Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURIYET 12MART1993CUMA
HABERLER
Semraözal
Sngapur'a gitti
l • İSTANB-
UL (AA)-
Cumhurbaş-
kanı Turgut
Özal'ıneşi
Semraözal,
dün saaı
ll.OO'de
uçakla Singapur'a gitti.
Semra Özal ile birlikte
milletvekiîleri Halil Şıvgın,
Leyla Yeniay Köseoğlu ile
Tûrk Kadınını Güçlendirme
veTanıtma Vakfrnın
(TKGTV) baa üyeleri de
Şingapur'a gittiler. Bayan
Özal ve beraberindeki
heyetin, baa kadın
dernekleri yetkilileriyle
temaslarda bulunmak üzer
daha sonra Tayvan'a
geçeceği öğrenildi.
Moğultay
Fiskobirlikiçin
devnede
• ANKARA(Cumhuriyet
Bürosu)-Fiskobirlik
işçilerinin grevindeçözüm
bulunması için. Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı
Mehmet Moğultay, devrcye
girdi. Öz Gıda-İş Sendikası
Genel Sekreteri SaJim Lslıı
ve Genel Teşkilat Sekreteri
Agah Kafkas ile görüşen
Moğultay, Sanayi ve Ticaret
Bakanı Tahir Köse ile bir
telefon görüşmesi yaparak.
sorunun çözümlenmesini
istedi.
Alınak polisi
suçladı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Konuşmalannda,
bölücülük yaptığı ıddiasıyla
dokunulmazlığının
kaldınlması istenen Mahmut
Alınak. polis taraf'ından
tutanaklara söylemediği
sözlerin monteedildiğini
söyledi. Anayasa-Adalet
Karma Komisyonu.
Erzincan Devlet Güvenlik
Mahkemesi"nden. bölücülük
yapıldığı öne sürülen
konuşmalann ses bantlannın
istenmesinekararverdi. Muş
veAğn'da yaptığı
konuşmalarda. bölücülük
yaptığı iddiasıyla
dokunulmazlığının
kaldınlması Erzincan DGM
tarafından istenen Alınak ile
ilgili olarak Anayasa
Komisyonu'nda biralt
komisyon oluşturulmuştu.
Yatağan Termik
santnali'ne dava
• İZMİR(Cumhuriyet Ege
Bürosu)- İzmir Barosuna
kayıtlı 13 avukat tarafından
"Yatağan Termik
Santralfnin faaliyetinin
yürüimesinin durdurulması
ve yeniden aalmasına ilişkin
idari kararlar"ın iptali
istemiyle Aydın İdare
Mahkesi'ne dava açıldı.
İzmir Barosu Çevre
Komisyonu adına yapılan
acıklamada da santralin
yeniden devreye sokulması"
insanlık suçu" olarak
nitelendirildi. İzmir Barosu
avukaılanndan Banu
Karabulut, Dery a Durmaz,
ŞenihÖnay.TalatOğuz,
İbrahim Arzuk, Noyan
Özkan. Rıfat Özbek. Ayşen
Erdoğan. Medıha Lüle,
Kemal Yücel, Demet Urla.
Ugur Kalelioğlu ve Bilge
Özer Yatağan Termik
Santrali'nin durdurulması
için Aydın İdare
Mahkemesi"ne dava actılar.
Alternatifanayasa önerîleri
RP ile SBP de anayasa değişiklikleri için belirledikleri önerilerini açıkladılar. RP'nin
TBMMBaşkanlığı'nasunduğumetinde, cumhuriyetin "Ataîürkmilliyeîçiliğinebağlı velaik"
niteliklerineyer verümedi.SBP ise 6 başlık alîında îopladığı önerilerinde içinde, anayasada
değiştirilmeyecek, değiştirilmesi teklifdahiedilemeyecek hükümlerin yer almamasmı istedi
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Refah Partisi-
nin anayasa değişiklik
önerisi metninde
"Atatürk. Atatürkçülük,
Atatürk ilkeleri, laiklik ile
nüfus planlaması" sözcüklerine yer ve-
rilmedi.
TBMM Başkanlığı"na sunduğu ana-
yasa değişikliği metninde, cumhuriye-
tin "Atatürk milliyetçiliğine bağlı ve
laik olduğu" yolundaki hükmü çıkar-
tan RP. metnin tümünde. anayasada
yer alan tüm
"Atatürk" ve
"Atatürk ilke ve
inkılaplan" şözcük-
lerini "tiüzlikle"
eledi. Öneride, "va-
tandaşlanna her tür-
lü baskıyı önleyen
insan haklanna da-
vanan demokratik
devlet" niteliğinin
içinde, laikliğjn de
yer aldığı görüşü sa-
vunularak. cumhu-
riyetin temel nitelik-
leri arasında laikliğe
yer verilmesi. bu ni-
teliklere "milli" kav-
ramının eklenmesi
şartına bağlandı.
RP önerisinde. 1982 anayasasında
yer alan maddeler arasında en büyük
değişiklik "din ve \icdan hürriyeti" ko-
nusundaki 24. madde üzerinde yapıldı.
İbadet. dini ayin ve törenleri serbest bı-
rakan, kişilerin din hürriyetıni kullan-
malanna mani olunamayacağını ve
dini işler. ibadetler ile ayinlerin engelle-
nemeyeceğini öngören bu maddede
aynca. 1982 anayasasında devletin de-
netim ve gözetiminde yapılması öngö-
riilen din ve ahlak eğitimiyle öğretimi-
nin. "devletin denetim hakkına halel
ı
Öneride
Atatürk
velaikliğin
adı
geçmiyor
gelmeyecek şekilde dinin temel ükeleri-
ne uygun olarak yapılması" hükmüne
yer verildi. Eğitim ve öğretim hakkını
açıklayan 42. maddeden ise. "eğitim ve
öğretim. Atatürk ilkeleri ve inkılaplan
doğrultusunda. devlet denetimi altında
sağlanır" hükmü çıkanldı.
Atatürk inkılaplannm korunmasına
ilişkin anayasanın 174. maddesinin
kaldınlmasını öngören öneride, Ata-
türkçü düşünceyi, Atatürk ilke ve inkı-
laplannı tanıtmak ve yaymak amacıyla
kurulan Atatürk Kültür, Dil Tarih ve
Yüksek Kurulu'na
ilişkin maddeye de
yer verilmedi.
RP önerisinde,
yer verilmeyen bir
başka madde ise. te-
mel hak ve hürriyet-
lerin "Devletin bir
kişi veya zümre ta-
rafından yönetilme-
sini veya sosyal bir
sınıfın diğer sosyal
sınıflar üzerinde
egemenliğini sağla-
mak veya dil, ırk,
din ve mezhep
aynmı yaratmak
veya sair herhangi
bir yoldan bu kav-
ram ve görüşlere da-
yanan bir devlet kurmak amaayla"
kullarulamayacağını içeren 14. madde-
si oldu. Çeşitli çevrelerce son günlerde
sık sık eleştirilen "aile planlaması" çalı-
şmalan da, RP önerisinde, sakıncah
bulunarak, ailenin korunmasına ilişkin
41. maddeden bu sözcük çıkanldı.
RP önerisinde, 1982 anayasasında
da yer alan ve öğretim üyelerinin, siyasi
partilere üye olmalannı engelleyen,
sendikalann siyasi faaliyette bulunma-
lannı yasaklayan madde aynen korun-
du.
Haber Merkezi- Sos-
yalist Birlik Partisi. de-
mokrasiyi kurmanın ilk
koşulu olarak 12 Eylül
baskıcı u>gulamalannın
çerçevesini oluşturan
1982 Anayasasının tü-
müyle ortadan kaldın-
lması gerektiğini açıkladı.
Yürürlükteki Anayasanın baa mad-
delerinın değiştinlmesinin ve iyileştiril-
mesinin tüm Anayasaya hakim olan
baskıcı ideolojiyi ortadan kaldırmaya
yetmeyeceği beİırtilen
SBP açıklamasında,
kamuoyunda Anaya-
sa sorununun çözüm-
lendiği izlenimini
uyandırtma tehlikesi-
ni de taşıdığı ifade
edildi.
Oluşturulacak yeni
Anayasa'da gö-
zönünde bulundurul-
ması gereken temel il-
keleri 6 başlık altında
toplayan SBP'nin
önerileri şöyle:
Türkiye Cumhuri-
yeti insan haklanna
dayalı demokratik.
sosyal ve laik bir hu-
kuk devleti olmalıdır. Anayasada de-
ğiştirilmeyecek. değiştirilmesi teklif
dahi edilemeyecek hükümler yer alma-
malıdır.
Türkiye'nin tarihten gelen çoğulcu
etnik yapısını ve kültür çeşitliliğini ko-
rumak ve gelişürmek devletin görevi
olmalı, bu etnik ve ulusal yapı gözö-
nünde tutularak Anayasa'da Kürt var-
lığı ve kirrüiği açıkça tanınmalı. belli bir
ulusal üstünlük tanıyan ibarelere >er
verilmemelidir.
Ölüm cezası kaldınlmalıdır.
Güvenlik güçlerine çok sıkı biçimde
tanımlanmış meşru savunma haü dışın-
da silah kullanma yetkisi verilmemeli-
dir.
Devlet işkenceyi önlemek için her
türlü önlemi almakla yükümlü olmalı-
dır.
Basm özgürlüğü tam olarak sağlan-
malı. dağıtımdan önce toplanma yeıkı-
si kaldınlmalı, gazete ya da dergi kapa-
ma cezası verilmemeli. basın yayın or-
ganlanna hiçbır biçimde el konula-
mamalıdır.
Sendika kurma hakkı herkese tanın-
malı. sendikalann
sıyaset yapmalan
serbest olmalı. si-
yasi partilerin di-
ğer sendikalaT,
dernek ve kurum-
larla organik bağ
kurmalannı önle-
yen kısıtlamalar
kaldınlmalıdır.
"Cumhuriyetin
kuruluşu'"
başlıeını taşıyan
bölümdeki SBP
Anayasa değişikli-
ği önerileri ise şöy-
le: Cumhurbaş-
kanı Meclis'ce se-
çilmeli. geleneksel
parlamenier sisteme uygun olarak yet-
kileri simgesel olmalı. yürütmenin başı
olarak kullandığı tüm yetkiler, başba-
kan ve ilgili bakanlann imzasına bı-
rakılmahdır.
Genelkurmay Başkanlığı Mılli Sa-
vunma BakanlığYna bağlanmahdır.
Milli Güvenlik Kurulu kaldınlmabdır.
Sıkıyöneüm anayasaca yasaklanma-
lı. olağanüstü durumlarda sivil yöneti-
cilere asker kullanma dahil gerekli yet-
kiler verilmeli. ancak bu durumda bıle
kesinlikle olağanüstü döneme özgü
yargı kuruluşu olmamalıdır.
Kürt varlığı
ve kimliği,
Anayasada
açıkça
tanınmalı
Cumhurbaşkanı ve ailesinin bilgi almak için Meclis'e çağnlmasına Yusuf Ozal karşı çıktı
• • •
Ozallar'dan 'Hayali Ilıraeat Komisyonu'na tepkiANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu)- Cumhurbaşkanı Turgut
Özal ve ailesinin, ha\ ali ihracat
komisvonunda bilgisine başvu-
rulmak üzere Meclis'e çağnlma-
olan herkese, bilgisine başvurul- maya başlanacağın söyledi. Öz-
mak üzere yazı gönderildiğini türk, "Gelmeyen olursa zorla
belirterek, komisyonun 24 mar- getjrme yetkim yok" dedi.
ta kadar yazı gönderilen kişile- Öztürk. şöyle konuştu:
rin bilgi vermesini bekleyeceğini, "Bazı bürokratlar, talimatları
bu tarihten sonra raporun yazıl- Özal'dan aldıklannı söylediler.
Özal o dönemin basbakanıydı.
Yani şu anda kendisini Cumhur-
başkanhğı sıfatıy la değil, soruş-
turduğumuz dönemin sonımlu
başbakanı sıfatıyla çağırıyoruz.
gelip gelmemekte serbesttir".
gilerinize başvuracağız' diyerek
çağırmak. Mfadelerinizi alıp size
milletin önünde bir ders \erece-
ğiz' demektir"
Havali İhracat Komisyonu
sı, Malatya Milletvekili \e eski Başkanı Mahmut Öztürk, ilgili
De>let Bakanlarından Yusuf
Bozkurt Özal tarafından tepkiy-
le karşılandı. Yusnf Özal, DPT
müsteşarhğı dönemindeki bilgi-
sine baş>urulmak üzere çağnldı-
ğı komisyona gitmeyeceğini bil-
dirdi. Havali ihracat Komisyo-
nu Başkanı Mahmut Öztürk,
Cumhurbaşkanı Özal'ın herhan-
gi bir ön\ argı ile çağrdmadığını
söyledi.
Yusuf Özal dün yaptığı acık-
lamada, "Aylardır yaptığı açık-
lamalar ile bizi suçlu ilan eden
komisyon, şimdi bizi çağırıp ha-
karet mi edecek? Bu komisyona
gidip haysiyetimi ezdirmeye ni-
yetim yok" dedi. Özal, komisyo-
nun görevinin suçlama yapmak
değil, sadece araştırma yapmak
olduğunu belirterek şöyle konuş-
"Ancak bu komisyonun ku- Cumhurbaşkanı,32. GünprogramınınyapımcısıMehmet Ali Biranda. Kanal6'va transferteklifındebulundu.(Fotoğraf: AA)
rulduğundan bu yana \ aptığı tek
şey, insanları suçlamak oldu.
Komisyon üyelerinin arasında
Cumhurbaşkanı Özal ile ihtilafı
olan insanlar var. Bugüne kadar
defalarca açıklamalar yaptılar,
bizim ha\ siyetimizi. şerefımizi
inciten beyanlarda bulundular.
Şimdi "sizin bilgilerinize başvu-
racağız' diyorlar. Bizi oraya
çağırıp hakaret mi edecekler.
Peşinen suçladıktan sonra, 'bil-
Cumhurbaşkanı, BiıancFı Kanal 6"ya çağırdı
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Cumhurbaşkanı Turgut
Özal yine oğlu Ahmet için pa-
zarlık yaptı. Özal. 32. Gün
programının yapımcısı Meh-
met Ali Biranda oğlu Ahmeun
sahibi olduğu Kanal 6'ya trans-
fer teklifınde bulundu.
Daha önce, Ahmet Özal'ın
Kanal 6'sı için "Bilgimatik"
setlerinin pazarlanması konu-
sunda pazarhk yapan Cumhur-
başkanı Özal, Birand'a transfer
teklifıni dün 32. gün programı-
ııin çekimi sırasmda yaptı.
Mehmet Ali Birand. Özal'ın,
"Seni bizim Kanal 6"ya transfer
edelim " önerisine, "Biz her tür-
lü teklife açığız" dedi.
Özal, dün programın hazır-
landığı Üner TV Yapım Cen-
ter'e giderek çekimlere katıldı.
Çekimlerin ardından progra-
mın sunucusu ve yapımcısı
Mehmet Aü Birand ile birlikte
gazetecüere poz veren Özal. bu
sırada gülerek. Birand'a "Seni
bizim Kanal 6'ya transfer ede-
lim " dedi. Özal'ın iş teklifı kar-
şısında şaşıran Birand, gülerek.
"Biz her türlü teklife açığız"
dedi.
Vakfımızın kurucu üyelerinden,
dostumuz
EMİLGALİP
SAM)AIXI'yı
yitirdik.
Yaşamı boyunca sürekli ve tutarlı
insan hakları ve demokrasi mücadelesi
vermiş bu insanın onurlu yaşamı
bize ışık tutacaktır.
TÜRKİYE İNSAN HAKLARI
YAKFI İSTANBUL TEMSİLCİLİĞİ
Cenaze bugün saat 12.00'de Teşvikiye Camü'nden
kaldınlacaktır.
Onurlu bir yaşamdı
onunki;
Mütevazi, duyarlı bir
insandı.
Gerçek bir
demokral,
yılmaz bir insan
haklan
savunucusuydu.
O,ulu bir çınardı.
(1922-1993)
Şirketimiz kuruculanndan
Emil Galip Sandalcı'yı
yitirmenin acısı içindeyiz.
PANO BAS-SAN A.Ş.
Yönetim Kurulu
Aile dostumuz. büyük demokrat, unutulmaz, zarif
insan
EMİLGALİP
SANDALCTyı
kaybettik.
BEHRAMOĞLU'LAR
Dernegimizin kurucu üyelerinden,
barış, özgûrlûk, demokrasi emekçisi,
uygar insan, sevgUi dost
Emil Galip Sandalcı
1922 -1993
Ifigı, Ege'nln iki yakaaını
aydınlatmaya devam edecek.
12 Mart Cuma gfinü
öfie namazı sonrasında
Teşvtkiye Camli'nden
çieeklerle, sevgilerle,
aİkı^larla nğnrlayoruz.
DOSTLL'K DERNECI
İnsan haklan savunucusu;
demokratik ve özerk TRT'nin savaşçısı;
basının onurlu ve yiğit kalemi,
ÇGD İstanbul Şubesi üyesi
EMİLGALİP
SAJNDALCTyı
kaybettik.
îlkelerinden ödün vermeden iyi ve güzel
bir Türkiye için yaşammı adayan
Sandalcı, basın ve yayın dünyasımn
eğilmeyen örnek bir emekçisi
olarak unutulmayacaktır.
ÇAĞDAŞ GAZETECİLER DERNEĞİ
GENEL YÖNETİM KURULU
BAŞSAĞUĞI
Birleşmiş Milletler Emekli Siyasi Müşaviri
A.HALUK
ÖZBUDUN'a
Tanrı'dan rahmet diler,
ailesinin ve dostlarının acısını paylaşırız.
FERİDE - SAVRAN TEKELİ
BIRBAKIMA
SERVER TAıMLLI
Rilke
La Pleiade kitaplığı mı?
Fransız kültür dünyasını izleyenler mutlaka tanırlar
onu. Gallimard adlı ünlü yayınevinin, 1931 yılından beri
zenginleştirmeye çalıştığı ünlü bir dizidir bu. llkçağdan
günümüze, başta edebiyat olmak üzere, büyük yazar ve
düşünürlerin eserleri, bir kıtapta yığınla ürün yer alacak
biçimde, pek özenli bir görünüş içinde sunulur okurlara.
Diyelim, bütün Dostoyevski yedi ciltte, Moliere de iki cilt-
tedir. Kimler yoktur ki kitaplıkta? Homeros'tan Yource-
nar'a, Platon'dan Marx'a değin büyük kalem vedüşünce
ustalan: insanlık kültürünün gitgide zenginleşen bir dö-
kümü. Ve öylesine de nefis toplama ve baskılardır ki
bunlar. her yeni yayımda, yeni bir sevgiliye kavuşmuş
gibi olursunuz; her yazarla bir halvet. O kitaplığa birinin
girmesi de bir olay olur Fransız kültür çevrelerinde.
Geçenlerde kimi yayımladılar biliyor musunuz?
Rilke'yi!
Yayınevinin sahibi dertlenip dururmuş hep, ah hâlâ La
Pleiade kitaplığında çıkaramadık Rilke'yi diye. Adam ra-
hat şimdi: Avusturya edebiyatının, oda nedemek, bütün
bir dünya edebiyatının bu dev şair ve yazarı, o ünlü ki-
taplığın raflannda yerini almış durumda.
ilk ciltte toplanan da düzyazı eserleri: İki Prag Öyküsü,
Malte Laurids Brigge'in Notlan, Genç BirŞaire Mektup-
lar, denemeler, makaleler, vb. Onları, şiirleri izleyecek
elbette ve bütün eserlerinin oluşumuna ışık serpen -o
tadına doyulmaz- yazışmaları...
Kitabı karıştırırken, dalıp gittim gençlik yıllarıma.
Ne kadar etkilemiştir bu yazar beni!
İlk gördüğüm. büyük bir tedirginlik olmuştur onda; bir
derin huzursuzluğun insanıdır o! Eserlerinde yaşama
arzusu, ölüm korkusunu yenmeye çalışan dokunaklı bir
hava içinde dile gelir. Yaşam biçimi de gösterir bu köklü
iç huzursuzluğunu: Durmadan dolaşır Rilke, Rusya, Al-
manya, Fransa. Isveç, Danimarka, ispanya, Dalmaçya
ve Isviçre, birinden ötekine aranır durur; onun, yaşamın
somutgerçekliğinedaha içten katılmaözlemini de belir-
tir bunlar. Kaleminin lirizmi, akıcı müziği, ritmi ve büyük
inandırma gücüyle anlatır anlatacağını.
Dikkat ediyorum: Yalnız şiirinde değil lirizm, nesrinde
de.
Yepyeni bir dil bu!
İlk okuduğumda onca çarpıldığım Malte Laurids
Brigge'in Notlan, Rilke'nin şiirinin düzyazıdaki karşılığı
sayılabilir bir bakıma.
Doğrusu yeni ögreniyorum: Kendisini en çok etkile-
yenlerden biri, bir süre yanında da çalıştığı Rodin ol-
muş. Sanatın, esinin değil, uzun ve titiz bir çalışmanın
ürünü olduğunu; ayrıntı ve nüanslara, yoğunlaştırma ve
nesnelleştirmeye dayalı kusursuz bir biçim arayışını ge-
rektirdiğini, Fransa'da bu büyük ustadan öğrenir. Şair-
ler arasında en çok etkilendiği de. Beaudlaire olur.
Paris'te yeni bir lirik şiir biçemi geliştirir.
Duino Ağıtları ile Orfeus'a Sonneler, bu yeni biçem-
den kaynaklanacaktır ilerde.
Genç Bir Şaire Mektupların, apayrı bir yeri vardır
Rilke'nin eserleri arasında ve onun şiir dünyasına belki
bir giriş gibidir orads söyledikleri. Genç bir şairleyazış-
masında dile getirdiği düşünceler, hemen her şairin, ya
da kendinde bu yeteneği görenlerin bildiği şeylerdir as-
lında. Öyle de olsa, önemli noktalara değinir.
Onlardan biri, içimizde bulduğumuz o zorunlu yalnız-
lığa -kayıtsız şartsız- terk etmemiz gerektiğidir kendimi-
zi; çünkü oradan fışkınr bütün aydınlık. Şair misiniz? Sizi
yazmaya iten etkenleri sorgulayınız: onların sizin için,
mutlak anlamda yaşamsal bir önem taşıyıp taşımadığını
belirleyin her şeyden önce. Bir başka büyük ilkesi de
şairin, olgunlaşması: "Sanatçı olmak, özsuyunu sıkıştı-
rıp hızlandırmayan, yaz gelmez diye korkmayarak, ilk-
baharın büyük rüzgârlarına güvenıp direnen bir ağaç
gibi büyümektir. Yaz gelir: ancak onu beklemesini bilen-
ler için gelir o!" der Rilke.
Bu Mektuplar'öan, şiir sanatı hakkında teknik birtakım
öğütler bekleyenlerin elde edecekleri bir şey yoktur el-
bette. Asıl verdikleri ders şu olsa gerek onların: Sanat,
bir yaşam biçimidir özünde. Buradan kalkıp Notlar'm bir
yerinde de şöyle diyecektir: "Bir tek dize yazmak için yı-
ğınla kenti, insanı. nesneyi görmeli: hiçbiri ötekine ben-
zemeyen yığınla aşk gecesinin anılarına sahip olmalı.
Dizeler, kimilerinin sandığı gibi, duygular değil, dene-
yimlerdir."
Bu Mektuplar, büyük şairin. yıllar sonra bir dostuna.
yazacağı şu sözlerdeki gerçeği haber verir bize: "Gözle'
görünürün balını, görünmeyenin büyük altın kovanında
biriktirmek için çılgınca toplayıp duruyoruz."
Bütün Rilke, bu cümlededir belki, her büyük sanatın
j gizi de!
|
Şair Hüseyin Karataş yargılandı
Şiir kitabuıa, 1 milyar
16 ıııil\ oıılııkeeza
DENİZ TEZTEL
"Bölücülük propagandası "
yapıldığı gerekçesiyle bir şiir ki-
tabı daha toplatılırken. Terörle
Mücadele Yasası uyannca
ya>mcısına bir milyar 16 mil-
yon lira para cezası, şaıre de bir
yıl 8 ay hapis. 41 mihon lira
para cezası venldi. İstanbul
Devlet Güvenlik Mahkemesi
Şair Hüse\in Karataş'ın "Bir
Isyanın Türküsü Dersim" adlı
kıtabında "Türkiye Cumhuri-
yeti Devletinin bütünlüğünü
hedef alan propaganda" yapıl-
dığına karar verdi. Bir milyar
lira para cezasına çarptınlan
Akış-Dönem Yayınevi Sahibi
Şevki Ömeroğlu bu para ceza-
sının ödenmesinin mümkün ol-
madığını belirterek. "Bir şiir ki-
tabına bir milyar ceza veren bir
anlayışın kin ve nefretınden
Tann hepimizi korusun" dedi.
Aralık 1991 tarihinde yayın-
lanan 46 sayfalık şiir kitabının
vazarı Hüseyin Karataş ve ya-
yıncısı Şevki Ömeroğlu hak-
kında. DGM Savcıhğı 8 Ocak
1992 tarihli iddianameyle dava
açmıştı. Yargılama sonunda
mahkeme. "Şiir kitabında Tür-
kiye Cumhuriyeti Devletinin
ülkesinin bir bölümünün Kür-
distan olarak isımlendinldiâi.
Kürtlerin özgürlük mücadelesi
olarak nitelendirildiği isyan ey-
lemlerinin övülüp. teşvik edildi-
ği"ne karar verdi. Duruşma
Ba^kanı l.iitfü jşbulan. üyeler
Alamettin Akar ve Bınbaşı Erol
Küçükaslan dan oluşan heyet,
Terörle Mücadele Yasası uyan-
nca Şair Hüseyin Karataş'ı
önce iki yıl ağır hapis ve 50 mil-
yon lira para cezasına çarptırdı.
Karataş'ın cezası daha sonra
"ıyi hali" gözönüne alınarak.
bir yıl 8 ay hapis ve 41 milyon
666 bin 666 lira para cezasına
düşürüldü.
Yayınevi sahibi Şevki Öme-
roğlu ise. aynı yasa uyannca,
kitabın yayınından bir ay ön-
ceki en yüksek tirajlı gazetenin
aylık ortalama satış miktan ile
satış fıyatının çarpılması sonucu
1 milyar 219 milyon 234 bin 680
üra para cezasına çarptınldı.
Ömeroğlu'nun cezası da iyi hali
gözönüne alınarak 1 milyar 16
milyon 28 bin 680 liraya indiril-
di.
'Amaç susturmak'
Bu kadar yüksek para ceza-
sını ödemenin mümkün olma-
yacagını belirten Şevki Öme-
roğlu. bir şiir kitabıyla "halkın
kin ve nefretinin nasıl uyandı-
nldığını" anlamadıânı söyledi.
Ömeroğlu. yayınevîerinin poli-
tik, kültürel. sanatsal birmisyo-
nu olduğunu vurguladı. Öme-
roğlu. sosyalist basının sustu-
rulmak istendiğını. ancak her
şekilde yayıncılığın devam etti-
ğini belirterek sözlerini şöyle
sürdürdü: "Çok genel bir de-
mokratik ve hukuk sorunuyla
karşı karşıyayız. 12 Eylül huku-
ku de\am ediyor. 12 Eylül hu-
kunu tasviye edeceğini söyleyen
iki partinin iktidar olduğu bir
dönemde, bunun sürmesi ayn
bir hoşluktur."