Hem de can bir dostunu saklar gibi.
Karanlığm aydınlığa,
Önyargının bilimselliğe,
Toplumun Mumcu'lara dönüşeceği,
Günlere sakla oldu mu iki gözüm...
Şener Çınar
Atatürk diişmankmnafirsatvermeyeceğizSevgili Uğur Mumcu.
Bunca sahtekann. düzenbazın
köşe başlanru tuttuu bir ortam-
da senin köşen asla doldurula-
maz.
MesutT.
Sevgili Uğur Mumcu. sensiz bu
esen rüzgânn bıleadını anlamak
güç çünkü sen herşey kaybet-
medin. Kaybedenlerbiziz.
kaybeden demokrasidir. Gö-
zün kesinlikle arkada kalmasın:
seni yüreklerimizde taşıyacağız
ve kalemlerimizle seni yaşata-
cağız.
Ilgm Volga-Sinan Koynd
Ben Zeynep, 10 yaşmdayım. ll-
kokul 5. sınıftayım. Kalbimin
bir yanında Uğur Mumcu, bir
yanında Atatürk, sizi unutmak
mümkün mü? Asla sizler öldü-
nüz, ben yaşayacagım. Cumhu-
riyeti sanvuacağım, merak et-
meyin. İzindeyim.
Zeynep Fımda Kütökoğlu
Çocuklanmız var oldukca.
Uğur Mumcu'lar düşünceler
yok olmaz.
Nslân Kütükoğlu
ölmedin.
Mecit Günaydın
Sevgili Uğur abi!... Seninle
Cumhuriyet çatısı altında çalış-
ma şerefıne eriştiğim için ne
mutlu bana.
CemCangül
Sevgili abü... Yerini doldurmak
mümkün değil sensiz ne yapa-
cağız!...
Hayri Karagöz
Demokrasinin ve devrimci mü-
cadelenin büyük önderi büyük
insan dürüst yazar Uğur Mum-
cu'nun katledilmesini lanetleni-
yoruz anısı mücadelemizde ya-
şatacak.
Birol Balkan
Sevgili Uğur Mumcu kardeş,
izindeyiz, izinde olacağız, ya-
man kalbinle acını alışürmaga
çalışıyoruz.
ş-
Sevgili Uğur Mumcu, bu hain
olayı kendin, ailem ve demok-
rasiye inanan insanlar adına
nefretle kınıyorum. Zaman za-
man duyduğum şüpheleri artık
asla duymayacağjma ve bilinç
ile yakında yüreyeceğime inan.
Sana ve Atatürk ilke ve inkilap-
lanna inananlann başı sağ ol-
sun.
Peün YıMızeki
Yiğit Uğur, yıllardır ödünsüz
olarak aldığım Hkirlerinle
1993"te Türk halkı ve Türk
gençliğı için eşsiz bir örnek ol-
dum. Atatürkçülüğü. demok-
rasi aşkını, laiklik ilkelerini yü-
celiğini Türk kamuoyuna ema-
net ettin. Fikirlerin yaşaya-
caktır, huzurla uyu!
Nermin Abadan
Sayın Uğur Mumcu, alçak ca-
niler, sizi hunharca bircinayetle
yokeden bize en büyük kötülii-
ğü yaptılar. Ama bu canilerin
unuttuğu en önemli nokta. bi-
zim devrimaliğimizdir. Dev-
rimciler ölmez. And olsun ki se-
nin adın ve fikirlerin ölene de-
ğin unutulmayacak ve her an
bu gençlik senin bayrağını mü-
cadelemizde sallandıracak.
Nur içinde yat ve gözün arkada
kalmasın büyük devrimci.
Efkan Cansen.
Çok saygıdeğer Uğur abimiz.
senin katledilışini lanetlemeye
geldik. Çok üzgünüz. Söyleye-
cek çok şey var ama kısaca di-
yorum ki, senin mücadelcni
bizler bıraktığın yerden bavrağı
kapıp ödün vermek sizin biz
duyarlı ve insanlık duygulannı
henüz yitirmemiş ve bu müca-
deleye inanmış insanlar devam
ettireceğiz. Bir Uğur ölür, bin
Uğur doğar.
