Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12ŞUBAT1993CUMA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Kahvecfnin
akasyatem
•GAZİANTEP(AA)-
Trafık kazasında yaşamını
yitiren devkt ve maliye eski
bakanlanndan Adıutn
Kahveri'nin, Macaristan'dan
esinlenerek haarladığı
"akasya balcılığı projesi"
kapsamında, Adıyaman,
Gaziantep ve
Kahramanmaraş'ta yapılan
çalışmalarda önemli başan
sağlandı.
Sanayide
canlaıınıa
•ANKARA(AA)-Ocak
ayında imalat sanayiinde
kapasilc kullanım oranı,
geçen yılın aynı dönemine
göre 3.9 puan artarak yüzde
79.3'e yükseldi. Geçen yıl
ocak ayında imalat
sanayiinde kapasite kullanım
oranı yüzde 75.4 olarak
gercekleşmişti. Bu arada
ocak ayında imalat sanayii
genelinde üretimde arüş
olmasma karşılık işyerleri en
çok talepyetersizliğinden
şikayetçi oldular.
TanmaHaç
• ANKARA(AA)-Zirai
mücadele ilacı ve
hammaddesi ithalatında,
Gümrük Vergisi veToplu
Konut Fonu alınmayacak.
Bugünkü Resmi Gazete'de
yayımlanan Bakanlar
Kurulu Karan'na görezırai
mücadele ilaç ve teknik
maddelennin, teknik madde
imalinde kullamlan
hammaddelerin, çekici
tuzaklar ile hidrolize proteni
ihtiva eden cezbedicilerin
ithali, Tanm ve Köyişleri
Takanlığı'nın uygun görmesi
ıcaydıyla, Gümrük Vergisi vc
Toplu Konut Fonu"ndan
muaf olarak yapılabilecek.
TESK'tenBağ-Kur
tasartsına destek
• ANKARA (AA) - Türkiye
Esnaf ve Sanatkarlan
Konfcderasyonu Genel
Başkanı Derviş Günday,
TBMM'de grubu bulunan
lüm sıyasi partilereçağnda
bulunarak 'Bağ-Kur'u
kurtarmak isliyorsanız,
TBMMgündeminde
bulunan Bağ-Kuryasa
tasansuu en kısa süredeel
birliği yasalaştınn' dedi.
Voftswagen'den
rekop
• VVOLFSBURG (ANKA) -
Volkswagen şırketler gurubu
1992 yılında satış rekonınu
kırdı. Volkswagen'den
yapılan açıklamaya göre
1992 yılında 236 milyon araç
satıldı. Burakamın 1991
yılına göre 150 bınlik bir artış
oluşturduğu belirtildi.
AT'deUmHyon
işsizIBRÜKSEL(AA)-Aralık
1992 işsizlik oranının,
Avrupa Topluluğu genelinde
bir önceki yılın aynı
dönemine göre binde 9
oranında artış kaydederek
yüzde9.9'a ulaşügı bikiinldı.
ATistatistikbürosu
Eurostat. AT genelinde, 1992
yılı ortalama işsizlik oranının
ise 1991 yılında kaydedilen
yüzde 8.7'lik yıllık ortalama
işsizlik oranının binde 8
üzerine çıkarak yüzde 9.5'e
ulaştığmı açıkladi.
•BlJRSA (AA) - Türk-İş 8.
BölgeTemsilcisi Mehmet
Kanca, son günlerdeişten
çıkışlarda aruşlar olduğunu
ileri sürdü. Kanca, işten
çıkarmalann özellikle
toplusözleşme
görüşmelerinin
bağıtlanmasından sonra
yoğunlaştığına dikkali
çekerek Bursa'da ocak
ayında 100 kişinin işten
çıkanldığını. bu rakamın
daha da artmasından endişe
duyduğunu, işverenlerin
kardan fedakarhk
etmedikleri sürecebu
olaylann süreceğini kaydetıi.
TahsinKaran
ESİADüyesi
« İZMİR (Cumhuriyet Ege
Jörosu) - Vestel Şırketler
Grubu Yönetim Kurulu
Başkanı Tahsin Karan da Ege
Sanayidler ve İşadamlan
Dcrneği'ne (ESIAD) üye
oldu. Karan'ın kaülımıyla
ESİAD"ın üyesayısı 110'a
ulaştı.
Pmar'danyem
üriMer
• İZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu) - Pınar Süt "Soslu
Puding've"Krem
Karamel" adlı iki toz ürünü
satışa sundu. Çok kısa sürede
hazırlanarak ikram
edilebilecek olan bu
ürünlerin buzdolabında
soğutulduklan sonra
tüketilmesi öneriliyor.
Hükümet vergide eşitlik sağlarken, vergi adaletini yok ediyor
Dar gelirli bahane mdirim şahane• Çalışan ve işveren kesimleri düşük gelirlilerden kesilen yüzde
25'lik Gelir Vergisi'nin yüzde 10'a düşürülmesini beklerken,
hükümetin tüm gelir gruplanm bir tutarak hepsinde 5'er puanlık
vergi indirimi öngörmesi, yüksek gelirlilereyarayacak.
BÜLENT K1ZANLIK
Hükümetin dar gelirlilerin
vergi yükünü hafıfletmek ge-
rekçesiyle Gelir Vergisi oran-
lannda gelecek yıl için öngör-
düğü indirim, üst gelir gruplart-
na yarayacak.
Işverenler de dahil toplumun
lüm kesimleri, en düşük ücret
grubuna uygulanan yüzde 25'-
lik, vergi oranının yüzde 10'a
düşürülmesini istiyorlardı. Hü-
kümet ise, ortaya koyduğu ya-
sal düzenlemeyle düşük gelirli-
lerle yüksek gelirlileri bir tut-
muş oldu.
Maliye Bakanlığı tarafından
hazırlanan ve Bakanlar Kuru-
lu'nca onaylanarak Meclis'e
sevkedilen yasa tasansı sayesin-
de, yüksek gelir grubunun yılın
ilk aylanndan itibaren ödeme-
ye başlaması gereken yüzde
40-50 arasındaki vergi oranlan-
nda da 5"er puan indirime gjdi-
kcek.
• Bakanlar Kurulu'ndan geçerek Meclis'e sevkedilen yasa
tasansı sayesinde, ilk dilimdekiler vergi indiriminden ayda 100
bin ile 200 bin lira arasında karh çıkarlarken, üst gelir grubunun
aylık kazanımı 1 milyon lirayı aşacak.
riminin sadece asgari ücreı ve
diğer düşük gelirlileri kap-
sadığını ifade etti. Türkiyc'dc
Gelir Vergisi mükelleflerinin
büyük kısmını ilk 3 dilime giren
ve yüzde 25-35 arasında vergi-
lendirilen düşük gelirlilerin
oluşturduğunu. toplam vergi-
nin büyük bölümünün de bun-
lardan toplandığını anlatan
İzzettin Önder. "Bunlann vergi
oranında yapılacak 1 puanlık
indirim bile, toplam vergi lahsi-
latında önemli bir yekün tutar"
dedi. Hükümetin alt dilimler
için yüksek bir vergi indirime
gidemediğini vurgulayan Ön-
der, üst vergi dilimlerinin mü-
kellef sayısı ve vergi tutan açısı-
ndan önemli rakam ifade elme-
diğini kaydcderck. "Keşke en
yüksek gelir grubu için yüzde
50'lik vergi oranı korunabilse>-
di" şeklinde konuştu.
^ ^ % / ^
jrl ^1 ^\
' I ^
\ J/\J \
i N V
'' / Lu A
/J
'A.>
\
Hs
.—^
M
MIKRO
DINÇ TAYANÇ
lşverenler de karşı
Dar gelirlilerle üst gelir grup-
lannın aynı oranda vergi indiri-
minden yararlandınlması so-
nucu. örncğin brüt maaşı 3-5
milyon lira arasında olan düşük
gelir dilimlerinde bu yılın ra-
kamlanyla aylık ortalama ka-
zanç 100 bin-200 bin lira seviye-
sinde kalırken, brüt maaşı 10
milyon liranın üzerinde olan
yüksek gelirlilerin aylık ka-
zanımı 500 bin liradan başlayıp
1 milyon lirayı aşacak.
Büyük bölümunü memurlar-
la işcilerin oluşturduğu düşük
gelir gruplannın yüksek oranda
vergilendirilmesinden ijveren-
ler de zarar görüyor. Ocretin
önemli bölümünün vergi yo-
luyla kesintiye uğraması nede-
niyle işçi sendikalan daha yük-
sek ücret artışı talepleriyle loplu
sözleşme masasına oturuyor-
lar. İşveren kesimı bu nedenle
bugünkü vergi kesintilerinin
düşürülerek bundan net ücret-
lerc katkı sağlanması ve böyle-
ce ücret pazarlıklannm rahat-
laulması için çabalıyor. Türki-
ye İşveren Sendikalan Konfe-
derasyonu (TİSK) ve Türkiye
Odalar ve Borsalar Birliği
(TOBB), ilk dilime uygulanan
yüzde 25'lik verginin yüzde
10'a indirilmesini isterken, iş
dünyasının etkin kumluşu
TÜŞİAD da, düşük gelirliye
vergi indirimi yapılması gerek-
tiğini savunuyor.
Lobiciliğe devam
TOBB Başkanı Yaüm Erez-
in kanun tasansı bu şekilde
Meclis'e gönderildiği halde, ilk
dilimin vergi oranının yüzde
10'luk seviyeye düşürülmesi, bu
sağlanamazsa Bakanlar Kuru-
lu'na tanınması öngörülen, "1la-
ve 5 puanlık düşüş" yetkisinin
bu grup için kullanılması konu-
sunda lobi yapmaya devam et-
tiği belirtiliyor.
Hükümetin sadece düşük ge-
Hrlilcr için bcklencn vergi indiri-
minden üst gruplan da yarar-
landırması, "Vergide eşitlik
sağlanmaya çalışılırken, vergi
adaleli daha da yok ediliyor"
biçıminde yorumlandı. "Bu şe-
kilde vergi adaleti gerçekleşmiş
olmuyor" diyen İstanbul Üni-
versitesi İktisal Fakültesi öğre-
tim üyesi Prof. Dr. İzzettin On-
der, koalisyon orlaklanndan
SHP'nin öngördüğü vergi indi-
DİSK'in tepkileri
DİSK de. hükümetin beklc-
nene cevap vermeyen vergi in-
dirimine tepki gösterdi. DİSK
Mali Daire Başkanı Hulusi
Karh, "Yüzde 25 olan ilk dilim
oranı yüzde 10'a indirilmclidir.
Yüksek gelir gruplan oranla-
nnın indirilmesini yanlış bulu-
yoruz. Vergi sistemi az kaza-
nandan az, çok kazanandan
çok olmahdır. " dedi. 1982
Anayasası'nın dahi "Sosyal
Devlel" ilkesini ortadan kaklı-
ramadığını savunan Karh, bu
anlayışla asgari ücretin vergi
dışı bırakılmasını istedi.
Yasa tasansı, bakanlıklar arasında rekabete yol açtı
w
Gula\ kapanın elinde kalacak^^^™ _ ııtitcloriraci ctonHartlar
ŞEBNEM GÜNGÖR
ANKARA - Joplum sağlıgı
açısmdan büyük önem taşı-
masına karşm, bugüne kadar
çağdaşlıktan yoksun, yıllar
önce çıkanlmış yönetmeliklerle
denetlenmeye çahşılan gıda-
lann üretim ve tüketim şart-
lannındüzentenmestiçin Sağlık
Bakanlığı ile Tanm Bakanlığı
kollan sıvadı.
Daha önce, çok sayıda ba-
kanlık ile belediyeler arasında
yetki karmaşasına neden olan
mevzuaün, tek bir yasa halindc
düzenlenmesi için her iki ba-
kanlık da ayn ayn yasa tasan-
lanhazırladı.
Ancak bakanhklann bir-
birlerinden bağımsız olarak ha-
zırladıklan lasanlarda, "yetki
ve sorumluluk" açısmdan
farklı görüşlere yer verildiği
dikkat çekti. Her iki bakanbk
da tasanlannda yctkinin kendi-
lerinde olması gerektiği görüşü-
nü savunuyor.
Tanım karmaşası
Tanm Bakanhğı'nca hazır-
lanan yasada, tütün ve sadece
Tanm ile sağlık
bakanlıklan ayn
ayn hazırladıklan
yasa taslaklannda,
gıdalann üretimden
tüketime kadar tüm
denetim yetküerinin
kendi ellerinde
bulunması gerekti-
ğini savunuyorlar.
Necmettin Cevheri Yddınm Aktuna
ilaç olarak kullanılanlar hariç
olmak üzere, "içkiler, sakızlar.
jıkletler ile insanlar tarafından
yenilen ve içilen ham, yan veya
tam işlenmiş her türlü madde"
gıda olarak tammlanıyor. Ta-
sanda, gıda maddesi üretcn iş-
yerlerine bakanlıktan izin alma
zorunluluğu getirilirkcn. işlet-
mecilere, gıda sicilinc kaydol-
manın yanı sıra ürcttikleri gıda
maddelennin bileşiminde bulu-
nan maddeleri bir beyanname
ile bakanlığa bildirme yüküm-
lülüğü getiriliyor. Tasanda
gıda maddelerine ilişkin rek-
lamlann içerikleri de düzenleni-
yor.
Buna görc gıda maddelennin
etiket, ambalaj ve reklamlan-
nda, tükeciyi yanılUa, tedavi
edici özclliği olduğunu iddia
cdici beyanlann bulunması ya-
saklanıyor.
Tasanda. yurtdışından ithal
cdilecek gıda maddelennin
gümrüklerde kontrol edilmesi
esası benimsenirken bu madde-
lerin Türk mevzuatı ve ulusla-
rarası gıda standarllanna uy-
maması durumunda serbest
bölgeler hariç olmak üzere yur-
üçine sokulması yasaklanıyor.
Tasanda. izinsız faaliyet gös-
leren gıda işletmelerine 1,5 mil-
yon liraya kadar para ve kapat-
ma cczası vcrilmesi öngörülür-
kcn, tasanda belirlilen teknik
ve hijyenik şarüara uymayan
işletmelere verilecek cezanın,
2.5 milyon liradan aşağı ola-
mayacağı belirtiliyor. Tasanda,
uluslararası siandarllara uygun
olmayan gıdalan ithal edenlere
ise 1,5 ile 10 milyon lira arası-
nda para cezası verilmesi öngö-
rülüyor.
Sağlık cephesi
Sağlık Bakanhğı'nın hazır-
ladığı sağlık yasa tasansında ise
konu "beslenme ve gıda güven-
liği" başlığı altında ele alınıyor.
Bakanlığın lasansında, "Her
türlü gıda maddesinin imali,
hazırlanması. tartılması, ko-
runması, dağıtımı ve halkın tü-
ketimine sunumu ile ilgili bütün
aşamalar, kamu sağhğının ko-
runması açısmdan Bakanlı-
ğımızın denetimine tabidir" dc-
nilerek, bu denetimin belediye
bulunan yerlerde belirlenecek
esaslar çerçjevesınde belediye-
krce dc yürütülebileceği, ancak
belediyelerin bakanlik tarafı-
ndan sürekh kontrol edileceği
ifade ediliyor.
Sağlık Bakanlığı da haa-
rladığı tasanda, tıpkı Tanm
Bakanlığı gibi, "ruhsat verme,
kontrol ve denetim yetkisinin"
kendisinde olduğu görüşü doğ-
rultusunda hükümlere yer veri-
yor.
Sat(may)ıcı - Al(may)ıcı
Alışveriş' dendiğinde aklıma ilk gelen 'satıcı' ve alıcı'
kavramları olurdu. Öyle ya, ortada bir mal' varsa, bunun
bir satanı, bir de alanı olmaz mı? Son günlerde anlıyorum
ki olmaz'mış!
Geçenlerde çıktım Bağdat Caddesi'nde yürüyorum.
Zamanım çok, ayın da başı.. Canım alışveriş yapmakisti-
yor. 'Potansiyeli' hayli yüksek bir ahcıyim kısacası.
'Alıcı gözüm' vitrinlerde yürüyorum... Iskandinav tipi
mutfak donanımı satan bir dükkanın önünde durdum. Ha-
nidir, salt kapaklı bir kutu niyetine kullandığım mutfak do-
labının içine döner raf alacağım. Vitrin, öylesine göz-
kamaştırıcı donanımlarla dolu ki burada muüaka vardır'
düşüncesiyle, içeri süzülüyorum. 'Satıcı' olduğuna inan-
dığim genç hanım hemen seyirtiyor. Istediğimi anlatyo-
rum. Daha doğrusu, anlattığımı sanıyorum. Anlamaz göz-
lerle bakıyor bir süre. Sonra 'bu boyutlarda bir şey bula-
mazsınız' diye.kesiyor sözümü. Oysa aradığım dönerli raf
takımını iskandinav ülkelerinde yayımlanmış bir dergide
görüp begenmişim. Bunu da anlatmaya çalışıyorum,
ama gözlerindeki anlamsızlık degişmiyor. 'Bunlar stan-
darttır1
demekle yetiniyor ve bana, gereğinden fazla za-
man ayırdığını belirtir biçımde, omuzlarını silkerek Bula-
mazsınız' diyor kısaca. Sonra, boş dükkanın içindeki ha-
yalı ahcılarla ilgilenmek zorunluluğu duymuşçasma
uzaklaşıveriyor. Oysa bulacağımı' biliyorum. Üstelik fi-
yatı da 300 bin lira dolayında... Demek ki şimdilik de olsa
300 bin liram cebimde kalıyor*
Mutfak donanımında alıcılık hevesimi gideremeyince,
aslındadevlet kuruluşu olup da yoğun reklam kampanya-
larıyla özel sektör mantığına geçtiğini' duyuran bir giyim
mağazasına takılıyor bu kez de alıcı gözüm. Çok güzel
gömlek ve kazaklar var vitrinde Gönül bu ya, dolap ol-
madı, bari gömlek-kazak aıayım' diye giriyorum içeri
Satıcı olduğunu sandığım kişi bu kez bir erkek llgiyle tez-
gahın ardından doğruluyor. Istedığim numarayı söylüyor
ve gömleklere seyirtiyorum ki 'satıcı' ünleniyor bedenle-
rimiz standarttır!' Bu kez anlamaz gözlerle bakma sırası
bana geçiyor! Kendimi toparlayıp 'iyi, ben birini giyer ba-
karım. Uyuyorsa 3-4 renk alacağım' diyorum. Sert serl
bakarak 'her gelen bir gömlek denese, akşama kadar
açıp katlamaktan başka iş yapamayız' diyor. Oysa, burası
da hayali müşterilerle dolu!. Anlaşıldı, tanesi 125 binden
3 gömleğin bedeli olması gereken 375 bin liram da cebi-
me kalıyor! Kazak fiyatını hesaplamaksızın, kendimi
dışarı atıyorum
Alıcı'lık damarım hala kabarık! Bu yüzden, yılmıyor ve
yürümeyi sürdürüyorum. Ama bu kez öyle bir roal' iste-
meli ki canım, girdiğim dükkandan almış' olarak ay-
rılmalıyım! En çok çeşit ne satıcısında' bulunur? Ayaît-
kabıcılarda... Arşimet'i sokağa fırlatan buluculuk' mut-
luluğuyla, gördügüm ilk ayakkabıcıdan içeri dalıyorum
Bu kez üç satıcı' birden atılıyor üzerime. Ayakkabı nu-
maramı söylüyorum. Bunun da standardı' olacak değil
ya! Meğer varmış! Üst üste denediğim üç-beş modelden
sonra, 'satıcı' küçünseyici bakışlarını bana kaldırıp
ayağınız standartlara uymuyor. Erkek ayakkabısı dedi-
ğin 40tan başlar!' diye kestirip atıyor. Üç satıcı birden,
hayali müşterilerden boşalmrş dükkanın içindeki sohbet-
lerınedönüyorlar. Kırk bu kadar yıldır beni taşıyan ve hep
ayakkabılı dolaşan ayaklarımdan, beynime bir suçluluk
duygusu yayılıyor ki sormayın! Doğrulup kapıya yönelir-
ken, cebimde kalan paranın en azından 250 bin lira oldu-
ğuyla avutuyorum kendimi.
Dışardaki soğuğu yer yemez kendime geliyorum bu
kez! Ben 'alıcı'yım. Çünkü, hem alma niyetim var hem de
bu niyetimi gerçekleştirecek param... Üstelik ne almak is-
tediğimi de biliyorum... Ama karşımdaküerın satmak ni-
yeti yok! O halde, ben de al(may)ıcr olurum. Zaten onlar
'sat(may)ıcı' olup çıkmamışlar mı?
Derın bir soluk alıp, alıcı gözlerimi, almayıcı gözlerimle
değiştiriyorum. Kafama takılan konu; koca caddede bun-
ca dükkan var, vitrinleri dopdolu, ıçleri bomboş... Demek
ki ya alıcı yok ya da satmasını bilen. Bu koşu'.larda. bunca
dükkan nasıl yaşıyor? Dükkanları sahıpleri' mi, yoksa
'maaş-ücretli' çalışanlar(!) mı işletiyor? Yoksa, en iyisi
standart' maüara uygun gelecek 'standaıf satıa-alıcı tip-
lerinin mi geliştirilmesi gerek? Bunlan unutmak istercesi-
ne bir soluk daha alıyor ve neyse, hayali de olsa, cebinde
kalan paramın tutarı 925 bin lira ya, sen ona bak' deyip
önüme ilk yanaşan taksiye atlıyorum
Ana fikir: Para kazandıran mal' değil, satma' sanahdır.
Anafikrin anafikri: Her dükkanın kendine göre bir stan-
dart' saptadığı ticaret ortamlannda standart dışı' olan-
ların parası cebinde kalır.
Ekim-ocak ihracatı 4 milyar dolar
Tekstildeişler
tıkınnda•Türkiye, geçen yılın ilk 10 aymda, 133 ülkeye
yaklaşık 4.5 milyon dolarlık tekstil ve konfeksiyon
urunu sattı.
ANKARA (AA) - HDTM'-
nin verilerine göre Türkiye'-
nin ocak-ekim dönemindeki
tekstil ihracatı, önceki yılın
aynı dönemine oranla yüzde
23 artarak 3 milyar 551.2 mil-
yon dolardan 4 milyar 366.9
milyon dolara yükseldi.
Bu dönemde en fazla leksül
ve konfeksiyon ürünü satılan
ülkeler Almanya. Ingiltere,
ABD ve Fransa oldu. Tekstil
ve konfeksiyon ihracatının
yüzde 42'si Almanya'ya,
yapılırken İngjltere, Fransa ve
ABD'ye yapılan tekstil ve
konfeksiyon ihracaünın top-
lam içindeki payı yüzde 10'lar
düzeyinde gerçekleşti.
1991 yılı ocak-ekim döne-
minde, 1 milyar 589.4 milyon
dolar olan Almanya'ya tekstil
ve konfeksiyon ürünü ihracatı,
yüzde 16.7 oranında artarak
geçen yılın aynı döneminde 1
milyar 855.4 milyon dolara
yükseldi. Geçen yıl ilk 10 ayda,
Ingiltere'ye 397.7 milyon do-
larlık. ABD'ye 323.8 milyon
dolarlık, Fransa'ya ise 304.5
milyon dolarlık tekstil ve kon-
feksiyon ihraç cdildi.
Almanya, lngilterc, ABD ve
Fransa'dan sonra en fazla
tekstil ve konfeksiyon ihracaü
yapılan ülkeler, İtalya, Hollan-
da. Belçika-Lüksemburg, Po-
lonya. S.Arabistan ve İran
oldu. Bu ülkelere toplam ihra-
cat, 1991'in 10 aylık dönemin-
de 3 milyar 10.4 milyon dolar
iken geçen yıl. tekstil ve kon-
feksiyon ihracatının yüzde
84'ü bu ülkelere yapıldı.
Sadece VW ve BMW'nin durumu 'halhce'
Âlmanya'da "kuııuzıışık9
Tekstil ihracatında ilk on ülke (bin dolar)
Almanya
İngiltere
ABD
Fransa
italya
Hollanda
Bel-Lüksemburq
Polonya
S.Arabistan
iran '
Lıste toplamı
TtpİMiTtiu.
imi
1.589.452
276.212
231.282
239.177
254.418
164.709
102.766
57.529
66.010
28.906
3.010.461
Î.561.Z56
1992
1.855.434
397.771
323.826
304.588
240.835
212.972
99.844
97.966
91.069
77.593
3.701.890
4.888.917
Artış
lyta*)
16.73
44.01
40.01
27.35
-5.34
29.30
-2.84
70.29
37.96
168.43
22.96
22.97
• Buyılbunahm
yaşayacağı çok önceden
kestirilen Alrnan
otomobil sanayiinde
beklenen oldu ve
Fransızlann Citroen'i
bütün Alman
arabalannı geride
bırakarak satış birincisi
oldu.
FRANKFURT (AA) - Al-
manya'da otomobil sanayiinde
başgösteren kriz, bu yılın ilk ayı
icinde de kendini hissettirirken
1992 yılına ait satış rakamlan
ekonomi açısmdan moral bo-
zucu oldu. Alman yapımı olo-
mobiller arasında sadece
Volkswagen (VW) ile BMW-
nin satışı artış kaydederken
VW aynı zamanda Almanya'-
nın en çok satan otomobili un-
vanını da aldı.
Yerli ve yabana otomobille-
rin tümü arasındaki değ^rlen-
dirmede Fransız yapımı Citro-
en satış artış yüzdesi ile en ba-
şanh otomobil seçildi.
Favorilersafdışı
Alman Federal Motorlu
Araçlar Dairesi'nden edinilen
bilgjlere göre geçen yıl içinde
Almanya'da 3 milyon 900 mil-
yon otomobil satışı gerçekleşti.
Opel, Ford. Mercedes gibi
Almanya'nın önde gelen mar-
kalannda 1992 yılı satışlannda
önemli bir düşüş gözlenirken
Japon otomobiİleri de Alman
piyasasındaki durgunluktan
nasibini aldı ve bu markalann
satışında düşüşlcr görüldü.
Almanya'nın en çok satan
otomobili unvanını 813 bin sa-
tış gerçekleştirerek ve 1991'e
Zararı 7.4 milyar dolar
Ford kazaya uğradıDETROIT (AA) - ABD'ran 2 numaralı otomobil üreticisi Ford
Motor Co'nun geçen yılki kaybının 7.4 milyar dolar olduğu
bildirildi. Firmanın geçen yıl personel için yaptığı bir defalık
emeklilik ve sağlık tazminatları ödemelerinin kaybı 7.5 milyar
dolara çıkarttığı kaydedildi. Ford Motor'un, hisse başına geçen
yıl 15.61 dolar zarar ettirdiği de açıklamada yer aldı.
Geçen yılki vcrilere göre, Kord'a bağlı Financial SenicesGrupbir
yıl öncesine göre yüzde 11 'lik bir artışla kazancmı 1.03 milyar
dolara çıkartırkenotomotiv sektöründe dünya çapındaki
faaliyetleri bak unından zararı 1991 y ılına göre geçen yıl 3.2
milyar dolardan 1.5 milyar dolara geriledi.
Fırmanın sadece ABD'deki tşterinden uğradığı zarar ise geçen yıl
1991'e göre 2.2 milyar dolardan 405 milyar dolara geriledi. ABD
dtşındaki ülkelerdcki faaliyetierinde ise Ford'un zararı geçen yıl
bir önceki yıla göre 970 ırdlyon dolardan 1.1 milyar dolara
yükseldi. Ford Başkanı HaroM Polingise gerçekte verilerin
tehliketi bir gelecek sergilemediklerini ileri sürdü. Ford başkanı,
dünyadaki ekonomik durgunluk göz önüne alınırsa, uluslararası
fîrmaların bu ölçüde zarara uğnunalannın büyük sürpriz
olmayacağı yorunıumı da yaptı.
göre yüzde 3.2'lik bir artışla
Volksvvagcn kazandı. Volks-
wagen'i 658 binlik satışla Opel
izledi, ancak Opel'in satışlann-
da 1991 yılına göre yüzde 8.3
oranında bir gerileme kaydedil-
di. En çok satan üçüncü marka
ise Ford oldu. Ford, geçen yıl
375 adet otomobil satışı gerçek-
leştirirken bir önceki yıla göre
yüzde 12 gibi önemli bir oranda
gerileme kaydetti.
VNV'nin dışında. geçen yılı
artı rakamlarla kapatan diğer
Alman otomobili ise BMW ol-
du. BMW, piyasadaki durgun-
luğa rağmen, yeni cıkardığı mo-
dellerle başan grafığini yükselt-
li ve yüzde 5.5 oranında birartı-
şla 244 bin otomobil salışı ger-
çeklcştirdı.
Alman otomobil üreticileri
arasında satışla en büyük geri-
leme sıralamasında ise Merce-
des birinci oldu. Mercedes'ın
satışı 1992'de bir önceki yıla
göre yüzde 12.1 oranında aza-
larak 256 bin otomobildc kaldı.
Japon hüsranı
Alman piyasasında 1992 yı-
lında yaşanan durgunluktan
Japon otomobilleri de nasibini
aldı. Japon markalan arasında
satış grafıği 1991'e göre en fazla
düşen Mitsubishi oldu. Mitsu-
bishi'nin satışı geçen yıl yüzde
34.5 gibi rekor bir oranda geri-
ledi. Durgunluktan eıkilenenlcr
arasında satışlan yuzdc 10.6
oranında gerileycn Toyota,
yüzde 10.5 oranında gerileyen
Honda ile satışlan yüzde 9.9
oranında gerileyen Nissan da
yer aldı. Mazda'nın satışlan ısc
geçen yıl yüzde 7.9 oranında
düştü.
6^ trilyonluk ek KDV'yi ödemiyor
TEKEL'den
Maliye'ye
dumanaltı
• Tüketicinin, yıllardır sigara ve alkollü
içkileri alırken TEKEL'e 'farkında bile ol-
maksızın' ödediği KDV, Maliye'nin kasasına
giremiyor ve dolayısıyla da 'hizmet olarak'
yeniden kendisine dönemiyor.
ANKARA (ATSKA) -
Maliye, kendisine bağlı Te-
kel'e tahakkuk ettirdiği 8 iriV-
yon liraya yakın ek vergiyi
geçen yıl da tahsil edemedi.
Tekel, yıllardır KDV Yasası
uyannca sigara ve alkollü iç-
kilerin satışı üzerinden alman
yüzde 50 oranındaki ek ver-
giyi Maliye'ye ödemiyor.
Yüzde 12\\ tahsil edildi
Maliye ve Gümrük Ba-
kanlığı verıierine göre tütün
mamullerı ile alkollü içkiler
üzerinden alman ek Katma
Değer Vergisi tahakkuku ge-
çen yıl sonunda 7 trilyon 875
milyar liraya yükseldi. Ta-
hakkuk eden bu verginin sa-
dece 175 milyar liralık bölü-
mü tahsil edilebildi. Diğer bir
deyişle Maliye, Tekel'e ta-
hakkuk ettirdiği ek verginin
sadece yüzde 2.2'sini tahsil
edebildi.
Vergi geliri düşüyor
Ek vergideki bu tahsilat
düşüklüğü. toplam vergı tah-
silat oranını. dolayısıyla da
genel bütçe gelirleri tahsilat
oranını önemli ölçüde aşağı
çekiyor.
Örneğin Tekel, tahakkuk
eden bu verginin tümünü
ödeseydi. Maliye tahukkuk
ettirdiği verginin yüzde 86'-
sını tahsil etmiş olacaktı.
Maliye 1992 yılında ta-
hakkuk ettirdiği verginin
yüzde 81.7'sini tahsil edebil-
mişti.
Tekel, 1991 yılında da
aynı şekilde tahakkuk ettiri-
len 3 trilyon 597 milyar li-
ralık ek verginin sadece 589
milyar lirasını ödeınişti.
Ek vergi nedir?
Ek vergi, 1985 yılı başı-
ndan itibaren yürürlüğe gi-
ren Katma Değer Vergisi ya-
sası ile getirilmişti. KDV Ya-
sası uyannca, sigara, puro.
pipo tütünleri, kıyılmış tü-
tün, enfiye, tombeki vle ben-
zeri tütün ürünleri ile her tür-
lü alkollü içkılerin satışından
yüzde 50 oranında el vergi
alınıyor.