Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 24 ŞUBAT1993 ÇARŞAMBA
HABERLER
Biyoloji kitabına
bölücü davası
• ANKARA (ANKA)-
Ankara Devlet Güvenlik
Mahkemesi Cumhuriyet
Savcılığı, Biyolog Edip
PoJat'ın 83 bilki ve 9 hayvan
türününkürtdilinden
türetildiğine yer verdiği,
"Bilim Dilinde Kürdistan"
adlı incclcme kitabında
bölücülük yapıldığı
gerekçesiylc da va açtı.
Savcıhk. Polat'la birliklc
kitabın önsöz yazan İsmail
Beşikçi vc yayıncı Vedat
Yeniçeri'nin de anti-terör
yasası uyannca
cczalandınlmasını istcdi.
Yargılamaya Ankara
DGM'debaşlandı. Dün
yapılan duruşmada
kcndisinin değil, biyoloji
biliminın yargılandığını
söyleyen Polaı. bilimde
tahrifata gidilmcsini cleştirdi.
Polat ve Beşikçi hakkında 5
yıla kadar hapis vc 100
milyon liraya kadar ağır para
cczası, Yeniçeri hakkında da
100 milyon liradanaz
olmamak üzere ağır para
cczasına çarpunlmalan
isteniyor.
Elazığ'da kaybolan IHD Şube Başkanı Can ile Kaya'dan hala haber yok
Kuşkularkontrgerülada
CemErdem
14 yaşındaki
kayıp
• İstanbul Haber Senisi -14
yaşındaki C'em Erdem'den iki
aydırhaberalınamıyor. Firar
sonrası sıkı güvenlik
önlcmlcri alınan
Bayrampaşa Cezacvi önünde
tutuklu yakınlan içeriden
haber almaya çalışırkcn
Ccm'in annesi Semiye Erdem
de oğlunun cezaevinde olup
olmadığını öğrenmek için
demirkapı önünde bekliyor.
Oğlunun bazcn evden
kaçtığını ama geri
döndügünö söyleyen Erdem
cezacvinden tahKyc olan bir
şahsın kendisinenot
göndererek oğlunu
Bayrampaşa Cezaevi'nde
gördüğünü bildirdiğini ama
hiçbiryetkiliye
ulaşamadığını söyledi.
Cezaevi kapısında inceleme
yapmak için izin bekleyen
ANAP İstanbul Milleivekili
Halit Dumankaya.
kendisinden >ardım islcycn
Semiye Erdcm'e oğlunun
durumuyla ilgileneceğine
ilişkin olarak söz verdi.
Erdem daha sonra Metris
Cezacvi'ne de başvuruda
bulundu, ancak buradan da
bilgi edinemedi.
Yurt Haberleri Senisi - Ela-
ağ'da kaybolan İnsan Haklan
Derneği Elazığ Şubc Başkanı
Avukat Metin Can ilc Doktor
Hasan Kaya'dan dün de haber
alınamadı. Aralannda si>ası
parti örgütlerinin dc bulundu-
ğu 7 demokratik kuruluş Ela-
zığ'da bir açıklama yaparak
olayı, "Yeni bir faili meçhul ci-
naycl" olarak nilclcdilcr. Çağ-
daş Hukukçular Derneği
(ÇHD) Can ve Kaya'nın bu-
lunması için Adalct vc İçışlcri
bakanlıklanna başvurduklannı
bildırdi. Bu arada Uluslararası
Af Örgütü Acil Komitcsi'nın
kayıplarla ilgili olarak toplan-
dı. Elazığ'da bazı dcmokralik
kiıle örgütjen de olayı proteslo
için SHP İl Merkezi'ndc açlık
grncvinc başladılar.
İHD Elazığ Şube Başkanı
Av. Metin Can, 21 şubat pazar
günü saal 19.00civanndaevin-
den telcfonla aranarak, Malat-
ya yolunda hukuki bir oJay ol-
duğu ve bir yaralı bulunduğu
gerekçcsiyîe olay yerine çağnl-
Metin Can
• Öncekigünhenüzbelİrlenemeyenbir
şekilde kaybolan ve kendilerinden bir daha
haber alınamayan Elazığ İnsan Haklan
Derneği Başkanı Avukat Metin Can ile
doktor Hasan Kaya'nın yaşamlanndan
endişeediliyor. Demokratik kitleörgütleri
olayın kontrgerillanın işi olduğunu
söyleyerek protesto eylemleri başlattı. Hasan Ka\a
dı. Can, bunun üzcrine Dr. Ha-
san Kaya'yı da yanına alarak
Kaya'nın oiomobiliyle oiay ye-
rinc gitıi. Ancak bundan sonra
bir daha kendilerinden haber
alınamadı. Can'ın cvini önccki
gün telcfonla arayan ve kendisi-
ni Vedat olarak tanıtan bir kişi,
"Mclin Can vc Hasan Kaya'yı
öldürdük. Başınız sağolsun"
dedi.
Araba bulundu
İHD Elazığ Şube Başkanı
Av. Metin Can ve Dr. Hasan
Kaya'nın kullandıklan oiomo-
bil önccki gün akşam saatlerin-
de Elazığ'a birkaç kilomctre
uzaklıktaki Yazılıkonak yakın-
lannda bulundu. Yapılan ince-
li olduğu belirtiler.
Dün Elazığ SHP il binasında.
SHP. CHP, İHD. Eğıt-Sen.
lemede arabada bulunan bazı Sağlık-Sen, Tüm Sağlık-Scn ve
eşyalann yerlerinin değiştirildi- TÖDEF dernek başkanlan da
ği vc küllüklerin kullanıldığı bc-
lirlendi. Can'ın cvini dün yine
öğlen saatlerinde arayan bir kişi
bu kez de "Mclin Can'ı scrbcsl
bırakacağız. ancak Hasan
Kaya elimizde" dedi.
Kaybolma olayıyla ilgili ola-
rak Elazığ'da yetkililer herhan-
gi bir açıklama yapmazkcn.
Cumhuriyet Savcılığı Metin
Can'ın cşi Fatma Can'ın acıkla-
malan doğrultusunda harckel
edildiğini vc soruşlurmanın giz-
yaptıklan ortak açıklamada.
Metin Can ile Hasan Kaya'nın
ani bir şekilde ortadan kaybol-
malannın ncdcninin konırgcril-
la işi olduğunu ılcri sürdülcr
Cumhuriyel Ankara Büro-
su'nun habcrinc göre Çağdaş
Hukukçular Derneği, olayı,
"yeni bir faili meçhul" olarak
nitelendirdi. Dernek Genel
Başkanı ŞenaJ Sarıhan, Adalct
ve İçişleri bakanlıklanna olayla
ilgili önlcm alınması için başvu-
rulduğunu, ancak yapılan so-
ruşlurmanın "özcnsiz" olduğu-
nu söyledi.
İHD Gcnel Başkanı Akın
Birdal da son döncmlcrdc der-
nek ve yöneticılerin üzcrindeki
lehdil vcbaskılarıncina>ctcdö-
nüşlüğünü vurgulayarak. "İn-
san hakları savunucularının
katledilmcsinin sorumluları hcr
kimlcrse, yakalanıp ortaya çı-
kanlmalıdır. Aksi takdirdc, so-
rumluluğu devlclın üzerindc
kalacaktır" dcdı.
Bu arada Elazığ'da dün saat
14.30 sıralannda aralannda
Metin Can'ın eşi Fatma Can,
Doktor Hasan Kaya'nın kar-
deşi Mevlüt Kaya, SHP ve
CHP ilçe başkanlan ile yönetim
kuruiu üyeleri ve bazı sendika
yöneticilennin de bulunduğu
bir grup, İHD binasından vila-
yete yüriidü. Polis gözetıminde
hareket eden gruptakiler. vali
ile görüşerek endişelerini dile
getirdiler ve yardım istediler.
İnsan Haklan Vakfı, 1992 İnsan Haklan raporunu açıkladı:
Dılalleralanıı vermeyebaşladı
• Yavuz Önen, düzenlediği ba-
sın toplantısında vakfın 1992
Türkiye İnsan Haklan raporu-
nu açıkladı. Önen, 1992 yılı
içinde siyasal ve toplumsal nite-
likli olaylar nedeniyle 2 bin 933
kişinin yaşamını kaybettiğini
bildirdi.
ANKARA (ANKA) - Türkiye İnsan
Haklan. Vakfı (TİHV) Genel Başkanı
Yavuz Önen. 1992'de siyasi ve loplum-
sal nedenlcrle yaşanan olaylarda 2 bin
933 kişinin yaşamını kaybettiğini söyle-
di. 1992'deki insan haklan ihlallcrindc
I99l_'e görc iki kat artış olduğunu bildi-
ren önen, "Türkiye'de insan haklan ih-
lallcri, alarrn veriyor" diyc konuştu.
Yavuz Önen. düzenlediği basın lop-
lantısında vakfın 1992 Türkiye İnsan
Haklan raporunu açıkladı. Önen, 1992
yılı içinde siyasal vc loplumsal nilcliklı
olaylar nedeniyle 2 bin 933 kişinin yaşa-
mını kaybelliğini bildirdi. Raporda
ölümlcrin ncdenlcrini çcşiıli katcgorilcr-
dedeğerlendirdiklerini belirten Oncn'in
vcrdiğı bilgiye göre 1992 içindcki ölüm
ola>iarı dağılımı şu şekilde gcrçekleştı:
Rapor kitap halinde yay ınlandı.
"Gözallı 17. Ncvruz olaylannda 92,
Şırnak benzeri olaylarda 41, göstencile-
rc alcş açılması üzcrine 26, cv baskınla-
nnda 63. dur ihlann uymama sonucu
103, mayın pallaması sonucu 38, faili
meçhul cinayetlerde 360 sivilleri hcdcf
alan saldınlarda 189, silahlı saldın vc
suikastlerdc 285 çatışmalarda ölen gü-
venlik görevlilcri 747, çatışmalarda ölen
militanlan 972."
1992 içinde 594 kişinin işkencegördü-
ğünün belirten Önen, öldürülen gazete-
ci sayısının da 13 olduğunu bildirdi.
1992 yılı içindcki ölümlerin 1991'in iki
kalı olduğunu ifade eden Önen. "Tür-
kiye'de insan haklan ihlalleri çanlan
çalıyor. Biralarm vcriyoraslında. Gcncl
bir icpkisizlik egemen sadece hükümetc
dcğil, siyasi parlilcrdc. parlamcnloda vc
killc örgütlcrindc dc bu duyarsızlık ya-
şanıyor" dedi.
Güncydoğu'da yaşama özgürlüğü vc
can güvcnliği sortınu dışında. diğcr dc-
mokralik sorunlann öncmsizhalegcldi-
ğini bclirtcn Önen, "Bölgcdc dcmokra-
lik yaşam durma noktasında. Bölgcdc
banşçı yönelimin zamanı gelmişlir. Ola-
ğanüslü Hal Bölgesi yangın yeri" diye
konuştu.
Yavuz Önen, vakfın işkcncc tcdavisi-
nc yönelik hızmetlcrinc dc dcğincrck.
1992 yılında 394 kişinin tedavi olmak
üzcre kuruma başvurduğunu bildirdi.
Kürt Aydın İnsiyatifi'nin, Kürt realitesi sempozyumu 27 şubatta
Eren: Âmaçsomut adııtılaratıııak
İç Politika Servisi- Mehmet Ali Eren, 27 şubatta
düzenJeyeeekleri. "Kürt realitesini tanımanın gerekleri"
adlı sempozyumun, bu konuda somut adımlar atılabilmesine
katkıda bulunmaktan ibaret olduğunu söyledi. Halkın
Emek Partisi'nin, sempoz\ umu "HEP1 drjla> an >eni bir
siyasi oluşumun zemini" olarak değerlendirmesi ve
katılmama kararı alması üzerine. sempoz> umu duzenleyen
Kürt Aydın Jnsi_\ alifi Topluluğu adına Mehmet Ali Eren bir
açıklama >aptı. HEP'in açıklamasının gerçeği
yansıtmadığını belirten Eren, şunları kaydetti: "Birincisi
HEPin sempozyuma yeterii ağırlıkta çağnimadığı görüşü
haksız ve iyi niyetten uzaktır. Diğer siyasi partilerden iki
yada üç kişi çağrılıvken HEP'den dokuz kişi çağn
listemizde yeralmaktadır.
Hepsine davetiyeleri de gönderilmiştir. İkinci husus,
sempozyumu düzenle>enlerin HEP'e karşı yeni bir
alternatif geliştirme niyetinde oldukları tezi ise tamamen
hayal üriinödür".
HEP eski millcrvekili Mehmet Ali Eren. sempozyumu
düzenlemekteki tek amaçlarının Kürt realitesinin gerekleri
konusunda somut adımların atılabilmesine katkıda
bulunmak olduğunu kaydetti.
Kapatmaya
sııskım
kabrtayacağız
ANKARA (Cumnuri-
yet Bürosu> Halkın
EmckPartisi (HEP) Par-
ti Mcclisi, parlinin ka-
patılması girişimlcrinc
karşı. uluslararası kuruluşlardüzcyin-
de girişimlcrde bulunma karan aldı
HEP Gcncl Başkanı Ahmet Türk. par-
tinin kapatılmasının "tclafisi ım-
kansız" sonuçlardoğuracağına dikkal
çekerek, parti mcclisındc bu sonuçlara
dikkal çekmek için gcrckli girişimlcrde
bulunulmasının kararlaştınldığını açı-
kladı.
HEP Parli Mcclisi'ndc. "Güney-
doğu'da halkın yaşadığı sıkınlıları ye-
rinde saptamak amaayla. 2-10 mart
larihlcri arasında. Diyarbakır başta
olmak üzere bölge gezisinc çıkılması.
partinin kapatılma karanyla gelebile-
cek hcr lürlü yasak ve yapUnnun gö-
ğüslcnmesi. parlinin kapatılmasııun
doğuracağı sonuçlara dikkal çekmek
için demokratik kitle örgütleri. dış
lcmsilcilikler. uluslararası kurum \c
kuruluşlar düzcyindc çok yönlü girı-
şimlerdc bulunulması. Ncvruz Bay-
ramfnın banş ve kardeşlik günü ola-
rak kullanılması için gerekli girişimler-
de bulunulması" kararlaşlırıldı.
HEP Genel Başkanı Ahmct Türk,
parli meclisi sonrasında yaptığı açıkla-
mada. koalisyon hükümetinin \aat vc
iddialanndan tamamen uzaklaşlığını
kaydcdcrck. 44 parti yöncticisinin. fai-
li meçhul cinayetc kurban giltiğını be-
lirtti. Türk. ülkede çağdaş infaz sis-
lemlcri >crinc "12 Eylül infaz uygula-
malan"nın gündemc gctirilmcye çalı-
şıldığını da ifadccderek. parli alcyhinc
alınan kapatma karanna karşı suskun
kalmayacaklannı vurguladı.
TEŞEKKÜRLER
Bir "fikr-i müstakim" "Sakıncalı Piyade"ydin,
"perakende değişimler"in adamı değil.
Bıraktıkların için sonsuz teşekkürler. Seni
saygıyla anıyoruz, unutmayacağız.
Meltera-Mehmet Cüç, Fttreva-Omttr Ereoy, IVııran-Şrnol
Konukçu, Övkü-Jan Paçal. Feryal Çevikft*. Şule
Çizmeri, Ender Erkek. Mi>ase İlknur. Ayşe Önal,
Lamia Torunlu, Figen Turna. Nihal Mete İln
Demokrasinin, Atatürk devrimlerinin,
laikliğin, insan hak ve özgürlüklerinin
yürekli savunucusu, dürüst insan
UĞUR MUMCU'nun
katledilmesini şiddetle kınıyoruz.
BURSA NURİ ERBAK LİSESİ VE
İLKOKULU ÖĞRETMENLERİ
İHD Urfa Şubesi Yönetim Kuruiu Üyesi
KEMALKHJÇ
öldürüldü.
Diğer katledilen üyelerimiz insanlarımız gibi
onunda "faili belli'dir. Biliyoruz.
Bu saldırılar insan hakları savunucularını
yıldıramaz.
İNSAN HAKLARI DERNEĞİ
2 > İSTANBUL ŞUBESİ
İLAN
SARIYER I. ASLİYEHUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
1992/627 Esas
Davaci Belkıs Okşar larafından mahkememizde açılan soyadı tas-
hihi davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
Oazjanlep, Nizip, Tahtani, cilt: 013-2, s: 6, kiitük: 26'da nüfusa ka-
yıtlı Servet ile Fatma Hani'den olma l%9 doğumlu davacı Belkız Ok-
şar'ın soy ismini Köseoğlu olarak tashinine karar verilmişlir.
llan olunur.
Basın: 1879
ÇAGRI
İNSAN HAKLARI
SAVUNUCULARININ
KATLEDİLMEŞİNE
DUR DİYELİM!
Dün İHD Urfa Şubesi yöneticisi gazeteci Kemal Kı-
lıç öldürüldü.
Bugün İHD Elazığ Şube Başkanı Av. Metin Can ve
arkadaşı Dr. Hasan Kaya kayıbedildi.
Tüm insanları ve kuruluşları duyarlıhğa ve tavır al-
maya çağırıyoruz.
4 İNSAN HAKLARI DERNEĞİ
*£s İSTANBUL ŞUBESİ
İLAN
T.C
BEYKOZ 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Esas: 992/749
Davacı Niyazi Yıldız vekili davalı Birgül Yıldız aleyhine evlendikle-
ri günden beri ruhen ve fikren anlaşamadıklarından evlilik birliğinin
temelden sar'sılması nedeni ile boşanma davası açmış, davalının bil-
dirilen NATO yolu üstu Bahar sok. No: 13 Çengelköy adrcsine çıka-
nlan davalının mahkememizde 22.3.1993 gunii saat 10.25'te yapıla-
cak duruşmaya bizzal gelmediği ya da kendisini vekille lemsi) eıtir-
mediği takdirde duruşmanın yokluğunda yapılarak karar verileceği
ilanen tebliğ olunur. 8.2.1993
Basın: 1872
İLAN
FATİH 1. ASLİYE HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
1992/36
Davacı Metin özkan vekili larafından davalı Feride Özkan aleyhi-
ne açılan boşanma davasında;
Hâkimliğimizin 1992/36 esas 1993/40 karar sayılı ve 3.2.1993 gun-
lü kararı ile İstanbul Falih, Melekhatıın mah. cilt: 050/04, sayfa 98,
kiitük 307'de nüfusta kayıtlı olan lsmet ve Macideden olma davacı
Metin Özkan ile llyas ve Fatma'dan olma davalı Feride Özkan'ın M.K.
134. maddesi gereğince boşanmalarına, bakiye 7.200 TL. ilam harcı-
nın davacıdan alınarak Hazine'ye verilmesine 6.2.1992'den başlatıl-
mak uzere davalı eş için aylık 450.000. TL ledbir nafakasının davacı-
dan alınarak davalıya verilmesine dair 3.2.1993 tarihinde davacı veki-
linin yuzunde davalının yokluğunda karar verilmiş olup adresi tespiı
edilemeyen davalı Feride Özkan'a tebligat yerine geçmek üzere ilan
yolu ile tebliğ olunur. 19.2.1993
Basın. 1866
12MART1971'DEN
PORTRELER
Sırrı Öztürk
I Sorun Yayınları
1«i«t
Şull
• Tek kitap siparifleri posta pulu karftlığında,
• Toplu siparijler (beşer-onar adet) % 25 indirimli-ödemeli,
* Yurtdıjı siparişler, üıeri fiyal ve PTT giderleri eklenerek,
* Kilabcvlerine % 40 ödemeli-indirimli gönderilir.
Sorun Yayınları
Piyerluti Caddesi No: 8> D/2-A Çemberlitaş - İstanbul
Tlf: 518 44 78
KİTAPÇILARDAN ARAYINIZ
İsianbul Trafik Şube
Müdurlıiğü'nden aldığım
505351 seri numaralı surucü
belgemi ve Kadıköy Nufus
Müdürluğu'ndcn vcrılmc
DO2-O38OO? numaralı nufus
cuzdanınıı yııirdııu.
AYŞEGÜL ER/Ş fAMVÇ)
METROPOL
ATILLADORSAY
AIDS Denen Bir Bela...
"Denkraum", Almanca'da "düşünme alanı" anlamına
geliyor. Berlin'de Museum fur Naturkinde'nin hemen
yanıbaşında, eski usul taşlarla döşeli bir küçük yol. Ama
özelliğı, taşların her birinin üzerinde son yıllarda AIDS'-
ten olmüş ünlü kişilerin, sanatçıların adlarının kazıları
olması. Böylece yol boyunca yürürken Rock Hudson-
dan Miles Davis'e, Jean-Paul Aren'dan Michel Fouca-
ulty'ya, Freddıe Mercury'den Anthony Perkins'e çeşitli
ünlülerin adlannı görmek mümkün...
Evet AIDS belası karşısında ınsanlığa bir "düşünme
alanı", hatta bir düşünme kampanyası gerek. BizTüriye
olarak henüz olayın tam anlamıyla farkına varamadık.
Ama Batı dünyasında AIDS konusunda yaşanan, artk
gerçek bir paniğe düşüşmek üzere.
Bizim sanatçılanmız da ölüyor. Ama -Allaha şükür-
şimdilik AIDS'ten değil Yurda döner dönmez sevgili Ya-
man Okay'ınölüm haberiyle şok geçirdim. Cenazesine
bile yetişmek fırsatıml olmadı. Bu "erken ölüm" gerçek-
ten üzücüydü. Rahmeti bol olsun..
Berlin'de Yaman'ın ağırlaştığı haberiyle birlikte, ga-
zeteye yazmıştım, Israil'in önde gelen yönetmeni Anos
Gutman'ın ölümünü ve Ingiliz sinemasının "harika ço-
cuğu" Derek Jarman'ın ölüm döşeğinde olduğunu öğ-
rendik ikisini de yaşamdan çekip almaya savaşan ça-
ğın belası AIDSGti.
Gün geçmiyor ki Batı'nın sanat merkezleri ünlü bir sa-
natçınm AIDS'e yenik düştüğü haberiyle çalkalanma-
sın... Berlin'deki üzücü haberlerle kafam doluvken yolda
aldığım Le Nouvel Obsevateur'ün son sayısı, konuyu
apak yapıyor ve "sanat tehlikede" başlığını kullanıyor-
du. Derginin verdiği isim listesi ve de sayılar gerçekten
ürkütücüydü. Daha 1990da, Parıste sanat çevresinde
yapılmış bir inceleme, yaşları 20 ila 45 arasındaki erkek
ölümlerinin %60'ımn AIDS dolayısıyla olduğunu belirli-
yordu.
Hastalık, New York'ta tam bir panik yaratmıştı. özellik-
le bale ve resim çevreleri dehşet içindeydi. East Vil-
lage'da 1983te 200 sanat galerisinden günümüzde sa-
dece bir tane kalmıştı. Yine New York'ta Opera-Gar-
nier'nin genel sanat yöneticisi Brigitte Lefevre, baleçev-
resi için şöyle diyordu: "Her gün birileri ölüyor. Artık bir-
birimizden haber sormaya bile cesaret edemiyoruz. Tek
yaptığımız, telefon defterimizden her gün bir iki adı daha
karalamak."
Fransa'da balenin yanı sıra edebiyat ve felsefe de çok
kayıp vermişti, veriyordu. Rudolf Nureyev'den önce ve
sonra Lucas van Dapperen, Dominique Baguet, Jacqu-
es Garnier, Jorge Dana gibi ünlü baletler, aynı biçimde
ölen Arnie Zane, Alvin Ailey gibi Amerikalı meslektaşla-
rına katılıyorlardı. Hastalığını açıklamak yürekliliğini
gösteren ilk yazar olan Jean-Paul Aren'u Michel Fouca-
ult, Herve Guibert, Gilles Barbedette, Bernard-Marie
Koltes, Pascal de Duve, Copi gibi adlar izlemişti.
Sinema da olaydan nasibini alıyordu. Rock Hudson,
Anthony Perkins, "Geceyarısı Ekspresi'nin başoyuncu-
su Brad Davis, yönetmen Tony Rıchardson gibi adlar, iik
akla gelenlerdi. Ölume mahkum olduğunu bilen genç
Fransız yazarı Cyril Collard, deneyimlerini "Vahşi Ge-
celfer-Las Nuits Fauves" adlı bir romana döküyor. ro-
mandan "bizzat" uyarladığı film ise, içerdiği gerçekçi-
likle izleyenlerin tokatgibi çarpan bir yapıta dönüşüyor-
du. (Berlin şenliğindedegösterilen bufilmi istanbul şen-
lığinde izleyeceğiz.)
Velhasıl AIDS Batı'da tam bir afet halini almış bulunu-
yor. Boyutları öylesine büyüyor ki artık bu olay karşısın-
da klasik ahlakçı tavnyla "tanrısal ceza " kavramına
sığınmak ve "madem öyle yaşadılar, böyle de ölsünler"
demek olanağı kalmıyor. Belli bir cinsel seçimin, belli
bir yaşam biçiminin bedeli böylesine ağır biçimde mi
ödenmeli? Ya o yaşam biçimini, o toplumu meydan oku-
ma ve içgüdülerınin peşinde gitme kararını uygulama-
mış, son derece "normal" bir cinsellik sürmüş kişiler de
tehdit altındaysa?
Ve hastalık, içlerınden geldiği gibi yaşadıkları ölçüde
içlerinden geldiği gibi üreten, benzersiz sanat yapıtları
ve performansları ortaya koyan, yaptıklarıyla, yazıları,
fikirleri, besteleri, dansları, filmleri ve resimleriyleyaşa-
mı gerçekten yaşanır kılan ve adına "sanatçı" dediğimiz
o yetenekli, ayrıcalıklı insanlar grubuna karşı neredeyse
özel bir saldırıya geçmişse? Her gün yaptıklarıyla bizi
hayran bırakmış o yaratıcılar grubunun zaten çok sınırlı
olan sayıları birer-ikişer eksilmekteyse?
Artık AIDS bizim sorunumuz değil, öyle yaşayanlar
düşünsün diyebilir, bu modern çağ vebasının kaygısın-
dan ve ona karşı bir şeyler yapmanın gerekliliğinden,
sorumluluğundan uzak kalabilir miyiz? Bela kişi olarak
ve toplum olarak bizim de kapımızı çalmadan önce üze-
rinde düşünülmesi gereken bir soru.
ANAP Cüneydogu'da
Heyet, tarbşmalı
kadroları araştırdı
ERGUNAKSOY
ŞIRNAK- ANAP Güncydo-
ğu hcycti Şırnakta Olağaniistü
Hal Bölgc Valiliğı'nce tahsis
edilen kadrolann dağıtımı ko-
nusunda ortaya atılan iddıalan
araşlırdılar. Koalisyon hükü-
mdindc krizc yolaçan Şırnak
Valisi Mustafa Malay. vicda-
ncn rahal olduğunu. Bakanlar
Kurulu'nda halkın taleplerini
die gelirdiğini belirterek, "Dev-
lclc kiiskün dcğilim. Şırnak'ta
görcv yapmanm şcrefmi taşıyo-
rum" dedi.
Güncydoğu'da incelcmclcri-
ni sürdürcn ANAP Millctvckil-
leri Eyüp Aşık. Yaşar Eryılmaz,
Edip Gaydalı. Hasan Çakır. Şe-
rif Bedirtıanoğlu, Yusuf Pamuk
dün Şırnak'la Olağaniistü Hal
Bölge Valiliği kapsamına gircn
illcrc dağıtılan kadrolarla ilgili
şikaycllcri dinlcdiler.
ANAP'h millctsckillcri Tür-
kiye'de bir anda günün adamı
olan vc koalisyon hükümetinde
krize yolaçan Şırnak Valisi
Muslafa Malay'la da bir saat
görüşerek bilgi aktılar.
Vali Malay, başlangıçtan bu-
güne dcğın yaşanan gclişmelcri
aktardıktan sonra tarafsızlık ve
dürüstlüğü ilkc edindiğini, hiç
bir çıkar bcklcmcdiğini bclirtc-
rck şunları söyledi:
"Bakanlar Kurulu'nda va-
tandaşlann ıslcmlcrini dilc gc-
tırdim. Vali olarak da bu bcnım
görcvımdir. İnsanların para
karşılığında işc sokulduğundan
Şırnak halkının huzursuz oldu-
|unu anlattım. Ancak sayın ba-
kanımız üzücü sözler sarfetti.
Şırnak'la ise adam sokuluyor
ne benim haberim. ne de ilgili
müdürlüğün bilgisi var. Lislelcr
faxla geliyor. Ancak işe alınan-
lar in midir, cin midir belli değil.
Kendi çapımıza göre bir araş-
lırma yaplık, işe gircnlerin bir
çoğunun Şırnak'la Şırnak'lı ol-
makla ilgileri yok.
Bu bölgeden işe alınan bazı
kişilerin ise özel arabalannın ol-
duğunu ve market çalıştırdıkla-
nnı öğrendik. Olacak iş değil,
bir aileden üç kişiye iş verilmiş.
Oysa bizim ilkemiz ihliyaa
olanlara iş vermektir. Tabii va-
tandaş bunlan duyuyor, görü-
>or sıkıntıyı da biz çekiyoruz.
Bunu gören vatanadaşın devJe-
te güvenmesi gerektiğini nasıl
söyleyebilirsiniz. Kimsenin
gücü beni şu veya bu partinin
adamı olarak suçlamaya yet-
mcz."
ANAP hcyct başkanı Trab-
zon Millctvckli Eyüp Aşık da ,
devletin ve hükümetin kadrolar
konusunda imtihandan gcçtiği-
ni belirlerek, '" Millct seyredi-
yor. Bakalım nasıl tavır sergilc-
yecekler. Biz bu işi poliüka ha-
vasına sokmadan biz dc scy-
rcdiyoruz. Bakalım devlet hü-
kümct bu imtihandan nasıl çı-
kacak" diye konuşlu.
ANAP millctvckillcri daha
sonra Cumhuriyet Meydanf-
nda toplanan valandaşlarla gö-
rüşerek yaşanan gelişmelerme
ilgili düşüncclerini saptamaya
çalıştılar.