18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19ŞUBAT1993CUMA OLAYLAR VE GORUŞLER Anlamsız BirKonuşmaMELİH CEVDET ANDAY Y ahya Kemal. 'Bu şun- mı ( şurda ) söyle- dım" derdı, "yazdım" demezdı Çok eskıye dayanan bır gelenektır bu Demek şıır söyle- nır, yaalmaz Homeros o buyuk şıınnı soyledığınde yaa yoktu Troya'da. Ak- halar Anadolu'ya yerleşelı yaklaşık üç yûz yıl olmuştu Saa ıle söyleyen bu Anadolu'lu ozan, ıstılacılann torunla- nna unlü savaşı ve o savaşın unlü kah- ramanlan Hektor ıle Akhıleus'un ba- ştndan geçenlen anlatıyordu Elbette buna bır gece toplantısı yetmeyeceğı ıçın öykusünun arkasını ertesı akşama bırakıyordu Ertesı akşam ıse, dınleyı- cılere konuyu ansıtmak ıçın, tam kal- dığı yerden değıl. bıraz öncesınden alı- yordu O zaman şıınn ölçusu (veznı) vardı, ama uyağı (kafiyesı) yoktu. ölçü belleğe ışlıyordu ve şıır toplumun bel- ieğı ıdı Gazetedekı odamda bunlan duşünerek cuma yazımı yazmağa haarlaruyordum. kapı açıldı Ganı Gızgın gırdı ıçen Epey olmuştu gö- nışmeyelı, oysa Ganı araya bunca gun gırdığını bılmezmışçeane, - Geçen haftakı yazında, okurunun sorusunu neden yannlamadın'' dedı - Hangı soru° - Şunn umımını ıstıyordu scnden - Ben şıınn tanımını bılmem kı' Ganı Gırgın, - tnsan, uğraşının tanımını bılmez mı9 dedı Ben - Kımse bılmez kendı uğraşının tanı- mını. dıye yanıtladım onu - Omür boyu şıır vazdın demek onun ne olduğunu bılmeden, oyle mı° - Yo. o kadar da değıl. kısa sozlen alt alta yazarak kuranm şıın Ganı Gırgın sözûmü kestı - Ne kadar kısa0 Sının nedır bunun0 Kaç sozcuk9 Ayağa kalktım. ellenmı pantolonu- mun ceplenne soktum - Bır solukta söylenebılecek soz ka- dar, dedım - Ne demek o9 Sorguya çekılmıştım, kendımı alamıyordum - Bak Ganı, dedım, bız soluk venr- ken konuşuruz Bu sure ıçınde de an- cak sekız on sozcük söyleyebıhnz Şıır- de bır dızenın uzunluğunu bu soluk gücu belırler Dızenın bellı vurgulara göre kurulduğunu da hesaba katar- san, belleğımızın ışı ne kadar kolayla- şacaktır, anlarsın - Yazı ve baskı makınesı bulundu- ğuna göre bcllcğı neden kullanalım9 Açar kıtabı, okuruz - Evet, yazı ve kıtap edebıyata çok genış bır okur kıtlesı kazandırmışür. ama şun daha da belleğe ıtelerruştır Şıır, öyku olmaktan kurtuldukça bel- leğı kendıne sığınak seçer olmuştur Neden dersen, duzyazıya dayanan edebıyaü belleğımızde tutmak zorun- da değılızdır, onu anlanz ve bır yana bırakınz, bır süre sonra gene okumak üzere Ama şıın anlamamıza gerek yoktur - Şıır anlamsız bır şey demek - Sana bugun ne oldu Ganı' Şıın mı, yoksa benı mı yermek ıstıyorsun0 - Alt alta dızdığın kısa sozlenn an- lamı olmavacak mı9 - Bu anlam duşkünlüğunu bır tûrlu anlayamıyorum Onu hıçbır yerde, hıçbır şeyde ararruvoruz da şıırde an- voruz - Anlamsız bır şey bızı kendıne bağlayabıhr mı° - Elbette Orneğın aşk Aşkın ne olduğunu bılıyor musun9 - Aşk bızı delıve çevınr, kalbımızın aüşını arttınr, ıştıhamızı kapar, uy- kumuzu kaçınr - Yanılıyorsun, bunlar aşkın gos- tergelen, kendısı değıl - Ne demek0 - Ö> le ya, çıçek nedır sence0 - Kokusu, rengı, belb bır yumu- şaklığı olan bır bıtkı - Sen çıçeğın ozelhklennı sayıvorsun Ganı ama çıçeğı tanımladığını sanı- yorsun, o>sa çıçeğı bır türlu göremı- yorsun Ganı Gırgın, smırlı sınırh güldü - Sıkışınca ışı felsefeye dokuyorsun, dedı Ben - Felsefenın sence anlamı var mı° dıye sordum -Varelbet dedı - öyleyse ne dedığımı anladın - Hayır anlamadım, çünkü konu- muzfelsefedeğıl,şur Şıırde,butunsa- natlar gıbı ortaya konan bır şeydır, somuttur, vardır Onu aşk gıbı duvgu- sal bır olayla karşılaştırarak kurnazh- ğa kaçıyorsun Çıçek ıse doğanın bır yaratığıdır. ınsan elınden çıkmamıştır Sanatlann ortak >aru ınsan elınden çıkmış olmalandır - Ne dedığını sakın unutma Ganı1 - Unutur muyum hıç' - Denızın anlamı nedır sence0 - Soyledım y. a, ben ınsan elınden çık- mış şeylerden sözedıyorum, sanatlar- dan - Öyleyse yağmurun da anlamını aramayacaksın - Aranm aramam sana ne' Doğru konuş1 Sen vağmurun, denızın anlamını hıç aramadın Ganı Doğanın anJamı olamaz. o sadece vardır o kadar Bır şeyın anlamı ol- ması ıçın, onun bılınçlı bır yaratık elın- den, ınsan elınden çıkması gerekmıyor mu° - Evet, öyle - Şımdı bır sanat yapıtma gelelım Örneğın, mımann elınden çıkan bır yapıya - Evet0 - Bu yapı ne gıbı şeylerden yapümış olabılır9 - Taş, tuğla, tahta - Pekı, ben bunlardan taşı abyorum Taştan yapılmış bır yapı düşunuyo- rum şımdı Onun anlamını ortaya çı- karmağa çalışacağım Ganı, tarüşmayı kazanmış gıbı gûl- du - Ha yaşa dedı Ben şoyle surdurdüm sozumu - Taş bır doğa parçasıdır, değıl mı9 - Evet - Öyleyse bır anlamı yoktur - Anlam, onun mımar elıyle üst üste, yan yana konmasındadır - Ha yaşa1 Işte ben de sözcuklen ust uste, yan yanı koyuyorum, ortaya şıır çıkıyor Ganı >ennden fırladı, omuzlanndan tuttu benı - Bu benzetmeyı yûrütemezsın, dedı Evet, taşın anlamı yoktur, ama sozcu- ğün mutlaka bır anlamı vardır Bun- dan ötünı de şunn anlamı vardır, anla- mı olan şey ıse tanımlanabıhr Anladın mı şımdı9 - Anlamadım Sözcuğûn bır değıl, bırkaç anlamı vardır, aynca ben onu anlam bakımından daha da zengın- leşürebılınm İmgelem yolu ıle ona yenı anlamlar katanm - Ne katarsan kat, anlamdan kurtu- luş yoktur Sen sözcûklen yan yana, üst uste koyarken bellı bır anlam go- zetmektesnidır Başanh olup ol- madığını da bu belırler ışte - Şaır, şıınnı yazarken, çıçeğın, aşkın, denızın, yağmurun, ölumün an- lamını bubnaya çalışır Oysa bunlann anlamlan olmadığıru konuşmuştuk - Sen sozcûklenn anlamı yoktur mu demek ıstıyorsun7 - Sözcük anlamı bır toplum anlaş- masıdır - Pekı yağmurun anlamı0 - Bunu ancak şur bulur Dostum Ganı Gırgın, - Sen benımle şaka mı edıyorsun9 dedı - Evet, dedım - Neden9 - Çunku şur şakadır, doga da şa- kadır Ganı Gırgın vedalaşmadan gıtü Böyle anlamsız bır konuşma yüzün- den bana danldı mı yoksa9 ARADABIR RECEP BÎLCİNER Bir Pazar'ın Tepkiteri Bu yazdıklarım, bır pazar günunun yazıya dokulmüş fotoğrafıdır Televızyonun karşısına geçtım Görduklerımden, duy- duklarımdan dehşete kapıldım Gözlerım görme zevkını yıtırdı, kapadım, kulaklarım dınleme zevkını yıtırdı, tıka- dım Televızyonların sayısı arttikça, eskı ayları kesıp yıldız yapmak gıbı lyılerı, guzel şeylen parçalara boldüler Butunluk kayboldu Boluk porçük şeylerın adı sanat ol- du Guzelın, estetığın yozlaşmış gorüntusune sanatçı denılmeye başlandı Seyırcıyı somurme zanaatı, tellenıp pullanıp sanat kılı- ğına sokulunca, bunu yapanlara da sonuna bır (çı) ekle- yerek sanatçı yaptılar Goğus ve popo teşhır edenler dansöz, göbek ve kalça kıvırmakla unlenenlerın kımı assolıst kımı yerlı TV dızı- lerırte yıldız oldu Bılgısı, yeteneğı değıl skandallarla unlenmış olması yeterlı sayıldı Dahası, kendıne mafya babalanndan bır destekçı bu- lunca baş tacı edıldı Medya dunyasının sureklı konukla- rı oldu Televızyonlarımızda komedi adına komıklık, esprı adı- na, kullanıla kullanıla porsumuş sululuklar ıtıbarlı oldu, mûstehcen -çoğu zaman- mustehrek düzeyıne ındı Ucuz, duzeysız Amerıkan fılmlerı, Guney Amerıka dı- zılerı, toplum olarak tek merakımız halıne geldı Kendı dertlerımızı, hatta uzak-yakın çevremızın sorunlarını unutupodızılerdekıkışılerleozdeşleşbk Ahlarla vahlar- la, kımımız o dızılerdekı kışılerın yerıne koyduk kendımı- zı Yerlı film ve dızılerın bazıları 'ulan'la başlıyor, 'be' ıle süruyor Sıdıklı dışkılı, bol kufürlu konuşmalarla süslenı- yor Sonra kulüplerın futbolcu transferı yarışına gırmelerı gıbı yenı kurulan, kurulma aşamasında olan televızyon- lar şohret transferı yarışındalar Şohretlı olsun da ne olursa olsun, bır şeyler yapsın da ne yaparsa yapsın Ne ıçerık, ne estetık Kımı programm yapımcılan da kendılerını one çıkar- mak ya da programına çağırdığı kışılerle seyırcı onunde eğlenıp hoş vakıt geçırmek peşınde, ıncırçekırdeğını dol- durmayan ya da toplumu hıç mı hıç ılgılendırmeyen ko- nuşmalarla çalıyorlar zamanlarımızı Kımılerı de program yerıne goğus ve bacaklarını su- nuyorlar seyırcıye Cılveler, benı de gor gıbılerden kırıt- malar Ya sarkılar ya şarkılar' Bu kanalı açıyorsun aynı şar- kı Şu kanalı açıyorsun yıneoşarkı Kıvtr kıvır kalça, co- mertçe açılıp saçılmış goğusler Şarkı mı soyluyor, go- bek mı atıyor, yoksa strtptız mı yapacak, bellı değıl Şarktcıysa goze, dansçıysa sekse yonelık yaptıkları, sanata yonelık değıl Televızyon konuşmalarında, fılm dublajlarında başla- yan Turkçeye saygısızlık ozel radyolarda cınayete do- nuştu Duzgun bırTurkçe kurguyu anlaşılır konuşma bı- çımını yenı kuşaklara unutturmaya çalışıyorlar Geç kal- madan Turk Dılını Koruma Yasası" çıkarılmahdır Tartışmaya açıyorum Bu yazdıklarım, televızyona tepkılerım Ya medyanın yazılı basını'? Basının magazın eklerı, magazın basınında çıkan çarpıcı resımler Sosyete, de- dıkodu, hele hele sanat, sanatçı (') haberlerı Bunlan ozetlersek gorduğumuz manzara şu Kım kaçıncı sevgılısınden -aslında evlılık dışı bırlıkte yaşamaktan- ayrılmış, yenı bır erkek bulmuştur ya da erkekse, kadın bulmuştur 7 Kım dudağını, kım göğuslerı- nı sılıkonla şışırmıştır? Kım lensının rengını değıştırdı, kım burun amelıyatı oldu, kım karnındakı, poposundakı yağlan aldırdı? Kım kımınle basıldı, kım kocasını kım kansını aldatiyor? Kım eşcınsel, kım lezbıyen? Kım, hangı mafya babasınm korumasında'? Ve kım kıme kat, luks otomobıl aldı? Hangı beyzade hangı lokalde kımınle eğlendı? Gaze- te sayfası değıl, reklam pazarı Bu dedıkodular, bu şışır- meler bu skandal dızılerı kımılerının haremını arttırı- yor o kadar Rezalet ıtıbar göruyor, erdem (fazılet) arka plana ıtılıyor' Of, yeter" Pompeının ılk gunlerınde mı, yoksa son günlerınde mıyız7 OKURLARDAN Sanatçı olmak ? Atıldıklan sanat dallanyla ılgılı olarak, addı bır eğıüm gormeden bır günde sınema sanatcısı, yanm gunde sohst, assolıstvb olmak sanınm bızlere ozgûdür Vebusozumona sanatçılann adamını bularak çeşıtlı ıletışım organlanyla bızlere empoze edılmesı, şışınlmesı de doğrusu şaşılacak bır olgudur Anlaşılan güzel sanaüa gûzel fızığı bırbınnden ayırt edemıyomz 1 Sanat bu denh hafıfe alınırsa, kuşkusuz bebrlı bır estetık anlayışa ulaşmış çevrelerce ılgı gormeyecekür ömerNida TARTIŞMA Yürekten kutluyoruz A fyon Arkeolojı i ^ Muzesı. Roma ğ ^k Dönemı'neaıt ^ L ^ ^ 'seçkın' kuçuk boy ğ ^L mermer M. -Mhevkellenvle unludur Oncekıvıllardall Kultur Mudürluğü yaptığım Af>on ılındeadı geçen müzevı kezlerce zıyaret ettım Çoğu lcez muzede sergılenen eserlenn guzelhğını gorkemmı dostlanmla paylaştım Sozünu ettığım muzeden lOAralık 1992 tanhınde 8 adet mermer heykelle 38 adet bronz ve pısmıs toprak eserlenn çalındığını du\ unca > ürefım yandı Çalınan eserlenn arasında, eşı benzenplmayan Artemış heykelıyle, Üçlu Hekate'nm olduğunu oğrenınce uzüntum daha çok arttı Kısa bır sure sonra Afyon Arkeolojı Muzesı'ndeıî çalınan eserlenn kaçakçılannı. şımdı forev yaptığım Antalya'nın imnıvet Mudürluğü Ma!ı Şube Ekıbı nın yakaladığını oğrenınce çok sevındım Adı geçen Malı Şube ekıbı. amınnden memuruna, eskı eser kaçakçılanna karşı deneyımlı, bınkımlı Kaçakçılann üzenne, meslekı bır görevden öte, eskı eserlere karşı -gerçekten- özel bır sevgılen olduğundan geceyı gunduze katarak olağanüstü Bırtıtızlıkleveduvarfilıkla gıdıyorlar Buduyarlıve odünsuzçalışmalannın >onucunda yakın yıllarda bolgede yapılan bırçok eser kaçakçılığını kulturmırası talanını, hırsızbklan ortaya çıkardılar Son olarak da^ bır ay gıbı kısa bır surede Afyon Arkeolojı Muzesı'nden çalınan seçkın eserlenn bulunmasını sağladılar Bır kültüren olarak, bu ınsanlann üstun gayretlervu, duyarlı ve bılınçlı çalışmalannı görmezlıkten gclemezdık Amınnden memuruna Antalya Emnıyet Mudürluğü Malı Şube Ekıplennı kutluyor, başanlannın sureklı olmasını dılıyorum MusaSeyirci Antalya . «-»"^ 3-, Muhalefetin anası ,^^ ^ r - uhalefetin 1 ^ / • ananınverini I ^k / I dolduramadı. I W I Baba A V M iktidarda daha başanlı. 12 Eylül'ün iktidara getırdıği parti de ana muhalefete aJtematıf olamıvor. Ana muhalefetin birincil görevi, cumhuriyetın ilkeleri ile demokratik hak ve ozgurhıkleri sa>unmaktır. Busavunma öncelıkle savunulan ilkekrie çelişen > asa hukumlerınin ıptalı tsterniiİe \na\asa Mahkemesı'nde dava açıJarak >apılır Da» a açma konusunda vetkilı organ \e kuruluşların en onde geienı ana muhalefet partisidir. CHP ve SH P ana muhalefet donemlennde bu görevlennı başarı ıle sürdürdüler Lıberalpartiler ilkelere karşı çıkmasalar da hatta son döoeraierde demokratik hak ve özgurlükler konusunda onemlı katküarda bulunmuş da olsalar, kendi iktidarları döneminde çıkardıklan birçok kanunu iptal etmişve27\1avısl96() dev riminin ulusa armağanı )üce kuruiuşu tanımtjolmamak için ana muhalefet donemlennde Anavasa Mahkemesı'ndehic dava açmıvorlar. ^ argı organları da dava açmasa Anavasa Mahkemesı üyeleri boş kalacak. Iktıdarboşluklannı ana muhalefet boşlukları dönetnieri izlhor. Sosyal demokratların guncel sorunu tek başına iktidar olamamak gıbı sarunubnası. Bölünmeler sonucu Dim\ at'a pirince giderken es dekı bulgurdan otduk. Parhlı ve çoğunluğu partisiz tüm sosv al demokrat tabân her üç lıdenn de ulke ıçın v azgeçümez olduğunda bırleşıjor re btrini diğerlerine \ eğlemek istemiyor. Ancak lıderlenn de partilerin, liderlenn partısı olmayıp oy veren tabanın partısı oiduğunu dıkkate alması gerekir. SHP ve DSP'nın v ar oluş sureten Sayın İnönü ve Ecevıt'in yaşam süreleri ile sınırlıdır. Âtatürk'ön, devlet kuran devrimleri gerçekleştıren parüsi CH P'nin adı Sayın Bavkal'dan soyutianmış oiarak hep var oiacaktır. Uderini beğensek de beğeranesekdebuluşmaCHP deolmalıdır. İnöni'nün özverili kişüigindenveSHP milfctvekilkrinden beklenen topiuca ve derhal partiterinden aynlıp CH Pde >er ahnalandır. SHP örgötü keıidileriııi koşarak izJeyecek, bu tür bir çozüm hükümeti de etkiiemev ecektir. 12 Eylül'e karşı çıkufor, 12 Eylûl otmasaydı simdi CHPde olacaklardı.CHFde toplanarak 12 Eylûl'uo izlerini aleUm. CengizAJatiı Y.Müh. Mımar Yorgun Savaşçı'nın verdiği ders Y ıllar sonra bır ozel televızvon kuruiuşu "Yorgun Savaşçf filmmın yenıden çekımı ıçın gınşımde bulununca, TRT (her nasılsa) filmın 2 ınçlık bır kopyasını elde edı\ erdı Böylece bır sanat esennın yakılarak ımhası şeklmdekı karabasan sona ermışoldu Ancak. bu hılkat ganbesı olaylarzıncın nedenıyle onemlı bır hukuksal sorun tekrargundemegelmış oldu Bır sanat esen. malıkınce vok edılebılır mı9 Bütun goruşler '"guzel sanat eserlen' uzennde odaklanmıştır ve "Yorgun Savaşçı "seruvenındekıdurum. aşağıda ızah edeceğımız gıbı, bıraz farklıdır Bır sınema esennın oluşmasından sonra da hukuksal açıdan. ıkı tur mulkıyet soz konusudur Bınncısı, Mnema esennın (fızıksel olarak) cısımleştığı, yanı kaydedıldığı seluloıt veya manyeükşent uzenndekı "maddı mulkıyet , ıkıncısııse bumaddı mulkıyet unsurunun "ışlenmesı, çoğaltılması, dağıtımı, temsılı ve radyo-televızyonla yayımlanması" şeklındekı malı haklarla. manevı haklara ılışkın ' fıkrimulkıyet' tır FSEK m 8 t 4 te "Bır sınema esennın sahıbı onu ımal ettırendır' denılmekte ve yaratıcı kışılere "eser sahıplığmde' yer venlmemektedır Mevcut hükme göre TRT tarafından ımal ettınlen Yorgun Savaşçı filmının "eser sahıplığı" sıfatının TRT Kurumu'na an olduğu açıktır Ancak. ımal ettıren olmakla 'eser sahıbı" sayılan TRT ımal ettırdığı sınema esennın yok edılmesıne tek başına karar verebılır mı9 Bır sınema esenne ılışkın 'eser sahıplığı' sıfatının saptanmasmdakı kıstas, FSEK m 8 f 4 tekı "Bır sınema esennın sahıbı onu ımal ettırendır" hukmunde yer almakla beraber buhukum yasada (esas olarak) malı haklann beiırlenmesı amacı> la yeralmıştır Bunakarşın FSEK m 80, sınema eserlennde "başrol alanlar, senaryo sahıbı, bestea, reıısor. operator, koro veya orkestra şefı " gıbı kışılere fılm ve reklamlarda adlannın belırtılmesı hakkını tanımaktadır Eserımha edıldığmdeFSEK m 80'deyer alan bu hak da ıster ıstemez ortadan kalkacağına gore bu kışılenn esenn ımhasına karşı çıkma hakkı doğaldır Bu sebeple soz konusu kışılenn de esenn ımhası açısından mane\ı hak sahıbı olduğunu kabul etmekgerekmektedır Kaldıkı bır sınema esen (genellıkle) "senaryo" şeklınde bır edebı eser ve "fılm muzığı" şeklınde bır müzık esen ıçenr Bu ıtıbarla, gerek senanst gerekse bestecı. sınema esennın ımhdsına karşı çıkma açısından ozel bır yetkıye sahıptırler Yorgun Savaşçı'nın ımhası karannda.filmınsenanslının vefilmmuzığı bestecısının onayı olmadığı ıse açıktır Eğer bu kışıler dahı (senanst. vonetmen, oyuncular, bestecı ) filmın yakılmasına nza gostermış olsalardı. Yorgun Savaşçı'nın ımhası gene hukuka aykın oiurdu Çunku dığereserturlennde olduğu gıbı bır sınema esen de (gelecekte) aslında onu yaratanlann ya da ımal ettırenlenn değıl 'evrensei toplumun" malı oiacaktır Bu sonucun hukuksal kanıtını bütun ulkelenn hukuk normlanndakı "koruma surelen' ndegonnek mümkundur Orneğın, FSEK m 29 uyannca Turk Hukuku'nda bır sınema esennın korunma süresı 20 yıldır Alenıyet tanhınden ıtıbaren başlayan bu surenın bıtımınden sonra FSEK m 26 f 1 uyannca herkes o sınema esennden faydalanabılır Buda gostermektedırkı fıkn hukuk normlanndakı ana fıkır bır sınema esennın (gelecektekı) sahıbının de "ımal ettıren" değıl "evrensei toplum" olduğudur O halde, evrensei bır değer olan sınema esennın gelecektekı sahıbı olan "evrensei toplum"un onayı olmadan hıçbır eser ya da sınema esen, bu esen "ımal ettıren"ce ortadan kaldınlamayacaktır Evrensei toplumun onayı nedır 0 Evrensei toplumun gorüşünun görecelı olduğu dene>ımlerle kanıtlanmışür Öncelıkle dar çerçevelı yapay ulusalyargılann ev rensel değerler ıçensınde yen yoktur Dün "sakıncah" olan göruşler ya da kışıler bugun el üstundetutulabılır Dolayısıyla uydurma "kamu duzenı" gerekçelen bır esenn yok edılmesınde hıçbır şekılde ılen surulmemelı ve bundan böyle de gundeme getınlmemelıdır Aksı lakdırde. yaşadığımız orneklerle de belırlendığı gıbı ıkına cumhunyetçılere "Tu rklye'deeleştın lemeyen tabular vardır" şeklınde yapay savlar olanağ) sağlanmış olur kı bundan ulusal ya da ev rensel değerler açısından hıçbır olumlu sonuçalınamayacağı açıkür GürselÜstün Avukat PENCERE GizHTÜiMN?. Nevşehır E Tıpı Kapalı Cezaevı nden 18 tutuklu kaçtı Kımı gazete ' Buyuk Fırar dıye başlık atmış, bızım ga- zetenın başlığı olayı tam anlamında yansıtıyor 'Kacacaklannı herkes bılıyordu ' Bılmez olur mu7 Bır cezaevınde 35 metrelık tunel kazılacak da yönetı- mın haberı olmayacak Nevşehır cezaevınden kuşlar uçmuş1 Ne zaman uç- tukları sabahleyın yapılan yoklamada ortaya çıkmış Oysa hapıshane yonetımı daha once bırkaç kez uyarıl- mıs Adalet Bakanı Seyfı Oktay Cezaevı yetkılılerını son 20 gun ıçınde ıkı kez uyarmıştık' demış • Tunel kazarak mapusaneden kaçmak belkı de ılk ha- pıshane kuruldugundan ben geçerlıdır Bu yolda nıce roman ya da oyku yazıldı fılm çevnldı Bu fılmlerden bı- rını de ben 'ıçerde' ıken yaşadım 29 Kasım 1971 gunu Maltepe Askerı Cezaevı'nden beş kışı tunelden kaçmış- lardı Mahır Çayan Cıhan Alptekın, Ulaş Bardakçı, Ömer Ayna ve Zıya Yılmaz bır gece pırrr dıye uçtular Ancak konacakları yer yoktu Bır gun anılarımı yazabılırsem o donemı ayrınttlanyla anlatmak ısterım ancak nıce deneyımle saptanmıştır kı bır cezaevınde tunel kazılıyorsa, çoğu kışının haberı oiur Maltepe tutukevınde tunel kazıldığını ılk kez Sarp Ku- ray'dan duymuştum 83 ler davasında yargılanan Sarp, yığıt bır denız teğmenıydı 12 Mart ara rejımınde ılk ış- kence tezgâhlarından bırınden geçırılmış, bızım koğuşa getırılmıştı, onurunun kırıldığını duşunuyordu, durgun- du - Sarp, dedım bılıyorsun Celal Bayar komıtacıdır Onun bır sozu var Celal Bey der kı bunun gıbı donem- lerde kelleyı kurtardın mı gerısı kolaydır Sarp, bu sözumu sonradan bana bırkaç kez anımsarb, ama tunel kazılırken ayranı kabarmıştı, yureğı pır pır edıyordu hapıshanenın dort duvarından kurtulup ey- lemlere katılmakozlemının baskısı altındaydı Gerçekte, o gunlerde Maltepe tutukevınde yatan eylemcı gençle- rın çoğunda bu eğılım ağır basıyordu Tunel kazılıyordu Pekı tunel kazılırken çıkan topraklar ne oluyordu? Uçup havaya kanşmıyordu toprak, koğuştakı dolaplara tıkıştırılıyor, çuvallara konuyordu Güz mevsımı gelmış, yağmurlar başlamıştı Gençler avluda top oynuyor, yatıp yuvarlanıyor, çamur ıçınde ko- ğuşlara donuyorlardı Bu yontemle ustalıklı bır 'gızleme ışlemım de yurutüyorlar arada sırada benı de çağırıyor- lardı - Abı geisene top oynayalım Ben bu kadar ortalıkta yurutulen bır tunel kazma işle- mının cezaevı yonetımınden nasıl gızlı kalabıldığıne şaşarak ve çağrının neden yapıldığını bılerek hep aynı yanıtı verıyordum - Bır başka gun Sarp, hapıshanede onder durumundaydı, ısteseydı tü- nelden kaçacak ekıbe kattlabılırdı - Sarp, dedım bu ışın sonu yok, bu tezgâhı kuranlar, kafanlan oldurecekler, sakın gıtme 1 Maltepe tutukevı, Maltepe Zırhlı Tugayı'nın ortayerın- de bır bına ıdı Kolay mı tunel kazıp kaçmak? Ama Mahır Çayan ve arkadaşları kaçınca, (ya da kaçı- rılınca) o gunün koşullarında Turkıye'ye sankı bır atom bombası duştu sıyasal ve askerı butun dengelerdeğıştı, Maltepe Zırhlı Tugayı ndakı butun subaylar hallaç pa- muğu gıbı atıldı Çayan'ın kaçırılmasıyla amaçlanan hedefe ulaşılmış- tı • Bır cezaevınde tunel kazılabılıyorsa, ıkı nedenı vardır Ya cezaevı yonetımı, koğuşlara ve ıçerdekılere hâkım değıldır gereklı denetımı yapamıyor demektır Ya da yetkılıler bellı bır amaçla tunel kazıcılara bıle bı- le goz yummaktadırlar Nevşehır de hangı neden ağır bastı? (JGUR MÜMCÜ Hokon HKTflŞ, Ferzon BflTUM, Şeukı BflTUM, Gulın Onot BflVIR, Izzettın BfiVIR, Buket Çokor 6ENÇ, Omer 6ENÇ, Huseyın 6ULEB, Fethıye GURflV, Couıdon KflUURMflCIOGLü, Ibrohım KELEŞ, Suzon LftSCH, Paul LflSCH, Ercon 0LME2, Mehmet SEMİZ, Goloy SRKIROGULLflRI, Gokoy ŞflKIROGULLfiRI, Nıloy Ergen ŞEN, Bulent ŞEN, Tuloy Gulboğ TEKIN, Hosan TEKIN, Belgın TUFfiN, Kemal TUFRN, Esın UfiflNTflŞ, Tuncny UGRNTRŞ, Serpıl VRLÇINRLP, Seuım Temızel VRLINKILIÇ, Berkı VflLINKILIÇ, Ercon VRUUZ, Semo VURTTRŞ Demokrasi ve insan haklannın yılmaz savunucusu UĞUR MIMCU Seninleyiz. SENKRON-TV SESLENDİRME SANATÇILARI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle