23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23MART1993SALI • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 17' Istanbul altuı merkezi HAVA DURUMU TÜRKİYE'DE DÜNYADA MUHARREM AYDIN ANTALYA- Dünya Altın Konseyi (Word GoldCouncil) Türkiye Genel Müdürü Murat Akman, altın pazannda İstan- bul'u Beyrut'un yerini doldura- cak en önemli dünya ticaret merkezi durumuna getirecek- lerini söyledi. Akman,"aynca modern türk bankacılığmın da altın sektörüne girdiğini aru- msatarak, İstanbul'da "Altın Biriktirme Bankalan"nın yanı sıra "Alün Borsası"nın da'ku- mlacağını söyledi. Akman, en büyük eksiklik olarak ise Tür- kiye'de altın rafınerisinin bu- lunmamasını gösterdi. Antalya Voyager Otel'de 18-21 Mart tarihleri arasında düzenlenen " Antalya 93. 1. Takı Fuan"nda Türkiye'nin dünya altın piyasasındakı öne- mine dikkat çekildi. Dünyanın önde gelen 12 ülkesının altın madeni şirketlerini temsil et- mek amacıyla 1987'de kuru- lan ve mücevher, yatınm ile sanayi sektörlerinde alün kul- lanımını teşvik ederek, altına olan me\cut talebin arttı- nlmasını sağlamak için ulus- lararası düzeyde dünyanın önemli altın pazarlannda rek- lam-tanıtım etkinlikleri ger- çekleştiren VVorld Gold Co- uncıl'in maddi destek sağ- ladığı fuarda bır basın top- lantısı düzenleyen WGC Tür- kiye Genel Müdürü Murat Akman, Istanbul'da dün- yanın en önemli altın ticareti- nin yapıldığı Kapalıçarşı'yı hatırlatarak. "Istanbul altın ticaretinde Beyrut'un yerini alabilir. Bunu sağlayabiliriz"- dedi. Mılano, Paris. Londra. Münih. Dubai. Nevvyork. Rio de Janerio, Singapur. Tokyo. Hong Kong.Tayvan. Bangkok ve Istanbul gibi-dünyanın 14 önemli altın pazannda ofısleri bulunan VVGC'nin Türkiye Genel Müdürü Akman, Savaş- lardan ve her türlü ekonomik olumsuzluklardan etkilenme- yen ender sektörlerden bin olan altın piyasasının yatınmcı Türk halkının altına olan ilgisı nede- niyle hızla genişlediğine dikkat çekti. Akman. Türk halkının halen 8 bin ton alüna sahip ol- duğunu. halkın yansının da her yıl düzenli olarak alün saün aldığmı anımsatü. Paranın değerini koruyan bir diğer likit alternatif bulun- maması nedeniyle Türkiye'de altına olan talebin arttığını, böylelikle Türkiye'ye geçen yıl 130 ton altın ithal edildiğini be- lirten Murat Akman, modern bankacılık sektörünün de alün piyasasına kısa bir süre önce girmesini Istanbul için büyük bir avantaj olarak değerlendir- di. Türkiye'de 5-6 bin üretici fir- ma, 30-40 bin kadar da kuyum- cu dükkanının bulunduğunu ve iç talebin büyüklüğü nedeniyle Türkiye'de yıllık üretimin 150 tonluk bir potansiyele ulaştığını vurgulayan Akman, altına ser- bestılik kazandıracak politi- kalann uygulanması. gerekli yasal düzenlemelerin bir an önce yapılması, Sermaye Piya- sası Kanunu'nda altın sektörü- nün gelişmesini sağlayacak yeni düzenlemelere gidilmesi için çaba harcadıklannı belirtti. Dünya Altın Konseyi'nin genel kurulunu Haziran ayında Tür- kiye'de yapacak olmasının öne- mine değinen Akman. dün- yanın önde gelen alün madeni şirketlerinin Türkiye'ye, do- layısıyla İstanbul'a gösterdikle- ri ilginin "vazgeçilmez" bir fırsat olduğuna dikkat çekti. Daha önce altın piyasasının ısrarla dışında kalan Türk ban- kacılık sektörünün yardımla- nyla İstanbul'da kurulacak "Altın Biriktirme Bankalan" "Alün Meteoroloıi Genel Müdürlüğü'nden alınan bilgiye göre, yurtta yağış beklenmıyor Bütürı bolgelerımız az bulutlu ve açık geçe- cek. Hava sıcaklığı tüm yurtta artacak. Ruzgar kuzey ve batı yonlerden hafrf ara sıra orta kuvvene esecek Denızterımızde ruzgar Ege'de kıble ve lodos dığer denızlerımızde gunbatısı ve lodostan 3-5 kuvvetinde saatte 10-21 denızmilı hızla esecek. Van Golü rtde hava, az bulutlu ve açık geçecek. Kars Konya Samsun Trabzon Zonguldak A 21 A 16 A 4 A 13 A 24 A 24 A 18 A 18 A 15 A 16 A 3 A 12 A 15 A 22 A 3 A 16 A 12 A 12 A 10 Yağmurlu ı Bulutlu Sisli Güneşli 500. günsavunması• Baştarafi 1. Sayfada Türkıye'nın döviz rezervleri ise 15 rrulyar dolar seviyesini bulmuştur. Rezervlerde ortala- ma 3.5 milyar dolarhk bir arüş sağlanabilmiştir. Özel sektörün sabit sermaye yaünmlannın bir önceki yıl yüzde 3.5 gerilediği dikkate alınırsa, bu yıl sağlanan yüzde 1.4'lük artış olumlu bir tablo ortaya koymaktadır. Aynı du- rum ekonominin lokomoüf sektörlerinden kabul edilen in- şaat sektörü için de geçerlidır. Sınai inşaat ruhsatnamelerinde yüzde 33 artış. konut inşaatlan- nda ise yüzde 18'lik bir artış ol- duğu görülmektedir. Diğer sek- törlerde. özellikle cam eşya- beyaz eşya- mobilya gibi sek- 1 l'e çekilebılmiştir. Bu -vüre içinde 464 mılyon dolarlık bir özelleştirme gerçek- leştirilebilmiştir. Sonuçta kamu maliyesi dışında. ekonominin makro göstergelerinin tümünün olum- lu olduğunu söylemek gerekir. Bu durum, sokaktaki insanın yaşamına da yansımış. memur ücretlerinde reel olarak ortala- ma yüzı'e 15. işçi ücretlerinde kamuda yüzde 9, özel sektörde yüzde 3 artış sağlanabilmiştir." 2000 yılında Türkiye Demirel'e sunulan "2 bin yılının Türkiyesi" başlıklı ra- porda da şu bilgiler yer alıyor: " 2 bin yılında. İskenderun- Antakya-Cilvegözü, Gazian- Başbakan Süleyman Demi- rel, hükümetin 500 gününe yö- nelik olarak hazırlık yapan mu- . _ . a . . . halefet partilerıne." Çok rnesa- „ „ i törlerde zıncirleme etkilen gö- tep-Şanı urfa. Ankara-Pozantı, milyon ton ilave linyit üretile- fe alınmıştır. Önümüzde daha ve Alün Borsası nın. istan- rüldüğu için inşaat sektöründe- İstanbul-Bursa-Balıkesir-İzmir cektır. , ıki tane 500 gün •—" bul un Beyrut un yennı doldu- • - ^^ - • - - san-Ağn-Gürbulak arasında demiryolu gerçekleştirilecektir. İstanbul'a ikincı bir havaa- lanı ile Atatürk lımanına ikincı bır dış hatlar terminali ınşa edı- lecek, Nevşehir, Bodrum. Çar- şamba ve Şanlıurfa'ya bırer uluslararası havaalanı yapıla- caktır. İstanbul'da. olimpık stat. 361 kilometrelık isale hattı öngören Büyük Melen Projesi ve kongre şarayı gerçekleştırilecek. İzmır'de Alaçatı çevre tekno- parkı. inşa edilecektır. Madencilik alanında gerçek- leştirilecek projelerle (Ankara'- da trona) yılda 2 milyon ton ta- bii soda. (Ankara'da Orta Ana- dolu linyıtleri) ile 1.3 milyon ton ilave linyit. (Kahramanma- raş'ta Afşin-Elbıstan tevsi) 6 kadar tamsamlanrnış olacaktır. 2 bin yılında TÜRKSAT uy- dusu uzayda dolaşıyor olacak. doğal gaz taşıyan boru hat- lannın yılda 40 milyar metre- küp kapasiteye çılfanlması sağ- Ianacak. DSİ'nin gerçekleşti- receği ve bugünkü rakamlarla toplam 155 trilyon liraya mal olacak projelerle Doığu Ana- dolu'da 1 milyon 800 bin hek- tar arazı. Orta Anadolu'da 300 bin hektar. Batı Anadolu'da ise 250 bin hektar alan sulamaya açılmış olacaktır." 'Daha iki 500 gün var" racak dünyanın en önemli tica- ret merkezı olmasını hızlandı- racağıru aktaran Akman, Du- bai'nın de bunu hedeflediğini ancak iç piyasasının darlığı ne- deniyle bu projeyi gerçekleştire- medığıni söyledi. Alün Borsası ve Alun Biriktirme Bankalan- nın yatınmcı halkın kânnı uzun vadede yükseltmesini sağlaya- cağını dile getiren Akman ban- ka sistemiyle yaünmcı halktaki alün saün alma bilincinin yer- leştirileceğini vurguladı. Ak- man aynca yurtdışına oranla daha ucuz oiduğu için altın al- mak için Türkiye'ye akın eden turistlerin bırakacağı dövizlerle de Türk ekonomısi ve turizm sektörünün gelişeceğini belirtti. VVorld Gold Council(Dünya Altın Konseyi) Türkiye Genel Müdürü Murat Akman, alünın doğuştan verilen hediyeler nedeniyle Türk halkıyla güçlü bir bağı bulunduğunu ve uzun vadeli yatınmlarla elde edilecek yüksek kâr oranlannın bu bağı daha da güçlendireceğini dile getirdi. ki ortalama yüzde 22'lik artış Türkiye ekonomisinin şu anda- ki perfbrmansının olumlu gös- tergesidir. Enflasyonda da olumlu bir tablo mevcuttur. Yılbaşı-yılso- nu itibanyla toptan eşya fıyat- lan indeksinde sadece 2 puanlık bir artış olmuş. tüketici fıyatlan indeksi ise 5 puan düşmüştür. Kamu kesimi açığının milli geli- re orarunda da olumlu bir geliş- me sağlanmış. geçen yıl yüzde 14.4 olan bu oran bu yıl yüzde otoyollannın inşası tamamla- nacak, Alanya-Antalya arası yeni bir karavolu ile bağlana- caktır. İskenderun limanında bir konteyner limanı ınşa edile- cek. Yumurtalık derin limanı tamamlanmış olacak. Marma- ra Denizinde bir konteyner li- manı ile, Tekirdağ'da bir liman inşa edilecektir. Ankara-İstanbul arasını 2 sa- ate indirecek olan hızlı tren pro- jesi tamamlanmış olacak, Eski- şehir-Bursa-Gemlik ile Hora- cektır. Enerji sektöründe aralannda Kayraktepe, Yedıgöz, Boya- bat. Karkamış, Alpaslan 1-2, Deriner, Afşın-Elbistan 5-6. ünıteler, Çayırhan 3-4. Kan- gal-3. ünite'nin yer aldığı çok sayıda santral tamamlanacak. aynca 1998'deki enerji açığının giderilmesi için bu projelere ek olarak Bursa'da bir Doğalgaz kombine çevrim santralı. Bıre- cik Barajı, Tekirdağ'da bir ter- mik santral ile bir nükleer santralin de yapımı 2 bin yılına var. Demirerden sanayi bölgesi ile ilgili kaygılara yanıt: Burdur Gölü kirlenmeyecek Av ve Yaban Hayatını Koruma Geliştirme ve Tanıtma Vakfı, Başbakan'a gönderdiği ikinci mektupta, zaten çeşitli sorunlarla karşı karşıya olan Burdur Gölü'nün. Isparta Organize Sanayi Bölgesi'nin öngörüldüğü biçimiyle yapılması halinde ölmesinin kaçınılmaz olacağını kaydetti. ĞÜLÇÎNILCÎ Toperi: Köşk binasında sorumluluk bakaıılığm ANKARA (Cumhurivet Bü- rosu) -Cumhurbaşkanlığı Söz- cüsü Büyükelci Kaya Toperi. 10 yıldır tamamlanamayan Cum- hurbaşkanlığı hizmet binası yapımının uzamasının ve bu ne- denle ortaya çıkan maliyet ar- üşlarının sorumluluğunu, Ba- yındırlık \e İskân Bakanlığı bünyesinde aramak gerektiğini söyledi. toperi. dün yapüğı yazıb açık- lamada, basında yer alan "Cumhurbaşkanlığı hizmet bi- nası yapımının uzadığı ve bu nedenle maliyetlerin arttığı" yönündeki haberlere değinerek binanın yapımının Bayındırlık ve İskân Bakanlığf nın sorum- luluaunda olduğunu bildirdi. Bina projesınin 1983 ynlında ya- pılan bir yanşmayla seçildiğini anımsatan Toperi, şöyle devam etti: "Dığer devlet daireleri inşaatlannda oiduğu gibi söz konusu bına inşaatında da CumhurbaşkanlığYnın hiçbır yetki ve sorumluluğu yoktur. Inşaatın 10 sene gibi uzun bir sürede bıtirilemeyişi malıyeti yükseltmiş ve sorunlan çoğalt- mıştır. Ancak maliyet pahalıh- ğının sebebi ve inşaatın 10 sene- de bıtirilemeyişinin nedenini anılan bakanlığın bünyesinde BURDÜR - Başbakan SüJe>- man Demirei, Burdur Belediyesi ıle çeşitlı doğa korumaa kuruîuş- lann Burdur Gölü kıyısında ku- rulacak Isparta Organize Sanayi Bölgesi ile ilgili kaygılannı dile ge- tirdikleri \e projenin yeniden göz- den geçırilmesini ıstedikleri mek- tuplanna. "Burdur Gölünün kırlenmesi hiçbir şekilde mümkün değıldir. Zaten yapılacak olan Or- ganize Sanayi Bölgesi. Burdur'un da yararlanacağı bir tesis olacak- tır" diye yanıt verdi. Doğal Hayatı Koruma Der- neği Genel Müdürü Nergis Yazgan. Burdur Belediye Baş- kanı Armağan İlci ve Av ve Ya- ban Hayatı Koruma, Geliştir- me. Tanıtma Vakfı Başkanı Süha Lmar'a verdiği ortak ya- reye göçmesı gıbı bir durum hasıİ olacaktır" dedi. Başbakan Süleyman Demi- rel'in. yılın ilk genelgesi olarak imzaladığı Sulak Alanlar konu- sundaki genelgeye karşın. pro- jenin yeniden değerlendirilmesi ve sanayi bölgesinin yerinin do- ğal yaşama daha az zarar vere- cek alternatif bir alana kaydınl- ması yenne "endışe etmeyin" sözü. adı geçen kuruluşlann tepkisine yol açtı. Ölüm kaçınılmaz Av ve Yaban Hayatı Koru- ma. Geliştirme ve Tanıtma Vakfı Başbakan'a gönderdiği ikinci mektupta, zaten çeşitli sorunlarla karşı karşıya olan Burdur Gölü'nün Isparta Or- ganize Sanayi Bölgesi'nin ön- görülen yerde yapılması halin- aramak daha doğru olacaktır. pıtta, Başbakan Demırel, ışsız- de ölmesinin kaçınılmaz olacağını Cumhurbaşkanlığının bir so- ruşturmaya muhatap gibi gös- terilmesinin nedeni anlaşılama- mıştır. " VEFAT Aile büyüğümuz merhum Mehmet ve Vesıle Akkaş'ın oğlu, Suna Akkaş'ın kayınbıraderi, Gürsu ve mehmet Akkaş'ın amcaları, Mahır ve Başak'ın dedeleri, Gürel Akkaş'ın kardeşı, Mustafa ve Zey- nep Akkaş'ın babaları, Necla Akkaş'ın eşı VEYSEL AKKAŞ'ı kaybetmenın derin üzüntüsü ıçındeyız. Cenazesı 24.3.1993 Çarşamba günü öğle namazını müteakıp 1. Levent Camıı'nden kaldırılarak Zıncırlıkuyu aıle mezarlığına defnedilecektır. AİLESİ lığin yaygın oiduğu günümüzde sanayi kurulmasının kolaylaştı- nlmasının kaçınılmaz bir ger- çek olduğunu belirtti. 'Endişe etmeyin' Başbakan. ilgililerin mektup- lannda Rio Çevre Konferansf- nı da anımsatmalan üzerine, "Rio kararlan. doğanın korun- masını amirdir. ancak ekono- mik kalkınmayı da beraberinde getinr. Eğer her konuda "Doğa tahnp edilecek' diye itiraz vakı olursa, ınsanlann başka bir kü- Kraliyet • Baştarafi l. Sayfada yeniden düzenlediği '"Bisocosis Populi" adlı yapıtta da bu te- malardan çok soyut bir dans di- line, biçimlerin ve hareketlerin müzikle uyumuna dayanan an- layışının izlerine rastlanabili- yor. Türkuaz 6. repertuvannda Page'in yapıtlannın yanısıra Dilek Evgin'in, müziği Hhan Us- manbaş'a ait "İçimdeki çığlık" ve Aysun Aslan'ın, müziği John McLaughlin'e