Sevgi Akpmar
Sevgili Uğur! Sen bir kurum-
dun. Kurumlar ölmez. Bıraktı-
ğın yerden mücadeleye devam
edeceğiz.
Nil Adula
Sevgili Uğur Mumcu. senin ha-
ince katledilmeni şiddet ve acıy-
la kınıyoruz. Sana yapılan bu
saldın Türkiye Cumhuriyetine.
Atatürk'e, Atatürk ilkelenne ve
bütün Türkiye'ye yapılmış bir
saldındır. Seni öldürmekle bü-
tün laiklik yanlısı olanlan sus-
turmuş olduğunu sanmasınlar.
Bizler hepimiz birer Uğur
Mumcu'yuz. Türkiye hiçbir za-
man şeriatçılıkla yöneletilme-
yecek. Bir ikinci tran olmaya-
cak. Atatürk düşmanlanna hiç-
bir zaman fırsat verilmeyecek.
Sonsuza kadar laik, Atatürk'çü
olarak kalacağız. Sevgilerimle
Nursel Sayan
Sayın Mumcu, sen ölmedin. Se-
nin düşüncelerini öldüremedi-
ler. Sonsuza dek bizlerle yaşa-
yacak. Sevgilerinle
S.K.
Yeri doldurulmayacak. Eşsiz
insan, seni unutmayacağız sus-
turamayacaklar.
Nevin Doğanay
Türkiye'nin yetiştirdiği ender
insanlardan biri olan seni unut-
mayacağız. Atatürk devrimleri-
ni yaşatacağız.
MügeAlp
Bize gösterdiğin gerçeklerle,
bugün demokrasi ve laiklik yo-
lunda ulaştığırruz noktada sana
minnet borçluyuz. Bu minneti
ve bundan sonra da seninle bir-
liktte tüm yolda canımız paha-
sınada olsa ilerleyeceğimizi gös-
termeye geldik. Sevgiyle
Z.Ayşe Akyol
Demokrasi uğrunda milyonlar-
ca şehit verebiliriz, ancak de-
mokrasi sonsuza dek yaşar. nı-
hun şadolsun! Uğur bey yüreği-
mizde yaşıyor. En yüce şükran-
lannı sunanm. Ruhun şad ol-
sun!
Fatih Mehmet Moray-Tahsin
Erbaş
Sürecek
ANKARA NOTLARI
MUSTAFA EKMEKÇİ
Soygun mu Ne?
örner Asım Aksoy'un, Türkçe Sözlük'teki yanlışlarla
ilgili savaşımı sürüyor. Miiliyet Gazetesi Başyazarı Al-
tan öymen'e bir mektup yazıp, Milliyet'in kuponla dağıt-
tığı "Türkçe Sözlük'ün yanlışlarla dolu olduğunu anla-
tıp, bu dağıtımın durdurulmasını istemişti. Altan Oymen,
95 yaşındaki dil ustası Ömer Asım Aksoy'un mektubunu
karşılıksız bıraktı. Ancak Miiliyet, bir süre sonra "Türkçe
Sözlük" dağıümını durdurdu. Ellerinde kesilmiş kupon-
larla başvuran okurlarına:
- Türkçe Sözlük'ü dağıtmıyoruz, dağıtımı durdurduk
yanıtını verdi.
Bu da olumlu bir gelişmeydi. Sözlüğün durdurulduğu
haberini öğrenen Ömer Asım Aksoy sevindi. Evlerdeki
yanlış sözlükleri bulunduran okurların bunlan ne yapa-
cakları konusu ise kendilerine kalıyordu.
12 Eylül'den sonra yani Atatürk'ün kurduğu TDK'nın
beş generalin buyruğu ilekapatılmasından sonra çıkarı-
lan yeni "Sözlük"\e, yanlışlar bulunduğunu saptayan
ömer Asım Aksoy, dört yıldan beri, yirmiyi aşkın yazı ile
ilgililerin dikkatini çekmeye çalıştı. "Eteştirilerim haklı
bulunmuyorsa, bunun da açtklanmasını dilerim" dedi.
Ne bu sözlüğü yayımlayan kurumdan, yanlışlan savu-
nan bir ses çıktı, ne de bu kurumun bağlı bulunduğu eski
ve yeni iki Başbakan'a yolladığı dilekçelere karşılık ve-
rildi. Son olarak 5 Ocak 1993'te bir dilekçeyle Milli Eğitim
Bakanı Köksal Toptan'a başvurdu. Ömer Asım Bey, bu
dilekçesine sözlükte bulduğu yanlışlardan örnekler de
eklemişti. Bu örnekler, 400ü aşkın yanlıştan 50'siydi.
Aksoy, Bakan Toptan'dan, bunlann inceletilmesini iste-
di. "Eleştirileri haklı görülürse, bu sözlüğün okullarda
kullamlmasının sakıncalı olacağını" bildirdi. Ne bir ses,
ne bir soluk; Toptan'dan da yanıt yoktu. Okurlar anımsa-
yacaklar, ömer Asım Bey'in Toptan'a bu mektubu da
-Altan öymen'e yazdığı mektup gibi- "Ankara Notları"-
nda yayımlandı. Aradan kırk gün geçtiği halde, bir yanıt
çıkmayınca, 15 Şubat 1993'te, Köksal Toptan'a şutelgra-
fı çekti:
"Türkçe Sözlük'le ilgili olarak kırk gün önce sundu-
ğum dilekçeme henüz cevap alamadığımı arz ederim."
ömer Asım Aksoy, sabırlıydı; bir ay bekledi, yine yanıt
yok.
Bunun ûzerine ömer Asım Aksoy, gazetelerin köşe
yazarlarına başvurmayı kararlaştırdı. 38 köşe yazarına
yazdığı "Vurdumduymazları nasıl uyarabiliriz" başlıklı
mektubunda. şöyle dedi:
"...Yurttaşların dilekçesine yanıt verilmesinin yasal
bir ödev olması yanında uiusal kültürümüzü 'resmen'
yozlaştıran bir durumu düzeltme uyarılarma ilgililerin
kulak tıkaması, çağdaşlık savına ters düşen çok üzücü
bir tutumdur.
Dört yıldan beri hükümete duyuramadığım bu ayıbı
ortadan kaldırmanın çaresi -öyle görünüyor ki- basını-
mızın ve özellikle değerli yazarlarımızın, sonuç alının-
caya değin, konu üzehnde durmalandır. Burada ne
siyasal, ne kişisel bir amaç vardır. Amaç, 'Kültürümüzü
ve kamuyu yakından ilgilendiren carpıtılmış bilimsel
gerçekleri düzeltmeâ'Ür..."
ömer Asım Bey, gazete yazarlarına yolladığı mektu-
buna bir ek de yaparak bunda özetle şöyle dedi:
'Kenan Evren Dil Kurumu'nun Yeni baskı Türkçe
Sözlük'ü, Atatürk'ün Dil Kurumu'nca çıkarılmış olan
Türkçe Sözlük'ü temelalmış, ancak buna bilimsel' eWe-
meier yapmak iatemiştir. Bütün yanlışlar da bunlarda-^
dır. Eklemeler, dilimizde ses ve biçim değişikliği ile kul-
lanılmakta olan Arapça sözcüklerin kendi dillerindeki
doğru biçimini göstermek' için yapılmıştır. Ortak dilin,
her düzeyde okuyucular için düzenlenmiş olan bir söz-
lüğünde buna pek gerek yoktu. Ama madem ki bu işe
girişildi, doğru biçimler' gösterilmeliydi. 'Doğrusu' diye
yanlış yazım verilmesi bağışlanamayacak bir bilim su-
çudur. llişik kağıtta, yanlışlardan örnekler görülecektir."
ömer Asım Aksoy'un gazetelere mektubu, ilk "Yeni
Günaydın"da yankısını buldu. Gazete, bunu geniş bir
haber yaptığı gibi Osman Saffet Arolat da köşesinde,
konuya değindi, güzel bir yazı yazdı.
Omer Asım Aksoy, yanlışlıklara, tutarsızlıklara örnek-
ler göstermişti yazısında. Aksoy, mektubunun bir yerirv
de şöyle diyordu:
"...T. Sözlük, ikisözcükten oluşan ve bitişik yazılmala- -
rı toplumca benimsenmiş olan, bilimsel açıdan da bitişik
yazılmaları gereken pek çok sözcüğü (iki sözcük olarak)
göstermiştir. İşte birkaç örnek:
Ayşe kadın (fasulye), ballı baba (bitki), demir kazık
(yıldız), kara fatma (böcek), kavun içi (renk), kaz ayağı
(bitki), kırk ikindi (yağmur), kaba kulak (hastalık), pis bo-
ğaz, hava gazı, katsayı, tere yağı, orta okul, dış işleri..."
Tutarsızlıklardan da birkaç örnek:
"K/rfrayafr" bileşik, "kırk bayır" ayrı; "kuşburnu" bile-
şik, "kuş başı "ayrı, "karakaçan "bileşik, "karakış'ayn;
"kadıngöbeğı'•" bileşik, "hanım göbeği" ayrı; "akbaba"
bileşik, "ak dan"ayrı; "kabadayı" bileşik, "kabakulak"
ayrıyazılmıştır...
Bunlar böyle de asıl 12 Eylül'ün kurduğu yeni Türk Dil
Kurumu, bir "arpalık" durumuna gelmiş, Mustafa Ke-
mal'in kalıtı çarçur edilmiştir. ömer Asım Aksoy'un otuz
yıla varan genel yazmanlığı döneminde, TDK'ya bir tek
araba alınmamış, kurum yöneticileri bunu istememiş-
lerdir. Şimdi ise TDK'da en az*yedi-sekiz araba vardır.
ömer Asım Aksoy döneminde ayak işlerinde koşturan-
lar, evlerine arabayla gidip gelmekteler. Bu bir soygun
mune?
BULMACA
SOLD\NSAĞA:
1/ Heinrich BöU'ün, dili-
mize de çevrilmiş bir ro-
manı. 2/ Avustralya'da
yaşayan bir cins deveku- o
şu... Yüz örtüsü, peçe. 3/
Klasik Türk müziğinin
başlıca çalgılanndan bi-
ri... Matematikte kullanı-
lan sabit bir sa>ı. 4/ Kur-' 6
şun borulann ağzını
açmakta kullamlan ucu
sivri takoz... Toprak. 5/
Kalıç... Türkiye'nin de
üyesi olduğu bir örgüt. 6/
Üçten dokuza kadar telin bir ara-
da bükülmesiyle yapılan ve deniz-
ciükte kullanıİan halat. 7/ Tekeşli-
lik. 8/ Bir nota... Belirtiler. 9/
Eskimişgi>ecek... Harmansavur-
makta kullamlan. çatal biçiminde
tanm aracı.
YUKARIDAN AŞAĞIYA
1/ Upton Sindair'in. dilimize de
çevrilmiş bir romanı... Eski Mısır'-
da güneş tannsı. 2/ Gözleri görme-
yen... Kirpik boyası. 3/ Bel bölge-
sinde birden bire beliren ağn. 4/ Geviş getiren hayvanlann
ayaklannın arkasındaki körelmiş tırnaklar. 5/ İnatçı... Antik
Yunan mimarhğının üç biçeminden biri. 6/ Kayısı, erik, zerdali
gibi meyvelerin kurusu... Kuzey Kafkasya'da yaşayan bir Türk
boyunun adı. 7/ İlkel bir silah... Sığınn öd kesesinden çıkan ve
sanlığı iyi ettiğine inanılan taş. 8/ Afrika zencilerinin çalı çırpı-
dan yaptıklan çardak gibi bannak. 9/ Geminin zinciri toplayıp
demirini kaldırmaya hanr balunması... Bir işi yerine getirme.