Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 12ŞUBAT1993CUMA
HABERLER
Ğzal'dan yargıya
• ANKARA (ANKA)-
Cumhurbaşkanı Turgut
Özal, boş bulunan Hakimler
\e Savalar Yüksek Kurulu
(HSYK.) yedek üyeliğine
Danıştay Genel Kurulu
tarafından gösterilen üç aday
arasından ikinci daire üyesi
Doç. Dr. MuammerOytan'ı
seçti. Oytan'ın seçimine
ilişkin Cumhurbaşkanlığı
karan, Resmi Gazete'de
yayımlandı. Danıştay Genel
Kurulu, HSYK yedek üyeliği
icin Oytan'ın yaru sıra
yedinci daire üyesi Erdoğan
Anh'yla sckizinci daire üyesi
Nursen Çatal'ı aday
göstermişti. HSYK yedek
. üyeliği Yaşar Selım Asmaz'ın
yine Cumhurbaşkanı Turgut
Ozal tarafından Danıştay
üyeliğine seçilmesiyle
boşalmışü.
Ergun: Görevimin
başındayun
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Emnıyet Genel
M üdürii Yılmaz Ergun, istifa
ettiği yolundaki söylentileri
yalanladı. Ergun. "Ben
görevimin başındayım, böyle
birşey yok'dedi. Merkez,
İstanbul-Ankara emniyeti
arasındaki cekişme ve
İstanbul'daki operasyonla
ilgili kendisinin devredışı
bırakılması üzerine, istifa
edeceği söylentileri yayılan
Ergun, bu söylentilerin
gerçek dışı olduğunu belirtti.
fçişleri Bakanlığı ve Emniyet
Genel Müdürlüğü
kulislerindedün yayılan bu
söylenti üzerine Ergun, "Ben
görevimin başındayım.
Böyle bir şey yok" diye
konuştu. Ergun'un yerine
atanacağı ileri sürülen Siirt
Valisi Naci Parmakstz da,
böyle bir olayın söz konusu
olmadığını ve kendisinin
söylentilerden bilgisi
bulunmadığını söyledi.
Sezgin: Belge
araştırılıyor
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - İçişleri Bakanı
İsmet Sezgin, Refah Partisi
Grup Başkanvekili Şevket
Kazan tarafından TBMM
kürsüsünde açıklanan vc
Millı İstıhbaral Teşkilatı
(MİT) tarafından
hazırlandığı ileri sürülen
tcrörraporumın sahlc
olduğunu >ınelcycrck.
"Belge hiçbırdelılegerek
duyulmadan sahıcdir ve
şimdi bu sahıcciliğı yapanlan
anyorlar" dedı. Sezgin, dün
Emniyet Genel Müdürlüğü
kreş ve gündüz bakımevinin
açılışında gazetecilerin
sorulannı yanıtladı. Sezgin.
Başbakan Süleyman
Demirel'in, belgenin MİT
içinden bir grup tarafından
hazırlandığı
doğrultusundaki
açıklamasının anımsatılması
üzerine. "Büyük olasılıkla
evet"' dedi.
ANAPöpgûtû
'gûn' sayıyor
• ANKARA (ANKA)-
ANAP, delege seçimlerinin
tamamlandığı illerde ilçe
kongrelerini başlatıyor. Yeni
yılla bıriikte kongre
çalışmalannı hızlandıran
ANAP, delege seçimlerinin
yapıldığı 140 ilçeye kongre
günü verdi. ANAP Teşkilat
Başkanlığı kongre günü
almak için başvuran ilçe
yöneticileriyle dolup
taşarken şimdıye kadar
işlemlcrini tamamlayan
ilçelere gün verildi. 907 ilçede
kongre yapmaya hazırlanan
ANAP yönetimi, tum ilçe
kongrelerini mart ayının
sonunda tamamlayacak
şekilde takvım hazırladı.
ANAP Teşkilat Başkanı
Ersin Taranoğhı. her ilçe
kongresinde 400 delegenin
belirleneceğini kaydederek, il
kongrelerinin nisan-mayıs
aylannda yapılacağını ve
Genel Başkan Mesut
Yılmaz'ın da kongrelerin
büyük bölümüne
katılacağını söyledi.
MesutYılmaz
Avusturya'öa
• İSTANBUL(AA)-
ANAP Genel Başkanı Mesut
Yılmaz, Demokratik Birliği
temsilcileriyle görüşmek
üzere, özel bir uçakla
Avusturya'ya gitti. Mesut
Yılmaz'ın, Avusturya'da
bulunacağı süre içinde
yapacağı görüşmelerde,
özellikJe Bosna-Hersek'te
yaşanan insanlık dramı ele
ahnacak. Yılmaz,
Avusturya'da bulunan Türk
işçi temsilcileriyle de bir
araya gelecek ANAP Genel
Başkanı Yılmaz, 4 Şubat
1993 tarihinde Almanya ve
Avusturya'yı kapsayan bir
geziye çıkmış, ancak ANAP
Istanbul Milletvekili Adnan
Kahyeci'nin vcfaü nedeniyle
gezisinin Avusturya
bolümünü
gerçekleştirememişti.
Araştırma komisyonu önergesi, milletvekilleri ile parti yönetiminin arasını açtı
Koııtrgerilla SHPyiböldüTUNCAY ÖZKAN •TBMM'de kontrgerillanının faaliyetlerini araştırmak için bir ko-
ANKARA - SHP ıçinde kontrgenlla mis
?on
kurulmasmı isteyen SHP milletvekilleri parti yönetiminin
ile ilgili oiarak veriimek istenen Meciis ret karanna karşı dırenıyor. Onergenın sahıplenndenCelal Kurkoğ-
oldu. SHParaşürma onergesı şorun
Genel Başkanı Erdal İnönü'nün karşı çı-
kmasıyla önergenin Meciis BaşkanlığV-
na verilmesine izin verilmemesi, millet-
vekilleriyle parti yönetimini karşı karşı-
ya getirdi. Aralannda partinin MYK
üyelerinin de bulunduğu önergeci mil-
letvekilleri, isteklerinde ısrarh olduk-
lannı vurguiayarak, konuyu grup genel
kurulunda ele alacaklannı ve grup yö-
netiminin karanna itiraz edeceklerini
bildirdiler.
lu, yönetimin kakanna itiraz edeceklerini söylerken, Salman Kaya,
"İtiraz dilekçemizde en az 25 milletvekilinin imzası olur" dedi.
Yönetime itiraz bugün
SHP'li milletvekillerince verilen ve
TBMM'de kontrgerillanın faaliyetleriy-
le ilgili bir araştırma komisyonunun ku-
rubnasını isteyen önerge, milletvekilleri
ile parti yönetiminin arasını açtı. Erdal
İnönü'nün önergeye karşı tutumu ve
basürması sonucu grup yönetim ku-
rulu, önergeyi reddetti. Bunun üzerine
önergeci milletvekilleri karşı atağa geç-
tiler. Milletvekilleri, bugün grup yöneti-
mine kararla ilgili oiarak itirazlannı ya-
pacaklarını ve salı günü konunun grup-
ta, milletvekillerinin tartışmasına açı-
lmasını isteyeceklerini bildirdiler.
Önergenin sahiplerinden Adıyaman
Milletvekili Celal Kürkoğlu, itirazlan ile
konunun grupla milleivekillerinin larlı-
şılması sonucu orıaya çıkacak tabloya
görc davranacaklannı bildirdi. Kür-
koğlu, HEP tarafından verilen, RP'ce
desteklenen ve 23 şubatla TBMM'de ele
ahnacak olan kontrgerilla ile ilgili araş-
tırma önergesinin desteklcnip destek-
lenmemesi konusunun da, 16 şubat salı
günü yapılacak grup toplanlısındaki
tabloya göre kcsinleşeceğini açıkladı.
Kürkoğlu, önergelerinin reddedilmesi
durumunda, HEPve RP'nin önergeieri-
ni deştekleyeceklerini de sözlerine ekle-
di. Önerge sahibi millelvekillcrinden
SHP MYK üyesi Ankara Milletvekili
Mehmet Kerimoğhı, SHP grubunun
kontrgerilla önergesine destek vereceği-
ne inandığını. milletvekillerinin oluruy-
la, önergenin TBMM BaşkanlığVna ve-
rileceğini dile getirdi. Kerimoğlu, "SHP
grubu bu önergeyi benimser, bu önerge
grubumuzda görüşmeler sonunda ka-
bul görür"dedi.
Önergeye imza koyan Ankara Millet-
vekili Salman Kaya da. kcndilerinin iti-
raana diğer milletvekillerinin de katıla-
cağını ve en az 25 milletvekilinin imza-
sıyla itiraz dilekçelerini vereceklerini bil-
dirdi.
DYP komisyondan rahatsız
SHP yönetimi ise, milletvekillerine
gönderdiği ret gerekçcsinde, faili meç-
hul cinayetlenn araştınlması icin kuru-
lan komisyon ile 23 şubatta yapıiacak
kontrgerilla görüşmelerini hatırlatarak,
yeni bir kontrgerilla araştırma komis-
yonu kurulmasına ihtiyaç duyulmadığı-
nı öne sürdü. SHP'nin kontrgerilla için
araşürma önergesi vermesi, DYP'de be-
lirli rahatsızlıklara yol açıyor. DYP-
liler, SHP'nin iküdarda olduğunu ve
bütün kurumlann siyasi sorumlusu ol-
duklannı unutarak hareket ettiğıni ve
hükümeti zorda bırakacak gınşimlerde
bulunduğunu ileri sürüyorlar.
Ailesi Tuna'yı öldürenleri anyor
İşkencedeölüme
Byılsonradava
• 198O'de kız arkadaşı Ferhan Çini-
oğlu ile birlikte göz altına alınan Fa-
ruk Tuna pankart astıklan gerekçe-
siyle gözaltına ahnmışti. 3 ağustosda
1. Şube'ye götürülen Tuna
kaldındığıHaydarpaşa Numune
Hastanesi'nde 8 ağustos 1980'de be-
yin travmasından ölmüştü.
İstanbul Haber Servisi - 12 ıfadesini, polis arkadaşı Seba-
Eylül öncesinde. pankart astığı
gerekçesiyle kız arkadaşı ile bir-
likte gözaltına alınan ve gördü-
ğü işkence sonucu ölen Faruk
Tuna'ya, 13 yıl sonra kimlerin
işkence yaptığı ortaya çıkartıl-
maya çalışıhyor.
İstanbul 7AğırCeza Mahke-
mesi'nde dün yapılan duruşma-
ya, davada sanık oiarak bulu-
nan İstanbul Emniyet Mûdür-
lüğü'nde şube müdürü olan Se-
bahattin Tür ile Faruk Tuna-
nın anne ve babası katıldı. Fa-
ruk Tuna'nın ölümüne neden
oldukan iddia edilen ve olay ta-
rihinde 867 kod numaralı sorgu
ekibinde bulunan diğer sanı-
klardan Necdet Göksd. Musta-
fa Soylu, Hüseyin Gök ve Yusuf
Tokur duruşmaya gelmedi.
Davada sanık oiarak bulu-
nan İstanbul Emniyet Müdür-
lüğü'nde şube müdürü olan Se-
bahatün Tür sorgusunda şun-
lan söyledi:
"Ben olay tarihinde Siyasi
Şubede Dernekler Bürosunda
çalıştım. Bir sürede Güvenlik
Bürosunda çalıştım. Olayı 867
kod numaralı ekipte çalışan gö-
revlilerin görev yaptığı sırada
işlcdikleri iddiası vardır. Ben bu
şubede görev yaptığım süre içe-
risinde 867 kod numaralı ekip-
de hiç çalışmadım. Maktülü hiç
görmedim, tahkikata katılma-
dım. Bu sebeple üzerime aülan
suçu işlemedim."
Faruk Tuna'nın avukaü Er-
gin Cinmen'in isteği üzerine
mahkeme başkanı, Sebahattin
Tür'e, Faruk Tuna'nın kız ar-
kadaşı olan Ferhan Çinlioğlu'-
nu ve Ferhan Çinlioğlu'nun ifa-
desini alan polis memuru Sinan
Yalçın'ı tanıyıp tanımadığını
sordu. Sebahatin Tür sözkonu-
su kişileri tanımadığını söyledi.
Aynı dava nedeniyle İstanbul 5.
Ağır Ceza Mahkemesi'nde
yargılanan ve 4 yıl 5 ay hapis ce-
zasına çarpünlan Sinan Yalçm,
27.3.1990 tarihinde verdiği ifa-
desinde Ferhan Çinioğlu'nun
ANAYASAKOMİSYONU
1994'ekadar
seçimyok
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - TBMM Anayasa Ko-
misyonu, bu yıl haziran ve ka-
am aylannda yapılacak ara ye-
rel seçimlerin ertelenmesi için
DYP, SHP ve ANAP milletve-
killerinin verdiği yasa önerisini
benimsedi. Böylece ara yerel se-
çimlerin 1994 yıknda yerel ge-
nel seçimlerle birlikte yapılması
komısyonca kabul edıldı.
Meciis Anayasa Komis-
yonu'nda ara yerel seçimlerin
,' ertelenmesiyle ilgili öneri ^örü-
şüldükten sonra, DYP İstanbul
Milletvekili Coşkun Kırca'nın,
"mahalli idareler genel secimle-
rine bir yıldan az kahnışsa. ara
yerel seçirnlerin yapılamayaca-
ğna" ilişkin önerisı görüsüldü.
Bu öneri de, komisyonda be-
nimsendi. Ara yerel seçimlerin
ertelenmesine ilişkin öneriye
DYP, SHP ve ANAP'h komis-
yon üyeleri onay verirken, RP'li
üyeler, "seçimden kaçıldığı" sa-
vıyla karşı çıkülar. RP'li Melih
Gökçek ve Ali Oğuz'un seçim
takvimi başladıktan sonra Köy
Hizmetleri Genel Müdürlüğü
ve Karayollan Genel Müdürlü-
ğü başta olmak üzere kamu ku-
ruluşlannın seçim yapılacak
yerde çalışamamalan ve geçici
ışçi alınamayacağı yolundaki
önergesi ise kabul cdilmedi.
hattin Tür ile birlikte aldıklannı
söylemişti.
Faruk Tuna'nın annesi Emi-
ne Tuna, oğlunun "denize gidi-
yorum"diye evden çıktığını,
mayosunu yenına aldığını an-
cak oğlunun karakola götürü-
lüp işkence gördüğünü ve öldü-
ğünü ağlayarak anlatu. Faruk
Tuna'nın babası Baran Tuna
ise şunlan söyledi: "Oğhım
İstanbul Tekniİc Ünivcrsitesi'-
nde okuyordu. Okulda mim-
lenmiş. Olay günü emniyete gö-
türülmüş orada kasten öldürül-
müştür. Bu bir işkence olayı de-
ğildır Bu tahammüden adam
öldürme davasıdır."
rduruşmada, Faruk Tuna'nın babası Baran Tuna, oğlunun 13 yıl önce götüriildüğü
yettekastenöldüriadüğönüsöyledi.(Fotoğraf: MEHMET DEMİRKAYA)
emnı
UĞUR
MDMCU
Söz veriyoruz
Atatürkçülük yolundayız!
HAYDARPAŞA TEKNİK
OKULLARI'NDAN
CjÇelinkaya, S.Akaoy, Ş.Karmhan, M.ErgHven, HjÖıg^r, RÖsener,
A.YıUncı, D.Karahan, B.Avcı. MJLater, SJ)ng«r, AjÖıgfln,
Mjjlgen, >.Çob«n, H.Demirsar, S.Akao;, G.Şaban. R.Kurt,
E.Türkoglu, HJGOTMI. Y.Dindar, M.Fedakar. E.Ceylan. M.Yılmaı.
SJÇmksr, N.Er^in, A.feva* *.Öwno
. N.Akbnlm, Y.Şenlioglu.
H.Ölçen, M.Aalan, S.Dogan. l.Mirasytdi, Ş.Enan, T£ogin.
K.Dnman, K.Kaya, S.Baımaz, M.Bahar, Ü.Çrün, F.AkyU..
GİHta», TÇanUya, H.Şatın>glu, M.Daraar, DJ>ar, H^erçi,
A.ÜYan, SJJmtnrr. B £ « g i n , Kcmal (Hoca), R.Kanlı, Z.Kanlı.
Ş.YBTOX, A.Cn, AjT>ıkuılkara. N.^ayır, K.B«lma, K Yıldıı,
NjCllngor, N^enoi, >*>laç, N.Ba», B.Bilican, N.Otoran, E.Ercan,
M.KAM, EJhıydal, H.Mepvciogliı, HjGttngor, D.Ka«ıfcçı, M.Baeak,
G.Şim»»k, GJJlkBİo, MX)natır. Z^orrl. l.X)«bal. Ffiner,
M^eBMuaJi, l.Nathnr. İj^oykal, SJaleı, T.BahÜTar, CDemir,
N.Birean, K.Kol, N.To.nn, G.Yalcm, CSoydan, RUncu, Y.Hadim,
S.Öcüt, S.Akta», K.lalan, Ş.Harmandar, H.Demir, S.Zoriu.
A.ÇınB
r. Y.Sıjtıncı. N.Y«»amknl. A^eaer, T.Kaj, E.Cnver, A.Akaoy,
Ö N.Eren, A.HejMagiT, T.Dikr. F.S6nmeE, N.Kara, A.lra.
MXXAUMİnt, HJ.Tİbi, C.KAw
Özgürlük, demokrasi ve insan haklarının
savunucusu '
UĞUR MUMCirnıın
katledilmesini şiddetle kınıyor, tüm devrim
şehitlerini saygıyla anıyonız.
TEK BEYAZTT
ELEKTRtK ŞEBEKESİ'nden
BİR GRUP İŞÇİ
Cesaretin, dürüstlüğün, Atatürk ilkelerinin
savunucusu
Yiğidim, aslanım
UĞURMUMCU
yüreğimi yakan özlemini ve acıyı, evlatlarımı senin
gibi yetiştirmeye çalışarak avutacağım.
Seni yaşatacağun.
AYŞE DOGAN
Terketmedi ,
Sevdan
Bizi
Atatürk ilke ve devrimlerinin ödünsüz
yılmaz savaşçısı
UGUR
MUMClTyu
yitirmenin acısını yüreğimizde taşıyor,
saldınyı yapan demokrasi düşmanı
katilleri lanetliyoruz!
TOKAT TEKEL
StGARA FABRtKASI
DEMOKRAT İŞÇİLER
TURKİYE YAZAHLAR S£NDWAS1 8. OLAGAN
GENEL KURUL'A ÇAĞRI
Türkiye Yazartar Sendikası'nın 8. Olağan Genel Kurulu'-
nun 13-14 Mart 1993 günlerinde saat 10.00-18.00 arası İs-
tanbul, Eminonü, Cağaloğlu Türk Ocağı Caddesi No: 1,
Basın Sarayı 2. kattaki Burhan Felek Konferans Salonu'-
nda, aşağıdaki gündemi görüşmek üzere, 2821 sayılı Sen-
dikalar Kanunu'nun 10. maddesi gereği üye usulü ile
yapılmasına, gerekli yasal çoğunluk sağlanamadığı takdir-
de 2. toplantının 20-21 Mart 1993 günteri aynı yer ve saat-
te yapılmasına karar verildi.
Oktay Akbal
(Genel Başkan)
Göndem:
1. Yoklama, ve genel başkanın açış konuşması, 2. Divan
başkanı ve üyelerinin seçimi, 3. Saygı duruşu, 4. Konukla-
rın konuşmalan, 5. Çalışma, hesap raporlan ile denetçi ra-
porlarının okunup görüşülmesi, 6. Tahmini bütçenin
görüşülmesi ve genel kurulun onayına sunulması, 7. Yö-
netim ve denetim kurullarının aklanması, 8. Anatüzük de*
ğişikliklerinin görüşülmesi ve onaylanması, 9. Dilekler, 10.
Aday başvuruları, 11. Seçimler ve kapanış.
İnsan haklannın, demokrasinin, hukukun,
Atatürkçü düşüncenin susturulamaz savunucusu,
erdemler öğretmeni;
UĞURMUMCU
çağının insanı, ülkenin vatandaşı olmanın
gereklerini yapmışhğın huzuru içinde ol.
Çabamız ve dileğimiz, ülkemizde benzerlerinizin
artmasınadır.
O. Ziy« tRKİ>, Nurhan CİNEL, Ali KÖKSAL, A.
Remzi TÖNGÜR, Y. Ziya BARAN, Gühen SÖNMEZ,
Bireen Sl SANU, Serdar AYDIN, Zülfikar ARSLAN,
Mehmet BUDAK, Çiğdem ÖZDEMtR, Veli BULUT,
Selahattin DEMİRKIRAN, Gül DEMİRCİ, Yıldız
ERKMAN, Serpil ERGÜL, Serap ERCÜN, Tahsin
PARLAKER, Serap KAY1SAR, Cttltekin TAŞKINÇAY,
Aysel DEVELİOGLU, Alpay KÖSTEM, Perihan ÇOL,
Ç. Sumru AKÇA, Emel YENER, Z. Ferah TU1NCER,
INevin ALPKAYA, Serpil KARAOCLl. Moazıcz
ARGUN, Şule ŞEN, Çigdem AVCI, Sedat BARLAS,
Tttrkan DEMİRKAN, Nur BİLİZ, Bfllenl İINAL, Aysel
AYTEK.
BIRBAKIMA
SERVER TANİLLİ
Bir Anlamlı Çağrı
Ünlü filozoflara rastladı gençlik yıllarım!
1950lerle beraber, benim kuşağımı çarpan, başta Je-
an-Paul Sartre oldu. Etkisi de, her şeyden önce, özgürlü-
ğe verdiği yerden geliyordu. Mutlak özgürlüğe
mahkûmdu birey ona göre: Bu özgürlük, yolunu bizzat
bulmasına zorluyordu insanı; bütün değerlerin temeli
oydu ve kişiyi de, kendisine karşı olduğu kadar başkala- -
rı önünde de, seçimlerinden sorumlu tutuyordu.
özgürce seçecektiniz ve seçtiğinizle de yükümlü idi-
niz.
Sartre, çağdaş dünyayı, insarr ve özgürlüğü adına ye-
niden gözdengeçiriryetartışırken, eylemdekitavırlarıy-
la çarpmıştır bizleri. Örneğin, Fransa'da 1968 olayların-
da, düzene düpedüz karşı çıkan Halkın Davası ile Libe-
ration gazetelerinin yöneticiliğini üstlenmesi; dahası,
başka gençleri ve aydınları da yanına alarak, sokak so-
kak satmaya çıkması, unutulur şeylerden değildir.
Bir ikincisi, Bertrand Russell'dı. Sapına kadar demok-
rat, bireyci ve liberal olan bu ingiliz filozofu da, tabuların
üzerine yürüyüşüyle büyülemiştir bizleri; hele din karşı-
sında, bir tür Voltaire'i oldu yüzyılımızın. Onda da aynı
cesur eylem dünyası: Militarizme karşı çıkışları, dünya-
dabarış yolundaki çabaları.köksöktürmüştürgericiliğe.
Amerika Birleşik Devletleri'nin Vietnam savaşında yap-
tıklarınıyargılamakamacıylakurduğuuluslararası"Rus-
sell Mahkemesi" ünlüdür.
Russell ve Sartre, yüreklerinin yanı sıra, felsefenin
saygınlığını da koymuşlardı terazinin kefesine.
Felsefe ile eylemin içiçeliğinin bir başka örnekleriydi-
ler.
Güzel de, nereden geldim bu konuya bugün?
Le Figaro nun, geçtiğimiz cuma günkü edebiyat ekin-
de,birsoruşturmavekonusudaşu:"HâlâBirFransızFel-
sefesi Var mı?" Kimi tanınmış aydın ve felsefe uzman-
ları ilginç yanıtlar vermişler.
Lc Figaro, sağcı bir gazetedir bildiğiniz gibi. Türkiye'-
de, bir sağcı gazetenin, din ve mezhep konuları durur-
ken, felsefe üstüne bir soruşturmaya kalkmasını düşü-
nemezsiniz; ama Fransa için pek doğaldır bu. Neden?
Çünkü, felsefe bir kurumdur düşünsel yaşamda; solcu-
sugibi.sağcısıdavazgeçemezondan.Veyedisülâlesine
yetecek kadar felsefe yapılmış ve filozof yetişmiş bir top-
lumda, solcusu olduğu gibi sağcısı da, işler ne merkez-
dedir diye durup durup sorar.
O geleneğin sürmesi yaşamsaldır onlar için!
Yanıtlara dikkat ediyorum, hemen hepsi Alman felse-
fesinin ağırlığından söz ediyorlar. Jean D'Ormesson,
"Felsefe Almanya'nın çccuğudur" derken, Luc Ferry,
"Hepimiz Alman filozoflarıyız"deyipçıkıyorişin içinden.
Alman felsefesinin getirdiği teknik zenginlik üzerinde
özellikle duruluyor.
Ancak, Fransa'da artık felsefe olmadığını söylemeye
yeterli mi bu? Değil elbette! Foucault, Henri Gouhier,
Michel Serres, Jacques Derrida, Marcel Conche ve baş-
kalan, Fransız geleneğini sürdürüyorlar ülkede.
Bjr yeni kuşak da yetişiyor.
Fransız felsefe geleneğinin şu niteliği üzerinde de du-
ruluyor: Alman filozoflanmn tersine, hemen hemen bü-
tün Fransız filozofları, üstün yazarlar oldular aynı za-
manda; Bergson ve Sartre, en yakın örnekleri bunun.
Alexis Philonenko adlı bir felsefe tarihçisinin yanıtı ay-
rıca dikkatlffli çektf. Felsefecimiz, son yıllarda biraz fazla
laf kalabalığı gördüğünü söyleyıpyakınıyor bundan. An-
cak, rlerisi için iyimser ve gelecekte, felsefe çatısının'
dört sütun üzerinde yükseldiğini görmenin kendisini şa-
şırtmayacağı görüşünde: Fransız, Alman, İngiliz ve Rus
felsefeleri bu sütunlar; ve ekliyor, "Sırada Japonlar da
var, korkutmasın bu bizi!"
İlginç bir başlık da koymuş yazısına: "Bütün ülkelerih
felsefeleri, birleşiniz!"
Ufukları git gide bulanıklaşan, hatta yer yer kararan
günümüz dünyasında; akla karşı akımların sökün ettiği,
halkları birbirine saldırtıp kırdırtma yolunda ırkçı ve mil-
liyetçi çığlıkların atıldığı ve düşünce özgürlüğüne karşı
ölüm fetvalarının verildiği şu yaşadığımız ortamda, ba-
na pek anlamlı geldi Philonenko'nun çağrısı.
Nasıl sevinmem?
Aklın eleştirici işlevi değil mi felsefe? Ve insanlığın te-
mel sorunlarını çözme, aklın aydınlattığı yoldan olmaya-
cak mı?
BATMAN'DAJV IZLENIMLER
Ölümkentinde
hedefbelîrsizUFUKTEKtN
BATMAN - Sabah 07.10...
Kentin en işlek yeri. Batman
Tur'un Cumhuriyet MeydanT-
ndaki ofîsindeyiz.
Birazdan kentin yerlisi bir ga-
zeteci dostumuzla buluşacağız.
Gün iyice ışımış ama ortalık he-
nüz sakin.
Pardösüsünün yakasım
kaldırmış, bıvıklı, kumral, 30"lu
yaşlarda biri dikkat cekiyor. Ya
işinin profesyoneü değil ya da
görevi huzursuz etmek. Gekn
idm, karşılayanlar kiıtıler, birer
birer ve pür dikkat izliyor. Bir-
den bir otomobile yöneliyor.
İçinde birkae kişi... Birkaç daki-
ka konuştuktan sonra gözden
kayboluyor.
Ayağında spor ayakkabılan
bulunan iki kişi giriyor seyahat
şirketinin ofisine. İçkrinden biri
pardösüsünün iç cebindeki tel-
sizden gelen belli belirsiz anons
sesleriyle polis olduğunu ele veri-
yor.
"Emniyetten misiniz?" sonı-
sundan kaçamıyor görevli.
"Evet" diyor isteksiz. "İşiniz
zor, her şeyin faili meçhulmüş
burada" deyip çekiliyorum. Gö-
revi bir gazeteciyi izlemek mi
yoksa güvenliğini sağlamak mı
olduğu anlaşılamayan polis,
"Evet" diyor, "Kimse bilgi ver-
miyor. Eşkal vermiyor. Emniyet
ne yapsmT1
Saat 16.30. Bazı dükkânsahip-
leri kepenk indirmeye başhyor.
Hava kararmakta. Açık dükkân
sayısını saptamak daha kolay
artık. 17.45'e gelince Batman'ın
en işlek caddesinde, o da pcrdele-
ri kapalı birkaç işyerinden ölgün
ışıklar sızıyor. Bir işyeri sahibi,
dükkânının yerini, nîesleğini ve
adını yazmamamız koşuluyla
konuşabileceğini söylüyor. Önce
sonıyor; "Buraya girdığinizi gö-
ren olmadı değil mi?" Rahatlat-
mak için söylediğimiz '"hayır"
sözcüğü ikna ediyor mu bilemi-
yoruz ama birkaç dakikaya
sığıdırdığı Batman şöyle:
"Kim, neden öldürüyor, neden
yakalanmıyor katiller, yakalan-
sa da neden teşhir edilmiyor? Öl-
dürülenlerin çoğu siyaset dışı io-
sanJar. İşte asd tedirginKk bu.
Herkes ama herkes 'Beni de öl-
dürebilirler' diye düşünuyor. He-
defı herkes, ben, o, sağcı, soicu,
dindar, bazen polis \e hatta siz."
Terörün hedefinin "biz gaze-
teciler" olduğunu söylerken sesi-
ne özel bir vurgulama tonu veri-
yor. Batmanlı esnafın sözleriyie
•ridlmemek imkân-
"önce birkaç gün izlerier,
sonra da.."
RP İl Başkanı Kasım Seçkin,
çok kesin bir ifadeyle reddediyor
akşam 19.00'da buluşma tekh
fımizi. "Siz" diyor, "Anlaşılan
daha Batman'ı ögrenememişsi-
niz. Ben 17.00'den sonra sokağa
çıkmam. Siz siz olun benim gibi
yapın.."
BatmanMa saat 19.00. lluhan
Oteli, çöl ortasında kıprdayan
tek yaprak sanki. Gazeteciler ve
siyasetçileri de sarıyor terörün
havası. Hiç kimse tek başına
çıkmıyor dışarı. Giden arabaya
atlıyor, öyle aynlıyor yerinden.
Gün ortasında, konuşmayı
kabul eden bir Batmanlı faili
meçhul kurbanlarının cenazesi-
nin birkaç kişiyle kaldırddığına
işaret ediyo
1
".
"Artık" taziyelere gjdemiyo-
nız. Ölen öldüğüyle kalıyor. En
yakın birkaç kişi kaldırıyor ce-
nazeyi. Cenazeye katılan da "ya
mimlenirsem" diye düşünuyor,
gelmiyor artık.