Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyel
İmtiyaz sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yonetmenı Özgen Acar • Genel
Ya>ın Koordınatöru: Hikmet Çetinkay a •Genel
Yayın Danışmanı: Orhan Erinç • Yazı Işlen
Mudürü. Celal Başlangıç • Haber Merkezt Mü-
duru: Mustafa Balbav
Gorsel Yönetmen: Ali Acar •Düzenleme: Mustafa Sağlamer Ankara Tcmsılcisı: Cüneyt Arcayürek •Haber Müdürlen. Işık Kansu, Hakkı
• İstanbul Haberlen: Şenay Kalkao »Dış Haberler Ergun Balcı Erdem Z Gökalp Blv.İnkılap S "No 19 4. Tel: 4331141-47, Te!ex 42344. Fax:
• Iş - Ekonomi Diııç Ta\anç »Yurt Haberlen: Mefamet Saraç |4)433O565»İzmir Temsılcısr Serdar Kızık, H Zıva Blv 1352S.2 3 Tel:83123O,
• Makaleler Sanri Karaören »Spor Abdülkadir Yöcetman »Dü- Telex: 52359.Fax: (51)895360 »Adana Temsilcis'i: Çetin Yiğenoğlu İnönü Cd.
zeltme AbduUah Yazıcı 119 S. N o : 1 Kat. 1. Tel: 59 37 52 (4hat), Telex. 62155. Fax (71)59 25 78
Mucssese Müdûr V Erol Erkut • K.oordına-
lör Ahroet Korulsan •Muhasebe: BüJenl Ye-
ner •İdare: Hüseyin Gürer • Işlet.me' önder
Çelik • Bilgi-îşlem: Nail tnal •Bilgısayar Sis-
tem: Ylürihet Çiler •Reklam. Refaa Işıtman
Vâ>nnla\an: Yenı Gun Hdber Ajansı. Basın \c YdVincılık A Ş. Basan: Cumhun>et Matbaacılık veGdzetccılık T"\Ş
Türkoıağı Cad ?9 41 Cağaloğtu 343341si PK İ46İsunbulTel 5l2O5O5Telex 22246. Fdv (1)5138595 24ŞLBAT1993 İmsak'5 15 Güneş:6.40 Öğlel2 22 İkmdi: 15.23 Akşam:17 55 Yatsı 19.14
Velidedeoğlu
anılıyor
• Haber Merkezi - Geçen yıl
kaybettiğimizOrd. Prof. Dr.
Hıfa Veldet Velidedeoğlu
ölûmünün 1. yıldönümü
dolayısıyla düzenJenecek
törenlerle anılacak.
Velidedeoğlu için ilk tören
bugün Karacaahmet'teki
mezan başındasaat 10.30'da
gerçekleştirilecek.
Karacaahmet
MezarlığVndaki törenin
ardından ise saat 11.30'da
oturduğu evin bulunduğu
caddeye Kadıköy Belediyesi
tarafından alınan kararla
Oıd. Prof. Dr.Hıfa Veldet
Velidedeoğlu'nun adı
verilecek. Törende sokağın
ycniadınınyeraldığı tabela
Kadıköy Belediye Başkanı
L'engiz Ozyalçın tarafından
çakılacak. Çağdaş Yaşamı
Destekleme Derneği de 26
şubatcumagünü
Harbiye'deki Cemal Reşit
Rey Konser Sajonu'nda bir
anma toplantısı
düzenleyecek. Toplantı saat
16.30'dabaşlayacak.
Velidedeoğlu, 27 şubat
Cumartesi günü de
Caddebostan Kadıköy
Kültür ve Sanat Merkezi"nde
saat 15.00'te yapılacak
toplantıyla bir kez daha
anılacak.
Alünı ıslatan
çocuk
IANKARA (ANKA)-
Geceleri altlanna kaçıran
çocuklann
cezalandınlmaması ıstendi.
Çocuklann bilinçaltı olarak
aileyi. özellikle de anneyi
cezalandırmak için gece
altına kaçırdığ belırtildi.
Dokuz Eyjül Ünıversıtesi Tıp
FaküJtesiÖğretım
üyelerinden Prof. Dr.
Nevbahar Taneli'nin yaptıgı
bir araştırmaya göre erkek
çocuklar kız çocuklanna
oranla 3 kaı daha fazla
altlanna kaçınyorlar.
Araştırmada beş yaşından
sonra çocuklann gece
altlanna kaçırmalannın
yüzde 20 oranında
görüldüğü belirtilirken bu
çocuklann yüzde 15'inin
kendiliğinden iyileştiği
kaydedildi.
Lise dûzeyinde
hemşireliğe son
• ANKARA (LBA) - Sağlık
Bakanlığı, sağlık meslek
liselerinin lıseden sonra iki
yıllık yüksek sağlık meslek
okulanna dönüştürülmeşi
için çalışmalara başladı. İki
yıllık yüksek sağlık meslek
okullannın açılması ile
birlikte lıse dûzeyinde
hemşireliğe son verilecek.
Lise mezunlan, iki yıllık
yüksek eğitimden sonra
"ihtisas hemşiresi" olacaklar
UBA muhabirinin Sağlık
Bakanlığı Müsteşan Prof.
Dr. İlhan Ozdemir'den aldığı
bilgiyegöre 300civanndaki
sağlık meslek lisesinden 75'i
YOK ile yapılan anlaşmaya
göre y üksek sağlık meslek
okuluna dönüştürülecek.
Müsteşar İlhan Özdemir,
çok sayıda lıse mezunu _
olduğunu belirterek YÖK ile
yaptıklan anlaşmayla sağhk
eğitimini üst seviyeye
yükseltmek istediklerini
söyledi.
Şansoyunlarına
'müpteia'olduk
• ANKARA (ANK A) -
Yapılan araştırmalar toplum
olarak şans oyunlanna
'müptela" olduğumuzu
ortaya koydu. 18 yaşın
üzerinde her 10 kişinin
6'sının şans oyunu
oynadığını ve ayda ortalama
500 bin üranın bu tür
oyunlara aynldığı belirlendi.
KAMOY tarafından
İstanbul, Ankara, Izmir,
Adana, Bursa ve Konya
illerinde 18 yaşın üzerinde
toplam 2 bin 500 kişi
üzerinde yapılan araştırma;
Milli Piyango. Kazı Kazan,
SporToto ve Loto, at
yanşlan, TV ve gazete
yanşmalannın yılbk 15
trilyonluk bir sektör
yarattığını ortaya koydu ve
18 yaşın üzerindeher 10
kişiden 6'sının şans oyun
oynadığının beîirlendiği
araştırmada. vatandaşlann
yüzde 59'unun oyunlardan
birini düzenli olarak dcncdıği
saptandı.
Yaşlılıktasüt
•BONN(LBA)-İleri
yaşlardaki ınsanlar için sütün
ideal bir içecek olduğu
bildirildi. Bir araştırmaya
göre içerdiği mineraller,
özellikle de kalsiyum
açısından zengın olan süt,
yaşlı insanlar için büyük bir
önem taşıyor. Birçok yaşlı,
önerilen kalsiyum miktannın
yalnızca üçte bir ile yansı
kadannı alıyor.
Geçen yıl kaybettiğimiz Ord. Prof.Dr. Hıfzı Veldet Velidedeoğlu'nu saygıyla anıyoruz
yıllıkdopdolubir yaşam"Zamanı katlayarak yaşayabilmek"
Zamanı tüketmek. boşa gecirmek çok kolay
da, zamanı katlayarak, dolu dolu yaşamayı
başarmak öyle herkesin harcı değil. Hem de
hoca kadarçok ağır. uzun süreli hastalıklan
yok sayıp. çok uzun ve aralıksız üreterek,
severek. her anından haz alarak yaşamak.
Doğa yürüyüşlerinı yapabılmek için.
doktorlann > ok saydığı ayağının kesilmesine
izin vermeyip. aylar. vıllar süren çok şiddetli
ağnlara katlanıp." Bu ağnlara alıştım. ama
Meric'in benimle birlikte acı çekmesine
dayanamıy orum" diyebılmek. Sonra da eşi
Meriç'ı. aşkını. paylaştıklannı anlatırken,
gündüzle geceyi ayn ayn sayarak birlikte
geçen yıllan iki katına çıkarabilmek. Bir
değil. pek çok msanın ömriine sığmayacak
kadar çok eser verip. aralıksız üreımek
yetmemiş gibi. hep yeni yapılmamış
çalışmalann özlemini çekmek. Soluksuz
çaüşmaktan. o ölçüde yaşamaktan,
doğadan. güzellikten, insanlıktan,
dostluktan haz almak. İnsan haklannı.
demokrasiyi. Atatürkçülüğü, devrimlerini.
hukuku, kadın haklannı, çamlan,
menekşeleri aynı şiddet ve inançla sevip,
savunmak. Vazodakı mor menekşelerin
güzellığine sevinç çığlığı atıp. aynı anda
haksızlıklara sürekli. şiddetli öfke
duyabilmek. Hayatın heralanına bu kadar
çok ilgi, özen gösterebilmek. Bu kadarçok
acıyı ve sevinci yüklenebilmek. Yaşamın
bütün çirkmliklerine, insana ait bütün
kötülüklere direnip, bütün güzelliklerin
keyfıni çıkarmak. Zamanı katlayarak
yaşayabilmek..
Sizi tanımış olanlann satırlara sığacak
anılan sizi anlatamayacak elbet..
ŞÜKRAN KETENCİ
Üç büyükten
biriydi
Prof.Dr. BAHRİSAVa
Hemen 27 Mayıs günü. İs-
tanbul Üniversitesi Rektörü-
nün Başkanlığı'nda ilgili öğre-
tim üyelerinden kurulu 10 kişı-
lik Anayasa Komisyonu'nda. o
zamanlar, oldukça genç yaşlar-
da olan biz komisyon üyeleri.
Prof. Onar'a, Velidedeoğtu'na,
Kubalı'ya, mesleksel kıdemlen-
ne bakarak, "3 büyükler' der-
dik: Bu sevgili ve saygın hocala-
nmız, imparatorluğun sona er-
mesini, cumhuriyetin kurulu-
şunu, vicdanlannda ve bilinçle-
rinde, bir yıkılışın hüznü, sonra,
bir canlanışın sevinci ıçinde ya-
şayarak gelmişlerdi. Siyasal
Gerçek'i, kendi alanlanndaki
bilgileri yanında, siyasal çal-
kantılan yaşamışlıktan gelen
bir deneyimle, derinden bilirler-
di.
Kubalı, Cumhuriyet'in baş-
lanndaki genç şair penceresin-
den yaptığı gözlemlerin duyar-
lılığını. 27 Mayıs ile yeniden ka-
zanrruştı. 27 Mayıs Gençlik
Kolu'nun coşkusu ile bu devi-
nimi benimsemiş, hatta özüm-
semişti, sahiplenmişti.
Rektör Onar, Birinci Dünya
Savaşımı'nın yükünü taşımış.
1950 ile 60 arası çok partili de-
mokrasimizin mihnetini çekmiş
bir öğretim üyesi ve üniversıte
görevlisi kişiliği içinde. 'Ulusal
Egemenlik Işlevi'nin, parti ku-
lislerinde ve hizip odalannda.
"kurumsal ve kuramsal zara-
fetlerinden ve erdemlerinden
soyunup bir yozluğa doğru gi-
dişini şimdi durdurma dönemi-
nin açılışını hayal etmekten ve
ona katkıcı olmaktan mtıtlu,
ama biraz da bundan umutsuz
bir ruh durumu içinde idı.
Siyasal yozlaşmaya karşıydı
Velidedeoğlu da, daha idadı
cağırrda teneffüs ettiği "lCuvayı
Milliye Coşkusu"; cumhuriye-
tin 'Devrim Tarihi Eğitımi'nın
doçentliğini yapmaktan gelen
'Devrimci Yaklaşımı' ile bütün
siyasal yozlaşmalan, anayasal
yolla önleme çabası içindeki bir
işlev ile duyarlı ve umutlu idi.
Komisyonun öteki 7 üyesi
de, bu "3 büyükler'in, kendi vic-
danlannda duyduklanna anla-
yışlı ve saygılı olarak, anayasayı
bilimsel bir inşaya ka\uşturma
işçıliğini yapma duygusu ile do-
lu idiler: Demokrasinin vazge-
çilmez ilkeleriyle, bir hukuk
devletinin kurumlaşmasını; 3
büyüklerin, siyasal yaşamın
pratiklerini gözlemlemekten
gelen somut algılan-kanılan ile
uyumlaşürmaya uğraşıyorlar-
dı.
"3 büyükler'den Hıfzı Velide-
deoğlu Hoca, komisyon içinde-
ki bu uyumun. önce kurulması-
na ve hiçbir zaman da bozul-
mamasına çalışırdı.
Hıfzı hoca. aşkla-şevkle baş-
lamıştı, anayasa çalışmalan-
na... Heyecan içinde... Bu heye-
canın bir içeriği vardı: Demok-
rasimizi, usun-bilimın rayına
oturtma dileği... Madem ki,
Mustafa Kemal'e doğru birihti-
lal olmuştu, onu Atatürk dev-
rimciliğinin bir gelişme aşaması
kılmalı idi: Ulusal egemenlik ve
onun hukuk devletinin çağdaş
yapılarını içeren bir anayasa
ile... Bunun için de. anayasa ko-
misyonu hızla çalışmalı idi; ihti-
lallerde görülebilecek olan oto-
riter zuhuratlan daha baştan
verimsiz kılmak için, değiştiril-
mesi çok güç bir anayasayı yü-
rürlüğe sokmalı idi.
Bunun için. komisyona ve
kendisine güvenıyordu: Anaya-
sayı hukuksal siyakına (Yazılış
biçimine-üslubuna-kıvamma-
doğasına) kavuşturmada "hu-
kukçu yeteneği"ni hizmete sun-
du.
Fakat. anayasa. bir poletiko-
sosyal üretı olarak. çok değişik
özellikleri \e zorunluluklan
olan bir kurum idi: Derinleme-
sine irdelemeler gerekirdi. Hat-
ta. komisyon. ancak bir ön tas-
lak yapmalı ıdı, bir "Kurucu
Meclis" de. o temel üzerinde ça-
lışarak. anayasayı bütünlemeli
idi. Öyle de oldu. Hoca. Milli
Birlik Komitesi'ni, buna inan-
dıranlar arasında idi.
Hıfzı Veldet Velidedeoğlu
hocamız. aslında bir özel hu-
kuk ordinaryüs profesörüdür.
fakat, bir bılim heyeti olarak
kurulan "'anayasa komisyonu"'
çalışmalan ile Türkiye'nin dal-
galı siyasal yaşamı, onu kendi-
sine kardeş saydığı Muammer
Aksoy ile birlikte. kamu huku-
ku alanında da katkıcılığa gö-
türmüştür. Bu yüzden, siyasal
edebiyatımız. değerlı yapıtlara
da kavuşmuştur. Bu yapıtlar,
Mustafa Kemal gerçeğini anla-
ma ışığıdır. Hocanın nostalji ile
anılacak bir tutkusunu. dudak-
lanmda bir acı gülümsemeyie
hep duyumsuyorum: 27 Mayıs
Anayasa verilerinin Türkiye
Cumhuriyeti toplumu için, de-
ğerlerinin hâlâ ve hâlâ yeterin-
ce anlaşılmarruşlığı veona hanis
(sadakatsız) potansiyellerin ha-
la sahnedeoluşu!..
Uzun yaşamışlığını bilerek.
ölümüne gene de yanıyoruz;
çünkü, verimliliği, bu sahnede-
kilerin hanisliklerinin panzehıri
idi.
Kötü günlerin
dostu
Prof.Dr.tSMET
SUNGL RBEY/Prof.Dr.
AYDIN AYBAY
Velidedeoğlu Hoca ile ilgili
anılardan defter açılırsa, kitaplar
derlemek gerekecek. Gazete say-
fasında birkaç satırla söz söyle-
mekten. Hcca'ya saygısızlık yap-
mamak için kaçınan Prof.lsmet
Sungurbey. hocayla kürsüde 20
>ıllık birlikteliklerini anımsau-
yor. Bu beraberliği anlatabilecek
tek sözcüğün "tam uyum" oldu-
ğunu vurguluyor.
Hocayı "Atatürk"ün devrim ve
ilkelerinin, bu arada kadın-
erkek, kız cocuk-erkek çocuk
eşıtliginin yılmaz savunucusu'
olarak niteliyor. Hocanın hukuk-
çuluk yönteminin de, hep, öğreti-
ye olduğu kadar, yurdumuzun
toplumsal gerçeklerine de uygun
olan, somut olayın özelliği göz
önünde tutularak, somut olay
adaletini (hakkaniyeti)gerçekleş-
tiren, çözümler araştıran bir yön-
tem olduğunu açıklıyor.
Hocadan en özel anı olarak ıse.
12 Mart faşizminde '•vuremrf çı-
kanlıp rehin olarak tutulduğun-
da, Hocanın askeri hapishanede
kendisini ziyaret etmek için ha-
pishaneye gelişini, gösterdiği özel
çabalara rağmen. görüşme ısteğı-
nın red edilmesıni anlatıyor.
Prof. Ayduı Aybay, Hoca ile
özel yaşam paylaşmış, çabşma
yapmış bir kişi değil. Ancak Ho-
ca'nın bilimsel kımliğı. hukuka
katkılan üzerinde, eserleri üze-
rinde çok şeyler söylenebileeğıni
vurguluyor. Yine de unuta-
madığı çok özel bir anısı var:
1402'lik olduğunda ılk telefonla
arayanın Velidedeoğlu Hoca ol-
ması. Anısını. "Geçmiş olsun.
Bunlar aptal. ellerindeki değerleri
bilmiyorlar. Bozuk para harcar
gjbi harcıyorlar. Devletin hazıne-
sini kendi mallan gıbi kullanıyor-
lar" sözleri hâlâ kulaklanmda.
Bana büyük bir moral. güç kay-
nağı olmuştu" diyerek aktanyor.
Aybay, Velidedeoğlu Hoca'-
nın hukukçu olarak. hoca olarak
üniversiteye daha çok şeyler verc-
bileceği yıllarda. bir tür zorunlu
emekliliğe sevkedilişinden nasıl
incindiğinı anlatıyor. Dekanlık
seçimine sıyasi müdahaleyi pro-
testo için, fakülte kurulunu terk
edişinı anımsıyor Bilimsel kimli-
ği için son söz olarak, ""medenı
hukukun, gelmiş geçmiş en par-
lak hocası" tanımlamasını yapı-
yor.
Soluksuz çalışmaktan. o ölçüde yaşamaktan. doğadan. güzellikten, insanlıktan,
dostluktan haz almak... Hıfzı Yeldet Velidedeoğlu eşi Meriç Velidedeoğlu ile birlikte.
Ayduılıkyüzlübilgekişi
• O, Atatürk'ün kurduğu devrim
Türkiyesi'nin hayranıydı. Atatürk'ün
aydınlattığı Türkiye
Cumhuriyeti'nin, esenük, mutluluk ve
gönenç içinde, kuşaktan kuşağa daha da
aydmlanarak, uygarlık dünyasının
parlak güneşlerinden biri olmasınj
isterdi. Bu tutkuyla uğraştı. didindi,
çırpındı yaşamı boyunca. Bağnaz kişiler
ona hep düşmanlık gösterdi.
SAMİ KARAÖREN
Yaşamı boyunca hep kendini yetişurmeye. il-
gisini çeken her şeyı öğrenmeye, bilgi edinmeye
büyük çaba harcamış. yüreği sevgj ve ınsanlık
dolu, yumuşacık. ipek gibi, gözlerinin içi gülen.
o gülüşü aydınlık yüzüne yayarak karşısında-
kileri erinç içinde büyüleyen bilge bir kişiydi o.
O bilgelik. dünyaya sevgiyle bakmak. kolay
edinilmıyor. Ciddi eğitim aşamalanndan geç-
mek, bilimin ve uzmanlaşmak istenen bilim
dalının neydiğini derinliğiyle duyup kavramak
ve seçilen o bilim dalının gerçek temsılcisi olmak;
orada hapsolup kalmayarak dünyadaki engin
özekıne (kültüre) açılmak, onu özümsemek,
yurdunu ve insanlannı tanımak, ölesıye sevme
yeteneği kazanmakla gerçekleşiyor. İşte Velide-
deoğlu hocamız. Türkmen kocası Yunus Emre
gıbi. bu çilelerden geçerek ulaşmıştı bilgin ve bil-
ge kişiliğiyle ışık saçan seçkin yurttaşlığına...
Dostluğunu kazanma onuru
Baba-eviat gibiydik Velidedeoğlu hocamızla.
Eşime de bana da gösterdiği sıcacık sevgiyle, yü-
rekten ilgisiy le mutlu olurduk. Onun dostluğunu
kazanmak onuruna erişmiştik. Çocuklan, aile
çevresi. torunlan. sevgili altın ırmağı (Meriç'i)
onun her şeyiydi. Söyleşilerinde. konuşmalarda
ve dertleşmelerde bızı de onlardan ayırmazdı.
Toplumsal dertlerimiz, yurdumuzun bütün
sorunlan. onun söyleşme-dertleşme konu-
lanydı. Duyarlı kişiliğiyle. sanatın bütün dallan
gibi yazın (edebiyat) alanı da onun ilgi odaklan-
ndan biriydi. Divan şairlerinden günümüze pek
çok şaıri iyi tanır. şıirlerini ezbere okurdu. Aile-
cek birlikte epeyce gezilerimız, birlikte
katıldığımızaçıkoturumlaroldu.
Işık saçan konuşmalar
Uzun süre Balıkesir Barosu Başkanlığını
yapon hukukçu dostumuz Turgut İnal. sık sık
toplantılar düzenler. değerli hıcası Velıdede-
oğlu'yla bizi oranın çeşitli ilçelerinde konuk
ederdi. Hocamızın o ışık saçan konuşmalan,
dinleyicilerini büyülerdı: Öylesine aydınlık, öy-
lesine apaçık (berrak) konuşmalar... Ve. bölgede
görevlı bulunan öğrencisi nice yargıç. sava.
a\aıkat, hocalanna sevgilerinı sunmak, eüni öp-
mek için koşuşurlardı. Göz yaşartan sevgi seliyle
karşılaşırdık.
Doğa sevgisinde. tutkunluk kertesinde birle-
şirdık. Gezilerimizde yurdumuzun güzelliklerini
ölesiye yaşardık.
Ama onun tutkun olduğu iki yeri belirtmeden
geçemeyeceğim: Çocukluğunun Çorum'u veye-
tişkin yıllanrun Uludağ'ı...
Anılar böy le kısacık belirtmelere sığmaz. Hrfzı
Veldet Velidedeoğlu'nun en belirgin özellikleri-
nin en başında olan birini de dile getirmeye çalı-
şarak bitirmek istiyorum sözü:
O. Atatürk'ün kurduğu devrim Türkiyesi'nin
hayranıydı. Atatiirk"ün aydınlattığı Türkiye
Velidedeoğlu hocamız, bu aydınlık saçan büyük
insan, olanca diriliğiyle yüreklerimizde yaşıvor.
Cumhunyeti"nin, esenlik, mutluluk ve gönenç
içinde, kuşaktan kuşağa daha da aydınlanarak,
uygarlık dünyasının parlak güneşlerinden biri
olmaMnı isterdi. Bu tutkuyla uğraştı, didindi,
çırpındı yaşamı boyunca. Bağnaz kişiler ona hep
düşmanük gösterdi. Dinin, inanmışlığın neydiği-
ni çok iyi bildiği için, bağnazlara bile düşman
değil, yalnızca bağnaziığa düşmandı.
Velidedeoğlu hocamız, bu aydınlık saçan bü-
yük insan, olanca diriliğiyle yüreklerimizde yaşı-
yor. Onu, bugün. sonsuzluğa göçüşünün birinci
yılında, yoğun biçimde anmanın mutluluğunu
yaşıyoruz. Bu övgü değer hocamıza, yürekten
saygılanmla.
Onu taklit bile
insanı yüceltir
• Öncelikle dil konusunda çok titizdi. Eski bir
kelime ağzımdan çıksın, bana takılırdı: "Kaç
yaşındasın? Türkçesi varken, Arapçasını,
Farsçasını neden kullanıyorsun?" diye. Türk
dilinin doğru kullanılması için çok çaba harcadı.
Medeni Kanunu'nu Türkçeleştirdi.
Prof. Dr.AVTEKTN ATAAY
Keşke onu taklit edebilsek.
Onu taklit dahi insanı yüceltir.
Hocayı anmak, Hocadan söz
etmek beni öylesine duygu-
landınyor ki, satırlara sığdı-
ramıyacağımı düşünerek
kaygılanıyorum. 1951 yılından
itibaren, ölümüne kadar, 40 yılı
geçen bir beraberlik.
Herşeyden önce büyük bir
öğretmendi. Çok çalişkandı.
Öğrenci onu çok sayardı.
Memleket meselelerini daıma
işlerdi. Ölümüne kadar çalıştı,
hiçbir konuda ilgisini kesmedi.
Öncelikle dil konusunda çok
titizdi. Eski bir kelime ağzım-
dan çıksın. bana takılırdı:
"Kaç yaşındasın? Türkçesi var-
ken. Arapçasını, Farsças.'ru ne-
den kullanıyorsun?" diye. Türk
dilinin doğru kullanılması için
çok çaba harcadı.
Meflenı Kanu'nu Türkçeleş-
tirdi. Hukuk dili içinde çok yer-
leşmiş olan Arapça ve Farsça
sözcüklenn aynlması için uğ-
raşü.
Her yılbaşı evinde aile top-
lantısı olurdu. Torunlan, on-
lann çocuklan, gençlerle, kala-
babkta çok eğlenirdi. Ancak 12
oldu mu odasına çekilirdi.
"Yeni yıla çalışarak girmeliyim.
Nasıl girersen yıl öyle gider.
Çalışarak girmeliyim ki yıl ve-
rimli geçsin"derdi. Hep genç,
hep bizi utandıran bir enerjinin
sahibi olarak kaldı. Uludağ"a
gıder. hem dinlenir, hem de
çahşma temposunu, enerjisini
arttırdı. Bir sürü çalışma,
araştırma ile geri dönerdi. Boş
durduğunu hiç bılmiyorum.
Son anına kadar bu böyle sür-
dü. Hiç durdurak bilmedi. Hep
çalışma planlan yapardı.
Önünde daha ne kadar çok ya-
pacağı iş proje vardı.
Özellikle kadın erkek eşitli-
ğine çok özen gösterirdi. Bizi
de bu konuda sürekli uyanrdı.
Birçok noktada üstün nitelik-
leri vardı. Bize çok yararlı tel-
kinlerde bulunurdu. Ancak
ilişkilerindeçok şefkatli. yardı-
msever, teşvikçi idi. Bizi sürek-
li izler, yol gösterirdi. Bana
hâiâ yaşıvormuş. nasihat edi-
yor. yol gösteriyormuş gibi ge-
İiyor.
Derste büyülerdı
Başka bir fakülteye giriyor-
dum. Bir rastlantı, arkadaş zi-
yaretinde hukukta sınıfta, ders
dinlemek zorunda kaldım.
Hoca beni büyüledi. Hukuğu
sevdim ve hukukta okumaya
karar verdim. Sosyal, insanı
sevdiren, çeken öyle bir ders
anlatışı var ki, iyi bir öğrencisi
oldum.
Fakültenin ikinci sırufında
iken daha beni çağırdı, mezun
olduktan sonra fakültede kal-
mak istersem, yardımcı ola-
cağını bildirdi. Okulu bitirdi-
ğim gün, daha doğrusu sabah
sınava girip biteceğinin an-
laşıldığı gün, Hoca'ya evine te-
lefon edip, kabul ederse kal-
mak istedığimi söyledim.
Beklememi söyledi. Bir saat
içinde gelip, asistan alınmam
için gereken işlemleri başlatu.
Bir ömür boyu beni hep teşvik
ettj.
Öğrencilerine "evlatlanm"
derdi. Hiç ayırmazdı. Herkese
eşit davranır, çok yumuşak,
çok insani bir otorite kurardı.
Hoşgörüsü. ihtiyaa olana
maddi, manevi kol kanat ger-
mesi insana güç verirdi. Çok
güzel, çok vasıflı bir insan.
Keşke onu taklit edebilseydik.
Onu taklit edebılmek dahi in-
sanı yüceltir.
50yılhkbir
gazeteci
• Gazetecilik uğraşının en büyük özlemi 1992
mayısında Cumhuriyet'teki yazarlığının 50.
yıldönümü yaasını yazmak ve iki bini aşkm
yazısının son noktasını koymaktı. Ama önce
Cumhuriyet'ten aynlma zorunluğunu duyması,
daha sonra da dönüş zamanından önce ara-
mızdan aynlması bunu olanaksi2İaştırdı.
ORR\N ERİNÇ
Velidedeoğlu Hoca'nın bi-
Iimci, bilge ve yazın adamı gibi
değişik niteliklerinin içinde de-
ğer verdiği ve önemsediği işlev-
lerinden biri de gazeteciliği idi.
Kendisi. gazeteciliğe başlayı-
şını. Cumhuriyet gazetesinin
kuruluş günlerine rastlayan bir
yazısında şöyle anlatmıştı:
"Böyle bir gazetenin hem
okuru hem yazan olarak hep
içinde bulunmak. bu satırlann
artık yaşlanmış olan yazan için
büyüİc bir mutluluktur. Bu
mutluluğu. önce ilk yazımı
onaylayıp ona 3 Mayıs 1942'de
bu sütunlarda yer veren ve beni
odasına çağırtarak: 'Yazınızı
beğendim, gazetem size açıktır,
hukuki ve ictimai mevzularda
yazılar getirirseniz memnun
olurum' deyip yüreklendiren
rahmeth Yunus Nadi'ye; onun
bu dünyadan aynlışından son-
ra da Başyazanmız N'adir Na-
di'nin dostluğuna borçluyum."
Gazetecilik uğraşının en bü-
yük özlemi 1992 mayısında
Cumhuriyet"teki yazarlığının
50. yıldönümü yazısını yazmak
ve iki bini aşkın yazısının son
noktasını koymaktı.
Ancak önce CumhunyetGa-
zetesi'nden aynlma zorunluğu-
nu duyması. daha sonra da dö-
nüş zamanından önce ara-
mızdan aynlması bunu ola-
naksızlaşürdı.
Her yazısı, Türkiye için
güncel ve çok önemli bir ko-
nunun; Türkiye Büyük Millet
Meclisi'nin açılışına görevli
olarak tanıklık etmiş olması-
ndan kaynaklanan yurtsever-
lik bilim ve düşün adamlığı-
ndan kaynaklanan bilgelik ve
yazın adamlığının verdiği ken-
dıne özgü akıcı bir Türkçe ile
kamuoyuna sunulmasıydı.
Baştansavmacı değildi
Baştansavmacıhğı hiç sev-
mezdı. Bunun en somut ör-
neklerinden biri yazacagı
kâğıtlan bile özenle seçmesi,
dığeri de sözcüklere yükledigi
anlamlann bozulmaması için
noktalama işaretlerine gerekli
önemi vermesiydi.
Bildiklerini ve görüşlerini
ya Çumhuriyet"te. ya da ki-
taplannda okurian ile öğren-
cilerine aktanr, hukuk sorun1
lan konusunda kendisinden
bilimsel görüş istenilmesinden
huzursuzluk duyardı.
Velidedeoğlu Hoca, artık
gazetecilik de yapmıyor. Ama
özgün yapıtlan, Cumhuriyet'-
teki yazılannın derlemelerin-
den oluşan kitaplan kitaplık
lanmızda ışıklannı saçmayı
sürdürüyor.