Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 12MART1993CUMA
14 HABERLER
Türk dilinin büyük şairi Nâzım vatandaşkktan çıkanlmasına şiirle yanıt verir:
Nâznıı vataıılıahıliğuıe clevaııı ecliyorlıalâ
BEHZATŞAHİN
Ansiklopedilerde. "Ran, Nâ-
am Hikmet: Dünyaca ünlü
Türk şairi." T.C. yasalanna gö-
rc, "Vatan haini."
Bakanlar karar vermış.
Cumhurbaşkanı da onaylamı^-
tı. Kendisi de yıllar sonra
-1962"de- kabul ve iüraf etti
"Vatan haini" olduğunu:
"Nâzım Hikmet vatan hain-
lığine devam ediyor hâlâ.
Amerikan emperyaüzminın ya-
n sömürgesiyiz, dedi Hikmet./
Nâzım Hikmet vatan hainliğine
devam ediyor hâlâ." < Bir Anka-
ra gazetesinde çıktı bunlar, üç
sütun üstüne, kapkara haykı-
ran puntolarla,, bir Ankara
gazetesinde. fotoğrafı yanında
Amiral Vilyamson'un./ 66 san-
timetre karede gülüyor, ağzı
kulaklannda, Amerikan amira-
li,' Amerika bütçemize 120 mil-
yon lira hibe etti. 120 milyon
lira./ "Amerikan emperyaliz-
minin yan sömürgesiyiz dedi
Hikmet' Nâzım Hikmet vatan
hainliğine devam ediyor hâlâ."/
Evet, vatan hainiyim. siz vatan-
perverseniz, siz yurtseverseniz
ben yurt hainiyim, vatan haini-
yim./ Vatan çiftüklerinizse,/
kasalannızın ve çek detterlen-
nizin içindekilerse vatan,/ va-
tan, şose boylannda gebermek-
se açlıktan, vatan, soğukta it
gibi titremek ve sıtmadan kıv-
ranmaksa yazın,/ fabrikalan-
nızda al kanımızı içmekse va-
tan,/ vatan tırnaklanysa ağala-
nnızın,/ vatan. mızraklı ilmü-
halse. vatan, polis copuysa,
ödeneklerinizse, maaşlannızsa
vatan,/ vatan, Amerikan üsleri,
Amerikan bombası. Amerikan
Yıllarca hapishanelerde haksız yere vatan Nâzm Hikmet unutulmaz şiirlerini dört duvar arasında yazmıştı.
donanması topuysa,' vatan,
kurtulmamaksa kokmuş ka-
ranlığınızdan, ben vatan haini-
yim./ Yazın üç sütun üstüne
kapkara haykıran puntolarla:/
Nâzım Hikmet vatan hainliğine
devam ediyor hâlâ.
Bakanlar Kurulu karannı
öğrenen Nâzım Hikmet, tepki-
sini bir dostuna şöyle anlatıyor-
du:
"Türkiye Cumhuriyeti va-
tandaşlığından, hey gidi dünya,
çıkanlmışım. Beni Türklükten,
halkımın evladı olmaktan. mil-
letime ölümsüz bağb bulun-
maktan kimse, hiçbir kuvvet
çıkaramaz. ayıramaz."
Övünç duyduğu halkının ev-
latlığından "İskat" yoluyla
kopanlmak istenen Nâzım
Hikmet'in, şiirleri de kendı dı-
lınde yasaktı. Bakanlar Kurulu
üyelerinin. Nâzım Hikmet'in şi-
irlerini kendı dilinde okuyup
anlamak isteyenlerin Türkçe
öğrenme çabalanndan haberi
varmıydı? Eşi Vera Tulyakova,
ozan öldükten sonra mezannın
otlannı temizleyen kızla ilgili
anısını. Nâzım Hikmet'e şöyle
anlatıyon
"(••) Şair ve insan olarak sana
sevgi ve hayranlığmı, seninle ta-
nışmış bile olmayan annesi aşı-
lamış ona. Bütün kitaplann,
bütün şiırlenn. bütün yaalann
varmış evlerinde. Bir akraba gi-
bi yaşıyorsun evlerinde onlann.
Ölümün bu ailenin yaşamını al-
tüst etmiş; "Eğer tıbbın gücü
Nâzım gibi insanlan kurtarma-
ya yetmiyorsa, doktor olmarun
bir anlamı yok' demiş annesine
Mila ve üçüncü sınıftan, parlak
bir öğrenci olduğu Tıp Ensti-
tüsü'nü bırakrnış... Moskova'-
da senin, kendisi gibi okurlan-
nın çok olduğunu, tüm kız
arkadaşlannın senin şiirine çok
ciddi olarak gönül verdiklerini
ve birçoğunun Türkçe öğren-
mekte olduklannı söyledi..."
Mila ve arkadaşlan öğren-
dikleri Türkçeyle. Bakanlar
Kurulu karannı okusalar an-
larlar mı? Anlamlandırabilirler
mi?
Nâzım Hikmet'in vatan sev-
gisini önieyebılir miydi Bakan-
lar Kurulu? Her yıl Varna'dan,
Türkiye kıyılannı özlemle sey-
retmesini önleyebilir miydi? Ya
lambalı radyosunu güçlendirip
Türkiye'den sesler duymasını?
'Nâzım usulcacık okşar
vapuru../
Bir fotoğraf; Nâzım Hikmet
divana uzanmış, başucunda
lambalı radyo. Fotoğraf ses
vermiyor; belki de radyoda.
"Yurttan Sesler" korosu türkü-
ler söylüyor.
Nâzım Hikmet yine Varna'-
da. yıl 1957. Memleketinin kıyı-
lannı seyrediyor. Boğaz'a doğ-
ru gıdcn bır "Vapur"u anlatı-
yor:
"(..)Bir vapur geçer Varna
önünden,/ uy Kaıaderuz'in gü-
müş telleri,/ bir vapur geçer
Boğaz'a doğru,ı Nâzım usulca-
cık okşar vapuru, yanar elle-
ri..."
12 Şubat 1%2. Kral Faruk'-
un sarayında Asya- Afrika Ya-
zarlan Konferansı. Salon tık-
lım tıklım. Kurultay başkanlık
divanı seçimi öncesi Çin delege-
si de Türkiye Cumhuriyeti Ba-
kanlar Kurulu karan doğrultu-
sunda iddiada bulunuyor:
"Şimdi, burada bulunan bir
yazann oy hakkından yoksun
kılınmasını ıstiyoruz. Kendisi
burada Türkiye edebiyatının
temsiltisi olarak bulunuyor.
Nâzım Hikmet'ten söz ediyo-
rum. Türkiye pasaportu taşı-
mayan, buraya Moskova'nın
pasaportuyla gelen bir kimse
nasıl Türkiye edebiyatının elçisi
olabilir? Kendisinin delegelik-
ten çıkanlmasmı isü'yoruz."
Salona çöken derin sessizli-
ğin arasından Nâzım Hikmet,
ağır adımlarla kürsüye çıktı. Bir
süre delegeleri süzdü. "Sanıyo-
rum ki, Asya- Afrika Yazarlan
Kurultayı'nda Türkiye'yi tem-
sil etmek hakkma sahibim, çün-
kü kendi halkının dilinde yazan
bir yazar ülkesinin edebiyaünı
temsil etmek hakkına sahiptir."
Konuşmasını bir süre daha sür-
düren Nâzım Hikmet, daha
sonra delegelerden kendisinin
oy hakkından yoksun bırakıl-
mamasının dışında, üstelik baş-
kanlık divanına da seçilmesini
istedi. Neredeyse bütün eller
havadaydı. Devletin yurttaşlık-
tan çıkardığı Nâzım Hikmet.
Türkiye'yi. hem de başkanlık
divarunda temsil etti.
SÜRECEK
Sendikalar: Polis devleti uygulaması 1 Mayıs'ı 103 yıldır 129
• Baştarafi I. Sayfada
Taksım Meydanı'nda kutla-
ma yapmak için ilk önce Hak-
İş Konfederasyonu İstanbul
Valiliği'ne başvuruda bulundu.
DJSK Yönetım Kurulu
;
le
Türk-İş de. Taksim Meyda.ıı
için başvuruda bulunma karan
aldı.
1 Mayıs'ın çalışanlar bayra-
mı olarak kutlanmasına ilişkin
yasa önerisinin TBMM'de
DYP, ANAP ve RFli milletve-
kjlleri tarafından reddedihnesi-
nj Türk-İs. Ğenel Başkanı Bay-
rJunTWefaf,'
:<
*Demelt kî, emek-
çı'lere saygılan yokmuş. Saygı-
lan olsa, emek bayramı olarak
kabul ederler. Amaç, birlik bü-
tünlüktür. 1 Mayısın Taksim'-
de kutlanmasını, Diyarbakır'-
da yapılan Başkanlar Kurulu
toplantısında kararlaştırdık. 2
gün önce de. yönetim kurulun-
da da karar aldık. Kutlayaca-
ğız. Bir zamanlar 1 Mayıs'a
'komünist bayramf diyenler.
demokrasinin kurallanna alışa-
caklardır" diye değerlendirdi.
Meral. 1 Maşıs'ın Taksim'de
kutlanmasına ilişkin yasal dü-
zenlemelen araştırdıklannı da
belirterek, "Taksim'le ilgili ka-
nun inceleniyor.
Hak-lş Genel Başkanı Necati
Çelik de. parlamentoda alınan
karara. "Üzüldük. Yanlış bir
karar. Hani dünyayla hareket
ediyordu. Yavru vatan Kıbns'-
ta da 1 Mayıs kutlanıyor. Mol-
blar diye adlandırdıklan tran'-
da bile kutlanıyor. Irarfm
mollalanndan bile geriler de-
mek ki. İzahı yok. Demokratik-
leşme iddiasında olan iktidann
böyle bir karan alması, gerçek
yüzlerini ortaya çıkanyor. Polis
devleti" diye tepki gösterdi. Çe-
lik, 1 Mayıs'ı Taksim Mey-
danı'nda kutlamak için 8 mart-
ta İstanbul Valiliği'ne başvur-
duklannı, ancak henüz bir
yanıt alamadıklannı da kayde-
derek, "Biz, kendimizc düşeni
yaptık. Başvuru için vakit
önemli. Laf ürcterek vakit öl-
düremeyiz" dedi. Çelik, neden
diğer işçi konfederasyonlan\ la
birlikte hareket etmediklerini
de, "Biz. geçen 1 Mayıs'tan ön-
ce demokratikleşme başta ol-
mak üzere. iş güvencesi, işsizlik
sigortası. kaybedilmiş haklann
geri kazanılması gibi temel ko-
nularda müşterek hareket etme
karan alrruştık. Ama 1 Mayıs'-
tan sonra, bir arpa boyu yol
gidemedik. Birlikte hareket.
bence fantezi. Biz, yola düştük,
Kim ne yaparsa yapsın. Biz.
kendimize düşeni yaptık" diye
açıkladı. Çelik. Toplantı ve
Gösteri Yürüyüşleri Yasas'n-
da getirilen sınırlamanın kal-
dınlmasını da ısteyerek, Başba-
kan ve Cumhurbaşkanı'nı da
Taksim'deki eıkinliklenne ka-
tılmaya çağırdı.
Baştarafi 1. Sayfada
ise Bahar Bayramı ılanedildi.
1 Mayıs, Bahar Bayramı
olarak 1981'e kadar resmi tatil
günü oldu. Milli Güvenlik Ku-
rulu karanyla 198 ] "de 1 Mayıs
resmi tatil günü olmaktan çı-
kartıldı.
Doğumu 103 yıl öncesine da-
yanan 1 Mayıs dünyanın 129
ülkesinde kutlanıyor. 1 Mayıs'-
ın bayram olarak kutlandığı
ülkeler şunlar:
Angola. Andorra, Arjantin.
Arnavutluk, Öangladeş, Al-
manya. Bağımsız Devletler
Topluluğu (BDT dışında kalan
Gürcistan, Azerbeycan. Mol-
dova, Litvanya. Estonya. Le-
tonya), Belçika. Benin, Beruda,
Boliv^ya, Brezilya. Bulgaristan.
Burkina Faso, Burma, Burun-
di. Cezayir, Cibutı. Çad. Çek
Cumhuriyeti, Çin. El Salvador.
Ekvator. Ekvator Ginesi. Eti-
yopya, Fas, Fildişi Sahili. Fili-
pinler, Fillandiya, Fransız
Guyanası, Fransa, Gana, Gine.
Gibraltor. Granada, Guado-
lup, Guatemala, Güney Kıbns.
Haiti. Hindistan. Hollanda An-
tilleri. Honduras, Irak. İran.
jsveç. İsviçre, İspanya, İtalya,
İzlanda. Kamerun. Kenya,
Kongo. Kolombiya, Komor
Adası, Kuzey ICıbns Türk
Cumhuriyeti. Kuzey Kore, Kü-
ba, Laos, Lıechtenstein. Lüb-
nan, Lüksemburg, Macaristan,
Martinik, Mali, Malezya, Mal-
ta, Madagaskar, Makao. Mau-
ritus, Meksika, Mıstr, Merkezi
Afrika, MoğoÛstan. Monako,
Mozambik, Nikaragua, Nijer,
Nijerya, Norveç, Pakistan.
İşçi Bayramı'nm farklı tarih-
lerde kutlandığı ülkeler de şun-
lar: Amerika Birleşik Devletle-
n. Bahama Adalan, Avustral-
ya. Guam, Jamaika. İngiltere,
Porto Riko. Trinidad. Yeni Ze-
landa.
Galeri • Atölye 232 64 26 • 230 21 87
OZKAN
SUN
Gravür Sergisi
9 Mart-9 Nisan
Destek Reasürans
SanatGalerisi
Abdı ^>elcçi Cad No 75
Maçka 231 28 32-36
MIHMCTÇEIMR
Resâm Sergisi
18 Şubat • 16 Mart'93
GALERİ Bfe
DBALDEM
Vaitkona^ı Cad Akfcavah So«
No 22 3 S0200 N:sin\»y
İSTANBUL lel II ı 232 40 81
Jörg Reme
Resim Sergisi
13M3Tt-1 Nısan 1993
Y A P I K R E D I
KÂZIM TAŞKENT
SANAT GALERİSİ
is'ıklSI Caddesi-Beyoöiu
Faruk Kaşıkçı
Resim Sergisi
9 Mart-1 Nıan 1993
Y A P I K R E D İ
B E Y O Ğ L U
SANAT GALERİSİ
istıklâ! Caddesı-Beyogiu
Canan ••ylcal''s'onbuF
S*llm •lrs«l Gr«r>ob'»
Ayy« Crh M«n 'lıtonbuI
Sarhat Rlrac Jıfonbuf
John Lflthan londro
FOıutı Onur//ıfanbwi
Oı«an/Pa'>!
lımall iaray londro
10SANATÇM0İŞ:D
2Hkl«1W
lkl >t23 Ür31
MERHABA
SAIMT CAURİSİ
NEVİN ÇOKAY
RUZİN GERÇİN
MUHSİN KUT
KRİSTİN SALERİ
I 2 Mart - 25 Mart
1/1 Te|İIUr " < >• l>
URART
SANAT GALERİLERİ
TEKAND
Resim Sergisi
4-29 Mart 1993
p
T»I:24I 21 83-24» 03 26
Seramik Sergisi
2 - 31 Man m
11.00-18.00
lst*UCad<teil41
Beyogkrisanbul W: 252 16 98
GÜNGÖRGÜNER
G A R A N T I S A N A T C A L E R I S I
Ş e r e f K e s k i n
Resim Sergisi
s !I.OCiSiV
Yonca
Modern Sanat
Galeria -S»--T-S.
Valikonağı Caddea No 117,2 Nışantası tsıanbul Tfcl 230 3q 8C
t i m e - m ı g r a t
i n s t a l l a t i o n - t e
s ü k r a n a z i z
alolûrk külltır merktzi sın
o n - i d e n ti t y
| x t - p e r f o r m a n c e
michael timpson
I j d l e r i s i 3 - 2 0 » a r l 1 9 9 3
RADYO VE TELEVİZYONLARDA
SPİKER - SUNUCU • YAZAR • MUHABİR
YAPIMCIyadaYÖNETMEN
Oltnak istiyor musunuz ?
öyleyse "İşi uzmanlanndan uygulamalı öğrenin"
RADYO - TV İLETİŞİM
SEMİNERİ
18 MART 1993de BAŞLIYOR.
Koordinasyon: NEJAT ÇETİNOK
Aynnub Bilgi ve kayıt için : 232 22 22
Hakskargazi Cad. No: 260/5 ŞİŞIİ
İ S T A N B U L B Ü Y U K S E H I R B E L E D I Y E S İ
TARIK ZAFER TUNAYA
K Ü L T Ü R M E R K E Z İ
KÜJtİRtŞLEIÜ D/ÜRE BAŞKMUĞİ ETÜNLIdBtİ
19.YÜZYILİSTANBULUVE
GUNDELİK HAYATTA KADIN
Istanbul Buyukşehir Belediyesi
Atatürk Kitaplığı Koleksiyonu
1 MMT - 31 MART 1993
»IIIETICID EVlfNOIRME OtllESI. TUNEl TE1 » 3 12 71
YENİDÖNEM
AK4DEMİHAZIRLIKKURSLARI
moli Kurı Oünlerimiz
Haffa «mu
^ r ı Oünlrmz :
Hofta i(i : P tesi-Cuma 13 00 / 1 7.00
Perj. - Cuma 10 OO / UOO
C tesi - Pazar 10 OO / 1A OO
ya da C tesi - Pazar 1A OO / 1 8 OO
lniz günlori M*»f~bilirMİnlx.
Bilgi için : Şi»li 232 22 22 • Erenköy 360 69 10
\ ÜMİTYAŞAR
^SANATGALERİSİ
Geçmişten Günümöze
50 Sanatçının seçkin
yapıtlanyla
Resım Sergisi 12-31 Mart
Hm ««1.1 >«;«#» T«t İ4I H M
TEM SANAT GALERJSİ
ADNAN
VARINCA
6M«f-«Nis«n1993
BIHRAT
MAVİTAN
Resim ve Heykel Sergisi
13 Mart -10 Nisan
IEVENT
PANATL
JjnALERİSl
1. Levent
SülunSokA/14
İSTANBUL
Tel (1)270 03 62
TÜRK KÜLTÜRÜNE HİZMET VAKFI
CAFERAĞA MEDRESESİ
EL SANATLARI
KURS KAYTTLARI BAŞLADI.
flat, Tezhıp, MınyatUr. Ebru, Pcrselon SUsleme,
Kumaş Desenleme, Resıın, Takı, Kemençe
Ramazan dolayısıyla Saat : 1? 00'ye kadar
513 18 43 • B27 3144
GALERİ B
20. YÜZYIL SONUNA DOĞRU I
2 3 Ş u b a t - 3 N i s a n 1 9 9 3
SABRİ BERKEL ADNAN ÇOKER TOMUR
A T A G Ö K G Ü N G Ö R T A N E R N U R
KOÇAK SEYHUNTOPUZ • FERİT ÖZŞEN
MERtÇ HIZAL MUSTAFA ATA TÜLİN
ONAT HÜSAMETTİN KOÇAN BALKAN
NACİ İSLİMYELİ BUBİ YUSUF TAKTAK
B Ü N Y A M İ N Ö Z C Ü L T E K İ N H A L E
A R P A C I O Ğ L U S E R V E R D E M İ R T A Ş
Hüsnv Gcrtdc Cid Fınn Sok. Ho: 1/1 Tcşvhiye 227 03 63
Puar - P tesi dışında hergun 10.00 - 18.00 arası
'Ozelleştirmede
• Baştarafi 1. Sayfada
Başbakanlık Başdanışmanı
Güneş Gürsder. SEK ve Yem
Sanayıi'nin satışında ortaya çı-
kan sorunlara ilişkin sorulan-
mızı yanıtlarken, "En akla ya-
kın çözûm, bu kuruluşlann
parça parça satılması" dedi.
Gürseler, şöyle devam etti:
'"Birinci olay. 'özelleştifme
olacak mı olmayacak mı?" soru-
sunun yanılını vermek. Hükü-
metin tercihi "olacak' yönünde.
İkinci olarak, hûkümetin bu
yönde bir programı var. Saüş-
taki sıra da belk. Öncelıkle
SEK, Yem Sanayii satılacak.
Üçüncüsü de müşteri yok."
Gürseler, sözkonusu kuru-
luşlann doğrudan küçük çiftçi-
ye yönelik olduğunu belirterek,
şunlan söyledi:
"Onlar da bu kuruluşlara ta-
lip oluyorlar. Ancak, geniş bir
ödeme takvimi öneriyorlar.
Hatta 'kiraya verin' diyorlar.
Ancak bu önerinin kabul edil-
mesi, hükümeti özeUeştirme ka-
ran vermeye götüren nedenler
açısından uygun görünmüyor.
Ozelleştirme karannınlerinden
biri, bu tesislerin iyi işletilerae-
mesi. Bu tesislerin üreticiye, her
iki tarafı da memnun cdccck
biçimde verilmesi en doğrusu
ama, Türkiye"deki sistemle bu
da pek kolay görünmüyor.
Tarım satış kooperatifleri
bırlikleri, çiftçilerin kuruluşlan,
ortaklan çiftçiler. Ama
sonuçta, dönüp dolaşıp, her yıl
ürün bedellerini devlet ödemek
durumunda kalabiliyor. Des-
teklemeye de yeni bir tarz, anla-
yış getirilmeye çalışıldığı. birlik-
lerin devreden çıkanlmasının
düşünüldüğü bir zamanda böy-
le bir uygulamaya yönelmek de
pek anlamb değil."
En akla uygun çözümün, bu
kuruluşlann tümünün birden
değil de, parça parça satılması-
nın olduğunu savunan Gürse-
ler, "Fakat bu yöntemin de baa
sakıncalan var. Parça parça
sattığımzda. örneğin sırf arsası-
nı değerlendirmek amacıyla bi-
risi tesisı alacak. aldıktan sonra
da fabrikayı kapatacak. Bu da
istenmeyen bir sonuç. İstan-
bul'da büyük bir fabrikası var
SEK'in. Daha çok, arazısi ne-
deniyle dikkat çekti. Ancak
buna rağmen müşteri çıkmadı.
Neden? Çünkü genel bir sauş
yapıhyor"' dedi.
Türkiye Ziraatçılar Derneği
Genel Başkanı İbrahim Yetkin,
özelleştirme kapsanundakı
SEK ve Yem Sanayii'nin ken-
dine özgü durumlannın dikka-
te alınmaması nedeniyle satıla-
madığını savundu. Yetkin,
gazetemize yaptığı açıklamada,
şunlan söyledi:
"Sakatlık şu noktada: Satıla-
cak KİTlerin hepsinin kendine
has özellikleri var. Bunlar yete-
rince araştınlmadan 'Haydi sa-
tıyorum' deniliyor. Böyle şey
olmaz. Olursa da böyle sonuç-
larur. İkinci bir nokta, sektörün
özellikleri yeterince değerlendi-
rilmemıştir. İlk bakışta yeterin-
ce kârlı, güvenli görünmeyen
tesislere yatınmalar çok rağbet
göstermezler. Üçüncü bir nok-
ta da, Türkiye'nin kendine öz-
gü koşullandır. Bunlar değer-
lendirilmeden satış yapılmaya
çalışılmaktadır. Sonuç, ortada-
dır."
Yetkin. bu kuruluşlann özel-
leştirilmesine de karşı olduğunu
belirtti.
G.Doğulu başkanlar Demirel'le görüştü
Başbakanbk'ta
Nevruz zfrvesiANKARA (Cumhurivet Bü-
rosu) - Başbakan Süİeyman
Demirerie görüşen Siirt, Bin-
göl, Cizre, Tatvan, Midyat ve
Lice belediye başkanlan, Nev-
ruz kutlamalannın olaysız geç-
mesi için "güvenlik güçlerinin
halka şefkatli da\Tanmasını"
istediler. Demirel, "Türkiye'de
kim ne isterse yapsın. Yalnız
kavgaya, dö\aişe, kan dökül-
mesine sebep olmasın" dedi.
IDemirel, dün Siirt, Bingöl,
Cizre, Tatvan, Midyat ve Lice
belediye başkanlannı kabul et-
ti. Demirel, Başbakanlık"tan
aynlırken gazetecilerin. beledi-
ye başkanlannın Nevruz'la il-
gili bir talepte bulunup bulun-
madığını sormalan üzerine
"Kendileri seçilmiş insanlar
olarak halkın tahriklere kapıl-
mamasına ve yapılacak şenlik-
lerin nizam ve intizam içinde
yapılmasına yardıma olacak-
lannı söylediler. Fevkalade
mütehassis oldum" dedi.
Belediye başkanlan da gaze-
tecilerin sorulannı yanıtlar-
ken, Nevruz kutlamalannın
olaysız geçmesi için yetkılilerin
duyarb davranmasını istedik-
lerini söylediler. Güvenlik güç-
lerinin halka şefkatli davran-
masını istediklerini anlatan
başkanlar, "Orada sıkıntıyı
yaşayanlar bizleriz. O sıkıntı-
nın asgariye indirilmesinı iste-
dik"' dediler.
Bu arada Güneydoğu'da in-
celemelerde bulunan HEP he-
yeti de dün Silvan. Hazro ve
Bismil'de belediye başkanlan
ve yurttaşlarla görüşerek so-
runlan hakkında bilgi aldı.
HEP Genel Başkan Yardımcı-
sı Hatip Dicle ise yöre insanı-
nın birlik ve beraberliklerini
gelıştirerek faili meçhul olayla-
n önleyebilecegini belirtirken.
"Bölgedeki faili meçhul cina-
yetler PKK ile Hizbullah örgü-
tünün çatışması değildir. Dev-
let güçlerinin parmağının
bulunduğu bir oyundur" diye
konuştu.
Alman Dışişleri uyardı:
Güneydoğu ve Doğu
Anadohı tehfikeKBERLİN (Cumhuriyet)-
Ortadoğu ve Türkiye"ye gitme-
yi planlayan Alman turistlerde
giderek artan bir tedirginlık
gözlemleniyor.
Mısır'da aralannda Al-
man turistlerin de bulunduğu
yabancılara yönelik saldınlar
ve PKK'nın Almanya'da baş-
lattığı "Türkiye'ye gitmeyin"
kampanyası kısmen etkili ol-
du. Almanlar, özellikle New
York'taki Wprld Trade Cen-
ter'a radikal İslamcı teröristle-
rin bombalı saldınsından son-
ra Ortadoğu ve Kuzey Afrika"-
da şiddet eylemlerine hedef
olmaktan korkuyorlar.
Alman Dışişleri Bakanlığı
ve ülkenin en büyük tur opera-
törü TUI yayımladıklan bül-
tenlerde Almanlan Güneydo-
ğu ve Doğu Anadolu'ya gitme-
meleri konusunda uyardılar.
Alman Dışişleri'nin 18 Şubat
1993 tarihli son bülteninde
şöyle deniyor
"Türkiye'nin batı ve güney
sahillerindeki turistik merkez-
lere ve Orta Anadolu'ya şimdi-
ye kadar olduğu gibi özel gü-
venlik önlemleri alınmaksızın
seyahat edilmesinde bir sakın-
ca yoktur. Ancak Güneydoğu
Anadolu vilayetlenne, yeni ge-
lişmeler kaydedilmedığj süre-
ce, kesinlikle seyahat edilme-
mesi tavsiye olunur.'"
TUI, mart ayı başında
açtığı bu hattan özellikle seya-
hat acentelerine dünyanın çe-
şitli bölgelerinde turistleri can
güvenliği konusunda aktüel
bilpler sunuyor. TUrnin
"Dünya Telgrafı" adına verdı-
ği banttan ilk bülteni Türkiye'-
ye ilişkindi ve şöyle diyordu:
"PKK. turistik bölgelerde
terör eylemlerinde bulunmayı
planlıyor. Dışişleri Bakanhğı
ile ve Türkiye'deki TUI tem-
silciliğiyle yaptığımız temaslar-
dan sonra batı ve güney sahil-
leriyle Orta Anadolu'daki
turistik merkezlere özel önlem
alınmadan seyahat edilmesin-
de sakınca olmadığını öğren-
miş bulunuyoruz."
Konu, Tunzm Bakanı Ab-
dülkadir Ateş'in Berlin Turizm
Fuan'nda yerli ve yabancı ba-
sın mensuplanna düzenlediği
basın toplantısında da günde-
me geldi. Alman gazetecilerin
"Türkiye'de turistlerin can ve
mal emniyeti var mı" şeklinde-
ki sorusunu Bakan Ateş şöyle
yanıtladı: "Türkiye'ye bu yıl 8
rrulyonun üzerinde turist bekli-
yoruz. Turistin can güvenliği-
nin sağlanması, sağlık hizmet-
lennden tam olarak yararlan-
ması ve ödediği pararun tam
karşdığını alması için bütün
gerekli önlemleri almış bulu-
nuyoruz. "
Ahnanya'da cü'n
ataşemiz öldimUdü
DtLEK ZAPTÇIOĞLU
BERLİN - Hamburg Dın
Ataşesi Ali Mangaoğlu. Alman
polisi tarafından vurularak öl-
dürüldü. Hamburg Emniyet
Müdürlüğü, önceki gece mey-
dana gelen olayda diplomatı-
mızın sivil bir Alman polise
tabanca çektiğini ve polis me-
muru tarafından "meşru mü-
dafaa" arunda öldürüldüğünü
iddia ediyor. Polis tarafından
Din Ataşesi Mangaoğlu'nun
tabancasını memura doğrult-
madan önce de genç bir Alma-
ru vurduğu ıddıa edildi. Bonn
Büyükelçisi Onur Öjınen, ola-
yı "çok tuhaf' olarak niteleye-
rek Almanya'da yaşayan Türk
halkını uyardı. Başbakan Sü-
İeyman Demird, Mangaoğlu'-
nun ölümüne yol açan saldın-
nın nefretle kınandığını bildir-
di.
Esrarengiz olay. önceki gece
Hamburg'un Saint Georg
semtinde bir Türke ait kulü-
bün önünde meydana geldi. 41
yaşındaki Din Ataşesi Ali
Mangaoğlu, büyükelçiliğin
verdiği biigiye göre ramazan
dolayısıyla olay yerinin yakla-
şık 150 metre uzagındaki cami-
ye ziyarette bulunmak üzere
yola çıkmışü. Hamburg Emni-
yet Müdürlüğü"nün açıklama-
sına göre Alman sivil polis
memuru saat 02.00 civannda
sokakta iki el ateş edildiğini
duydu. Olay yerine gelen polis,
yerde bir adamın yattığmı. ba-
şındaysa silahb bir adamın
çömeldiğinı gördü. Polis me-
muru. seslendikten sonra. son-
radan din ataşesi olduğu anla-
şılan şahsm ayağa kalkarak
silahını kendisinedoğrulttuğu-
nu. bu meşru müdafaa anında
tabancasını çekip ateş ettığıru
söylüyor.
Açıklık kazanmadı
Din Ataşesi Mangaoğlu'-
nun önce tabancasıyla 24 ya-
şındaki bir Almanı iki el ateş
ederek yaraladığı. adamın olay
yennde öldüğü anlaşıldı. An-
cak Mangaoğlu'nun Almanı
niçin vurduğu, kendisine bir
saldında bulunup bulunulma-
dığı açığa kavuşmadı. Olay
yerine gelen polisin sivil kıya-
fette olması. Mangaoğlu'nun
kendisine ikinci bir saldında
bulunulduğunu sanmış olabi-
leceğine işaret ediyor.
Bonn Büyükelçisi Onur Öy-
men, dün öğleden sonra yaptı-
ğı açıklamada , olayı "çok
tuhaf" olarak niteledi.
Büyükelçi Onur Öymen,
"Dipİomatımıza saldında bu-
lunulduğundan yola çıkıyo-
nız" diyerek polisin tek bir
kurşunlâ Mangaoğlu'nu vu-
nıp öldürmesini de "tuhaf
olarak niteledi. Gerçekten de
polisin niçin Mangaoğlu'nun
örneğin eline ateş etmediği ve
tek kurşunlâ nişan abp öldür-
düp belli değil. Mangaoğlu,
Almanya'daki diğer diplomat-
lanmız gibi kendini savunmak
üzere üzerinde tabanca taşı-
yordu.
Öymen. Abnanya'da yaşa-
yan Türkleri de uyararak sal-
dın nedeniyle herhangi bir
taşkınlık meydana gelmesıne
yol açacak davranışlardan ka-
çınılmasını istedi.
Demirel kınadı
Başbakan Süİeyman Demi-
rel. Türkiye'nin Hamburg
Başkonsolosuğu'na bağb ola-
rak görev yapan Din Ataşesi
Ali Mangaoğlu'nun ölümüne
yol açan saldınyı nefretle kar-
şıladığını ve olayı kınadığını
bildırdi.
Divanet İşleri Başkanı Meh-
met Nuri Yılmaz da bir açıkla-
ma yaparak olayı kınadı.
Sandalcı
• Baştarafi 1. Sayfada
su olduğu İnsan Haklan Der-
neği'nin Tünel'deki İstanbul
Şubesi önünde yapılacak. Na-
zım Hikmet Kültür ve Sanat
Vakfı'nın danışma kurulu üyesi
de olan Sandalcı'nın cenazesi,
Teşvikiye Camii'nde kıhnacak
öğle namazından sonra Zincir-
likuyu Mezarbğı'nda toprağa
veriîecek.