Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 19ŞUBAT1993CUMA
8 DIŞHABERLER
Pravda'da
Deminel yorumu
• MOSKOVA(AA)-
Rus> j'da >a\ımlanan
Pra\da gazetesi. Başbakan
Süleyınaıı Demirerın.
Karadenız Ekonomik
İşbirlığı Projesi'ni biranöncc
hayaıa geçirerek bölgesel
sorunlann zor yoluyla değil
banşcı >öntemlerle
çözümlenmesi için bir model
oluşturmaya çalıştığmı
bildirdi. Gazetededün
>ayımlanan makalcde.
Demırelın siyasi kariyerinin
geçmışi ve bugünü hakkında
geniş bılgiler verilirken
"Esnek bir politikaa" olarak
tanımlanan Süleyman
Demirel"in Başbakanlık
görevıni devraldığı günden
bu yana KEİ'nin hızla
hayata geçınlmesıneçalışüğı
kaydedildi.
Yunan H6'|ara
ABD sistemi
•ATİNA(AA)-
Yunanistanhükümeti, F-16
savaş uçaklannın savunma
sistemleri konusunda adeta
yılan hikayesine dönen uzun
süren tarlışmalardan sonra
nihayet tercihini yaptı.
Başbakan Konstantin
Mitsolakis başkanlığında
yapılan Savunma ve Dışişleri
Konseyi(KİSEA)
Toplantısı'nda alınan karar
uyannca Yunan F-16'lan
ABD fırması Littonun
ürcttiği savunma sistemleri
ilcdonatılacak. Edinilen
bılgılercgörc Hava
Kuvvetleri Konseyi
tarafından da tercih edilen
ABD yapımı savunma
sistemlerinin toplam maliyetı
192 milyon dolan bulacak.
Petrosyan
karşıtı gösteri
• MOSKOVA(AA)-
Emıcnısian'ın başkenti
Erivan"da dün Devlet
Başkanı LevonTer Petrosyan
aleyhinde bir gösteri
düzenlendi. Bölgedebulunan
gazctcciler, gösteriye katılan
300 bin kişinin, Ter
Petrosyan'ı ülkeyi ekonomik
ve siyasi bir kriz içinc
soktuğu için protesto cüiğini
kaydettilcr. Aralannda önde
gelen muhalefet liderlerinden
Fairur Hairikyan'ın cşinin de
bulunduğu 20 kadar
göstericinin polıs tarafından
gözaltına ahndığı bclirtildi.
Afrika Barış
Gücü
• ADDİSABABA(AA)-
Afrika Birliği Örgütü (OAU)
üyesı ülkclerin dışişleri
bakanlan. Afrika Banş
Gücü kurulmasına ilişkin bir
karar lasansını onay ladılar.
OAU dışişleri bakanlannın
Addis Ababa'da yaptıklan
toplantıda kabul edilen karar
lasapsında. Afrika
ülkclcrinde yaşanan kronik
para darlığına rağmen,
"BanşGücü'nünen kısa
zamanda kurulmasının tüm
üyc ülkelerin yaranna
olacağı" vurgulandı.
İngiltere'de 3
milyon işsiz
• LONDRA(AA)-
Ingiltcrc'de ekonomik
durgunluğun yol açtığı
işsizlik hızla yüksclmcyc
devam ederken işsiz sayısının
ilk kez 3 milyon sınınnı
aşması hükümel için büyük
bir psikolojikdarbe oldu.
Ocak ayı sonu itibanyla işsiz
sayısı dün yapılan
açıklamaya göre 3 milyon 62
bin 65 kişi olarak belirlendi.
Yettsin'den
• MOSKOVA(AA)-
Rusya Devlet Başkanı Boris
Yeltsin'in, yürütme
organının başı olarak
yasama organıyla, yeni bir
anavasa kabul edilinceye
kadar yetki paylaşımı
anlaşması çerçevesinde,
"ekonominin tüm
sorumluluğunu" üstlenmek
istcdiği açıklandı. Yeltsin'in
basın sözcüsünce açıklanan,
Yellsin'in önerdiği uzlaşma
belgesine göre, taraflann
anlaşmaya varması halinde,
yürütmenin başı olarak
Veltsin, parlamentonun
yetkilerini sınırlayıcı bir yasa
teklifi vermeme
yükümlülüğünü üstlenirken,
parlamentonun
kontrolündeki ekonominin
işleyişiyle ilgili tüm kurum ve
kuruluşlann hükümetin
kontrolüne devredilmesini
istiyor. Rusya Devlet
Başkanı'nın ıızlaşma belgesi
taslağı, parlamentonun.
yürütmenin ekonomik
alandaki faaliyetlerineengel
çıkanmamasını. aynca
emisyon hacmi ve
kredilendirme konusunda,
anaya^a tarafından
pariamentoya verilmiş
bulunan yetkilerin yalnızca
hükümetin onayıyla
kullanılması gerektiğini
savunuvor.
KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş yeni Rum Yönetimi Başkanı Glafkos Klerides'i Cumhuriyet'e anlattı
KlerideskoyuYunanmiUiyetçisi
ERDALGÜVEN
• Vasiliu'ya göre Klerides diyolağa daha açık bir politi-
kacıdır. Rumlar arasında en iyi, en rahat konuşabilece-
ğim kişidir.
• Klerides ne istediğini daha açık biçimde söyleyecektir.
Arkasında kilise ve uzlaşmaz Kipriyanu var. Dolayısıyla
Vasiliu gibi maske takamaz. Gerçekçi davranırsa
Kıbns'ta bir anlaşmaya varabiliriz.
için çahştı. EOKA'da etkin görev aldı.
1958'de toplumlararası çatışmalarda bazı
Türk köylerine düzenlenen saldınlan yönet-
ü. 60'ta Cumhuriyet kurulduktan sorra or-
tak bir ordu kurulmaması için elinden geleni
yaptı. Akritas planının yapımcı ve uy-
gulayıalanndandır. 1963'leTürk temsilcile-
re "Haklannızdan vazgeçmezseniz Medis'e
gjremezsiniz" diyen adamdır Klerides.
- Peki Vasiliu ile bir kıyaslama yaparsak...
- Vasiliu becerikli bir pazarlamacı idi.
Dünyayı Türklere karşı iyi niyetine ve cö-
mertliğine inandırmayı başarmışü. Gerçekte
bir maskeydi. İçte Klendesten farkı yoktu.
Şimdi Klerides ne istediğini daha açık ve se-
çik biçimde söyleyecektir. Çünkü arkasında
kilise ve uzlaşmaz Kipriyanu var, yani Vasi-
LEFKOŞA - Kuzey Kıbns Türk Cumhu-
riyeü (KKTC) Cumhurbaşkanı Rauf Denk-
taş, yeni Rum Yönetimi Başkan Glafkos
Klerides'i "Koyu bir Yunan millıyetçisi"
olarak nıteledi. Denktaş, gerçekçi davranı-
rsa Klerides'le anlaşmaya varabileceklerini
söyledi.
Denktaş ile başkent Lefkoşa'da bulunan
Başkanlık Konutu'nda görûştük. Kendisine
sorduğumuz sorular ve yanıtlan şöyle:
- Yeni Rum Yönetimi Başkanı Glafkos Kle-
rides'i en iyi tanıyanlardan btrisiniz. Bize an-
latır mısınız KlediresT?
- Koyu bir Yunan milliyetçisidir. Makari-
os ile bırlikte Kıbns'ı Yunan adaa yapmak
liu gibi maske takamaz.
Klerides çok akılh bir poütikacı, çok iyi
bir avukat ve çok güçlü bir görüşmecidir.
Politikasını gücüne göre ayarlar. Size bir ör-
nek vereyim. 74 öncesiydi. Bafta bir Türk
köyü susuz kalmıştı. Dere suyu mikropluy-
du. Bu sudan bir numune alarak Klerides'e
gittim. Lefkoşa'dan temiz su taşımak için
izin istedim. Çünkü o günlerde Rum deneti-
mindeydi iki yer arası. Yanıü şuydu: Köy di-
renişten vazgeçerse izin veririz. 74'ten sonra
ise güç dengesi değişince esnek bir politika
izledi. Bu sayede birçok hayaü ve insanı so-
nınu halledebildık.
- Klerides başkanbğmdakiRım yönetimi ile
bir anlaşmaya vanlabüir mi?
- Anlaşma olabilir. Klerides, bizirn neyi
kabul edip neyi etmeyeceğimizi çok iyi bilir.
Vasiliu gibi "Türkler 400 yılbk mîsafırimiz-
dir" demez en azından. Bu açıdan diyaloğa
daha açıktır. Ancak EOKA'alara borcu
vardır. Ama gerçekçi davranırsa ve Türki-
ye'nin bize desteğini sürdüreceğini anlarsa
anlaşma olabilir.
Şunudaunutmamakgerekir. Klerides, seçim
kampanyası boyunca sık sık Kıbns'a bir Yu-
nan kolordusu getireceğini söyledi. Aynca
panhelenik bir konferans düzenlenmesini
istiyor. Yani koyu bir Yunan millıyetçiliği
güdüyor. Anlaşma için sılahlanmayı dur-
durmalan, Türkiye'nin üye olmadığı bir
ATye girmeye çalışmamalan gerekir.
Bu yüzden bizim birlik içerisınde dur-
mamız gerekiyor. Dünya da artık yeni bir
değerlendirme yapmak zorundadır. Bir şey-
ler empoze ederek Kıbns'ta çözüm sağlama-
yacagını artık anlamalıdır.
- Kleridesle aranzda bir kişisel yakniıktan
da sdı ak s5z edilir. HatU 63'te aiienizin Kıb-
ns tan çdunasma yardm ettiği söylenir...
- Yakınlıgımız vardır. Ama anlattığı ka-
dar değil. Şunu söyleycbilirim ki Rumlar
arasında en iyi, en rahat konuşabileceğim ki-
şidir. Sınıf arkadaşı olduğumuz doğru dcğıl-
dir. Benden 5 yaş büyüktür Klerides.
Ailemle ilgili söylenenlere gelince, 63 olay-
lanndan 10-15 gün önce eşimi bir ameliyat
için Londra'ya göndermek istiyordum. Er-
tesi gün de ben gidecektim. İngiliz Yüksek
Komiserliği'nde Klerides'le konuşurken du-
rumu anlattım ve ülkeden çıkışta sorun ya-
ratılmamasını istedim eşim için. O da "Ben
bakanm" dedi. Sonuçla cşim Londra'ya git-
ti. ama Klerides baktı mı bakmadı mı bil-
miyorum.
- Bir de sizi idamdan kurtardığı söylenir...
- Ben 1967"de gızlıcc Kıbns'a çıktım vc tu
tuklandım. Tutuklandığım haben Lcfkoşa'-
ya ulaştığında Bakanlar Kurulu loplantısı
yapılıyormuş. Kipriyonu hemen "Olduğu
yerde vurun" demiş benim için. Beni bir Yu-
nan hapishanesine koymuşlardı. Makarios
Kipriyanu'ya karşı çıkmış "Köy halkı tanıdı
bunu, vuramazsınız" demiş. Ondan sonra
Klerides benim yanıma geldi. 3 saat sorguya
çekti. Yunanlarca öldürülmemden, suçun
da kendilerine kalmasından çekiniyorlardı.
Benımle 3 saat görüştü ve ondan sonra da
beni Rumlann denetiminde bulunan bir ha-
pishaneye götürdüler.
- Peki son olarak, martta New Y ork'ta Kk-
ridesie buluşacak mısmız?
- Bu şartlarda gitmeyeceğimi söyledim.
Buna parlamentomuz karar verecek. BM
bizi müzakereye değil, imzaya davet ediyor.
Aynca müzakereye ille de cumhurbaşkanı
katılacak diye bir şey yok. Dolayısıyla özür
dileyıp müzakerecilikten çekilebilirim.
Kıbns'ta tophım liderleriyle görüşen ABD ve İngiltere yetkilileri, Londra'da bir araya geldiler
ABD ve Ingiltere^Kılms içindevrede
tZZETRIZAYALIN
LEFKOŞA - ABD ile İngiltere, Kıbrıs
sonınunun çözümü için yeniden devreye
girdi. Bu ülkelerden, Kıbrıs'taki iki tara-
fa da telkin ve uyarılarla mesajlar iietil-
meye başlandı.
Kıbrts'taki ABD Böyükelçisi Robert
Lamb ile İngiliz Yüksek Komiseri David
Dane, Rum \ önetimi Başkanı Glafkos
Klerides ile KKTC Cumhurbaşkanı Rauf
Denktaş'a ayn ayrı ziyaretlerde bulun-
dular.
Göney Kıbrıs'ta Rum başkamn değiş-
mesiyle ha\al kırıklığına uğra>an ABD
ve İngiltere yetkilileri, bir ara\a geldiler.
Toplantıda, Kıbre'taki son gelişmeleri
ele aldılar.
Londra'da ABD \e İngiltere'nin Kıb-
ns, Yunanistan ve Türki>e'nin Londra
büyükelcileri, önce ayrı ayn bir araya
gcİdi. Bugün de sürecek olan ortak top-
lantıya. ABD Dtşişleri Bakanlığı Kıbns
Özel Koordinatörü John Maressa ile Dı-
şişleri Bakanlığı Güney Atnıpa Işleri
Yardımcısı Daıid Rahsöm da katılacak.
Rum kaynaklan, toplantıda, Gü>enlik
Konseyi'nin 789 sayılı karan ile bunun
öngördüğii gü^en artırıcı ve yakınlaştırıcı
önlemlerin tartışılacağım" ileri sflrdü.
Lefkoşa'da İngiliz \e Amerikan etçilikle-
rindeki temaslann amacı. Kıbns soru-
nuyla ilgili Ne« York göriişmelerinin
yeniden başlamasını hazırlamak u- Kıb-
rıs sorununa BM kararları temelinde bir
çözüm bulmak.
Telkinler
Kıbrıs sorununa ilişkin telkinlerin ilki-
ni, önceki gün >c dün, İngiltere \e ABD'-
nin Lefkoşa'daki temsilcileri gerçekleş-
tirdi.
ABD Büyükelçisi Lamb ile İngiltere
Yüksek Komiseri Dane, Rum Yönetimi
Başkanı Klerides'i ziyaret ettiler.
Londra'} a hareketinden önce Kleri-
des'le görüşen ABD Büyükelçisi Lamb,
Klerides'e, "Kıbns sonınunun çözümü
için BM'nin görüşme sürecine verdikleri
önem^i aniatarak "Bu sürecin kısa bir
sûrede tamamlanması gerektiğini" du-
yurdu.
Rum ka> naklarının bu >öndeki haber-
lerint göre, "ABD ile İngiltere, BM'nin
Kıbrıs sonınunun çö/üm uğraşlarına ner-
hangi bir engel çıkarılmaması gerektiğini
ve 789 sa> ılı kararın bir zorunluluk oldu-
ğunu Klerides'e açık bir şekilde du>ur-
muş" bulunuvor.
kıbrıs'tan dün sabah avrılan ABD Bü-
yükelçisi Lamb, KKTC Cumhurbaşkanı
Denktaş'la yaptığı görüşmede de
"ABD'nin sonınun çözümü konusundaki
duyarlütğı"nı bir kez daha iletti.
Güney Kıbrts'ta yayunlanan "Fileleft-
heros" gazetesine bir demeç veren ABD
Büyükelçisi Robert Lamb, "Güney Kıb-
ns'ta olanlarm hoşlanna gitmediğini,
açıkla>arak Kıbrts'taki yaşavanların çö-
züm istememeleri halinde, bundan vaz-
geçmeleri için, kendilerine çözüm isteme-
diklerini söylemelerini" istedi.
Lamb, Gali Düşünceler Dizisinin bu-
güne kadar geüştirilenler içerisinde en
olıunlusu olduğunu: buna karşın ne BM'-
nin. ne de Amerika'nın çözüm dayatma
\olunu seçme\eceğini" açıkladı.
Lamb, tarafların bu düşünceler dizisi
temelinde müzakerelere oturmalarını"
istedi.
Klerides Denktaş'ı nasıl rJeğerlenrJıriyor
Davasını'bitirmek'
istemeyenavukat
Rusya
talan
edüiyor
DtşHaberlerServisi-
Rusya'da yolsuzluk,
hırsızlık iyiden iyiye
denetimdençıktı. Devlet
Başkanı Boris Yeltsin
geçen hafta yaptığı
açiklamada devletin
güvenlik güçlerinin ufak
çaplı hırsızhk ve
soygunlann peşinde
koşarken, örgütlü
çetelerindevleti
profesyonelce
soyduklannı söyledi.
Yeltsin, ülkenin devlet
kasasından geçen yıl
yaklaşık 1.5 milyar (14
trilyon TL) dolann
kaybolduğunu ve bu
paranın nereye gittiğinin
ise bilınmediğini açıkladı.
Rusya'da örgütlü soygun
çetelerinin yani sıra,
Moskova'da da devlet
kademelerinin en üst
dûzey memurlan
arasında rüşvetın önüne
geçilemiyor. Yeltsin
ulkede her geçen gün
artansuçoranını
düşürebilmek için polisin
yani sıra askerleri devreye
sokma önerisini getirdi.
Geçen yıl ülkede 2 milyon
800 bin soygun, saldın ve
cinayet olayı polis
kayıtlannageçti. 1991
yılına oranla geçen yıl
soygun olaylannda yûzde
60, cinayetlerde yûzde 40
orarunda artış tespit
edıldi.
Kaza salı günü oldu
Haiti yolcu
gemisi batü:,
2000 kayıp
Dış Haberler Servisi - Haiti açık-
lannda dün bir geminin battığı
bıldirildi. Gemide bulunan yakla-
şık 2 bin kişinin büyük çoğunluğu-
nun ölmüş olmasından korkuldu-
ğu haber verildi.
Ajanslann bildirdiğine % göre.
başkent Port-Au-Prince'in 60 mil
açığında batan "Neptune" adlı ge-
mide yaklaşık 2 bin kişinin bulun-
duğu ve ancak 100 kadar kişinin
yüzerek sahile ulaşmayı başarabil-
diğj belirtildi. Ancak bazı kaynak-
lar yolcu sayısını. binden biraz
fazla olarak bildirdi.
Reuter, sahil muhafaza yetkili-
lerine da>anarâk verdiği haberde,
gemide bulunan 2 bin kişinin öl-
müş olmasından korkulduğunu
bildirdi. AA'nın AP'yedayanarak
verdiği haberde de. gemide 1.500
kadar yolcu olduğu ve ölü sayısı-
nın yüzlerce olduğu belirtildi. Aynı
haberde. gemide 800 biletli yolcu
olduğunun belırlendiği kaydedil-
di. Kurtutanlunn sayısının ise
100'ün aliında olduğu bıldirildi.
Bazı kaynaklar da ölü sayısı
hakkında henüz sağlıkh bir rakam
edinilcmcdiğini. sayının en az 800
dolayında olduğunu ancak daha
da artabileccğini açıkladılar.
ABD'nin Miami kentindeki sa-"
hil koruma yetkilileri. kazanın salı
akşamı olduğunu ancak kazadan
yaklaşık 30 saat sonra kurtulabi-
lenler sahile çıkana ve cesetler
karaya vurana kadar kimsenin
olaydan haberdar olmadığım ifa-
de ettiler.
Kazada kurtulmayı başararak
sahile ulaşanlar, bilinmeyen bir ne-
denden ötürü geminin gövdesinin
catladığını anlattılar.
Olay sırasında havanm fırtınalı
olması ve şiddetli yağışın da can
kaybının yükselmesinde etkili ol-
duğu kaydedildi.
LEFKOŞA (Cumhuriyet)
Kibns ziyaretimiz sırasında
yeni Rum yönetiminin
Başkanı Glafkos Klerides'le de
görüşmek istedik. Ancak 'çok
meşgul' olduğu gerekçesiyle
'ileri bir tarihte'
görüşebileceğimiz söylendi.
Klendes'le görüşebilseydik
kuşkusuz ona da "Denktaş'ı
nasıl değerlendıriyorsunuz"
diye soracaktık. Rastlantı
sonucu öğrendık ki bu soru
kendisine daha önce bir
Kıbnslı Türk gazeteci
tarafından sorulmuş. 1991'de
yerel Halkın Sesi gazetesinde
çıkan röportajda KJerides bu
soruyu yaşamından bir
ömekle yanıtlamış:
"Ben daha çiçeği burnunda
bir avukat iken babam
bir ara Londra'ya gitmişti.
Babamın20yıldır
uğraşıp da çözemediği bir
dava vardı. Ben de kendimi
kanıtlamak için bu davayı
çözmeye karar verdim. Bir de
baktım kı dava çok kolay ve 1
haftada davayı
sonuçlandırdım. Babam
dönünce hemen kendisine
durumu anlattım. övgü
beklerken azar işjttim.
N'apün oğlum, ben seni 20
yıkür bu dava sayesinde
okuttum, yoksa çözmesine
ben de çözerdim.!"
Clinton, ekonomi programını açıkladı
ABD'li de artık
keıııersıkacak• Beyaz Saray'da birinci ayını dolduran ABD
Başkanı Clinton, çok uzun vadede sonuç alınabi-
leceği söylenen vergi yüklü ekonomi paketinde,
Amerikan halkından büyük fedakârlık istedi.
W.4SHINGTON (Cumhu-
riyet) - ABD Başkanı Bill Clin-
ton. Beyaz Saray'daki birinci
ayını doldurduğu gün açıkla-
dığı. sonuçlannın çok uzun
vadede alınabileceği söylenen
ağır vergi yüklü ""reform pake-
tinde" halkından büyük feda-
kârlık istedi.
Son 60 yılın en kötü ekono-
mik dönemini yaşayan ve işsiz-
liğin had sahfada olduğu
ABD'de yurttaşlar. sağhk, iş-
sizlik ve eğitim sorunlannın
çözümünde "radikal dcğişim"
vaat eden yeni liderlerinin ken-
diierini "ağır vergi yükünün
altına sokan" planını önceki
akşam öğrendiler.
ABD başkanlannın her yıl
bütçe planlaması öncesinde.
bir anlamda planlannı
Kongre'ye sunduklan "Birli-
ğin Durumu" adı verilen gele-
neksel konuşma, televizyonla-
nn tamamından naklen ya-
yımlandı
ABD lideri Clinton, ülkesi-
nin "ekonomik geleceğini"
açıkladığı Kongre'deki konuş-
nıasında. ABC ve CBS televiz-
yonlannın politika uzmanlan-
na göre. başkanlık seçimini
kaybeden Bağımsız Teksasb
milyarder Ross Perofun plan-
lanndan alıntılann ağırbkta
olduğu bir plandan söz etti.
Başkan. özellikle 259 mil-
yonluk nüfusun büyük bölü-
münü oluşturan orta gelirli
Amerikahlara ağır vergi yükü
getirdiği ifade edilen "reform
paketini" bir saatte açıkladı.
Clinton. federal yönetiminin
150 ayn alanda toplam 246
milyar dolan bulacak bir ke-
sintiye gidilmcsinin düşünül-
düğünü. bunun ilk adımını da
Beyaz Saray'dan attıklannı yi-
ncledı.
Cumhuriyctçilerin de zaman
zaman ayakta alkışladıklan
konuştnasında Başkan Bill
Clinton, somut verilere girme-
den ve net bir zaman dilimine
yaymadan gerçekleştirmeyi
vaat ettiği planına tam destek
verilmesini istedi ve özetle
"Değişiklik istediniz. Ben. bu-
nu temsil ediyorum. Sadece
vergi artışı değil. paketin bütü-
nünü ele ahp kalbinizle değer-
lendirin. Değişim için bana
güvenin. bana inanın" diye ko-
nujtu.
Ûlkesının içinde bulunduğu
güçlüklerden çıkmasının hiç de
kolay olmayacağını, herkesin
büyük fedakârlık göstermesi
gerektiği üzerinde sık sık du-
ran Clinton, 4.2 trilyon dolar-
lık bütçe açığı, 10 milyondan
fazla işsiz ordusuna yeni iş
alanlan açılabilmesi, ülke alt
vapısında aciliyeti ağır basan
onanmlarla gjdilebilmesi için,
ABD halkının belini büken
sağlık hizmetlerinin pahalılığı-
nın frenlenmesi gerektiğini ifa-
de etti Eşi Hillary Rodham
Clinton"ın basında bulunduğu
sağlık reform paketinin ger-
çekleşürilmesi durumunda
"Ekonomi ve bütçe açığının
onanlacağını" söyledi. Başkan
"Sağhk reformu, ekonomi ve
bütçe açığı için hazırladığımız
planın anahtandır" diye ko-
nuştu.
Başkan Cliııtoııeşcinsellere cliyetiııi ödüyor
FUATKOZLUKLU
WASHINGTON - ABD'nin "çiçeği bur-
nunda" başkanı Bill CKnton, seçim kampan-
yası sırasında verdiği "eşcinsellerin orduya
alınması" sözünü yerine getirmek isteyince,
generaller başta olmak üzere kendi partisin-
den ve kabinesinden birçok kimseyi karşısı-
na aldı. Ülkenin gündemine "Sılahb kuvvet-
lerin sorumluluğunun kime ait olduğu" baş-
ta olmak üzere onlarca soru yerleşti.
Ekonomik sorunlara eğilerek seçim kaza-
nan genç Bill Ointon, koltuğundaki ilk bir
buçuk haftayı, ülke nüfusu içinde yüzde 10
dolayında olduklan tahmin edilen ve yüde
70'inden fazlasının da oylanm aldığı eşcin-
sellere ayırdı. İlk tepki Genelkurmay Baş-
kanı Colin Powe0'dan geldi: "Olmaz, ola-
maz!" Hatta öyle ki kara, deniz ve hava kuv-
vetlerinin komutanlannın istifaya ha-
zırlandıklan ve bu kararlannı 'tehdit' olarak
Başkan'a bildirdikleri havası başkente
yayıhverdi. Başkan Clinton, aldığı radikal
karann böylesi bir tepkiyle karşılanacağını
çok fazla hesaplayamamış olsa gerek, ürktü
ve kesin bir karar veremedi.
Yeni ABD lideri, günler süren görüşmele-
rin ardından 'bekle gör' politikası izlemeyi
yegledi. Bill Clinton, kesin emriıü 15 temmu-
za kadar erteledi.
Eşcinseller, seçimler sırasında Başkan
Ointon için büyük çaba gösterdiler. 5 mil-
yon dolar toplanarak kampanyaya bağı-
şlandı. 10 bin kadar eşcinsel erkek ve kadın
kapı kapı dolaşıp Clinton'a para toplayıp,
oy istediler. Clinton kendisine danışman ola-
rak sectıği homoseksüel David Mixner ile
meydanlarda gözüktü.
EşcinseUenVatanseveriz
Moral ve disiplin yönünden büyük sorun
oluşturacağı savunulan eşcinsellerin ta-
mamına yakını "özgürlükler ülkesi olarak
tanımlanan ve demokrasisı örnek olarak
gösterilen ülkemiz, tarihi bir sınav anfesin-
de" diyorlar. Orduya gönüllü gittiklerini ve
askeri kurallar çerçevesinde, gerçek bir yurt-
sever olarak hareket ettiklerini, disipüni boz-
madıklannı savunuyorlar.
EşcinseDer, 25 nisanda başkent Washing-
ton'da büyük bir gösteriye hazırlanıyorlar.
Yüz binlerce mektup evlere gönderilirken eş-
cinsel dernekleri 'eşitlik hakkı' için düzenle-
yecekleri gösteride, orduya alınmalanna
karşı çıkan 'faşist ruhlu' ve 'sapık' kışilerin
protesto edilmesine demokrasiye ve insan
haklan kavramlanna inanan herkesi çağın-
yorlar.
Başkan Clinton, eşcinsellere destek için
yogun çaba harcarken, kabinesinde de onla-
ra görev veriyor. Bunlardan en yetkili ko-
numdaki kişi, lskan Bakanı yardımcılığına
atadığı ülkenin tanınmış lezbiyenlerinden
Roberta Achtenberg. Lezbiyen olduğunu
açık açık savunan Bakan Yardımcısı. aynı
zamanda ateşü bir 'eşcinsel sözcüsü' olarak
da biliniyor.
Askerler ne düşünüyor?
Başkan seçilen Clinton'ın eşcinsellere des-
tek verdiğini gören askerler, demokrasinin
kışlada 'olamayacagı' görüşünü savunmaya
başladılar. Clinton'ın ilk iş olarak eşcinselle-
re uygulanan aynmcı politikaya karşı
çıkması. bardağı taşıran son datnla oldu.
1993 yılı ekiminde emekli olacağını 2 yıl önce
acıklayan Genelkurmay Başkanı Colin Po-
well, bu karannı 'çok daha önce' yönünde
değiştirdi.
Aşın muhafazakarlar "Ordu elden gjdi-
yor" telaşındalar ve Başkan'ı "Askerlik yap-
madıgından ordunun yapısını ve gereklerini
bilmeden karar alan birisi" olarak görüyor-
lar. Muhafazakarlar "Disiplin bitecek, as-
kerlik laçkalaşacak" diyorlar. Emekli birge-
neral, şu görüşleri dile getiriyor: "Askerlik
demokrasi değildir. Birçok askeri gelenek
ordumuzda devam ediyor. Bu karar ordu-
nun yapısını bozacak. Ordumuzda büyük
sorunlar patlak verir."
ABD ordusunda ikinci huzursuzfaık
Son olarak eşcinsellerin orduya alınıp alı-
nmamasıyla sarsılan ABD ordusu, kimlerin
ne şekilde görev yapacağı konusunda tari-
hindeki ilk büyük sorunu 1948'de yaşadı.
Bu tarihe kadar siyahlar ile beyazlar ayn
ayn birliklerde görev yaptı. 1948 yıhnda
Başkan Harry Truman, siyahlann beyaz as-
kerlerle birlikte her türlü hakka sahip olup
bırlikte faaliyette bulunması karannı aldı.
Başkan'ın imzaladığı yasa orduyu yerinden
oynattı adeta.
' Başkamn karan, 1950 yılına kadar pratik-
te uygulanamadı. Kore Savaşı'nın patlak
vermesiyle komutanlar askere olan ihtıyaç-
lannı göz önüne alarak sıyahlara yönelik
tavırlanndan vazgectıler.