18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyel İmtiyaz sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yonetmenı Özgen Acar • Genel Ya>ın Koordınatöru: Hikmet Çetinkay a •Genel Yayın Danışmanı: Orhan Erinç • Yazı Işlen Mudürü. Celal Başlangıç • Haber Merkezt Mü- duru: Mustafa Balbav Gorsel Yönetmen: Ali Acar •Düzenleme: Mustafa Sağlamer Ankara Tcmsılcisı: Cüneyt Arcayürek •Haber Müdürlen. Işık Kansu, Hakkı • İstanbul Haberlen: Şenay Kalkao »Dış Haberler Ergun Balcı Erdem Z Gökalp Blv.İnkılap S "No 19 4. Tel: 4331141-47, Te!ex 42344. Fax: • Iş - Ekonomi Diııç Ta\anç »Yurt Haberlen: Mefamet Saraç |4)433O565»İzmir Temsılcısr Serdar Kızık, H Zıva Blv 1352S.2 3 Tel:83123O, • Makaleler Sanri Karaören »Spor Abdülkadir Yöcetman »Dü- Telex: 52359.Fax: (51)895360 »Adana Temsilcis'i: Çetin Yiğenoğlu İnönü Cd. zeltme AbduUah Yazıcı 119 S. N o : 1 Kat. 1. Tel: 59 37 52 (4hat), Telex. 62155. Fax (71)59 25 78 Mucssese Müdûr V Erol Erkut • K.oordına- lör Ahroet Korulsan •Muhasebe: BüJenl Ye- ner •İdare: Hüseyin Gürer • Işlet.me' önder Çelik • Bilgi-îşlem: Nail tnal •Bilgısayar Sis- tem: Ylürihet Çiler •Reklam. Refaa Işıtman Vâ>nnla\an: Yenı Gun Hdber Ajansı. Basın \c YdVincılık A Ş. Basan: Cumhun>et Matbaacılık veGdzetccılık T"\Ş Türkoıağı Cad ?9 41 Cağaloğtu 343341si PK İ46İsunbulTel 5l2O5O5Telex 22246. Fdv (1)5138595 24ŞLBAT1993 İmsak'5 15 Güneş:6.40 Öğlel2 22 İkmdi: 15.23 Akşam:17 55 Yatsı 19.14 Velidedeoğlu anılıyor • Haber Merkezi - Geçen yıl kaybettiğimizOrd. Prof. Dr. Hıfa Veldet Velidedeoğlu ölûmünün 1. yıldönümü dolayısıyla düzenJenecek törenlerle anılacak. Velidedeoğlu için ilk tören bugün Karacaahmet'teki mezan başındasaat 10.30'da gerçekleştirilecek. Karacaahmet MezarlığVndaki törenin ardından ise saat 11.30'da oturduğu evin bulunduğu caddeye Kadıköy Belediyesi tarafından alınan kararla Oıd. Prof. Dr.Hıfa Veldet Velidedeoğlu'nun adı verilecek. Törende sokağın ycniadınınyeraldığı tabela Kadıköy Belediye Başkanı L'engiz Ozyalçın tarafından çakılacak. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği de 26 şubatcumagünü Harbiye'deki Cemal Reşit Rey Konser Sajonu'nda bir anma toplantısı düzenleyecek. Toplantı saat 16.30'dabaşlayacak. Velidedeoğlu, 27 şubat Cumartesi günü de Caddebostan Kadıköy Kültür ve Sanat Merkezi"nde saat 15.00'te yapılacak toplantıyla bir kez daha anılacak. Alünı ıslatan çocuk IANKARA (ANKA)- Geceleri altlanna kaçıran çocuklann cezalandınlmaması ıstendi. Çocuklann bilinçaltı olarak aileyi. özellikle de anneyi cezalandırmak için gece altına kaçırdığ belırtildi. Dokuz Eyjül Ünıversıtesi Tıp FaküJtesiÖğretım üyelerinden Prof. Dr. Nevbahar Taneli'nin yaptıgı bir araştırmaya göre erkek çocuklar kız çocuklanna oranla 3 kaı daha fazla altlanna kaçınyorlar. Araştırmada beş yaşından sonra çocuklann gece altlanna kaçırmalannın yüzde 20 oranında görüldüğü belirtilirken bu çocuklann yüzde 15'inin kendiliğinden iyileştiği kaydedildi. Lise dûzeyinde hemşireliğe son • ANKARA (LBA) - Sağlık Bakanlığı, sağlık meslek liselerinin lıseden sonra iki yıllık yüksek sağlık meslek okulanna dönüştürülmeşi için çalışmalara başladı. İki yıllık yüksek sağlık meslek okullannın açılması ile birlikte lıse dûzeyinde hemşireliğe son verilecek. Lise mezunlan, iki yıllık yüksek eğitimden sonra "ihtisas hemşiresi" olacaklar UBA muhabirinin Sağlık Bakanlığı Müsteşan Prof. Dr. İlhan Ozdemir'den aldığı bilgiyegöre 300civanndaki sağlık meslek lisesinden 75'i YOK ile yapılan anlaşmaya göre y üksek sağlık meslek okuluna dönüştürülecek. Müsteşar İlhan Özdemir, çok sayıda lıse mezunu _ olduğunu belirterek YÖK ile yaptıklan anlaşmayla sağhk eğitimini üst seviyeye yükseltmek istediklerini söyledi. Şansoyunlarına 'müpteia'olduk • ANKARA (ANK A) - Yapılan araştırmalar toplum olarak şans oyunlanna 'müptela" olduğumuzu ortaya koydu. 18 yaşın üzerinde her 10 kişinin 6'sının şans oyunu oynadığını ve ayda ortalama 500 bin üranın bu tür oyunlara aynldığı belirlendi. KAMOY tarafından İstanbul, Ankara, Izmir, Adana, Bursa ve Konya illerinde 18 yaşın üzerinde toplam 2 bin 500 kişi üzerinde yapılan araştırma; Milli Piyango. Kazı Kazan, SporToto ve Loto, at yanşlan, TV ve gazete yanşmalannın yılbk 15 trilyonluk bir sektör yarattığını ortaya koydu ve 18 yaşın üzerindeher 10 kişiden 6'sının şans oyun oynadığının beîirlendiği araştırmada. vatandaşlann yüzde 59'unun oyunlardan birini düzenli olarak dcncdıği saptandı. Yaşlılıktasüt •BONN(LBA)-İleri yaşlardaki ınsanlar için sütün ideal bir içecek olduğu bildirildi. Bir araştırmaya göre içerdiği mineraller, özellikle de kalsiyum açısından zengın olan süt, yaşlı insanlar için büyük bir önem taşıyor. Birçok yaşlı, önerilen kalsiyum miktannın yalnızca üçte bir ile yansı kadannı alıyor. Geçen yıl kaybettiğimiz Ord. Prof.Dr. Hıfzı Veldet Velidedeoğlu'nu saygıyla anıyoruz yıllıkdopdolubir yaşam"Zamanı katlayarak yaşayabilmek" Zamanı tüketmek. boşa gecirmek çok kolay da, zamanı katlayarak, dolu dolu yaşamayı başarmak öyle herkesin harcı değil. Hem de hoca kadarçok ağır. uzun süreli hastalıklan yok sayıp. çok uzun ve aralıksız üreterek, severek. her anından haz alarak yaşamak. Doğa yürüyüşlerinı yapabılmek için. doktorlann > ok saydığı ayağının kesilmesine izin vermeyip. aylar. vıllar süren çok şiddetli ağnlara katlanıp." Bu ağnlara alıştım. ama Meric'in benimle birlikte acı çekmesine dayanamıy orum" diyebılmek. Sonra da eşi Meriç'ı. aşkını. paylaştıklannı anlatırken, gündüzle geceyi ayn ayn sayarak birlikte geçen yıllan iki katına çıkarabilmek. Bir değil. pek çok msanın ömriine sığmayacak kadar çok eser verip. aralıksız üreımek yetmemiş gibi. hep yeni yapılmamış çalışmalann özlemini çekmek. Soluksuz çaüşmaktan. o ölçüde yaşamaktan, doğadan. güzellikten, insanlıktan, dostluktan haz almak. İnsan haklannı. demokrasiyi. Atatürkçülüğü, devrimlerini. hukuku, kadın haklannı, çamlan, menekşeleri aynı şiddet ve inançla sevip, savunmak. Vazodakı mor menekşelerin güzellığine sevinç çığlığı atıp. aynı anda haksızlıklara sürekli. şiddetli öfke duyabilmek. Hayatın heralanına bu kadar çok ilgi, özen gösterebilmek. Bu kadarçok acıyı ve sevinci yüklenebilmek. Yaşamın bütün çirkmliklerine, insana ait bütün kötülüklere direnip, bütün güzelliklerin keyfıni çıkarmak. Zamanı katlayarak yaşayabilmek.. Sizi tanımış olanlann satırlara sığacak anılan sizi anlatamayacak elbet.. ŞÜKRAN KETENCİ Üç büyükten biriydi Prof.Dr. BAHRİSAVa Hemen 27 Mayıs günü. İs- tanbul Üniversitesi Rektörü- nün Başkanlığı'nda ilgili öğre- tim üyelerinden kurulu 10 kişı- lik Anayasa Komisyonu'nda. o zamanlar, oldukça genç yaşlar- da olan biz komisyon üyeleri. Prof. Onar'a, Velidedeoğtu'na, Kubalı'ya, mesleksel kıdemlen- ne bakarak, "3 büyükler' der- dik: Bu sevgili ve saygın hocala- nmız, imparatorluğun sona er- mesini, cumhuriyetin kurulu- şunu, vicdanlannda ve bilinçle- rinde, bir yıkılışın hüznü, sonra, bir canlanışın sevinci ıçinde ya- şayarak gelmişlerdi. Siyasal Gerçek'i, kendi alanlanndaki bilgileri yanında, siyasal çal- kantılan yaşamışlıktan gelen bir deneyimle, derinden bilirler- di. Kubalı, Cumhuriyet'in baş- lanndaki genç şair penceresin- den yaptığı gözlemlerin duyar- lılığını. 27 Mayıs ile yeniden ka- zanrruştı. 27 Mayıs Gençlik Kolu'nun coşkusu ile bu devi- nimi benimsemiş, hatta özüm- semişti, sahiplenmişti. Rektör Onar, Birinci Dünya Savaşımı'nın yükünü taşımış. 1950 ile 60 arası çok partili de- mokrasimizin mihnetini çekmiş bir öğretim üyesi ve üniversıte görevlisi kişiliği içinde. 'Ulusal Egemenlik Işlevi'nin, parti ku- lislerinde ve hizip odalannda. "kurumsal ve kuramsal zara- fetlerinden ve erdemlerinden soyunup bir yozluğa doğru gi- dişini şimdi durdurma dönemi- nin açılışını hayal etmekten ve ona katkıcı olmaktan mtıtlu, ama biraz da bundan umutsuz bir ruh durumu içinde idı. Siyasal yozlaşmaya karşıydı Velidedeoğlu da, daha idadı cağırrda teneffüs ettiği "lCuvayı Milliye Coşkusu"; cumhuriye- tin 'Devrim Tarihi Eğitımi'nın doçentliğini yapmaktan gelen 'Devrimci Yaklaşımı' ile bütün siyasal yozlaşmalan, anayasal yolla önleme çabası içindeki bir işlev ile duyarlı ve umutlu idi. Komisyonun öteki 7 üyesi de, bu "3 büyükler'in, kendi vic- danlannda duyduklanna anla- yışlı ve saygılı olarak, anayasayı bilimsel bir inşaya ka\uşturma işçıliğini yapma duygusu ile do- lu idiler: Demokrasinin vazge- çilmez ilkeleriyle, bir hukuk devletinin kurumlaşmasını; 3 büyüklerin, siyasal yaşamın pratiklerini gözlemlemekten gelen somut algılan-kanılan ile uyumlaşürmaya uğraşıyorlar- dı. "3 büyükler'den Hıfzı Velide- deoğlu Hoca, komisyon içinde- ki bu uyumun. önce kurulması- na ve hiçbir zaman da bozul- mamasına çalışırdı. Hıfzı hoca. aşkla-şevkle baş- lamıştı, anayasa çalışmalan- na... Heyecan içinde... Bu heye- canın bir içeriği vardı: Demok- rasimizi, usun-bilimın rayına oturtma dileği... Madem ki, Mustafa Kemal'e doğru birihti- lal olmuştu, onu Atatürk dev- rimciliğinin bir gelişme aşaması kılmalı idi: Ulusal egemenlik ve onun hukuk devletinin çağdaş yapılarını içeren bir anayasa ile... Bunun için de. anayasa ko- misyonu hızla çalışmalı idi; ihti- lallerde görülebilecek olan oto- riter zuhuratlan daha baştan verimsiz kılmak için, değiştiril- mesi çok güç bir anayasayı yü- rürlüğe sokmalı idi. Bunun için. komisyona ve kendisine güvenıyordu: Anaya- sayı hukuksal siyakına (Yazılış biçimine-üslubuna-kıvamma- doğasına) kavuşturmada "hu- kukçu yeteneği"ni hizmete sun- du. Fakat. anayasa. bir poletiko- sosyal üretı olarak. çok değişik özellikleri \e zorunluluklan olan bir kurum idi: Derinleme- sine irdelemeler gerekirdi. Hat- ta. komisyon. ancak bir ön tas- lak yapmalı ıdı, bir "Kurucu Meclis" de. o temel üzerinde ça- lışarak. anayasayı bütünlemeli idi. Öyle de oldu. Hoca. Milli Birlik Komitesi'ni, buna inan- dıranlar arasında idi. Hıfzı Veldet Velidedeoğlu hocamız. aslında bir özel hu- kuk ordinaryüs profesörüdür. fakat, bir bılim heyeti olarak kurulan "'anayasa komisyonu"' çalışmalan ile Türkiye'nin dal- galı siyasal yaşamı, onu kendi- sine kardeş saydığı Muammer Aksoy ile birlikte. kamu huku- ku alanında da katkıcılığa gö- türmüştür. Bu yüzden, siyasal edebiyatımız. değerlı yapıtlara da kavuşmuştur. Bu yapıtlar, Mustafa Kemal gerçeğini anla- ma ışığıdır. Hocanın nostalji ile anılacak bir tutkusunu. dudak- lanmda bir acı gülümsemeyie hep duyumsuyorum: 27 Mayıs Anayasa verilerinin Türkiye Cumhuriyeti toplumu için, de- ğerlerinin hâlâ ve hâlâ yeterin- ce anlaşılmarruşlığı veona hanis (sadakatsız) potansiyellerin ha- la sahnedeoluşu!.. Uzun yaşamışlığını bilerek. ölümüne gene de yanıyoruz; çünkü, verimliliği, bu sahnede- kilerin hanisliklerinin panzehıri idi. Kötü günlerin dostu Prof.Dr.tSMET SUNGL RBEY/Prof.Dr. AYDIN AYBAY Velidedeoğlu Hoca ile ilgili anılardan defter açılırsa, kitaplar derlemek gerekecek. Gazete say- fasında birkaç satırla söz söyle- mekten. Hcca'ya saygısızlık yap- mamak için kaçınan Prof.lsmet Sungurbey. hocayla kürsüde 20 >ıllık birlikteliklerini anımsau- yor. Bu beraberliği anlatabilecek tek sözcüğün "tam uyum" oldu- ğunu vurguluyor. Hocayı "Atatürk"ün devrim ve ilkelerinin, bu arada kadın- erkek, kız cocuk-erkek çocuk eşıtliginin yılmaz savunucusu' olarak niteliyor. Hocanın hukuk- çuluk yönteminin de, hep, öğreti- ye olduğu kadar, yurdumuzun toplumsal gerçeklerine de uygun olan, somut olayın özelliği göz önünde tutularak, somut olay adaletini (hakkaniyeti)gerçekleş- tiren, çözümler araştıran bir yön- tem olduğunu açıklıyor. Hocadan en özel anı olarak ıse. 12 Mart faşizminde '•vuremrf çı- kanlıp rehin olarak tutulduğun- da, Hocanın askeri hapishanede kendisini ziyaret etmek için ha- pishaneye gelişini, gösterdiği özel çabalara rağmen. görüşme ısteğı- nın red edilmesıni anlatıyor. Prof. Ayduı Aybay, Hoca ile özel yaşam paylaşmış, çabşma yapmış bir kişi değil. Ancak Ho- ca'nın bilimsel kımliğı. hukuka katkılan üzerinde, eserleri üze- rinde çok şeyler söylenebileeğıni vurguluyor. Yine de unuta- madığı çok özel bir anısı var: 1402'lik olduğunda ılk telefonla arayanın Velidedeoğlu Hoca ol- ması. Anısını. "Geçmiş olsun. Bunlar aptal. ellerindeki değerleri bilmiyorlar. Bozuk para harcar gjbi harcıyorlar. Devletin hazıne- sini kendi mallan gıbi kullanıyor- lar" sözleri hâlâ kulaklanmda. Bana büyük bir moral. güç kay- nağı olmuştu" diyerek aktanyor. Aybay, Velidedeoğlu Hoca'- nın hukukçu olarak. hoca olarak üniversiteye daha çok şeyler verc- bileceği yıllarda. bir tür zorunlu emekliliğe sevkedilişinden nasıl incindiğinı anlatıyor. Dekanlık seçimine sıyasi müdahaleyi pro- testo için, fakülte kurulunu terk edişinı anımsıyor Bilimsel kimli- ği için son söz olarak, ""medenı hukukun, gelmiş geçmiş en par- lak hocası" tanımlamasını yapı- yor. Soluksuz çalışmaktan. o ölçüde yaşamaktan. doğadan. güzellikten, insanlıktan, dostluktan haz almak... Hıfzı Yeldet Velidedeoğlu eşi Meriç Velidedeoğlu ile birlikte. Ayduılıkyüzlübilgekişi • O, Atatürk'ün kurduğu devrim Türkiyesi'nin hayranıydı. Atatürk'ün aydınlattığı Türkiye Cumhuriyeti'nin, esenük, mutluluk ve gönenç içinde, kuşaktan kuşağa daha da aydmlanarak, uygarlık dünyasının parlak güneşlerinden biri olmasınj isterdi. Bu tutkuyla uğraştı. didindi, çırpındı yaşamı boyunca. Bağnaz kişiler ona hep düşmanlık gösterdi. SAMİ KARAÖREN Yaşamı boyunca hep kendini yetişurmeye. il- gisini çeken her şeyı öğrenmeye, bilgi edinmeye büyük çaba harcamış. yüreği sevgj ve ınsanlık dolu, yumuşacık. ipek gibi, gözlerinin içi gülen. o gülüşü aydınlık yüzüne yayarak karşısında- kileri erinç içinde büyüleyen bilge bir kişiydi o. O bilgelik. dünyaya sevgiyle bakmak. kolay edinilmıyor. Ciddi eğitim aşamalanndan geç- mek, bilimin ve uzmanlaşmak istenen bilim dalının neydiğini derinliğiyle duyup kavramak ve seçilen o bilim dalının gerçek temsılcisi olmak; orada hapsolup kalmayarak dünyadaki engin özekıne (kültüre) açılmak, onu özümsemek, yurdunu ve insanlannı tanımak, ölesıye sevme yeteneği kazanmakla gerçekleşiyor. İşte Velide- deoğlu hocamız. Türkmen kocası Yunus Emre gıbi. bu çilelerden geçerek ulaşmıştı bilgin ve bil- ge kişiliğiyle ışık saçan seçkin yurttaşlığına... Dostluğunu kazanma onuru Baba-eviat gibiydik Velidedeoğlu hocamızla. Eşime de bana da gösterdiği sıcacık sevgiyle, yü- rekten ilgisiy le mutlu olurduk. Onun dostluğunu kazanmak onuruna erişmiştik. Çocuklan, aile çevresi. torunlan. sevgili altın ırmağı (Meriç'i) onun her şeyiydi. Söyleşilerinde. konuşmalarda ve dertleşmelerde bızı de onlardan ayırmazdı. Toplumsal dertlerimiz, yurdumuzun bütün sorunlan. onun söyleşme-dertleşme konu- lanydı. Duyarlı kişiliğiyle. sanatın bütün dallan gibi yazın (edebiyat) alanı da onun ilgi odaklan- ndan biriydi. Divan şairlerinden günümüze pek çok şaıri iyi tanır. şıirlerini ezbere okurdu. Aile- cek birlikte epeyce gezilerimız, birlikte katıldığımızaçıkoturumlaroldu. Işık saçan konuşmalar Uzun süre Balıkesir Barosu Başkanlığını yapon hukukçu dostumuz Turgut İnal. sık sık toplantılar düzenler. değerli hıcası Velıdede- oğlu'yla bizi oranın çeşitli ilçelerinde konuk ederdi. Hocamızın o ışık saçan konuşmalan, dinleyicilerini büyülerdı: Öylesine aydınlık, öy- lesine apaçık (berrak) konuşmalar... Ve. bölgede görevlı bulunan öğrencisi nice yargıç. sava. a\aıkat, hocalanna sevgilerinı sunmak, eüni öp- mek için koşuşurlardı. Göz yaşartan sevgi seliyle karşılaşırdık. Doğa sevgisinde. tutkunluk kertesinde birle- şirdık. Gezilerimizde yurdumuzun güzelliklerini ölesiye yaşardık. Ama onun tutkun olduğu iki yeri belirtmeden geçemeyeceğim: Çocukluğunun Çorum'u veye- tişkin yıllanrun Uludağ'ı... Anılar böy le kısacık belirtmelere sığmaz. Hrfzı Veldet Velidedeoğlu'nun en belirgin özellikleri- nin en başında olan birini de dile getirmeye çalı- şarak bitirmek istiyorum sözü: O. Atatürk'ün kurduğu devrim Türkiyesi'nin hayranıydı. Atatiirk"ün aydınlattığı Türkiye Velidedeoğlu hocamız, bu aydınlık saçan büyük insan, olanca diriliğiyle yüreklerimizde yaşıvor. Cumhunyeti"nin, esenlik, mutluluk ve gönenç içinde, kuşaktan kuşağa daha da aydınlanarak, uygarlık dünyasının parlak güneşlerinden biri olmaMnı isterdi. Bu tutkuyla uğraştı, didindi, çırpındı yaşamı boyunca. Bağnaz kişiler ona hep düşmanük gösterdi. Dinin, inanmışlığın neydiği- ni çok iyi bildiği için, bağnazlara bile düşman değil, yalnızca bağnaziığa düşmandı. Velidedeoğlu hocamız, bu aydınlık saçan bü- yük insan, olanca diriliğiyle yüreklerimizde yaşı- yor. Onu, bugün. sonsuzluğa göçüşünün birinci yılında, yoğun biçimde anmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bu övgü değer hocamıza, yürekten saygılanmla. Onu taklit bile insanı yüceltir • Öncelikle dil konusunda çok titizdi. Eski bir kelime ağzımdan çıksın, bana takılırdı: "Kaç yaşındasın? Türkçesi varken, Arapçasını, Farsçasını neden kullanıyorsun?" diye. Türk dilinin doğru kullanılması için çok çaba harcadı. Medeni Kanunu'nu Türkçeleştirdi. Prof. Dr.AVTEKTN ATAAY Keşke onu taklit edebilsek. Onu taklit dahi insanı yüceltir. Hocayı anmak, Hocadan söz etmek beni öylesine duygu- landınyor ki, satırlara sığdı- ramıyacağımı düşünerek kaygılanıyorum. 1951 yılından itibaren, ölümüne kadar, 40 yılı geçen bir beraberlik. Herşeyden önce büyük bir öğretmendi. Çok çalişkandı. Öğrenci onu çok sayardı. Memleket meselelerini daıma işlerdi. Ölümüne kadar çalıştı, hiçbir konuda ilgisini kesmedi. Öncelikle dil konusunda çok titizdi. Eski bir kelime ağzım- dan çıksın. bana takılırdı: "Kaç yaşındasın? Türkçesi var- ken. Arapçasını, Farsças.'ru ne- den kullanıyorsun?" diye. Türk dilinin doğru kullanılması için çok çaba harcadı. Meflenı Kanu'nu Türkçeleş- tirdi. Hukuk dili içinde çok yer- leşmiş olan Arapça ve Farsça sözcüklenn aynlması için uğ- raşü. Her yılbaşı evinde aile top- lantısı olurdu. Torunlan, on- lann çocuklan, gençlerle, kala- babkta çok eğlenirdi. Ancak 12 oldu mu odasına çekilirdi. "Yeni yıla çalışarak girmeliyim. Nasıl girersen yıl öyle gider. Çalışarak girmeliyim ki yıl ve- rimli geçsin"derdi. Hep genç, hep bizi utandıran bir enerjinin sahibi olarak kaldı. Uludağ"a gıder. hem dinlenir, hem de çahşma temposunu, enerjisini arttırdı. Bir sürü çalışma, araştırma ile geri dönerdi. Boş durduğunu hiç bılmiyorum. Son anına kadar bu böyle sür- dü. Hiç durdurak bilmedi. Hep çalışma planlan yapardı. Önünde daha ne kadar çok ya- pacağı iş proje vardı. Özellikle kadın erkek eşitli- ğine çok özen gösterirdi. Bizi de bu konuda sürekli uyanrdı. Birçok noktada üstün nitelik- leri vardı. Bize çok yararlı tel- kinlerde bulunurdu. Ancak ilişkilerindeçok şefkatli. yardı- msever, teşvikçi idi. Bizi sürek- li izler, yol gösterirdi. Bana hâiâ yaşıvormuş. nasihat edi- yor. yol gösteriyormuş gibi ge- İiyor. Derste büyülerdı Başka bir fakülteye giriyor- dum. Bir rastlantı, arkadaş zi- yaretinde hukukta sınıfta, ders dinlemek zorunda kaldım. Hoca beni büyüledi. Hukuğu sevdim ve hukukta okumaya karar verdim. Sosyal, insanı sevdiren, çeken öyle bir ders anlatışı var ki, iyi bir öğrencisi oldum. Fakültenin ikinci sırufında iken daha beni çağırdı, mezun olduktan sonra fakültede kal- mak istersem, yardımcı ola- cağını bildirdi. Okulu bitirdi- ğim gün, daha doğrusu sabah sınava girip biteceğinin an- laşıldığı gün, Hoca'ya evine te- lefon edip, kabul ederse kal- mak istedığimi söyledim. Beklememi söyledi. Bir saat içinde gelip, asistan alınmam için gereken işlemleri başlatu. Bir ömür boyu beni hep teşvik ettj. Öğrencilerine "evlatlanm" derdi. Hiç ayırmazdı. Herkese eşit davranır, çok yumuşak, çok insani bir otorite kurardı. Hoşgörüsü. ihtiyaa olana maddi, manevi kol kanat ger- mesi insana güç verirdi. Çok güzel, çok vasıflı bir insan. Keşke onu taklit edebilseydik. Onu taklit edebılmek dahi in- sanı yüceltir. 50yılhkbir gazeteci • Gazetecilik uğraşının en büyük özlemi 1992 mayısında Cumhuriyet'teki yazarlığının 50. yıldönümü yaasını yazmak ve iki bini aşkm yazısının son noktasını koymaktı. Ama önce Cumhuriyet'ten aynlma zorunluğunu duyması, daha sonra da dönüş zamanından önce ara- mızdan aynlması bunu olanaksi2İaştırdı. ORR\N ERİNÇ Velidedeoğlu Hoca'nın bi- Iimci, bilge ve yazın adamı gibi değişik niteliklerinin içinde de- ğer verdiği ve önemsediği işlev- lerinden biri de gazeteciliği idi. Kendisi. gazeteciliğe başlayı- şını. Cumhuriyet gazetesinin kuruluş günlerine rastlayan bir yazısında şöyle anlatmıştı: "Böyle bir gazetenin hem okuru hem yazan olarak hep içinde bulunmak. bu satırlann artık yaşlanmış olan yazan için büyüİc bir mutluluktur. Bu mutluluğu. önce ilk yazımı onaylayıp ona 3 Mayıs 1942'de bu sütunlarda yer veren ve beni odasına çağırtarak: 'Yazınızı beğendim, gazetem size açıktır, hukuki ve ictimai mevzularda yazılar getirirseniz memnun olurum' deyip yüreklendiren rahmeth Yunus Nadi'ye; onun bu dünyadan aynlışından son- ra da Başyazanmız N'adir Na- di'nin dostluğuna borçluyum." Gazetecilik uğraşının en bü- yük özlemi 1992 mayısında Cumhuriyet"teki yazarlığının 50. yıldönümü yazısını yazmak ve iki bini aşkın yazısının son noktasını koymaktı. Ancak önce CumhunyetGa- zetesi'nden aynlma zorunluğu- nu duyması. daha sonra da dö- nüş zamanından önce ara- mızdan aynlması bunu ola- naksızlaşürdı. Her yazısı, Türkiye için güncel ve çok önemli bir ko- nunun; Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılışına görevli olarak tanıklık etmiş olması- ndan kaynaklanan yurtsever- lik bilim ve düşün adamlığı- ndan kaynaklanan bilgelik ve yazın adamlığının verdiği ken- dıne özgü akıcı bir Türkçe ile kamuoyuna sunulmasıydı. Baştansavmacı değildi Baştansavmacıhğı hiç sev- mezdı. Bunun en somut ör- neklerinden biri yazacagı kâğıtlan bile özenle seçmesi, dığeri de sözcüklere yükledigi anlamlann bozulmaması için noktalama işaretlerine gerekli önemi vermesiydi. Bildiklerini ve görüşlerini ya Çumhuriyet"te. ya da ki- taplannda okurian ile öğren- cilerine aktanr, hukuk sorun1 lan konusunda kendisinden bilimsel görüş istenilmesinden huzursuzluk duyardı. Velidedeoğlu Hoca, artık gazetecilik de yapmıyor. Ama özgün yapıtlan, Cumhuriyet'- teki yazılannın derlemelerin- den oluşan kitaplan kitaplık lanmızda ışıklannı saçmayı sürdürüyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle