Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Imtiyaz sahibi: Berin Nadi
Genel Ya>ın Yönetmenr Özgen Acar •Genel
Yayın Koordınalörü HikmetÇetinkaya #06061
Yayın Danışmanı: Orhan Erinç # Yazı İşleri
Müduru: Cetal BaşJangıc • Haber Merkezı Mü-
dürü: Mustafa Balbay
Gorsel Yönetmen: Ali Acar • Düzenleme: Mustafa SağUmer Ankara Temsilcisi- Cüneyt Arcayürek •Haber Müdürlen: Işık Kansu, Hakkı Müessese Müdür V. Erol Erkut •Koordına-
• lslanbul Haberlerı: Şena> Kalkan «Dış Haberler. Ergun Bafcı Erdem Z.Gökalp Blv.lnkılap S.'Nol9 4. Tel. 4331141-47, Telex: 42344, Fax: tör: Ahmet Konılsan »Muhasebe: Bülent Ye-
• 1; - Ekonomi Dinç Tayanç «Yurt Haberlen- Mehmet Saraç (4)4330565•İzmır Temsilcisi: SerdarKızık, H.Ziya Blv 1352S.2-3 Tel:S31230, ner «Idare: Hüseyin Gürer • tşletme: önder
• Makaleler: Sami Karaöreo »Spor Abdülkadir Yücdman *Dü- Telex: 52359.Fax (51)895360 »Adana Temsilcisi: Çetin Yiğenoğlu İnonü Cd Çefik •Bılgı-îşlem. Nafl lnal «Bilgısayar Sıs-
zelıme Abdullah Yancı 119 S. N o : 1 Kat: 1. Tel: 59 37 52 (4 hat), Telex: 62155. Fax: (71) 59 25 78 tem: Mürüvet Çiler »Reklam: Reha Işrtman
YaynbtanrYen GunHdberAjansı.BdSinveYaşınçılık A Ş Bssım:CumhunyetMdtbd<ialık veGazetecıhkTAŞ
Tûrkocağı Cad 39 41 Cağaloğlu 34334lst PK 246İstanbulTe|- 5120505Tekv 22246. Fax. 11)5138595 I2MART1993 lmsak:4 50 Güneş 6.14 öğle: 12.19 Ikındı: 15.36 Akşam- 18 13 Yatsrl9 32
Satranç
• Haber Merkezi-Türk
satranç sporuna katkıda
bulunmak amacıyla Oyak
Sigorta A.Şnin düzenlediğı
satranç turnuvası yann
başlıyor. İlk. orta ve lise
öğrenciierirun katılacağı
yanşma Türkiye Spor
Yazarlan Derneğı ve Spor
Kulübü'nde
gerçekleştırilecek. 13-14ve
20-21 mart tanhlerinde
yapılacak olan turnuvaya 70
okul müracaat etti. Şölende
her okuldan 4 öğrenci yer
alacak. İstanbul da ilk, orta
ve lıse öğrencilerinin
katılacağı bir satranç
turnuvası düzenliyor.
Ptostik poşetler
• KONYA(AA)-
Günümüzde yaygın olarak
kullanılan plastik poşetlenn,
özellikleyazaylannda
tehJike saçüğı ve insan
sağlığıru etkılediği bıldırildi.
Selçuk Üniversitesi Tıp
Fakültesi Öğretım Üyesı
Prof.Dr. Fuat Yöndemli,
çevrecılik şuurunun.
insanlann inanç sistemine
yerleştirilmesı gerektiğini
belirterek "Anne-babalar,
çevrecilik konusunda
çocuklanna konunun
ciddiyetini anlatarak
öğretmenlik yapmalıdır"
dedı.
Altına dogru
PRAG (Reuter) - Dünya Buz
Pateni Şampiyonası'nda
birinciLiği kazanan Kanadalı
çift, Isabelle Brasseur ile
Lloyd Eisler serbest
programlannı sunarken, Çek
seyircileryerlerinde
oturamadı. Kanadalı çıft
nefısgöstenlerinden sonra
altın madaJyaya ulaşırken
büyükalkıştopladı.
(Fotoğraf Oleg Popov)
Biyoteknoloji
harikası
• KONYA(AA)-Konya
Selçuk Üniversitesi Veteriner
Fakültesi Doğum ve
Repradiksmast Anabilim
Dah'ndanbirekip.
biyoteknoloji ile embriyo
nakli gerçekleştirdi. Emriyo
naklinden yüzde 100 başan
sağladıklannı belırten
Doç.Dr. TevfikTekeli,
Doç.Dr. KenanÇayan.
Doç.Dr. Melih Aksoy.
Araştırma Görevlisi Ahmet
Semacan ve Vetenner Hekim
Kürşat Işık, doğan
yavrulann son derece sağlıklı
olduklannı bildırdiler.
Projeyi gerçekleştiren ekip,
nakille ilgili olarak AA
muhabirine şu açıklamayı
yapü: "tlk önce dişi ve erkek
merinosçıftleşti. Daha sonra
dişi merinostan embriyolan
aldık ve akkaraman cinsine
laproskopi cihazıyla
ameliyatsız yerleştırdik
Aldığımız üç embriyodan ıki
tanesidoğdu."
Kanserden
korkmayın
• ADANA(AA)-Ölüm
nedenleri ve görülme sıklığı
bakımından ilk sıralarda yer
alan kanserden korkmanın,
hastalıkla mücadeleyi
güçleştirdiği. oysa erken tanı
ve düzenli tedaviyle 'mutlu
son'a ulaşılabileceği
belirtildi. Çukurova
Üniversitesi Tıp Fakültesi
öğretim Üyesi ve Türk
Kanser Araştırma ve Savaş
Kurumu Adana Şube
Başkaru Prof.Dr. İlhan
Tuncer, AA'ya yaptığı
açıklamada kanserin tedavisi
mümkün bir hastajık
olduğunu söyledi. İnsanlan
en çok korkutan hastalığın
kanser olduğunu. tedavi
edilemeyeceğı zannedilen bu
hastalığın bireyleri ruhsal
yönden de çok ciddi olarak
etkiledığini ifade eden
Prof.Dr. Tuncer. "Korku
nedeniyle, kanser bırçok
toplumda tabu olmuştur. Bu
da, insanlann hastalıklannı
inkar ederek kaçmaya
çalışmasına ve tanının
gecikmesineyolaçm 'tadır
diye konuştu.
Feminist yazar Susan Faludi, 'Kadm haklan için savaşmak, yeni bir dünya için savaşmaktır' diyor
Dünya düzenine kadın pamıağı• Susan Faludi. Amerikalı kadınlara, "Böyle gelmiş ama. böyle gitmez"
diyen yazar. Tanıştınlıyoruz. Kendisi ve yapıtı hakkında gazetemizde
çıkan yazının kopyasını önceden hazırlamıştım. Veriyorum veçok
şaşınyor! Faludi. her ülkede feminist hareketin kendineözgü koşullar
altında ve zamanlarda gelişeceğini, ama temel hedefın aynı olduğunu
söylüyor. 'Feminizm, sınırlan ortadan kaldırma demektir; sınıflar,
ırklar, dinler. cinsiyetler ve devletler arasmdaki sınırlan' diyor.
tsveç'in 25 büyûk şirketınin yönetim ku-
rullannda, 218 erkek. 6 kadın yer ahyor: %
3! Hükümette kadınlann oranı % 38; bölüm
GÜRHAN UÇKAN
STOCKHOLM - Kentin göbeği. Sergel
Meydanı. Hava soğuk. Akşam olmuş. Kadı-
nlar... Kadınlar... Kadınlar... Ellerinde me-
şaleler, mor balonlar. pankartlar; kentin
dörtbir köşesinden gelmişler. Çocuklannı da
getirenler var. Bazılan, alkış yerine düdük
çalmayı yeğüyor. Her yaştalar... Bırçok üi-
kede aynı amaçla meydanlan dolduruyor
kadınlar. Bir gün olsun, "Biz de varız!" di-
yorlar. Toplumun yansını kadınlar oluştu-
ruyor ama toplumu yönlendirecek. yöne-
tecek yerlerdekı varlıklar başka oranlarda.
başkanlıklannda % 5. İşverenler Federas-
yonu'nun yönetim kurulunda tek bir kadın
yok. Ülkenin en büyük işçi konfederasyo-
nunda üst düzeyde görev alan kadınlann
oraru yalnızca % 13.
Sergel Meydanı'nda cevreme bakıyorum.
Gazetecilerin hemen hepsi erkek. (Basında
çıkan haberlerin % 80"i erkeklerle ilgili, de-
mişti bir kadın gazeteci bana; belli ki haklı!)
Sahnenin girişinde, ufak tefek. kestane
saçh, kestane gözlü ve muzip bir çocuk gibi
bakan kadını görür görmez tanıyorum:
'"Backlash"ın yazan Susan Faludi. Ameri-
kalı kadınlara, "Böyle gelmiş ama, böyle git-
mez" diyen yazar. Tanıştınhyoruz. Kendisi
ve yapıtı haİckmda gazetemizde çıkan yazı-
nın kopyasını önceden hazırlamıştım. Veri-
yorum ve çok şaşınyor! Hemen cevresin-
dekilere gösteriyor...
Sergel Meydanı, Faludi anons edilince ye-
nnden oynuyor. Alkışlar bitmek bilmezken
o, daha çok sıkılgan bir genç kıza benziyor.
İsveçli kadınlan kutlayarak başhyor sözleri-
ne:
İsveçli kadınlar öncfi
- Biz ABD'de muhafazakar yönetimi 12
yıl çektikten sonra ancak akıl ettik direnme-
yi. Siz, yalnızca 1 yıl sabrettiniz! Bir kez daha
dünya kadmlanna öncülük ediyorsunuz.
Faludi, kürtaj hakkını savunmak için
Washington"da bir süre önce yapılan kadı-
nlar yürüyüşüne 750 bin kişinin katıldığmı
söylüyor ve bu sayının. o kentin gösteri tari-
hinde benzeri göriilmeyen bir rekor oluştur-
duğunu vurguluyor.
- 1993'ün Uluslararası Kadınlar Günü,
kadın hareketi için çok kritik bir nokta
oluşturuyor. Feminizmin gücüne ve önemi-
ne her yerde inanılmaya başlandı. Son 10
yıllık bitkinlik ve bezginlik; İngiltere'den
ABD'ye, birçok ülkedeki sağ yönetimlerin
kadınlann onuruyla oynaması, artık yerini
yeni bir benzeri 10 yıla bırakamayacak.
Kadınlar başlannı kaldınyorlar ve "Artık
yeter!" diyorlar.
Susan Faludi, binlerce Amerikalı kadırun
çeşıth radikallikte yeni ve güçlü feminist ör-
gütler kurduklannı ve politik partilerin her
kademesinde görev almaya uğraşüklannı
anlattı. Faludi, her ülkede feminist hareketin
kendıne özgü koşullar altında ve zamanlar-
da gelişeceğini. ama temel hedefın aynı oldu-
ğunu söyledi:
- Kadınlar. sınırlann saydam olmasından
yanadırlar. Bu yıl kadınlann. dünyayı değiş-
ürmeye başladıklannı görüyoruz. Birçok
yerde politik iklim, son derece tehlikeli hale
geldi. Almanya'da aşır sağalar pariamento-
ya girdiler. Fransa'da aşın sağalar, Mitter-
rand'ı devirme ve parlamentonun 2,'3'ünü
ele geçirme umudunu taşıyorlar. Bosna'da
on binlerce kadırun kanının akıtılması sü-
riiyor. Bütün bu ülkelerde şiddet, katı
sınırlar oluşturma arzusundan ötürü doğu-
yor.
Feminizm sınırlan ortadan kaldınr
Bu sınırlar; ırklar, dinler ve cinsiyetler
arasında oluştunılmak isteniyor. Kim karşı
çıkacak bu şiddete? Sizlerden başka kim? Fe-
minizm, sınırlan ortadan kaldırma demek-
tir; sınıflar, ırklar, dinler, cinsiyetler ve dev-
letler arasındaki sınırlan. Kadın haklan için
savaşmak, yeni bir dünya için savaşmaktır!
Susan Faludi konuşmasını bitiriyor ve
meydan bir kez daha ayağa kalkıyor! Daha
sonra kadınlar, ekonomik bunalımın fatu-
rasının kadınlara ödettirilmesini kınayan
protesto bildirisini. "kadın" Mau'ye Bakaru
Ann WiMe'ye vermek üzere yürüyüşe geçi-
vorlar...
Petrokoku
yasaklayanlar
karikatürize
edildi
HÜRRİYETUYMAZ
İstanbul'da satışı Valılık ve belediyelerce
yasaklanan petrokok üreticısı Türkok. gaze-
telere. bu "yasak" karannın alınmasında etki-
li olan yetkıliler ile uzmanlann karikatürize
edildiği ilanlar vermeve başladı. Sözkonusu
ilanlardan birinde karikatürize edilerek, açik-
ça adı ve soyadıyla hedefalman Beyoğiu Bele-
divesı Başkan Yardımcısı Nıısret Avcı, Tür-
kok'un bu tavnnı. kirli havada yaşamak
istemeyen İstanbullulann takdirine bıraktı.
Beyoğİu Belediyesi. Valılık karanndan da ön-
ce petrokokun ılçe sınırlan ıçınde satılmasını
yasaklamış, bunun ardından tüm ılde Valilik
karanyla bu kömüriin satışı ve depolanması
durdurulmuştu.
Iddialar yalanlandı
Türkok Perakende Satışlar Müdürü Nalan
Uzunoğht, sözkonusu ıddıalan yalanladı ve isim
benzerliklerinı rastlantıyla açıkladı. Uzunoğlu. "
Nusret Bey de kesinlikle hedef alınmamıştır.
Ava gitrnek isteyen binnin evde kömür kırması
hoş bir şey olmasa gerek. Biz de esprisı olsun di-
ye öyle verdik" diye konuştu.
Son ikı gündür Cumhuriyet, Hürriyet ve Sa-
bah gazetelerini açanlar. Türkok'un ""Kömür
bıriketi'" ilanıyla karşılaştıklannda, ilanlarda
kullanılan ısimlere ve kankatürlere şöyle bir göz
atıp geçmış olmalı. Ancak İstanbul'da petroko-
ka karşı verilen savaşıma yakından tanık olan-
lar. ilanlardakı sözkonusu tiplemelenn. petroko-
kun kentte satılmasına karşı çıkan ya da yasak-
layan bazı yetkilıler ile uzmanlar olduğunu
hemen farkettiler.
îlan, Avcı'yı hedef alıyor
Gazetemizde yayımlanan "Nusret Bey bu pa-
zar lemız havada avlanacaktı" şeklındekı ilan
açıkça Beyoğiu Belediyesi Başkan Yardımcısı
Nusret Ava'yı hedef alıyor. Hürriyet Gazetesi'-
nde yer alan "Erdinç Bey bu eşitliği bir türlü sağ-
layamadı" ilanındakı öğretirn üyesı Erdinç Bey
ise. petrokoka karşı çıkan İ.Ü. Çevre Sorunlan
ve Araşürma Ensütüsü Başkanı Prof. Dr Erdinç
Kipman'ı anıştmyor. Kimi çevreler de Hürriyet
Gazetesfnde yayımlanan "Doğan Bey canını
pek sever" ilanındakı Doğan Beyı'i. Çevre Baka-
nı Doğancan Akyürek'e benzetıyor. Sabah gaze-
tesindeki "Mustafa Bey yıne hata yaptı galiba"
şeklindeki ilanın ise kime ithaf edildiğıne ilişkin
de çeşıtli spekülasyonlar yapıhyor.
Konuyla ilgili olarak görüşlenne başvurduğu-
muz Beyoğiu Belediye Başkan Yardımcısı Nus-
ret Ava. "İlanı gördüm, dolaylı yoldan beni
hedef almış olduklannı da öğrendim" dedi.
Kül ve kükürt oranı düşük olduğu belirtilen
"Türkok Kömür Biriketi" ilanlanndan bazı bö-
lümler şöyle:
"Nusret Bey bu pazar temiz havada avlana-
caktı! Evdeki hesap hiç çarşıy a uyar rm? Kapının
önüne vığılmış kömürlen kırma işı sonunda
Nusret Bey'in başma kaldı.
Erdinç Bey bu eşitliği bir türlü sağlayamadı!
Erdinç Bey'in böyle bir eşitliği sağlaması zaten
mümkün değil ki!
Doğan Bey canını pek sever! lyi araştırmacidır
Doğan Bey. Sorar soruşturur. tam bilgi sahibi
olur. karannı ona eöre verir."
Eş seçiminde, bizi yöneten genetik programın etkisi altındayız
Aşık obnanın bilımsel teıııelleri
• Minnesota
Üniversitesi'nden
psikoloji profesörü
David Lykken'in
henüz bitirdiği
proje çalışmasına
bakılırsa, hepimiz
eş seçiminde, bizi
yöneten genetik
programın etkisi
allındayız.
Lykken'egöre
insanlann
birbirlerinden
hoşlanıp
evlenmeleri mantık
kurallanyla
yürümüyor.
• Psikologlar, bu
açıklamalan kabul
edergörünmekle
birlikte, 'niye daha
uygunve
yakışıklı- güzel
olan B seçeneği
varken, insanlann
A'yı seçtikleri
konusunda, ortak
yönlerin, dış
görünüşteki
benzerliklerin rolü
olduğunu
düşünüyor.
David Lykken'in 900'den fazla ikiz çiftiyle yürüttüğü çaltşma, eşkrinin ancak sokaktaki herhangi iki insan kadar birbirine benzediğini gösterdi.
Haber Merkezi - Her zaman olduğu
gibi yine konuyla ilgili en güzel ifadeler
Shakespeare'e ait. ^te, 'Bir Yaz Gecesi
Rüyası'nda Oberon Titania'ya büyü yapı-
vor:
"Uyandığında ilk ner ne çıkarsa karşı-
na, aşkıyla yan. rutuş, aşkı süriim süriim
sûründürsûn seni.'Titanianın Bottom'a
duyduğu çılgınca aşkı çekici kdan da, ner-
kesin uygun olmadığını düşûndüğû biri-
lerine körii körüne duyulan arzuya, bepi-
mizin aşina obnasıdır.
Bu çılgınca aşktan nasd olsa kurtuiuna-
bileceği düşüncesiyle; birini seçerken içi-
mizdeki o kör tutkunun değil, ortak yört-
lerimizin bizi etkilediği inancıyla avnturuz
kendimizi. Fakat Minnesota Üniversite-
si'nden psikoloji profesörü David Ly-
kken'in henüz bitirdiği proje çaltşmasına
bakılırsa, hepimizin eş seçiminde Titania
sendromu rol oynuyor. Biz hala seçjmleri-
mizi kontrol ettiğimiri düşüne duralım,
Prof. Lykken'e göre, tıpkı yumurtadan
yeni çıkmış ördek yavnılarının gördükleri
ilk irice canlının peşine anne diye takıbna-
lan gibi, biz de eş seçiminde, bizi yöneten
genetik programın etkisi altındayız.
Lykken'in kuranu, tek yumurta ikizle-
rinin eşleriyle ilgili olarak yapılan bir çalı-
şma\ a day ann or.
tkizler benzer eşleri seçiyor
Aynı genleri taşıyan, aynı ortamda bü-
yünİlmüş ikizlerin benzer kişileri eş ola-
rak seçmesi düşüncesi çok makul görünü-
yor. Ufak tefek bazı farklılıklara rağroen
ikizlerin pek çok ortak yönü vardır Gö-
rünüşleri neredeyse birbirinin aynıdır;
IQ1an, kişilikleri, zevkleri, hobileri birbi-
rine benzer. Halbuki, Lykken'in 900'den
fazla ikiz çiftiyle yürüttüğü çahşma, eşle-
rinin ancak sokaktaki herhangi iki insan
kadar birbirine benzediğini gösterdi. Da-
hası, ikizlerin %40'ı kerdeşlerinin eşlerin-
den hoşlanmıyordu.
Tıpkı ikizlerin benzer insanları eş ola-
rak seçeceğine duyduğumuz inanç gibi eş-
lerinin de, öteki kardeşten hoşlanacağuu
düşünürüz. Oysa gerek ikizlerin, kardeş-
lerinin eşleri, gerek eşjerin öteki kardeş
hakkındaki düşünceleri, bir arkadaşmızuı
eşi hakkında düşünebikceklerinizden
farkh değil.
Lykken'e göre insanlann birbirlerinden
hoşlanıp evlenmeleri mantık kurallanyla
yürümüyor.
Psikologlar, bu açıklamalan kabul eder
göriinmekle birlikte, 'niye daha uygun ve
yakışıklı/güzel olan B seçeneği varken, in-
sanlann A'yı seçtikleri konusunda, ortak
yönlerin, dış görünüşteki benzerliklerin
rolü olduğunu düşünüyor.
Lykken ise yaş, egitim düzeyi. çekicilik,
politik eğilimler gibi faktörlerin aday
sınırlarını daralttığını kabul etmekle bir-
likte 'ortak yönler'e dayalı bir açıkla-
manın. bu sınırlı alan içinde niye A'nın de-
ğil de B'nin seeildiği sorusunu yanıtlaya-
madığını düşünüyor.
Leicester L niversitesfnde kişilikler
üzerine çalışan Julian Boon, bu tip ibşki-
lerde en temel evrim ilkelerinin geçerli ol-
duğu görüşünde:"Bütün erkekler genç ve
sağlıklı kadınlan ister. Kadınlar da güçlü
fakat duyarlı erkekJeri. Gerisi fasary a..."
Tek yumurta ikizleri farklı
'Kadın-Erkek Üişkilerinin Psikolojisi'
adlı kitabın yazan Maryon Tysoe'a göre
tek yumurta ikizlerinin bile dış görünüşle-
ri, kişilikleri farkldıklar içerir. Bu da ikiz-
lerin niye farklı eşler sectiğini açıklamaya
yeter.
Gerçekten hepimiz Titania sendromu-
nun pençesine düşmüşsek. aşkı hep bir
körlük. çılgınlık olarak tanımlayan şairler
haklı çıkacak. 1579'da John Lyly, "Hem
kudret hem kötülük, hem aldatma hem
ihanet, yalan yere edilen yeminler ve din-
sizlik, yasa tanımayan aşkta legaldir "
demiş.
Sözlerimizi, çağımıza dönerek bağlar-
sak, aşk genini açıp kapamanın sımnı ilk
keşfedenimilyarlarbekliyor...
Sigaranın 2080 yılında 500 milyon insanın ölümüne yol açacağı bildirildi
Sigaraüreticileri TürkiyeVi seviyor
• ABD'deki bir araştırmada sigara kullananlann lösemiye yakalanma
oranının yüzde 30 arttığı saptanmış. Sigara içenlerin çocuklannın akciğer
hastalıklanna yakalanma oranının içmeyenlere oranla 2 kat fazla olduğu
belgelenmiş. Bu yüzden ABD"de sigaraya karşı yoğun ve etkili
kampanyalar başlamış. Chnton, Beyaz Saray'da sigara içmeyi yasaklamış.
ADANA (Cumhuriyet Güney tUeri
Bürosu) - Dünya Sağlık Örgütü'nün
tüm uyanlanna karşın özellikle Üçüncü
Dünya ülkelerinde tüketimi ğiderek ar-
tan sigaranın 2080 yılında 500 milyon
insanın ölümüne yol açacağı bildirildi.
Sağlık Müdürlüğü'nce Adana'da dü-
zenlenen "madde bağımlılıklan" pane-
linde, sigara, alkol ve madde bağımlılı-
klannın zararlan tartışıldı. Panelde "si-
gara bağımlılığı ve sonuçlan"na deği-
nen Çukurova Üniversitesi Tıp Fakül-
tesi Ana BiHm Dalı öğretim görevlile-
rinden Doç. Dr. Yunus Evlice, içinde 4
binden fazla zararh madde bulunan tü-
tünün kanserle ilişkisinin 1761 yılında
saptanabildiğini söyledi.
Dünya sağbk örgütleriyle çeşitli ku-
ruluşlann uyanlanndan sonra gelişmiş
ülkelerde sigara tüketiminin yüzde 1
azaldığını gelışmekte olan ülkelerde ise
tüketimin yüzde 2 oranında arttığını be-
lirten Yunus Evlice, kampanyalardan
sonra çeşitli ülkelerde sigaraya karşı ge-
tirilen yasaklamalara değindi.
Evlice, büyük sigara üreticilerinden
ABD'de üretimin yüzde 30 oranında
azalması üzerine sigara pazarlamasının
Üçüncü Dünya ülkelerine kay-
dınldığını beLrterek şöyle dedi:
"ABD'deki bir araştırmada sigara
kullananlann lösemiye yakalanma
oranının yüzde 30 arttığı saptanmıştır.
Aynca sigara içenlerin çocuklannın ak-
ağer hastalıklaniîâ yakalanma
oranının içmeyenlere oranla 2 kat fazla
olduğu belgelenmiştir. Bu yüzden
ABD'de sigaraya karşı yoğun ve etkili
kampanyalar başlamışür. Clinton, Be-
yaz Saray'da sigara içmeyi yasaklamış,
Marlboro'nun kovbo^nun kanserden
ölmesi üzerine büyük TV şirketleri bile
sigara reklamJannı yayımlamaktan
kaçınmıştır."
Üretim hızla yayılıyor
Evlice, dünya sigara üreticilerinin iş-
tahıru kabartan Türkiye'de sigara tüke-
timinin hızla yayıldığını, 13 yaşm altı-
nda sigara içenlerin oranının da yüzde
dokuza ulaştığını söyledi. Evlice yılda
Türkiye'de özellikle ABD sigaralannın
sınıf atlamanın göstergesine dönüş-
mesinden yakınarak "Tüm dünyada ol-
duğu gibi ülkemizde de sigara tüketimi-
ne karşı kampanyalar düzenlenmeli ve
etkin önlemler alınmaüdir. Çünkü
araştırmalarda göruîmüştür ki 2080
yılına kadar dünyada 500 milyon insan
sigaradan kaynaklanan hastalıklardan
yaşamını yitirecektir" dedı.
Panelde "Psikoaktif Madde
Bağımlılığı ve Sonuçlan"na değinen
Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıklan
Hastanesi doktorlanndan Doçent
Mansur Beyazyürek, hasta-doktor iliş-
kisinin madde bağımhlannın tedavisin-
de ilaçtan önce geldiğıne dikkat çekti.
Uyuşturucu bağımhlannın ilaçla te-
davisinden kaçınılması gerektiğinı bildi-
ren Mansur Beyazyürek. doktor-hasta
ilişkisinde önyargının 'tedavi edilemez"
şeklinde bir tanımlamaya yol açabilece-
ğine de dikkat çekerek şunlan söyledi:
"Uyuşturucu bağımlılannın yüzde
30'unun anti-sosyal olduğunu saptadık.
Yani gerisi dıyalogla tedavıye açık.
Hastanın tedavi isteminden yararlan-
mak gerekır. Yanı bcn konuşmayı öyle-
sine ilerleltim kı hastaya eroin veriyor-
muş gibi yaparak tedavi ettim."
HUKUK VEVL ET7