ait "Deja Vu" adlı yapıtlannı sahneliyor. "Siz belki kaülmıyorsu- nuz. ama bızım Burdur gölü konusundakı endişelerimiz. yanıtınızı aldığımızdan bu yana daha da artmıştır" denilen mektupta. İzmit. İzmir ve Alia- ğa körfezleri ile Sapanca Gölü ve Porsuk çayının durumunun sanayileşmede hangi hatalann tekrarlanmaması gerektığine çarpıcı birer örnek oluşturduk- lan belirtildi. Vakıf Başkanı Süha Umarile 2. Başkan Nurettın Özdebir'in imzalannı taşıyan mektupta. "Organize sanayi bölgesi için düşünülen yeri 17-20 ocak ta- rihleri arasında tekrar incele- dik. Burada yapılacak bir sana- yi kompleksinin gerek tanm arazilerine, gerek göle olumsuz etkilerini görmemek ve bunlar- dan endişe etmemek mümkün değildır" denildı. Araştırmalan sırasında. ko- nunun çevreye ve doğaya etki- lennin bilgili. deneyimli ve ba- ğımsız görüş oluşturulabilecek bir biçimde incelettirilmiş oldu- ğunu gösteren bir belge ya da bilgiye rastlamadıklannı belir- ten vakıf yetkilileri. Başbakan'a yazdıklan mektupta şunlan sövlediler: "Organize sanayi bölgesin- den hangı kentimizin yararla- nacağı. bizim üzenndc durdu- ğumuz bır konu değıldir. Türkiye'nin yarannadır Bu nedenle mektubunuzdaki "Burdfır'un da yararlanacağı' ibaresi bizi tereddüde sevketti. Türkiye'nin bir bölgesinde ku- rulacak herhangi bir tesis. tüm Türkıye'nin yarannadır. Bu ne- denle tesislerin kurulma kıstas- lan arasında. kent ya da bölge yarannın ilk ve tek kıstas olma- ması gerektiğini düşünüyoruz. Mektupta çevre ve doğa ko- nusunda giderek bilinçlenen halkın Burdur Gölü konusun- da duyarlı olduğunun basına yansıyan haberlerden an- İaşıldığı belirtildi. Göçe zorlanılmasın Umar ve Özdebir. mektup- lannın son bölümünde şu görü- şe yer verdiler: "Doğa tahrip edilecek diye insanlann başka küreye göç et- melerinin' gerekmeyeceğine, ancak organize sanayi bölgesi- nin daha uygun veekolojik açı- dan daha az sakıncalı diğer bir alana çekilmesınin. ilerde ya- şanmaz hale gelecek bu yöre- mizden ınsanlann gerçekten göç etmek zorunda kalmama- lan için yeterli ve gerekli olaca- ğın ınanıyoruz. Bırçok yerde oi- duğu gibi Burdur ve Burdur Gölü'nde de sorun. insan sağlı- ğı ve mutluluğudur. Yaban ha- yatının yaşamayacağı yerde in- sanlann hiç bannamayacağını biliyoruz.'" Burdur'da şımdi herkes organize sanayi bölgesi savaşının sonucunu merakla beklivor. Bundan sonraki geüş- meler bakalım ne gösterecek. iki tane karşıhğını verdi. Başbakan Süleyman Demi- rel. "5 sene siyasi müddeti olan ıktidardan. '500 günde herşeyı yapacaksınız' diye hesap sor- maya kalkarlarsa. onlara da Allah selamet versin" dedı. Demirel. dün Başbajcanlığa gelişi sırasında gazetecilerin so- rulannı yanıtladı. Başbakan. muhalefet partilerinin. 500 güne yönelik olarak bayram sonrası için hazırlık yaptıklan- nın anımsatılması üzerine, "Hoşgeldiler. safa geldiler. N'e- reye geleceklerse. yapsın herkes hazırlığın!" dedi. Eİeştirilmek- ten ve eleşürilerin dozundan şı- kayetçvolmadıklarını vurgula- yan Başbakan. "Sadece bizim açık bir rejimde istediğimiz şey bunlann seviyesidir. 'Çok mesafe aldık' Kişilerin ılibarianna ve şahı- slanna tecavüz edilmemesı, saldınlmamasıdır. Şerefvehay- siyetlerin korunmasıdır. Çünkü şeref ve haysiyet herkese lazım olan birşeydir." dıye konuştu. Demirel, şöyle devam ettı: "Biz Türkiye'nin fevkalede zor sorunlannı yüklendik geti- nyoruz. Çok mesafe alınmıştır. Önümüzde daha iki tane 500 gün var. Söylediğimiz şeylerin hepsini birinci 500 günde ya- pacağız diye kimse birşey de- medi. Ama dediğimiz şey şu- dur; bizim icraaümız hissedilır duruma gelir, halk tarafından hissedilir. 1993 yılının mart ayı- nda halkı, yani çahşanlan, işçi- leri memurlan. köylüleri enflas- vona ezdirmedik. "Ezdirdiniz" diye karşmıza çıkmalan lazım. Bu bir. İkincisi, köylünün alın- teri. göznuru, el emeğinin karşıhğını verdik. "Vermediniz" diye karşımıza çıkmalan lazım. Ve bunu da zamanında ver- dik." 'Allah selamet versin' 4 trilyon buğday parasını zamanında. pamuk ve fıstık pa- ralannı da makul süreler içinde verdiklerini, pancar parasının hiçbir yıl olmadığı kadar erken verildiğini anlatan Başbakan, çiftçiye ödenmemiş borç kal- madığını vurguladı. Demirel, "Onun içindir ki. herkes ne is- terse söylesın. Gayet açıklıkla söyiüyoruz. bız ne dediysek yapük. yapmaya da devam edi- yoruz. Fakat 5 sene siyasi müddeti olan iktidardan, 500 günde her şeyi yapacaksınız dıye hesap sormaya kalkarlarsa onlara da Allah selamet ver- sın '" dedi. GOZLEM UGUR MUMCU • Baştarafi 1. Sayfada de yayımlanan yayın organının adıdır. Bu yayın organının 1990 yılı kasım ayında Abdullah Öcalan'ın "Kürdistan'da Türklük, İslamlyet ve Ulusal Kurtuluşçuiuk" adlı yazısında şu görüşler savunulmuştu. Bu yazıda önemli bulduğumuz nok- talar şunlardır: 1- İran devrimi, IsJaıpı Uerici temekte kuHanmış veya de- ğeriendirmiş, devrimci ve antiemperyalist özünü ortaya çı- karabilmiş ve büyük bir etkinlik kazanmışpr. 2- Dinin antiemperyalist, antisömürgeci bir temelde ve halkın tarihi geieneklerine uygun bir mücadeie aracı olarak kullanılmasına önayak olmak gerekir. 3- Özellikle Alevi mezhepsel çıkışlara değer biçiyoruz; da- ha yakın ilişkiler kuruyor; düzene karşı gerçek muhalif ko- numa getiriyoruz. 4- Dinin son tahlilde bir devrim Jdeofojisi olduğunu, en azm- dan doğuştan bu anlama sahip olduğunu ve Islamın çıkışı- nın da devrimsel bir çıkış olduğunu söyledik. 5- Islam ülkelerinde yeni bir Islami çıkış yaşanıyor. Islam ideolojisi göninümü altında halklar, antiemperyalist tutum- lara giriyorlar. İran bunun an açık uç noktası oluyor. 6- Aievilik, gerçekte bir Kûrt direnişçiliğinin tarihte gelişen biçimidir. 7- Gerekli örgütlenmeleri yapmalıyız, tarikatlara ve mez- heplere ulaşmalıyız. Aynı gazetenin 1990 yılı ağustos sayısında "PKK 2 Ulu- sal Konferans Kararlan" yayımlanrmştı. Bu kararlardan önemli butduklanmızı da k/saca şöyle özetleyebiliriz: 1- Dinleri ve mezhepleri PKK çevresinde örgüttemek; 2- Imamlar Biriiği'ni kurumlaşbrmak; dini kurumlarda ça- lışmak ve bunlan ulusal kurtuluşun kurumlan haline getir- mek, bu amaçla camileh propaganda merkezleri olarak si- yasal amaçlar için kullanmak; hutbeleripropaganda amacı jle değeriendirmek; 3- Aleviliği bir ulusal direniş motifi olarak e/e alarak özgün bir yaklaşımla değeriendinnek; AlevUeri bir direniş gücü ola- rak kullanmak; 4- Çeşitli mezhepleri, PKK ideolojisi açısından değerien- dirmek; 5- Vfez/cflter ve Hıristiyanlan da PKK çevresinde örgütfemek, & Bu amaçlarta yasal ya da yasadışı örgütfere girmek; günlük yaşantıda Kürt dilini yaygınlaştırmak... "özgürHalk" adlı ayiık Marksist derginin 1991 yılı şubat sayısında da din konusunda şu görüşler savunulmaktadır: — Din gerçeğıne komûnizm adı altında inkârcı yaklaşım, geneide oiduğu kadar, özellikle Ortadoğu halklannda çok ten- likeli bir etki yaratmıştır. Hatta denilebilir ki din gerçeğine in- kârcı yaklaşım, diyalektik materyalizmin kaba uygulanması anlamında olup, Ortadoğu devrimlerinin gelişmeyişinin de önemli nedenlerinden biridir. Almanya'da İran benzeri bir islam devrimi için kolları sı- vayan eski Dıyanet işleri başkanvekillerınden Cemallertin Kaiplan'ın Köln'de çıkardığı "Ummet-i Muhammed" adlı der- gide "Kürtçü-islamcılık" desteklenmekte, fotoğrafı dergide kapak yapılmakta ve Şeyh Sait övülmektedir. 1925 yılında Şeyh Sait lideriiğindeki ayaklanma "hilafet, şeriat, Abdülhamid oğullanndan birinin sattanatnı temin" gibi • dinsel görüntülü siyasal amaçlarla sahnelenmemiş miydi? Kürtçülüğün sanldığı bu din silahı hiç de yeni değildir. Kürtçüler islamcılara, İslamcılar da Kürtçülere yeniden yaklaşıyorlarl Kuzey Irak'ta gelişecek "Kürtçü-İstamctlık" hiç beklenme- yecek "ittifaktar"da sağlayabilir. Atatürk Ödülü • Baştarafi I. Sayfada toplantı sonunda bır acıklama yapılmayacaktır" dıyerek. açıklamanın Cumhurbaşkanı'- nın onayından sonra yapılaca- ğını bildirdi. Demirel. banş ödülü adaylannın değerlendi- rilmesi dışında. aynı oturumda Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurulu'nun 1993 yılı ilk toplantısının da yapılacağını söyledi. Başbakan'ın konuşmasın- dan sonra basına kapalı olarak devam eden toplantıda. adayla- nn değerlendırilmesine geçildi. Kurul. daha önce belirlenen 10 aday arasından seçilen KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denk- taş. ABD'li eski senatör Robert Byrd ve Belçikalı bir devlet ada- mının durumunu değerlendir- di. Edınilen bilgiye göre. göste- rilen adaylann 3'ünun de Türkiye ve Türklerle doğrudan bağlantılı bulunmasının "ulus- lararası ödülün subjektif kriter- lere göre venldiği izlenimi vere- bıleceğı" endışesıne ışaret edı- Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumi' Yasası'nm 90. maddesı gereğince 1986 yılından beri vertleri A<mtk Uhflls'raMİ Banş Ödülü. geçen yıl Güney Af- rikalı lider Mandeİa tarafından "darbe liderlerine de venldiği" gerekçesiyle reddedilmişti. Ödüf. 1986 yılında NATO eski genel sekreteri Joseph Luns'a. 1987'de Almanya Cumhurbaşkanı Ric- hard Von Weızsacker'e verildi. 1988 yılında kimseye venlmeyen Atatürk Banş Ödülü. 1989'da Ja- ponya Prensı Takahito Mikasa'- ya. I990'da 12 Eylül lideri ve.7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren'e layık görüldü. 1991 yılında da ve- nlmeyen ödül. geçen yıl verilen Nelson Mandeİa tarafından red- dedilence, büyük tartışmalara neden oldu. Toplantıya. kurul üyelerinden Kültür Bakanı Fikri Sağlar ile Devlet Bakanı Mehmet Ali Yıl- maz katılamadı. Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurulu ile Atatürk Uluslararası Banş Ödü- lü Seçici Kurulu'nun diğer üyele- ri şunlar: , - , . "Başbakan Süleyman Demi- len toplantıda; . bu durumun r e l. Devlet BakanlanŞenfErcan, Atatürk Banş Odülu açısından Gökberk Ergenekon. Dışişleri yaratabıleceğı sakmcalara dık- Bakanı Hikmet Çetin. Milli Eği- kat çekildi. Kurul daha sonra. -: - n '— " - ' ' •*" • •*• "yasada belirlenen ölçütlere uy- gun aday bulunamadığY' ge- rekçesiyle Atatürk Uluslararası BanşOdülü'nün bu yıl verilme- mesini kararlaştırdı. Cumhur- başkanlığı'nın onayına sunula- cak olan kurul İcaran. yasa gereğı Özal'ın onayından sonra kamuoyuna açıklanacak. Atatürk Uluslararası Banş Ödülü için her yıl 10 aday sap- tanıyor. Bu yıl belirlenen 10 aday arasında. Seçici Kurul'un değerlendırmesine sunulan 3 kişinin dışında. Prof. Dr. Ah- met Mumcu ile eski Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Perez de Cuellar da yer alıyordu. Galeri • Atöly» 232 64 26 • 23O 21 87 SeramikSergisi 2 51 Mart 1993, noo-1800 ( g ş Is&lalCaddesHl B«ogiu-İsön3ul TH 252 16 98 GÜNGÖRGÜNER O C A R A N T İ S A N A T G A L E R I S I Ş e r e f K e s k i n Restn Seıgisi 3MManlf°5 U0C-18Ö0 ıPazargunlendşmda) Yonca ModemSanat Galerisi »^»^ Valikonağı Caddesi No 117/2 Nişantaşı-lsanbul Tfel- 230 39 80 METİN KARAYAĞIZ Resim Sergisi 18 Mart- 13Nisan GALERIM IPBALDEM Valıkonağ, Cad Akkavah Sok No 22.3 »0200 Nışantas. ISTANBUL Te) (1| ?32 «0 81 YENİULKE NEWROZ ÖZEL SAYISI - Kürt halkı Newroz'u Apo'nun çağnsına uygun kutladı. - Adana'da Güvenlik güçlerinin ateşi sonucu iki kişi öldü Vali Bekir Aksoy: "Adana başka diğer iller başka" dedi. - Mersin'de görkemli kutlama: Panzer ve Özel Tim kuşat- masına rağmen, otuzbİn kişi kutlamalara kaüldı. - Batman'da gün boyu Newroz kutlamalan - Van'da Vali'nin "Kepenk kapatana beş milyon ceza" genelgesine rağmen halkın, büyük kepenk kapatma eylemi 24 Mart 1993'de bayilerde tim Bakanı Köksal Toptan. Tu- rizm Bakanı Abdülkadir Ateşk, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Doğan Güreş. Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri Ahmet Çörekci. YÖK başkanı Prof. Dr. Mehmet Sağlam. AKDTYK Başkanvekili Prof. Dr. Utkan Kocatürk, Yüksek Kurul üyeleri Ord. Prof. Dr. Reşat Kaynar. Prof. Dr. Hamza Eroğlu, Prof. Dr. Şükrü Elçin. Prof. Dr. Yük- sel Ülken ve Banş Ödülü Kurulu üyelen Prof. Dr. Necdet Serin. Prof. Dr. Orhan Oğuz. Prof. Dr. Rıfkı Salim Burcak." Devlet Bakanı Ercan toplantı- dan sonra yaptığı açıklamada. kurul karannı Cumhurbaşkanı'- nın onayından önce açıklamanın ilgili yasaya aykın olduğunu. ka- rann 23 Nisan 1993 tarihine ka- dar onaylanacağını bildirdi. Er- can. Cumhunyet'in sorulannı yanıtlarken, Mandela'nın geçen yıl ödülü reddetmesıne ıîışkin olarak. -Türkiye'nin bölünmez bütünlüğüne karşı faaliyetler içindeki mihraklann böyle bir so- nucu sağladığını" öne sürerek. "Yoksa adamın reddedeceği yoktu" değerlendirmesinı yaptı. Ercan toplantıda aynca. Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu çalışmalannın da ele alındığını belirterek. şu açıklamayı yaptı: •"Kurumun. Atatürk milliyet- çiliğirun ışığında TC'nın ülkesı ve milletiyle bölünmez bütünlüğü- nü, bütün vatandaşlanmızın milli bırlık ve beraberlik içinde milli ül- küler etrafında toplanmasını amaçlayan faaliyetlerinin. ülke çapında daha etkinlik kazanması için bütün devlet kuruluşianyla' işbirliği halinde olması uygun bu'r lunmuştur." Ehlıvetımı kaybettım • Hükümsüzdur. A SUMAS EMl:\ E ERBİLEK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle