25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURIYET 12MART1993CUMA HABERLER Semraözal Sngapur'a gitti l • İSTANB- UL (AA)- Cumhurbaş- kanı Turgut Özal'ıneşi Semraözal, dün saaı ll.OO'de uçakla Singapur'a gitti. Semra Özal ile birlikte milletvekiîleri Halil Şıvgın, Leyla Yeniay Köseoğlu ile Tûrk Kadınını Güçlendirme veTanıtma Vakfrnın (TKGTV) baa üyeleri de Şingapur'a gittiler. Bayan Özal ve beraberindeki heyetin, baa kadın dernekleri yetkilileriyle temaslarda bulunmak üzer daha sonra Tayvan'a geçeceği öğrenildi. Moğultay Fiskobirlikiçin devnede • ANKARA(Cumhuriyet Bürosu)-Fiskobirlik işçilerinin grevindeçözüm bulunması için. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Moğultay, devrcye girdi. Öz Gıda-İş Sendikası Genel Sekreteri SaJim Lslıı ve Genel Teşkilat Sekreteri Agah Kafkas ile görüşen Moğultay, Sanayi ve Ticaret Bakanı Tahir Köse ile bir telefon görüşmesi yaparak. sorunun çözümlenmesini istedi. Alınak polisi suçladı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Konuşmalannda, bölücülük yaptığı ıddiasıyla dokunulmazlığının kaldınlması istenen Mahmut Alınak. polis taraf'ından tutanaklara söylemediği sözlerin monteedildiğini söyledi. Anayasa-Adalet Karma Komisyonu. Erzincan Devlet Güvenlik Mahkemesi"nden. bölücülük yapıldığı öne sürülen konuşmalann ses bantlannın istenmesinekararverdi. Muş veAğn'da yaptığı konuşmalarda. bölücülük yaptığı iddiasıyla dokunulmazlığının kaldınlması Erzincan DGM tarafından istenen Alınak ile ilgili olarak Anayasa Komisyonu'nda biralt komisyon oluşturulmuştu. Yatağan Termik santnali'ne dava • İZMİR(Cumhuriyet Ege Bürosu)- İzmir Barosuna kayıtlı 13 avukat tarafından "Yatağan Termik Santralfnin faaliyetinin yürüimesinin durdurulması ve yeniden aalmasına ilişkin idari kararlar"ın iptali istemiyle Aydın İdare Mahkesi'ne dava açıldı. İzmir Barosu Çevre Komisyonu adına yapılan acıklamada da santralin yeniden devreye sokulması" insanlık suçu" olarak nitelendirildi. İzmir Barosu avukaılanndan Banu Karabulut, Dery a Durmaz, ŞenihÖnay.TalatOğuz, İbrahim Arzuk, Noyan Özkan. Rıfat Özbek. Ayşen Erdoğan. Medıha Lüle, Kemal Yücel, Demet Urla. Ugur Kalelioğlu ve Bilge Özer Yatağan Termik Santrali'nin durdurulması için Aydın İdare Mahkemesi"ne dava actılar. Alternatifanayasa önerîleri RP ile SBP de anayasa değişiklikleri için belirledikleri önerilerini açıkladılar. RP'nin TBMMBaşkanlığı'nasunduğumetinde, cumhuriyetin "Ataîürkmilliyeîçiliğinebağlı velaik" niteliklerineyer verümedi.SBP ise 6 başlık alîında îopladığı önerilerinde içinde, anayasada değiştirilmeyecek, değiştirilmesi teklifdahiedilemeyecek hükümlerin yer almamasmı istedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Refah Partisi- nin anayasa değişiklik önerisi metninde "Atatürk. Atatürkçülük, Atatürk ilkeleri, laiklik ile nüfus planlaması" sözcüklerine yer ve- rilmedi. TBMM Başkanlığı"na sunduğu ana- yasa değişikliği metninde, cumhuriye- tin "Atatürk milliyetçiliğine bağlı ve laik olduğu" yolundaki hükmü çıkar- tan RP. metnin tümünde. anayasada yer alan tüm "Atatürk" ve "Atatürk ilke ve inkılaplan" şözcük- lerini "tiüzlikle" eledi. Öneride, "va- tandaşlanna her tür- lü baskıyı önleyen insan haklanna da- vanan demokratik devlet" niteliğinin içinde, laikliğjn de yer aldığı görüşü sa- vunularak. cumhu- riyetin temel nitelik- leri arasında laikliğe yer verilmesi. bu ni- teliklere "milli" kav- ramının eklenmesi şartına bağlandı. RP önerisinde. 1982 anayasasında yer alan maddeler arasında en büyük değişiklik "din ve \icdan hürriyeti" ko- nusundaki 24. madde üzerinde yapıldı. İbadet. dini ayin ve törenleri serbest bı- rakan, kişilerin din hürriyetıni kullan- malanna mani olunamayacağını ve dini işler. ibadetler ile ayinlerin engelle- nemeyeceğini öngören bu maddede aynca. 1982 anayasasında devletin de- netim ve gözetiminde yapılması öngö- riilen din ve ahlak eğitimiyle öğretimi- nin. "devletin denetim hakkına halel ı Öneride Atatürk velaikliğin adı geçmiyor gelmeyecek şekilde dinin temel ükeleri- ne uygun olarak yapılması" hükmüne yer verildi. Eğitim ve öğretim hakkını açıklayan 42. maddeden ise. "eğitim ve öğretim. Atatürk ilkeleri ve inkılaplan doğrultusunda. devlet denetimi altında sağlanır" hükmü çıkanldı. Atatürk inkılaplannm korunmasına ilişkin anayasanın 174. maddesinin kaldınlmasını öngören öneride, Ata- türkçü düşünceyi, Atatürk ilke ve inkı- laplannı tanıtmak ve yaymak amacıyla kurulan Atatürk Kültür, Dil Tarih ve Yüksek Kurulu'na ilişkin maddeye de yer verilmedi. RP önerisinde, yer verilmeyen bir başka madde ise. te- mel hak ve hürriyet- lerin "Devletin bir kişi veya zümre ta- rafından yönetilme- sini veya sosyal bir sınıfın diğer sosyal sınıflar üzerinde egemenliğini sağla- mak veya dil, ırk, din ve mezhep aynmı yaratmak veya sair herhangi bir yoldan bu kav- ram ve görüşlere da- yanan bir devlet kurmak amaayla" kullarulamayacağını içeren 14. madde- si oldu. Çeşitli çevrelerce son günlerde sık sık eleştirilen "aile planlaması" çalı- şmalan da, RP önerisinde, sakıncah bulunarak, ailenin korunmasına ilişkin 41. maddeden bu sözcük çıkanldı. RP önerisinde, 1982 anayasasında da yer alan ve öğretim üyelerinin, siyasi partilere üye olmalannı engelleyen, sendikalann siyasi faaliyette bulunma- lannı yasaklayan madde aynen korun- du. Haber Merkezi- Sos- yalist Birlik Partisi. de- mokrasiyi kurmanın ilk koşulu olarak 12 Eylül baskıcı u>gulamalannın çerçevesini oluşturan 1982 Anayasasının tü- müyle ortadan kaldın- lması gerektiğini açıkladı. Yürürlükteki Anayasanın baa mad- delerinın değiştinlmesinin ve iyileştiril- mesinin tüm Anayasaya hakim olan baskıcı ideolojiyi ortadan kaldırmaya yetmeyeceği beİırtilen SBP açıklamasında, kamuoyunda Anaya- sa sorununun çözüm- lendiği izlenimini uyandırtma tehlikesi- ni de taşıdığı ifade edildi. Oluşturulacak yeni Anayasa'da gö- zönünde bulundurul- ması gereken temel il- keleri 6 başlık altında toplayan SBP'nin önerileri şöyle: Türkiye Cumhuri- yeti insan haklanna dayalı demokratik. sosyal ve laik bir hu- kuk devleti olmalıdır. Anayasada de- ğiştirilmeyecek. değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek hükümler yer alma- malıdır. Türkiye'nin tarihten gelen çoğulcu etnik yapısını ve kültür çeşitliliğini ko- rumak ve gelişürmek devletin görevi olmalı, bu etnik ve ulusal yapı gözö- nünde tutularak Anayasa'da Kürt var- lığı ve kirrüiği açıkça tanınmalı. belli bir ulusal üstünlük tanıyan ibarelere >er verilmemelidir. Ölüm cezası kaldınlmalıdır. Güvenlik güçlerine çok sıkı biçimde tanımlanmış meşru savunma haü dışın- da silah kullanma yetkisi verilmemeli- dir. Devlet işkenceyi önlemek için her türlü önlemi almakla yükümlü olmalı- dır. Basm özgürlüğü tam olarak sağlan- malı. dağıtımdan önce toplanma yeıkı- si kaldınlmalı, gazete ya da dergi kapa- ma cezası verilmemeli. basın yayın or- ganlanna hiçbır biçimde el konula- mamalıdır. Sendika kurma hakkı herkese tanın- malı. sendikalann sıyaset yapmalan serbest olmalı. si- yasi partilerin di- ğer sendikalaT, dernek ve kurum- larla organik bağ kurmalannı önle- yen kısıtlamalar kaldınlmalıdır. "Cumhuriyetin kuruluşu'" başlıeını taşıyan bölümdeki SBP Anayasa değişikli- ği önerileri ise şöy- le: Cumhurbaş- kanı Meclis'ce se- çilmeli. geleneksel parlamenier sisteme uygun olarak yet- kileri simgesel olmalı. yürütmenin başı olarak kullandığı tüm yetkiler, başba- kan ve ilgili bakanlann imzasına bı- rakılmahdır. Genelkurmay Başkanlığı Mılli Sa- vunma BakanlığYna bağlanmahdır. Milli Güvenlik Kurulu kaldınlmabdır. Sıkıyöneüm anayasaca yasaklanma- lı. olağanüstü durumlarda sivil yöneti- cilere asker kullanma dahil gerekli yet- kiler verilmeli. ancak bu durumda bıle kesinlikle olağanüstü döneme özgü yargı kuruluşu olmamalıdır. Kürt varlığı ve kimliği, Anayasada açıkça tanınmalı Cumhurbaşkanı ve ailesinin bilgi almak için Meclis'e çağnlmasına Yusuf Ozal karşı çıktı • • • Ozallar'dan 'Hayali Ilıraeat Komisyonu'na tepkiANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)- Cumhurbaşkanı Turgut Özal ve ailesinin, ha\ ali ihracat komisvonunda bilgisine başvu- rulmak üzere Meclis'e çağnlma- olan herkese, bilgisine başvurul- maya başlanacağın söyledi. Öz- mak üzere yazı gönderildiğini türk, "Gelmeyen olursa zorla belirterek, komisyonun 24 mar- getjrme yetkim yok" dedi. ta kadar yazı gönderilen kişile- Öztürk. şöyle konuştu: rin bilgi vermesini bekleyeceğini, "Bazı bürokratlar, talimatları bu tarihten sonra raporun yazıl- Özal'dan aldıklannı söylediler. Özal o dönemin basbakanıydı. Yani şu anda kendisini Cumhur- başkanhğı sıfatıy la değil, soruş- turduğumuz dönemin sonımlu başbakanı sıfatıyla çağırıyoruz. gelip gelmemekte serbesttir". gilerinize başvuracağız' diyerek çağırmak. Mfadelerinizi alıp size milletin önünde bir ders \erece- ğiz' demektir" Havali İhracat Komisyonu sı, Malatya Milletvekili \e eski Başkanı Mahmut Öztürk, ilgili De>let Bakanlarından Yusuf Bozkurt Özal tarafından tepkiy- le karşılandı. Yusnf Özal, DPT müsteşarhğı dönemindeki bilgi- sine baş>urulmak üzere çağnldı- ğı komisyona gitmeyeceğini bil- dirdi. Havali ihracat Komisyo- nu Başkanı Mahmut Öztürk, Cumhurbaşkanı Özal'ın herhan- gi bir ön\ argı ile çağrdmadığını söyledi. Yusuf Özal dün yaptığı acık- lamada, "Aylardır yaptığı açık- lamalar ile bizi suçlu ilan eden komisyon, şimdi bizi çağırıp ha- karet mi edecek? Bu komisyona gidip haysiyetimi ezdirmeye ni- yetim yok" dedi. Özal, komisyo- nun görevinin suçlama yapmak değil, sadece araştırma yapmak olduğunu belirterek şöyle konuş- "Ancak bu komisyonun ku- Cumhurbaşkanı,32. GünprogramınınyapımcısıMehmet Ali Biranda. Kanal6'va transferteklifındebulundu.(Fotoğraf: AA) rulduğundan bu yana \ aptığı tek şey, insanları suçlamak oldu. Komisyon üyelerinin arasında Cumhurbaşkanı Özal ile ihtilafı olan insanlar var. Bugüne kadar defalarca açıklamalar yaptılar, bizim ha\ siyetimizi. şerefımizi inciten beyanlarda bulundular. Şimdi "sizin bilgilerinize başvu- racağız' diyorlar. Bizi oraya çağırıp hakaret mi edecekler. Peşinen suçladıktan sonra, 'bil- Cumhurbaşkanı, BiıancFı Kanal 6"ya çağırdı ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Cumhurbaşkanı Turgut Özal yine oğlu Ahmet için pa- zarlık yaptı. Özal. 32. Gün programının yapımcısı Meh- met Ali Biranda oğlu Ahmeun sahibi olduğu Kanal 6'ya trans- fer teklifınde bulundu. Daha önce, Ahmet Özal'ın Kanal 6'sı için "Bilgimatik" setlerinin pazarlanması konu- sunda pazarhk yapan Cumhur- başkanı Özal, Birand'a transfer teklifıni dün 32. gün programı- ııin çekimi sırasmda yaptı. Mehmet Ali Birand. Özal'ın, "Seni bizim Kanal 6"ya transfer edelim " önerisine, "Biz her tür- lü teklife açığız" dedi. Özal, dün programın hazır- landığı Üner TV Yapım Cen- ter'e giderek çekimlere katıldı. Çekimlerin ardından progra- mın sunucusu ve yapımcısı Mehmet Aü Birand ile birlikte gazetecüere poz veren Özal. bu sırada gülerek. Birand'a "Seni bizim Kanal 6'ya transfer ede- lim " dedi. Özal'ın iş teklifı kar- şısında şaşıran Birand, gülerek. "Biz her türlü teklife açığız" dedi. Vakfımızın kurucu üyelerinden, dostumuz EMİLGALİP SAM)AIXI'yı yitirdik. Yaşamı boyunca sürekli ve tutarlı insan hakları ve demokrasi mücadelesi vermiş bu insanın onurlu yaşamı bize ışık tutacaktır. TÜRKİYE İNSAN HAKLARI YAKFI İSTANBUL TEMSİLCİLİĞİ Cenaze bugün saat 12.00'de Teşvikiye Camü'nden kaldınlacaktır. Onurlu bir yaşamdı onunki; Mütevazi, duyarlı bir insandı. Gerçek bir demokral, yılmaz bir insan haklan savunucusuydu. O,ulu bir çınardı. (1922-1993) Şirketimiz kuruculanndan Emil Galip Sandalcı'yı yitirmenin acısı içindeyiz. PANO BAS-SAN A.Ş. Yönetim Kurulu Aile dostumuz. büyük demokrat, unutulmaz, zarif insan EMİLGALİP SANDALCTyı kaybettik. BEHRAMOĞLU'LAR Dernegimizin kurucu üyelerinden, barış, özgûrlûk, demokrasi emekçisi, uygar insan, sevgUi dost Emil Galip Sandalcı 1922 -1993 Ifigı, Ege'nln iki yakaaını aydınlatmaya devam edecek. 12 Mart Cuma gfinü öfie namazı sonrasında Teşvtkiye Camli'nden çieeklerle, sevgilerle, aİkı^larla nğnrlayoruz. DOSTLL'K DERNECI İnsan haklan savunucusu; demokratik ve özerk TRT'nin savaşçısı; basının onurlu ve yiğit kalemi, ÇGD İstanbul Şubesi üyesi EMİLGALİP SAJNDALCTyı kaybettik. îlkelerinden ödün vermeden iyi ve güzel bir Türkiye için yaşammı adayan Sandalcı, basın ve yayın dünyasımn eğilmeyen örnek bir emekçisi olarak unutulmayacaktır. ÇAĞDAŞ GAZETECİLER DERNEĞİ GENEL YÖNETİM KURULU BAŞSAĞUĞI Birleşmiş Milletler Emekli Siyasi Müşaviri A.HALUK ÖZBUDUN'a Tanrı'dan rahmet diler, ailesinin ve dostlarının acısını paylaşırız. FERİDE - SAVRAN TEKELİ BIRBAKIMA SERVER TAıMLLI Rilke La Pleiade kitaplığı mı? Fransız kültür dünyasını izleyenler mutlaka tanırlar onu. Gallimard adlı ünlü yayınevinin, 1931 yılından beri zenginleştirmeye çalıştığı ünlü bir dizidir bu. llkçağdan günümüze, başta edebiyat olmak üzere, büyük yazar ve düşünürlerin eserleri, bir kıtapta yığınla ürün yer alacak biçimde, pek özenli bir görünüş içinde sunulur okurlara. Diyelim, bütün Dostoyevski yedi ciltte, Moliere de iki cilt- tedir. Kimler yoktur ki kitaplıkta? Homeros'tan Yource- nar'a, Platon'dan Marx'a değin büyük kalem vedüşünce ustalan: insanlık kültürünün gitgide zenginleşen bir dö- kümü. Ve öylesine de nefis toplama ve baskılardır ki bunlar. her yeni yayımda, yeni bir sevgiliye kavuşmuş gibi olursunuz; her yazarla bir halvet. O kitaplığa birinin girmesi de bir olay olur Fransız kültür çevrelerinde. Geçenlerde kimi yayımladılar biliyor musunuz? Rilke'yi! Yayınevinin sahibi dertlenip dururmuş hep, ah hâlâ La Pleiade kitaplığında çıkaramadık Rilke'yi diye. Adam ra- hat şimdi: Avusturya edebiyatının, oda nedemek, bütün bir dünya edebiyatının bu dev şair ve yazarı, o ünlü ki- taplığın raflannda yerini almış durumda. ilk ciltte toplanan da düzyazı eserleri: İki Prag Öyküsü, Malte Laurids Brigge'in Notlan, Genç BirŞaire Mektup- lar, denemeler, makaleler, vb. Onları, şiirleri izleyecek elbette ve bütün eserlerinin oluşumuna ışık serpen -o tadına doyulmaz- yazışmaları... Kitabı karıştırırken, dalıp gittim gençlik yıllarıma. Ne kadar etkilemiştir bu yazar beni! İlk gördüğüm. büyük bir tedirginlik olmuştur onda; bir derin huzursuzluğun insanıdır o! Eserlerinde yaşama arzusu, ölüm korkusunu yenmeye çalışan dokunaklı bir hava içinde dile gelir. Yaşam biçimi de gösterir bu köklü iç huzursuzluğunu: Durmadan dolaşır Rilke, Rusya, Al- manya, Fransa. Isveç, Danimarka, ispanya, Dalmaçya ve Isviçre, birinden ötekine aranır durur; onun, yaşamın somutgerçekliğinedaha içten katılmaözlemini de belir- tir bunlar. Kaleminin lirizmi, akıcı müziği, ritmi ve büyük inandırma gücüyle anlatır anlatacağını. Dikkat ediyorum: Yalnız şiirinde değil lirizm, nesrinde de. Yepyeni bir dil bu! İlk okuduğumda onca çarpıldığım Malte Laurids Brigge'in Notlan, Rilke'nin şiirinin düzyazıdaki karşılığı sayılabilir bir bakıma. Doğrusu yeni ögreniyorum: Kendisini en çok etkile- yenlerden biri, bir süre yanında da çalıştığı Rodin ol- muş. Sanatın, esinin değil, uzun ve titiz bir çalışmanın ürünü olduğunu; ayrıntı ve nüanslara, yoğunlaştırma ve nesnelleştirmeye dayalı kusursuz bir biçim arayışını ge- rektirdiğini, Fransa'da bu büyük ustadan öğrenir. Şair- ler arasında en çok etkilendiği de. Beaudlaire olur. Paris'te yeni bir lirik şiir biçemi geliştirir. Duino Ağıtları ile Orfeus'a Sonneler, bu yeni biçem- den kaynaklanacaktır ilerde. Genç Bir Şaire Mektupların, apayrı bir yeri vardır Rilke'nin eserleri arasında ve onun şiir dünyasına belki bir giriş gibidir orads söyledikleri. Genç bir şairleyazış- masında dile getirdiği düşünceler, hemen her şairin, ya da kendinde bu yeteneği görenlerin bildiği şeylerdir as- lında. Öyle de olsa, önemli noktalara değinir. Onlardan biri, içimizde bulduğumuz o zorunlu yalnız- lığa -kayıtsız şartsız- terk etmemiz gerektiğidir kendimi- zi; çünkü oradan fışkınr bütün aydınlık. Şair misiniz? Sizi yazmaya iten etkenleri sorgulayınız: onların sizin için, mutlak anlamda yaşamsal bir önem taşıyıp taşımadığını belirleyin her şeyden önce. Bir başka büyük ilkesi de şairin, olgunlaşması: "Sanatçı olmak, özsuyunu sıkıştı- rıp hızlandırmayan, yaz gelmez diye korkmayarak, ilk- baharın büyük rüzgârlarına güvenıp direnen bir ağaç gibi büyümektir. Yaz gelir: ancak onu beklemesini bilen- ler için gelir o!" der Rilke. Bu Mektuplar'öan, şiir sanatı hakkında teknik birtakım öğütler bekleyenlerin elde edecekleri bir şey yoktur el- bette. Asıl verdikleri ders şu olsa gerek onların: Sanat, bir yaşam biçimidir özünde. Buradan kalkıp Notlar'm bir yerinde de şöyle diyecektir: "Bir tek dize yazmak için yı- ğınla kenti, insanı. nesneyi görmeli: hiçbiri ötekine ben- zemeyen yığınla aşk gecesinin anılarına sahip olmalı. Dizeler, kimilerinin sandığı gibi, duygular değil, dene- yimlerdir." Bu Mektuplar, büyük şairin. yıllar sonra bir dostuna. yazacağı şu sözlerdeki gerçeği haber verir bize: "Gözle' görünürün balını, görünmeyenin büyük altın kovanında biriktirmek için çılgınca toplayıp duruyoruz." Bütün Rilke, bu cümlededir belki, her büyük sanatın j gizi de! | Şair Hüseyin Karataş yargılandı Şiir kitabuıa, 1 milyar 16 ıııil\ oıılııkeeza DENİZ TEZTEL "Bölücülük propagandası " yapıldığı gerekçesiyle bir şiir ki- tabı daha toplatılırken. Terörle Mücadele Yasası uyannca ya>mcısına bir milyar 16 mil- yon lira para cezası, şaıre de bir yıl 8 ay hapis. 41 mihon lira para cezası venldi. İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi Şair Hüse\in Karataş'ın "Bir Isyanın Türküsü Dersim" adlı kıtabında "Türkiye Cumhuri- yeti Devletinin bütünlüğünü hedef alan propaganda" yapıl- dığına karar verdi. Bir milyar lira para cezasına çarptınlan Akış-Dönem Yayınevi Sahibi Şevki Ömeroğlu bu para ceza- sının ödenmesinin mümkün ol- madığını belirterek. "Bir şiir ki- tabına bir milyar ceza veren bir anlayışın kin ve nefretınden Tann hepimizi korusun" dedi. Aralık 1991 tarihinde yayın- lanan 46 sayfalık şiir kitabının vazarı Hüseyin Karataş ve ya- yıncısı Şevki Ömeroğlu hak- kında. DGM Savcıhğı 8 Ocak 1992 tarihli iddianameyle dava açmıştı. Yargılama sonunda mahkeme. "Şiir kitabında Tür- kiye Cumhuriyeti Devletinin ülkesinin bir bölümünün Kür- distan olarak isımlendinldiâi. Kürtlerin özgürlük mücadelesi olarak nitelendirildiği isyan ey- lemlerinin övülüp. teşvik edildi- ği"ne karar verdi. Duruşma Ba^kanı l.iitfü jşbulan. üyeler Alamettin Akar ve Bınbaşı Erol Küçükaslan dan oluşan heyet, Terörle Mücadele Yasası uyan- nca Şair Hüseyin Karataş'ı önce iki yıl ağır hapis ve 50 mil- yon lira para cezasına çarptırdı. Karataş'ın cezası daha sonra "ıyi hali" gözönüne alınarak. bir yıl 8 ay hapis ve 41 milyon 666 bin 666 lira para cezasına düşürüldü. Yayınevi sahibi Şevki Öme- roğlu ise. aynı yasa uyannca, kitabın yayınından bir ay ön- ceki en yüksek tirajlı gazetenin aylık ortalama satış miktan ile satış fıyatının çarpılması sonucu 1 milyar 219 milyon 234 bin 680 üra para cezasına çarptınldı. Ömeroğlu'nun cezası da iyi hali gözönüne alınarak 1 milyar 16 milyon 28 bin 680 liraya indiril- di. 'Amaç susturmak' Bu kadar yüksek para ceza- sını ödemenin mümkün olma- yacagını belirten Şevki Öme- roğlu. bir şiir kitabıyla "halkın kin ve nefretinin nasıl uyandı- nldığını" anlamadıânı söyledi. Ömeroğlu. yayınevîerinin poli- tik, kültürel. sanatsal birmisyo- nu olduğunu vurguladı. Öme- roğlu. sosyalist basının sustu- rulmak istendiğını. ancak her şekilde yayıncılığın devam etti- ğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Çok genel bir de- mokratik ve hukuk sorunuyla karşı karşıyayız. 12 Eylül huku- ku de\am ediyor. 12 Eylül hu- kunu tasviye edeceğini söyleyen iki partinin iktidar olduğu bir dönemde, bunun sürmesi ayn bir hoşluktur."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle