25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtiyaz sahibi: Berin Nadi Genel Ya>ın Yönetmeni Özgen Acar •Genel Yayın Koordınatoru: Hikmct Çetinkava •Genel Yayın Danışmanı: Ortıan Erinç • Yazı İşlerı Müdürü: Cdal Başlangıç • Haber Merkea Mü- dürü: Mustafa Balbav Görsel Yönetmen AK Acar • Düzenleme Mustafa Sağlamer Ankara Temsilcisı: Cüneyt Arcayürek •Habcr Müdürlen: Işık Kansu. Hakkı • Istanbul Haberlerı: Şena> Kalkan »Dış Haberler Ergun Bakı Enfcm Z.Gökalp Blv.İnkılap S. No 19 4, Tel. 4331141-47, Tele\: 42344, Fax: • tş - Ekonomi Dinç Tayanç «Yurt Haberlen Mehmet Saraç (4)4330565«İzmir Temsilcisı: Serdar Kızık, H.Zıya BK. 1352S.2 3 Tcl 831230, Telex: 52359,Fax: (51)895360 «Adana Temsilcisı. Çetin Yiğeooğhı İnönu Cd. 119S No:lKarl,Tel:59 37 52(4hat).Tele\:62155,Fa\ (71)59 25 78 • Makaleler Sami Karaören •Spor \bdûlkadir Yücetman #D\ı zeltme Abdullah Yazıcı Muessese Müdur V Erol Erkut • Koordina- tör Ahmet Konılsan •Muhasebe: Büknt Ve- ner •İd.trc Hüseyin Gürer •tşletmc: önder Çdik • Bılgı-l^lem: Nail Inal «Bilgısayar Sıs- tem: Müriiyet Çüer •Rek'.am Reha Işrtman Yftymiıyın: Yenı Gün Habcr \jansı, Bdsın ve Ya>ınalık A 5 Basan:Cumhurı\etMdtbaacıl]k veGd?etecılıkTAŞ Turtocağı Cad 39 41 Cağaloğlu34334Ist PK 246IstanbulTcl 51:05f>5Tefex 2224*.Fdx 11 )M'8595 11MART1993 İmsak 4.52 Guneş 6 16 Öğle- 12 19 tkindi 15 35 Akşam 18 12 Yatsı. 19.31 Şûndidenkış modası • Haber Merkezi-Guy Laroche'un 1993-1994 sonbahar kış koleksiyonuna ait bırgeceelbisesiizİeyenlenn gözlerinı kamaştırdı. Paris"te salı günü tanıtılan V yakalı ipek elbisenin en önemli özelliği altın işlemeli olması. Milano'da aynı gece lanıtılan Laura-Biagaiotti'nın sonbahar-kış koleksıy onu Laroche'tangen kalmıyordu. Boyunda askılann bulunduğu dantelalı \c sırma işlemeli kaşmır gece elbise. mevsım bo>uncadillerden düşmeyeceğe benziv or. Gureba'da yangın • Istanbul Haber Servisi - İstanbul'da Bezmi Alem Sultan Vakıf Gureba Hastanesi'nin marangozhanesi dün akşam lamamen yandı. Can kaybı olmayan yangında 2 itfaiye enyaralandı. Gureba Hastanesi'nin Vatan Caddesı'ndekı çıkış kapısına yakın bir yerde bulunan marangozhanede saat 18.00 sulannda bir patlama oldu. Patlamanın ardından alevler içerisinde kalan marangozhane tamamen yandı. Olay yerine gelen Istanbul Belediyesı itfaiye ekipleri yangını güçlükle konirol alüna aldı. Bu arada yangını söndürme çalışmalan sırasında üzerlerine enkaz düşen Mehmet Çiçek ve Ziya Türkmen adlı itfaiye erlen yaralandılar. THY'den özel salon • ISTANBUL c\A)-Türk Hava Yollan'nca Atatürk Havalimanı İç Hatlar Terminali'nde yaptınlan ve "Business Class' ile "özel kart sahibi" iç hat yolculannm yararlanacağı salon hizmete açıldı. THY Genel MüdürüTezcan Yaramancı. açılış nedeniyle düzenlenen törende yaptığı konuşmada, bu tür salonlann dünyanın birçok havayolu şirketlerince işletildiğini belirtti. Özel radyolann sorunfan • Haber Merkezi-TÜSES ve TÜRSAKvakıflanyla Alman Kültür Merİtezi'nin ortaklaşa düzenlediği, özel radyolann güncel sorunlanna ilişkin iki günlük seminer yann Atatürk Kültür Merkezi'nde başlıyor. Radyo yayıncılığında uzman olan Türk ve Alman konuşmacılann katılacağı seminerde. özel radyoculuğun siyasal, hukuksal, parasal sorunlan üzerine Alman deneyimi ve Türkıye'deki durum irdelenecek. Tüketiciler Günü • İSTANBUL(ANKA)- Tüm Tüketialen Koruma Derneği (TTKD) Başkanı Mehmet Barak. 15 Mart Dünya Tüketiciler Günü'nün Türkiye'de buruk kutlanacağını belirterek, tüketici yasasının bir an önce kabul edilmesinı ıstedi. TTKD Başkanı Mehmet Barak, yaptığı \aalı açıklamada, TSE belgeli şofbenlerden çok sayıda kışinin hayatını kaybettiğını anımsalarak, k'llanım hatası nedeniyle tüketıcilerin suçlandığını belirtti. Ünlü kekemeler arasında İngiltere Kralı 6. George, Winston Churchill, Marilyn Monroe var ErkeğindilidahatutukHaber Merkezi - Konuşma bozuklu- ğundan bin sayılan ve genelde duygusal problemlerden kaynaklanan kekemeli- ği tedavi edecek merkezler dünyada > ok denecek kadar az. Londra'da kekemeleği tedavi edecek ilk merkez. aktör ve radyocu Micheal Palin tarafından açıldı. Palın, 'Wanda Adında Bir Balık uı kckcnıc hırsı/ Ken'ı canlandıriyordu. Konuşma terapistı Lerna Rustin. "'VVanda adında bır balık' fılmi göste- rildıkten sonra. birçok çocuğun keke- melik sorunuyla kendilenne başvur- duğunu söylüyor. Rustin/'Mıcheal Pa- lin'in babası gerçekten kekeme olduğu için, fılmde kekeme hırsızı çok ıyi can- landırdı. Biz kuracağırruz derneğe. ke- kemelerin sorunlanndan anlayacak bi- rini aradık. Palin bizce. bu iş ıçin biçil- miş kaftandı" dıyor. Kekemelik, konuşma sırasında sesle- rin ya da hecelerin istemsiz şekilde yenı- lenmesi, aralıkh engellenmesi ya da uza- ması biçiminde kendini göstenyor. Ke- kemeler konuşma anında sıkıntı içine düştükleri gibi, hayal kınklığını da çok sık yaşıyorlar. Çoğu, sesli okuyacaklan yazıda, kekeleyecekleri kelimelerin yüz- Aile içinde baskı ve beklentilerin çok fazla olması. çocukta kekemeliğin devam etmesine yardım ediyor. Batıda kekeme erkeklerin kadmlann beş katı olması, toplumun erkeklerden beklentilerinin yarattığı baskıya bağlanıyor. Konuşma terapisti Lerna Lustin'e göre anneleri kekeme olan erkek çocuklar bu problemi taşımaya kalıtsal olarak daha yatkın. Kekemeliğin 12 ile 13 yaş arasında baş- laması ise güç bir olay. Aıle içinde baskı ve beklentilerin çok fazla olması. çocukta kekemeliğin de- vam etmesine yardım ediyor. Baüda ke- keme erkeklenn kadınlann beş katı ol- ması, toplumun erkeklerden beklentile- nnin yarattığı baskıya bağlanıyor. de 95'ni tahmin edebiliyor. Geçmişte güçlükle karşılaştıklan sözcüklerle karşılaşınca gene aynı güçlüğü yaşa- mayı bekliyorlar: kaçınma tepkisi, ke- kemeleğin sürüp gıtmesinde büyük rol oynuyor. The Times gazetesinde yer alan ha- berde. kekemeliğin İngiltere nüfusunun yüzde l'ni etkılediğini ve kekeme er- keklerin kadınlann dört katı olduğu yazıyor, Konuşma terapisti Lerna Lus- tin'e göre anneleri kekeme olan erkek çocuklar bu problemi taşımaya kalıtsal olarak daha yatkın. İngiltere'de çocuk- lann yüzde 5'i gelişme çağının bir dili- mınde. kekemelik problemiyle mutlaka karşılaşıyor. Bir kısmı kendihğinden düzelirken. bir kısmı kekeme olmaya devam ediyor. Özellikle 3 ile 5 yaşlar arasında kendini gösteren kekemeliğe. 5 ile 9 yaşlar arasında daha az rastlanıyor. Video çekimleri İngiltere'de çocuklarda kekemeliği araştıran kuruluş (ARSC), gizlice yaptığı vıdeo çekimleri, ailelerin kekeme çocuklanna normal çocuklardan daha farkh davrandığmı gösteriyor. Bu aile- ler. çocuğun konuşması sırasında araya gınyor ve son cümleyi kendileri söylü- yor. Uzmanlar. ailelere sabırlı olma- İannın yanısıra, çocukla göz kontağı kurmalan ve yavaş konuşmalannı salık veriyor. Ama en önemlisi, çocugu sonu- na kadar dinlemek ve sözünün bitirme- sini beklemek. Kekemeliğin tedavi edilip edılemediği konusu. uzmanlar arasında hala tartışıhyor. İyileştinlebilir diyenler. •'Kekemelik psikolojik bir olay. Çocuk, kendine olan güvenini kazandıkça bu problemin üstesınden gelebılır Romalı ünlü hatiplerden Cicero'nun önceden kekeme olduğunu yazıyor tanh" diyor- lar. Kekemeliğin tedavi edilemez oldu- ğunu söyleven Lerna Rusıin."Birçok çocuk düzgün konuşmaya başlasa bile. ileride şartlar ıstedikleri gibi olmayınca. tekrar kekelemeye başlayabiliyorlar. Kekemeleğin kesin bir çözümü yok." Hıristiyanlığın kutsal kitabı Incil'de. "Kekemelerin dili düzgün konuşmaya hazır olacak" şeklinde geçen kekemeler. Eski Roma'da kötü ruhlarca ele geçiril- miş insanlar olarak görülürdü Ortaçağ Avrupası'nda ise sorunun kaynağı görülen dil, kızgm demirle dağlanır ya da üzerine acı baharat süriilürdü. Ünlü kekemeler arasında İngiHere Kralı 6. George sayılırken. Winston Churchill. Marilyn Monroe. Frankie Howerd'in de konuşurken kekeledikleri biliniyor. Koons >e Cicciolina... İkisi de medya insanı ve medyaya açık olmayan yanları yok. İkisi de cinsel eylemi, nasıl olursa olsun saf aşkın dile getirilmesi olarak algılıyorlar. Cicciolina'nm 38 yaşmda dünya çapında üne kavuşan kocası ressam Jeff Koons: y aşkın en teniz anlatımı FERRUH Y1LMAZ AARHL'S - İtalyan parlamentosunun eski üyesi porno yildızı Ilona Staller ya da nam-ı diğer Cicciolina ile evlendikten sonra sanatla ilgisi olsun olmasın herkes tarafından tanınan Amerikalı sanatçı Jeff Koons sergisini düzenlemek ve açılışında bulunmak üzere, gecenlerde Danimarka'nın ikinci büyük kenti Aar- hus'a geldi. Koons Avrupa'nın büyük metropolleri ve hatta Kopenhag gibi bir başkc-nt dururken 500 bin niifuslu Aar- hus'ta sergi açar da bu kaçırılır mı? 801i yılların başında New York'ta çıkan >e henüz 38 vaşında obnasına rağ- men şimdiden dünya çapında üne kavu- şan Jeff Koons, Marcel Duchamps ve Andy VV arhol'la birlikte, kendi eserlerini yaratmak yerine, var olan ve "sanat kav- ramına" girmeyen objeleri kendi mani- pülasyonlanyla sergileyerek sanat ka>- ramını alt üst eden sanatçılardan biri ola- rak anılıyor. Andy VVarbol konserve ku- tularmı, Duchamp da örneğin bir tu>alet klozetini hiç dokunmadan sergileyerek, günlük kullanım mal/emelerinin de bir müzede sergilcndiğinde sanat kavramı içine girebüeceğini göstemüşlerdi. Jeff Koons da örneğin çarşıdan aldığı elekt- rikli süpürgeleri, floresan lambayla aydı- nlatılmış plexiglass vitrinlerde sergileye- rek aynı yolu izliyor. Ancak Koons'u JefFKoons'un çalışmalan, Avrupa'da sadece Amsterdam'daki Stedelijk Müzesi, Almanya'da Stuttşart Devlet Galerisi ve Aarhus Sanat Müzesi'nde sergilenıyor.Koons, Marcel Duchamps ve Andy Warhol'la birlikte. kendi eserlerini yaratmak yerine, var olan ve "sanat kavramına" girmeyen objeleri kendi manipülasyonlanyla sergileyerek sanat kavramını alt üst eden sanatçılardan biri olarak anılıyor. öbürlerinden ayıran ve hatta onlarla karşı karşıya getiren nokta. Duchamp ve VV'arhol sergiledikleri hazır objelere iro- nik bir mesafe koyarlarken. Koons'un kendi objelerine kesinliklt ironik yak- laşmaması. güzeüiği biz/ât bu objeîerin kendisinde bulması ve bu objeler joluyla estetiği. güzelüği, saflığı, cinselliği \e ru- haniliği. yani yeryüzündeki cenneti \ aka- ladığına inanması. Koons kendisinin aşkı ve saflığı temsil ettiğini söylüyor, "İçerik önemli değil. Her şey sanat objesi olarak kullanüabi- lir, yeter ki hoş olmayan yanları çıkanlsın. Çalışmalarımın iletişimin es- tetiği drşında hiçbir esterik değeri yok. Benim yaptıklanmı herkes yapabilirdi. Ama ben herkesten çok bunları yapmak istediğun için y apıvorum'* diyor. Jeff Koons, hangi sınıftan olursa olsun herkese hitap edecek, herkesin hoşlana- bileceği çalışmalar ürettiğini ve böylelik- le sımflar arasındaki farkı azalttığını dü- şünüyor ve "Eğer birisi benim yaptı- klarımı beğenmezse, bu kendisine beğen- memesi gerektiği söylendiği içindir" di- > or. Jeff Koons, sosyal sınıfları birbirine yaklaştırmak için herkesin anlayabilece- ği bir dil kullanılması gerektiğine. bu di- lin de seks olduğuna inanıyor. Öbür yan- dan da seksi, aşkın en temiz anlatımı ola- rak görüyor. Cicciolina ile kendisini çe- şitli pomografik durumlarda gösteren dev boyutlardaki posterleri için "Bu çalı- şmayı hazırlarken günlerce uyuya- madım. Cinselliğimin derinlerine inip onu korkudan suçluluk ve utanç duy^usun- dan kurtarmam gerekiyordu. Izleyici için bütün bunlar temizlenmiş durumda ve izleyici şündi bu çalışmalara bakar- ken. İsa'nın kutsal dünyasında bulacak- tır kendisini" diyor. Jeff Koons'a göre cinsellik. sadece kendisinin pomografik olduğunu kabul etmediği cinsel ilişki ice- ren dev tablolarda değil, porselen, pas- lanmaz çelik gibi materyallerde de söz konusu. Pornografik yapıtlannı da (On- ları kendisinin pomografik çalışmalar olarak algılamadığını hatîrlatırsak) tanrısal bir olay olarak görüyor. Jeff Koons Tophı Eserleri Sergisi, Ko- ons'un 1979'dan sonraki çalışmalannı kapsayan 6 bölümden oluşuyor. Sergide yer alan 70 objenin ortak yanı, tümünün mükemmelliği. en azından kul- lanılan materyaller dolayısıyla saflığı, çekiciliği ve cinselliği yansıtması. Koons. "Benim izleyicim kendisiyle benim çalı- şmalarım arasına mesafe koymamalı" diyor. Jeff Koons'ta her şey yüzeysel ve tek kat, ama yüzeysel olmayan bir şey bulunmadığı için de yüzeysel kelimesinin anlamı ortadan kalkıyor, yüzeyle içsellik bürünleşince her şey saydamlaşıyor. mü- kemmelleşiyor, kompleks yapılar orta- dan kalkıyor, cennet ortaya çıkıyor; aşkın hakim olduğu pürüzsüz yüzeyler- den oluşan bir cennet. Bu yüzden Koons'- un özel yaşamıyla kamuya açık yaşamı arasında da fark, yani mahremiyet yok. Koons'un porno yildızı llona'yla eviiliği de bu yüzden zaten; ikisi de medya insanı \e medyaya açık olmayan yanları yok. Aynca her ikisi de cinsel eylemi, nasıl olursa olsun saf aşkın dile getirilmesi ola- rak algılıyorlar. Koons, kendisi hakkında, "Sanat be- nim kendimi dışarıya yansıtabilmemin tek yolu. Bu >ü/den Jeff Koons hakkında hiçbir fikrim yok. Sizlerin Jeff Koons imajı büyük bir ihrimalle benimkinden çok daha gerçekçidir, çünkü benim ken- dûne vönelik bir varlığm yok. Ben ve sa- natun aynı şeyiz" diye düşünüyor. Doğal kozmetik ürünleri Kadındoğayı doğa da kadını güzelleştiriyor • Eskilerden beri doğa kadını, kadın da doğayı gü- zelleştiriyordu. Doğa artık bu işlevini teknolojinin de yardımıyla daha etkili bir biçimde yerine getiriyor. Günümüzde tüketicinin "para akıttığı" dev bir sektör haline gelen uluslararası kozmetik sanayisinin en gözde pazarlanndan biri de Türkiye... İstanbul Haber Servisi - malannın gıderek arttığı Tür- İnsanoğlu doğayı önce gıda ih- tiyaanı karşılamak. ardından giyinmek ve bannmak için kullandı. Doğaya "kadın eli"- nin değmesiyîe birlikte bitkiler ve boyalardan yağ ve balmu- mu elde edildi. İşte kadın "tann vergisi" güzelliğjne yenı katkılar yapmak arzusuyla ilk kozmetik ihtiyacını doğadan karşıladı. Antik çağdan iübaren kul- lanılan naturel kozmetiğe ge- reksinim duyan Kleopatra bile yüzünü parlak renklerle boya- maya ihtiyaç duymuştu... Kadınlann güzelleşmek ıçın pudra yerine un; ruj yerine ise kırmızı çilek türii meyvalan kullanması çok genlerde kaldı. Eskilerden beri doğa kadını, kadın da doğayı güzel- leştiriyordu. Doğa artık bu işlevini tek- nolojinin de yardırruyla daha etkili bir biçimde yerine getiri- yor. Günümüzde tüketicinin "para akıttığı" dev bir sektör haline gelen uluslararası koz- metik sanayisinin en gözde pa- zarlanndan biri de Türkiye... Dünyaca ünlü kozmetik fir- kiye pazanna geçen yıl gıren. 1967 İsveç doğumlu Oriflame da 4 bin kişilik distrübütör ağıyla pazardaki yerini geniş- letme çabasında. Conrad Is- tanbul Hotel'de bir basm top- lantısı düzenleyen Onflame'ın Doğu Avrupa Bölge Müdürü S\en Mattson ve Türkiye Ge- nel Müdürü Hakkı Özmorah yenı ürünlerini tanıttılar. Türkiye'de yurt çapında üreticiden tüketıciye direkt satış yapan ilk fırma olan Orif- lame satışını mağazalar yerine çoğunluğunu çalışan ve ev kadınlan ile öğrencilerden olu- şan satış ordusuyla gerçekteş- lirmeyi tercih ediyor. 1992 yıbnda Türkiye genelinde top- lam 50 milyon dolar tutannda satış cırosu sağlayan Orifla- me'ın 160 çeşite ulaşan cilt bakımı, makyaj, güneş ve saç ürünleri, Venüs ağacı, ak dike- ni, öksüriik otu, kadife çiçeği ve süt mayasından hanrlaru- yor. Oriflame'ın üriinlerinin fi- yatlan da 35 bin ile 270 bin lira arasında değişiyor. Doğa kadını, kadın doğayı güzelleş- tirirken; her ikisi de kozmetik üriinlerinin satışını yapan uluslararası fırmalan zengin ediyor.. Türk cumhuriyetleri 34 harflik ortak alfabe 'Saklambaç' artık Rüya Ersava ile 'oynanacak.' Ersava şarkıa kimliğini korumak istiyor Koıııık olmak isterken sıuıucu oldu FtGEN YANTK Televizyon kanallan büyük id- dialarla yarattıklan starlannı el- lerinde tutamıyorlar. Mehmet Ali Erbil, Güner (Jmit'ten sonra Nur- seli Idiz de bu modaya uydu. Shovv TV r 'nın hareketli program- lanndan 'Saklambaç', sempaıık sunucusu Nurseli Idiz'ı sözleşme süreleri tamamlanmadan tnters- tar'a kaptırdı. "Saklambaç" bun- dan sonra Rüya Ersavcı ile "oyna- nacak." Shovv TV'de aylar önce tiyatro sanatçısı Nurseli Idiz'in sunucu- luğuyla başlayan, genç kızlar ve erkeklenn bırbırlerinı gönneden. ilginç sorular \e o denli de ilginç yanıtlarla kendilenne bir günlük arkadaş seçtıkleri bir program Saklambaç. Avrupa'da \e Amerika'da çe- şıtli örneklen olan program. yayımlanmaya başladıktan bir süre sonra özellikle sağ kesımde huzursuzluk v_aratıı. Refah Partı- liler, Nurseli Idiz hakkında fetva vermediler, ama mahkemeye suç duyurusunda bulundular. Evet, 'Saklambaç' her lürlü ye- niliğıvle birlikte onu sunan İdiz'le de bütünleştı. İdiz, her türlü eleş- liriye, huzursuzluğa rağmen programı savunmayı sürdürerek • Son zamanlarda popülerleşen 'İstemiyorum Baba' adlı şarkısıyla babalara tatlı bir protesto çekmek istemiş. Ersavcı "Programda şarkı da söyleyebilirim, aynı yanşmaya çocuklar ve yaşlılan da katabiliriz" diyor. tam 79 bölümde görev aldı.Tele- şeye rağmen çok zevkli olduğunu vizyonculuğa gerçek mesleği ola- rak bakmay an İdiz, 'Saklambaç'- ta ekonomık nedenlerle çalışmış. Bır oyuncu ıçin sanatsal yönü ol- mayan bu programda daha uzun süre çalışmanın kendisini tukete- ceğını ve ovunculuğuna zarar ve- rcceğıni duşunmeye başlamış. Saklambaç'ta çalışmanın her söyleven sanatçı. sağ kesimden aldığı eleştırilenn kendisini hu- zursuz ettiğini. ama programı bı- rakmasında etken olmadığını açıklıyor. İdiz, ""Gençler, Sak- lambaç'ta kendilennı ıfade ede- bilıyorlar" diyor. İdiz. İnterStar'da kendi çizgısı- ne daha yakın programlar yap- mak istiyor. Ersavcı da artık 'Saklambaç'ın yeni sunucusu.' Yeni bir programda ilk sunucu olarak başlamanın onun için daha avantajlı olacağını bılen Er- sava, programı kendi dinamığr, - le sürdürmeye kararlı. "Saklambaç'ta İdiz'ın çok fazla ön plana çıktığını, aslında oyu- nun ön planda olması gerektiğini düşünüyor. "Bu oyunu dinamik, sevimli. konuşkan, hazır cevap bir ınsanın sunması yeterli." Er- sava'ya göre program onun yapısına çok uygun, ama İdiz'ı taklıt etmek niyetınde de değil. "Ben şarkıcı kimlığimi koruya- rak sunuculuk yapmak istıyo- rum" diyor Ersavcı. "Programda şarkı da söylevebilinm, aynı yan- şmaya çocuklar \e yaşlılan da katabiliriz." Saklambaç'ta da hedefın arkaday;a da olsa gcnç- lcnn eş seçımlcnni özgürcc va- pabılmclcri olduğunu ;>o>lüyor. ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Türkiye \ e 6 Türk cumhunyetı. 34 harflik ortak alfabeyi kabul etti. Ortak Türk alfabe birliğinı oluşturmak amacıyla Ankara'da toplanan ••Alfabe-ımla" konferansında. her Türk cumhuriyetinin kendi alfabesini ortak Türk alfabesin- dcn yararlanarak düzenlemesı kararlaştınldı. Dışişleri BakanlığYna bağlı Türk lşbirliğı ve Kalkın- ma Ajansı (TİKA) tarafından düzenlenen ve 6 Türk cumhuri- yetinin temsilcilerinin katılı- mıyla düzenlenen konferansın sonuç bildirisi dün imzalandı. Türkive'nin yanısıra. Azerbay- can. Kazakistan, Kırgızistan. Özbekistan ve Türkmenistan temsilcilerinin imza ettiği bildı- ride. Türkiye'nin kullandığı la- tın alfabesine geçilmesi benım- sendi. Buna göre. Türkne. alfabesine 5 yeni harf ekleyecek ve Türk alfabesinde, ters E. 'ha" olarak okunan X, "ka" olarak okunan Q. yumuşatma işaretli N ile V olarak okunan W har leri yer alacak. Kabul edilen bil- dinye göre. her Türk cumhuri- yeti ve topluluğu kendi alfabesi- ni düzenlerken. bir ses için 1 harf prensıbınden hareketle. 34 harften yararlanacak. Aynca, yeni alfabeler kabul edilirken. türkler arasında ortak olan sesler ıçın aynı harfler kullanıla- cak. Konferansta aynca. seçilecek alfabelerle bugünkü yazı dillerinin ımlasında karşı- laştıklan sıkıntılan çözmek, bunlan ortak yazı dilının imla- sına yaklaştırmak ve ortak imla kılavuzu haarlamak için de "sürekli alfabe-imla uzmanlar çalışma grubu"nun oluşturul- ması ve bu grubun çalışmalan- nın yapılacak ilk Türk devletle- n cumhurbaşkanlan zirvesinin onayına sunulması karara bağ- landı. İ V
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle