18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19ŞUBAT1993CUMA 8 DIŞHABERLER Pravda'da Deminel yorumu • MOSKOVA(AA)- Rus> j'da >a\ımlanan Pra\da gazetesi. Başbakan Süleyınaıı Demirerın. Karadenız Ekonomik İşbirlığı Projesi'ni biranöncc hayaıa geçirerek bölgesel sorunlann zor yoluyla değil banşcı >öntemlerle çözümlenmesi için bir model oluşturmaya çalıştığmı bildirdi. Gazetededün >ayımlanan makalcde. Demırelın siyasi kariyerinin geçmışi ve bugünü hakkında geniş bılgiler verilirken "Esnek bir politikaa" olarak tanımlanan Süleyman Demirel"in Başbakanlık görevıni devraldığı günden bu yana KEİ'nin hızla hayata geçınlmesıneçalışüğı kaydedildi. Yunan H6'|ara ABD sistemi •ATİNA(AA)- Yunanistanhükümeti, F-16 savaş uçaklannın savunma sistemleri konusunda adeta yılan hikayesine dönen uzun süren tarlışmalardan sonra nihayet tercihini yaptı. Başbakan Konstantin Mitsolakis başkanlığında yapılan Savunma ve Dışişleri Konseyi(KİSEA) Toplantısı'nda alınan karar uyannca Yunan F-16'lan ABD fırması Littonun ürcttiği savunma sistemleri ilcdonatılacak. Edinilen bılgılercgörc Hava Kuvvetleri Konseyi tarafından da tercih edilen ABD yapımı savunma sistemlerinin toplam maliyetı 192 milyon dolan bulacak. Petrosyan karşıtı gösteri • MOSKOVA(AA)- Emıcnısian'ın başkenti Erivan"da dün Devlet Başkanı LevonTer Petrosyan aleyhinde bir gösteri düzenlendi. Bölgedebulunan gazctcciler, gösteriye katılan 300 bin kişinin, Ter Petrosyan'ı ülkeyi ekonomik ve siyasi bir kriz içinc soktuğu için protesto cüiğini kaydettilcr. Aralannda önde gelen muhalefet liderlerinden Fairur Hairikyan'ın cşinin de bulunduğu 20 kadar göstericinin polıs tarafından gözaltına ahndığı bclirtildi. Afrika Barış Gücü • ADDİSABABA(AA)- Afrika Birliği Örgütü (OAU) üyesı ülkclerin dışişleri bakanlan. Afrika Banş Gücü kurulmasına ilişkin bir karar lasansını onay ladılar. OAU dışişleri bakanlannın Addis Ababa'da yaptıklan toplantıda kabul edilen karar lasapsında. Afrika ülkclcrinde yaşanan kronik para darlığına rağmen, "BanşGücü'nünen kısa zamanda kurulmasının tüm üyc ülkelerin yaranna olacağı" vurgulandı. İngiltere'de 3 milyon işsiz • LONDRA(AA)- Ingiltcrc'de ekonomik durgunluğun yol açtığı işsizlik hızla yüksclmcyc devam ederken işsiz sayısının ilk kez 3 milyon sınınnı aşması hükümel için büyük bir psikolojikdarbe oldu. Ocak ayı sonu itibanyla işsiz sayısı dün yapılan açıklamaya göre 3 milyon 62 bin 65 kişi olarak belirlendi. Yettsin'den • MOSKOVA(AA)- Rusya Devlet Başkanı Boris Yeltsin'in, yürütme organının başı olarak yasama organıyla, yeni bir anavasa kabul edilinceye kadar yetki paylaşımı anlaşması çerçevesinde, "ekonominin tüm sorumluluğunu" üstlenmek istcdiği açıklandı. Yeltsin'in basın sözcüsünce açıklanan, Yellsin'in önerdiği uzlaşma belgesine göre, taraflann anlaşmaya varması halinde, yürütmenin başı olarak Veltsin, parlamentonun yetkilerini sınırlayıcı bir yasa teklifi vermeme yükümlülüğünü üstlenirken, parlamentonun kontrolündeki ekonominin işleyişiyle ilgili tüm kurum ve kuruluşlann hükümetin kontrolüne devredilmesini istiyor. Rusya Devlet Başkanı'nın ıızlaşma belgesi taslağı, parlamentonun. yürütmenin ekonomik alandaki faaliyetlerineengel çıkanmamasını. aynca emisyon hacmi ve kredilendirme konusunda, anaya^a tarafından pariamentoya verilmiş bulunan yetkilerin yalnızca hükümetin onayıyla kullanılması gerektiğini savunuvor. KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş yeni Rum Yönetimi Başkanı Glafkos Klerides'i Cumhuriyet'e anlattı KlerideskoyuYunanmiUiyetçisi ERDALGÜVEN • Vasiliu'ya göre Klerides diyolağa daha açık bir politi- kacıdır. Rumlar arasında en iyi, en rahat konuşabilece- ğim kişidir. • Klerides ne istediğini daha açık biçimde söyleyecektir. Arkasında kilise ve uzlaşmaz Kipriyanu var. Dolayısıyla Vasiliu gibi maske takamaz. Gerçekçi davranırsa Kıbns'ta bir anlaşmaya varabiliriz. için çahştı. EOKA'da etkin görev aldı. 1958'de toplumlararası çatışmalarda bazı Türk köylerine düzenlenen saldınlan yönet- ü. 60'ta Cumhuriyet kurulduktan sorra or- tak bir ordu kurulmaması için elinden geleni yaptı. Akritas planının yapımcı ve uy- gulayıalanndandır. 1963'leTürk temsilcile- re "Haklannızdan vazgeçmezseniz Medis'e gjremezsiniz" diyen adamdır Klerides. - Peki Vasiliu ile bir kıyaslama yaparsak... - Vasiliu becerikli bir pazarlamacı idi. Dünyayı Türklere karşı iyi niyetine ve cö- mertliğine inandırmayı başarmışü. Gerçekte bir maskeydi. İçte Klendesten farkı yoktu. Şimdi Klerides ne istediğini daha açık ve se- çik biçimde söyleyecektir. Çünkü arkasında kilise ve uzlaşmaz Kipriyanu var, yani Vasi- LEFKOŞA - Kuzey Kıbns Türk Cumhu- riyeü (KKTC) Cumhurbaşkanı Rauf Denk- taş, yeni Rum Yönetimi Başkan Glafkos Klerides'i "Koyu bir Yunan millıyetçisi" olarak nıteledi. Denktaş, gerçekçi davranı- rsa Klerides'le anlaşmaya varabileceklerini söyledi. Denktaş ile başkent Lefkoşa'da bulunan Başkanlık Konutu'nda görûştük. Kendisine sorduğumuz sorular ve yanıtlan şöyle: - Yeni Rum Yönetimi Başkanı Glafkos Kle- rides'i en iyi tanıyanlardan btrisiniz. Bize an- latır mısınız KlediresT? - Koyu bir Yunan milliyetçisidir. Makari- os ile bırlikte Kıbns'ı Yunan adaa yapmak liu gibi maske takamaz. Klerides çok akılh bir poütikacı, çok iyi bir avukat ve çok güçlü bir görüşmecidir. Politikasını gücüne göre ayarlar. Size bir ör- nek vereyim. 74 öncesiydi. Bafta bir Türk köyü susuz kalmıştı. Dere suyu mikropluy- du. Bu sudan bir numune alarak Klerides'e gittim. Lefkoşa'dan temiz su taşımak için izin istedim. Çünkü o günlerde Rum deneti- mindeydi iki yer arası. Yanıü şuydu: Köy di- renişten vazgeçerse izin veririz. 74'ten sonra ise güç dengesi değişince esnek bir politika izledi. Bu sayede birçok hayaü ve insanı so- nınu halledebildık. - Klerides başkanbğmdakiRım yönetimi ile bir anlaşmaya vanlabüir mi? - Anlaşma olabilir. Klerides, bizirn neyi kabul edip neyi etmeyeceğimizi çok iyi bilir. Vasiliu gibi "Türkler 400 yılbk mîsafırimiz- dir" demez en azından. Bu açıdan diyaloğa daha açıktır. Ancak EOKA'alara borcu vardır. Ama gerçekçi davranırsa ve Türki- ye'nin bize desteğini sürdüreceğini anlarsa anlaşma olabilir. Şunudaunutmamakgerekir. Klerides, seçim kampanyası boyunca sık sık Kıbns'a bir Yu- nan kolordusu getireceğini söyledi. Aynca panhelenik bir konferans düzenlenmesini istiyor. Yani koyu bir Yunan millıyetçiliği güdüyor. Anlaşma için sılahlanmayı dur- durmalan, Türkiye'nin üye olmadığı bir ATye girmeye çalışmamalan gerekir. Bu yüzden bizim birlik içerisınde dur- mamız gerekiyor. Dünya da artık yeni bir değerlendirme yapmak zorundadır. Bir şey- ler empoze ederek Kıbns'ta çözüm sağlama- yacagını artık anlamalıdır. - Kleridesle aranzda bir kişisel yakniıktan da sdı ak s5z edilir. HatU 63'te aiienizin Kıb- ns tan çdunasma yardm ettiği söylenir... - Yakınlıgımız vardır. Ama anlattığı ka- dar değil. Şunu söyleycbilirim ki Rumlar arasında en iyi, en rahat konuşabileceğim ki- şidir. Sınıf arkadaşı olduğumuz doğru dcğıl- dir. Benden 5 yaş büyüktür Klerides. Ailemle ilgili söylenenlere gelince, 63 olay- lanndan 10-15 gün önce eşimi bir ameliyat için Londra'ya göndermek istiyordum. Er- tesi gün de ben gidecektim. İngiliz Yüksek Komiserliği'nde Klerides'le konuşurken du- rumu anlattım ve ülkeden çıkışta sorun ya- ratılmamasını istedim eşim için. O da "Ben bakanm" dedi. Sonuçla cşim Londra'ya git- ti. ama Klerides baktı mı bakmadı mı bil- miyorum. - Bir de sizi idamdan kurtardığı söylenir... - Ben 1967"de gızlıcc Kıbns'a çıktım vc tu tuklandım. Tutuklandığım haben Lcfkoşa'- ya ulaştığında Bakanlar Kurulu loplantısı yapılıyormuş. Kipriyonu hemen "Olduğu yerde vurun" demiş benim için. Beni bir Yu- nan hapishanesine koymuşlardı. Makarios Kipriyanu'ya karşı çıkmış "Köy halkı tanıdı bunu, vuramazsınız" demiş. Ondan sonra Klerides benim yanıma geldi. 3 saat sorguya çekti. Yunanlarca öldürülmemden, suçun da kendilerine kalmasından çekiniyorlardı. Benımle 3 saat görüştü ve ondan sonra da beni Rumlann denetiminde bulunan bir ha- pishaneye götürdüler. - Peki son olarak, martta New Y ork'ta Kk- ridesie buluşacak mısmız? - Bu şartlarda gitmeyeceğimi söyledim. Buna parlamentomuz karar verecek. BM bizi müzakereye değil, imzaya davet ediyor. Aynca müzakereye ille de cumhurbaşkanı katılacak diye bir şey yok. Dolayısıyla özür dileyıp müzakerecilikten çekilebilirim. Kıbns'ta tophım liderleriyle görüşen ABD ve İngiltere yetkilileri, Londra'da bir araya geldiler ABD ve Ingiltere^Kılms içindevrede tZZETRIZAYALIN LEFKOŞA - ABD ile İngiltere, Kıbrıs sonınunun çözümü için yeniden devreye girdi. Bu ülkelerden, Kıbrıs'taki iki tara- fa da telkin ve uyarılarla mesajlar iietil- meye başlandı. Kıbrts'taki ABD Böyükelçisi Robert Lamb ile İngiliz Yüksek Komiseri David Dane, Rum \ önetimi Başkanı Glafkos Klerides ile KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'a ayn ayrı ziyaretlerde bulun- dular. Göney Kıbrıs'ta Rum başkamn değiş- mesiyle ha\al kırıklığına uğra>an ABD ve İngiltere yetkilileri, bir ara\a geldiler. Toplantıda, Kıbre'taki son gelişmeleri ele aldılar. Londra'da ABD \e İngiltere'nin Kıb- ns, Yunanistan ve Türki>e'nin Londra büyükelcileri, önce ayrı ayn bir araya gcİdi. Bugün de sürecek olan ortak top- lantıya. ABD Dtşişleri Bakanlığı Kıbns Özel Koordinatörü John Maressa ile Dı- şişleri Bakanlığı Güney Atnıpa Işleri Yardımcısı Daıid Rahsöm da katılacak. Rum kaynaklan, toplantıda, Gü>enlik Konseyi'nin 789 sayılı karan ile bunun öngördüğii gü^en artırıcı ve yakınlaştırıcı önlemlerin tartışılacağım" ileri sflrdü. Lefkoşa'da İngiliz \e Amerikan etçilikle- rindeki temaslann amacı. Kıbns soru- nuyla ilgili Ne« York göriişmelerinin yeniden başlamasını hazırlamak u- Kıb- rıs sorununa BM kararları temelinde bir çözüm bulmak. Telkinler Kıbrıs sorununa ilişkin telkinlerin ilki- ni, önceki gün >c dün, İngiltere \e ABD'- nin Lefkoşa'daki temsilcileri gerçekleş- tirdi. ABD Büyükelçisi Lamb ile İngiltere Yüksek Komiseri Dane, Rum Yönetimi Başkanı Klerides'i ziyaret ettiler. Londra'} a hareketinden önce Kleri- des'le görüşen ABD Büyükelçisi Lamb, Klerides'e, "Kıbns sonınunun çözümü için BM'nin görüşme sürecine verdikleri önem^i aniatarak "Bu sürecin kısa bir sûrede tamamlanması gerektiğini" du- yurdu. Rum ka> naklarının bu >öndeki haber- lerint göre, "ABD ile İngiltere, BM'nin Kıbrıs sonınunun çö/üm uğraşlarına ner- hangi bir engel çıkarılmaması gerektiğini ve 789 sa> ılı kararın bir zorunluluk oldu- ğunu Klerides'e açık bir şekilde du>ur- muş" bulunuvor. kıbrıs'tan dün sabah avrılan ABD Bü- yükelçisi Lamb, KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş'la yaptığı görüşmede de "ABD'nin sonınun çözümü konusundaki duyarlütğı"nı bir kez daha iletti. Güney Kıbrts'ta yayunlanan "Fileleft- heros" gazetesine bir demeç veren ABD Büyükelçisi Robert Lamb, "Güney Kıb- ns'ta olanlarm hoşlanna gitmediğini, açıkla>arak Kıbrts'taki yaşavanların çö- züm istememeleri halinde, bundan vaz- geçmeleri için, kendilerine çözüm isteme- diklerini söylemelerini" istedi. Lamb, Gali Düşünceler Dizisinin bu- güne kadar geüştirilenler içerisinde en olıunlusu olduğunu: buna karşın ne BM'- nin. ne de Amerika'nın çözüm dayatma \olunu seçme\eceğini" açıkladı. Lamb, tarafların bu düşünceler dizisi temelinde müzakerelere oturmalarını" istedi. Klerides Denktaş'ı nasıl rJeğerlenrJıriyor Davasını'bitirmek' istemeyenavukat Rusya talan edüiyor DtşHaberlerServisi- Rusya'da yolsuzluk, hırsızlık iyiden iyiye denetimdençıktı. Devlet Başkanı Boris Yeltsin geçen hafta yaptığı açiklamada devletin güvenlik güçlerinin ufak çaplı hırsızhk ve soygunlann peşinde koşarken, örgütlü çetelerindevleti profesyonelce soyduklannı söyledi. Yeltsin, ülkenin devlet kasasından geçen yıl yaklaşık 1.5 milyar (14 trilyon TL) dolann kaybolduğunu ve bu paranın nereye gittiğinin ise bilınmediğini açıkladı. Rusya'da örgütlü soygun çetelerinin yani sıra, Moskova'da da devlet kademelerinin en üst dûzey memurlan arasında rüşvetın önüne geçilemiyor. Yeltsin ulkede her geçen gün artansuçoranını düşürebilmek için polisin yani sıra askerleri devreye sokma önerisini getirdi. Geçen yıl ülkede 2 milyon 800 bin soygun, saldın ve cinayet olayı polis kayıtlannageçti. 1991 yılına oranla geçen yıl soygun olaylannda yûzde 60, cinayetlerde yûzde 40 orarunda artış tespit edıldi. Kaza salı günü oldu Haiti yolcu gemisi batü:, 2000 kayıp Dış Haberler Servisi - Haiti açık- lannda dün bir geminin battığı bıldirildi. Gemide bulunan yakla- şık 2 bin kişinin büyük çoğunluğu- nun ölmüş olmasından korkuldu- ğu haber verildi. Ajanslann bildirdiğine % göre. başkent Port-Au-Prince'in 60 mil açığında batan "Neptune" adlı ge- mide yaklaşık 2 bin kişinin bulun- duğu ve ancak 100 kadar kişinin yüzerek sahile ulaşmayı başarabil- diğj belirtildi. Ancak bazı kaynak- lar yolcu sayısını. binden biraz fazla olarak bildirdi. Reuter, sahil muhafaza yetkili- lerine da>anarâk verdiği haberde, gemide bulunan 2 bin kişinin öl- müş olmasından korkulduğunu bildirdi. AA'nın AP'yedayanarak verdiği haberde de. gemide 1.500 kadar yolcu olduğu ve ölü sayısı- nın yüzlerce olduğu belirtildi. Aynı haberde. gemide 800 biletli yolcu olduğunun belırlendiği kaydedil- di. Kurtutanlunn sayısının ise 100'ün aliında olduğu bıldirildi. Bazı kaynaklar da ölü sayısı hakkında henüz sağlıkh bir rakam edinilcmcdiğini. sayının en az 800 dolayında olduğunu ancak daha da artabileccğini açıkladılar. ABD'nin Miami kentindeki sa-" hil koruma yetkilileri. kazanın salı akşamı olduğunu ancak kazadan yaklaşık 30 saat sonra kurtulabi- lenler sahile çıkana ve cesetler karaya vurana kadar kimsenin olaydan haberdar olmadığım ifa- de ettiler. Kazada kurtulmayı başararak sahile ulaşanlar, bilinmeyen bir ne- denden ötürü geminin gövdesinin catladığını anlattılar. Olay sırasında havanm fırtınalı olması ve şiddetli yağışın da can kaybının yükselmesinde etkili ol- duğu kaydedildi. LEFKOŞA (Cumhuriyet) Kibns ziyaretimiz sırasında yeni Rum yönetiminin Başkanı Glafkos Klerides'le de görüşmek istedik. Ancak 'çok meşgul' olduğu gerekçesiyle 'ileri bir tarihte' görüşebileceğimiz söylendi. Klendes'le görüşebilseydik kuşkusuz ona da "Denktaş'ı nasıl değerlendıriyorsunuz" diye soracaktık. Rastlantı sonucu öğrendık ki bu soru kendisine daha önce bir Kıbnslı Türk gazeteci tarafından sorulmuş. 1991'de yerel Halkın Sesi gazetesinde çıkan röportajda KJerides bu soruyu yaşamından bir ömekle yanıtlamış: "Ben daha çiçeği burnunda bir avukat iken babam bir ara Londra'ya gitmişti. Babamın20yıldır uğraşıp da çözemediği bir dava vardı. Ben de kendimi kanıtlamak için bu davayı çözmeye karar verdim. Bir de baktım kı dava çok kolay ve 1 haftada davayı sonuçlandırdım. Babam dönünce hemen kendisine durumu anlattım. övgü beklerken azar işjttim. N'apün oğlum, ben seni 20 yıkür bu dava sayesinde okuttum, yoksa çözmesine ben de çözerdim.!" Clinton, ekonomi programını açıkladı ABD'li de artık keıııersıkacak• Beyaz Saray'da birinci ayını dolduran ABD Başkanı Clinton, çok uzun vadede sonuç alınabi- leceği söylenen vergi yüklü ekonomi paketinde, Amerikan halkından büyük fedakârlık istedi. W.4SHINGTON (Cumhu- riyet) - ABD Başkanı Bill Clin- ton. Beyaz Saray'daki birinci ayını doldurduğu gün açıkla- dığı. sonuçlannın çok uzun vadede alınabileceği söylenen ağır vergi yüklü ""reform pake- tinde" halkından büyük feda- kârlık istedi. Son 60 yılın en kötü ekono- mik dönemini yaşayan ve işsiz- liğin had sahfada olduğu ABD'de yurttaşlar. sağhk, iş- sizlik ve eğitim sorunlannın çözümünde "radikal dcğişim" vaat eden yeni liderlerinin ken- diierini "ağır vergi yükünün altına sokan" planını önceki akşam öğrendiler. ABD başkanlannın her yıl bütçe planlaması öncesinde. bir anlamda planlannı Kongre'ye sunduklan "Birli- ğin Durumu" adı verilen gele- neksel konuşma, televizyonla- nn tamamından naklen ya- yımlandı ABD lideri Clinton, ülkesi- nin "ekonomik geleceğini" açıkladığı Kongre'deki konuş- nıasında. ABC ve CBS televiz- yonlannın politika uzmanlan- na göre. başkanlık seçimini kaybeden Bağımsız Teksasb milyarder Ross Perofun plan- lanndan alıntılann ağırbkta olduğu bir plandan söz etti. Başkan. özellikle 259 mil- yonluk nüfusun büyük bölü- münü oluşturan orta gelirli Amerikahlara ağır vergi yükü getirdiği ifade edilen "reform paketini" bir saatte açıkladı. Clinton. federal yönetiminin 150 ayn alanda toplam 246 milyar dolan bulacak bir ke- sintiye gidilmcsinin düşünül- düğünü. bunun ilk adımını da Beyaz Saray'dan attıklannı yi- ncledı. Cumhuriyctçilerin de zaman zaman ayakta alkışladıklan konuştnasında Başkan Bill Clinton, somut verilere girme- den ve net bir zaman dilimine yaymadan gerçekleştirmeyi vaat ettiği planına tam destek verilmesini istedi ve özetle "Değişiklik istediniz. Ben. bu- nu temsil ediyorum. Sadece vergi artışı değil. paketin bütü- nünü ele ahp kalbinizle değer- lendirin. Değişim için bana güvenin. bana inanın" diye ko- nujtu. Ûlkesının içinde bulunduğu güçlüklerden çıkmasının hiç de kolay olmayacağını, herkesin büyük fedakârlık göstermesi gerektiği üzerinde sık sık du- ran Clinton, 4.2 trilyon dolar- lık bütçe açığı, 10 milyondan fazla işsiz ordusuna yeni iş alanlan açılabilmesi, ülke alt vapısında aciliyeti ağır basan onanmlarla gjdilebilmesi için, ABD halkının belini büken sağlık hizmetlerinin pahalılığı- nın frenlenmesi gerektiğini ifa- de etti Eşi Hillary Rodham Clinton"ın basında bulunduğu sağlık reform paketinin ger- çekleşürilmesi durumunda "Ekonomi ve bütçe açığının onanlacağını" söyledi. Başkan "Sağhk reformu, ekonomi ve bütçe açığı için hazırladığımız planın anahtandır" diye ko- nuştu. Başkan Cliııtoııeşcinsellere cliyetiııi ödüyor FUATKOZLUKLU WASHINGTON - ABD'nin "çiçeği bur- nunda" başkanı Bill CKnton, seçim kampan- yası sırasında verdiği "eşcinsellerin orduya alınması" sözünü yerine getirmek isteyince, generaller başta olmak üzere kendi partisin- den ve kabinesinden birçok kimseyi karşısı- na aldı. Ülkenin gündemine "Sılahb kuvvet- lerin sorumluluğunun kime ait olduğu" baş- ta olmak üzere onlarca soru yerleşti. Ekonomik sorunlara eğilerek seçim kaza- nan genç Bill Ointon, koltuğundaki ilk bir buçuk haftayı, ülke nüfusu içinde yüzde 10 dolayında olduklan tahmin edilen ve yüde 70'inden fazlasının da oylanm aldığı eşcin- sellere ayırdı. İlk tepki Genelkurmay Baş- kanı Colin Powe0'dan geldi: "Olmaz, ola- maz!" Hatta öyle ki kara, deniz ve hava kuv- vetlerinin komutanlannın istifaya ha- zırlandıklan ve bu kararlannı 'tehdit' olarak Başkan'a bildirdikleri havası başkente yayıhverdi. Başkan Clinton, aldığı radikal karann böylesi bir tepkiyle karşılanacağını çok fazla hesaplayamamış olsa gerek, ürktü ve kesin bir karar veremedi. Yeni ABD lideri, günler süren görüşmele- rin ardından 'bekle gör' politikası izlemeyi yegledi. Bill Clinton, kesin emriıü 15 temmu- za kadar erteledi. Eşcinseller, seçimler sırasında Başkan Ointon için büyük çaba gösterdiler. 5 mil- yon dolar toplanarak kampanyaya bağı- şlandı. 10 bin kadar eşcinsel erkek ve kadın kapı kapı dolaşıp Clinton'a para toplayıp, oy istediler. Clinton kendisine danışman ola- rak sectıği homoseksüel David Mixner ile meydanlarda gözüktü. EşcinseUenVatanseveriz Moral ve disiplin yönünden büyük sorun oluşturacağı savunulan eşcinsellerin ta- mamına yakını "özgürlükler ülkesi olarak tanımlanan ve demokrasisı örnek olarak gösterilen ülkemiz, tarihi bir sınav anfesin- de" diyorlar. Orduya gönüllü gittiklerini ve askeri kurallar çerçevesinde, gerçek bir yurt- sever olarak hareket ettiklerini, disipüni boz- madıklannı savunuyorlar. EşcinseDer, 25 nisanda başkent Washing- ton'da büyük bir gösteriye hazırlanıyorlar. Yüz binlerce mektup evlere gönderilirken eş- cinsel dernekleri 'eşitlik hakkı' için düzenle- yecekleri gösteride, orduya alınmalanna karşı çıkan 'faşist ruhlu' ve 'sapık' kışilerin protesto edilmesine demokrasiye ve insan haklan kavramlanna inanan herkesi çağın- yorlar. Başkan Clinton, eşcinsellere destek için yogun çaba harcarken, kabinesinde de onla- ra görev veriyor. Bunlardan en yetkili ko- numdaki kişi, lskan Bakanı yardımcılığına atadığı ülkenin tanınmış lezbiyenlerinden Roberta Achtenberg. Lezbiyen olduğunu açık açık savunan Bakan Yardımcısı. aynı zamanda ateşü bir 'eşcinsel sözcüsü' olarak da biliniyor. Askerler ne düşünüyor? Başkan seçilen Clinton'ın eşcinsellere des- tek verdiğini gören askerler, demokrasinin kışlada 'olamayacagı' görüşünü savunmaya başladılar. Clinton'ın ilk iş olarak eşcinselle- re uygulanan aynmcı politikaya karşı çıkması. bardağı taşıran son datnla oldu. 1993 yılı ekiminde emekli olacağını 2 yıl önce acıklayan Genelkurmay Başkanı Colin Po- well, bu karannı 'çok daha önce' yönünde değiştirdi. Aşın muhafazakarlar "Ordu elden gjdi- yor" telaşındalar ve Başkan'ı "Askerlik yap- madıgından ordunun yapısını ve gereklerini bilmeden karar alan birisi" olarak görüyor- lar. Muhafazakarlar "Disiplin bitecek, as- kerlik laçkalaşacak" diyorlar. Emekli birge- neral, şu görüşleri dile getiriyor: "Askerlik demokrasi değildir. Birçok askeri gelenek ordumuzda devam ediyor. Bu karar ordu- nun yapısını bozacak. Ordumuzda büyük sorunlar patlak verir." ABD ordusunda ikinci huzursuzfaık Son olarak eşcinsellerin orduya alınıp alı- nmamasıyla sarsılan ABD ordusu, kimlerin ne şekilde görev yapacağı konusunda tari- hindeki ilk büyük sorunu 1948'de yaşadı. Bu tarihe kadar siyahlar ile beyazlar ayn ayn birliklerde görev yaptı. 1948 yıhnda Başkan Harry Truman, siyahlann beyaz as- kerlerle birlikte her türlü hakka sahip olup bırlikte faaliyette bulunması karannı aldı. Başkan'ın imzaladığı yasa orduyu yerinden oynattı adeta. ' Başkamn karan, 1950 yılına kadar pratik- te uygulanamadı. Kore Savaşı'nın patlak vermesiyle komutanlar askere olan ihtıyaç- lannı göz önüne alarak sıyahlara yönelik tavırlanndan vazgectıler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle